Şubat 2017 Fiyat: 20 TL Aston Martin denize indi TÜRKİ YE JET-SET Otomobilden, saate lüks dünyasının en iyileri TÜRK MEGAYAT SEKTÖRÜ Herkes onu merak ediyor SAVANNAH 2016 nın en iyisi E N I G M A 25 yıllık gizem çözülüyor
16 E D İ TÖRDEN DENİZE ATILAN ŞİŞE VE NOT Merhaba sevgili Boat International Türkiye okuyucuları. Şu anda okumuş olduğunuz, dünyanın en prestijli tekne, megayat ve lüks hayat dergisi Boat International, ete kemiğe bürünene kadar geçen süre yaklaşık 8 ay. Dile kolay. 13 yıllık dergicilik hayatımda üzerinde en çok durduğumuz, 11 gün dergide sabahladığımız işlerden biri oldu. Bana sorarsanız değdi. Yat sektörünün kahramanı Türkiye, üretim anlamında müthiş işlere imza atıyor. Yazı işleri müdürümüz Esra Makara nın kaleminden çıkan ve pek çoğunu sadece burada okuyabileceğiniz konular, Boat u Türkiye ye getirmenin gururunu pekiştiriyor. Global anlamda Boat International in Türkiye ye gösterdiği özen ve ilgi de bunu apaçık belli ediyor. Müthiş işlerin çıktığı Türkiye ye yakışacağını düşündüğümüz Boat International Türkiye ile, denizcilik sektöründe emeği geçen herkese destek olma fikriyle yola çıkıyor ve Türk tekneciliğine global anlamda yeni bir pencere açmayı hedefliyor. Çocukluğu Göksu Deresi ndeki kayıklıkta oyalanarak geçen, küçük teknelerle Boğaz da dalgalarla keyif alana, her yelkenli, tekne, deniz taşıtı geçtiğinde içtiğim kahveden daha çok keyif alan ve en önemlisi en büyük hayali tıpkı denize atılan şişe ve not gibi bir tekne sahibi olmak olan bu genç dostunuz ve sevgili Fokus Pokus Medya ekibi, sıkı bir ekip çalışması, istek ve özveriyle bu zor dönemde bu dönemde dergi mi çıkartılır sözlerine kulak asmadan karşınızdayız. Bizleri destekleyen, motivasyonumuzu arttıran, teşvik eden, sektöre, üreticilere ve en önemlisi tüm dostlarımıza yürekten teşekkür ediyorum ve sizlere içten bir Merhaba diyorum. Keyifle ve denizle kalın. GÜNEŞ TANRISI RA Başlıktaki isim genelde bulmaca meraklılarının karşılaştığı bir soru ve cevabıdır. Benim içinse çok farklı bir anlam ifade ediyor. Şu anda elinizde tuttuğunuz bu dergiyi okumanızda az da olsa RA nın da payı var. Çünkü RA benim içimdeki deniz, yelken ve yat tutkusunun başlangıç noktası. Peki ya nedir bu RA nın Boat International Türkiye ile olan ilgisi? dediğinizi duyar gibi oluyorum. O zaman gelin sis perdesini aralayalım ve RA nın üzerindeki bulutları birlikte dağıtalım. Sanıyorum 1989 yılıydı. Ortaokul birinci sınıfa gidiyordum. Babam bir pazar günü Size sürprizim var diyerek! otomobile bindirdi ve ailecek Tuzla da bir tersaneye gittik. R A ile ilk tanışmam orada oldu. RA o zamanlar bile 40 yaşında ve yaklaşık 8 metre boyunda ahşap bir yelkenliydi. Babam bize gösterdiği bu küçük yelkenliyi o gün satın aldı ve ağabeyim Mert Yılmaz la birlikte deniz ve tekne tutkumuzun ilk tohumlarını serpmiş oldu. Çocukluktan delikanlılığa geçişimdeki anılarımın çoğunda RA nın payı vardır. Marmara Denizi nde RA ile gitmediğimiz yer kalmamıştı. İlk zamanlar yelken yaparken teknenin yana yatmasından korktuğumu hatırlıyorum. Babam teknenin altında kurşun bir salma bulunduğunu ve devrilmesinin çok zor olduğunu anlatarak korkumu hafifletirdi. Çok büyük bir tekne değildi. Hızlı ya da çok konforlu da değildi. İki tane tek kişilik yatağı ve küçük bir kuzinesi olan mütevazı bir kamarası vardı. Ancak tasarımı ve yaşattığı ruh çok karakterliydi. O zamanlar moda olan küçük ahşap ve çirkin görünümlü yelkensiz tekneler karşısında hep RA yı savunur onunla gurur duyardık. İlerleyen dönemde Marmara Denizi nin kirlenmesi ve yüksek marina kiraları sebebiyle RA yı satmak zorunda kaldık ama yaşattığı o naif keyfi de bir daha tadamadım. Şu anda elinizde tuttuğunuz Boat International Türkiye, belki çok daha lüks yelkenlilerden ve megayatlardan bahseden bir dergi ama en nihayetinde deniz tutkusu ortak. Deniz tutkusunu farklı şekillerde tatmin etmek ve bir anlamda bu işin ruhunu yaşamak için sevgili ortağım Volkan Demirkuşak la birlikte Boat International ı Türkiye ye getirerek ve yayın yönetmeni olarak attığımız bu adım, bizim için çok önemli. Umarım ilk sayımızda sizlere bu tutkumuzu aktarabilmişizdir. İlerleyen sayılarda sürekli gelişen ve çıtayı en yükseğe koyan bir dergiyle karşınızda olacağız. Keyifli okumalar... VOLKAN DEMİ RKUŞ AK volkan@boatturkiye.com YA M A N Y I L M A Z yaman@boatturkiye.com
172 Yerl i deniz kızı Germán Frers ve Tommaso Spadolini 20 metrelik bir motoryatı megayat özelliklerinde tasarladı, Sirena Yachts üretti. Türk sularının en yeni markasından 20 metrelik Sirena 64
173 Formuyla güzel bir kadını andıran, suyu ve aşkı temsil eden, melodileriyle denizcileri büyüleyen Sirena, bu kez Türkiye kıyılarında kendini gösterdi. Yunan mitolojisinde Odysseus un aklını başından alan deniz kızları bu kez doğdukları yerde kalmaya da pek niyetli değil doğrusu! Çok sürmez, yakında dünya sularına açılır ve yerlerini bulurlar. Bursa, Orhangazi deki tesisleriyle Türkiye de seri yat üreten yegane firmalardan biri olan Sirena Marine, 2014 te tanıtımını gerçekleştirdiği Euphoria 54 modeli ile custom yelkenliler üretmeye başlamıştı ki, 2016 da motoryat sektöründe de isim yapma gayretinde olduğu haberini aldık. Yepyeni bir marka olan Sirena Yachts taki modeller 17 metreden başlayarak 30 metre üstüne kadar çıkabilecek. Markanın ilk modeli Sirena 64 ün dünya prömiyerini 21-29 Ocak 2017 deki Boot Dusseldorf ta izledik. Onun bir küçüğü Sirena 56, Şubat 2017 de Miami de boy gösterecek. Projenin bir diğer ismi ise Sirena 85 olarak açıklandı. FOTOĞRAFLAR: JEFF BROWN
174 Sirena 64, seyir hızı olan 16 knot ta saatte 127 litre yakıt harcarken, ekonomik hızı 10 knot ta 48 litre tüketiyor. Sirena 64 ün mühendisliği ve dış tasarımı Germán Frers e ait. Biz aslında onu Euphoria yelkenlilerinden, Hallberg Rassy lerden, Swan lardan tanıyoruz. Son dönemin ödüllü yelkenlisi Unfurled de onun imzasıyla inşa edildi. Ağırlıklı olarak yarış yelkenlileri tasarlayan Arjantinli Frers in çizim tahtasından çıkan Sirena 64, bu kez gövdesiyle barışık 20,74 metrelik bir motoryatın ne denli geniş bir hacme sahip olabileceğini, aynı zamanda hafifliğiyle öne çıkıp az yakıt tüketebileceğini ve üstüne üstlük bir de yüksek performans sergileyebileceğini gösteriyor. Semi-deplasman gövdeye sahip motoryatın konforlu ve aydınlık iç yaşam alanları da Tommaso Spadolini nin imzasıyla İtalyan zarafetini yansıtıyor. Yelkenlileriyle dünyanın pek çok yerinde ismini duyuran Sirena Marine in motoryat üretiminde nasıl bir yol izleyeceğini hepimiz merakla bekliyorduk. Otomotiv sektöründe de tecrübe sahibi olan tersane, ilk motoryatını özenle inşa etti. Gövde üretiminde sandviç yöntemi kullanılan teknenin inşa sürecinde vinilester infüzyon uygulandı. Bu da osmoza karşı dayanıklılığı artırıyor. Yatın ana binası ise hem hafif hem de güçlü olması istenerek karbon hibrid ile inşa edildi. Dış yüzeyi, dayanıklılığı yüksek beyaz jelkot ile kaplanan 64 ün köşeli gövde yapısı farklı deniz koşullarında da kolay seyir deneyimi yaşatmasını sağlıyor. Tekne gövdesinin alt kısmındaki siyah ve burgonya rengi de gövdeye hareketlilik katmış. Serisinin ilk modeli olma özelliğini taşıyan 64, muadillerine göre yüksek yakıt ve su kapasitesine sahip. Standardındaki her biri 850 beygir gücündeki ikiz CAT motorlarla hızını en yüksek 27 knot a ulaştırabiliyor. Elbette makineleri daha güçlü tutmak ve denizde yüksek knot ların tadını çıkarmak da mümkün. 64 ün alametifarikalarından biri de, şüphesiz günümüzde ihtiyaç duyulan düşük yakıt tüketimi. Aynı boydaki diğer modellerle karşılaştırıldığnda yüzde 20 daha az yakıt harcayan 64 ün seyir hızı 16 knot. Öte yandan, 10 knot lık bir seyirde menzili 1000 deniz milini buluyor ve yakıt tüketimi ise saatte 48 litre civarında seyrediyor. Sirena 64 ün 38 metrekarelik flybridge i yatın Akdenizli duruşunu öne çıkarıyor. Bir wet-bar ın yerleştirildiği alanda U şeklinde bir oturma yeri ve yemek masası bulunurken, baş taraf iskele kumanda mahalline ayrılmış. Navigasyonda Raymarine ve Ritchie marka ürünler kullanılıyor. Tam donanımlı kumanda mahallinin sancak tarafı ise iki kişilik bir güneşlenme alanı olarak kullanılabiliyor... 64 ü hem farklı hava koşullarına uygun kılan hem de kaptanın seyrini kolaylaştıran bir özellik de flybridge in orta kısmı hardtop ile kapalıyken, baş taraftaki softtop ın pratik bir şekilde açılır olması. Motoryatın dış mahalleri yalnızca burasıyla sınırlı değil. Bir de ana güvertesindeki havuzluk ve başüstündeki oturma ve güneşlenme alanları var.
175 Ana kamara yerleşimi ve hacmiyle tekne sahibine geniş bir yaşam alanı vadediyor. Salonun devamına konumlandırılan kuzine cam bölmesiyle hem ana yaşam alanlarıyla temas halinde hem de özel bir alan. Baş taraftaki dinlenme koltuğu deniz yolculuğunu anlamlı kılıyor... Ana kamaranın iskelesindeki dinlenme alanı şık bir detay olmuş. Motoryatın geniş yüzme platformu gün boyunca denizle erişimi kolaylaştırıyor. İ ç t a s a r ı m d a b e y a z ı n f a r k l ı t o n l a r ı n ı k e n d i n i g ö s t e r e n, k o y u r e n k t e k i ç e r ç e v e v e p a n e l l e r l e h a r m a n l a d ı k, diyor Tommaso Spadolini.
176 Bağ ımsız ve fakat son derece ferah olan iç ve dış yaş a m mahalleri, düş ük yakıt tüketimi ve her türlü deniz koş u l u n d a kolay seyir kabiliyeti ile Sirena 64 gelecekten haber veriyor. Sirena 64, iç yaşam alanlarıyla da yeniliklere ne kadar açık bir motoryat olduğunu kanıtlıyor. Spadolini tekneye geniş gövde camları ekleyerek içeriyi alabildiğince aydınlık kılmış. Sadece ana güverte 52 metrekareyi bulan genişliğe sahip. Tommaso Spadolini kendi dokunuşlarını şöyle tanımlıyor: İç tasarımda beyazın farklı tonlarını kullanmayı tercih ettik ve bu rengi de kendini gösteren, koyu renkteki çerçeve ve panellerle harmanladık. Ahşap olarak ise meşe ve venge tercihimiz. Zemindeki açık renk ve yumuşak dokuya sahip moket de mekanın ferahlığına ve konforuna vurgu yapıyor. Tasarımcının söylediğine göre çalışmanın odak noktası başından beri samimi ve zarif bir yaşam alanı yaratmak olmuş. Havuzluktan ana salona girildiğinde iskele ve sancak taraflarda oturma alanları ile birer kahve sehpası karşılıyor. Zemindeki ve ahşap detaylardaki koyu renk, ortamdaki sadeliği biraz olsun kırarken atmosfere de sıcaklık katmış. Camları storlarla kapatmak ve LED aydınlatmadan yararlanmak da mümkün. Sancak taraftaki liftli LCD televizyon isteğe göre gizlenebiliyor. Ses sistemi olarak Fusion Marine tercih edilmiş. Motoryatı farklı kılan tasarım detayları aslında salonun devamında kendini ele veriyor. Sancak tarafa altı kişilik, üstü cam bir yemek masası konumlandırılmış. Onun hemen iskelesindeki kuzine kolaylık sağlıyor sağlamasına da, buranın cam bir bölmeyle ayrı bir alan haline getirildiğini görüyoruz. Miele marka mutfak eşyalarının kullanıldığı kuzinedeki kokular böylelikle ne salona ne de baş taraftaki kaptana ulaşmıyor. Güvertenin baş tarafında, iskelede iki kişilik bir kumanda mahalli mevcut. Sancak tarafına da manzaraya tam hakim konumda bir dinlenme koltuğu yerleştirilmiş ki, bu da megayatlardaki lounge fikrini hatırlatmıyor değil. Motoryatın yerleşim özellikleri bir ana, bir VIP ve bir de konuk kamarası içeriyor. Ana kamara teknenin tüm hacminden yararlanmak adına tam merkeze konumlandırılmış. Yaklaşık 24 metrekare büyüklüğünde ve belki de hacim anlamında piyasada bu boy teknede bulunabilecek en ferah kamaralardan biri. Kamaranın kıç tarafında, kendine özel tuvaleti, duş alanı ve bir banyosu mevcut. Gövde camlarının tamamıyla aydınlık kıldığı ana kamarada çift kişilik yatağın hem iskele hem de sancak taraflarına dinlenme alanları yerleştirilmiş. Sancakta karşılıklı iki koltuk ve bir orta sehpa bulunurken, iskelede deniz manzarasına hakim bir uzanma alanı mevcut. Ana kamaranın devamında, iskele tarafa konumlandırılan konuk kamarasında iki adet tek kişilik yatak var. Depolama alanları ve sade tasarımıyla burası da ferah bir görünümde. VIP kamara ise başaltında ve konfor özellikleriyle ana kamarayı pek de aratmıyor. Tercihe göre tekneye dördüncü bir tuvalet ve havuzluktan da ulaşılabilen motor dairesi ile doğrudan bağlantılı bir mürettebat alanı ilave etmek mümkün. Markanın ilk modeli gerek iç gerekse dış çizgileriyle megayat özelliklerini aratmıyorken, Sirena Yachts ın ileriye dönük ne tür modeller inşa edeceği merak konusu elbette. Kim bilir, yerli megayat üreticilerimize bir yenisi daha eklenir... www.boatinternational.com October 2016
177 T E K Nİ K Ö Z E L Lİ K L E R SIRENA 64 SIRENA YACHTS Flybridge Ana güverte Alt güverte Tam boy 20,74 m Su hattı boyu 19,21 m Genişlik 5,86 m Su çekimi 1,27 m Motor 2 x 850 bg CAT C12.9 En yüksek hız/seyir hızı 27/16 knot 10 knot ta menzili 1000 deniz mili Yakıt kapasitesi 5.300 lt Temiz su kapasitesi 1450 lt Tekne sahibi/konuklar 6 İnşa malzemesi GRP Gemi mühendisliği Frers Naval Architecture & Engineering Dış tasarım Frers Naval Architecture & Engineering İç tasarım Design Studio Spadolini Tersane/üretim yılı Sirena Yachts Sirena Marine Denizcilik San.Tic.A.Ş. Orhangazi, Bursa t: +90 224 275 76 00 e: info@sirenamarine.com.tr w: sirenayachts.com