TÜRKİYE VE DÜNYANIN 2013 YILI

Benzer belgeler
Title of Presentation. Hazar Havzası nda Enerji Mücadelesi Dr. Azime TELLİ 2015 ISTANBUL

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

Amerikan Stratejik Yazımından...

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL

Doğu Akdeniz de Enerji Savaşları

İSLAM ÜLKELERİNDE NÜFUS ÖNGÖRÜLERİ 2050 ARALIK 2011

SERAMİK SEKTÖRÜ NOTU

2014 HAZİRAN DIŞ TİCARET RAPORU

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

Enerji Ülkeleri.Rusya En Zengin..! 26 Ocak 2015

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

2014 OCAK DIŞ TİCARET RAPORU

HAZIRLAYAN GAZİANTEP SANAYİ ODASI TİCARET DAİRESİ EKİM

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

2017 MAYIS DIŞ TİCARET RAPORU

Araştırma Notu 15/179

2014 EKİM DIŞ TİCARET RAPORU

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

2018 TEMMUZ DIŞ TİCARET RAPORU

Türkiye ve Dünyanın 2016 Yılı

2014 MAYIS DIŞ TİCARET RAPORU


Son 5 yıldır Orta Doğu pazarında %48 gibi bir Pazar kaybı yaşayan Türkiye, bu pazarı tekrar kazanabileceği değerlendirilmektedir.

2014 EYLÜL DIŞ TİCARET RAPORU

2018 EYÜL DIŞ TİCARET RAPORU

2017 ARALIK DIŞ TİCARET RAPORU


2013 TEMMUZ DIŞ TİCARET RAPORU

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

Araştırma Notu 12/126

HALI SEKTÖRÜ. Ocak Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA SORUNSUZ ALAN KALDI MI?

2019 ŞUBAT DIŞ TİCARET RAPORU

2018 HAZİRAN DIŞ TİCARET RAPORU

2015 KASIM DIŞ TİCARET RAPORU

Türkiye ve Kitle İmha Silahları. Genel Bilgiler

2015 EYLÜL DIŞ TİCARET RAPORU

2018 OCAK DIŞ TİCARET RAPORU

TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN 2014 YILI MART AYI İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

2013 AĞUSTOS DIŞ TİCARET RAPORU

2014 KASIM DIŞ TİCARET RAPORU

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2016 Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu

DÜNYA SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ

2016 NİSAN DIŞ TİCARET RAPORU

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2011 OCAK - ARALIK İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

HALI SEKTÖRÜ. Kasım Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

2017 AĞUSTOS DIŞ TİCARET RAPORU

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU ARALIK 2018 İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ

2016 ŞUBAT DIŞ TİCARET RAPORU

Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi

2013 EKİM DIŞ TİCARET RAPORU

Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri Sektör Raporu 2010

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

2013 ARALIK DIŞ TİCARET RAPORU

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

2017 OCAK DIŞ TİCARET RAPORU

TÜRKİYE NİN ENERJİ SATRANCI EKİM 2007

Dünyada silahlanma artıyor, Türkiye 20'nci sırada

2014 TEMMUZ DIŞ TİCARET RAPORU

Türkiye nin Milli Güvenliği: Durum ve Gelecek

İSRAİL TÜRKİYE ANLAŞMASININ JEOPOLİTİK ŞİFRELERİ

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

INCOMING TURİZM RAPORU / ARALIK 2017

2013 EYLÜL DIŞ TİCARET RAPORU

2018 ŞUBAT DIŞ TİCARET RAPORU

2017 TEMMUZ DIŞ TİCARET RAPORU

2015 EKİM DIŞ TİCARET RAPORU

SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ VE SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ SEKTÖRÜNDE DÜNYA İTHALAT RAKAMLARI ÇERÇEVESİNDE HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI

2015 HAZİRAN DIŞ TİCARET RAPORU

2019 MART DIŞ TİCARET RAPORU

TÜRKİYE VE DÜNYANIN 2017 YILI

AVRUPA - TRUMP - RUSYA ÜÇGENİNDE TÜRKİYE

2014 AĞUSTOS DIŞ TİCARET RAPORU

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2015 Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu

HALI SEKTÖRÜ. Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi

TÜRKİYE NİN İHTİYAÇ DUYDUĞU FUAR 3.ELECTRONIST FUARI

HALI SEKTÖRÜ. Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

2016 TEMMUZ DIŞ TİCARET RAPORU

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

2016 ARALIK DIŞ TİCARET RAPORU

2014 ARALIK DIŞ TİCARET RAPORU

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

2018 MAYIS DIŞ TİCARET RAPORU

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

2015 NİSAN DIŞ TİCARET RAPORU

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

2017 EKİM DIŞ TİCARET RAPORU

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE

2014 NİSAN DIŞ TİCARET RAPORU

Türkiye nin İnşaat Demiri Üretim ve İhracatındaki Rekabet Gücü. Dr. Veysel Yayan Genel Sekreter Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği

2018 NİSAN DIŞ TİCARET RAPORU

2013 YILI OCAK-HAZİRAN DÖNEMİ ADANA DIŞ TİCARET RAPORU. HAZIRLAYAN : CENK KADEŞ Ekonomik Araştırmalar Şefi

ENERJİ GÜVENLİĞİ ÇALIŞTAYI Türkiye Nükleer Güç Programı 2030

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

Transkript:

TÜRKİYE VE DÜNYANIN 2013 YILI Giriş Yeni bir yıla girerken, dünya ve bölgesel güç dengeleri giderek daha da karmaşıklaşıyor. 2008 de patlak veren dünya ekonomik krizi ise hala sönümlenme sürecine giremedi. Dünya güç merkezi lideri ABD, 2011 başkanlık seçimleri ile yeni bir politik döneme başladı. Diğer güç merkezleri Çin, Rusya ve AB statükolarını korumaya çalışıyorlar. İngiltere politik açıdan yine farklı bir yerde duruyor. Ancak Suriye ve İran odaklı Ortadoğu ile Vietnam merkezli Pasifik bölgesi yeni çatışma ve gerginliklere gebe durumda. Bu bağlamda 2012 nin bölgesel çatışmalara sahne olması yüksek bir olasılık. Türkiye yi Neler Bekliyor? 2013 başlarken Türkiye nin, bölgedeki siyasi,ekonomik ve askeri açıdan karşı karşıya olduğu olumsuzluklar artmış durumda şöyle ki; Suriye deki belirsiz durum ciddiyetini korumaktadır. Kürecik radarına ilaveten, ülkeye gelen NATO füze savunma sistemleri Rusya ve İran ile siyasi gerginlik yaratmıştır. Aynı şekilde, Irak Kürt bölgesi ile olan yakın işbirliği ve siyasi yakınlaşma da Irak merkezi hükümeti ile ilişkileri zorlamaktadır. Mısır da, iktidara karşı başlayan halk hareketleri kısa sürede kontrol edilemeyebilir. Çünkü 60 yılı aşkın kendine özgü laik bir sistemin değişmesi nasıl sağlanabilir? Mısır daki istikrarsızlık ciddiye alınmak zorundadır. Çünkü hem Filistin devletinin kurulması olasılığını ortadan kaldırır, hem de İsrail in güvenliğini tehdit eder. İran a yeni ABD yaptırımları devreye girmek üzere. 2012 yılı içinde İran a bir askeri operasyondan daha sık söz edilmeye başlandı. Türkiye-İsrail ilişkileri politik açıdan dibe vurmuş vaziyette. Filistin e BM de üye olmayan gözlemci devlet statüsü verildi. İsrail Gazze yi terör ve tehdit merkezi olarak algılamaya devam ediyor. Bunun değişmesi, kalıcı bir anlaşmaya bağlı. 1

Mısır ile İsrail arasındaki 1967 Camp David anlaşması Mısır açısından yetersiz olarak değerlendirilmeye başlandı. İç dengeler sağlandığında Mısır, 1967 Anlaşmasının yeniden gözden geçirilmesini talep edebilir. Suriye deki iç savaş Ürdün ve Lübnan ı da etkilemeye başladı. Bölgedeki Batı karşıtı en fonksiyonel ve etkin aktör İran dır. İstediği anda bölgeyi savaş alanına çevirebilir. Bu savaşın sınırlarını tahmin etmek mümkün değildir. Ancak, Doğu Akdeniz den- Basra Körfezi ne, Hint Okyanusu ndan- Hazar Denizi ne kadar bir bölge tabiri kullanarak İran la bir çatışmanın ciddiyetini ortaya koymak mümkün olabilir. Ekonomik kriz nedeniyle, Yunanistan ve Güney Kıbrıs ile ilişkiler 2012 de sakin ve istikrarlı geçmiştir. Ancak 2013 de de böyle devam edeceği sanılmamalıdır. Ekonomik kriz Yunanistan da ırkçı ve Türk karşıtı siyasi partileri güçlendirmiştir. Ayrıca Kıbrıs ın etrafındaki petrol arama bölgeleri yeni krizler yaratabilir. Türkiye son üç yıldan beri devam eden siyasi ve askeri konjonktürel şartları lehine kullanamamıştır. Olumlu anlamda, Yunanistan la ilişkileri kalıcı bir işbirliğine döndürecek ortak ekonomik bir kurumsal yapı oluşturulamamıştır. Ya da kronik sorunlarda sonuç alıcı girişimlerde bulunulamamıştır. Örneğin Ege deki gri bölgeler olarak adlandırılan, aidiyeti belirsiz ada ve adacıklar sorununu gündeme getirilememiştir. Didim bölgesinde 2004 ten itibaren Yunanlıların yerleşime başladığı adalar konusunda hala sessiz kalınmaktadır. Buna izin verilmesi, aynı statüdeki onlarca adanın da Yunanistan hakimiyetinde kabul edilmesi sonucunu doğurabilir. Türkiye ve Kıbrıs Kıbrıs Adası, tarihin en eski çağlarından beri stratejik önemini sürdürmektedir. Bugün de çevresindeki enerji kaynakları nedeniyle aynı önemdedir. Kıbrıs, yeni Basra Körfezi olarak nitelendirilen Doğu Akdeniz in hem kontrol üssü, hem doğal kaynak sahası hem de enerji depolama ve dağıtım üssü konumundadır. Bu nedenle Kıbrıs üzerindeki güç mücadelesi eski aktörlere ilave olarak giderek çoğalmaktadır. Kıbrıs ın halihazır siyasi statükosu Türkiye nin ulusal çıkarlarına uygundur. KKTC nin tanınması sağlanabilirse, Türkiye açısından daha kalıcı bir fayda sağlanacaktır. Bu bağlamda aslında Türkiye açısından bir sorun yoktur. Sadece küresel ve bölgesel güç merkezlerinin çıkarları nedeniyle bir sorun olarak dikte edilmektedir. Şu anda hem KKTC, hem de Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) isteyen ülkelerle özgürce siyasi, ekonomik ve askeri angajmanlara girebilmektedir. Örneğin, Türkiye ile bozulan siyasi ilişkileri sonrası İsrail, yönünü GKRY ve Yunanistan a çevirmiştir. İsrail, Güney Kıbrıs a yerleşmeyi planlamaktadır. Büyük bir gaz depolama tesisi kurma peşindedir. Bu gerçekleştiğinde Ada da yaklaşık 50 bin kişilik bir Yahudi toplumu oluşması beklenmektedir. ABD nin ağırlığını İsrail den yana koyacağına şüphe yoktur. Sorunun son üç yıldan bu yana 2

uykuya yatırılması, dünya ekonomik kriziyle ilgilidir. Ayrıca mevcut statüko ABD ve İngiltere nin de çıkarlarına da uygundur. Çünkü Kıbrıs ta bulunan Akratori ve Dikelya İngiliz askeri üsleri ABD veya diğer ülkelerle birlikte serbestçe kullanılmaktadır. AB üyesi birleşik bir Kıbrıs ta bu uygulama sınırlanabilir.bu nedenle Almanya ve Fransa merkezli AB nin Kıbrıs ta istediği çözüm, iki bölgeli konfederal veya federal birleşik bir Kıbrıs tır. Çünkü Birleşik bir Kıbrıs, Almanya ve Fransa ile Rusya ve Çin in çıkarları ile daha uyumlu bir çözüm şeklidir. Bu bağlamda Annan Planı dahil neden sonuç alınamadığının cevabı açıktır. 2012 yılında,türkiye KKTC nin tanınması yönündeki girişimlerini artırmalıdır. Bu tanınmada bağımsız KKTC topraklarının hiç bir ülkeye karşı kullanılmayacağı konusunda güvence verileceği savı öne çıkarılmalıdır. Türkiye ve Suriye Suriye nin geleceği, Türkiye nin geleceği haline gelmiştir. Ortadoğu ve Doğu Akdeniz in bu kadim ülkesi, ekonomik ve siyasi konjonktürel şartlar nedeniyle global ve bölgesel güç dengelerinin anahtar ülkesi konumuna gelmiştir. O nedenle tarihin hiç bir çağında bir ülke üzerinde bu kadar farklı ülkenin çıkarları çatışmamış veya birleşmemiştir. Her ülkenin soruna yaklaşımı çok farklı ulusal çıkarlara dayalıdır. Suriye deki iç savaşı kim kazanırsa kazansın kriz sona ermeyecektir. Çünkü temel aktör rolündeki ülkelerin anlaşmaya varması halihazır şartlarda veya yakın gelecekte mümkün değildir. Suriye sorunu, baş aktörler İran ve Suriye açısından, sadece siyasi bir rejim ve demokrasi sorunu değildir. Küresel ekonomik sisteme ve onun ideolojisine karşı bir başkaldırış, küresel aktörlerin bölgedeki güç ve nüfuz alanlarını genişletmesine karşı bir duruştur. Bu karşıtlık, rejim farklılığının çok ötesinde dini ve kültürel ideolojilerin de korunmasını amaçlamaktadır. Ortadoğu da MÖ II. Yüzyılda Musa nın dini ile başlayan inanç çatışması, maalesef iki bin yıl sonra İslam inancının mezhep çatışmasına kadar gelmiştir. Bu güne gelinmesinde 1948 sonrası kurulan İsrail devletinin de önemli rolü olduğu yadsınılamaz. Ancak şu gerçeği kabul etmek gerekir ki, 1967 Savaşı sonrası hiç bir İslam ülkesi (İran ve Arap ülkeleri) İsrail gerçeğini kabul ve müzakere etme vizyonunu gösterememiştir. İsrail in ilk başlardaki niyeti komşularla yapılacak kalıcı bir barış anlaşması karşılığında işgal ettiği yerleri yeniden serbest bırakmaktı. Ama savaş sonra Hartum da yapılan toplantıda Arap ülkeleri üç hayır cevabını verdiler. Pazarlığa hayır, tanınmaya hayır ve barışa hayır. 3

Böylece İsrail in eski Filistin bölgelerini işgali kalıcı hale geldi. 1 değişikliği sorunun çözümü değil, yeni sorunların başlangıcı olacaktır. Özetle Suriye deki rejim Türkiye ve Irak Türkiye, ABD işgali sonrasında Irak politikasındaki uzun yıllardan beri sürdürülen kırmızı çizgilerinden vazgeçmek zorunda kalmıştır. Bunlardan en önemlisi Irak ın kuzeyinde bir Kürt devleti oluşumuna karşı çıkmaktı. Ancak son dört yıldan bu yana hem Irak Merkezi Yönetimi, (IMY) hem de Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) ile ilişkilerde farklı bir strateji izlenmektedir. Bu yeni strateji bir bakıma konjonktürel şartlar ve güç dengeleri ile uyumlu olarak nitelendirilebilir. Çünkü, değişen jeopolitik faktörlerin dikte ettiği karşılıklı çıkarlar, Türkiye ile IKBY ni her alanda siyasi ve ekonomik bir entegrasyona zorlamaktadır. IKBY nin kontrol ve hak iddia ettiği topraklar, Türkiye nin 28 Ocak 1920 de TBMM tarafından kabul edilen Misak-ı Milli sınırları içindedir. 1923 te imzalanan Lozan Antlaşması müzakerelerinde bu toprakların Türkiye sınırları içinde yer alması sağlanamamış ve 1927 de İngiltere ye devredilmiştir. Dünyanın en güçlü donanmasının yakıtını 1911 de kömürden petrole çeviren 2 İngiltere nin, zengin petrol yataklarına sahip Musul ve Kerkük ten vazgeçmesi beklenemezdi. Bu nedenle Lozan görüşmelerinde, doğrudan toprak talebi yerine, Türkiye ye sürekli ve daha fazla petrol veya geliri sağlayacak bir strateji izlenmesi daha yerinde olacaktı. Ancak Atatürk ün etrafında hem deniz gücünün, hem de petrolün o dönemdeki önemini bilen ve değerlendirebilecek vizyon sahibi kimse yoktu. Musul ve Kerkük petrollerinden mahrum kalan Türkiye nin, fosil enerji giderleri önemli bir seviyeye çıkmıştır. Türkiye nin 2012 ihracat geliri yaklaşık 151 milyar dolardır. 3 2011 yılında dış ticaret açığı 105,9 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bunun 24.6% sını net petrol gideri oluşturmuştur. 4 2011 itibariyle enerji gideri ise 54.1 milyar dolardır. 5 Bu durumda, Türkiye, ihracat gelirlerinin yaklaşık % 35 ni 1 George Friedman, Gelecek 10 Yıl, Pegasus 2011 s. 123 2 Daniel Yergin, Petrol, İş Bankası Yayınları 1999 S. IX 3 http://www.dunyabulteni.net/?atype=haber&articleid=239886 4 http://icci.com.tr/2012sunumlar/o35_muammer_ekim.pdf 5 http://www.ekonomistim.com/turkiyenin-petrol-faturasi-2/#more-13754 4

enerji giderlerine harcamaktadır. Almanya nın 2010 ihracat geliri 1.257 milyar dolardır. 6 petrol ve gaz harcamaları ise 90 milyar dolar civarındadır. Almanya nın enerji giderleri toplam ihracatının % 7 sidir. Bu rakam Çin için % 12, ABD için % 25, Japonya için % 5, Hindistan için % 52 dir. Bir ülkenin bu şekildeki bir ekonomik yapıyı orta veya uzun vadede sürdürmesi son derece zordur Çözüm seçenekleri de çok fazla değildir ve ciddi stratejik planlama gerektirir. Çünkü dünya enerji pazarı, sadece ekonomik ve ticari değil, aynı zamanda siyasi dengelere dayalı bir pazardır. Çünkü fosil yakıt pazarı küresel finans-kapital tarafından kontrol ve yönetilmektedir. Seçenek olarak, Türkiye nin petrol ve gaz tüketiminde önemli derecede tasarruf yapması, yeni petrol ve doğal gaz araştırma ve yatırımlarına öncelik vermesi, 7 alternatif enerji kaynaklarını geliştirmesi, ihracatını artırması, ya da daha ucuza enerji temin etmesi gerekir. İhracatın artırılması, inovasyona dayalı yüksek teknoloji projeleri ve pazar genişletilmesi ile gerçekleşebilir. Örneğin, TPAO Ukrayna kıta sahanlığında müşterek araştırma ve sondaj yapılabilir. Bu bağlamda, Türkiye nin IKBY bölgesindeki enerji kaynaklarından daha uygun şartlarda istifade etme amaçlı girişim ve yatırımları doğaldır. Diğer taraftan 2011 rakamlarına göre Irak 8.4 milyar dolarla Türkiye dış satımında ikinciliğe yükselmiştir. Irak taki iç güç boşluğu hala devam etmektedir. Bu boşluğun temel noktası, Irak petrolünün kontrol ve gelirlerinin paylaşılmasıdır. Irak petrol ve gazı dünyanın en ucuzudur. Varili 1.5 dolar. ABD, Rusya ve Brezilya nun üretim maliyeti bunun 30-50 katıdır. 2035 yılında dünya petrol ihtiyacının % 45 inin Irak tan karşılanacağı değerlendirmeleri yapılmaktadır. 8 IKBY petrol kaynakları Irak petrollerinin %10 udur. Ancak Irak ın tüm petrol ve gaz gelirlerinden %17 pay almaktadır. Kerkük bölgesi de ilave edilirse sahip olacağı petrol oranı Irak petrollerinin yarısına( % 50) ulaşacaktır. 9 Kerkük üzerindeki sahip olma ve kontrol stratejilerinin nedeni bu kadar açıktır. Irak ta ABD tarafından yerle bir edilen etnik ve mezhepsel dengeleri temsil eden gruplar, Irak ın tek geçim kaynağı olan petrol gelirleri için çatışmaya hazırlanmaktadırlar. Bu mücadele için farklı odaklardan yardım ve destek alma planları uzun zamandan beri yapılmaktadır. Dışarıdan ise başta S. Arabistan olmak üzere bölge ve bölge dışı güçler Irak taki grupları üzerinde etkili olmaya çalışmaktadırlar. Global ve bölgesel güçlerin Irak üzerindeki farklı çıkarları ve farklı 6 http://www.almanyabulteni.de/haberler/ihracat-tekrar-artti 7 Türkiye toprak ve denizlerine ilave olarak, KKTC karasuları ve Münhasır Ekonomik Bölgesindeki araştırma ve sondajlara öncelik verilmesi 8 http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/21661419.asp 9 http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/195389.asp 5

planları bulunmaktadır. Kim neyi istemiyor? sorularını nedensiz sıralayarak farklı stratejileri görmek mümkün olabilir. ABD Irak ta İran yanlısı bir yönetim istememektedir. ABD Irak ta konuşlu PKK nın tasviyesini istememektedir. IKBY yönetimi PKK nın tasviyesini istememektedir. S. Arabistan Irak ta Şiilerin daha etkin olduğu bir yönetim istememektedir. İran, S. Arabistan ın bölgede etkin olmasını istememektedir. ABD ve bazı Avrupa ülkeleri, Türkiye nin PKK sorununu çözmesini ve IKBY ile ekonomik ve siyasi ortaklık (jeopolitik bütünlük) kurmasını istememektedir. Başta İsrail ve İran olmak üzere bölge ve bölge dışı hemen hemen bütün ülkeler, Türkiye nin etkin bir güç haline gelmesini istememektedir. Bahreyn de nüfusun %70 i Şiidir ve yönetimsel ve ekonomik ayrımlara maruz kalmaktadırlar. S.Arabistan daki %17 lik Şii grup İran tarafından manupule edilmeye hazır bir tehdit olarak algılanmaktadır. İran Belücistanı ndaki Sünni gruplar rejime karşı kışkırtılmaktadırlar. Özetle dünyanın en zengin petrol bölgesindeki Müslümanlar birbirlerine düşürülmüş vaziyettedirler. Güç ve iktidarlarını sürdürmek için monarşik yapılar, küresel güçlerle işbirliği yapmaktadırlar. S.Arabistan-İran çekişmesi yeni bir şey değildir. Şah zamanında da iki ülke rakip durumundaydılar. 1979-1989 yılları arasında İran ve Irak 10 yıl birbirleriyle çatıştırılarak güçlerini tükettiler. Henry Kissenger bu durumu bırakın birbirlerini yesinler (Let them kill each other, let them die) sözüyle ifade etmiştir. Bölge, benzer plan ve stratejilerle karşı karşıyadır. Otoriter olmakla beraber, bölgede denge unsuru olan Irak taki Baas rejimi yıkılmıştır, Suriye deki de yıkılmak üzeredir. S.Arabistan, Katar, Bahreyn, Kuveyt, B.A.E gibi diğer otoriter rejimlerden kimse şikayet etmiyor. Pekala bölge kendi haline bırakılabilir mi? Tabii ki hayır, çünkü bu coğrafyada henüz uzlaşma kültürü yok. Ortak paydaları sadece İslam olan toplumun tüm unusurlarını bir araya getirmek zor. Mısır da 21 Aralık 2012 de yapılan anayasa referandumuna katılım oranı sadece % 23 dür. İngiltere nin 1920 lerde bölgede yaptığı sömürgeci liderlik artık sona gelmiş durumda. Yeni liderliği yapacak kadar güçlü, saygın, güvenilir ve adil bir ülke veya uluslararası bir kuruluş var mı? Maalesef yok görünüyor. 6

O zaman bu karmaşa ve kaos bölge insanlarına ölüm, yokluk ve acı vererek bir süre daha devam edecek demektir. Belirli zamanlarda mutlaka askeri güç kullanılacaktır. Türkiye nin tek başına bölgedeki olumsuz gelişmeleri yönlendirmesi zordur. Bu bağlamda Türkiye nin stratejisi bölgedeki gelişmelerden en az etkilenmeyi hedef almalıdır. Türkiye nin bölgedeki en büyük sorunu PKK ve etnik milliyetçi Kürt sorunudur. Bu sorunu milli bütünlük içinde çözebilen bir Türkiye, bölgede son derece geniş bir manevra alanı kazancaktır. Bu çerçevede ulusal çıkarları ile ilgili daha güçlü ve sonuç alıcı girişimler yapabilecektir. Bunun için, Türkiye nin çevresindeki olası tehditlerle tek başına başa çıkabilecek bir güçte olması gerekir. NATO üyeliğine fazla bel bağlamamalıdır. Çünkü NATO üyelerinin çoğunun bölgedeki plan ve stratejileri Türkiye ile çatışmaktadır. Ayrıca her komşusuna güven vermesi de son derece önemlidir. Bu kadar çok iç ve dış aktörün rol aldığı Ortadoğu sahnesinde, hazırlanan senaryolara kesinlikle güvenilmemelidir. 2013 yılının bölgemize ve dünyamıza barış getirmesini dilemek istiyorum. Dr. Nejat Tarakçı Jeopolitikçi ve Stratejist ntarakci@gmail.com Aralık 2012 7