ARAŞTIRMA (Research) Hacettepe Diş Hekimliği Fakültesi Dergisi Cilt: 34, Sayı: 1-2, Sayfa: 2-9, 2010 Işıkla Aktive Edilen Dezenfeksiyon İşlemi Uygulanmış Kompozit Restorasyonlarda Mikrosızıntının Değerlendirilmesi Effect of Photo-Activated Disinfection on Microleakage of Composite Restorations *Yrd. Doç. Dr. Emine Şirin KARAARSLAN, ** Yrd. Doç. Dr. Subutayhan ALTINTAŞ, *Arş. Gör. Mehmet Ata CEBE, ***Doç. Dr. Aslıhan ÜŞÜMEZ *Gaziantep Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Diş Hastalıkları ve Tedavisi Anabilim Dalı **Karadeniz Teknik Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı ***Gaziantep Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı ÖZET Amaç: Bu çalışmada ışıkla aktive olan dezenfeksiyon işleminin (PAD) ve akışkan kompozit kaide uygulamasının Sınıf II kavitelerde mikrosızıntı üzerine etkisini değerlendirmek amaçlanmaktadır. Gereç ve Yöntem: Kırk adet çekilmiş, çürüksüz, insan 3. molar dişlerinde, standardize edilmiş mesio-okluzal kaviteler hazırlandı. Koronal kenarlar minede, gingival kenarlar sement sınırında yer aldı. Örnekler her grupta 20 diş olacak şekilde rastgele iki gruba ayrıldı (n=20). Daha sonra gruplar; akışkan liner uygulanan ve uygulanmayan olmak üzere 2 alt gruba ayrıldı (n=10). Dişler kompozit rezinle restore edildi (Filtek P60, 3M ESPE). Örnekler termalsiklus işlemine tabi tutulduktan sonra 24 saat süreyle % 0.5 lik bazik fuksin solüsyonunda bekletildi. Örnekler mesio-distal yönde kesilerek incelendi. Kesitler stereomikroskopla incelendi ve sonuçlar, Kruskal-Wallis, Wilcoxon, Mann Whitney U testleri ve Bonferroni düzeltmesi ile istatistiksel olarak değerlendirildi. Bulgular: Bütün gruplarda, gingival kenarlarda mineye göre daha fazla sızıntı kaydedildi (p<0.05). PAD ile dezenfeksiyon işlemi ve akışkan liner kombinasyonu sızıntıyı önemli oranda azalttı (p<0.05). Dezenfekte edilen gruplarda uygulanmayanlara göre daha az sızıntı izlendi (p<0.05). Yine, akışkan liner uygulanan gruplarda uygulanmayanlara göre daha az sızıntı gözlendi (p<0.05). ABSTRACT Aim: The aim of this in vitro study was to evaluate the effect of flowable and photo-activated disinfection (PAD) on the microleakage of Class II composite restorations. Materials and methods: Standardized mesio-occlusal cavities were prepared in 40 freshly extracted human third molars. Coronal margins were located in the enamel and gingival margins located in the cementum. The teeth were randomly divided into two groups (n=20). Then the groups were divided into two sub-groups (flowable resin application and no flowable resin application) (n=10). The teeth was restored with composite (Filtek P60, 3M ESPE). The samples were subjected to thermalcycling and immersed in 0.5% basic fuchsine solution during 24 hours. Then the samples were sectioned longitudinally in buccolingual and mesio-distal directions. The slices were observed under a stereomicroscope and the scores were analized with Kruskall-Wallis, Wilcoxon, Mann- Whitney U test and Bonferroni correction. Results: Microleakage at gingival margins were greater than that at enamel margins (p<0.05) in all groups. The combination of PAD and liner application significantly decreased the microleakege values (p<0.05). In the group to which PAD was applied, microleakage was seen less than non-pad group (p<0.05). Microleakage was less in the group to which flowable liner was applied as compared to the one to
3 Sonuç: Akışkan kompozit liner ile birlikte kavite dezenfeksiyonu uygulanması en iyi sızdırmazlığı göstermiştir. which no such material was applied (p<0.05). Conclusion: Using PAD in association with flowable resin composite application is an effective combination in achieving the lowest microleakage values. ANAHTAR KELİMELER Mikrosızıntı, kompozit rezin, ışıkla aktive olan dezenfeksiyon. KEYWORDS Microleakage, composite resin, photo-activated disinfection. GİRİŞ Adeziv tekniklerdeki gelişmelere rağmen mikrosızıntı önemli bir problemdir 1. Mikrosızıntı, kullanılan restoratif materyaller ile kavite duvarı arasında meydana gelen mikroaralıktan bakteri ve oral sıvıların geçişidir 2. Yapılan çalışmalarda mikrosızıntının postoperatif hassasiyet, sekonder çürük, pulpa nekrozu ve pulpal inflamasyonda önemli bir faktör olduğu belirtilmiştir 1,3,4. Kompozit rezin restorasyonların değiştirilmesini gerektiren nedenler arasında postoperatif hassasiyet ve oluşan sekonder çürük büyük rol oynamaktadır 3,5. Bu nedenle, çürük dentini kavite tabanından ve duvarlarından uzaklaştırdıktan sonra, smear tabakası içerisinde, mine dentin birleşim bölgesinde ve dentin tübüllerinde kalan bakterilerin ortadan kaldırılması oldukça önemlidir 6. Bakterilerin eliminasyonu ve bunların neden oldukları etkileri önlemek için kavite dezenfaktanları 7, etching preparatları 8-10, antibakteriyel materyaller 11 ve lazer kullanımı; polimerizasyon büzülmesine bağlı boşlukları azaltmak ve kompozitin kaviye daha iyi adapte olmasını sağlamak için ise akışkan kompozit kaidelerin kullanılması tavsiye edilmektedir 12. Restorasyon öncesinde kavite preparasyonunu takiben, sekonder çürüklerin ve postoperatif hassasiyetin azaltılması için kavite dezenfektanlarının kullanılması önerilmektedir. Kavite preparasyonundan sonra kullanılan dezenfaktanların restoratif tedavinin önemli bir tamamlayıcısı olduğu düşünülmektedir 3. Kavite dezenfeksiyonunda kullanılan materyaller klorheksidin diglukonat, benzalkonyum klorid, iyodin-potasyumiyodür /bakır sülfat esaslı ürünlerdir 7. Bununla birlikte kompozit rezin restorasyonlarda kavite dezenfektanlarının mikrosızıntı üzerine etkisi materyale göre de değişiklik göstermektedir 6. Kompozit rezin retorasyonlarda, akışkan kompozit kaide materyali kullanıldığında kavite ile restorasyon arasındaki boşluğun azaldığı 13, mikrosızıntıyı azaltmak için kompozit restorasyonların öncesinde akışkan kompozit kaidelerin kullanıldığı bildirilmektedir 14,15. Kavitede kalan rezidüel bakterilerin eliminasyonu için günümüzde tavsiye edilen yöntemlerden biri de hazırlanan kavitelere restorasyon öncesinde ışıkla aktive olan dezenfeksiyon (PAD, photo-activated disinfectants) sisteminin uygulanmasıdır 16. Bu çalışmada hipotezimiz; restorasyon öncesinde PAD sistemi ve akışkan kompozit uygulanmasının mikrosızıntıyı azalttığı, bunun sonucunda postoperatif hassasiyet, sekonder çürük, pulpal enflamasyon gibi olumsuzlukların elimine edilerek daha başarılı restorasyonların elde edilebileceğidir. Bu çalışmada, PAD sistemi ile dezenfeksiyon işleminin ve akışkan kompozit kaide uygulamasının Sınıf II kavitelerde mikrosızıntı üzerine olan etkisinin değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. GEREÇ VE YÖNTEM Bu çalışmada 40 adet çekilmiş, çürüksüz, insan 3. molar dişi kullanıldı. Çalışmaya başlamadan önce dişler üzerindeki debris ve doku artıkları kretuar ve pomza-lastik yardımı ile uzaklaştırıldı ve dişler serum fizyolojik solüsyonu içerisinde saklandı. Tüm gruplardaki dişlere su soğutması altında, aeratörde kullanılan elmas frezler
4 (837314111534012C, M&A Diatech, Swiss) ile, okluzal genişliği bukko-lingual tüberküller arası mesafenin 1/3 ü, aproksimal bölgedeki genişliği bukko-lingual mesafenin 1/3 ü kadar, okluzal kavite derinliği 2 mm., aproksimal kavite derinliği mine-sement sınırında olan Sınıf II (OM) kaviteler açıldı. Daha sonra örnekler her grupta 20 diş olacak şekilde rastgele iki gruba ayrıldı (n=20). Gruplardan birine PAD kavite dezenfeksiyonu uygulanırken diğerine her hangi bir işlem uygulanmadı. Her bir grup kendi içinde rastgele iki alt gruba ayrıldı (n=10). Alt gruplardan birine akıcı kompozit kaide, diğerine ise herhangi bir kaide materyali uygulanmadı. Grupların dağılımı gösterildi (Tablo I ve II). Mikrosızıntı testinin uygulanması Tüm gruplara ait örnekler, her birinde 15 er sn. kalmak şartıyla 5 C (± 1 C) ile 55 C (± 1 C) sıcaklığındaki su banyoları arasında 5000 kez termal siklusa (Nüve San. Mal. İmalat ve Tic. AŞ, Türkiye) tabi tutuldu. Restorasyon dışındaki bölgelerden boya penetrasyonu olmaması için, dişlerin apeksleri kompozit rezin ile kapatıldı ve restorasyon kenarına 1 mm.lik mesafeye kadar tüm diş yüzeyi iki kat tırnak cilası ile kaplandı. Örnekler bazik fuksin solüsyonuna konuluncaya kadar geçen sürede oda ısısında, distile su içerisinde saklandı. Tüm örnekler, % 0,5 lik bazik fuksin solüsyonunda 24 saat bekletildikten sonra akan su altında yıkandı ve tırnak cilası ultrasonik scaler ile uzaklaştırıldı. Dişler, düşük hızda çalışan separe yardımıyla (Isomet, Buehler Ltd, Lake Bluff, IL,USA) restorasyonları ortadan ikiye ayıracak şekilde, mesio-distal yönde kesildi ve restorasyonların her iki kesiti de skorlandı. Boya penetrasyonu optik steromikroskop (Nikon, Eclips E600, Japan) kullanılarak x40 ve x20 büyütme ile birbirinden bağımsız 2 farklı hekim tarafından değerlendirildi. Farklı skorlanan örnekleri iki hekim bir araya gelerek tekrar değerlendirdi ve her örneğe ait tek bir skor elde edildi. Gingival ve okluzal bölgelerde elde edilen sızıntı skorları için aşağıdaki skala kullanıldı (Şekil 1): TABLO I Gruplar Gingival kenardaki mikrosızıntının değerlendirilmesi Skorlar 0 1 2 3 4 Dezenfekte edilen kaviteler Dezenfekte edilmeyen kaviteler Akışkan kaidesiz 0 0 6 3 1 Akışkan kaideli 5 1 3 0 0 Akışkan kaidesiz 0 0 0 7 3 Akışkan kaideli 2 1 4 2 1 TABLO II Okluzal kenardaki mikrosızıntının değerlendirilmesi Dezenfekte edilen kaviteler Dezenfekte edilmeyen kaviteler Gruplar Skorlar 0 1 2 3 4 Akışkan kaidesiz 8 1 0 1 0 Akışkan kaideli 6 3 1 0 0 Akışkan kaidesiz 5 1 1 3 0 Akışkan kaideli 7 1 1 0 1
5 SEKİL 1 Okluzal ve gingival bölgelerde mikrosızıntının skorlandırılması Okluzal bölgede boya penetrasyonunun değerlendirilmesi için aşağıdaki skala kullanıldı: 0= Boya penetrasyonu yok 1= Kavite derinliğinin ½ si veya daha azı ile sınırlı boya penetrasyonu 2= Kavite derinliğinin ½ sinden fazlasını içeren boya penetrasyonu 3= Kavite tabanının ½ sini içeren boya penetrasyonu 4= Kavite tabanının ½ sinden fazlasını içeren boya penetrasyonu Gingival bölgede boya penetrasyonunun değerlendirilmesinde ise şu skala kullanıldı: 0= Boya penetrasyonu yok 1= Kavite tabanının ½ sini içeren boya penetrasyonu 2= Kavite tabanını içeren boya penetrasyonu 3= Aksiyal duvarın ½ sini içeren boya penetrasyonu 4= Aksiyal duvarın ½ sinden fazlasını içeren boya penetrasyonu Mikrosızıntı testinden elde edilen sonuçlar SPSS 16.0 (SPSS Inc., Chicago, Illinois 60606 USA) yazılımı kullanılarak Kruskal-Wallis, Wilcoxon ve Mann Whitney U testleri ile istatistiksel olarak değerlendirildi. Alt grupların değerlendirmesi ise Bonferroni düzeltmesi yapılarak incelendi. BULGULAR Tüm grupların dentin ve mine bölgelerindeki mikrosızıntı skorlarının değerlendirilmesi ile elde edilen sonuçlar gösterildi. Dezenfeksiyon işlemi uygulanan gruplarda uygulanmayanlara göre daha az sızıntı izlendi (p<0.05). Bütün gruplarda, gingival kenarlarda mineye göre daha fazla sızıntı kaydedildi (p<0.05). Akışkan liner uygulanan gruplarda uygulanmayanlara göre daha az sızıntı gözlendi (p<0.05). Restorasyonların okluzal bölgeleri değerlendirildiğinde, en az sızıntı dezenfekte edilen ve akışkan kaide uygulanmayan kavitelerde görülürken, gruplar arasında farklılık bulunmadı (p>0.05) (Resim 1 ve 2). Restorasyonların gingival kenarları incelendiğinde; en az sızıntı, dezenfekte edilen ve akışkan kaide uygulanan kavitelerde görüldü. Gruplar arasında mikrosızıntı değerleri açısından anlamlı farklılıklar bulundu (p<0.05). Dezenfeksiyon işlemi uygulanan ve akışkan kaide uygulanmayan grup ile, dezenfeksiyon işlemi uygulanmayan ve akışkan kaide uygulanan grup arasında farklılık görülmedi (p>0.05) (Tablo I ve II). TARTIŞMA Bu çalışmada kavite dezenfeksiyon sisteminin ve akışkan kompozit kaide uygulamasının mikrosızıntı üzerine olan etkisi incelenmiştir. Çalışma sonucunda en yüksek mikrosızıntı değerlerini dezenfekte edilmeyen ve akışkan kompozit kaide uygulanmayan gruplar gösterirken, en düşük değerleri dezenfekte edilen akışkan kompozit kaidelerin uygulandığı gruplar göstermiştir. Kavite dezenfeksiyonunun ve akışkan kompozit kaide uygulamasının mikrosızıntıyı anlamlı oranda azalttığı bulunmuştur. Bu sonuçlar hipotezimizi desteklemektedir. Çalışmamızın sonucuna göre gingival kenarda mine kenarına göre daha fazla mikrosızıntı görülmüştür, bu sonuç daha önce yapılan çalışmaların sonuçlarını destekler niteliktedir 17. Gingival kenardaki mikrosızıntı değerlerinin daha fazla olmasının bu bölgenin kompleks yapısından kaynaklanabileceği düşünülmektedir.
6 RESİM 1 PAD işlemi uygulanmamış fakat, akışkan kaide uygulanmış Sınıf II restorasyon görüntüsü RESİM 2 PAD işleminden sonra akışkan kaide uygulanmış Sınıf II restorasyon görüntüsü Mikrosızıntıyı tespit etmek için; kimyasal işaretleyiciler, tarama elektron mikroskobu analizleri, nötron aktivasyon analizi, otoradyografi ve boya sızıntı yöntemlerinden yıllar boyu faydalanılmıştır. Organik boyaların sızıntı çalışmalarında kullanılması, en eski yöntemlerden olup uygulaması kolay ve maliyeti düşük olduğu için diğerlerine oranla daha çok tercih edilmektedir18. Bu tür çalışmalarda floresan % 20, akridin turuncusu % 0.01, toluidin mavisi %0.25, eritrosin %2, kristal violet %0.05, bazik fuksin % 0,5-%2, gümüş nitrat %50, anilin mavisi %2, metilen mavisi %0.2-%2 gibi çeşitli boya solusyonları ve konsantrasyonları kullanılmıştır19-21. Bizim çalışmamızda kolay ve yaygın bir yöntem olması nedeniyle % 1 metilen mavisi kullanılmıştır. Geleneksel kriterlere göre açılan kavitelerin dentin yüzeyinde yapılan inceleme sonrası sadece küçük bir yüzey alanının steril kaldığı gösterilmiştir22. Çalışmalarda aseptik olarak yapılan restorasyonların altında fermente mikroorganizmaların yaşayabildiği tespit edilmiştir23. Enfekte diş dokusunun mekanik temizliğindeki başarısızlığın sonucu olarak hazırlanan kavitenin sterilizasyonun tam olarak sağlanamadığı düşünülmektedir24. Yapılan çalışmalarda restorasyon altında kalan bakterilerin, sekonder çürüklerin ve postoperatif hassasiyetin başlıca sebebi olduğu belirtilmektedir4,25. Bu nedenle kavite dezenfektanlarının kullanılması tavsiye edilmektedir. Kavite dezenfektanlarının kullanımındaki olası problem, adeziv sistemlerin dentine bağlantısını ve böylece restorasyonun sızdırmazlık özelliğini olumsuz etkilemesidir. Yapılan çalışmalarda kullanılan materyale göre farklı sonuçlar elde edilmiştir4,7. Çalışmamızda 685 nm dalga boyunda diode laser cihazı (PAD) kullanılarak kavite dezenfeksiyonu sağlanmıştır. Işıkla aktive edilen dezenfeksiyon sisteminin etki mekanizmasında ışığa hassas moleküller bakteri hücre duvarına bağlanır, ardından bu moleküllerin absorbe edebilecekleri dalga boyunda ışık verilir. Işığı absorbe eden moleküllerden oksijen radikalleri salınır ve bu oksijen radikalleri bakterilerin hücre duvarlarını parçalayarak bakterisit etki gösterir26. Yapılan çalışmalarda PAD sisteminin, hem kollajen dokuda hem de çürüklü dentindeki, bakteriler üzerinde % 99 oranında etkili olduğu gösterilmiştir.16 Vlacic ve ark.27 bu sistemin karyojenik bakteriler üzerinde etkili olduğunu söylerken,
7 Bonsor ve ark. 26 ise uygun fotosensitizer ve uygun enerji dozunda kullanıldığı zaman bütün kültürlü bakteriler üzerinde etkili olduğunu söylemişleridir. Klorheksidin içerikli üç farklı kavite dezenfektanının (Consepsis; Tubulicid red; Ora-5) Sınıf V kavitelerde restorasyonun sızdırmazlığı üzerindeki etkisinin incelendiği çalışmalarda, kullanılan ürüne göre farklı sonuçlar bulunmuştur. Consepsis ve Tubilicid red restorasyon sızdırmazlığını azaltırken, Ora-5 in artırdığı gösterilmiştir 4,7. Tulunoğlu ve ark. 28 süt dişlerinde klorheksidin ve alkol esaslı iki farklı dezenfektan maddesinin, restorasyonların sızdırmazlığı üzerindeki etkisini inceledikleri çalışmalarında, klorheksidin içerikli kavite dezenfektan maddesinin mikrosızıntıyı artırdığını bildirmişlerdir. Ergücü ve ark. 29 yaptıkları in vitro çalışmalarının sonucuna göre, ikincil çürüklerin önlenmesi amacıyla ağız hijyeni iyi olmayan hastalarda kompozit rezin restorasyonu öncesinde, kavitelere asitleme ile birlikte titanyum tetraflorür uygulanmasının mikrosızıntıyı azaltabileceğini bildirmişler. Türkün ve ark. 4 restorasyon işleminden önce dezenfektan kullanılmasının postoperatif hassasiyeti ve tekrarlayan çürükleri önlediğini ifade etmişlerdir. Yapılan bazı çalışmalarda ise dentin bonding ajanları ile kullanılan kavite dezenfaktanlarının, dentin dokusunun hidrofilik rezin ile kapatılabilme kabiliyetini azalttığı bulunmuştur 7, 28. Sınıf II kavitelerde benzalkinyom klorit (Bisco Cavity Cleanser) ve klorheksidin içerikli (Tubulicid Red) iki farklı kavite dezenfektanın restorasyonun sızdırmazlığı üzerindeki etkisinin incelendiği bir çalışmada, klorheksidin içerikli kavite dezenfektanın sızdırmazlığı azalttığı, fakat benzalkonyum klorid içerikli kavite dezenfektanın sızdırmazlığı artırdığı bulunmuştur 30. Dallı ve ark. 31 çalışmalarında, sınıf V kavitelerde klorheksidin içerikli 3 farklı kavite dezenfektanının self-etching adeziv öncesi uygulanmasının mikrosızıntı üzerine herhangi etki göstermediğini bildirmişlerdir. de Castro ve ark. 32 çalışmalarında, dentine asit etching uygulamadan önce ve uyguladıktan sonra 2% klorheksidin solusyonu uygulanmasının ardından bağlantının herhangi bir şekilde etkilenmediğini vurgulamışlardır. Ercan ve ark. 33 dentine NaOCl, H 2 O 2 ve klorheksidin gibi kavite dezenfektanlarının uygulanmasını takiben 2 farklı adeziv sistemin bağlantısını araştırdıkları çalışmalarında, dezenfektan uygulanmasının bağlantıyı olumsuz etkilediğini bildirmişlerdir. Say ve ark. 34 dentin yüzeyinin % 2 lik klorheksidin ve % 1 lik benzalkonium chloride ile dezenfeksiyonundan sonra One Step and Optibond Solo gibi dentin bonding ajanları uygulanmasının olumsuz etkiye neden olmadığını çalışmalarıyla göstermişlerdir. Sung ve ark. 35 dentin yüzeylerinin musluk suyu, steril su, NaCl ve damıtılmış su ile irrigasyonundan sonra farklı dentin bonding ajanlarının bağlantısını araştırmışlardır. Bu çalışmada, musluk suyunda dentin bonding ajanlarının hepsinde bağlantının olumsuz etkilenmediği, diğer irrigasyon solüsyonları kullanıldığında ise bağlantının kullanılan dentin bonding ajanına göre değişkenlikler gösterdiği ifade edilmiştir. Akışkan kompozit kaide materyali kullanıldığı zaman mikrosızıntının azaldığını gösteren birçok çalışma vardır 14,15,36,37. Yazıcı ve ark. 15 sınıf V kavitelerde akışkan kompozit rezin kaide kullanılmasının mikrosızıntı değerini önemli oranda azalttığını göstermiştir. Yapılan çalışmalarda Sınıf II kavitelerde kompozit restorasyon altında akışkan kompozit kaide kullanılmasının mikrosızıntıyı önemli oranda düşürdüğü bildirilmiştir 16,24,25. Xie ve ark. 12 akışkan kompozit rezinlerin bağlantıyı ve restorasyonun kaviteye adaptasyonunu artırarak sızıntıyı azalttığını göstermiştir. Bu sonuç, bizim sonuçlarımızı desteklemektedir. SONUÇLAR 1. Sınıf II kompozit rezin restorasyonlarda azaltmak amacıyla kaviteyi ışıkla aktive olan dezenfeksiyon sistemiyle dezenfekte etmek, mikrosızıntıyı önemli oranda azaltmıştır. 2. Kompozit restorasyonlarda akışkan kompozit kaide kullanımı sonucunda mikrosızıntı elimine edilmiştir.
8 3. Işıkla aktive olan dezenfeksiyon sistemiyle dezenfekte edilen kavitelerde akışkan kompozit kaide uygulanması mikrosızıntının azaltılması açısından en iyi sonuçları vermiştir. KAYNAKLAR 1. Murray PE, Hafez AA, Smith AJ, Cox CF. Bacterial microleakage and pulp inflammation associated with various restorative materials. Dent Mater 2002; 18(6): 470-478. 2. Perdigao J, Swift EJ. Fundamental concept of enamel and dentin adhesion. Ed. Roberson, TM, Heymann, HO, Swift, EJ, In: Sturdevant s art and science of operative dentistry. Fifth ed. Missouri, Mosby Inc. 2006. 3. Brannstrom M. The cause of postrestorative sensitivity and its prevention. J Endod 1986; 12(10): 475-481. 4. Turkun M, Turkun LS, Kalender A. Effect of cavity disinfectants on the sealing ability of nonrinsing dentinbonding resins. Quintessence Int 2004; 35(6): 469-476. 5. Meiers JC, Kresin JC. Cavity disinfectants and dentin bonding. Oper Dent 1996; 21(4): 153-159. 6. Brannstrom M, Nyborg H. Cavity treatment with a microbicidal fluoride solution: growth of bacteria and effect on the pulp. J Prosthet Dent 1973; 30(3): 303-310. 7. Vivek Sharma MTN, Vasundhara Shivanna. The effect of cavity disinfectants on the sealing ability of dentin bonding system: An in vitro study. Journal of conservative dentistry 2009; 12: 109-113. 8. Kucukesmen C, Sonmez H. Microleakage of class-v composite restorations with different bonding systems on fluorosed teeth. Eur J Dent 2008; 2(1): 48-58. 9. Shahabi S, Ebrahimpour L, Walsh LJ. Microleakage of composite resin restorations in cervical cavities prepared by Er,Cr:YSGG laser radiation. Aust Dent J 2008; 53(2): 172-175. 10. Haak R, Wicht MJ, Noack MJ. Marginal and internal adaptation of extended class I restorations lined with flowable composites. J Dent 2003; 31(4): 231-239. 11. Imazato S. Antibacterial properties of resin composites and dentin bonding systems. Dent Mater 2003; 19(6): 449-457. 12. Xie H, Zhang F, Wu Y, Chen C, Liu W. Dentine bond strength and microleakage of flowable composite, compomer and glass ionomer cement. Aust Dent J 2008; 53(4): 325-331. 13. Miguez PA, Pereira PN, Foxton RM, Walter R, Nunes MF, Swift EJ, Jr. Effects of flowable resin on bond strength and gap formation in Class I restorations. Dent Mater 2004; 20(9): 839-845. 14. Yazici AR, Ozgunaltay G, Dayangac B. The effect of different types of flowable restorative resins on microleakage of Class V cavities. Oper Dent 2003; 28(6): 773-778. 15. Korkmaz Y, Ozel E, Attar N. Effect of flowable composite lining on microleakage and internal voids in Class II composite restorations. J Adhes Dent 2007; 9(2): 189-194. 16. Williams JA, Pearson GJ, Colles MJ, Wilson M. The Photo-Activated Antibacterial Action of Toluidine Blue O in a Collagen Matrix and in Carious Dentine. Caries research. 2004; 38(6): 530-536. 17. Uludag B, Ozturk O, Ozturk AN. Microleakage of ceramic inlays luted with different resin cements and dentin adhesives. J Prosthet Dent 2009; 102(4): 235-241. 18. Karadağ S. Mikrosızıntı araştırma teknikleri ve mikrosızıntıyı etkileyen faktörler. Atatürk Üniv Diş Hek Fak Derg 2005; 15(2): 80-87. 19. Piva E, Meinhardt L, Demarco FF, Powers JM. Dyes for caries detection: influence on composite and compomer microleakage. Clin Oral Investig 2002; 6(4): 244-248. 20. Loguercio AD, de Oliveira Bauer JR, Reis A, Grande RH. In vitro microleakage of packable composites in Class II restorations. Quintessence Int 2004; 35(1): 29-34. 21. Williams PT, Schramke D, Stockton L. Comparison of two methods of measuring dye penetration in restoration microleakage studies. Oper Dent 2002; 27(6): 628-635. 22. Crone FL. Deep dentinal caries from a microbiological point of view. Int Dent J 1968; 18(3): 481-488. 23. Schouboe T, Macdonald JB. Prolonged viability of organisms sealed in dentinal caries. Arch Oral Biol 1962; 7: 525-526. 24. Gultz J, Do L, Boylan R, Kaim J, Scherer W. Antimicrobial activity of cavity disinfectants. Gen Dent 1999; 47(2): 187-190. 25. Browne RM, Tobias RS. Microbial microleakage and pulpal inflammation: a review. Endod Dent Traumatol 1986; 2(5): 177-183. 26. Bonsor SJ, Nichol R, Reid TM, Pearson GJ. Microbiological evaluation of photo-activated disinfection in endodontics (an in vivo study). Br Dent J 200(6): 337-341, discussion 329. 27. Vlacic J, Meyers IA, Walsh LJ. Combined CPP-ACP and photoactivated disinfection (PAD) therapy in arresting root surface caries: a case report. Br Dent J 2007; 203(8): 457-459. 28. Tulunoglu O, Ayhan H, Olmez A, Bodur H. The effect of cavity disinfectants on microleakage in dentin bonding systems. J Clin Pediatr Dent 1998; 22(4): 299-305. 29. Ergucu Z, Tezel H, Celik E. Titanyum tetraflorürün farklı adeziv sistemlerin kenar sızıntısı üzerine etkisi. EÜ Diş hek Fak Derg 2007; 28(1): 75-83. 30. Chew HP. The influence of cavity disinfectants on microleakage of posterior composite. Seminar penyelidikan jangka pendek 2003. Vol Universiti Malaya 2003. 31. Dallı M, Ince B, Sahbaz C, et al. Sınıf V kavitelerde dezenfektanların mikrosızıntı üzerine etkisi: in-vitro çalışma. Atatürk Üniv Diş Hek Fak Derg 2009; 19(1): 14-19. 32. de Castro FL, de Andrade MF, Duarte Junior SL, Vaz LG, Ahid FJ. Effect of 2% chlorhexidine on microtensile bond strength of composite to dentin. J Adhes Dent 2003; 5(2): 129-138.
9 33. Ercan E, Erdemir A, Zorba YO, et al. Effect of different cavity disinfectants on shear bond strength of composite resin to dentin. J Adhes Dent 2009; 11(5): 343-346. 34. Say EC, Koray F, Tarim B, Soyman M, Gulmez T. In vitro effect of cavity disinfectants on the bond strength of dentin bonding systems. Quintessence Int 2004; 35(1): 56-60. 35. Sung EC, Tai ET, Chen T, Caputo AA. Effect of irrigation solutions on dentin bonding agents and restorative shear bond strength. J Prosthet Dent 2002; 87(6): 628-632. 36. Olmez A, Oztas N, Bodur H. The effect of flowable resin composite on microleakage and internal voids in class II composite restorations. Oper Dent 2004; 29(6): 713-719. 37. Payne JHt. The marginal seal of Class II restorations: flowable composite resin compared to injectable glass ionomer. J Clin Pediatr Dent 1999; 23(2): 123-130. Geliş Tarihi : 27.01.2010 Received Date : 27 January 2010 Kabul Tarihi : 01.07.2010 Accepted Date : 01 July 2010 İLETİŞİM ADRESİ Yrd. Doç. Dr. Emine Şirin KARAARSLAN Gaziantep Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Diş Hastalıkları ve Tedavisi Anabilim Dalı 27300, Şahinbey/Gaziantep Faks: 03423610346 E-mail: karaarslan.emine@gmail.com