SELÇUKLU - BİZANS İLİŞKİLERİ

Benzer belgeler
HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 9.Ders. Dr. İsmail BAYTAK III. HAÇLI SEFERİ

BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

HAÇLI SEFERLERi Orta Çağ'da Avrupalıların Müslümanların elinde bulunan ve Hristiyanlarca kutsal sayılan Kudüs ve çevresini geri almak için

Anadolu'da kurulan ilk Türk beylikleri

1 KAFKASYA TARİHİNE GİRİŞ...

TARİH 10 HAZIRLAYAN: ARİF ÖZBEYLİ

ORTA ASYADAN TÜRK GÖÇLERİ

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı.

MİLLİ MÜCADELE TRENİ

İktisat Tarihi I

c-1086 da Süleyman Şah ile Tutuş arasında yapılan savaşta Süleyman Şah yenildi ve intihar etti, oğulları esir alındı.

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ

DOĞU ANADOLU YA İLK SELÇUKLU AKINI

Gazneliler ( ):

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

TARİH BOYUNCA ANADOLU

Kent Devleti nden Akdeniz İmparatorluğuna: İtalya da Fetih ve Genişleme

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 6.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri KÖKTÜRK DEVLET

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 6.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Haçlı Devletleri nin Kuruluşu

Dersin Adı İSLAM TARİHİ Sınıf 12 İSLAM TARİHİ

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST

Devrim Öncesinde Yemen

Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi Journal of Book Notices, Reviews and Translations. Mehmetcan ŞAHİN

DÂNİŞMENDLİLER. İçindekiler Tablosu

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH

ETKİNLİKLER/KONFERSANS

EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ

HELLENİSTİK DÖNEM UYGARLIĞI 9.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. (Diadokhlar Dönemi ve İPSOS SAVAŞI)

Osmanlı Devleti'nin kurucuları, Oğuzların Bozok koluna bağlı Kayı aşiretidir.

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 5.Ders. Dr. İsmail BAYTAK I. HAÇLI SEFERİ

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU

TÜRKİYE SELÇUKLU TARİHİ

ARTUKLU DÖNEMİ ESERLERİ Anadolu da ilk köprüleri yaptılar.

SİKKELER IŞIĞINDA II. SÜLEYMANŞAH IN GERÇEK TAHTA ÇIKIŞ TARİHİ

Türk İslam Tarihi Konu Anlatımı. Talas Savaşı (751)

BALKAN AVASLARI. alkan Savaşları, I. Dünya. Harbinin ayak sesleri niteliğinde olan iki şiddetli silahlı çatışmadır. Birinci Balkan Savaşı nda

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

Tercih yaparken mutlaka ÖSYM Kılavuzunu esas alınız.

Selçukluların Anadolu ya geldiği dönemle ilgili bazı dönüm noktası savaşlar, antlaşmalar

BEDİR SAVAŞI. Nedenleri Savaş Sonuçları UHUD SAVAŞI. Nedenleri. Savaş Sonuçları HENDEK SAVAŞI. Nedenleri. Sonuçları. Kaynakça

9 EYLÜL 1922 BAKİ SARISAKAL

I.DÜNYA SAVAŞI ve BALKANLAR

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi

İktisat Tarihi I Ekim

Anadolu Selçuklu Devleti qaynaq

Uldız 410 da ölmüştür Uldız dan sonra Hunların yönetimine Karaton, Rua daha sonra Atilla ve Bleda birlikte geçmiştir

II. KILIÇARSLAN IN BİZANS POLİTİKASI BYZANTINE POLICY OF KILIJARSLAN II

KURTULUŞ SAVAŞI CEPHELER

EĞİTİM- ÖĞRETİM YILI NUH MEHMET YAMANER ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 10.SINIF OSMANLI TARİHİ I. DÖNEM I. YAZILI SORULARI A GURUBU

SULTAN MELİKŞAH (ŞAHİNŞAH) VE SULTAN I. MESUD DÖNEMLERİ. İçindekiler Tablosu

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

ŞANLIURFA YI GEZELİM

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN


Meteoroloji'den K.Maraş'a Yağış Uyarısı

DÂNİŞMENDLİLER HAZIRLAYANLAR. -Yaşar Kemal ÖZKAN -Yavuz Sabri ALTUNTAŞ

MUSTAFA İPEK HALİLİYE SÜLEYMANİYE İMAM HATİP ORTAOKULU

Osmanlı tarihinde çok dikkat. Çanakkale Savaşlarından 110 yıl önce yaşanan Çanakkale Savaşı. Evrensel Bakış Açısı Gürbüz Evren

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük DİRİLİŞİN DESTANI: SAKARYA

Bugün hava nasıl olacak?

TIP BAYRAMI DR. YAHYA R. LALELİ

TÜRK DİLİ EDEBİYATI ve ÖĞRETMENLİĞİ BAŞARI SIRALARI genctercih.com tarafından 2017 ÖSYS tercihleri için hazırlanmıştır.

İSLAM TARİHİ II. Hafta 11. Prof. Dr. Levent ÖZTÜRK SAKARYA ÜNİVERSİTESİ

Kafiristan nasıl Nuristan oldu?

YILLARI ARASINDA AKREDİTE OLAN ODA/BORSALAR

FARABİ KURUM KODLARI

ANADOLU SELÇUKLULARI -Bir Hanedanın Evrimi-

A) Siyasi birliklerini geç sağlamaları. B) Sömürge alanlarını ele geçirmek istemeleri. C) Sanayi devrimini tamamlayamamaları

KÜTAHYA' NIN TARİHÇESİ

Mekatronik Mühendisliği

OSMANLI ARKA PLANINDA KOCAELİ VE ÇEVRESİNDE SELÇUKLU HÂKİMİYETİ

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

DAR BÖLGE / DARALTILMIŞ BÖLGE

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler

HELLENİSTİK DÖNEM UYGARLIĞI 2.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. İSKENDER Gençlik yılları

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi. 8. Sanherib Dönemi (Siyasi tarih, mimari ve kabartmalar).

SAYFA BELGELER NUMARASI

Hemşirelik (MF-3) ÜNİVERSİTE

Türkiye Tarihi Ders Notları

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN ASKERLİK HAYATI

TESALYA (YUNANİSTAN) SAVAŞI PULLARI ( )

Evrensel Bakış Açısı. Fransız Taburunu Esir Alan

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından sebepleri istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından gelişmesi istanbul'un fethinin türk

YILLARI ARASINDA AKREDİTE OLAN ODA/BORSALAR

1979 Kabe Baskını'nın yeni görüntüleri ortaya çıktı

2015BAŞARISIRALARIDEĞİŞİMİTAHMİNLERİ

Balkanlarda Arnavutlar ve Arnavut Milliyetçiliği

7 Haziran Kasım 2015 Seçimleri Arasındaki Değişim

Transkript:

Selçuklu-Bizans ilişkilerinin başladığı devir olan XI. yüzyıl, Bizans tarihinde bir dönüm noktasıdır. Yüzyılın başlarında II. Basileios (976-1025) ile gücünün doruğuna ulaşan imparatorluk, aynı yüzyılın ikinci yarısından itibaren hızlı bir çöküş yaşayacaktır. 1018 de Batı Bulgar Krallığı nı ortadan kaldıran ve Sırpları hâkimiyeti altına alan II. Basileios, hükümdarlığının son dönemlerinde imparatorluğun doğusu ile de ilgilenip, 1021/22 de düzenlediği bir sefer ile Gürcistan ın bir kısmı ve Vaspurakan bölgesini topraklarına kattı. 1 Ancak II. Basileios un 1025 yılındaki ölümüyle imparatorluğun görkemli dönemleri son buldu. Halefi VIII. Konstantinos (1025-1028), ardından da onun kızları vasıtasıyla tahta geçen III. Romanos Argyros (1028-1034), IV. Mikhail (1034-1041) ve IX. Konstantinos Monomakhos un (1042-1055) Dönemi nde, II. Basileios un kurmuş olduğu güçlü askerî ve politik yapı çökmüş, devletin iktisadî ve siyasî durumu hızlı bir değişime uğramıştı. Merkezî idaredeki bu aksaklıklar dışarıda da etkisini gösterdi. 1060 lardan itibaren Güney İtalya daki topraklarını Normanlara kaptırmaya başlayan Bizans, aynı dönemlerde aşama aşama Anadolu nun iç bölgelerine sokulan Selçuklu ilerleyişine karşı da hiçbir şey yapamadı. 2 Bizans ta bu gelişmeler olurken, doğuda Selçuklular yeni ve karşı konulmaz bir güç olarak ortaya çıkıyordu. Selçuklu hanedanının kurucusu Selçuk Bey in ölümünden sonra Arslan Yabgu idaresinde Cend den ayrılarak Maveraünnehir e gelen Selçuklular, uzun süre bu bölgede Gazneli ve Karahanlı devletlerinin yoğun baskısı ve takibi altında ayakta durmaya çalıştı. Arslan Yabgu nun 1025 yılında Gazneli Mahmud tarafından Hindistan daki Kalincar kalesine hapsedilmesinden sonra, ailenin başına geçen Tuğrul ve Çağrı Bey in önderliğinde 24 Mayıs 1040 ta Gaznelilere karşı elde ettikleri kesin zaferin ardından Horasan da bağımsız bir devlet kuran Selçuklular, bu tarihten kısa bir süre sonra Bizans ile komşu duruma gelmişlerdi. 3 Selçuklu-Bizans ilişkilerinin yoğunluk kazanması her ne kadar 1071 Malazgirt Savaşı nın ardından olmuşsa da, iki devlet arasındaki ilk temaslar Selçuklu Devleti nin kurulması öncesinde Anadolu ya düzenlenen akınlarla başlamıştır. Selçukoğullarının Anadolu ya düzenlediği ilk akın, Çağrı Bey in 1016-1021 yılları arasında Doğu Anadolu ya düzenlediği sefer olarak gösterilmektedir. 4 Keşif mahiyetindeki bu seferin ardından Maveraünnehir e dönen Çağrı Bey rivayete göre kardeşi Tuğrul Bey i kolaylıkla hâkim olabileceklerini düşündüğü bu bölgeye gitmeye teşvik etmişti. 5 Çağrı Bey in bu seferinden birkaç yıl sonra bu kez 1028 yılında Gazneli Mahmud tarafından ülke içinde huzursuzluk çıkardıkları gerekçesiyle ağır bir yenilgiye uğratılarak 4000 kadarı esir ve katledilen Yabgulu Türkmenlerinin Mansur, Göktaş, Boğa, Dana, Kızıl ve Anasıoğlu gibi beylerin idaresinde Irak, Âzerbaycan ve Doğu Anadolu bölgesine girdiklerini görmekteyiz. 6 Selçuklu Devleti nin kurulmasından sonra da merkezî idare ile araları açık olan bu Türkmenler Anadolu daki faaliyetlerini sürdürmüşlerdi. Bizans topraklarından çok Güneydoğu Anadolu bölgesindeki Müslüman hâkimlerin arazilerine akınlar düzenleyen Yabgulu Türkmenleri nihayet Tuğrul Bey in Âzerbaycan a dönerek buradaki Selçuklu emirlerinin idaresinde Bizans a karşı olan akınlara katılmaları hususundaki emrine uyarak geri dönmüşlerdi. Bu Türkmenler Âzerbaycan a dönüşleri sırasında Erciş taraflarına geldiklerinde kendilerine topraklarından geçiş izni vermeyen Van Gölü çevresinin Bizans Valisi Stefanos u mağlup ve esir etmişlerdi (1045). 7 Bu sırada Doğu Anadolu nun siyasî yapısında birtakım değişiklikler olmaktaydı. 1045 yılında IX. Konstantinos Monomakhos un, II. Baseileos Dönemi nde yapılan antlaşma gereği Ermeni Ani Krallığı nın topraklarını ilhak etmesiyle Selçuklular ile Bizanslılar arasında herhangi bir tampon bölge kalmamış oluyordu. 8 Sayfa No: 1

İki tarafın kuvvetleri arasındaki ilk karşılaşma Vaspurakan sınırındaki Büyük Zap suyu kenarında meydana geldi. Bu savaşta Bizanslılar tarafından pusuya düşürülen Selçuklu kuvvetleri ağır bir yenilgiye uğratılarak, başta Selçuklu Şehzadesi Hasan Bey olmak üzere pek çok Selçuklu beyi şehit edildi (1047/48). 9 Ancak Selçuklular bu yenilginin intikamını almakta pek fazla gecikmediler. Tuğrul Bey tarafından Anadolu ya gönderilen İbrahim Yınal ve Kutalmış idaresindeki Selçuklu ordusu Hasan Kale de karşılaştığı Bizans ordusunu mağlup edip esir aldıkları Liparit i de Tuğrul Bey in huzuruna getirmişlerdi (1048/49). 10 Bizans imparatorunun esir generalini kurtarmak amacıyla Selçuklu sultanına gönderdiği elçilik heyeti vasıtasıyla taraflar arasında başlayan barış görüşmelerinden Liparit in serbest bırakılması dışında herhangi bir sonuç alınamadı. 11 Çok geçmeden Tuğrul Bey, Anadolu ya bir sefer düzenledi (1054). Bu sefer sırasında Van Gölü nün kuzeyindeki Bargiri ve Erciş kalelerini ele geçiren Selçuklu sultanı Malazgirt i de kuşatmış, fakat ele geçirememişti. 12 Baharla birlikte tekrar geri dönmek düşüncesiyle Anadolu dan ayrılan Tuğrul Bey, bu tarihten sonra şehzade isyanları ve Bağdat taki hadiselerle uğraşmak zorunda kaldığından Anadolu ya bir daha sefer düzenleyemedi. Bununla birlikte Selçuklu beylerinin Anadolu daki faaliyetleri devam etti. Özellikle 1057-58 yıllarındaki iç mücadeleler sırasında Bizans İmparatorluğu nun Doğu Anadolu üzerindeki kontrolünün iyice azalması, Selçuklu beylerine daha rahat hareket etme imkanı verdi. Salar-ı Horasan, Samuk, Emir Kapar, Kicacic ve Dinar gibi beyler idaresinde Doğu ve Güney doğu Anadolu bölgelerini baştan başa kateden Selçuklu akıncıları başta Erzincan, Sivas ve Malatya olmak üzere birçok önemli merkezi yağmalamışlardı. 13 Tuğrul Bey in ardından Selçuklu tahtına geçen Alp Arslan, ülke içinde düzeni sağladıktan hemen sonra 1064 yılı başlarında Doğu Anadolu ve Gürcistan seferine çıktı. Bu sefer sırasında Bizans ın doğudaki en önemli merkezlerinden birisi olan Ani yi ele geçiren 14 Alp Arslan, Kars bölgesi hâkimi Gagik i de Selçuklu vassalı haline getirdi. 15 Onun Anadolu dan ayrılmasından sonra da tıpkı Tuğrul Bey Dönemi nde olduğu gibi Anadolu da Bizans ile olan mücadele Selçuklu beyleri tarafından devam ettirildi. Bu dönemde Anadolu da faaliyetlerde bulunan Selçuklu beyleri arasında en meşhur olanı hiç şüphesiz Afşin Bey idi. Antep, Antakya ve Malatya havalisinde faaliyetlerde bulunduktan sonra İç Anadolu bölgesine girerek 1067 yılında Kayseri yi ele geçiren Afşin Bey ertesi yıl Suriye ye kadar inen Bizans ordusunun arkasından dolaşarak İstanbul-Kilikya yolu üzerindeki önemli bir merkez olan Amuriyye (Amorion) kalesini zapt etti. Bu olayı duyan imparator, geri dönüş sırasında Afşin Bey in yolunu kesmek istediyse de Selçuklu kuvvetlerinin süratle geri çekilmeleri sonucu başarısız oldu. 16 Son olarak 1070 yılında Alp Arslan dan kaçarak Anadolu ya giren Selçuklu Şehzadesi Erbasan, Sivas yakınlarında mağlup ve esir ettiği Manuel Komnenos un teklifi üzerine Bizans a sığınmak için İstanbul a gittiğinde, onu takip eden Afşin Bey İstanbul Boğazı nın Anadolu kıyısındaki Kadıköy e kadar ilerledi. Buradan Erbasan ve yanındakilerin kendisine teslimi için imparatora bir mektup gönderen Afşin Bey, bu isteği geri çevrilince yolu üzerindeki tüm Bizans şehir ve kasabalarını yağmalayarak geri döndü. 17 1068 yılında Bizans tahtına geçen IV. Romanos Diogenes askerî alandaki başarıları ve cesaretiyle bazı kesimler tarafından kurtarıcı olarak görülüyordu. Gerçekten de kendisinden önceki imparatorların aksine bizzat ordunun başında sefere çıkan Diogenes, Bizans İmparatorluğu na yeni bir dinamizm kazandırmıştı. Yaklaşık dört yıl süren saltanatı süresince 1071 Malazgirt bozgunuyla son bulan seferinin dışında 1068 ve 1069 yıllarında olmak üzere Anadolu ya iki sefer daha düzenlemişti. Ancak dönemin Bizans kaynaklarının da ifade ettiği gibi bu seferler sırasında birkaç önemsiz başarının dışında kalıcı bir sonuç elde edememişti. 18 Nihayet bu iki seferde başaramadığını doğrudan Selçuklu başkenti Sayfa No: 2

üzerine giderek elde etmeyi düşünen Diogenes, 1071 yılında son seferine çıktı. 19 Ancak Malazgirt te ordusu perişan ve kendisi de esir edilen Diogenes bu seferinin sonunda yalnızca tahtını değil, trajik bir şekilde hayatını da kaybetti. 20 Selçuklu-Bizans ilişkilerinde bir dönüm noktasını teşkil eden Malazgirt Savaşı na değin Bizans kontrolündeki Anadolu ya düzenlenen Selçuklu akınları her ne kadar iç bölgelere kadar uzanmışsa da bu dönemde doğudaki birkaç merkezin dışında Anadolu da herhangi bir Türk yerleşiminden söz etmek güçtür. Oysa bu zaferden yalnızca birkaç yıl sonra Kutalmışoğlu Süleymanşah Anadolu da müstakil bir devlet kuracaktır. Zengin kaynakları, siyasî ve askerî denetimden uzak olması, Anadolu yu yalnızca Selçuklu idaresine tâbi Türkmen grupları için değil, rahatça hareket edebilecekleri bir bölge olması bakımından Bizans yönetimine başkaldıran asiler içinde oldukça cazip bir mekan haline getiriyordu. Nitekim 1073 yılında Türkler üzerine gönderilen Bizans ordusunda yer alan ücretli Frank askerlerinin komutanı Ursel, bu sefer sırasında Bizans ordusunu terk ederek Sivas taraflarına gelip bölgede kendi hâkimiyetini kurdu. Çok geçmeden etraftaki Bizans kentlerini yağmalamaya başlayan Ursel, imparator tarafından üzerine gönderilen Caesar loannes Dukas ı da mağlup ve esir etti. Bununla da yetinmeyen bu asi Frank komutanı biraz sonra yeğenine karşı kışkırttığı Caesar ı da yanına alarak Bizans tahtını ele geçirmek üzere harekete geçti. Üsküdar a kadar ilerleyerek burasını ateşe veren Ursel, ancak o sıralarda Orta Anadolu da faaliyetlerde bulunan ve imparator tarafından yardıma çağırılan Artuk Bey tarafından mağlup edilerek etkisiz hale getirilebildi. 21 Artuk Bey in Bizans a teslim etmeyerek eşinin ödediği fidye karşılığı serbest bıraktığı Ursel, çok geçmeden Bizans yönetimi için yeniden tehlikeli bir hale geldiğinde, bu kez bir başka Selçuklu Beyi Tutak Bey tarafından ele geçirilerek Bizans a teslim edilmişti. 22 Bu tarihten birkaç yıl sonra Kutalmışoğullarının Anadolu da aktif bir rol oynadıklarını görmekteyiz. 23 İlk olarak Urfa ve Birecik taraflarına geldikleri anlaşılan kardeşlerden ikisi bir süre sonra Suriye deki hadiselere karışmış, ancak Atsız Bey karşısında başarısız olarak bu Selçuklu Beyi tarafından yakalanıp Melikşah a gönderilmişlerdi. 24 Kardeşlerden diğer ikisi Süleyman ve Mansur ise bir süre daha bu bölgede kaldıktan sonra faaliyetlerini kendileri için daha uygun şartlara sahip olan Anadolu da sürdürmeye karar verdiler. Bu şekilde Anadolu nun iç bölgelerine yönelen Süleymanşah, ilk olarak Bizans Valisi Martavkosta nın elinden Konya yı, ardından da Romanos Makri idaresindeki Gevale kalesini 25 ele geçirdi. Ciddi bir direnişle karşılaşmayan Süleymanşah, çok geçmeden Konya dan İznik kapılarına kadar olan bütün bölgeleri hâkimiyeti altına aldı. 26 Onun bu kadar kısa süre içinde böylesine geniş bir alana hâkim olmasında, şahsi kabiliyetlerinin yanı sıra yukarıda da belirttiğimiz gibi, bu dönemde Bizans ta eksik olmayan taht mücadeleleri sırasında ortaya çıkan uygun şartların da etkisi olmuştur. 1078 yılında VII. Mikhail e karşı ayaklanan Anadolu orduları komutanı Nikephoros Botaneiates, başlangıçta kendisini yakalamak üzere harekete geçen Süleymanşah ı, Erbasan aracılığıyla ikna edip kendi tarafına çektikten sonra İstanbul üzerine yürüyerek tahtı ele geçirdi. 27 Kendisine eşlik eden Selçuklu askerlerine karşı çok cömert davranan Botaneiates, Üsküdar daki karargahlarında şenlikler düzenleyip eğlenen bu birlikleri sık sık İstanbul a davet ederek onlara bolca hediyeler veriyordu. 28 Bizans ın Balkanlar daki topraklarına tamamen hakim olan ve imparatorluk iddiasında bulunan Nikephoros Bryennios a karşı da Botaneiates yine "Bithynia dan İznik e kadar olan bölgenin hakimi olan Türklerin reisi Kutalmışoğlu Süleyman ve Mansur u yardıma çağırdı. Süleymanşah ın gönderdiği 2000 kişilik kuvvet Trakya daki Kalavria savaşında önemli bir rol oynadığı gibi Sayfa No: 3

Bryennios un esir edilmesini de sağlamıştı. 29 Öte yandan bu sıralarda Melikşah ın Kutalmışoğullarını itaat altına almak için Anadolu ya gönderdiği Porsuk da muhtemelen bu ittifak sayesinde Süleymanşah a hiçbir şey yapamamıştı. 30 Botaneiates ile Süleymanşah arasındaki bu ittifak Süleymanşah ın 1080 yılında Botaneiates e karşı ayaklanan Nikephoros Melissenos u desteklemesi ile son buldu. Süleymanşah tarafından desteklenen Melissenos, I. Aleksios Komnenos un daha atik davranarak Bizans tahtına oturmasıyla amacına ulaşamadı. Bununla birlikte Melissenos un saf dışı edilmesinin ardından, Süleymanşah ın onun muhafaza edilmeleri için Türk garnizonları yerleştirdiği şehirleri bir daha boşaltmaması sonucunda başta İznik olmak üzere Batı Anadolu daki pek çok şehir Selçuklu hâkimiyetine girmişti. 31 Tüm Bithynia bölgesini zapt ederek imparatorluk başkentinin yanıbaşındaki İznik i kendisine merkez yapan Süleymanşah, biraz sonra İstanbul Boğazı nın Anadolu sahilinde kurduğu gümrük daireleriyle boğazdan geçen gemilerden vergi almaya başladı. 32 Yeni İmparator I. Aleksios Komnenos, batıda Norman Robert Guiskard ile olan mücadeleyi öncelikli olarak halletmeyi düşündüğünden Süleymanşah ile anlaşma yoluna gitti. Belirli bir miktar para karşılığında barış teklifinde bulunan imparatorun bu isteği Süleymanşah tarafından olumlu karşılanınca taraflar arasında bir antlaşma imzalandı (1081). 33 Bu antlaşma ile doğu sınırlarını emniyete alan I. Aleksios, ayrıca Normanlar karşısında Süleymanşah gibi güçlü bir müttefik de kazanmış oluyordu. Nitekim I. Aleksios, 1082 yılında Adriyatik kıyısındaki Draç ı kuşatan Robert Guiskard a karşı koymak için Selçuklulardan askerî destek aldığı gibi, ertesi yıl Teselya ya kadar ilerleyerek Yenişehir i kuşatan Guiskard ın oğlu Bohemund a engel olmak için de yine Süleymanşah tan yardım talep etti. Süleymanşah ın, gönderdiği 7000 kişilik kuvvet, savaş sırasında büyük yararlılıklar gösterek I. Aleksios un mücadeleyi kazanmasında önemli bir rol oynadı. 34 Tarafların genellikle üçüncü bir düşmana karşı çıkar ilişkisine dayalı olarak birbirleriyle yaptıkları bu ittifaklar uzun ömürlü olmasa da sık sık tekrarlanıyordu. Süleymanşah ın ölümünün ardından İznik te yerine bıraktığı Ebu l Kasım ın idaresi döneminde de Bizans ile olan ilişkiler inişli çıkışlı bir şekilde devam etti. I. Aleksios, Süleymanşah ile yaptığı antlaşmayı bozarak Bizans aleyhinde faaliyetlere girişen ve ele geçirdiği Gemlik te küçük bir deniz filosunun inşasına başlayan Ebu l Kasım ile başlangıçta mücadele etmek zorunda kaldı. 35 Ancak Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah ın İznik i zapt etmek için Emir Porsuk idaresinde bir orduyu Anadolu ya göndermesi üzerine kendisi için daha tehlikeli bir rakip olacağını düşündüğü bu Selçuklu beyine karşı Ebu l Kasım ı desteklemeyi uygun buldu. Antlaşma şartlarını görüşmek için gittiği İstanbul da uzun süre imparator tarafından ağırlanan Ebu l Kasım, her ne kadar İzmit ve çevresinin hâkimiyetini Bizans a kaptırmışsa da bu ittifak sayesinde İznik teki durumunu koruyabilmişti. 36 Diğer taraftan başta Ebu l Kasım olmak üzere Anadolu da başına buyruk hareket eden Türkmen beylerini itaat altına almak isteyen Melikşah da bunun Bizans ın desteğini almadan sağlanamayacağını anladığından bu doğrultuda girişimlerde bulunuyordu. Bu amaçla imparatora gönderdiği bir mektup ile evlilik yoluyla hısımlık kurmayı öneren Melikşah, eğer bu gerçekleşirse Türkleri kıyı bölgelerinden çekeceğini, tüm hisarları kendisine geri vereceğini ve bütün gücüyle onu destekleyeceğini vaad etmekteydi. Fakat mektubu getiren Siyavuş adlı elçiyi birçok vaadlerle kendi tarafına çekmeyi başaran I. Aleksios, sultanın gönderdiği mektubu kullanarak başta Sinop olmak üzere Türk beylerinin elindeki sahil kentlerini hile ile ele geçirdi. Buna rağmen Melikşah imparatora bu kez Porsuk un ardından İznik üzerine gönderdiği Bozan aracılığıyla daha önceki tekliflerini yineleyen ikinci bir mektup gönderdi. Melikşah ın bu konudaki kararlılığını fark eden I. Aleksios, özellikle evlilik konusuna pek Sayfa No: 4

sıcak bakmasa da dönemin en kudretli hükümdarı Melikşah ı karşısına almak istemediğinden ona cevap vermek zorunda kaldı. Fakat Melikşah ın bu sırada aniden ölmesi yüzünden iki hanedan arasında akrabalık kurma girişimi sonuçsuz kaldı. 37 I. Kılıçarslan ın İznik e gelerek yönetimi ele almasından (1092/93), I. Haçlı Seferi ne (1096) kadar geçen süre içinde Selçuklu-Bizans ilişkilerinde herhangi bir değişiklik olmadı. Süleymanşah ın 1086 daki ölümünün ardından Selçukluların hâkimiyetindeki toprakların büyük oranda I. Aleksios tarafından ele geçirilmiş olması sebiyle I. Kılıçarslan tahta geçtikten hemen sonra Bizans a saldırıya geçti. 38 Ancak çok geçmeden I. Aleksios un telkinleriyle kayınpederi Çaka (Çakan) Bey e 39 karşı Bizans ile işbirliği yaptı. Bizans sarayında yetişen ve daha sonra oluşturduğu deniz filosuyla İzmir ve civarındaki adaları hâkimiyeti altına alan bu Türk Beyi, ittifak halinde olduğu Peçenek Türkleriyle birlikte Bizans imparatorluğunu sıkıştırmaktaydı. 40 1091 Nisan ında diğer bir Türk kavmi olan Kumanlarla anlaşarak Peçenekleri neredeyse tamamen imha ettiren 41 I. Aleksios, Çaka ya karşı da I.Kılıçarslan ı kullandı. Selçuklu sultanına gönderdiği mektup ile onu Çaka Bey e karşı harekete geçmeye kışkırtan imparator bu amacına ulaştı. I. Kılıçarslan ileride kendisine rakip olacağını düşündüğü kayınpederini yanına davet ederek öldürttü. 42 Çaka Bey e karşı birlikte hareket eden taraflar arasındaki ilişkilerin çok geçmeden yeniden gerginleştiğini görmekteyiz. Kumanlarla mücadele ettiği sırada tüm Bithynia bölgesinin Türkler tarafından talan edilmesi üzerine harekete geçen I. Aleksios, tam bu sırada Haçlı ordularının Balkan topraklarına girdiği haberini aldı. 43 Bizans ın uzun süreden beri Batı dan talep ettiği ücretli askerlerin yerine sayıları yüzbinlerle ifade edilen Haçlı ordularının gelmesi Bizans yönetimini sıkıntıya sokmuştu. Batılıların "hiçbir antlaşmaya uymayan, para düşkünü ve güvenilmez kişiler olduğunu düşünen I. Aleksios, böylesine büyük orduların imparatorluk arazisinden geçerken sorun oluşturacaklarını bildiğinden tedirgindi. 44 Bununla birlikte Bizans, bu Haçlı orduları sayesinde Türkleri kıyı bölgelerinden uzaklaştırmayı başarabilmişti. Nitekim Haçlılar tarafından haftalarca şiddetli bir kuşatma altında tutulan İznik, I. Kılıçarslan tarafından kendi kaderine terk edildikten sonra, şehirdeki Türk garnizonu tarafından Bizans a teslim edildi (19 Haziran 1097). 45 I. Kılıçarslan ın eşi ve çocuklarının da bulunduğu İznik in ardından başta İzmir ve Efes olmak üzere Batı Anadolu nun sahil bölgeleri de Bizans hâkimiyeti altına girdi. 46 İznik in düşmesinden sonra Konya yı başkent yapan I. Kılıçarslan, Danişmendliler ile birlikte Haçlılara karşı mücadeleye devam etti. 1101 yılında birbiri ardına Anadolu ya giren Haçlı ordularını yenilgiye uğratan I. Kılıçarslan ın bu başarıları, Haçlıların yardımıyla Türkleri Anadolu dan tamamen atmayı düşünen imparatorun umutlarını boşa çıkardı. 47 Bir süre sonra I. Kılıçarslan ile bir antlaşma yapan I. Aleksios, buna göre Marmara kıyısındaki bölgeler, ayrıca İzmir ve Antalya havalisi Bizans a ait olmak şartıyla Anadolu nun diğer bölgelerinde Bizans ın eline geçen yerleri Selçuklulara geri vermeyi kabul ediyordu. 48 I. Kılıçarslan ın ölümünden üç yıl sonra yani 1110 da Selçuklu tahtına oturan Şahinşah, idareyi ele aldıktan hemen sonra Bizans topraklarına saldırıya geçti. Ancak bu ilk girişiminde başarısız olan Şahinşah, imparatora barış teklifinde bulunmak zorunda kaldı. İmparator, huzuruna gelen Selçuklu elçilerini büyük bir saygıyla karşılamış ve uzun görüşmeler sonunda taraflar arasında maddeleri ve içeriği bugün tam olarak bilinmeyen bir antlaşma yapılmıştı. 49 Fakat bu barış uzun sürmedi. Yaşı bir hayli ilerlemiş olan I. Aleksios un hastalığı Şahinşah açısından büyük bir fırsat olarak değerlendirildiğinden Selçuklular çok geçmeden İznik e kadar olan bölgelere akınlar düzenleyerek etrafı yağmaladılar. Hasta yatağında Türklerin bu faaliyetlerini öğrenen I. Aleksios, tüm Sayfa No: 5

rahatsızlığına rağmen Konya üzerine bir sefer düzenlemeye karar verdi. Ancak ordusuyla Konya ya doğru ilerleyen imparator Akşehir den öteye gidemedi ve kendisine sığınmış olan bölgedeki Rumları da Bizans topraklarına iskan ettirmek üzere yanına alarak geri döndü. İmparatorun elle tutulur bir başarı elde edemediği bu seferinden geri dönüşü sırasında ilginç bir gelişme olmuş ve sultan tarafından gönderilen Selçuklu elçileri, I. Aleksios a barış teklifinde bulunmuşlardı. Selçuklu sultanının böyle bir teklifte bulunması bu sırada kayınpederi Danişmendli Emir Gazi ile birlikte harekete geçen kardeşi Mesud un isyanı ile ilgiliydi. İmparator ile yapılan antlaşmanın ardından geri dönerken Mesud un askerleri tarafından yakalanan Şahinşah, önce gözlerine mil çekilerek kör edilmiş daha sonra boğularak öldürülmüştü (1016/17). 50 Sultan Mesud un Emir Gazi nin yardımıyla Selçuklu tahtına oturmasından yaklaşık iki yıl sonra I. Aleksios Komnenos da öldü. Kardeşi Anna Komnena ve eşi Nikephoros Bryennios un başını çektiği bir suikast girişimini şahsi kabiliyeti ve Türk asıllı loannes Aksukhos 51 sayesinde etkisiz hale getirerek İstanbul da idareyi tamamen ele alan II. loannes Komnenos un Bizans tahtına geçmesinin ardından Türkler ve Bizanslılar arasındaki savaşlar yeniden başladı. 1119 yılında Denizli ve çevresine hâkim olan Türkler üzerine sefere çıkan II. loannes, bölgenin Selçuklu Valisi Başara yı mağlup ederek Denizli yi yeniden Bizans arazisine kattı. 52 Bundan bir yıl sonra yeniden Türkler üzerine sefere çıkan imparator, başta Uluborlu olmak üzere pek çok şehri ele geçirdi. 53 Fakat bu sırada Peçenek Türklerinin Balkanlar da imparatorluk arazisine akınlar yapmaları, II. Ioannes i seferi yarıda keserek İstanbul a dönmek zorunda bıraktı. Öte yandan kayınpederinin yardımıyla tahta geçen I. Mesud un iktidarı Ankara ve Kastamonu bölgelerine hâkim olan kardeşi Melik Arap tarafından tehdit edilmekteydi. Daha önce Selçuklular elinde bulunanan Malatya nın 1124 yılında Danişmendliler tarafından zapt edilmesini bahane eden Melik Arap, 1126 yılında Emir Gazi nin Artuklularla meşguliyetini fırsat bilerek Mesud üzerine yürüdü. Melik Arap karşısında mağlup olan Mesud, destek bulmak amacıyla İstanbul a, imparatorun yanına gitti. İmparator tarafından çok iyi karşılanan sultan, Bizans tan aldğı asker ve para yardımıyla geri döndü ve Emir Gazi ile birleşerek Melik Arap ı mağlup etti. 54 1122/23 te Peçenekleri ağır bir yenilgiye uğratan, ardından da Macarları itaat altına alan 55 II. Ioannes, böylece batıda güvenliği sağladıktan sonra tekrar doğuya yöneldi. Batıdaki meşguliyeti sırasında Karadeniz sahillerine kadar ilerleyen Türkleri bu bölgelerden çıkarmak üzere 1130 yılında sefere çıkan imparator, Kastamonu yu ele geçirdi. Fakat II. Ioannes in İstanbul a dönmesinden hemen sonra bu şehir yeniden Türklerin eline geçti. 56 II. Ioannes in Kastamonu yu aldıktan sonra apar topar İstanbul a dönmesi kardeşi Isaakios Komnenos un tahtı elde etmek üzere başlattığı isyan yüzündendi. Bizans kaynaklarında ağabeyinin tahta geçmesinde herkesten çok katkısı olduğu belirtilen 57 Isaakios, daha sonra iktidar hırsına kapılarak, bu sefer sırasında ordudaki bazı komutanlarla birlikte II. Ioannes e bir komplo hazırlamış, ancak bunun anlaşılması üzerine oğlu Ioannes ile birlikte orduyu terk ederek Türklere sığınmıştı. Anadolu daki Bizans karşıtı güçlerle birleşerek tahtı ele geçirmeyi planlayan Isaakios, Danişmendlilerin ve Selçukluların desteğini aldıktan sonra bir süredir İstanbul yönetimi ile arası açık olan Trabzon ve çevresinin hâkimi Konstantin Gabras ın yanına giderek onu da bu ittifaka katılmaya ikna etti. 1130/31 kışını Emir Gazi ve Sultan Mesud un yanında Malatya da geçiren Isaakios ve oğlu ardından Çukurova ya Ermeni Leon un yanına gitti. İlk önceleri Leon ile çok iyi anlaşan ve hatta Sayfa No: 6

kızıyla evlenerek onunla akrabalık kuran Isaakios, bir süre sonra Ermenilerle arası açıldığından Çukurova dan ayrılıp tekrar Konya ya Sultan Mesud un yanına döndü. 58 Bu arada kardeşinin Anadolu da kendi aleyhinde giriştiği faaliyetlerden rahatsız olan II. Ioannes, Isaakios a destek verenleri cezalandırmak ve bu ittifakı parçalamak amacıyla 1132 yılında Kilikya seferine çıktı. Bu sefer sırasında Türkler ve Ermenilere karşı başarılar kazanan imparator birkaç kaleyi de ele geçirdi. 59 Diğer taraftan II. loannes in İstanbul dan ayrılmasını fırsat bilen Isaakios taraftarları İstanbul da bir ayaklanma başlatmışlardı. Bu harekete destek veren Selçukluların Uluborlu ya saldırması, Danişmendlilerin de Paflagonya bölgesindeki Zinin kalesini kuşatmaları üzerine derhal geri dönen imparator kendisine karşı başlatılan bu çok yönlü harekâtı etkisiz hale getirerek duruma hâkim oldu. 60 Destek bulma ümidiyle son olarak Haçlı kontları yanına giden Isaakios, burada da aradığı yardımı bulamadı. 61 Tahtı ele geçirme planları böylece suya düşen Isaakios, artık hiçbir şansı kalmadığını anlayınca ağabeyinden af dilemek üzere 1139 yılında İstanbul a döndü. II. Ioannes de tüm yaptıklarına rağmen kardeşini ve yeğenini affederek onlara eski makamlarını iade etti. 62 Emir Gazi nin ölümünün ardından kayınbiraderi Muhammed ile Sultan Mesud un aralarının açılmasından istifade etmek isteyen II. Ioannes, Selçuklu sultanı ile bir ittifak kurarak 1134 yılında Danişmendliler üzerine sefere çıktı. Sultan Mesud un bu sefer sırasında kendisini terk ederek Muhammed in kuvvetleriyle birleşmesine rağmen imparator Kastamonu ve Çankırı şehirlerini ele geçirmeyi başardı. Fakat daha önce de olduğu gibi Bizans ın bölgedeki hâkimiyeti pek uzun sürmedi. 63 Gerçekten de II. Ioannes in Anadolu ya düzenlediği seferler sırasında ele geçirdiği merkezler çok geçmeden yeniden Türklerin hâkimiyetine giriyor ve bölgede tam bir Bizans hâkimiyeti kurulamıyordu. Nitekim 1137 yılındaki Kilikya seferi sırasında Bizans ordusunu takip ederek Çukurova ya inen Sulltan Mesud, Kuzey Suriye de fetihler yapan imparatorun arkasından Adana yı ele geçirerek yağmalamıştı. Geri döndüğünde Adana nın Selçuklular tarafından yağmalandığını gören II. Ioannes, kışı burada geçirdikten sonra Sultan Mesud ile bir antlaşma yaparak İstanbul a dönmek zorunda kaldı. 64 II. Ioannes in İstanbul a dönmesinin ardından akınlarını yeniden Sakarya kıyılarına kadar ilerleten Selçuklu ve Danişmendli kuvvetleri imparatoru tekrar sefere çıkmak zorunda bıraktı. Türkleri durdurabilmenin tek yolunun kalplerine indirilecek bir darbe olduğunu düşünen II. Ioannes, 1139 yılında Danişmendlilerin merkezi Niksar üzerine giderek burasını kuşattı. 65 Fakat bu sırada yaşanan bir gelişme imparatorun planlarını alt üst etmiş ve onu kuşatmayı kaldırarak geri çekilmek zorunda bırakmıştı. II. Ioannes in yanında bu sefere katılan yeğeni Ioannes kuşatma sırasında çok basit bir sebepten ötürü kızdığı amcasını terk ederek Türklerin tarafına geçti. Konya ya Sultan Mesud un yanına giden Ioannes, müslüman olarak sultanın kızlarından birisiyle evlenip buraya yerleşti. 66 Daha önce babasının yaptığı gibi taht mücadelelerine karışmak yerine dinini değiştirerek Selçuklu hizmetine giren bu Bizans prensi rivayete göre 1145/46 yılında I. Manuel Komnenos un Konya yı kuşattığı sırada şehirde bulunmayan Sultan Mesud un yerine idareyi eşiyle birlikte bizzat üzerine alıp imparatorun başarısız olarak geri çekilmesini sağlamıştı. 67 Niksar önünde uğradığı başarısızlıktan sonra İstanbul a dönen II. Ioannes baharla birlikte tekrar Anadolu ya sefer düzenledi. İlk olarak Beyşehir bölgesine ilerleyen II. Ioannes, Beyşehir gölündeki adaları ele geçirdi. Burada yaşayan ve Türklerle ticarî ilişkiler içinde Sayfa No: 7

olan Hıristiyan halkın kendisine itaat etmeyi reddetmesi üzerine imparator, onları buralardan çıkartarak Konya ya sürdü. Yoluna devam ederek Kilikya ya gelen II. Ioannes, bir av sırasında elini yaralayan zehirli okun tesiriyle burada öldü (1143). 68 II. Ioannes, Komneneos gibi güçlü bir rakibinin ortadan kalkmasının yanı sıra aynı yıl içinde Melik Muhammed in ölümünün ardından Danişmendli meliklerinin taht mücadelelerine girişmeleri Selçuklu Sultanı Mesud a Anadolu daki siyasal üstünlüğü yeniden ele geçirme fırsatı verdi. Bununla birlikte II. Ioannes den sonra Bizans tahtına geçen I. Manuel Komnenos, çok geçmeden büyük bir orduyla Anadolu ya hareket etti. Önce Akşehir e gelerek burasını ele geçiren Bizans ordusu, ilerleyişine devam ederek Konya önlerine geldi (1146). Tüm çabalarına rağmen şiddetle direnen Konya yı alamayacağını anlayan I. Manuel, kuşatmaya son vererek geri çekildi. Onun bu kararı vermesinin sebebi Selçuklu kuvvetlerinin ordusuna verdirdiği ağır kayıpların yanı sıra bu sırada Avrupa da ikinci bir Haçlı seferinin başladığı haberinin gelmesiydi. 69 Kalabalık Haçlı ordularının Anadolu ya doğru ilerledikleri haberi Selçuklu Sultanı Mesud u Bizans ile bir antlaşma yapmaya zorladı. Haçlılarla yapacağı zorlu mücadele sırasında Bizans ile uğraşmak istemediği anlaşılan Mesud, Antalya ve İçel civarındaki bazı yerleri ve Brakena kalesini Bizans a bırakmak koşuluyla imparator ile bir antlaşma yaptı. 70 Bu tarihten itibaren Sultan Mesud un ölümüne kadar Bizans ile herhangi bir çatışma yaşanmadı. Sultan Mesud, 1155 yılında ölünce yerini büyük oğlu II. Kılıçarslan aldı. Rakiplerini etkisiz hale getirerek Orta Anadolu daki Selçuklu hâkimiyetini sağlamlaştıran II. Kılıçarslan ın her geçen gün artan kuvveti ve bunun sonucunda Türkmenlerin yeniden Batı Anadolu daki Bizans topraklarına akınlar düzenlemeye başlamaları Bizans imparatoru I. Manuel i rahatsız etmekteydi. Anadolu da birliği sağlamış kuvvetli bir Selçuklu Devleti nin Bizans açısından ne derece tehlikeli olabileceğinin farkında olan imparator, bu duruma engel olabilmek için bir yandan uzun süredir ihmal ettiği babasının Anadolu politikasını yeniden ele alırken diğer yandan II. Kılıçarslan ın rakipleriyle irtibata geçmeye başladı. 1158 yılında Çukurova ya bir sefer düzenleyerek Ermeni Thoros ve müttefiki Antakya Prinkepsi Renauld u itaat altına alan 71 I. Manuel, Musul Atabegi Nureddin Mahmud ile de II. Kılıçarslan a karşı bir antlaşma yaptı. 72 Bu seferin Selçuklulara karşı olmaması sebebiyle imparator Çukurova ya gelirken Selçuklu topraklarından rahatça geçmişti. Fakat İstanbul da kendisine karşı bir isyan hareketinin başlatıldığını öğrenen I. Manuel geri dönerken de Selçuklu topraklarından geçmeye kalkınca Nureddin ile aralarında yaptıkları antlaşmadan haberdar olan II. Kılıçarslan a bağlı Türkmenlerin Larende ve Kütahya yakınlarında saldırısına uğrayarak ağır kayıplar verdi. 73 İstanbul da duruma hâkim olan I. Manuel, Türklerden intikam almak üzere 1159 yılında bu kez doğrudan Selçuklular üzerine sefer düzenlemişse de Eskişehir yakınlarında Türkmenlerin baskınlarıyla yıpratılan Bizans ordusu kışın şiddetini arttırması sebebiyle İstanbul a geri dönmek zorunda kaldı. 74 Bu seferden hemen sonra yeniden harekete geçen Türkmenler Isparta ve Denizli yörelerine kadar uzanan akınlar düzenlerken Danişmendli Yağıbasan da Karadeniz sahilindeki Bafra ve Ünye yi ele geçirmişti. 75 Bu akınlar üzerine İmparator, 1160 yılında bir kez daha Selçuklular üzerine sefere çıktı. 76 Özellikle Menderes havalisindeki Türkmenlerin faaliyetlerine son vermek isteyen I. Manuel, Sayfa No: 8

zaman zaman Selçuklu kuvvetlerinin ani saldırıları karşısında güç duruma düşse de çoğunlukla üstün olduğu savaşların ardından İstanbul a döndü. 77 Ancak imparatorun bölgeden ayrılmasından sonra Denizli ve yakınındaki Fileta yı ele geçiren Türkler, Hıristiyan ahaliyi de esir aldılar. 78 Selçuklulara karşı büyük ordularla her yıl mevsimlik seferler düzenleyen İmparator, bu şekilde kesin bir netice elde edemiyordu. Bu yüzden o daha etkili bir yöntem takip ederek Anadolu da II. Kılıçarslan a karşı kuvvetli bir ittifak oluşturdu. İlk olarak Suriye deki Franklarla anlaşan İmparator, ardından Danişmendli Yağıbasan ile bir ittifak anlaşması yaptı. Bununla da yetinmeyen I. Manuel, II. Kılıçarslan ın Çankırı ve Ankara meliki olan kardeşi Şahinşah ı da saltanat davasında kendisini destekleyeceğini vaad ederek bu ittifaka dahil etti. Daha önce II. Kılıçarslan ın yanında yer alan Kayseri Meliki Danişmendli Zunnun ve Malatya Hâkimi Danişmendli Zülkarneyn in de bu birliğe katılmasıyla Bizans imparatorunun önderliğinde II. Kılıçarslan a karşı kuvvetli bir cephe oluşturulmuş oldu. 79 Bu ittifakı haber alan II. Kılıçarslan, bu güçlü birliği parçalamak için derhal harekete geçti. Bu amaçla ilk önce Bizans imparatoruna bir elçi göndererek onunla anlaşmak isteyen II. Kılıçarslan, bu teklifinin reddedilmesi üzerine bu kez Danişmendli Yağıbasan ile 1160 yılında Elbistan ve çevresini kendisine bırakmak koşuluyla anlaşmaya çalıştı. Fakat onun bu girişimi de başarısızlıkla sonuçlanmış ve sultanın barış teklifini reddeden Yağıbasan biraz sonra Konya ya gelmekte olan II. Kılıçarslan ın karısı ve Erzurum Saltuklu Hükümdarı İzzeddin Saltuk un kızını kaçırarak yeğeni Zunnun ile evlendirmişti. Bu son olay karşısında oldukça öfkelenen II. Kılıçarslan hemen Yağıbasan üzerine gitmişse de Bizans ın ve diğer beyliklerin kuvvetleriyle desteklenen Yağıbasan a mağlup olmuştu. 80 Bu yenilgiyle büyük bir prestij kaybeden II. Kılıçarslan, Bizans ın rakiplerine verdiği desteği kesmediği takdirde başarılı olamayacağını anladı. Bu sebeple o derhal I. Manuel e bir mektup göndererek daha önce Bizans a ait olan birçok kenti geri vereceğini, ayrıca elindeki Hıristiyan esirleri de serbest bırakacağını bildirdi. 81 Bizans tarihçisi Kinnamos bu görüşmelerin devam ettiği sırada Bizans komutanı Kontostephanos un 2500 kişiden fazla bir Selçuklu birliğini mağlup ettiğini yazmaktadır. 82 Herhalde bu yenilginin ardından daha da güç duruma düşen II. Kılıçarslan, imparator ile yüzyüze görüşmek üzere yanına Nureddin Mahmud un kardeşi Emir Miran ı da alarak İstanbul a gitti. Devrin kaynaklarında ayrıntılı olarak anlatılan bu ziyaret sırasında imparator tarafından çok iyi ağırlanan ve kendisine bol miktarda hediyeler verilen II. Kılıçarslan, uzun süre kaldığı İstanbul dan I. Manuel ile bir antlaşma yaptıktan sonra oradan ayrıldı. 83 Bu antlaşmanın maddeleri ile ilgili ayrıntılı bilgi veren tek kaynak olan Kinnamos a göre: 1. Selçuklular gerektiğinde Bizans imparatorluğuna yardımcı kuvvetler gönderecekti. 2. İmparatorun izni olmaksızın Türkler Bizans arazisine girmeyeceklerdi. 3. Selçuklu sultanı Bizans ın düşmanlarına karşı imparartorun yanında mücadele edecekti. 4. II. Kılıçarslan daha önce ele geçirdiği Bizans şehirlerini özellikle Sebaste yi 84 Bizans a iade edecekti. 85 1162 yılında Bizans ile yapılan bu antlaşma her ne kadar Selçuklular açısından ağır maddeler taşıyor gibi gözükse de II. Kılıçarslan a Anadolu daki rakipleriyle rahatça ilgilenme imkanı vermesi açısından son derece faydalı olmuştur. Konya ya döndükten hemen sonra rakipleriyle mücadeleye girişen II. Kılıçarslan kısa sürede tüm düşmanlarını etkisiz hale getirerek Anadolu da duruma yeniden hâkim oldu. 86 Sayfa No: 9

Taraflar arasındaki barış on yıl süreyle geçerliliğini korudu. Fakat II. Kılıçarslan, özellikle Anadolu da hâkimiyetini kuvvetlendirdikten sonra bu antlaşmanın kendisine yüklediği ağır sorumluluklardan kurtulmak istediğinden antlaşma hükümlerini ihlal etmeye başladı. Kendisine bağlı Türkmen topluluklarına Bizans arazilerine sürekli olarak akınlar yapmalarını telkin eden sultan bu sayede imparatordan daha fazla tavizler koparmayı düşünüyordu. 87 Musul Atabegi Nureddin ile de Bizans a karşı ortak hareket edeceğine dair anlaşan II. Kılıçarslan ayrıca Alman İmparatoru Fredrich Barbarossa gibi Manuel in rakipleriyle de iyi ilişkiler kuruyordu. 88 Bilhassa kalabalık Türkmen gruplarının Bizans topraklarına düzenledikleri akınlardan rahatsızlık duyan I. Manuel, nihayet 1173 yılında Selçuklulara karşı sefere çıktı. İmparatorun üzerine geldiğini öğrenen II. Kılıçarslan, henüz kesin sonuçlu bir savaşa girmek istemediğinden beylerinden Süleyman ı I. Manuel in yanına göndererek tekrar barış talebinde bulundu. I. Manuel in yanına gelen Süleyman, bu saldırılarla sultanın bir ilgisi olmadığını anlatarak onu aradaki barışın korunmasına ikna etmiş ve hediye olarak götürdüğü cins atlarla imparatorun gönlünü almayı başarmıştı. 89 Bu yeni antlaşma, taraflar arasında bir çatışmayı engellemekle birlikte barışın daha fazla devam etmeyeceği de açıktı. Nitekim imparatorun İstanbul a dönmesinden sonra Türkmenler yeniden Bizans arazisine girerek Denizli ve etrafını yağmalamışlardı. Bizans imparatoru da bu saldırılar karşısında sessiz kalmamış Türkmenlerin faaliyetlerine son vermek için bölgeye ordular sevk etmişti. 90 II. Kılıçarslan ın Bizans a karşı bu Türkmenleri savunmamasına rağmen I. Manuel muhtemelen bu saldırılardan Selçuklu sultanının sorumlu olduğunu düşünüyordu. I. Manuel, 1174 yılı sonu veya 1175 yılı başlarında daha önce 1162 yılındaki antlaşmayla Bizans a verileceği vaad edilen şehirlerin teslim alınması için hazırlıklara girişti. Bunu haber alan II. Kılıçarslan bir kez daha barış görüşmelerine girişmiş ve bir elçilik heyetiyle imparatora gönderdiği mektupla bu şehirlerin Bizans a teslimi için kuvvet gönderilmesini istemişti. Bunun üzerine I. Manuel, Aleksios Petraliphas komutasında 6000 kişiden fazla bir kuvveti şehirleri teslim almak üzere Anadolu ya gönderdi. Fakat II. Kılıçarslan, henüz ele geçiremediği bu şehirlere onları Bizans a karşı koruyacağını bildirerek gönüllü olarak Selçuklulara teslim olmalarını sağladı. Böylece hiçbir şey elde edemeyen Bizans kuvvetleri İstanbul a geri döndü. 91 Bu son gelişmenin ardından I. Manuel, sefer hazırlıklarına girişti. İmparator ilk olarak Anadolu daki Bizans garnizonları arasındaki irtibatı sağlamak amacıyla bazı önemli mevkileri tahkim etmeye başladı. Bunlar arasında en önemlisi Dorylaion du. Bizzat imparator tarafından idare edilen tahkim çalışmaları kısa sürede tamamlandı. Dorylaion un tahkim edildiğini öğrenen II. Kılıçarslan, imparatora elçiler göndererek aralarındaki barışı bozan bu davranışının sebebini sorduğunda I. Manuel alaylı bir şekilde sultanın bu seferin sebebini bilmemesine şaşırmış gibi yaparak II. Kılıçarslan a Danişmendli Zunnun ve kardeşi Şahinşah a ait toprakların geri verilmesi gibi kabul edilmesi zor isteklerde bulunarak onu sıkıştırmıştı. 92 Savaşın artık kaçınılmaz olduğunu anlayan sultan bir yandan hazırlılara girişirken diğer yandan da Dorylaion un inşaatının geçikmesi için Türkmenlere Bizans kuvvetlerine sürekli olarak baskınlar düzenlemeleri emrini vermişti. 93 Bu sırada imparator, yanında bulunan sultanın kardeşi Şahinşah ın Amasya daki taraftarlarının yardım istemesi üzerine Şahinşah ve Mihael Gabras ı Amasya yı ele geçirmek üzere bölgeye göndermeye karar verdi. Ancak emrindeki kuvvetlerle Bizans Sayfa No: 10

karargahından ayrılan Şahinşah Eskişehir den fazla uzaklaşmadan Selçuklu kuvvetlerince mağlup edilmiş ve bu saldırıdan güçlükle kurtulan Şahinşah perişan bir durumda imparatorun yanına dönmüştü. 94 Öte yandan kuvvetlerini toplayarak Amasya üzerine giden Mihail Gabras şehrin önüne geldiğinde Selçuklu birliklerinin de orada olduğunu görünce çok şaşırmış ve şehirdekilerin sürekli çağrılarına rağmen ani bir baskına uğramaktan çekindiğinden bir türlü harekete geçemeyerek şehri Selçuklulara kaptırmıştı. 95 Gabras ı bu başarısızlığından dolayı cezalandıran I. Manuel, ardından Thomas adlı bir hadımı Amasya nın Bizans a teslimi için II. Kılıçarslan ın yanına gönderdi. Ancak imparatorun tehditlerine aldırmayan II. Kılıçarslan bu teklifi reddetti. 96 Dorylaion un inşaatını tamamlayan I. Manuel ardından Selçuklular üzerine çıkacağı sefer sırasında geçeceği yol üzerindeki bir diğer önemli mevki olan Homa yı (Siblia, Soublaion) yeniden inşa edip içine bir garnizon yerleştirdikten sonra İstanbul a döndü. 97 1176 yılı başlarında II. Kılıçarslan ın sefer hazırlıkları yapan I. Manuel i bu fikrinden vazgeçirmek için bir kez daha İstanbul a bir elçi gönderdiğini görmekteyiz. Fakat onun bu isteği de geri çevrildi. İmparator, sultanı kendisine iyilik edene nankörlük etmekle suçlarken, sultan da imparatoru Dorylaion ve Soublaion kalelerini yeniden inşa ederek aralarındaki antlaşmayı bozmakla suçluyordu. 98 Nihayet I. Manuel 1176 yılı ilk baharında yeğeni Andronikos Vatatzes i Danişmendli Zunnun ile birlikte Paflagonya bölgesine gönderirken 99, kendisi de Selçuklu Başkenti Konya yı ele geçirmek niyetiyle büyük bir orduyla İstanbul dan ayrıldı. 100 I. Manuel in üzerine geldiğini öğrenen II. Kılıçarslan, imparatora birbiri ardına iki elçilik heyeti daha gönderdi. Yanındaki tecrübeli komutanların tüm uyarılanlarına rağmen cevabını Konya da vereceğini söyleyerek II. Kılıçarslan ın barış tekliflerini geri çeviren I. Manuel ilerleyişine devam etti. 101 Selçuklu sultanının bu şekilde ısrarla barış istemesi dolayısıyla II. Kılıçarslan ın kendisinden çekindiğini düşünen I. Manuel, çok güvendiği ordusuyla Denizli içinden geçerek Homa ya oradan da etrafı yüksek tepelerle çevrili dar bir geçitin girişinde yer alan Myriokephalon 102 denilen yıkık bir kalenin bulunduğu mevkiye ulaştı. Geçeceği yollar üzerindeki su ve yiyecek kaynakları Türkler tarafından kullanılmaz hale getirilerek yıpratılmış olan Bizans ordusu I. Manuel tarafından ihtiyatsızca sokulduğu bu boğazda Selçuklu kuvvetlerince pusuya düşürülerek hemen hemen tamamen imha edildi (17 Eylül 1176). 103 Ordusunun büyük bir kısmı gözleri önünde imha edilen imparator yanında kalan az sayıdaki bir kuvvetle belkide hayatına son verecek olan nihaî saldırıyı beklerken II. Kılıçarslan hiç beklenmedik bir şekilde rakibiyle barış antlaşması yaptı. 104 Kaynaklarda maddeleri hakkında ayrıntılı bilgi verilmeyen ve sadece Dorylaion ve Soublaion kalelerinin yıkılması ve imparatorun bu anda kabul etmek zorunda olduğu şartlar diye söz edilen bu antlaşmanın ardından I. Manuel İstanbul a dönmek üzere yola çıktı. 105 İmparator, dönüş sırasında kendisine refakat eden üç Selçuklu emirine rağmen, sultanın imzaladığı barış antlaşmasını bir türlü kabullenemeyen Türkmenlerin saldırılarından kurtulamadı. 106 Alaşehir de toparlanmak için bir müddet istirahat eden I. Manuel, buradan İstanbul a gönderdiği bildirilerde kendisini Alp Arslan ın karşısında mağlup olarak esir düşen IV. Romanos Diogenes e benzetiyor, ancak antlaşmayı esir olarak sultanın huzurunda değil serbest bir şekilde ve kendi sancağı altında imzaladığını belirtmeyi de ihmal etmiyordu. 107 Aynı şekilde İngiltere Kralı II. Henry e gönderdiği mektupta da imparator, ilk bozgunun ardından yeniden düzene sokulan Bizans ordusunun Sayfa No: 11

Selçuklu kuvvetlerine hücuma geçeceği sırada bunu gören sultanın barış yapılması için elçiler gönderdiğini söylemekteydi. 108 Oysa devrin Bizans kaynaklarında yüz yıl önceki Malazgirt bozgunuyla karşılaştırılan bu zaferin ardından Bizans ın Türkleri Anadolu dan çıkarma ümidi tamamıyla suya düştüğü gibi büyük Franko-Bizans düşüncesi de iflas etmiş oluyordu. 109 Bizans tarihindeki en ağır yenilgilerden birisi olan bu büyük bozgun imparatorun ruh hali üzerinde de derin izler bırakmış ve kaynakların da ifade ettiği üzere I. Manuel ölümüne kadar bu olayın yıkıcı etkisinden kurtulamamıştı. 110 II. Kılıçarslan ile yaptığı antlaşma gereği Soublaion kalesini yıktıran ve İstanbul a ulaştıktan sonra sultana yüklü miktarda altın 111 gönderen I. Manuel, bununla birlikte Dorylaion kalesine dokunmadı. Bunun üzerine Selçuklu sultanı İstanbul a gönderdiği elçiler aracılığıyla Dorylaion kalesinin yıkılması gerektiğini hatırlatınca I. Manuel, Selçuklu elçilerine zor şartlar altında kabul edilen bu antlaşmanın kendisi açısından çok önem taşımadığını bildirdi. 112 İmparatorun antlaşmayı ihlal eden bu tutumu üzerine Selçuklu-Bizans çatışmaları yeniden başladı. II. Kılıçarslan 1177 yılında kaynaklarda Atapakes olarak geçen bir Selçuklu beyini 24.000 kişilik bir kuvvetin başında kıyı bölgelerine kadar tüm Menderes havalisini tahrip etmekle görevlendirdi. 113 Bundan sonra da Selçuklu Devleti ne tabi Türkmenlerin Bizans arazilerine olan akınları aralıksız devam etti. I. Mauel bu akınlara son vermek ve itibarını yeniden kazanmak düşüncesiyle 1178 ve 1179 yıllarında bizzat ordusunun başında iki kez sefere çıktıysa da bu seferler sırasında elde ettiği ufak tefek başarıların dışında kalıcı bir sonuç elde edemedi. 114 I. Manuel Komnenos un 1180 yılında ölümünü takip eden yıllarda Bizans ın içinde bulunduğu karışıklıklar Selçuklu hâkimiyetinin yayılmasında önemli bir rol oynadı. 1182 yılında Uluborlu ve Kütahya yı ele geçiren Selçuklu kuvvetleri Denizli ve Alaşehir çevresindeki tüm bölgeleri de kontrol altına almışlardı. 115 Bu dönemde batı yönündeki fetihleri bizzat idare eden II. Kılıçarslan, Bizans taki taht mücadeleleri sırasında karşısına çıkan fırsatları değerlendirmeyi de ihmal etmiyordu. Nitekim bu taht mücadeleleri sırasında Konya ya gelerek kendisinden yardım talep eden Ioannes Vatatzes in oğullarına sultanın gönderdiği 40.000 kişilik bir Selçuklu kuvveti Ege denizi kıyılarına kadar ilerlemişti. Öyleki Selçuklular Rodos adasının karşı kıyılarına kadar gelmişlerdi. 116 1183 yılında II. Aleksios Komnenos un annesinin himayesindeki yönetimine son vererek uzun süredir hayalini kurduğu Bizans tahtına oturan Andronikos Komnenos un imparatorluğu çöküntüden kurtarmaya yönelik çabaları da sonuç vermemiş ve iki yıl süren despotça yönetimi trajik bir şekilde sona ermişti. 117 Andronikos un ölümü ve II. Isaakios Komnenos un tahta geçmesi sırasındaki karışıklıklardan yararlanmak isteyen II. Kılıçarslan, Emir Sami (Sames) kumandasındaki bir orduyu Alaşehir ve çevresindeki bölgelelere sevk etti. Bölgeyi talan eden bu Selçuklu kuvvetlerine karşı aciz kalan Bizans 10 yıllık bir vergi vermeyi kabul ederek barış antlaşması imzalamak zorunda kalmıştı. 118 Bu hadiseden bir müddet sonra 1186 yılında II. Kılıçarslan ın ülkeyi oğulları arasında paylaştırdığı görülmektedir. 119 Ancak merkeziyetçi devlet anlayışına son derece ters düşen bu hareket çok geçmeden zararını göstermiş ve daha II. Kılıçarslan ın sağlığında kardeşler arasında hâkimiyet mücadeleri başlamıştı. Fakat bütün bu siyasî parçalanma ve şehzadeler arasındaki mücadelelere rağmen özellikle uclarda bulunan Rükneddin Süleymanşah, Muhiddin Mesud ve Gıyaseddin Keyhüsrev, hâkim oldukları bölgelerde fetihlere devam etmişler ve 1176 yılından itibaren çöküşe geçen Bizans a karşı aktif bir politika takip etmişlerdi. Sayfa No: 12

Nitekim 1195 yılında I. Manuel Komnenos un oğlu olduğu iddiasıyla ortaya çıkan ve III. Aleksios Angelos a karşı isyan eden Aleksios adlı bir şahıs, Ankara meliki Muhiddin Mesud un kendisine verdiği destekle Ankara ya sınır olan pekçok Bizans kentini yağmalamış ve üzerine gönderilen imparatorluk kuvvetlerini de yine Mesud un yardımıyla mağlup etmişti. Kendisine başkaldıran bu asiyi itaat altına alabilmek için Mesud ile anlaşma girişiminde bulunan imparator, Mesud un talep ettiği ağır istekleri kabul etmeyince taraflar arasındaki mücadele bir buçuk yıl boyunca devam etti. Nihayet 1196 yılı Aralık ayında 4 ay boyunca kuşattığı Dadybra yı (Safranbolu) ele geçiren ve buradaki yerli ahaliyi sürerek yerlerine Türkleri iskan ettiren Mesud karşısında çaresiz kalan imparator, Balkanlardaki savaş durumunu da göz önünde tutarak daha önce talep ettiği haracı ödemeyi kabul edip onunla barış antlaşması yaptı. 120 Hatta Muhiddin Mesud barış antlaşması yaptığı III. Aleksios a Balkanlar daki mücadelesi sırasında bir yardımcı kuvvette yolladı. 121 Aynı şekilde Tokat Meliki Rükneddin Süleymanşah da melikliği döneminde Karadeniz sahillerine kadar uzanarak önemli bir liman kenti olan Samsun u ele geçirmişti. 122 1189 da Isaakios Komnenos a karşı isyan eden Alaşehir Valisi Theodoros Mankaphas, Uluborlu Meliki Gıyaseddin Keyhüsrev in yanına gelerek ondan yardım istedi. İmparator ile sürtüşmeye girmek istemeyen Keyhüsrev, Mankaphas a doğrudan destek vermemekle birlikte, onun Batı Anadolu da faaliyetlerde bulunan Türkmenler arasından asker toplamasına izin verdi. Keyhüsrev in izniyle Türkmenler arasından topladığı kuvvetlerle harekete geçen Mankaphas, Denizli ve Honaz havalisini tahrip ve yağmaladıktan sonra tekrar Keyhüsrev in yanına döndü. Bizans kaynağının ifade ettiğine göre 123 Mankaphas ın Keyhüsrev in babasının ölümünün ardından Selçuklu tahtına oturmasından hemen sonra Konya ya geldiğine bakılırsa bu asi Bizans valisinin Türkmenlerden sağladığı kuvvetlerle Bizans ı uzun süre uğraştırdığı anlaşılmaktadır. İmparator, Keyhüsrev e hediyelerle birlikte gönderdiği elçisi aracılığıyla hayatına dokunulmayacağı ve hiçbir işkence yapılmayacağı garantisini vererek Mankaphas ın kendisine teslim edilmesini istedi. İmparatorun bu teklifini kabul eden Keyhüsrev, Mankaphas ı Bizans a teslim etti. Ancak onun bu hareketi kardeşleri tarafından tepkiyle karşılandı. 124 1192 yılında II. Kılıçarslan ın ölümünden sonra Selçuklu tahtına geçen I. Gıyaseddin Keyhüsrev in bu ilk saltanatı 1196 yılına kadar sürdü ve bu süre içinde kardeşlerinin kendi bölgelerindeki hâkimiyetleri devam etti. Diğer kardeşlerinin aksine melikliği döneminde Bizans ile ılımlı ilişkiler içinde olan Keyhüsrev in bu tutumu hükümdarlığının ilk zamanlarında da devam etti. Fakat 1196 yılında meydana gelen bir hadiseyle ilişkiler gerginleşmiş ve dostluk yerini savaşa bırakmıştı. Keyhüsrev in Mısır hükümdarı Melik-ül Adil in imparatora gönderdiği hediyeler ve iki cins ata el koyması üzerine, Bizans imparatoru da Konya dan İstanbul a gelen Selçuklu tüccarlarını hapsettirerek mallarını dağıttırdı. Bu olay karşısında derhal harekete geçen Keyhüsrev, Menderes havzasındaki tüm Bizans kentlerini yağmaladı ve Hıristiyan ahaliyi esir etti. 125 Ele geçirilen esirleri tek tek deftere kaydettirip beşer bin kişilik gruplara ayıran Keyhüsrev, Akşehir e kadar yanında getirerek onları bu bölgeye iskan ettirdi. Sultan, kendilerine arazi, tohum ve ziraat aletleri dağıttırdığı Hıristiyan ahaliye, imparator ile yeni bir barış antlaşması yapıldığı takdirde ülkelerine dönmekte serbest olduklarını eğer böyle bir şey olmaz ise beş yıl boyunca vergiden muaf tutulacaklarını, bu sürenin ardından da daha önce Bizans yönetimine ödedikleri vergiden fazla olmamak koşuluyla vergi konulacağını bildirdi. Kendilerine karşı hoşgörülü davranan bu yeni idareden memnun kalan halk bir daha kendi memleketlerine geri dönmedi. Ayrıca onların bu durumunu gören civardaki pek çok Hıristiyan ahali de gönüllü olarak Bizans idaresini terk ederek Selçuklu tebası haline geldiler. Böylece Selçuklu sultanlarının uyguladığı bu adil yönetim sayesinde Bizans kentleri boşalırken, Sayfa No: 13