Millî Edebiyat Döneminde Roman

Benzer belgeler
Millî Edebiyatta Roman ve Öykü

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ Gönderen admin - 31/01/ :14

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ TEMSİLCİLERİ - II

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

HALİDE EDİB ADIVAR VURUN KAHPEYE ROMAN

Millî Edebiyat (Şiir-Roman)

TLL Uygulama. Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde Hüseyin Rahmi Gürpınar a ilişkin bilgi doğru değildir?

İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

Kitabı mı Çıkmış, Dizisi mi?

Kütahya Gazeteciler Cemiyeti Ziyareti:

Skyros adasında Robert Brooke nin mezar taşındaki yazı

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN

Türk edebiyatında "Milli edebiyat" dönemi

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

DR. MUHAMMED HÜKÜM ÜN ŞAİR - SOSYOLOG: KEMAL TAHİR ADLI ESERİ ÜZERİNE

Cesaretin Var Mı Adalete? Çocuklar günümüz haberleriyle, gündemle ne kadar iç içe?

Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından farklıdır?

AKŞEHİR ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ ÖĞRETİM YILI DİL VE ANLATIM DERSİ 11. SINIFLAR 1.DÖNEM 1.YAZILI YOKLAMASI

Türk Kadın Romancımız Fatma Aliye Hanım

AŞKI, YALNIZLIĞI VE ÖLÜMÜYLE CEMAL SÜREYA. Kalsın. Mutsuz etmeye çalışmayacak sizi aslında, sadece gerçekleri göreceksiniz Cemal Süreya nın

Samed Behrengi. Püsküllü Deve. Çeviren: Songül Bakar

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ

İSTİKLÂL MARŞI'MIZ. Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı.

TÜRKÇE DERSİ GÖRSEL OKUMA TESTİ Kubilay ORAL

Bir sözcüğün zihinde uyandırdığı ilk anlama gerçek anlam denir. Kelimelerin sözlükteki ilk anlamıdır. Bu yüzden sözlük anlamı da denir.

MEHMET RAUF - Genç Gelişim Kişisel Gelişim ( )

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI OCAK AYI BÜLTENİ BELİRLİ GÜNLER VE HAFTALAR. Yeni yıl (31 Aralık-1 Ocak)

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan :15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden,

Bilim,Sevgi,Hoşgörü.

ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü

ve Beyin Fırtınası DR. MEŞKURE YILMAZ

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

o ( ) (1 CİN ALİ'NİN HiKAYE KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Öğ. Rasim KAYGUSUZ

1. Çağımızda, toplumların mutluluk ve. refahlarının hatta bağımsızlıklarının; bilimin. ışığında sürdürülen araştırma ve geliştirme

BURDURLU HOCA DAN YURT SÖYLENCELERÝ

HÜRRİYET İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI

Saray Soytarılığından Atatürk'ün Sofrasına Kurtuluş Savaşı Kahramanı Ali Şamil

Yayın no: 133 ÇANAKKALE SAVAŞI. Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi editörü: Özkan Öze Dizi editörü: Prof. Dr. Salim Aydüz

KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos :42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos :20

ÖN OYUN Yer, ağustos böceklerinin yuvası. Cici ve Mimi aynanın karşısında son hazırlıklarını yapmaktadır.

Hazırlayan: «Benim ayrı odam olduğu gibi, yazı masam, kitap dolabım bile var idi.» Fatma ALİYE. Enes PALA

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1

Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı,

KURTULUŞUN 95. YILI COŞKUYLA KUTLANDI

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

dündündür 70. SANAT YILINDA B E D I A MUVAHHIT Büyükada'da unutulmaz çocukluk günleri Türk kadınının çalışma yaşamında yer alışının ilk adımları

Filmin Adı: Şaban Oğlu Şaban. Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Şener Şen. Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez. Senaryo: Sadık Şendil

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

TLL UYGULAMA. D) Gençliğim Eyvah

Babamın Sihirli Küresi AYTÜL AKAL

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN

yuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam

BİZE KATILIR MISINIZ? ŞARKILAR

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

KİTABININ GELİRİNİ, İHTİYACI OLAN KIZ ÇOCUKLARINA VERECEK

Aruzla şiire başlayan sanatçılar, Ziya Gökalp in etkisiyle sonradan hece ölçüsüyle yazmaya başlamışlardır.

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

Konumuz CÜMLENİN ÖĞELERİ çocuklar.

&[1Ô A w - ' ",,,, . CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Rasim KAYGUSUZ

25. Aşağıdaki deyimlerle anlamca üçlü bir grup oluşturulduğunda hangisi dışta kalır? A) eli bol B) eli açık C) eli geniş D) eli kulağında

Mübariz İbrahimov tek başına 45 Ermeni asker ve subayı

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Benimle Evlenir misin?

ATTİLA İLHAN ın HAYATI MAVİCİLİK AKIMI

KURTULUŞ SAVAŞI KARTPOSTALLARI MEHMED İN HİKAYESİ *

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Doç. Dr. Rıza BAĞCI

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN

TEK TEK TEKERLEME. Havada bulut Sen bunu unut

'MASALLARA DOKUN' KSS PROJESİ

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER YAPTIK?

TANITIM: Psikolojik romandır. Yazarın hasatalığına bağlı kişi ve olayların anlatılmasıdır. Otobiyografik eserdir.

İnebolu' nun büyük tonajlı gemileri barındıracak büyük bir limanı yoku.

İnci Hoca YEDİ MEŞALECİLER

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK / SON 16 YIL OKS, SBS VE TEOG ÜNİTE BAZINDA SINIFLANDIRILMIŞ ÇIKMIŞ SORULAR FASİKÜLÜ

Dört öğrenci sabahleyin uyanamamışlar ve matematik finalini kaçırmışlar, ertesi gün hocalarına gitmişler, zar zor ikna etmişler. Arabaya bindik yolda

GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU

Samed Behrengi. Sevgi Masalı. Çeviren: Songül Bakar

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim

BİZE KATILIR MISINIZ?

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1

Kanuna konulan Atatürkü koruma kanunu,aslında onu korumak değil, korumaya muhtaç ve aciz bir kimse olduğunu ima etmektir.

Cumhuriyet Halk Partisi

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ÖABT Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Konu Anlatımlı Soru Bankası ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ...

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK / SON 16 YIL OKS, SBS VE TEOG ÜNİTE BAZINDA SINIFLANDIRILMIŞ ÇIKMIŞ SORULAR FASİKÜLÜ

Somemto Big Data Somemto ile Gezi Parkı Eylemleri Haftasında Sosyal Medya Analizi. Copyright 2012 Etiya All Rights Reserved

Cümlede Anlam TEST 39. 1) Bu güzellikleri görmek için Uzungöl e gün doğarken gelmelisin. Bu cümlede aşağıdaki sorulardan hangisi nin cevabı yoktur?

2. Sınıf Kazanım Değerlendirme Testi -1

ANKARA ÜNİVERSİTESİ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI ÖZEL LİSESİ ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM 11. SINIF MF-DİL GRUBU GRUBU TÜRK EDEBİYATI DERSİ III

tellidetay.wordpress.com

SABİHA GÖKÇEN. Topuz - Siz o zamanlar 12 yaşmdaydınız galiba?

Transkript:

Millî Edebiyat Döneminde Roman Bu dönemde kimi romancılar İstanbul dışındaki toplumsal konularıişlemiş, kimileri toplumun kuşaklar boyu yaşadığı değişiklikleri yansıtmışlardır. Ayrıca toplumsal bir davranışbiçimi ya da siyasal bir düşünce olarak milliyetçiliği işleyen yazarlar da bulunmaktadır. Dönemin önde gelen romancıları Halide Edip, Yakup Kadri, Refik Halit, Aka Gündüz, Reşat Nuri ve Ebubekir Hazım'dır. Bu yazarlar ilk romanlarını Millî Edebiyat döneminde yayımlamakla birlikte, 1923'ten sonra yazdıklarıyla da yazarlık yaşamlarını Cumhuriyet döneminde sürdürmüşlerdir. Bu ünitede 1923 öncesi romanlarınıinceleyeceğiz. 1923'ten sonra yayımlananlar ise bir sonraki ünitede ele alınacaktır. Millî Edebiyat döneminin ilk romancısı Halide Edip Adıvar (1884-1964), en tanınmış yazarlarımızdan biridir. Onun birinci derecedeki roman kişileri hep güçlü kadınlardır. İlk romanı II. Meşrutiyet'in ilânından hemen sonra yayımladığı Seviye Talip (1909)'tir. Onu Handan (1912) ve Son Eseri (1912) izler. Mevlut Hüküm (1919) ilk üç romanı gibi mutsuz evlilik ve aşk öykülerini işlediği bir eserdir. Yeni Turan (1912) ise Halide Edip'in Türkçülük düşüncesini kendi süzgecinden geçirerek işlediği ilgi çekici bir romandır. Daha önceki romanlarında aşk ve evlilik ilişkileri çerçevesinde önce çıkardığı güçlü kadın kahramanın yerini bu kez düşünce ve eylemleriyle toplumun gelişmesinde büyük bir etkisi olan idealist bir kadın alır. Halide Edip'in idealindeki Türkiye'yi anlattığı ütopik romanı Yeni Turan'ın başkişisi Kaya, milliyetçi bir aydın kadındır. Kendini "Yeni Turan" idealini genişkitlelere yayma ve ülke yönetimine egemen duruma getirmeye adamıştır. Bunu yaparken yalnızca çalşımasıyetmemiş, ideali için kişisel mutluluğundan vazgeçebilmiştir. Millî Mücadeleye katılmış bir insan olan yazar, savaş sırasından yaşanan kahramanlıkları, direnişleri ve ihanetleri de Ateşten Gömlek'te 1922 ve Vurun Kahpeye'de (1923) anlatmıştır. Yazar bu iki romanıyla bu toprakların ne özveriler sonucunda, nice insanların canları pahasına kazanıldığını gözler önüne sermiştir. Halide Edip'in Kurtuluş Savaşı'ndaki tanıklığının bir ürünü olan Ateşten Gömlek, Kurtuluş Savaşı üzerine yazılmış ilk romandır. Ateşten Gömlek'in başkişisi Ayşe de güçlü kişiliği olan idealist bir kadındır. Eşini ve çocuğunu yitirdiği İzmir işgali, onda düşmana karşıbüyük bir öfke yaratır. Bu tepki daha sonra İzmir'in ve ülkenin düşmandan kurtarılması idealine dönüşür. İnançlı, kararlı tutumuyla, çekici ve sağlam kişiliğiyle çevresindeki insanları, özellikle subayları etkileyerek, onları da bu ideale yöneltir. Zafere yaklaşılırken, cephede gönüllü hemşirelik yaptığı sırada şehit olur. Ateşten Gömlek'ten aldığımız şu bölüm, Ayşe'nin bir İngiliz muhabirle olan ilgin tartışmasınıve genç subaylar üstündeki etkisini yansıtması bakımından ilgi çekicidir: " İngilizler aflarını talep edenlere versinler mösyö, affı zalimler değil, mazlumlar verir. Çanakkale'de döğüşürken ne âsi, ne esirdik. Namuslu bir millet gibi döğüştük, öldük öldürdük. Ne zamandan beri ve hangi milletle harp edilir de mağlup olduğu zaman, ona katil denilir? 1 / 5

İngiliz kanı ile Türk kanı bir mi, madan? Mikroskop altında İngiliz kanını görmedim. Rengi bizimki kadar kırmızı mı, yoksa mavi mi bilmiyorum. Fakat kanı ateş gibi sıcak ve kırmızıdır. Peki madam, Türk kanını tahkir etmiyorum. Yalnız kendinizi İngilizlere affettirmeğe muhtaçsınız, demek istiyorum. Siz bizden af talep ediniz. Dün mütareke yaptınız, dün silâhlarımızı bize bıraktırdınız. Bugün memleketimize hırsızları, katilleri gönderiyorsunuz ve katilleri, hırsızları, tarihi bir şerefi olan büyük donanmanız himaye etti. Yeşil İzmir'i kan ve alev içinde bıraktınız. Bakınız sokaklarına: Üniformalıhırsızlar, katiller silâhsız ahâliyi kurşunla, dipçikle öldürüyor. Her evden koltuğunda bir bohça bir düşman neferi çıkıyor. İhtiyarların başı taşla ezilmiş, siyahlı kadınlar mütemadiyen bu vahşi sürüden kaçıyor. Eller bağlı mâsum kafileleri süngüliyerek, yüzlerine tükürerek, kan içinde sürükliyerek gemilerinizin önünden geçiriyorlar. Haydutluğu alkışlamadığı için işte namuslu bir adamı parçalıyorlar, bir sürü düşman askeri onu kendi kapısının önünde bağırarak, söverek parçalıyorlar. Sırf eğlence için beş yaşında bir çocuğa nişan alıyorlar. Zavallı yuvarlak küçük mahlûk! Siyah gözlerinde yaşlar kurumadan kalbinden vuruldu, nişan o kadar iyi alındıki küçük dudaklarından "anne" diye bir şikayet bile çıkmadı. İhsan, Ayşe'nin sandalyesinin arkasını iki elleriyle koparacak gibi tutuyor, yüzü öyle korkunç ve gergin ki! Mister Kok, mazlumların zalimlerden kuvvetli olabileceğini duydu mu bilmem; fakat odanın havasını fazla korkunç ve bârit buldu. Tuhaf bir ciddiyetle kalktı. Biraz kısık bir yılan ıslığı ile: Bugün bana İzmir kızını dinlettiniz, teşekkür ederim, dedi. Kimse elini uzatmadı. O, Salime Hanımla çıkarken ben de kapıya kadar gittir. Odaya dönünce genç askerleri Ayşe'nin sandalyesi etrafında diz çökmüş buldum. Haşmet Bey ve ihtiyar Sabri Paşa da dahil olduğu halde İzmir kızına kılıçlarınıvakfediyorlardı. İhsan'ın biraz kısık sesini duydum: Her âzamız kopuncaya kadar İzmir yolunda kılıcımızı kınına koymıyacağız." Başlangıçta üyesi olduğu Fecr-i Ati'nin sanat anlayışına uygun olarak bireyci bir yazar olan Yakup Kadri(1889-1974), daha sonra Millî Edebiyat hareketine katılır. Bundan sonra ülke gerçeklerini gören yazar, toplumun sorunlarını eleştirel bir bakışla işlemeye başlar. Yakup Kadri ilk romanları Kiralık Konak ve Nur Baba'yı 1922'de yayımlamıştır. 2 / 5

Cumhuriyet döneminde yayımladığıöteki romanlarıyla birlikte, âdeta toplumumuzun çağdaşlaşma tarihini yazmıştır. Kiralık Konak, ilk batılılaşma haraketlerinin başladığıtanzimat döneminden, Birinci Dünya Savaşının ortalarına dek geçen süreyi kapsar. Yazar bu romanda - ağırlıklı olarak II. Meşrutiyet döneminde - yanlış anlaşılan batılılaşmanın toplumda yarattığı yozlaşmayı, değer kargaşasını; bunların yol açtığıkuşak çatışmasınıanlatır. Ayrıca konak yaşamının çöküşünü de göz önüne serer. Kiralık Konak romanından aldığımız aşağıdaki paragrafta savaş zamanı ülkesinin durumunu göremeyen bir gencin, romanın ikinci derecedeki kişilerinden Hakkı Celis'in durumu anlatılmaktadır: Vakit geçti ve devir İstanbul'un en fena devirlerinden biriydi. O meşum bozgundan sonra payitahta dökülen aç, çıplak, hasta kafilelerini, şimdi Çatalca'nın yaralıları takip ediyordu. Gecenin ilk karanlığıçöker çökmez Sirkeci garından itibaren şehrin muhtelif taraflarına doğru uzanan sokaklarda birtakım başlar, kanlıyüzler, sarkık kollar taşıyan ve birer tabuttan hiç fark edilmeyen araba dizilerinden başka bir şey görülmüyordu. Her kalpte, bu arabaların sayısına göre son huduttaki mukavemete dair ümitler azalıyordu. Herkes, birbirine: "Bugün; yarın!" diyordu ve ufuklarda geceleri bile top sesleri hiç dinmiyordu. Hakkı Celis, şu saatte ne o top seslerini işitiyor ve ne yanıbaşından geçen arabalarıgörüyordu; fikrinde bir düşünce, kalbinde bir emel vardı: Eve gidip Seniha'dan bir telgraf bulmak!... Bunun haricinde onun için hiçbir şey mevcut değildi. Yakup Kadri Nur Baba'da ise bir Bektaşî tekkesindeki yozlaşmışinsan ilişkilerini anlatır. Reşat Nuri Güntekin (1889-1956) hem Millî Edebiyat, hem Cumhuriyet döneminin en sevilen yazarlarından biridir. 1912'de bir gazetede tefrika edilen Harebelerin Çiçeği yazarın ilk romanıdır. Ancak kitaplaşmasıcumhuriyet döneminde (1953) gerçekleşebilmiştir. Çocukken bir yangında yaralanması yüzünden çok çirkinleşmiş bir insanın yaşamı anlatılır bu romanda. 1920'de tefrika edilen Gizli El ise 1924'te kitaplaşabilmiştir. R. Nuri'nin savaş dönemindeki yolsuzlukları, vurgunculukları anlatmak istediği eser, sansür yüzünden içerikte değişiklikler yapılmış; sonuçta tutarsız ve acemice yazılmışbir romana dönmüştür Reşat Nuri'nin ünlü romanı Çalıkuşu (1920) hem yayımlandığı yıllarda, hem de daha sonralara büyük ilgi çekmiş; Türk edebiyatında en çok okunan romanlardan biri olmuştur. Romanın başkişisi Feride, İstanbul'da yetişmiş yetenekli, sağlam kişilikli bir genç kızdır. Anadolu'ya öğretmen olarak gider; köy köy, kasaba kabasa dolaşır. Romanın çok okunmasında, hem bu cesur genç öğretmenin ilgi çekici macerası, hem de yazarın kullandığı yalın Türkçe etkili olmuştur. Reşat Nuri bütün eserlerinde konuşma dilinin egemen olduğu yalın bir Türkçe 3 / 5

kullanmıştır. ÇALIKUŞU'ndan Zehra, dün gece muhtarın evinde gelin oldu. Çoban Mehmet mahzun olmasın diye, köyün meydanında davul, zurna çaldılar, bir iki pehlivan güreştirdiler. Kadınlar arasında da, ayrıca bir kına gecesi yapıldı. Mevlût okutuldu. Benim hediye ettiğim gelin elbisesi köyün ihtiyarlarına yine fazla alafranga görünmüştü. Kulağıma etraftan: "Yarin âhiret", "Münkir, Nekir", "kızgın topuz" gibi kelimeler geliyordu. Buna mukabil genç kadınların ağızlarının suyu akıyordu. Aralarında, galiba, geline haset edenler bile oluyordu. Gece, pek eğlendim. Muhtarın karısıgüzel bir sofra hazırlamıştı. Ortada dönen sözlerden, bu fedakârlığın Zehra'dan ziyade, "İstanbullu hocanım" a gösteriş yapmak için göze alındığı anlaşılıyordu. Çoban Mehmet'e gelini teslim etmeden evvel gülünç bir el öpme merasimi yapıldı. Bu kabasaba, utangaç köy delikanlısının gözlerini yumarak öptüğü eller arasında benimki de vardı. Hoca demek, bir bakıma, ana demek olduğu için bu, lâzımmış. Bu el öpme merasiminde, öyle gizli bir komedi geçti ki, hiç unutamıyacağım. Muhtarın karısı ile ebe hanım başta olmak üzere, beşaltıihtiyar kadın, uzun bir kerevetin şiltesi üzerine sıralanmışlardı. Ben, hâlâ onlar gibi bağdaş kurup oturmasını beceremediğim için, ocağın yanında bir çamaşır sandığının kenarına ilişmiş bulunuyordum. Gözlerini bir türlü yerden ayırmağa cesaret edemeyen Çoban Mehmet, evvelâ beni görmemişti. Ebe hanım köşeden: "Mehmet, oğlum, hocanımın da elini öp!" diye beni gösterince delikanlı, utana sıkıla yanıma geldi. Ben, ciddiyetle ilimi uzattım, fakat, çobanın parmaklarımı tutmasiyle bırakması bir oldu. Bunun bir el olduğuna inanamıyor, aptal aptal bakıyordu. 4 / 5

Ben, güldüğümü belli etmemeye çalışarak: "Öp evlâdım" dedim. Adamcağız, elimi tekrar tuttuktan sonra dayanamadı, utanıp sıkılmayı bırakarak, yüzüme baktıve göz göze geldik. Daha fenası, tam bu esnada ocaktan yüzüme vuran kuvvetli bir çıra aydınlığında güldüğümü de gördü. Çobanın bu dakikadaki şaşkınlığı kadar ömrümde gülünç bir şey gördüğümü hatırlamıyorum. El öpme merasiminden sonra, damadı, gelinin bulunduğu odaya doğru götürdüler. Zehra, yeni elbisesi, biraz evvel kendi elimle tarayıp süslediğim başiyle, hemen hemen güzelce bir insana dönmüştü. Fakat, kendisini, bura âdetince, duvak yerine yeşil atlastan bir nevi torbanın içine sokmuş oldukları için çoban üzerinde ne tesir yaptığını göremedim. Reşat Nuri Güntekin Önce Fecr-i Ati'ye girip, sonra Millî Edebiyat hareketine katılan bir yazar daha var: Refik Halit (1885-1965). Birçok aşk romanıyazmışolan Refik Halit'in yalnızca İstanbul'un İç Yüzü adlıeseri Millî Edebiyat döneminde yayımlanmıştır (1920). Romanda II. Meşrutiyet döneminde yönetimi ele alan İttihat ve Terakki Fırkası üyeleri ile I.Dünya Savaşı sırasında ortaya çıkan savaş zenginleri anlatılır. Bir siyasal yergi olan eser, aynızamanda o günün yaşayışını, gelenek ve görenekleri de göz önüne serer. Bir Millî Edebiyat yazarı da kısa süren ömrüne çok sayıda öykü ve iki roman sığdran Ömer Seyfettin (1884-1920)'dir. İlk romanıefruz Bey'de yabancıkültürle yozlaşmış, gösteriş meraklısı bir sahte aydını anlatır. Böylece Efruz Bey'in kişiliğinde zamanın sahte aydınlarını eleştirir. İkinci roman, tefrika edilirken bilinmeyen bir nedenle yayımı kesilen Yalnız Efe'dir. Eser halk edebiyatında görülen "devletin sağlayamadığı adaleti getirmek için dağa çıkan eşkıya" konusunun işlenmiş olması bakımından önemlidir. Yalnız Efe'nin başka bir dikkat çekci yönü de kahramanının kız olması ve romanın İzmir'in işgalinden kısa bir süre sonra yayımlanmasıdır. Millî edebiyat döneminin öteki roman yazarları şunlardır: Aka Gündüz (Kurbağacık), Ebubekir Hazım Tepeyran (Yeni Şeyler: Küçük Paşa), Müfide Ferit (Aydemir, Pervaneler), Halide Nusret Zorlutuna (Küller). 5 / 5