OSMANLI ARŞİV BELGELERİNDE HACI BEKTAŞ TEKKESİ Ahmet Hezarfen SUNUŞ Araştırmacı-Yazar Çalışma sahamızın önemli bir kısmını Osmanlı Arşiv Belgelerinde bulunan konuyla ilgili belgeler oluşturmaktadır. Hemen her sayımızda bu belgeleri yayınlıyoruz. Bu sayımızda da yine Bektaşî tekke ve zaviyeleri ile ilgili bazı belgeler ve bir ferman yayınlıyoruz. Bu belgelerin birinde Bektaşî tekkelerindeki yolsuzluk ve usulsüzlükler anlatılmaktadır. Yine başka bir belgede padişah fermanı ile atamaların yapıldığı bu tekkelerdeki yönetimin Sultanın bilgisi dahilinde olduğu ehil olmayanların değiştirilip yerine ehli olanların atandığını, dolayısıyla İstanbul un bu konuyla yakından ilgilendiğini görmekteyiz. Belgelerin tarihi itibarıyla eskiye dayanması bu tekkelerin Osmanlı dönemindeki önemini ve devlet tarafından onlara verilen önemi göstermektedir. Bu yayınlanan belgelerin birisi 1731 diğeri 1815 ve en eskisi de 1568 tarihlidir. Özellikle 1568 tarihli belge en eski tarihli olması itibarıyla dikkat çekmektedir. Bu belgede Şam dan gelen Bektaşî heyetine padişahın verdiği önemi açıkça görmekteyiz. Not: Merkezimize gelen veya daha önce elimizde bulunan bu belgeler, daha iyi anlaşılması için Merkez Uzmanlarımız tarafından günümüz Türkçesine çevrilmektedir. Bu sayede yaygın olan bazı öngörülerin ve yanlış anlamaların ortadan kalkacağını düşünmekteyiz. Tarih: Tarihsizdir. BELGE- 1 Kimden: Ali Dede Şeyhler Köyü ahalisinin dilekçesi Kime: Şorba Nahiyesi Müdürlüğüne Konu: Şeyh Ali Semerkandî Hazretlerinin türbesine Türbedar olmak isteyen Ali Rıza oğlu Hasan ın iyi hâl ve ahlak sahibi olmadığı. Ben duacınızın dileğidir ki, Köyümüzde mezarı bulunan Şeyh Ali Semerkandî Hazretlerinin türbedarlığına talip olan Ali Rıza oğlu Hasan adındaki kişinin kendisine farz-ı ayn (Allah ın her müslümana yapmasını buyurduğu emir) olan dînî bilgilerden yoksun olduğu gibi diğer bazı sıfatlardan da eksik olması dolayısıyla böyle bir kimsenin Türbedarlık yapmasına kutsal şeriatın razı olmayacağı gibi vicdan sahibi erdemli kişilerinde buna razı gelmeyeceği ve kabul etmeyeceğinden yukarıda kimliği belirtilen Hasan, kendi hâl ve gidişini düşünmeyerek cahilliği nedeniyle bu güne kadar bu türbedarlığı üzerine almakta direnmiş, hatta akrabalarının mührüyle seçim tutanağı düzenlediğini duymaktayız. Bu dilekçeyle Halit Efendiyi
size göndermeye mecbur kaldık. Yukarıda adı geçen Hasan ın bu göreve kabul edilmemesi ve Şeyhzâde Halit Efendi nin türbedarlığa atanması için bu dilekçeyi sunuyoruz. Ali Dede Şeyhler Muallimi: Mehmet(İmza) Şeyler Köyü Müderrisi: Maksutzâde(Mühür) Köyün ileri gelenlerinden: Abdülkadirzâde, Aşık Ahmet Oğlu, Hacı Akzâde, Baba Hasanzâde, Ali Pehlivanzâde, Hacı Abdullahzâde, Hacı Ali Efendizâde, İbrahim Efendizâde, Halil Efendizâde, Müftüzâde, Ömer Seyyidzâde, Zebkeç oğlu, Odabaşızâde isimli kişilerin bunun altında mühürleri vardır. Not: Belge nin aslı elde edilemedi.. Kimden: Sadrazamdan Kime: Padişaha BELGE -2 Konu: Şeyh Ali Hazretlerinin neslinden Sığırcık Suyuna memur Şeyh Mahmut un elinde bulunan beratın yenilenmesi. BELGENİN OKUNUŞU Devletlü, kerametlü, mehabetlü, kudretlü, veliniğmetim efendim, Yabanâbâd kazasında Şeyhler nâm karyede vâki Ömerü l-faruk-radıyallahi teala anhü-hazretlerinin neslinden Kutbu l-ârifîn eş-şeyh Ali-kuddise sırruhu- evladından Sığırcık suyuna memur Şeyh Mahmud bu defa culûs-i humâyun meyâmin-i makrûn-i mulûkâneleri hasebiyle yedinde bâlâsı hattı-ı humayunla muanven olan serbestiyyet emr-i şerîfini tecdîd ettirmekle atîkıyle beraber huzur-ı lâmiü n-nûr hidîvânelerine arz u takdim olunmuştur. Manzûr-ı hümâyunları buyuruldukta sâbıkı üzere emr-i şerîf-i cedîdin bâlâsına mûcibince amel oluna deyu mübarek hatt-ı şerîf-i dâverâneleri keşîde buyurulmak bâbında emr u fermân şevketlu kerametlu mehâbetlu kudretlu velînimetim efendim pâdişâhım hazretlerinindir. Hatt-ı Humâyun B.O.A. No: 15645 Kudretli velinimetim efendim, Yabanâbâd Kazasının Şeyhler adlı köyünde bulunan Ömerü l-faruk Radıyallahü anh ın neslinden Allah ı en iyi tanıyanların başı, büyük veli Şeyh Ali Kuddise Sırruhü l-aziz hazretlerinin evlatlarından Sığırcık Suyuna memur Şeyh Mahmut, bu defa üzerinde padişah mührü ve emri bulunan ferman ile padişah huzuruna çıkmak istemektedir. Kendisi elindeki eski fermanın üzerine gereği yapıla
ibaresinin yazılmasını ve böylece görevinin devam etmesini arzu etmektedir. Bu hususta emir ve buyruk yüce efendim hazretlerinindir. BELGE -3 Tarih: 6 Receb 1143(Ocak 1731) Kimden: Hacı Bektaş Veli evladı Şeyh Ali den Kime: Divan-ı Hümayuna Konu: Rumeli de yeni Zağra yakınında Kademli Baba Zaviyesi nde tekyenişin olmadığı ve ocak emektarlarından Derviş Mehmet in tekyenişin olarak atanması. BELGENİN OKUNUŞU Der-i devlet-i mekine arz-ı dâî i kemîne budur ki, Rumelide Yeni Zağra kurbunda müteveffa Kademli Baba Rahmetullahi aleyh zaviyesinin tekyenişîni olmayub hâlî ve muattal bırakılmış olduğu malum-ı dâileri olmağın... aliyyelerinden mercudır ki ocağımız emektarlarından Derviş Mehmet tekyenişin olmağa isti dadı olup mahall(?) ve müstehak olmağla zaviyenin tekyenişinliği mezbur Derviş Mehmet Bektaşiye üzerine tevcih ve yedine berat-ı şerif-i âli şan sadaka ve ihsan buyurulmak ricasına arz u i lam olmağın bâkî emr-i ferman men lehü lemrindir tahriren min şehr-i Recebü l-mübarek sene selase ve erbein ve mie ve elf (Receb sene 1143) an dâî Şeyh Ali an evlâd-ı Hacı Bektaş Veli BELGE : BOA Ali Emiri Tasnifi I. Mahmut, No: 7066 Yüce devletli efendimden aciz ve düşkünün dileği budur ki, Rumeli de Yeni Zağra yakınlarında bulunan rahmetli Kademli Baba Allah ın rahmeti üzerine olsun- zaviyesinin tekye-nişini(dergahtaki sorumlu derviş) bulunmamakta, bu makam boş olduğu ben aciz kulunuz tarafından da bilinmektedir. Benim acizâne ricam, ocağımız emektarlarından Derviş Mehmet bu görev için yeterli bilgi ve beceriye sahip olduğundan onun bu göreve atanması ve kendisine bir berat verilerek işine başlaması, Bektaşî erkanı üzere ibadet yaptırmasıdır. Bu husustaki son karar emir sahibi(padişah efendimiz)indir. Sene 1143.
BELGE 4 FERMAN (Tuğra) Mahmûd bin Abdülhamid Han el-muzaffer dâimen Belge: Ferman Tarih:1230/1815 Nişân-ı şerif-i âli şân-ı sâmî min mekân-ı sultan Tuğra-i...dihanistân-ı Hakânî hükmü oldur ki, Kırşehri de vaki Ahî Evren Zaviyesi vakfının zaviyedar ve tevliyet ve nezaret hissedarlığı evlad-ı vakıftan eş-şeyh İbrahim Biradereş ve Şeyh İsmail Veledeşin üzerlerinde iken mezbur Şeyh İsmail fevt olup yeri hâlî ve hissesi mahlul olmağla diğer hissedârı erbab-ı müstehaktan işbu râfi-i tevki-i refi ü ş-şan-ı hâkânî kudvetü s-sülehâ-i-sâlikîn Hafız Şeyh Mustafa zîde salâhuhu her vechile hak(?) ve müstehakk olmağın müteveffa-yı merkumun hissesi mahlûlinden mezbûre tevcih olunup yedine berât-ı âlî-şânım virilmek ricasına Kırşehrî naibi Mevlana İbrahim zîde ilmühü arz itmekle bilâ-veled fevti vâki ise, mahlulinden nâib-i mezburun arzı mucibince hissesi müştereki ve karındaşı merkum Şeyh Mustafa zîde salahuya tevcihini Rumeli Kadı-askeri a lemü l-ulemâi lmütebahhirîn Mevlana İzzet Beğ edâmellahü fazluhu re y-i âli-şânıma ihale ile i lam itmekle i lamı mucibince bilâ-veled mahlulinden tevcih olunmak fermanım olmağın hakkında mezîd-i inâyet-i padişahânem zuhura getürüp bin iki yüz otuz senesi Cemaziyü l-evvelîn yirmi yedinci günü tarihiyle müverrah virilen ruûs-ı hümayunum mûcibince bu berât-ı hümayunu virdim ve buyurdum ki mezbûr Hafız Şeyh Mustafa zîde salahuhu varub müteveffay-ı merkumun mahlulinden Ahî Evren Zaviyesi vakfının zaviyedâr ve tevliyet ve nezaret-i hissedarlığına mutasarrıf olup hıdmet-i lazimesin bî-kusur mer î ve müeddî kıldıktan sonra işbu Berât-ı âli-şânım muğayir-i hissedarlığı umuruna ve zabt ve hilafına taraf-ı ahardan hiç ferd mani ve mezahim olub dahl u taarruzda bulunmayalar şöyle bileler alâmet-i şerifeme itimat kılalar.
Tahriren el-yevmü s-sâlis aşer Cemaziye l-âhir sene selasîn ve mieteyn ve elf. (13 C. 1230/1815) be mahrûse-i Kostantiniyye. Belgenin Kaynağı: BOA-Cevdet Evkaf Tasnif, No: 18165 Sultanlık makamından çıkan ve üzerinde yüce nişan-ı şerif bulunan yüce emir şöyledir; Kırşehir de bulunan Ahî Evren Vakfı Zaviyedarlık, vakıf yönetimi ve hisselerin kontrolü gibi görevler, hissesi bulunan ve vakıf evladından olan Şeyh İbrahim Biradereş ve Şeyh İsmail Veledeş in elinde bulunuyor iken, Şeyh İsmail ölünce yeri boş kalıp bu işlerdeki hissesi sona erince diğer hissedar olan ve bu işleri yürütmeye hakkı olan bu dilekçenin sahibi, Hafız Şeyh Mustafa- Allah bağlılığını artırsın-her hususta ve her şekilde bu görevlere lâyık olduğundan, rahmetli Şeyh İsmail in hissesi bu şahsa devredilip kendisine yüce beratımın verilmesi ricasını Mevlana İbrahim Allah ilmini artırsın- bana arz etmiştir. Ölen merhumun evladının olmaması itibariyle hissesinin ve görevlerinin biraderi Şeyh Mustafa ya verilmesini âlimlerin âlimi Rumeli Kazaskeri Mevlana İzzet Bey de Allah faziletini devam ettirsin- benim yüce görüşüme ve iznime sunmuştur. Ben de bu iki rica üzerine ölen kişinin evladı olmadığından dolayı bu görevlerin adı geçene verilmesini emir buyurdum ve 1230(1814) tarihli Sadrazam yazısına karşılık olarak bu mübarek beratımı verip buyurdum ki; Hafız Şeyh Mustafa varıp Ahi Evren Zaviyesi nin Zaviyedarlık ve vakıf yönetimi ile hissi nezareti görevlerini kusursuz bir şekilde yapsın. Bu beratıma hiçbir kimse karşı gelmesin ve aykırı davranmasın. Herkes bu emri böyle bilsin, beratımın üzerindeki alâmetime (tuğrama) itimat etsin. Sene 1230/1815 BELGE NO:5
Tarih: 22 Receb 975 (Ocak 1568) Kimden: Divan-ı Humayun dan Kime: Şam Defterdarı olup Emir-i Hac olan Ahmed bey e ve Şam-ı Şerif e varınca yol üzerindeki kadılara Hüküm. Konu: Buhara(Özbekistan da) dan gelen Şeyh Ahmed Yesevî evladından Şeyh Zengi yanındaki dervişleriyle hacca tavafa gidip geri dönerken yollarda saldırılardan korunduğu gibi menzillerde kimse kendilerine güçlük çıkarmasın, bazı yerlerde kendilerine kılavuz verilsin, geçecekleri yerlerde tüm gereksinimleri karşılansın, sağ salim yerlerine ulaşması için yetkililere emir verilmesi. BELGENİN OKUNUŞU Şam-ı Şerif e varınca yol üzerinde vaki olan kadılara hüküm ki, Diyar-ı Buhara dan Şeyh Ahmed Yesevî evladından Darende-i (saklayıp getirdiği) ferman-ı hümayun Şeyh Zengi zîde nukuluhu (rivayetleri bol olsun) yanında olan dervişleriyle bile tavaf-ı beytullah-ı haram ve ziyaret-i ravza-i mutahhara (hazreti Muhammed in kabri) hazret-i seyyidü l-enam ale s-selatü s-selam telbiye idüp (lebbeyk = emrinize hazırım) yolda ve izde menazil ü merahilde dahl ü taarruz olunmamak babında emr-i şerifim rica etmeğin buyurdum ki, muma ileyh ve yanında olan dervişlerine ve esbabına şer i şerife muhalif bir ferdi dahl ü taarruz ittirmeyüb ve akçeleriyle... tedarik idüb lazım olan mahallerde kılavuz verip emin ve salim Şam-ı Şerife irsal eyliyesin. Şam a varıncaya kadar yol üzerinde bulunan kadılara emirdir; Buhara dan Şeyh Ahmed Yesevî evladından olan ve elinde padişah fermanı bulunan Şeyh Zengî rivayetleri bol olsun- yanında bulunan dervişleriyle peygamberi ve haremi şerifi ziyarete gelmektedirler. Bunların uğrayacakları yollarda herhangi bir zarar ve saldırıya uğramamaları hususunda emr-i şerifimi buyurup dedim ki ; yukarıda adı geçeni, dervişlerini ve arkadaşlarını
eşkıyaların saldırı ve yağmasından koruyup yanlarında bulunan değerli eşyalarıyla beraber yanlarına kılavuz vererek emin ve sağ salim bir halde Şam a ulaştırasın.