TOPLU ĐŞ ĐLĐŞKĐLERĐ YASA TASLAĞI ĐLE KOLEKTĐF ĐŞ HUKUKU ALANINDA A BAZI DEĞĐŞĐKLĐKLER. Prof. Dr. Devrim ULUCAN *

Benzer belgeler
TÜRK TOPLU İŞ HUKUKUNDA YENİ GELİŞMELER MERKEZ VE ŞUBE YÖNETİCİLERİ EĞİTİMİ,HARB-İŞ YALOVA DOÇ.DR. İBRAHİM AYDINLI

GSG Hukuk Aylık İş Hukuku Bülteni Sayı -10

İŞ GÜVENCESİ TAZMİNATI ÖDENMESİ HALİNDE KAZANÇ TESPİTİ NASIL YAPILIR?

6356 SAYILI KANUN KAPSAMINDA SENDİKAL GÜVENCELER

İŞE İADE DAVASI AÇMA ŞARTLARI ERYİĞİT HUKUK BÜROSU/ANKARA. Stj. Av. Müge BOSTAN

Kanun No Kabul Tarihi :

İş Kanunu, Sendikalar Kanunu ile Basın Mesleğinde Çalışanlarla. Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunu, Yasası

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm GENEL BELGİLER

SENDİKA ÜYELİĞİNİN KAZANILMASI VE SONA ERMESİ İLE ÜYELİK AİDATININ TAHSİLİ HAKKINDA YÖNETMELİK. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

İÇİNDEKİLER. Giriş. İşe İade Davası. İşe İade Davası İçin Gerekli Olan Koşullar. Genel Olarak İşe İadenin Sonuçları

SENDİKA KURMA HAKKI SENDİKAL HAKLARIN KULLANILMASININ ENGELLENMESİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /21 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/8707 Karar No. 2015/8125 Tarihi:

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YETKİ TESPİTİ İLE GREV OYLAMASI HAKKINDA YÖNETMELİK. Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi/Sayısı: /28792 BİRİNCİ BÖLÜM

TANIMLAR EŞİT DAVRANMA İLKESİ İŞYERİNİN VEYA BİR BÖLÜMÜNÜN DEVRİ FESHİN GEÇERLİ SEBEBE DAYANDIRILMASI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

BOŞTA GEÇEN SÜRENĐN ÜCRETĐ (Karar Đncelemesi)

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK/5, 41

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

Av. Hale MANAV İŞ SÖZLEŞMESİNDE FESHİN GEÇERSİZLİĞİNİN TESPİTİ VE HUKUKİ SONUÇLARI

TS/SKD/İS/ Mayıs 2009

İş Sözleşmesi (MADDE 8) Deneme Süreli İş Sözleşmesi (MADDE 15) İŞ SÖZLEŞMESİ TÜRLERİ

BELİRSİZ SÜRELİDEN BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİNE GEÇEN İŞÇİ VE İŞVERENİN YASAL HAKLARI

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/21

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STK/25

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/ S.İşK/14 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2009/12918 Karar No. 2011/12793 Tarihi:

İŞ YASASINA GÖRE İŞ SÖZLEŞMESİ YAPMA ZORUNLULUĞU VAR MI?

İlgili Kanun / Madde 6356 STSK. /5, 41, 43

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S.STSK/25

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STK. /25

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /29

SENDİKAL GÜVENCELER I. SENDİKA ÜEYLİĞİ GÜVENCESİ 1. A) Sendika Üyeliğinin Güvenceye Bağlandığı Aşamalar 1

İŞÇİNİN BİRDEN FAZLA RAPOR ALMASI VE HER RAPOR ARALIĞINDA ÇALIŞMASI DURUMUNDA İHBAR ÖNELLERİ + 6 HAFTANIN HESAPLANMASI

İŞÇİNİN ÜCRETİNİN ASIL İŞVERENİN İŞÇİSİNE GÖRE BELİRLENMESİNİN GEREKMESİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İŞK. / S.STSK/25

alt işveren işçilerinin ücret ve sosyal haklarında, toplu iş sözleşmesine bağlı olarak meydana gelecek artış sebebiyle her bir işçiye alt işveren

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/53,54,57

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4847 S. İşK/22

6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun. Getirdiği Yenilikler

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

7036 SAYILI İŞ MAHKEMELERİ KANUNU KAPSAMINDA İŞ DAVALARININ GÖRÜLMESİNDE USUL VE ESASLAR

İŞÇİNİN BAŞKA BİR İŞYERİNDE ÇALIŞTIRILMASI DÜRÜSTLÜK KURALI

6552 SAYILI KANUN İLE YER ALTI MADEN İŞÇİLERİNE GETİRİLEN ÖZEL İYİLEŞTİRMELER

TES-İŞ SENDİKASI TÜRKİYE ENERJİ, SU VE GAZ İŞÇİLERİ SENDİKASI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 1475 S.İşK/14

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ AVRUPA BİRLİĞİ UYUM KOMİSYONU. Esas No: 1/567 Karar No: 8 Tarih: 22/02/2012 TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/62

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

Taşeron İşçi Hakları (4857 S.K. ve 5510 S.K.) Konulu Hizmet İçi Eğitim ÖN TEST

İÇİNDEKİLER BİREYSEL İŞ HUKUKU İŞ HUKUKUNUN GENEL TANIMI. İkinci Bölüm BİRİNCİ KISIM 1. İŞ KANUNUN KAPSAMI Birinci Bölüm

İŞ GÜVENCESİNİN KAPSAMI VE UYGULAMADA KARŞILAŞILAN SORUNLAR

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İŞK. / S. STSK/25 SENDİKAL FESİH İDDİASI SIK RAPOR ALMA GEÇERLİ FESİH

SAYI: 424 EYLÜL-EKİM 2016 TÜRKIYE TEKSTIL SANAYII İŞVERENLERI SENDIKASI AYLIK DERGISI

İlgili Kanun / Madde 5953 S.BİşK/53

TÜHİS İş Hukuku ve İktisat Dergisi Cilt: 25 Sayı: Şubat- Mayıs - Ağustos - Kasım 2014 MEVZUAT BÖLÜMÜ

İŞ HUKUKUNDA UZMAN ARABULUCULUĞA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR. BİRİNCİ BÖLÜM İş Hukukunda Arabuluculuk Uzmanlık Eğitimi

Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2015/2

İŞVERENLERİN İŞSİZLİK SİGORTASI İLE İLGİLİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ VE BU YÜKÜMLÜLÜKLERİ YERİNE GETİRMEDİKLERİ TAKDİRDE KARŞILAŞACAKLARI İDARİ PARA CEZALARI

TOPLU İŞ HUKUKU (HUK302U)

İlgili Kanun / Madde 4857S.İşK/17

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/2,18-21

İŞ GÜVENCESİ İŞVEREN VEKİLİ SIFATI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S.İşK/14

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/8

Toplu İş Hukuku. Sendikaların Faaliyetleri Sendikaların Sona Ermesi. Prof. Dr. Murat ŞEN Arş. Gör. Yusuf GÜLEŞCİ

HUKUK YARGITAY KARARLARI YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ ESAS NO: 2009/10473 KARAR NO: 2009/17999 KARAR TARİHİ:

İŞ KANUNU NA GÖRE ÇALIŞMA KOŞULLARINDA ESASLI DEĞİŞİKLİK

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/17, 18-21, 24

İŞ GÜVENCESİ VE İŞE İADE DAVALARI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2007/27699 Karar No. 2008/6006 Tarihi:

Yönetmelikte yer alan alt işveren kimdir?

HAK-İŞ KONFEDERASYONU

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

İŞ GÜVENCESİNİN KAPSAMI OTUZ İŞÇİ ÖLÇÜTÜNÜN HESABINDA DİKKATE ALINACAK ÇALIŞANLAR

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/22, S. STSK/36

İŞ VE SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU

TOPLU İŞ İLİŞKİLERİNDE YENİ DÖNEM 6356 SAYILI SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YASASI NA İLİŞKİN BİR DEĞERLENDİRME ERKAN BİLGE

İlgili Kanun / Madde 4857.S. İşK/ 2,18-21 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/21049 Karar No. 2013/19112 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /43

BİLİŞİM EĞİTİM KÜLTÜR ve ARAŞTIRMA DERNEĞİ

Sendika Yöneticiliği Güvencesinden Yararlanmada Anayasa Mahkemesi'nin Sendikal Özgürlüklere Eşitlik Ilkesi Yaklaşımı 1

Alman Federal Mahkeme Kararları. Hessen Eyalet Sosyal Mahkemesi

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ULUSLAR ARASI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KONGRESİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /54,57 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2014/15897 Karar No. 2015/6846 Tarihi:

SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU

İMZA SIRASINDA NELERE DİKKAT EDELİM

İlgili Kanun / Madde 818.S.BK/161

İlgili Kanun / Madde 1475.S.İşK/14

İlgili Kanun / Madde 6098 S. TBK/ S. İşK/14

İlgili Kanun / Madde 1475.S.İşK/14

Yönetmeliğin İşyerinin girdiği işkolunun belirlenmesi başlıklı 4 üncü maddesinde,

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İŞK. /2,17-18

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S.TBK/420

Toplu İş Sözleşmesi yasalaştı

Transkript:

TOPLU ĐŞ ĐLĐŞKĐLERĐ YASA TASLAĞI ĐLE KOLEKTĐF ĐŞ HUKUKU ALANINDA A ÖNERĐLEN BAZI DEĞĐŞĐKLĐKLER Prof. Dr. Devrim ULUCAN * Bilindiği gibi 12 Eylül dönemi ürünü olan 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ile 2822 sayılı Toplu Đş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu, yürürlüğe girdikleri tarihten günümüze kadar sürekli eleştirilmişlerdir. Bu yasalar, uygulamada da büyük sorunlar çıkarmış, özellikle 1961 Anayasası ile işçilere sağlanmış olan ve daha sonra 1982 Anayasası nda büyük ölçüde sınırlanmış olan sendika kurma, toplu iş sözleşmesi ve grev hakları bu yasalar ile daha da uygulanamaz hale getirilmişlerdir. Doksanlı yıllarda demokratik ortama geçme çabaları ile bu yasalarda bazı değişiklikler yapılmışsa da günümüze kadar kapsamlı ve reform niteliğinde bir değişiklik veya bütünü ile çağdaş bir düzenleme yapılamamıştır. Çalışma yaşamının yasalar yolu ile düzenlenmesi, işçi ve işveren kesimi arasında farklı ve birbirine zıt menfaat çatışması olduğundan aslında son derece zor bir iştir. Her ne kadar çalışma yaşamının tarafları arasında artık endüstri dönemi başında olduğu gibi bir çatışma olmadığı ve günümüz koşullarında tarafların sosyal ortak oldukları söylense de bu durum gene de aralarındaki menfaat çelişkisini ortadan kaldıramamaktadır. Türkiye Đşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-Đş), 2009 yılında yeni ve günün koşularına uygun bir toplu iş ilişkileri yasası tasarısı hazırlanması için beş akademisyene çağrıda bulunmuş, hazırlanan Taslak ı diğer işçi konfederasyonları (Hak-Đş ve DĐSK) ile işveren konfederasyonuna (TĐSK) ve hükümete sunmuştur. Akademisyenlerce hazırlanacak Taslak ta özellikle Avrupa Birliği Normları ile Uluslar arası Çalışma Örgütü Sözleşmeleri nin esas alınması ve ülke koşullarının göz önünde tutulması istenmiştir. * Maltepe Üniversitesi Đş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanı 231

Yoğun bir çalışma sonucu kısa bir sürede ortaya çıkan Taslak, doğal olarak akademisyenlerin ortak, tarafsız ve özgün görüşlerini yansıtmaktadır. Toplu Đş Đlişkileri Taslağı, Türk-Đş tarafından, incelenmek ve görüş oluşturmak için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı na ve diğer taraflara sunulmuştur. Bu yazıda, resmi bir niteliği olmamasına karşın, söz konusu Taslak ın tamamı yerine, yeni ve önemli bazı noktaları ele alınacak ve Taslak hakkında özet bir bilgi verilmeye çalışılacaktır. Yasalaşmasa veya taraflarca benimsenmese de bu Taslak ın, önümüzdeki günlerde veya ileride toplu iş ilişkileri ile ilgili yasa çalışmalarında dikkate alınacağı umulmaktadır. 232 Taslak ta Benimsenen Temel Đlkeler 1) 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ile 2822 sayılı Toplu Đş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu, Toplu Đş Đlişkileri Kanunu başlığı altında bir kanunda toplanmıştır. Böylece eskiden her iki kanunda ayrı ayrı tanımları yapılan temel kavramlar bir başlık altında toplanmıştır. Sendikalara ilişkin hükümler birinci kitapta yer almış, toplu iş sözleşmesi, grev ve lokavta ait hükümler ikinci kitapta yer almıştır. Kavramlarda farklılık olduğu durumlarda, bu fark tanım yapılırken belirtilmiştir. Böylece toplu iş sözleşmesi özerkliğinin temel kurumları bir bütünlük içinde tek bir yasada yer almış olmaktadır. 2) Bu Taslak la Toplu Đş Đlişkileri Kurulu adında yeni özerk bir kurum oluşturulmuştur. Taslak ın 1. maddesinin son fıkrasına göre Toplu Đş Đlişkileri Kurulu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı nın ilgili kuruluşu olup, özel hukuk hükümlerine tabi, tüzel kişiliğe haiz, idari ve mali bakımdan özerk, yönetim kurulunca iş ve sosyal güvenlik hukuku ile endüstri alanında yetkin adaylar arasından seçilen bir başkanın başkanlığında, yönetim kurulu üçü devlet, en fazla üyeye sahip üç işçi konfederasyonundan birer temsilci ile en fazla üyeye sahip işveren konfederasyonunun göndereceği üç temsilciden oluşan ve bu kanunda belirtilen görev ve yetkileri haiz bir kamu kuruluşudur. Toplu Đş Đlişkileri Kurulu, toplu iş ilişkileri sistemimiz bakımında yeni bir kurumdur. Özel hukuk hükümlerine tabi, tüzelkişiliğe sahip, idari ve mali bakımdan özerk bir yapıya sahip olan bu kurul, bu

güne kadar ILO tarafından da çok eleştirilen devlet vesayetini geniş ölçüde ortadan kaldırmakta, toplu iş sözleşmesi özerkliği sistemini kendi başına işler bir hale getirmektedir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı nın ilgili kuruluşu olması özerk yapısını etkilememekte, sadece, gerekli olduğu ölçüde kendi örgütlenmesini tamamlayıncaya kadar, Bakanlık bürokrasisinden yararlanmasını sağlamaktadır. Devlet tarafından görevlendirilen üyelerin dışında, taraflarca da seçilen üyelerden oluşan Kurul yönetimi, bağımsız bir yapıya sahiptir. Taraflarca seçilen üyeler kararlarını bağımsız olarak verebilmektedirler. Kurul un başlıca görevleri; işyerinde yürütülen asıl işin hangi işkoluna girdiğinin tespiti, sendikaya üye olan işçilerin üyeliklerinin Kurul un merkezi veritabanına kaydı, toplu iş sözleşmesi yapma yetkisini kazanan sendikaya yetki belgesi vermek ve bu belgenin verilebilmesi için kaçınılmaz olan sendika üye sayısını veri tabanındaki kayıtları esas alarak belirlemek ve sendika üye ilişkisinin sağlıklı bir biçimde oluşmasını sağlamaktır. Bu nedenle üye kayıt sisteminin noter kanalı ile oluşmasına son verilmiş, sendika aracılığı ile doğrudan Kurul un veri tabanına üyelik kayıt ve istifa sistemi oluşturulmuştur. Sendika üyeliğinin merkezi veritabanına kaydından sonra, Kurul üye olan işçiye üyelik işlemini Tebligat Kanunu uyarınca bildirecek ve bu yöntem ile üye işçi tarafından onaylanacak belge esas olacaktır. Böylece noter aracılığı ile üye kayıt sisteminin getirdiği bürokrasi ve masraflar ortadan kalkmış olacaktır. Üyelikte ve üyelikten çekilmede noter şartı kaldırılarak, işçinin adı, soyadı, adresi, vatandaşlık numarası, sosyal güvenlik numarası ve çalıştığı işyeri numarasını içeren bilgilerinin girilmesi ile Toplu Đş Đlişkileri Kurulu tarafından oluşturulacak internet ortamındaki kayıtların esas alınması gerçekleşecektir. Üyelik belgelerinde sahtecilik belirlenmesi durumunda ise gene Taslak ta öngörüldüğü şekilde sendika yöneticilerine ağır yaptırımlar uygulanacaktır. Kurul un görevini bağımsız ve tarafsız bir biçimde yürütmesi, sendika üyeliği ve çoğunluğun hem işkolu düzeyinde hem de işyeri düzeyinde sağlıklı bir biçimde belirlenmesi, zaman içinde yetki itirazlarını azaltacak, bu itirazlarla büyük yük altında olan iş mahkemelerinin yükü azalacaktır. Kurul un özerk yapısı içinde üye kayıtlarının doğru ve sağlıklı bir biçimde yapılması ile bu konudaki yetki itirazları anlamsız hale gelecektir. Đş mahkemeleri, Kurul kararlarına güven duydukları ölçüde bilirkişiler aracılığıyla üye kayıt fişi incelemesi yoluna gitmeye gerek duymadan, doğrudan kurul karar- 233

larına itibar edeceklerdir. Yetki itirazları ile boğuşmak zorunda kalmadan sendikalar toplu iş sözleşmesi prosedürünü işleterek zamanında toplu iş sözleşmesi yapma olanağına kavuşabileceklerdir. Toplu Đş Đlişkileri Kurulu nun özerk yapısını genişletmesi ve kendi yapısı içinde uzman birimleri oluşturarak kurumlaşması, Bakanlık tarafından yürütülen birçok işin üstlenilmesini sağlayacak ve böylece Bakanlık, büyük bir iş yükünden kurtulabilecektir. 3) Uluslararası Çalışma Teşkilatı, 2821 ve 2822 sayılı kanunların bazı hükümlerini, ILO nun 87 sayılı Örgütlenme Özgürlüğü ve Örgütlenme Hakkının Korunması Sözleşmesi ile 98 sayılı Örgütlenme ve Toplu Pazarlık Hakkı Sözleşmesi nin temel ilkelerine aykırı bulmaktadır. Sendikal örgütlenmenin zorunlu olarak işkolu düzeyinde olması, meslek veya işyeri esasına göre işçi sendikası kurulamaması, işyerinin hangi işkoluna gireceğinin Bakanlık tarafından belirlenmesi gibi konular serbest örgütlenme hakkına aykırı görülmektedir. Bu eleştiriler dikkate alınarak, yukarıda da belirtildiği gibi, işyerinin hangi işkoluna girdiğinin belirlenmesi yetkisinin Bakanlık tan alınıp Toplu Đş Đlişkileri Kurulu na verilmesi uygun görülmüştür. Kurul un, özerk bir yapıya sahip olması nedeni ile politik etkilerden bağımsız bir şekilde uzmanca işkolu belirlemesi yapması beklenir. Sendikaların sadece işkolunda örgütlenmesi ve işyeri sendikalaşmasına olanak tanınmaması ise ülke koşullarından kaynaklanan bir durum olduğu gerekçesi ile genellikle kabul edilmekte ve örgütlenme özgürlüğüne aykırılık oluşturmadığı ileri sürülmektedir. Endüstrileşmenin gecikmesi, buna bağlı olarak bir işçi sınıfının oluşamaması, küçük işletmelerde çalışan işçilerin bir sınıf bilincine ulaşamamaları ve bu doğrultuda örgütlenememeleri karşısında, 1950 li yıllardan sonra demokratikleşme sürecine giren ülkede yasa yolu ile örgütlenme özgürlüğünün önü açılmaya çalışılmıştır. Özellikle 1960 Anayasası ile toplu iş sözleşmesi özerkliğinin temel kurumları olan sendika, toplu iş sözleşmesi ve grev hakları kurumları çalışma yaşamına kazandırılmıştır. Bu gecikmeler nedeni ile batı ülkelerinde olduğu gibi 19. yüzyıl başlarından itibaren köklü ve özgür bir sendikacılık gelişememiş, gecikmeli de olsa yasaların sağladığı olanaklarla kurulu bulundukları işyerlerinde ve işkollarında birbirleri ile rekabet eden ve toplu iş 234

sözleşmesi yapma yetkisi alabilmek için acımasızca mücadele eden sendikalar ortaya çıkmıştır. Đşyerlerinde, kimi zaman işverenlerinde girişimi ile yüzlerce küçük ve etkisiz sendikalar kurulmuştur. Bu olumsuzluğu gidermek için gene yasa yolu ile sendikaları güçlendirmek ve işveren karşısında etkili olmalarını sağlamak amacı ile sendikaların işkolu düzeyinde kurulması esası benimsenmiştir. Günümüzde endüstri alanında ciddi gelişmeler olmasına rağmen bu yapıda çok büyük bir değişiklik olduğu söylenemez. Buna karşılık, ILO tarafından yapılan eleştiriler de dikkate alınarak, aynı sakıncalara sahip olmayan meslek sendikacılığına yer verilmesi uygun görülmüştür. Sendika özgürlüğü çerçevesinde bazı mesleklerde çalışanların, mesleki özelliklerini ve etkinliklerini kullanarak haklarını savunabilmeleri gerekir. Bu kişiler, konumları gereği genellikle işkolu sendikalarına üye olmamakta, üye olsalar bile çoğunlukla toplu iş sözleşmesi kapsamında bırakılmaktadırlar. Bunlar işyerlerinde veya işletme içinde diğer işçilere göre daha küçük bir grubu oluşturmakta, mesleki eğitime sahip ve deneyimli kişiler olmalarına rağmen sendikal haklardan yararlanamadıkları görülmektedir. Pilotlar ve doktorlar gibi özel uzmanlık isteyen alanlarda çalışan bu kesim işçileri, meslek sendikası kurarak, özellik gösteren işleri ile ilgili çalışma koşullarının ayrıca düzenlenmesini istemektedirler. Ancak, meslek sendikalarının kendi başlarına toplu iş sözleşmesi yapmaları ve gerektiğinde greve gidebilmeleri Taslak ta öngörülmemiştir. Sendika özgürlüğünün bir gereği olarak kurulmuş olsalar dahi, konumları ve sayıca oluşturdukları grup, genellikle böylesi girişimler için elverişli değildir. Bu nedenle Taslak ta meslek sendikasına üye olanların aynı zamanda aynı işkolundaki sendikaya üye olabilmeleri veya işkolu sendikasına dayanışma aidatı ödeyerek toplu iş sözleşmesinden yararlanmaları yolu açık bırakılmıştır. Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında meslek sendikasının işkolunda kurulu bulunan sendika ile ortak çalışmasına da bir engel yoktur. Bu nedenle, bu tür mesleki sendikaların işkolunda kurulu bulunan sendikalara rakip olacaklarını varsaymak da doğru olmaz. Meslek sendikalarının serbest bırakılmasındaki başlıca amaç, beyaz yakalı işçilerin sendika üyesi olmalarını özendirmek ve sendikalaşmanın yaygınlaşmasını sağlamaktır. Bilindiği gibi sendikaların tek amacı toplu iş sözleşmesi yapmak değildir. Bunun ötesinde sendi- 235

kalar, sosyal, kültürel, ekonomik her alanda üyelerinin haklarını savunmak durumundadırlar. 4) Uluslararası Çalışma Teşkilatı ile Avrupa Birliğinin başlıca eleştirilerinden biri de, bir sendikanın toplu iş sözleşmesi yetkisi alabilmesi için işyeri veya işyerinde sağlaması gerekli olan çoğunluklar ile ilgilidir. Uygulamada çifte baraj olarak tanımlanan bu sınırlamalar 78 ve 98 sayılı ILO sözleşmelerine aykırı bulunmaktadır. Taslak ta gene ülke gerçekleri ve ülkemizdeki sendikacılık geleneği ve anlayışı dikkate alınarak bu sınırlamalar tamamen kaldırılamamışsa da bir ölçüde hafifletilmişlerdir. Taslakta yer alan düzenlemeye göre Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde üçünün (%3) üyesi bulunduğu işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde ve işyerlerinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının kendi üyesi bulunması halinde bu işyeri veya işyerleri için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir. Đşletme sözleşmesi için bu oran yüzde kırk (%40) olup, hesaplanmasında işyerleri bir bütün olarak dikkate alınır. Yüzde kırk (%40) oranının birden çok sendikanın sağlaması halinde en fazla üyeye sahip olan sendika bu işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir. Avrupa Birliği nin ilerleme raporlarında, bir sendikanın toplu iş sözleşmesi yapabilmesi için bir işyerinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasını üye kaydetmiş olması (%55+1) ve işkolunda da çalışan işçilerin yüzde onunun (%10) örgütlemiş olması kuralının sendikacılığı zayıflattığı ve bu nedenle çalışan işçilerin sadece yüzde on beşinin (% 15) toplu iş sözleşmesi kapsamına girdiği belirtilmekte bu durumun düzeltilmesi istenmektedir. Aynı şekilde ILO da uzun yıllardır bu konudaki eleştirilerini sürdürmektedir. Taslak ta, işkolu düzeyindeki yüzde on (%10) barajı yüzde üçe (%3) indirilmiş, fakat işyeri düzeyinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının örgütlenmiş olması kuralı işveren sendikalarınca yoğun bir biçimde eleştirildiği için kaldırılamamıştır. Oysa bu alanda da baraj ile ilgili oranın daha düşük tutulması gerekirdi. Barajın işkolu düzeyinde yüzde üçe (%3) indirilmesi gerçekçi bir yaklaşımdır. Sendikaların mevcut üye sayıları dikkate alınır ve gerçek rakamlar göz önünde tutulursa, bu oranın bile yüksek olduğu söylenebilir. 236

Taslak ta getirilen bir yenilik de işletme düzeyinde yapılacak toplu iş sözleşmelerinde işyerlerinin bir bütün olarak ele alınarak yarıdan fazla yerine yüzde kırk (%40) örgütlenme oranının esas alınmasıdır. Yüzde kırk (%40) oranını birden çok sendikanın sağlaması halinde en fazla üyeye sahip olan sendika bu işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olacaktır. Toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi önündeki sınırlamaların bir ölçüde hafifletildiği söylense bile, örgütlenme özgürlüğü açısından yeterli bulunmayacağını kabul etmek gerekir. Zamanla oluşacak güçlü sendikalar bu barajların da gereksiz kalmasına yol açabilirler. 5) Sendikaya üye olma, sendika yöneticiliği ve sendikal faaliyetler açısından taslakta getirilen düzenlemeler ile mevcut yasalarda önemli bazı değişiklikler yapılmıştır. Taslak ile getirilen yeni düzenlemeye göre, Đş Kanunu nun 18 inci maddesinin birinci ve son fıkrasındaki şartlar aranmaksızın belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan ve bu kanun kapsamındaki işçilerin iş sözleşmesinin sendikal nedenlerle feshi halinde, işçi feshin sendikal nedenlerle yapıldığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir (1) ay içinde iş mahkemesine dava açabilir. Feshin sendikal nedene dayandığının saptanması halinde, mahkemece feshin geçersiz sayılması, işçinin işyerinde işe başlatılmasına, çalıştırılmadığı süre için en çok dört (4) aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer haklarının ödenmesine karar verilir. Đşçinin, kesinleşen mahkeme kararının tebliğinden itibaren on (10) işgünü içinde işe başlamak için işverene başvurması şartıyla, işveren işçiyi altı (6) işgünü içinde işe başlatmak zorundadır. Zamanında yapılan başvuruya rağmen işveren işçiyi işe başlatmaz ise, iş ilişkisinin devam ettiği kabul edilerek, iş gördürülmese bile, işçinin ücret ve diğer hakları işveren tarafından ödenir. Bu düzenleme ile sendika üyeliği güvencesi genişletilerek iş sözleşmesi ile çalışan ve bu kanun (Taslak) kapsamında olan her işçiye iş sözleşmesinin sendikaya üye olması veya sendikal faaliyette bulunması nedeniyle feshi halinde işe iade davası açma olanağı sağlanmıştır. Böylece sadece iş güvencesi kapsamında olan işçiler değil (işyerlerinde otuz (30) veya da fazla işçi çalıştırılması ve işçinin en az altı (6) aylık kıdemi olması koşulu aranmadan), iş sözleşmesi ile çalışan diğer işçilerin de sendika üyeliği ve sendikal faaliyetler dolayısı ile iş 237

güvencesi kapsamına girmeleri sağlanmıştır. Aynı şekilde işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekilleri ve yardımcıları ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden işveren vekilleri de sendikal faaliyetleri açısından aynı güvence altına alınmışlardır. Asıl önemlisi, feshin sendikal nedenlere dayandığının saptanması halinde, feshin mahkemece geçersiz sayılması, işçinin işyerinde işe başlatılmasına, çalıştırılmadığı süre için en çok dört (4) aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer haklarının ödenmesine karar verilecek olmasıdır. Đşçinin, kesinleşen mahkeme kararının tebliğinden itibaren on (10) işgünü içinde işe başlamak için işverene başvurması koşulu ile işveren altı (6) işgünü içinde işçiyi işe başlatmak zorunda olacaktır. Zamanında yapılan başvuruya rağmen işveren işçiyi işe başlatmazsa, iş ilişkisinin devam ettiği kabul edilerek, iş görülmese bile, işçinin ücret ve diğer hakları işveren tarafından ödenecektir. Yeni düzenleme ile mahkeme aşamasında da uyuşmazlığın çözümü yolu benimsenmiştir. Buna göre karar safhasından önceki aşamada işçi işyerine dönmek istemediğini yazılı olarak mahkemeye beyan ederse, feshin sendikal nedenlerle yapıldığı sonucuna varılsa dahi, mahkemece iş ilişkisinin sona erdiği, işçiye kararın kesinleşmesine kadar çalışmadığı süre için en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ile on iki (12) ile on sekiz (18) aylık ücreti tutarında sendikal tazminat ödenmesi kararlaştırılabilecektir. Mahkeme, aynı kararı işveren ile işçi arasında işletme amaçları bakımından birlikte çalışmanın beklenemeyeceği bir durum olması halinde, işverenin başvurusunu dikkate alarak veya resen de verebilecektir. Böylece mevcut düzenlemeden farklı olarak Taslak, sendikal nedenlerle fesihlerde kural olarak iş ilişkisinin devamını sağlayan bir güvence getirmektedir. Đşletme amaçları bakımından birlikte çalışmanın beklenemeyeceği durumun mahkemece saptanması halinde ise, işçinin işe dönmek istemediğini belirttiği durumlarda olduğu gibi, işçinin çalışmadığı süre için en çok dört (4) aylık ücret ve diğer hakları ile on iki (12) ile on sekiz (18) aylık ücret tutarında sendikal tazminat ödenmesi kararlaştırılacaktır. Sendika yöneticilerinin tamamı için yeni bir güvence sağlanmış ve yöneticilik süresince iş sözleşmelerinin askıda kalması esası 238

benimsenmiştir. Buna göre, sendika veya konfederasyonların başkanlığında, yönetim veya denetleme kurullarında görev aldıkları için çalıştığı işyerinden ayrılan işçilerin iş sözleşmeleri askıda kalacaktır. Ancak, işçi dilerse iş sözleşmesini bildirim sürelerine uymak zorunda kalmaksızın veya sözleşme süresinin bitimini beklemeksizin feshedecek ve kıdem tazminatına hak kazanacaktır. Yöneticilik görevleri ile ilgili fiillerinden dolayı hüküm giymiş olanlar dışında, iş sözleşmeleri askıya alınmış olan yöneticiler, iş sözleşmelerinin herhangi bir nedenle son bulması halinde, görevlerinin sona erme tarihinden itibaren bir (1) ay içinde ayrıldıkları işyerine işe başlatılmak için başvurabileceklerdir. Đşveren, talep tarihinden itibaren bir (1) ay içinde işveren, bu kişileri o andaki şartlarla eski işlerine veya eski işlerine uygun diğer bir işe başlatmak zorundadır. Bu işçiler işe başlatılmadıkları takdirde iş sözleşmeleri işverence feshedilmiş sayılacak ve fesihten doğan yasal hakları ödenecektir. Ayrıca, yöneticilik görevi sona eren işçinin işyerinde boş yer olmasına rağmen işverence işe başlatılmaması halinde işçiye üç (3) aylık ücret tutarında tazminat ödenecektir. Kıdemin esas alındığı haklar bakımından ise yöneticilik görevinde geçirilen askı süreleri ise göz önde tutulmayacaktır. Feshe ilişkin tazminatların hesaplanmasında fesih anındaki işçinin işyerinde veya işkolundaki emsalleri için gerekli olan ücret ve diğer hakları esas alınacaktır. Bu yoldan, iş sözleşmesinin işverence feshedilmiş sayılması halinde, Đş Kanunu nun iş güvencesine ilişkin hükümleri ile kötü niyet tazminatına ilişkin hükümleri uygulanmayacaktır. Sendika temsilcilerinin güvencesi Taslak ta yeniden düzenleme konusu yapılmış, belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan işyeri sendika temsilcilerini iş sözleşmelerinin geçerli ve haklı bir neden olmaksızın feshedilemeyeceği hükme bağlanmıştır. Đşveren fesih bildirimini yazılı yapmak, fesih nedenini açık ve kesin bir biçimde belirtmek ve temsilcinin savunmasını almak zorundadır. Temsilcinin iş güvencesinden yararlanması için işyerinde çalışan işçi sayısının otuzdan (30) fazla olması koşulu aranmadığı gibi, işçinin altı (6) aydan fazla çalışmış olması koşulu da aranmayacaktır. Bunun gibi temsilcinin bu güvenceden yaralanabilmesi için, işletmenin tamamını yöneten işveren vekili veya yardımcısı olması veya işyerini yöneten ve işçi alma ve çıkarma yetkisi olan bir işveren vekili olması da güvenceden yararlanması bakımından bir engel oluşturma- 239

maktadır. Đşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan nedenlerle fesihlerde temsilcilerin iş sözleşmeleri en son feshedilecektir. Đş Kanunu nun kapsamı dışında kalan işyeri sendika temsilcileri bakımından ise geçerli nedenin tespitinde Đş Kanunu hükümleri kıyasen uygulanacaktır. Temsilci veya üyesi bulunduğu sendika işverence yapılan feshe karşı fesih bildirimi tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesine dava açabilecektir. Mahkemece verilen kararın temyizi halinde Yargıtay, bir (1) ay içinde kesin karar verecektir. Feshin gerekçelerini kanıtlamak işverene aittir. Temsilcinin işe iadesine karar verilirse, fesih geçersiz sayılarak temsilciye dört (4) aylık ücreti değil fesih tarihi ile karar tarihi arasındaki ücret ve diğer haklarının tamamı ödenecektir. Kararın kesinleşmesinden itibaren on (10) işgünü içinde işe başvurması koşulu ile işe altı (6) iş günü içinde başlatılmaması halinde, işçinin iş ilişkisinin devam ettiği kabul edilerek ücret ve diğer hakları işveren tarafından ödenmeye devam eder. Temsilci işçi on (10) iş günü içinde işe başvurmadığı takdirde sözleşme, bu sürenin sonunda temsilci tarafından feshedilmiş sayılacaktır. Đşveren yazılı rızası olmadıkça işyeri sendika temsilcisinin çalıştığı işyerini değiştiremez, çalışma koşullarında esaslı değişiklik yapamaz, iş sözleşmesini askıya alamaz. Aksi halde değişiklik geçersiz sayılır. Görüldüğü gibi bu düzenleme ile işyeri sendika temsilciliği ciddi bir güvenceye kavuşturulmuş, aksi davranışta bir tazminat ödenmesi yerine temsilcinin iş ilişkisinin devamı sağlanmış olmaktadır. Bir diğer güvence de temsilcinin işyerinin ve çalışma koşullarının esaslı tarzda değiştirilemeyeceği, askıya alınamayacağı ve aykırı işlemlerin geçersiz sayılacağıdır. Önemli bir değişiklik de sendika şubesi, sendika ve konfederasyonlarda yönetici olarak görev alanlardan işyerinde çalışmasını sürdürenler hakkında da aynı hükümlerin uygulanmasıdır. Yüz otuz (130) maddeden oluşan Taslak ta çok sayıda reform niteliğinde olan değişikler olmasına rağmen bu yazı çerçevesinde sadece önemli olan bazılarına yer verilmiştir. 240