YÜKSEK GEÇİŞ SICAKLIKLI SÜPERİLETKENLERDE KRİTİK DURUM MODELLERİNİN İNCELENMESİ * Investigation Of Critical State Models On High-T c Superconductors

Benzer belgeler
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ. Selda KILIÇ

VORTEKS MEKANİZMASININ SÜPERİLETKENLİĞE ETKİLERİ * Effects Of Vortex Mechanism On Superconductivity

engelsiz İki elektronun işbirliği!

KARABÜK ÜNİVERSİTESİ Öğretim Üyesi: Doç.Dr. Tamila ANUTGAN 1

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Akım ve Direnç. Bölüm 27. Elektrik Akımı Direnç ve Ohm Kanunu Direnç ve Sıcaklık Elektrik Enerjisi ve Güç

ENERJİ VERİMLİLİĞİ VE SÜPERİLETKEN MALZEMELER. Rıfkı Terzioğlu, Türker Fedai Çavuş Sakarya Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü

Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü 7. Hafta. Aysuhan OZANSOY

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ. Sultan DEMİRDİŞ VORTEKS MEKANİZMASININ SÜPERİLETKENLİĞE ETKİLERİ FİZİK ANABİLİM DALI

Bi 1,6 Pb 0,4 Sr 2 Ca 2-x Sm x Cu 3 O y (x= 0,0 ve 1,0) SÜPERİLETKENLERİN ELEKTRİKSEL KARAKTERİZASYONU. Havva BOĞAZ

1. Giriş 2. Yayınma Mekanizmaları 3. Kararlı Karasız Yayınma 4. Yayınmayı etkileyen faktörler 5. Yarı iletkenlerde yayınma 6. Diğer yayınma yolları

Pb, Ag ve Sb KATKI ATOMLARIYLA HAZIRLANMIŞ YBaCuO SÜPERİLETKEN SİSTEMLERİN ELEKTRİKSEL PARAMETRELERİNİN SAPTANMASI

T.C. İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ. Nd KATKILI YBaCuO SÜPERİLETKEN ÜRETİMİ VE KARAKTERİZASYONU. Melike ŞENER

MMM291 MALZEME BİLİMİ

ELEKTRİKSEL ÖZELLİKLER

Manyetik Alan. Manyetik Akı. Manyetik Akı Yoğunluğu. Ferromanyetik Malzemeler. B-H eğrileri (Hysteresis)

CALLİSTER - SERAMİKLER

Fizik II Elektrik ve Manyetizma Akım, Direnç ve Elektromotor Kuvvet

Bölüm 3 - Kristal Yapılar

4 ELEKTRİK AKIMLARI. Elektik Akımı ve Akım Yoğunluğu. Elektrik yüklerinin akışına elektrik akımı denir. Yük

BARA SİSTEMLERİ HAKKINDA GENEL BİLGİLER

Temel Kavramlar. Elektrik Nedir? Elektrik nedir? Elektrikler geldi, gitti, çarpıldım derken neyi kastederiz?

DENEY 6 TUNGSTEN FİTİLLİ AMPUL VE YARIİLETKEN DİYOT

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0

T.C. GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ FİZİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ

Katlı oranlar kanunu. 2H 2 + O 2 H 2 O Sabit Oran ( 4 g 32 g 36 g. 2 g 16 g 18 g. 1 g 8 g 9 g. 8 g 64 g 72 g. N 2 + 3H 2 2NH 3 Sabit Oran (

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0

MIT Açık Ders Malzemeleri Fizikokimya II 2008 Bahar

MALZEMENİN İÇ YAPISI: Katılarda Atomsal Bağ

Şekil 1: Diyot sembol ve görünüşleri

ÖĞRENME ALANI : FİZİKSEL OLAYLAR ÜNİTE 2 : KUVVET VE HAREKET

T.C. YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ OFM FİZİK ÖĞRETMENLİĞİ ALAN EĞİTİMİNDE ARAŞTIRMA PROJESİ SÜPERİLETKENLİK

ELEKTRİK AKIMI Elektrik Akım Şiddeti Bir İletkenin Direnci

BASMA DENEYİ MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ. 1. Basma Deneyinin Amacı

1. HAFTA Giriş ve Temel Kavramlar

DERS ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME KONU ÇALIŞMA YAPRAĞI HAZIRLAMA (MADDELERĐN AYIRT EDĐCĐ ÖZELLĐKLERĐ)

Şekil-1. Doğru ve Alternatif Akım dalga şekilleri

METALİK MALZEMELERİN GENEL KARAKTERİSTİKLERİ BAHAR 2010

İstatistiksel Mekanik I

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ATOM

KRİSTAL KUSURLARI BÖLÜM 3. Bağlar + Kristal yapısı + Kusurlar. Özellikler. Kusurlar malzeme özelliğini önemli ölçüde etkiler.

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş

Atomlar birleştiği zaman elektron dağılımındaki değişmelerin bir sonucu olarak kimyasal bağlar meydana gelir. Üç çeşit temel bağ vardır:

Hareket halindeki elektrik yüklerinin oluşturduğu bir sistem düşünelim. Belirli bir bölgede net bir yük akışı olduğunda, akımın mevcut olduğu

Ders 3- Direnç Devreleri I

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu

Şekilde görüldüğü gibi Gerilim/akım yoğunluğu karakteristik eğrisi dört nedenden dolayi meydana gelir.

Termal Genleşme İdeal Gazlar Isı Termodinamiğin 1. Yasası Entropi ve Termodinamiğin 2. Yasası

FİZ4001 KATIHAL FİZİĞİ-I

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ

Serüveni 3. ÜNİTE KİMYASAL TÜRLER ARASI ETKİLEŞİM GÜÇLÜ ETKİLEŞİM. o İYONİK BAĞ o KOVALENT BAĞ o METALİK BAĞ

MANYETİK ALINGANLIK ÖLÇÜMLERİ İLE BİZMUT TABANLI SERAMİK SÜPERİLETKENLERİN KARAKTERİZASYONU

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ YÜKSEK SICAKLIK SÜPERİLETKENLERDE FİZİKSEL ÖZELLİKLER. Erhan AKSU FİZİK ANABİLİM DALI

Magnetic Materials. 7. Ders: Ferromanyetizma. Numan Akdoğan.

Fiz 1012 Ders 6 Manyetik Alanlar.

ÖĞRENME ALANI: Kuvvet ve Hareket 2.ÜNİTE: Kaldırma Kuvveti ve Basınç. Kaldırma Kuvveti

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ. AROMATİK HİDROKARBON KATKILI MgB 2 SÜPERİLETKENLERİN ELEKTROMANYETİK KARAKTERİZASYONU

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş

Bir katı malzeme ısıtıldığında, sıcaklığının artması, malzemenin bir miktar ısı enerjisini absorbe ettiğini gösterir. Isı kapasitesi, bir malzemenin

İÇİNDEKİLER -BÖLÜM / 1- -BÖLÜM / 2- -BÖLÜM / 3- GİRİŞ... 1 ÖZEL GÖRELİLİK KUANTUM FİZİĞİ ÖNSÖZ... iii ŞEKİLLERİN LİSTESİ...

Bir kristal malzemede uzun-aralıkta düzen mevcu4ur.

Elektrik Nedir? Elektrik nedir? Elektrikler geldi, gitti, çarpıldım derken neyi kastederiz?

Moleküllerarası Etkileşimler, Sıvılar ve Katılar - 11

DOĞAL KURŞUN METALİK KURŞUN PLAKALAR

SÜRÜKLEME DENEYİ TEORİ

1. Amaç Kristallerin üç boyutlu yapısı incelenecektir. Ön bilgi için İnorganik Kimya, Miessler ve Tarr, Bölüm 7 okunmalıdır.

YBa 2 Cu 3 O 7-d SÜPERİLETKENLERİNDE TABLET BASINCININ SÜPERİLETKENLİK ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI. Mevlüt BAYAM

EŞ POTANSİYEL VE ELEKTRİK ALAN ÇİZGİLERİ. 1. Zıt yükle yüklenmiş iki iletkenin oluşturduğu eş potansiyel çizgileri araştırıp bulmak.

Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü Bahar Yarıyılı Bölüm-6 Özeti Ankara Aysuhan OZANSOY

MALZEME BİLGİSİ. Katı Eriyikler

Katılar. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN. Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi 2006

Danışman: Yard. Doç. Dr. Metin Özgül

Doğru Akım Devreleri

DÖRT NOKTA TEKNİĞİ İLE ELEKTRİKSEL İLETKENLİK ÖLÇÜMÜ DENEYİ FÖYÜ

KİM 433 METALLER KİMYASI PROF. DR. SELEN BİLGE KOÇAK

Makine Mühendisliği İçin Elektrik-Elektronik Bilgisi. Ders Notu-3 Doğru Akım Devreleri Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Ahmet DUMLU

DENEY FÖYÜ 1: Direnç Ölçme ve Devre Kurulması

7.DENEY RAPORU AKIM GEÇEN TELE ETKİYEN MANYETİK KUVVETLERİN ÖLÇÜMÜ

Dielektrik malzeme DİELEKTRİK ÖZELLİKLER. Elektriksel Kutuplaşma. Dielektrik malzemeler. Kutuplaşma Türleri Elektronik kutuplaşma

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş

DİYOT KARAKTERİSTİKLERİ

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü ELK 2008 DEVRELER II LABORATUARI

Magnetic Materials. 10. Ders: Ferimanyetizma. Numan Akdoğan.

Maddelerin ortak özellikleri

Ag-Katkılı BiPbSrCaCuO Seramiklerinin SEM ve XRD Analizleri. XRD and SEM analysis of Ag-Doped BiPbSrCaCuO Seramics

Yarım Dalga Doğrultma

Bölüm 24 Gauss Yasası

BÖLÜM 2 ATOMİK YAPI İÇERİK. Atom yapısı. Bağ tipleri. Chapter 2-1

ELEKTRİK DEVRE TEMELLERİ

Malzeme Bilgisi. Madde ve Özellikleri

Buna göre, bir devrede yük akışı olabilmesi için, üreteç ve pil gibi aygıtlara ihtiyaç vardır.

Makine Mühendisliği İçin Elektrik-Elektronik Bilgisi. Ders Notu-2 Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Ahmet DUMLU

KİMYA -ATOM MODELLERİ-

A. ATOMUN TEMEL TANECİKLERİ

EEME 210 ELEKTRONİK LABORATUARI

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar

İÇİNDEKİLER 1: KRİSTALLERDE ATOMLAR...

Isı Kütle Transferi. Zorlanmış Dış Taşınım

Zıplayan Tanecikler Faz geçişleri ve kararsızlık için modelleme

Transkript:

YÜKSEK GEÇİŞ SICAKLIKLI SÜPERİLETKENLERDE KRİTİK DURUM MODELLERİNİN İNCELENMESİ * Investigation Of Critical State Models On High-T c Superconductors Selda KILIÇ Yüksel UFUKTEPE Ahmet EKİCİBİL Fizik Anabilim Dalı Fizik Anabilim Dalı Fizik Anabilim Dalı ÖZET Bu çalışmanın amacı, Bi-tabanlı yüksek sıcaklık süperiletkenlerinde kritik akım yoğunluğunun oluşumunu incelemektir. Çalışmada süperiletken malzemelerin fiziksel ve magnetik özellikleri incelendi. Yüksek sıcaklık süperiletkenlerinde kritik akım yoğunluğunun hesaplanmasında kullanılan modeller detaylı bir şekilde çalışıldı. Bu modellerden Bean Kritik Durum Modeli deneysel sonuçlarla kıyaslanmıştır. Anahtar Kelimeler: BSCCO süperiletkenler, Kritik Sıcaklık, Kritik akım yoğunluğu. ABSTRACT The purpose of this work is the investigation of Critical Current Density in High Temperature superconductors. For this, first, the physicial and magnetic properties of High Temperature superconductors are investigated. Some models for calculating of Critical Current Density of High Temperature superconductors are studied in detail. Finally, Bean Critical Model have been compared with the existing experimental results. Key Words: BSCCO Superconductors, Critical Temperature, Critical Current Density. Giriş Direncin bir anlamı, iletken üzerinden bir akım geçirmek için iletkene bir gerilim uygulama gerekliliği, bunun doğrudan sonucu olan diğer bir anlamı da geçen akımın iletkeni ısıtmasıdır. Direnç ne kadar büyükse, uygulanması gereken gerilim ve kaybolan enerji de o kadar büyük olur. Fakat bazı iletkenlerde malzeme, kritik sıcaklık denilen bir sıcaklığın altına kadar soğutulduğunda, akımı taşıyan elektronlar enerjilerini ısıya çevirme yeteneklerini kaybederler ve direnç sıfıra düşer. Bu durumda herhangi bir gerilim uygulamadan ve enerji kaybetmeden bir akım yaratmak mümkün hale gelir. İdeal metalik bir yapıda madde kritik sıcaklığın altına soğutulduğunda, fonon etkisi ortadan kalkar ve elektronlar yapı içerisinde örgü ile hiçbir etkileşmeye girmeden rahatlıkla hareket ederler. Bu durumda yapının direnci kritik sıcaklığın altında aniden sıfıra düşer. Kritik sıcaklığın altında bu malzemeye süperiletken madde denir. Süperiletkenlik ile ilgili yapılan ilk çalışmalar 1908 yılında H. Kamerling Onnes in Leiden de helyumu sıvılaştırması ile başlamıştır. Onnes yaptığı çalışmalar * Yüksek Lisans Tezi - MSc.Thesis 29

sonucunda 1911 yılında 4.15 K de cıvanın özdirencinin sıfıra düştüğünü buldu (Onnes, 1911). Uygulanan yüksek magnetik alanla süperiletken haldeki numunelerin, normal hale döndüğü görüldü. Böylece süperiletken metallerin magnetik davranış gösterdikleri keşfedildi. Bu keşiften sonra süperiletkenlik üzerine yoğun çalışmalar başladı. Bu çalışmalar sonucunda 1913 yılında kurşunun (Pb) 7.2 K de (Onnes, 1911) ve 1930 yılında da niyobyumun (Nb) 9.2 K de (Chapnik, 1930) süperiletken davranış gösterdikleri keşfedildi. Süperiletkenliğin keşfinden 25 yıl sonra Walter Meissner ve Robert Ochsenfeld (Meissner, 1933) süperiletkenlerin magnetik alanı sevmediklerini ortaya çıkardılar. Kritik sıcaklığın altındaki süperiletken bir malzemeye yüksek olmayan bir alan uygulandığında malzemenin bu magnetik alanı dışarladığını gözlediler (Şekil 1).Böylece süperiletkenlerin, zengin magnetik uygulamalar için yolu açılmış oldu. Bunlardan en önemlisi enerji harcamayan güçlü mıknatıslardır. Şekil 1.Bir süperiletkendeki Meissner olayı. Süperiletkenler uygulanan alana karşı göstermiş oldukları magnetik davranışlarından dolayı I. ve II. tip süperiletkenler olmak üzere iki grup altında incelenmektedir (Şekil 2).I.tip süperiletkenler genellikle saf, basit metallerdirler. Süperiletkenliğe geçiş sıcaklık eğrileri oldukça keskindir. Bu malzemeler kritik bir değere kadar uygulanan alanı dışlarlar. Eğer uygulanan alan değeri, kritik alan değerini aşarsa malzeme süperiletkenlik özelliklerini kaybederek normal duruma dönecek ve artık alan çizgileri malzeme içerisinden geçmeye başlayacaktır. Bu tür malzemelerin kritik geçiş sıcaklıkları oldukça düşüktür. II. tip süperiletkenlerin magnetik davranışları ise tamamen farklıdır. Bu tür malzemeler daha komplike ve genellikle geçiş elementleri ve diğer metallerden oluşmaktadır. II. tip süperiletkenlerde, I. tip süperiletkenlerden farklı olarak, ilk kritik alan değerinden daha yüksek ikinci bir kritik alan değeri daha vardır. Malzemenin magnetik davranışı birinci kritik alan değerine kadar I. tip süperiletkenlerle benzer davranış göstermektedir. Fakat uygulanan dış alan birinci kritik alan değerini aştığında malzemenin süperiletkenlik durumu devam etmektedir. İki kritik alan değeri arasında malzeme içerisinde hem süperiletken hem de normal bölgeler karışık olarak bir arada bulunmaktadır. Bu durum girdap (vorteks) mekanizması olarak da bilinmektedir. Eğer uygulanan alan değeri ikinci kritik alan değerini aşarsa, malzemenin süperiletkenlik özellikleri yok olacak ve normal davranış göstermeye başlayacaktır. 30

Şekil 2. I. ve II. tip süperiletkenlerin şematik gösterimi. Süperiletkenlik üzerine ilk gerçek yaklaşımlar, 1957 yılında üç Amerikalı bilim adamı, John Bardeen, Leon Cooper ve John Schrieffer tarafından öne sürülen ve BCS teorisi olarak da anılan çalışmada ileri sürülmüştür. BCS teorisi mutlak sıfır civarındaki süperiletkenliği açıklamaya yöneliktir. Cooper, atomik örgü titreşimlerinin doğrudan bütün elektronları birleştirmekten sorumlu olduğunu fark etmiştir. Bu titreşimler, elektronların takım halinde çiftlenmesine neden olur ve kristal örgü içerisindeki engellerle herhangi bir temasa girmeden aralarından geçmelerini sağlar. Bu elektronların oluşturduğu takımlara Cooper çiftleri adı verilmektedir. 1986 yılına kadar yapılan süperiletkenlik çalışmalarında kritik sıcaklığın 30 K civarında olduğu bulunmuştur. Ancak 1986 yılında Zürich IBM Araştırma Laboratuvarında J. George Bednorz ve Karl Alex Müller adlı iki bilim adamı, süperiletkenlik alanında devrim yaratan bir keşifte bulundular ve lantan, baryum ve bakırın karışık fazda bulunan bir seramiğinin yaklaşık 35 K de süperiletken olduğunu bulmuşlardır. Sonrasında ardı ardına bulunan Y-Ba-Cu-O, Bi-Sr-Ca-Cu- O, Tl-Ba-Ca-Cu-O ve Hg-Ba-Ca-Cu-O sistemleri ile bilinen en yüksek kritik sıcaklık, günümüzde Hg-tabanlı süperiletken sistem için 166 K e kadar yükseltilmiştir. Materyal ve Metot Materyal Bu kısım iki ana başlık altında incelenebilir. Materyal olarak literatürde rastlanan ve yoğun bir şekilde araştırma konusu olan HT c süperiletken malzemelerin genel özelliklerini; metod olarak ise malzeme hazırlama teknikleri ele alınacaktır. Süperiletkenlik ilk olarak metallerde gözlenmiştir. 1964 te Cohen yarıiletken tipi malzemelerin de süperiletken olabileceğini önermiştir (Cohen, 1964). Bu tahmin p-tipi yarıiletken olan GeTe da süperiletkenliğin gözlenmesiyle doğrulanmıştır (Mozelsky, 1964). NbO ve TiO malzemeleri ilk süperiletken oksitler olarak bilinmektedirler. Bu malzemelerin içerisinde oksijen girmesine rağmen metalik özellikleri devam edebilmektedir. SrTiO 3 bileşiği ilk perovskit süperiletken malzeme olarak bilinmektedir. Perovskit kristal yapısı ABO 3 formundaki bileşiklerin 31

kübik yapıdaki şekillenimidir. A iyonları kübün köşelerindeki yerini alırken, O iyonları yüzey merkezlerinde ve bir B iyonu da merkeze yerleşmektedir. Bu yapı Şekil 3 te görülmektedir. Şekil 3. Perovskit kristal yapısı. Tüm yüksek sıcaklık süperiletken malzemeler, yapılarında iki boyutlu bakır - oksit tabakalar içermektedirler. Elektriksel iletkenlik genellikle bakır-oksit tabakalarında oluşmaktadır. Yüksek sıcaklık süperiletkenliğin bu bölgelerde oluştuğu da bilinen bir gerçektir. Yüksek sıcaklık süperiletkenliği, malzeme yapısındaki kusurlara oldukça duyarlıdır. Yapı içerisindeki oksijen eksikliği, kristal yapı içerisindeki düzensizlikler, süperiletken malzemenin kritik sıcaklığını etkilemektedir. Bi 2 Sr 2 Ca n-1 Cu n O 2n+4+y Sisteminin Kristal Yapısı Bi-Sr-Ca-Cu-O (BSCCO) sistemlerinde süperiletkenlik Maeda ve arkadaşları tarafından 1988 yılında keşfedilmiştir (Maeda ve Tanaka, 1987). Bu süperiletken grubun özelliklerinin başlangıç kompozisyonlarına, hazırlama yöntemlerine ve seçilmiş olan yöntemin değişken parametrelerine (sinterleme sıcaklığı ve sinterleme süresi vb.) oldukça hassas olduğu görülmüştür (Tarascon, 1988). BSCCO sistemlerinde, Bi 2 Sr 2 Ca n-1 Cu n O 2n+4+y genel formülü ile elde edilebilen üç faz mevcuttur. Genel denklemde n, bir birim hücrede bulunan Cu-O tabakalarının sayısını vermektedir. n=1 için 30 K sıcaklığa sahip Bi 2 Sr 2 CuO 6+y (2201), n=2 için yaklaşık 85 K sıcaklığa sahip Bi 2 Sr 2 CaCu 2 O 8+y (2212), n=3 için 110 K kritik sıcaklığa sahip Bi 2 Sr 2 Ca 2 Cu 3 O 10+y (2223) fazları elde edilmektedir (Tarascon, 1988). Şekil 4 te gösterilen bu fazların birim hücreleri iki çift Bi-O tabakaları arasına yerleşmiş Sr-O, Cu-O ve Ca-O tabakalarından ibarettir. 32

a) b) c) Şekil 4. BSCCO sisteminin kristal yapıları a) n=1 fazını b) n=2 fazını c) n=3 fazını göstermektedir Bu sistemlerde süperiletkenlik geçiş sıcaklığının, Cu-O tabakalarının artması ile arttığı görülmektedir. BSCCO sistemlerinin genel yapısal karakteristiklerinden birisi de bunların tek faz olarak elde edilmesinin zorluğudur. Bir başka özellikleri de sonuç stokiyometrilerinin başlangıç stokiyometrilerinden oldukça farklı olabilmeleridir. Metot Süperiletken Malzeme Hazırlama Teknikleri Yüksek geçiş sıcaklığına sahip olan bakır-oksit tabanlı süperiletken ailelerini ( YBCO, BSCCO, TBCOO, HgBaCO ) hazırlamak çok zor değildir. Ancak kimyasal malzemelerle çalışıldığı için, bu malzemeler ile yapılacak olan çalışmaların her aşamasında sağlık açısından oldukça dikkatli olunmalıdır. Bu malzemelerin göstereceği süperiletkenlik özellikler, hazırlama yöntemine, ısısal işlem süresi ve sıcaklığına, çalışılan malzemenin cinsine doğrudan bağlantılıdır. Kaliteli bir malzeme hazırlamak için, sıcaklık ve zamanın kontrol edilmesi, malzemenin ısısal işleme tabi tutulduğu ortamdaki kısmi oksijen basıncının bilinmesi, tanecik boyutları, malzeme içerisine katkı yapılan diğer elementlerin 33

özelliklerinin iyi bilinmesi ve malzemenin konulduğu potanın cinsi oldukça önemlidir. Seramik süperiletken hazırlamanın birkaç değişik yöntemi vardır. Bunlardan genel olarak kullanılan, katıhal tepkime yöntemi, kimyasal olarak elde etme yöntemleri, başlangıç tozlarını eriterek döküm yapma veya ani soğutma ile malzeme elde edilmesi, ince ve kalın film hazırlama yöntemleridir. Araştırma Bulguları ve Tartışma Kritik Durum Modelleri II.tip süperiletkenlerde uygulanan alanın bir fonksiyonu olarak mıknatıslanmanın ilk tanımlanması C.Bean tarafından 1960 larda verildi (Bean,1964). Mıknatıslanma magnetik alanın nüfuz ettiği yerlerde oluşan sabit kritik akım yoğunluğu kullanılarak hesaplandığı için bu model, kritik durum modeli olarak adlandırılmıştır. Bean Kritik Durum Modeli Bean kritik durum modeli II. tip süperiletkenlerin magnetik karakteristiklerinin hesaplanmasında başarılı bir şekilde kullanılmaktadır. Bununla birlikte, yüksek magnetik alanlarda model sonuçlarının deneysel sonuçlardan sapma gösterdiği tespit edilmiştir. Geleneksel süperiletkenler için bu sapmanın nedeni kritik akım yoğunluğunun magnetik alana bağımlılığından kaynaklandığı şeklinde açıklanmıştır. Bu bağımlılığın yüksek sıcaklık süperiletkenleri için düşük magnetik alanların varlığında da etkili olduğu bilinmektedir. Kritik akım yoğunluğunun magnetik alan bağımlılığı dikkate alınarak Kim ve ark. tarafından Bean modeli geliştirilmiştir. Alan bağımlılığının hesaplara dahil edilmesi modelden elde edilen akım yoğunluğu değerleri ile taşıma akım değerleri arasında iyi bir uyum olmasına katkıda bulunmuştur. Yüksek sıcaklık süperiletkenlerin tanecikli yapıya sahip olmalarından dolayı, Bean modelinin bu tip süperiletkenlere uygulanması kuşku ile karşılanmıştır. Ancak yeterince düşük magnetik alanlarda, tanecikler arası kritik akım yoğunluğu magnetik alandan bağımsız olarak kabul edilebildiği durumlarda Bean modeli iyi bir yaklaşım olarak kullanılabilmektedir. Alan bağımlılığını dahil eden diğer kritik durum modelleri ise, daha çok yüksek magnetik alanlarda deney ile teori arasında iyi bir uyuşum için kullanılması öngörülmektedir. Zayıf Bağlı Çevrim Modeli Bu model zayıf bağlarla bağlanmış olan süperiletken çevrimidir.bu çevrimin alçak frekanslı ve genliği küçük olan bir magnetik alan içerisine konması halinde, çevrimdeki akım alanla birlikte yön değiştirir. Bunun sonucunda da, çevrimin magnetizasyonu M(t), zayıf bağların akım-gerilimi (I-V) karakteristiğine büyük ölçüde bağımlı olacaktır (Lynton, 1974). 34

Clem Modeli Bu model yüksek sıcaklık süperiletkenlere uygulanan başarılı modellerden birisidir. Bu modelde tanecikler, bir kenarı a o olan kübük yapılar olarak düşünülmüştür. Tanecikler birbirlerine maksimum Josephson akımı I o olan Josephson tipi bağlarla bağlanmıştır. Model, Ginzburg-Landau nun önerdiği serbest enerjinin, tanecik içi yoğunlaşma enerjisi ve tanecikler arası etkileşim enerjisi ile ifade edilebilme özelliğini kullanmaktadır. Lawrence-Doniach Modeli Süperiletken bir maddenin katlı yapısının sonuçlarının analizi için uygun bir model Lawrence ve Doniach tarafından ortaya atılmıştır (Lawrence ve Doniach, 1971). Bu model birçok süperiletken malzeme üzerine uygulanmıştır. Bu modelin uygulanması sırasında, süperiletken malzemenin anizotropik olan yapısı fazlaca kullanılmıştır. Matematiksel işlemlerde ve bunların sonuçlarında bu kendini göstermektedir. Bu modelde malzemeye ait olan serbest enerjiden yola çıkılmıştır. Girme derinliği ve kritik magnetik alan değerleri anizotropik yaklaşımlarla oldukça net sonuçlarla elde edilmiştir. Akı hareketleri ve girdapların çivilenmesi olayı bu model ile yorumlanmış ve oldukça tatmin edici sonuçlara ulaşılmıştır. J c de Pik Etkisi Magnetik akı karışık durumdaki bir süperiletkene, birim akı kuantaları taşıyan vorteksler şeklinde girer. Bu vorteksler bir diğerini iter ve üçgen bir örgü biçiminde serbest enerjilerini minimize ederler. Karışık durumda süperiletken içine akım geçirildiğinde herhangi bir yerdeki vorteksle olan itme etkileşmesi daha fazla dengelenmeyecektir. Böylece her vorteks, B ve J nin her ikisine orantılı olan net bir kuvvete maruz kalır. Bir Lorentz kuvvetine denk olan her bir vorteks üzerindeki bu kuvvet vortekslerin hareketine neden olacaktır. Bu vorteks hareketi J ye dik bir elektrik alan doğurur, böylece bir dirence neden olur ve bu akı-akış özdirenci olarak adlandırılır. Akım dağılım olmaksızın geçirilirse bu vorteks hareketini önlemek gerekir. Bu vortekslerin kusur bölgelerinde çivilenmesiyle elde edilir. Bu kirlilik bölgeleri nokta kusurları ya da çizgi kusurları olabilir ve boyutları süperiletkendeki Cooper çiftlerinin eşuyum uzunluğuna yakın olduğunda en uygun çivileme sağlanır. Çivileme kuvveti, kirlilik bölgeleri ve vortekslerin birbirleri arasındaki etkileşmelerinin bir sonucudur. Çivileme kuvvetinin bireysel çivilemenin (ya da kirlilik bölgelerinin) sayısıyla birlikte arttığı açıktır, fakat çivileme kuvveti çeşitli vortekslerin rastgele çivileme bölgelerinin içine geçmesini engelleyen vorteks örgüsünün setliğinden dolayı azalır.vorteks örgüsünün sertliği H c2 (T) ye yakın alanlarda azalır ve sonra makroskobik çivileme kuvveti aniden yükselir. Çivileme kuvvetindeki bu ani yükseliş, J c de pik etkisi ile sonuçlanır (Matsushita ve ark.,1994). Pek çok süperiletkenin kritik akım yoğunluğunda pik etkisi görülmektedir ve nedeni devam eden bir araştırma konusudur. Bu pik etkileri uygulamalar için 35

faydalı olup daha pratik YBCO süperiletken malzemelerin yapımı için çalışılmaktadır. Bu önemi itibariyle pik etkisi üzerine yapılan son çalışmalar incelenmiştir. Vorteks çivilemesinin temel ölçüsü birim hacim başına çivileme kuvveti F p dir ve bu J c yi gerektirir. Eğer F p kabaca alandan bağımsız olsaydı, J c alan artışıyla azalacaktı. Azalma hızlıca ve hemen hemen üstel bir şekilde olabilir (Chaddah ve ark.,1989). Böylece pik etkisi beklenilmezdi. Araştırmacılar pik etkisi bölgesindeki F p (ya da J c ) ölçümlerinde geçmiş etkisi üzerine yoğunlaşmışlardır ve bu ölçümlerinde J c nin örneğin işlem sıcaklığına nasıl soğutulacağına bağlılığını göz önünde bulundurmuşlardır. Steingart ve arkadaşları (1973) ilk olarak niyobyumun tekil bir kristalinde J c yi ölçtüklerinde, çivileme kuvvetindeki geçmiş etkilerini rapor ettiler. Onlar pik bölgesi yakınında verilen bir (H,T) noktasında J c yi (a) sabit T de alanı sıfırdan yukarı arttırarak (J c (ZFC) olarak gösterilir) (b) alanı H c2 den H ye azaltarak (J c (H-) şeklinde gösterilir) ve (c) sıcaklığı T c üzerinden düşürerek ya da sabit H de alan-soğutma olarak (J c (FC) şeklinde gösterilir) ölçtüler. J c (FC) > J c (H) > J c (ZFC) eşitsizliğini buldular. Steingart ve arkadaşları (1973) F p deki eşitsizliğe ilişkin aşağıdaki makul açıklamayı verdiler. H c2 yakınındaki vorteks örgüsünün küçük kesme modülünden dolayı, FC durumundaki vorteks örgüsü çivileme bölgelerinin kapsamını maksimize eden tanecikli bir yapıda biçimlendiğini söylediler. Bu kapsam H ye kadar soğuyarak devam eder, halbuki ZFC durumunda vorteks, sıfır alanda pek çok çivileme bölgelerini ihmal ederek mükemmele yakın bir örgü biçimini alır. Bu mükemmele yakın örgü H, ZFC durumunda olana kadar devam eder ve çivileme FC durumundakinden daha az verimlidir. Şekil 5, alan artışıyla ZFC durumunda gözlenen J c (H) deki pikin bir şematiğini gösterir. J c, FC durumunda daha yüksektir. Kullanılan ölçme akımı şekilde gösterildiği gibi J 0 ise orta seviyede alanlarda ZFC durumunda sonlu bir direnç görülür. Oysa FC durumunda hiç direnç gözlenmez. Şekil 5. H ye karşı J c şemasında geçmiş-etkisi (Chaudhary ve ark.,2001). 36

Sonuçlar Yüksek sıcaklık süperiletkenlerde kritik durum modelleri ve kritik akım yoğunluğu, süperiletkenliğin oluşum teorileri, mekanizması, magnetik özellikleri ve kritik akım yoğunluğu incelenmiş, bu konularda yapılmış olan çalışmalar ışığında yapılacak yeni çalışmalar hakkında bilgi sahibi olunmuştur. Yüksek sıcaklık süperiletkenlerinde kritik akım yoğunluğu büyük önem taşımaktadır. Özellikle yüksek kritik akım yoğunluğu değerlerinin teknolojik alanda kullanımı bakımından ayrı bir önemi vardır. Dünyanın dört bir köşesinde süperiletken çalışan bilim insanları hazırladıkları süperiletken malzemelerin yüksek T c ve yüksek J c leri üzerine yoğunlaşmışlardır. Adeta teknolojik bir devrim olarak görülen bu hedefte onlarca teorik model yapılan deneysel sonuçlarlarla kıyaslanmaktadır. Bu modeller içerisinde en başarılı olanı Bean modelidir. J c değerini ölçmek için yarı teorik ve pratik metodlar geliştirilmiştir. Pratik olarak, örneğe uygulanan voltajdan dolayı oluşan akımı ölçerek J c bulunabilir. Yarı teorik akım yoğunluğunun ölçülmesi için üç yol vardır. J m 30( M ) Acm 2 d J J m m 20( M ) Acm 2 a a(1 ) 3b 1 B 1 B a o 13 Acm 2 Bu formüllerden ilk ikisi Bean formulü (Bean, 1964), üçüncüsü Müller formülüdür. Birinci ve ikinci formüllerdeki M M M dir. Burada M, pozitif magnetizasyonu ve M, negatif magnetizasyonu gösterir. Birinci formüldeki d, tanecik büyüklüğünü, ikinci formüldeki a ve b, dikdörtgen olarak alınan numunenin boyutlarını, üçüncü formüldeki B uygulanan manyetik alanı, B ise ilk manyetik alanı göstermektedir. Geçmiş yıllarda ve son dönemlerde yapılan süperiletken malzemelere ait magnetik özellikleri araştıran deneysel çalışmalarda histeresiz eğrilerinden yola çıkılarak kritik akım yoğunluğu hesaplamaları yapılmakta ve değişik konsantrasyondaki malzemeler için bu modelin hala kullanılabileceği öngörülmekte a o 37

olup gelecekte de yine deneysel ve teorik sonuçların kıyaslanması için iyi bir model olduğu düşünülmektedir. Kaynaklar BEAN,C.P.,1964.Rev. Mod. Phys.,36:31. BEDNORZ, J. G., and MULLER, K.A., 1986. Possible High Tc Superconductivity In The Ba-La-Cu-O System. Zeitschrift Für Physik.64:189. CHADDAH,P.,BHAGWAT,K.V.,and RAVIKUMAR,G.,1989.Physica C,159:570. CHAPNIK,I.M.,1962.Sov.Phys.Dokl.,6,988p. CHAUDHARY,S.,2001.Physica C,353:29. COHEN,M.L.,1964.Superconductivity in Many-valey Semiconductors and Semimetals.Physical Rewiew A,134:511-521. LAWRENCE,W.E., and DONIACH,S.,1971.Proceedings of LT12. Kyoto,Japan,361p. LYNTON,E.A.,1962.Superconductivity.Methuen and Company,Ltd.,London. MAEDA, H., and TANAKA, Y., 1988. Jpn. J. Appl. Phys. Lett.,4(L209). MATSUSHITA,T., and EKIN,J.W.,1994,In Composite Superconductors, Marcel-Dekker. MEISSNER,W., and OCHSENFELD,R.,1933.Naturwissenschaften:21,787p. MOZELSKY, R., MILLER,R.C., HEIN, R.A., GIBSON, J. W.,and HULM, J.K., 1964. Superconductivity in Germanium Telluride. Phys.Rev.Letters. ONNES,H.K.,1908.The Liquefaction of Helium.Leiden University,Leiden:108,18p. STEINGART,M., and KRAMER,E.J.,1973.J.Appl.Phys.,44:5580. TARASCON,M. J., and LE PAGE,Y.,1988. Phys. Rev., B 37. 38