KEKEMELİK NEDİR? Bireyin yaşına ve lehçesine uygun gelişimsel olarak çıkartması beklenen konuşma seslerini çıkartamaması, konuşmanın olağan akıcılığında ve zamanlama örüntüsünde bozukluk olması durumudur. Konuşmadaki akıcılığın bozulması, konuşmaktan çekinme, konuşurken hata yapmaktan korkma ve konuşmadaki uzatmalar, tekrarlar ve duraklamalarla kendini gösterir. Kekemelik, çocuklarda genellikle okul öncesi yaşlarda, konuşmaya başladıktan sonra ortaya çıkan bir uyum ve davranış bozukluğudur. Çocuk ilk aylarda çok güzel konuşurken yaşadığı bir olaydan sonra takılarak konuşmaya, kekelemeye başlar. Bunlar genellikle : -Hece-ses uzatma (d-d-d-dur), -Kısa kelime tekrarı (al-al-al), -Ses uzatma ( Ssssssssivas ), -Durma Bloklamalar (an-ladım),şeklinde olabilir. Akıcı konuşması bozulan kekeme iki şekilde tepki gösterir. a-psikolojik Tepkiler: Konuşmaktan kaçınma, konuşmaya başlangıçta ya da devam ederken yoğu stres ve kaygı duyma 1 / 5
b-motor Tepkiler: Vücudun çeşitli bölgelerinde meydana gelen tiklerdir. (baş, boyun, çene, ağız, göz tikleri) Kekeme Dönemleri 1-Primer Dönem: Bu dönem 2-2,5 yaşlarından 6-7 yaşlarına kadar uzanabilmektedir. Kekemelik sürekli olmayıp epizotlar halindedir. Bu dönemde çocuk kekemeliğinin farkında değildir ve genellikle konuşmaktan kaçınmaz ve akıcılıktaki bozulmalara psikolojik tepkiler vermez. Aileye verilen eğitimle bu sorun aşılabilmektedir. 2-Sekonder Dönem: 7 li yaşlardan sonra ortaya çıkan ve çocuğun konuşmasındaki bozukluğun farkına varıp psikolojik tepkiler vermeye başladığı dönemdir. Bu dönem kekemeliği tedavi gerektiren bir evredir. *Yaş ilerledikçe çocuk kekemeliğinin farkına varır ve bu şekildeki konuşmaya reaksiyon vermeye başlar. Önceleri eforsuz olan uzatma ve tekrarlar daha hızlı, düzensiz, yoğun ve eforlu olmaya başlar. *Eğer herhangi bir organik bozukluğa bağlı değilse, psikolojik kökenlidir. Psikolojik kökenli olmayan kekemelik ve konuşma problemleri bir uyum ve davranış bozukluğu olarak kabul edilemez. *Kekemelik çocuklarda 2-2,5 yaşlarından 12,5-15 yaşlarına kadar ortaya çıkabilen bir uyum ve davranış bozukluğudur. Ergenlik döneminden sonra gençlerin kekeme olma ihtimali azalmaktadır. Genellikle, çocuklarda ve 2-5 yaşları arasında ortaya çıkan kekemeliğin farklı sebepleri vardır. Bu sebepler aşağıdaki gibi özetlenebilir: 1. Geçmişte yaşanılan ve etkisi devam eden yaşantılar ve korkular a- Yangın, deprem, sel gibi afetler b- Hayvandan korkma ( genelde kedi ve köpek) c- Tüp patlaması, bina çökmesi gibi olaylar d- Trafik kazaları e- Ateşli hastalık ve ameliyatlar f- Bir kavgaya tanık olma g- Sesle korkutulma 2. Kardeş kıskançlığı 3. Kekeme birini taklit etme 4. Aile içi sorunlar 2 / 5
a- Evdeki kavgalar ve huzursuzluklar b- Çocuğa uygulanan şiddet c- Anne-baba arasındaki şiddetli geçimsizlik 5- Kayıp ve ayrılık a-aile fertlerinden birinin ölümü b- Boşanma nedeniyle anne-babadan ayrılma c- Ani seyahatler nedeniyle ayrılık d- Evcil hayvanın ölümü veya hayvandan ayrılma 6-Hatalı anne-baba tutumları. a-baskıcı, aşırı disiplinli aile tutumları b- Aşırı koruyucu aile tutumları c- Alaycı, aşağılayıcı aile tutumları *Psikolojik kökenli kekemeliklerin bir kısmı geçicidir, bir kısmı ise ergenlik dönemine kadar devam eder, bir kısmı ise 20 yaşlarından sonra azalır Ancak dönem dönem yeniden ortaya çıkar. Çocukluk döneminden sonra devam eden kekemelikler stres, kaygı ve heyecan nedeniyle zaman zaman artabilir. Çocuklarda da, kekemelik sürekli olmayabilir; kaygı ve heyecanla zaman zaman artabilir, bazen kısa sürelerle de olsa tamamen ortadan kalkabilir. *Çocuklarda görülen psikolojik kökenli kekemelik, çocuğun çevresindeki kişilerin yanlış tutumlarıyla iyice kuvvetlenebilir ve pekişebilir. Anne-baba bu konuda dikkatli davransa bile, çocuğun etkileşimde olduğu diğer aile bireyleri, okul arkadaşları, öğretmenleri ve komşuların yaptığı hatalar nedeniyle çocuğun kekemeliği artabilir veya kekemelik nedeniyle başka sorunlar ortaya çıkabilir. Kekemelik nedeniyle ortaya çıkabilen diğer sorunlardan bir kaçını şöyle ifade edebiliriz; - Özgüven eksikliği - Başarısızlık kaygısı 3 / 5
- Çeşitli korkular - Okul başarısızlığı - İçe dönük olma - Değersizlik hissi - Depresyon *Buna göre, ailelerin, kekemeliğin kendiliğinden geçmesini beklemeleri doğru değildir. Kekemelik kendisi bir sorun olmanın ötesinde, yeni sorunlara da sebep olabildiği için, anne-babaların en kısa zamanda bir uzmandan yardım almaları gerekir. *Aileler gittikleri uzmandan, yalnız kekemeliğin tedavisi için değil, kekeme çocuğa karşı tutumlar ve kekemeliğe bağlı gelişebilecek yeni sorunların önlenmesi için yapılması gerekenlerle ilgili de yardım almalıdırlar. *Kekemelik bir hastalık değildir. Uyum ve davranış bozukluğudur. Kekemelikte genetik yapının etkin olduğunu görmek mümkündür. Bir ailede kekeme varsa o ailedeki çocukların kekeme olma ihtimali yüksektir. Genetik yatkınlığın kekemelikte % 60-70 civarında etkin olduğu tahmin ediliyor. Kekemelerle kan bağı olan kişilerin kekeme olma ihtimali yüksektir. *Eğer çocuk huzurlu, mutlu bir ortamda büyürse kekeme olmayabilir. Ama korku, şiddet, baskı, değersizlik hissinin egemen olduğu bir ortamda yaşarsa kekemelik ortaya çıkabilir. *Kekemelik bir hastalık değildir. Bir belirtidir. Örnek olarak öksüren birini görsek ne deriz? Bu adam üşütmüş, grip olmuş, nezle olmuş, soğuk almış deriz. Nasıl ki öksürük bir hastalık değilse grip, nezle, soğuk algınlığı gibi hastalıkların dış belirtisi ise, kekemelik de hastalık değil, içimizdeki korkunun, kaygının, güvensizliğin dışa yansıma şeklidir. *Tedavi sürecinde kekemenin korku ve kaygılarını yenmesini, onlarla mücadele etme yollarını öğrenmesini sağlanır. KEKEMELİĞİN ÇEŞİTLERİ a-düşünce Kekemeliği Kekemeliğin bu çeşidinde negatif düşünce çok baskındır. Kişi yabancı insanlarla çok rahat konuşurken kendi akrabası olduğunu bildiği insanların karşısında istediği gibi konuşamaz. Karş 4 / 5
ısındaki kişinin varlığı ve kim olduğu çok önemlidir. Kekemelerin hemen hepsinde negatif düşünce baskındır. Fakat her kekemede bunun şiddeti farklıdır. b-nefes Kekemeliği Bu gruba giren kekemeler ise nefeslerini doğru kullanmazlar. Nefesleri anında kesilir. Göğüsleri daralır, tıkanır ve boğulur gibi olurlar. c-hız Kekemeliği Hız kekemelerinin genel problemi hece yada kelime tekrarıdır. Örneğin: pa-pa-pa-pa-patates gibi söylerler. Hızlı konuştukları için kan, ter içinde kalırlar. Yarım saatte anlatmaları gereken bir konuyu 10 dakikada anlatmaya çalışırlar. d-gırtlak Kekemeliği Bazı kekemelerde sesli harflerde sorun yaşarlar. A,E,I,İ,O,Ö,U,Ü gibi sesli harfleri gırtlaktan söylemeye çalışırlar ve söyleyemezler. örneğin: aaaaaaaaaali gibi e-dudak Kekemeliği Dudak kekemeliği sessiz harfleri söylemekte zorlanan kekemelerin yaşadığı bir durumdur. Genellikle dudak harflerinde (b,f,m,n,v) sorun yaşarlar. Aynı zamanda dudak kekemelerinde hızlı konuşma da görülür. Bir kekemede bu kekemelik çeşitlerinden birisi ya da ikisi baskındır. Bazen değişik şiddetlerde tüm kekemelik çeşitleri bir kişide de görülebilir. *Kaynak: Uzm. Psk. Hayrettin Şahin ve Asım Eren Önemli: Konuşma bozukluğu bireyin sosyal ve psikolojik hayatını etkileyen problemlerin başında gelir. Bu konuda yardım almak isteyenler, iletişim formundan mesaj gönderip daha fazla bilgi alabilirler. Unutmayın, konuşmak insanın en önemli özelliğidir. Herkesin derdini rahatça dile getirebildiği bir dünya dileğile... 5 / 5