VERGİ TEKNİĞİ SINAVI



Benzer belgeler
6111 SAYILI KANUN YAYIMLANDIĞINDA NEZDİNDE VERGİ İNCELEMESİNE BAŞLANMIŞ VE HENÜZ TAMAMLANMAMIŞ MÜKELLEFLERE SAĞLANAN İMKANLAR

BİLGİ NOTU / Bu bilgi notumuzda anılan kanunun vergi alacakları ile ilgili düzenlemelerine yer verilecektir.

girmektedir.

6736 Sayılı Kanunun Bazı Alacakların Yapılandırılmasına İlişkin Hükümleri

SİRKÜLER 2019/01. KONU : 7143 Sayılı Yapılandırma Kanunu ndan Yararlanma Hakkını Kaybedenlere Yeni İmkan Sağlanmıştır.

- 31/3/2017 tarihinden (bu tarih dâhil) önce yapılan tespitlere ilişkin olarak vergi aslına bağlı olmayan vergi cezaları,

SİRKÜLER 2017/34. Söz konusu Yasada düzenlenen konular ana hatları itibariyle aşağıdaki gibidir:

Sirküler No: 2017 / 38 Tarih:

VERGİ AFFI TAKVİMİ sayılı Askerlik Kanunu, - Mülga 5539 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve

/101-1 MÜCBİR SEBEP HALİ DOLAYISIYLA VERİLMEYEN BEYAN VE BİLDİRİMLERİN, 31 AĞUSTOS 2018 TARİHİNE KADAR VERİLMESİ GEREKMEKTEDİR

VERGİ VE DİĞER BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN 7143 SAYILI KANUN GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 2)

MEVZUAT SİRKÜLERİ /

BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR 7020 SAYILI KANUN GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 2)

Tarih: Sayı: 2014/33

6736 Sayılı Kanun Kapsamında SGK Borç Yapılandırma Sunumu Sirküler

SİRKÜLER 2017/ yılının Ocak ayından itibaren ödenmesi gereken taksitler 4 er ay ertelenmiştir.

Anılan maddelerin uygulamasıyla ilgili olarak aşağıdaki açıklamaların da dikkate alınması gerekmektedir.

Değişiklik Yapılması İle Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanuna ilişkin 1

Konu:Kesinleşmiş Alacaklar, Kesinleşmemiş Veya Dava Safhasında Bulunan Alacaklar, İnceleme Ve Tarhiyat Safhasında Bulunan İşlemler

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2018/66

BELEDİYE ALACAKLARI AÇISINDAN 6552 SAYILI ALACAKLARIN YAPILANDIRILMASI HAKKINDA KANUN 11 Eylül 2014 tarih ve (Mükerrer) Sayılı Resmi Gazete

Sirküler Tarihi : Sirküler No : : 6736 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun Hak.

Sirküler Tarihi : Sirküler No : 2017/060

BÜLTEN / Ekim Konu: Torba Yasa ile getirilen vergi borçlarının yapılandırılması imkanı

REHİNLİ ALACAKLARDA EŞYA VE GAYRİMENKULÜN AYNINDAN DOĞAN VERGİLERİN TAHSİL SIRALAMASI DEĞİŞTİ

ERTÜRK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş. SİRKÜLER 2017/14

Sayı :2014/29 Ankara, 19/09/2014 Konu : Kesinleşmiş Alacakların Yapılandırılması Hakkında SİRKÜLER

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

VERGİLERİNİ ZAMANINDA ÖDEYEN MÜKELLEFLERE 1 OCAK 2018 TARİHİNDEN İTİBAREN VERGİ İNDİRİMİ UYGULAMASI BAŞLIYOR

Mali Bülten. No: 2011/29. Konu : Vergi Affı Kapsamında İnceleme ve Tarhiyat Safhasındaki Alacaklar ve Pişmanlıkla Beyanlar İçin Getirilen Düzenlemeler

A)- Bazı Alacakların Yapılandırılması Kapsamında Yapılandırılan Borçlar

ERTÜRK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş / 80. Söz konusu Kanun'un "Kapsam ve Tanımlar" başlıklı 1.

MEVZUAT SİRKÜLERİ /

Kesinleşmiş Kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması

DUYURU 413. Konu: 7143 Sayılı Kanundaki ödeme kolaylığı hükümleri hakkında.

Kapsam Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti.

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2017/097 Ref: 4/097

SİRKÜLER 2017/43. Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına ve Bazı Vergi Kanunlarında Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Yayımlandı.

Mali Bülten. No: 2011/28. Konu : 6111 sayılı Kanun Kapsamında Tahsilatın Hızlandırılmasına İlişkin Düzenlemeler

BAZI KAMU ALACAKLARININ UZLAŞMA USULÜ İLE TAHSİLİ HAKKINDA KANUN. (5736 S. Kanun )

Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Usulü ile Tahsili Hakkında Kanun Kanun No Kabul Tarihi: 20/2/2008

Bu madde hükmünden faydalananlar, uzlaşma, tarhiyat öncesi uzlaşma, cezalarda indirim hükümlerinden faydalanamazlar.

BAZI ALACAKLARIN 6552 SAYILI KANUN KAPSAMINDA YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR 1 SERİ NOLU GENEL TEBLİĞ YAYIMLANMIŞTIR.

VERGİYE UYUMLU MÜKELLEFLERE VERGİ İNDİRİMİ UYGULAMASI.

SİNERJİ SİRKÜLER RAPOR

İnceleme Ve Tarhiyat Safhasında Bulunan İşlemler (Madde: 4)

DUYURU 365. Konu: 6736 Sayılı Kanundaki ödeme kolaylığı hükümleri hakkında.

6736 SAYILI KANUN RESMİ GAZETE Tarih : 19/8/2106 Sayı : 29806

Sayı : İstanbul, 2016 : ''6736 sayılı Kanununun vergi alacaklarının yapılandırılması ve inceleme aşamasındaki

KONU: 7143 sayılı Kanun un vergi alacaklarının yapılandırılması ve inceleme aşamasındaki işlemler le ilgili açıklamalarımız.

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2018/3

TEBLİĞ. Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı) ndan:

SİRKÜLER. uzatılmıştır.

Yrd. Doç. Dr. Yasemin TAŞKIN - Maliye Bölümü - Mali Hukuk Anabilim Dalı

Sirküler Tarihi : Sirküler No : 2016/076

VERGİ YAPILANDIRMA NOTLAR

2016/8423 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 6111 ve 6552 sayılı Kanunlarla

SİRKÜLER. Tarih : No : 2015/69

Sirküler Rapor Mevzuat /58-1

ÖZET BAŞLIKLAR. Çemberlitaş, Binbirdirek Mh. Piyerloti Cd. Dostlukyurdu Sk. Yeşil Ap. No : 1 Kat : 2 D : 6 Fatih / İstanbul

BAZI ALACAKLARIN 6552 SAYILI KANUN KAPSAMINDA YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR GENEL TEBLİĞ (SERİ NO:

Kanunda belirtilen sürelerin bitiminden itibaren bir ay uzatılmıştır.

Torba Kanunda Yer Alan Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Bilgi Notları

SİRKÜLER 2014/25. : 6552 Sayılı Kanun un Bazı Alacaklarının Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Hükümleri (Madde 76, 77, 80, 81)

BAKIŞ MEVZUAT TAHSİLAT GENEL TEBLİĞİ SERİ: A SIRA NO: 1 DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ: A SIRA NO: 11) BAŞLIK.

Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun Tasarısı

TEBLİĞ GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 301)

301 SERİ NO LU GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ 2017 / 122

Kapsam Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti.

Arkan&Ergin Uluslararası Denetim Ve Y.M.M. A.Ş.

Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 301) (Vergiye Uyumlu Mükelleflere Vergi İndirimi)

GECİKME ZAMMI VE TECİL FAİZİ ORANI DEĞİŞİKLİĞİ HAKKINDA SİRKÜLER SİRKÜLER NO: 2005/19

S İ R K Ü L E R : /

VERGİ AFFI TAKVİMİ. Bildirme/ Beyan Tarih, Ekim 2016 ayı sonuna kadar. sonuna kadar

7020 SAYILI KANUN İLE YENİDEN YAPILANDIRMA İMKANI E-BÜLTEN

VERGİ VE SİGORTA PRİMLERİNDE YAPILANDIRMA (7143 SAYILI KANUN)

GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ TASLAĞI (SERİ NO: )

ERTÜRK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş. SİRKÜLER 2014/113

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2017/29

SİRKÜLER 2017/73. Vergiye Uyumlu Mükelleflere Vergi İndirimi Uygulamasına İlişkin Gelir Vergisi Genel Tebliği Resmi Gazete de Yayımlandı.

7143 SAYILI VERGİ ve DİĞER BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI ile BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN

YÖNTEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK ve BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş.

VERGİYE UYUMLU BAZI MÜKELLEFLERE GELİR/KURUMLAR VERGİSİ İNDİRİMİ GETİRİLDİ:

Tahsilat Genel Tebliği Seri: A Sıra No: 1 de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri: A Sıra No: 11)

: Matrah Arttırımı ve İşletme Kayıtlarının Düzeltilmesi

ERTÜRK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş. 2017/84

KANUN İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN

VERGİ VE SİGORTA PRİMLERİNDE YAPILANDIRMA (7143 SAYILI KANUN)

SİNERJİ SİRKÜLER RAPOR

BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN KANUN TASARISI

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2018/32

KONU : VERGİ VE SİGORTA BORÇLARINA YENİDEN YAPILANDIRMA VE MATRAH ARTIRIMI

Sirküler No: 076 İstanbul, 12 Eylül 2014

6736 SAYILI KANUNA İLİŞKİN TAKSİT ÖDEMELERİ DÖRT AY ERTELENDİ

1. KANUN KAPSAMINA GİREN ALACAKLAR:

6111 SAYILI KANUN ĠLE YAPILAN DÜZENLEMELER (1) (Madde 1-5)

Sirkülerimizin konusunu 6824 Sayılı Vergi Kanunlarında Gerçekleştirilen Düzenlemeler oluşturmaktadır.

SİRKÜLER NO: POZ / 30 İSTANBUL,

SİRKÜLER 2014/ SAYILI TORBA KANUNDA AF VE BORÇLARIN YAPILANDIRILMASI İLE İLGİLİ YAPILAN DÜZENLEMELER

4 Seri No.lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması. Hakkında 6111 Sayılı Kanun Genel Tebliği Resmi Gazete'de Yayımlandı..

Transkript:

2011/2.DÖNEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVLARI VERGİ TEKNİĞİ SINAVI 19 Kasım 2011-Cumartesi 17:00 SORULAR SORU 1: Mükellef (A) nın, 6111 Sayılı Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla kesinleşmiş olan ve anılan kanun kapsamına giren borçlarının türü, tutarı ve vadesi ile bunlara ilişkin gecikme faizi ve gecikme zammı tutarı aşağıda gösterilmiştir. Türü Vadesi Tutarı(TL) Gelir Vergisi (2006 Vergilendirme Dönemi) 08.06.2008 40.000,00 Vergi Ziyaı Cezası 08.06.2008 40.000,00 Gecikme Faizi 11.000,00 Gelir Vergisine Uygulanan Gecikme Zammı 28.558,88 Vergi Ziyaı Cezasına Uygulanan Gecikme Zammı 28.558,88 Gelir (Stp)Vergisi(Mart 2010 Vergilendirme Dönemi) 26.04.2010 1.600,00 Gelir (Stp)Vergisine Uygulanan Gecikme Zammı 276,06 Toplam 149.993,82 Mükellef (A), söz konusu borçları için 6111 Sayılı Kanundan yararlanmak ve 12 eşit taksitte ödemek üzere süresinde vergi dairesine başvurmuştur. Vergi dairesince, mükellef (A) nın anılan kanun kapsamında yapılandırılan borçlarının türü ve tutarı ile bunlara ilişkin TEFE/TÜFE oranı ve tutarı aşağıda gösterilmiştir. Türü Toplam TEFE/TÜFE Oranı Tutarı(TL) (%) Gelir Vergisi (2006 Vergilendirme Dönemi) 40.000,00 TEFE/TÜFE Tutarı(Gecikme Faizi Yerine) I.Taksit İçin 11,04 4.006,00 II. Taksit İçin 8,99 TEFE/TÜFE Tutarı(G.Vergisine Uygulanan Gecikme Zammı Yerine) 13,3292 5.331,68 Gelir (Stp)Vergisi 1.600,00 TEFE/TÜFETutarı(G.(Stp)Vergisine Uygulanan Gecikme Zammı Yerine) 6,6923 107,08 Toplam 51.044,76 Veriler: a) Verilen tüm tarihler, iş günü olarak kabul edilecektir. b) Mükellef (A) nın, 6111 sayılı kanun kapsamında yapılandırılan söz konusu borçlarının 7 taksitini süresinde ödediği, ancak kalan 5 taksidini ise ödemediği kabul edilecektir. c) On iki eşit taksitle yapılacak ödemeler için katsayı (1,10) olarak dikkate alınacaktır. İstenen: Mükellef (A) nın, söz konusu borçlarına ilişkin ödediği taksit tutarlarını dikkate alarak, 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında yararlanacağı tutarı(borç türleri itibariyle) hesaplayınız.

SORU 2: Kavaklıdere Vergi Dairesi mükelleflerinden (X) Ltd. Şti.nin 2007 hesap dönemi işlemlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen; -Katma değer vergisi inceleme raporunda; re sen 50.000 TL KDV tarhiyatı ve 50.000 TL vergi ziyaı cezası ile 10.000 TL özel usulsüzlük cezası kesilmesi, -Kurumlar vergisi inceleme raporunda; re sen 100.000 TL kurumlar vergisi tarhiyatı ve 100.000 TL vergi ziyaı cezası kesilmesi, İstenilmiştir. Bu vergi inceleme raporları vergi dairesinin kayıtlarına 25.01.2010 tarihinde intikal etmiştir. Vergi dairesince, söz konusu vergi inceleme raporlarında tarhı istenen vergi ve kesilmesi istenen cezalar için düzenlenen vergi/ceza ihbarnamesi mükellef kuruma 10.02.2010 tarihinde tebliğ edilmiştir. Tarhiyat öncesi uzlaşma talebi bulunmayan mükellef kurum, kendisine tebliğ edilen vergi ve cezalar için 05.03.2010 tarihinde tarhiyat sonrası uzlaşma talebinde bulunmuştur. 20.04.2010 tarihinde yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda; tarh edilen kurumlar vergisinin tamamı ile vergi ziyaı cezası 0 TL üzerinde uzlaşma sağlanmış, ancak KDV raporuna ilişkin tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen cezalar üzerinde ise uzlaşma sağlanamamıştır. Mükellef kurum, üzerinde uzlaşma sağlanamayan katma değer vergisi ve buna ilişkin vergi ziyaı cezası ile özel usulsüzlük cezası için kanuni süresi içerisinde vergi mahkemesinde dava açmıştır. Diğer taraftan, vergi dairesince, mükellef kurumun 2009 hesap dönemi kurumlar vergisi ve Şubat- Mart/2010 vergilendirme dönemlerine ait katma değer vergisi beyannamelerini kanuni süresinde vermediğinden 25.06.2010 tarihinde takdir komisyonuna başvurulmuştur. Takdir komisyonu kararına göre,2009 hesap dönemi için 40.000 TL tutarında kurumlar vergisi ile Şubat-Mart/2010 vergilendirme dönemleri için sırasıyla 30.000 ve 10.000 TL tutarlarında katma değer vergisine ilişkin vergi ziyaına sebep olunduğu tespit edilmiştir. Takdir komisyonunun söz konusu kararları 10.09.2010 tarihli olup, bu kararlar 20.09.2010 tarihinde vergi dairesi kayıtlarına intikal etmiştir. Ayrıca, mükellef kurumun 2008 hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesini süresinde vermesine rağmen matrahı düşük gösterdiği için verginin 15.000 TL eksik tahakkuk ettirilmesine ve bu suretle vergi ziyaına neden olduğu, vergi incelemesi sonucu düzenlenen ve 17.02.2011 tarihinde vergi dairesine intikal eden vergi inceleme raporunda tespit edilmiştir. Veri: Verilen tüm tarihler, iş günü olarak kabul edilecektir. İstenen: Yukarıda verilen olayı, vergi mevzuatı kapsamında değerlendiriniz ve mükellef kurum adına 2008 ve 2009 hesap dönemleri kurumlar vergisi ve Şubat-Mart/2010 vergilendirme dönemleri katma değer vergisine ilişkin kesilecek vergi cezalarını(gerekçesini de belirtmek suretiyle) hesaplayınız. SORU 3: Amme borçlusu (R) adına kayıtlı gayrimenkul üzerindeki takyidatlar tatbik edildikleri tarih itibariyle fer i alacaklar dahil olmak üzere aşağıdaki gibidir. Ayrıca, borçlunun Kadıköy Belediyesine söz konusu gayrimenkul nedeniyle 800 TL emlak vergisi ve 200 TL gecikme zammından toplam 1.000 TL borcu olduğunu icra müdürlüğü tespit etmiştir. 1.Sıra: (B) şahsının rehinli alacağı (25.000 TL) 2.Sıra: Kadıköy Vergi Dairesinin Gelir Vergisi için haczi (20.000 TL) 3.Sıra: (C) şahsının haczi (20.000 TL) 4.Sıra: (D) şahsının haczi (6.000 TL) 5.Sıra: Ankara Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü nün prim alacağı için haczi (10.000 TL) 6.Sıra: (E) şahsının haczi (15.000 TL)

7.Sıra: Ankara Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü nün idari para cezası için haczi (3.000 TL) 8.Sıra: Kadıköy Vergi Dairesinin idari para cezası için haczi (2.000 TL) 9.Sıra: Çankaya Vergi Dairesinin Stopaj Gelir Vergisi için haczi (18.000 TL) 10.Sıra: Kadıköy Vergi Dairesinin KDV den kaynaklanan haczi (12.000 TL) Söz konusu gayrimenkul icra dairesince satılmış olup masraflar düşüldükten sonra alacaklılara dağıtılacak tutar 80.000 TL dir. İstenen: 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca, amme borçlusu (R) ye ait gayrimenkulün satışından elde edilen paradan; Kadıköy ve Çankaya Vergi Daireleri ile Ankara Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü nün payına düşen tutarları hesaplayınız. SORU 4: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu na göre, kararlara karşı başvuru yollarını sayınız ve bunlardan kararın düzeltilmesini açıklayınız.

CEVAP 1: CEVAPLAR 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Ve Diğer Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun un 19.maddesinde, Kanuna göre yapılandırılan alacak tutarının taksit süresinde ödenmemesi halinde, Kanun hükümlerinden yararlanabilme koşullarına yönelik düzenlemeler yer almaktadır. Kanunun 19 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde "(1) a) Bu Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha az taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanılır. Süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir. Bu hüküm her bir madde ve alacaklı idareler açısından taksitlendirilen alacaklar için ayrı ayrı uygulanır." hükmü yer almaktadır. Bu hükme göre, Kanun kapsamında ödenmesi gereken taksitlerin bir takvim yılında en fazla iki defa ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının borçlunun başvuru sırasında tercih ettiği taksitlendirme süresinin son taksidini izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla Kanun hükümlerinden yararlanılacaktır. Diğer taraftan; - Süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksitlerin geç ödeme zammıyla birlikte son taksiti izleyen ayın sonuna kadar da ödenmemesi, - Bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi, halinde Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilecektir. Kanunun 19 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında, Kanun kapsamına giren alacakların aynı maddenin birinci fıkrasında belirtilen şekilde tamamen ödenmemiş olması halinde, borçluların ödedikleri tutar kadar Kanun hükümlerinden yararlanabileceği düzenlenmiştir. Buna göre, Kanun kapsamında taksitlendirilen alacakların Kanunda öngörülen süre ve şekilde tamamen ödenmemesi halinde, borçlular yaptıkları ödemeler nispetinde Kanun hükümlerinden yararlandırılacaktır. Mükellef (A) vergi asılları ile hesaplanan TEFE/ÜFE tutarları toplamını Kanun kapsamında 12 eşit taksitte ödemeyi tercih etmiştir. Ödenecek Taksit Tutarları = [(Vergi Asılları + Toplam TEFE/ÜFE Tutarı) x 1,10] /12=[(41.600+9.444,76)x1,10]/12=4.679,10 TL, bir taksitte ödenecek tutardır. Mükellef (A) Kanun hükmüne göre 7 taksiti süresinde ödemiş ancak, 5 taksit için herhangi bir ödeme yapmamıştır. Bu durumda, mükellefin yaptığı ödemeler, vadesi ve dönemi önce gelen borçlardan başlanarak her bir dönem itibarıyla mahsup edilecektir. Yapılan ödemeler belirtilen şekilde mahsup edildikten sonra alacağın tamamen tahsil edilemediği dönemlerde Kanun hükmü ihlal edilmiş sayılacaktır. Bu takdirde

kısmi ödeme olan döneme ilişkin vergiler için yapılmış ödemeler kadar Kanun hükmünden yararlanılacaktır. Ancak, mükellefin Kanun hükmünden yararlanacağı tutar bulunurken yapılandırılan borcun katsayı tatbik edilmemiş kısmı dikkate alınacaktır. Ödenen Taksit Tutarı =(41.600 + 9.444,76 /12=) 4.253,73 x 7 = 29.776,11 TL'dir. Yapılan bu ödeme tutarı, mükellefin vadesi ve dönemi önce gelen yıllık gelir vergisi ve gecikme faizi ile vergi ziyaı cezası borcunun tamamını karşılamamaktadır. Buna göre, mükellefin, 6111 sayılı Kanun gereğince yıllık gelir vergisi aslından yararlanacağı tutar aşağıdaki gibi hesaplanacaktır. Vergi Aslından Yararlanılacak Tutar: Vergi Aslı X Ödenen Taksit Tutarı/Vergi Aslı + TEFE/ÜFE Tutarı Bu formülasyonun paydasına yapılandırılan ve Kanundan yararlanacak olan borcun aslı ve buna ilişkin TEFE/ÜFE tutarının toplamının yazılması gerekir.çünkü, mükellefin ödemiş olduğu tutar, vadesi ve dönemi önce gelen gelir vergisi ve buna ilişkin TEFE/ÜFE tutarını karşılamadığından, kısmi ödeme kadar kanun hükmünden yararlanılacak olup vadesi ve dönemi sonra gelen gelir (stp) vergisi kanun hükmünden yararlanamayacak olmasından dolayı bu vergiye mahsup da yapılamayacaktır. Buna göre,vergi Aslından Yararlanılacak Tutar =40.000 X 29.776,11 / 49.337,68 = 24.140,66 TL olarak hesaplanacaktır. Vergi Aslından Tahsil Edilecek Tutar = Vergi Aslı - Kanun Hükmünden Yararlandığı Vergi Aslı Tutarı = 40.000-24.140,66 = 15.859,34 TL olup, bu tutarın tahsili sırasında ayrıca vade tarihinden itibaren gecikme zammı hesaplanacaktır. Mükellefin, 6111 sayılı Kanun gereğince gecikme faizinden yararlanacağı tutar; Kanun Gereğince Vergi Aslından Yararlanacağı Tutar x Gecikme Faizi/ Vergi Aslı=24.140,66 x 11.000/40.000=6.638,68 TL olacaktır. Tahsil edilecek gecikme faizi tutarı ise (11.000-6.638,68 =) 4.361,32 TL olacaktır. Mükellefin, 6111 sayılı Kanun gereğince vergi ziyaı cezasından yararlanacağı tutar; Kanun Gereğince Vergi Aslından Yararlanacağı Tutar x Vergi Ziyaı Cezası/ Vergi Aslı =24.140,66 x 40.000 /40.000 =24.140,66 TL olacaktır. Vergi ziyaı cezasından tahsil edilecek tutar; = Vergi ziyaı cezası - Kanun gereğince vergi ziyaı cezasından yararlanacağı tutar= 40.000-24.140,66 = 15.859,34 TL TL'dir. Ayrıca, tahsili gereken vergi ziyaı cezasına, vade tarihinden itibaren gecikme zammı uygulanarak tahsil edileceği tabiidir. CEVAP 2: Vergi Usul Kanunu nun "Tekerrür" başlıklı 339 uncu maddesi hükmünün uygulanmasına ilişkin 49 numaralı V.U.K. sirküsü yayımlanmıştır. Söz konusu sirküde yer alan açıklamalara aşağıda yer verilmiştir. 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 4369 sayılı Kanunla değişik "Tekerrür" başlıklı 339 uncu maddesinde, vergi ziyaına sebebiyet vermekten veya usulsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası kesinleşenlere, cezanın kesinleştiği tarihi takip eden yılın başından başlamak üzere vergi ziyaında beş, usulsüzlükte iki yıl içinde

tekrar ceza kesilmesi durumunda, vergi ziyaı cezasının yüzde elli, usulsüzlük cezasının yüzde yirmi beş oranında artırılmak suretiyle uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bakanlığımızca, vergi cezalarında tekerrüre ilişkin uygulamaya, vergi ziyaına sebebiyet vermekten veya usulsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası kesinleşenlere, tekrar ceza kesilmesi durumunda bu cezanın artırılması şeklinde yön verilmiş; tekerrürden dolayı artırılarak uygulanacak olan cezayı gerektiren fiilin, daha önce kesilen cezaya ilişkin fiilin işlendiği tarihten önceki veya sonraki bir tarihte işlenmiş olmasının sonucu değiştirmeyeceği değerlendirilmiştir. Ancak, yargı mercilerinde ihtilaf konusu yapılan olaylarda, tekerrür hükmünün uygulanması için, tekerrür hükmüne esas alınacak sonraki fiilin, daha önce işlenmiş fiil için kesilmiş ve kesinleşmiş cezadan sonra işlenmiş olması gerektiği yönünde hâsıl olan yargı kararları müstakar hale gelmiştir. Ayrıca, Anayasa Mahkemesinin, 02.12.2010 tarihli ve 27773 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2010/73 sayılı kararında, vergi ziyaı cezası ve usulsüzlük cezası kesilen kişilere, bu cezaların kesinleştiği tarihten itibaren belirli bir süre içinde tekrar vergi ziyaı cezası ya da tekrar usulsüzlük cezası kesilmesi durumunda cezalarda artırım uygulanacağını öngören kuralda tekerrür hükmüne esas alınacak sonraki fiilin her halde ilk fiil için verilen cezanın kesinleşme tarihinden sonraki bir tarihte gerçekleşmiş olması gerektiği belirtilmiştir. Bu itibarla bundan böyle, bir vergi cezasının tekerrür hükmü sebebiyle artırımlı uygulanabilmesi için tekerrüre esas alınacak sonraki fiilin her halde daha önce işlenmiş bir fiil için kesilen cezanın kesinleşme tarihinden sonraki bir tarihte işlenmiş olması gerekmektedir. Diğer taraftan, 339 uncu maddede yer alan "...cezanın kesinleştiği tarihi takip eden yılın başından başlamak üzere..." ibaresi tekerrürün uygulanacağı iki veya beş yıllık sürenin sona ereceği tarihin tespiti ile ilgili olup, ilk fiil için kesilen cezanın kesinleştiği tarihten itibaren takip eden yılın başına kadar olan süre içinde de aynı nev'iden bir ceza kesilmesini gerektiren fiilin işlenmesi durumunda anılan maddeye uygun şekilde cezanın artırımlı olarak uygulanması gerekmektedir. Bunun yanında, yapılan uzlaşma neticesinde, vergi cezasının tutarı 0 olarak tespit edilmiş olsa bile, cezanın sadece parasal yönü yani ödenecek tutar ortadan kalkmış olur. Yoksa vergi cezasının kesilmesini gerektiren suç fiili veya ceza bütün sonuçları ile ortadan kalkmış sayılmaz. Çünkü uzlaşma komisyonları kesilen vergi cezasının kanuna uygun olup olmadığını karara bağlayan ve işlenen suçu bütün sonuçları ile ortadan kaldıran bir yargı organı niteliğinde olmadığı gibi, kararları da yargı kararı niteliğinde değildir. Uzlaşma, sadece taraflar arasında cezanın parasal tutarına ilişkin mutabakat sağlayan ve vergi cezasının kolay ve ihtilafsız tahsil edilmesine yönelik olarak düzenlemeler yapan bir müessesedir. Bu nedenle, uzlaşmaya varılan hallerde, uzlaşma tutanağının taraflarca imza edildiği tarihte söz konusu vergi cezası da kesinleşmiş olur. Bu açıklamalar çerçevesinde, mükellef kurum adına 2008 ve 2009 hesap dönemleri kurumlar vergisi ve Şubat-Mart/2010 vergilendirme dönemleri katma değer vergisine ilişkin kesilecek vergi cezaları aşağıda gösterildiği gibi olacaktır. a)2008 Hesap Dönemi Kurumlar Vergisi İçin Kesilecek Vergi Cezası: Mükellef kurum tarafından 2008 hesap döneminde işlenen ve vergi ziyaı cezası kesilmesine ilişkin fiil, cezanın kesinleşme tarihinden (20.04.2010) önceki bir tarihte (25.04.2009) gerçekleşmiş olması nedeniyle vergi ziyaı cezasının bir kat olarak uygulanması gerekmektedir. Buna göre, mükellef kurum adına 2008 hesap dönemi için Vergi Usul Kanunu nun 344. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bir kat 15.000 TL tutarında vergi ziyaı cezası kesilmesi gerekmektedir.

b)2009 Hesap Dönemi Kurumlar Vergisi İçin Kesilecek Vergi Cezası: Mükellef kurum tarafından 2009 hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin kanuni süresinde verilmemesi nedeniyle işlenen ve vergi ziyaı cezası kesilmesine ilişkin fiil, cezanın kesinleşme tarihinden (20.04.2010) sonraki bir tarihte (25.04.2010) gerçekleşmiş olması nedeniyle vergi ziyaı cezasının Vergi Usul Kanunu nun tekerrür başlıklı 339 uncu maddesi uyarınca yüzde elli oranında artırılmak suretiyle uygulanması gerekmektedir. Buna göre, mükellef kurum adına 2009 hesap dönemi için Vergi Usul Kanunu nun 339 ve 344. maddesinin birinci fıkrası uyarınca 60.000 TL (40.000 + 40.000 X%50) tutarında vergi ziyaı cezası kesilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan,2009 hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin kanuni süresinde verilmemesi nedeniyle mükellef kurum adına Vergi Usul Kanunu nun mükerrer 355.maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezasının kesilmesi gerekmektedir. (Vergi ziyaı cezası ile özel usulsüzlük cezasının, anılan kanunun 336. maddesi çerçevesinde birlikte değerlendirilmesi de dikkate alınacaktır.) c)şubat/2010 Vergilendirme Dönemi KDV İçin Kesilecek Vergi Cezası: Mükellef kurum tarafından Şubat/2010 vergilendirme dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamesinin kanuni süresinde verilmemesi nedeniyle işlenen ve vergi ziyaı cezası kesilmesine ilişkin fiil, cezanın kesinleşme tarihinden (20.04.2010) önceki bir tarihte (24.03.2010) gerçekleşmiş olması nedeniyle vergi ziyaı cezasının bir kat olarak uygulanması gerekmektedir. Buna göre, mükellef kurum adına Şubat/2010 vergilendirme dönemi için Vergi Usul Kanunu nun 344. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bir kat 30.000 TL tutarında vergi ziyaı cezası kesilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan, Şubat/2010 vergilendirme dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamesinin kanuni süresinde verilmemesi nedeniyle mükellef kurum adına Vergi Usul Kanunu nun mükerrer 355.maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezasının kesilmesi gerekmektedir. (Vergi ziyaı cezası ile özel usulsüzlük cezasının, anılan kanunun 336. maddesi çerçevesinde birlikte değerlendirilmesi de dikkate alınacaktır.) d) Mart/2010 Vergilendirme Dönemi KDV İçin Kesilecek Vergi Cezası: Mükellef kurum tarafından Mart/2010 vergilendirme dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamesinin kanuni süresinde verilmemesi nedeniyle işlenen ve vergi ziyaı cezası kesilmesine ilişkin fiil, cezanın kesinleşme tarihinden(20.04.2010) sonraki bir tarihte(24.04.2010) gerçekleşmiş olması nedeniyle vergi ziyaı cezasının Vergi Usul Kanunu nun tekerrür başlıklı 339 uncu maddesi uyarınca yüzde elli oranında artırılmak suretiyle uygulanması gerekmektedir. Buna göre, mükellef kurum adına Mart/2010 vergilendirme dönemi için Vergi Usul Kanunu nun 339 ve 344. maddesinin birinci fıkrası uyarınca 15.000 TL (10.000 + 10.000 X%50) tutarında vergi ziyaı cezası kesilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan, Mart/2010 vergilendirme dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamesinin kanuni süresinde verilmemesi nedeniyle mükellef kurum adına Vergi Usul Kanunu nun mükerrer 355.maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezasının kesilmesi gerekmektedir. (Vergi ziyaı cezası ile özel usulsüzlük cezasının, anılan kanunun 336. maddesi çerçevesinde birlikte değerlendirilmesi de dikkate alınacaktır.)

CEVAP 3: 6183 Sayılı Amme alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 21. maddesinde; üçüncü şahıslar tarafından haczedilen mallar paraya çevrilmeden evvel o mal üzerine amme alacağı için de haciz konulursa bu alacağın da hacze iştirak edeceği ve aralarında satış bedelinin garameten taksim olunacağı, (5479 Sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle eklenen cümle. Yürürlük;08.04.2006) genel bütçeye gelir kaydedilen vergi, resim, harç ile vergi cezaları ve bunlara bağlı zam ve faizler için tatbik edilen hacizlerde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 268 inci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi hükmünün uygulanmayacağı, rehinli alacaklıların haklarının mahfuz olduğu, ancak, gümrük resmi, bina ve arazi vergisi gibi eşya ve gayrimenkulün aynından doğan amme alacaklarının o eşya ve gayrimenkul bedelinden tahsilinde rehinli alacaklardan evvel geldiği, belirtilmiştir. Söz konusu maddenin ilk fıkrasında, üçüncü kişiler tarafından kendi alacakları için borçlunun mallarına konulan hacze kamu alacağının iştirakine ilişkin hükümler yer almıştır. Hacze iştirak; borçluya ait mala haciz koyan kişilerin, aynı mala başkaları tarafından daha önce konulan hacze aynı derecede katılmaları demektir. Buna göre, haczedilen malın satışından elde edilen bedel, hacze iştirak eden alacaklılar arasında, garameten taksim olunur. Başka bir anlatımla, her alacaklının alacağının toplam borca oranı bulunur ve satış bedelinin bu orana isabet eden miktarı ilgili alacaklıya ödenir. Hesaplama, satış bedelinin garameye girecek olan alacakların toplamına bölünmek suretiyle bulunan rakamın her alacaklının alacak tutarı ile çarpılması suretiyle yapılır. Seri A 1 Sıra No lu Tahsilat Genel Tebliğinin birinci kısım ikinci bölümünde konu ile ilgili olarak aşağıdaki açıklamalar yapılmıştır. IV. Amme Alacaklarında Rüçhan Hakkı 1. Amme alacaklarına öncelik hakkı veren 6183 sayılı Kanunun 21 inci maddesi hükmü ile üçüncü şahıslar tarafından haczedilen mallar paraya çevrilmeden önce o mal üzerine amme alacağı için de haciz konulduğunda satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağına ilişkin düzenlemeler yapılmış, borçlunun iflası, mirasın reddi ve terekenin resmi tasfiyeye tabi tutulması hallerinde amme alacağının sırası belirlenmiştir. Madde hükmüne göre, üçüncü şahıslar tarafından haczedilen mallar paraya çevrilmeden önce o mal üzerine amme alacağı için de haciz konulduğunda satış bedeli alacaklılar arasında garameten taksim edilmektedir. Satış bedelinin dağıtımında, amme alacaklarından önce tesis edilmiş olan rehinli alacakların hakları saklı tutulmuş, ancak, eşya ve gayrimenkulün aynından doğan amme alacaklarına rehinli alacaklardan önce tahsil edileceğine yönelik öncelik hakkı verilmiştir. 2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun13 (4949 sayılı Kanun14 ile değişik) 268 inci maddesinde, 261 inci maddeye göre ihtiyaten haczedilen malların, ihtiyati haciz kesin hacze dönüşmeden önce diğer bir alacaklı tarafından bu Kanuna veya diğer kanunlara göre haczedilmesi halinde, ihtiyati haciz sahibi alacaklının, bu hacze 100 üncü maddedeki şartlar dairesinde kendiliğinden ve muvakkaten iştirak edeceği ve rehinden önce ihtiyati veya icrai haciz bulunması halinde amme alacağı dahil hiçbir haczin rehinden önceki hacze iştirak edemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

2004 sayılı Kanunda yapılan bu düzenlemeler, amme alacaklarının rüçhan hakkını etkilemiş ve üçüncü şahıslar tarafından haczedilmiş olan mallara, amme alacağından önce rehin tesis edilmiş olması halinde amme alacağının hacze iştirak hakkı ortadan kaldırılmıştır. 08.04.2006 tarihli ve 26133 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 5479 sayılı Kanun ile 6183 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrasının sonuna eklenen hükümle genel bütçeye gelir kaydedilen vergi, resim, harç ile vergi cezaları ve bunlara bağlı zam ve faizler için tatbik edilen hacizlerde, 2004 sayılı Kanunun 268 inci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi hükmünün uygulanmayacağı belirtilerek, üçüncü şahıslar tarafından haczedilmiş mallara, maddede belirtilen amme alacakları için rehinden sonra haciz konulması halinde, rehinden önce üçüncü şahıslar tarafından tatbik edilmiş olan hacizlere iştirak edilmesi imkânı sağlanmıştır. Üçüncü şahıslar tarafından haczedilmiş mallar üzerinde amme alacağı için tatbik edilmiş hacizden önce tesis edilmiş bir rehin bulunmadığı sürece nev i sınırlaması olmaksızın hacze konu tüm amme alacaklarının ilk haciz alacaklısı üçüncü şahsın haczine iştirak edeceği tabiidir. Diğer taraftan, konu ile ilgili olarak 2007/4 Seri No lu Tahsilât İç Genelgesinde de geniş açıklamalar yapılmıştır. Bu itibarla,6183 sayılı Kanunun 21.maddesi hükmü uyarınca, amme alacakları için tatbik edilen hacizlerden önce bir rehinli alacağın bulunması halinde, amme alacağının rehinden önceki hacze iştirak edebilmesi için, bu alacağın genel bütçeye gelir kaydedilen vergi, resim harç ile vergi cezaları ve bunlara bağlı zam ve faizlerden olması gerekmektedir. Buna göre, üçüncü şahıslar tarafından haczedilen mallar paraya çevrilmeden evvel o mal üzerine amme alacağı için de haciz konulursa bu alacak da hacze iştirak edecek ve bu malın satışından elde edilen bedel, alacaklılar arasında aşağıda gösterilen formüle göre garameten taksim edilecektir. [(Satış Bedeli X Amme Alacağı Tutarı) / (Üçüncü Şahsın Haciz Tutarı + Amme Alacakları Toplam Tutarı)] Satış bedeli olan 80.000 TL den öncelikle Kadıköy Belediyesinin gayrimenkulün aynından doğan toplam 1.000 TL emlak vergisi ve gecikme zammı ayrıldıktan sonra kalan(80.000 1.000 =)79.000 TL den; birinci sırada yer alan rehin alacaklısına 25.000 TL ile Kadıköy Vergi Dairesinin gelir vergisi için 20.000 TL ayrıldıktan sonra arta kalan [79.000 (25.000 + 20.000) =]34.000 TL ikinci sırada yer alan haciz alacaklısı ile 8 ve 10. sırada yer alan Kadıköy Vergi Dairesi ve 9. sırada yer alan Çankaya Vergi Dairesi ile 5 ve 7. sırada yer alan Ankara Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İl Müdürlüğü arasında garameten taksim edilecektir.(birinci sıradaki rehin alacaklısının alacağının tamamı için karşılık ayrılmıştır. Bu itibarla, hacizli gayrimenkul üzerinde vergi daireleri ve Ankara Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İl Müdürlüğü haczinden önce tesis edilmiş bir rehinli alacak bulunmadığından(kalmadığından), vergi daireleri ve Ankara Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İl Müdürlüğü nün hacze konu alacaklarının tamamı, genel bütçeye gelir kaydedilen vergi, resim harç ile vergi cezaları ve bunlara bağlı zam ve faiz alacaklarından olup olmadığı bakımından ayrıma tabi tutulmaksızın, kendinden önceki üçüncü şahıs tarafından konulan hacze iştirak edecek ve satış bedeli aralarında garameten taksim edilecektir.) Buna göre; Kadıköy Vergi Dairesinin payı için, Kadıköy Vergi Dairesinin gelir vergisi, KDV ve idari para cezasından kaynaklanan 14.000 TL (12.000 + 2.000 =) tutarındaki haczi için, [34.000 X 14.000 /65.000 (20.000 + 10.000 + 3.000 + 2.000 + 18.000 + 12.000)=] 7.323,08 TL ile yukarıda belirtilen gelir vergisi için ayrılan 20.000 TL olmak üzere toplam(20.000 + 7.323,08 =)27.323,08 TL tutarında karşılık ayrılacaktır.

Çankaya Vergi Dairesinin Payı İçin, Çankaya Vergi Dairesinin stopaj gelir vergisinden kaynaklanan 18.000 TL tutarındaki haczi için, [(34.000 X 18.000) / 65.000=] 9.415,38 TL tutarında karşılık ayrılacaktır. Ankara Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İl Müdürlüğü nün Payı İçin, Ankara Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İl Müdürlüğü nün prim ve idari para cezası alacağından kaynaklanan 13.000 TL (10.000 + 3.000 =)haczi için ise [(34.000 X 13.000) / 65.000=] 6.800 TL tutarında karşılık ayrılacaktır. CEVAP 4: Kararlara karşı başvuru yolları 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu nun 45-55. maddelerinde düzenlenmiş olup aşağıda belirtildiği gibidir. a) İtiraz d) Kanun Yararına Bozma b) Temyiz e) Yargılamanın Yenilenmesi c) Kararın Bozulması f) Kararın Düzeltilmesi Kararın düzeltilmesi: 1.(3622 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle değişen cümle)danıştay dava daireleri ve (5183 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle değiştirilen ibare) İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verdikleri kararlar ile bölge idare mahkemelerinin itiraz üzerine verdikleri kararlar hakkında, bir defaya mahsus olmak üzere kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde taraflarca; a) Kararın esasına etkisi olan iddia ve itirazların, kararda karşılanmamış olması, b) Bir kararda birbirine aykırı hükümler bulunması, c) Kararın usul ve kanuna aykırı bulunması, d) (Değişik: 5/4/1990-3622/23 md.) Hükmün esasını etkileyen belgelerde hile ve sahtekarlığın ortaya çıkmış olması, Hallerinde kararın düzeltilmesi istenebilir. 2. (Değişik: 5/4/1990-3622/23 md.) Danıştay dava daireleri ve İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları ile bölge idare mahkemeleri, kararın düzeltilmesi isteminde ileri sürülen sebeplerle bağlıdırlar. 3. (Değişik: 10/6/1994-4001/24 md.) Kararın düzeltilmesi istekleri esas kararı vermiş olan daire, kurul ve bölge idare mahkemesince incelenir. Dosyanın incelenmesinde tetkik hâkimliği yapanlar, aynı konunun düzeltme yoluyla incelenmesinde bu görevi yapamazlar.