MAĞFİRET VE BÜYÜK MÜKAFATA VESİLE: ORUÇ (O mü minler;) tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, oruç tutanlar, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredip kötülükten vazgeçirmeye çalışanlar ve Allah ın sınırlarını (koyduğu hükümleri) koruyanlardır. (İşte, böyle) mü minlere (cenneti) müjdele! (Tevbe/112) Ey iman edenler! Sizden önceki (ümmet)lere yazıldığı gibi, sizin üzerinize de oruç tutmak yazıldı (farz kılındı). Olur ki bu sayede takvâya erersiniz. (Bakara/183) Şüphesiz ki müslüman olan (Allah ın emirlerine teslim olan) erkeklerle, müslüman kadınlar; iman eden erkeklerle, iman eden kadınlar; itaat (ve ibadet)e devam eden erkeklerle, itaat (ve ibadet)e devam eden kadınlar; doğru erkeklerle, doğru kadınlar; sabreden erkeklerle, sabreden kadınlar; alçak gönüllü (ve saygılı) erkeklerle, alçak gönüllü (ve saygılı) kadınlar; sadaka veren erkeklerle, sadaka veren kadınlar; oruç tutan erkeklerle, oruç tutan kadınlar; mahrem yerlerini (haramdan) koruyan/hayalı erkeklerle, mahrem yerlerini (ve görünümlerini haramdan) koruyan/iffetli kadınlar; Allah ı çok anan erkeklerle (Allah ı çok) anan kadınlar (var ya, işte) Allah, onlar için mağfiret ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır.( Ahzab/35 ) ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE ORUÇ Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallalllahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır." (Buhârî, Müslim, Ebû Dâvûd,Tirmizî, Nesâî, İbni Mâce) Canım elinde olan Allah a yemin ederim ki, oruçlunu ağız kokusu Allah nezdinde misk kokusundan daha hoştur. (Zira Allah buyuruyor ki): Oruçlu yemesini içmesini ve şehvetini sırf benim için terk ediyor. Bu nedenle onun mükâfatını ben vereceğim. İyiliğin karşılığı ise on misliyledir. (Buhari,Savm,2) Her şeyin bir zekatı vardır. Bedenin zekatı da oruçtur Oruç sabrın yarısıdır. (İbn Mace,Sıyam,44)
MERAK ETTİKLERİMİZ KİMLER ORUÇ TUTMAYABİLİR? (1) Hiçbir özrü yokken oruç tutmamak veya başladığı orucu bozmak günahtır. Hem de kaza ve (eğer başladığı Ramazan orucunu kasden bozmuşsa) keffaret olarak cezası vardır. Bâzı hallerde ise, oruç tutmamak veya başlanmış orucu bozmak şer'an câiz hâle gelir. Bu haller, şunlardır: 1 - Hastalık: Oruç tuttuğu takdirde hastalığının şiddetlenmesinden veya çok sürmesinden korkan kimsenin sonradan kazâ etmek üzere oruç tutmaması veya başladığı orucu bozması câizdir. 2 - Yolculuk: Ramazanda yolculuğa çıkanların oruç tutmayıp sonraya bırakmaları câizdir. Ancak yolda meşakkate, bedenî bir halsizlik ve rahatsızlığa mâruz kalmak söz konusu değilse, oruç tutmak, tutmamaktan efdal ve hayırlı görülmüştür. 3 - İkrâh (Tehdit ve Zorlama): Orucunu bozmadığı takdirde dövülmek veya yaralanmak veyahut öldürülmekle tehdit edilen bir kimse de oruç tutmayabilir. 4 - Gebelik ve emziklilik: Oruç tuttuğu takdirde kendisine yahut çocuğuna bir zarar geleceğinden korkan hâmile veya emzikli kadın, oruç tutmayıp sonradan kazâ eder. Emzirdiği çocuğun başkasının çocuğu olması hükmü değiştirmez.
HAYIRLI RAMAZANLAR TÜM AZALARIMIZA ORUÇ TUTTURABİLİYOR MUYUZ? (Ve iza kane yevmi savmi ehadiküm fela yerfüs vela yeshab) Sizden biriniz oruçlu olduğu zaman küfürlü, ağır, kırıcı, çirkin söz söylemesin. Oruçluyken kendisine hakim olsun. (Fein sabbehu ehadün ev katelehu) Hatta birisi ona sövüp, hakaret edip, ağır sözler söylemeye kalksa bile veyahut onunla itişmeye, çekişmeye kalksa bile, (felyekul: İnnimruun saimün) Ben oruçlu bir kimseyim, oruç tutuyorum, sana uymam, sana karşılık vermem! desin uymasın ona... diye, Peygamber Efendimiz oruçluya tavsiye buyurmuş. Oruç tutmanın adabı vardır, usulü vardır; o adaba riayet etmek gerekiyor. Onlara riayet etmediği takdirde insan orucun sevabını kazanamayabilir. Yani, sadece aç ve susuz kalmaktan ibaret değildir, oruç tutmak... Oruç tutan insan yalan söylemeyecek! Oruç tutan insan harama bakmayacak! Oruç tutan insan günah şeyleri dinlemeyecek! Oruç tutan insan günahlı yerlere varmayacak! Oruç tutan insan günaha elini uzatmayacak, gıybet etmeyecek, dedikodu yapmayacak!.. Yani ne demek? Bütün azalarına oruç tutturacak. Yani bütün azalarını gözünü kulağını, dilini, elini, ayağını, her azasını günahlardan koruyacak, uzak tutmağa dikkat edecek. Çünkü insanın aslında su içmesi, yemek yemesi helal bir şey. Oruçlu olduğu zaman helal olduğu halde su içmeyi, yemek yemeyi bırakıyor da, zaten helal olmayan günahları niye bırakmasın?!. Elbette daha öncelikle, helal olanı bile yapmayan oruçlu, haram olanı haydi haydi yapmaz; onlardan uzak durmaya daha dikkat eder. Dikkat etmiyor. Oruçlu ama küfrediyor. Oruçlu ama harama bakıyor. Oruçlu ama diliyle onu bunu incitiyor. Oruçlu ama elini harama uzatıyor. Oruçlu ama ayağıyla günah yerlere varıyor. Sinemaydı, vs. eğlence yeriydi veyahut günah yeriydi... O zaman ne olur?.. Orucunun sevabı gider, orucunun sevabını alamaz. Çünkü orucu tam tutmamış oluyor. Oruç böylece bütün şartlarına riayet edilerek tutulmalıdır. Oruçlu insana Peygamber Efendimiz sahur yapmayı tavsiye ediyor. Birazcık su içerek, bir hurma yiyerek bile olsa sahura kalkmak lazım; sünnettir. Sahura kalkmak, sahur yemeği yemek berekettir. Onun için; --Akşamdan bir şeyler atıştırıyorum, sahura kalkmayacağım! demeyin.
Sahura kalkmayı da tavsiye ederim. Sahura kalkın ve sahurda abdest alın. Hazır kalkmışken seher vaktinde ne yapılır? Teheccüd namazı kılınır. Teheccüd namazı kılın! Tesbihi alın elinize, tevbe edin, istiğfar edin! Çünkü seher vaktinde tevbe ve istiğfar etmek çok sevaptır. Kur an okuyun, böylece o sevapları da kazanın. Ramazan nedir?.. Aynı zamanda Kur an-ı Kerim ayıdır. Kur an-ı Kerim i çok okuyacaksınız, hatim indireceksiniz, mukabele okuyan hafızlara devam edeceksiniz. Güzel güzel okuyan hafız efendilerden güzel kıraat öğrenirsiniz. Böylece Kur an-ı Kerim ile ilgili çalışmalarınızı da çokça yapın! Ezberlerinizi kuvvetlendirin, unuttuklarınızı hatırlayın. Ezberlememiş olduğunuz yerlerleri ezberleyin, ezberinizi arttırmağa çalışın! Kur an-ı Kerim ile ilgili gayretleriniz de Ramazan da artsın. Kesenizin ağzını açın, hayır hasenatı çok yapın. Fakirlere sadakalarınızı, zekatlarınızı Ramazan ayında verirseniz, mükafatı kat kat fazla olur. Başka aylarda verdiğinizden daha çok sevap kazanırsınız. Ayrıca eşe dosta da ikramı, hediyeyi ihmal etmeyin. Eşi dostu iftara davet edin, onlardan da sevap kazanın. Böylece bu Ramazan ayının feyzinden, bereketinden, azami derecede istifade etmeye var gücünüzle gayret edin! Çünkü Peygamber Efendimiz diyor ki: --Ramazan gelip geçtiği halde, Ramazan ın feyzinden, bereketinden yararlanamamış, beceriksiz, gafil, tembel, cahil veyahut günahkar insanlar gerçekten şakidir. Gerçekten çok büyük mahrumiyete uğramıştır. Bu da bir çeşit manevi cezadır. Yazıklar olsun öylesine!.. diye teessüf ediyor. Ramazan geçtiği halde halini düzeltemeyenlere, Ramazan ın feyzinden, bereketinden istifade edemeyenlere teessüf buyuruyor Peygamber SAS Efendimiz... Allah-u Teala Hazretleri, Ramazanımızı güzel geçirmeyi cümlemize nasib etsin... Sıhhat, afiyetle, huzur ve saadet, devlet ve nimetle nice nice yıllar güzel Ramazanlara ulaşmanızı, makbul ibadetler yapmanızı, bayramlara erişmenizi, sıhhat, afiyet kesbetmenizi (çünkü oruç bir taraftan manevi sevap kazandırır, bir taraftan da insanı sıhhatlendirir) hem maddeten, hem manen; hem dünyevi bakımdan, hem uhrevi bakımdan; hem bedeni bakımdan, hem ruhi bakımdan azami derecede karlı ve istifadeli olmanızı temenni ederiz. Allah-u Teala Hazretleri hepinizden razı olsun, hepinizi cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin... Prof. Dr. Mahmud Es ad COŞAN
Bu köşenin içeriği KUR AN IN ANLAMIYLA BULUŞMAK PLATFORMU tarafından hazırlanmıştır. Ayet mealleri Hasan Tahsin Feyizli'nin Hazırladığı Feyzü'l Furkan Açıklamalı Kur'an-ı Kerim Meali nden alınmıştır. Ayet meallerinin tamamına www.kuranimiz.net, ses dosyalarına www.akradyo.net adreslerinden ulaşabilirsiniz. Görüş ve önerileriniz için: bilgi@kuranimiz.net adresine e posta yazabilirsiniz.