VETERİNER HEKİMLİĞİNDE BİYOSİDAL OLARAK KULLANILAN PESTİSİTLER VE HAYVANLARDA YOL AÇABİLECEĞİ SORUNLAR 3 Prof. Dr. Ali BİLGİLİ Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı MART-2013
Pestisitler, mantar, kemirici, çekirge, toprak kurtları, sinek, bit, pire, hamam böceği gibi uçan ve yürüyen zararlılar ile yabani ot gibi tarım zararlılarını öldürmek için kullanılan maddelerdir. Bu zararlıların kontrolünde vaz geçemediğimiz mücadele aracı olan pestisitlerin çoğunluğu, esas hedefleri olan zararlı-canlılara karşı seçkin etkinlik göstermediklerinden, doğrudan hedef durumunda olmayan hayvanlara, arı ve balıklara son derece zehirli etkili olabilirler. 4
İlaçlı tohumlukların hayvan yemi olarak kullanılması, Pestisit uygulanmış sebze diğer yiyecek-içeceklerin hayvanlara yedirilmesi, içirilmesi, Kasıt amacıyla pestisitlerin hatalı ve amaç dışı kullanılması, Pestisit kaplarının başka amaçlarla kullanılması önemli zehirlenme sebepleri arasındadır. Keza, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde pestisitlerin kolayca elde edilebilmesi, Yeterli ve uygun koruyucu tedbirlerin alınmaması ve benzeri sebeplerle, hayvanlarda pestisitlerle zehirlenmeler ve ölüm sıklığı daha yüksektir Genel bir kural olarak, balıklar OK ve piretroitlere, memeli hayvanlar, kanatlılar ve arılar karbamat ve OF bileşiklere daha duyarlıdırlar. Yabani hayat içindeki canlılardan yaban ördekleri 5 pestisitlere diğerlerine göre daha fazla duyarlıdırlar.
Bütün yararları dikkate alındığında artık vazgeçilmeyecek gibi gözüken pestisitler, bütün hayvanlarda meydana getirdiği akut ve kronik zehirlenmeler, teratojenik, mutajenik ve karsinojenik etki riski ile çok yönlü ve yaygın nitelikli çevre kirlenmesi olgularına neden olmaktadır. Belirtilen sakıncalı durum, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de pestisitlerin kullanımına karşı yaygın ve haklı bir ürpertinin doğmasına yol açmıştır 6
TÜRKİYE DE EVCİL HAYVANLAR VE TARIMDA KULLANILAN PESTİSİT ÇEŞİTLİLİĞİ VE KULLANIM BOYUTU Etkin madde Müstahzar Grubu Adet Adet Veteriner 20 184 (Ekto paraziter ürün) Tarım 334 5628* Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 03.02.2014 verileri). *. 5628 adet tarım ilacının yaklaşık 2500 kadarı piyasada bulunmaktadır. Etkin maddelerin yaklaşık %80 i yurt dışından ithal edilmektedir. Türkiye de ruhsatlı pestisitlerin % 34 ünü insektisitler oluşturmaktadır ve Tarımsal alanda yılda yaklaşık 52.000 ton civarında pestisit piyasaya sürülmektedir. 7
Bir etkin maddenin pestisit olarak gıda üreten hayvanlarda kullanılabilmesi için o etkin maddenin gıdalardaki maksimum kalıntı limitleri belirlenmiş olmalıdır. Bu nedenle AB mevzuatına uygun olarak yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Hayvansal Gıdalarda Bulunabilecek Farmakolojik Aktif maddelerin Sınıflandırılması ve Maksimum kalıntı Limitleri Yönetmeliği nin (04.02.2012 tarih ve 28282 sayılı Resmi Gazete de) ek listesinde kullanımına izin verilen maddeler ve bu maddelerin kullanıldığı hedef türler ile bu türlerde izin verilen maksimum kalıntı limitleri birlikte verilmiştir. 8
PESTİSİTLERİN YARARLARI Açık ve kapalı alanlarda evcil hayvanları sürekli rahatsız eden, verim düşüklüğüne ve pek çok bulaşıcı hastalığın yayılmasına neden olan dış parazit çeşitleri ve barınak zararlılarıyla ancak pestisit çeşitleri kullanılarak etkin bir mücadele sağlanmıştır. Pestisitler; hayvanların yaşam kalitesinin düzeltilmesi, daha huzurlu bir yaşam sürdürülmesi, hayvansal verimliliğin en üst düzeyde artırılmasına ürünlerin uzun süreyle saklanması ile zararlılarla aracılık edilen hastalıkların kontrolü ve 9 söndürülmesinde katkıda bulunmaktadır.
PESTİSİTLERİN ZARARLARI Doğrudan hayvanların üzeri veya çevresine uygulanan pestisitlerin çevreye ve hayvansal gıdalara yansıyan artıkları etkinliğini koruduğundan uzun süre toksisite riski oluştururlar. Kullanılma amaçlarının bir gereği olmasa da, vahşi yaşam da dahil uygulama ortamlarında bulunan hayvanlar için akut (özellikle kanatlı ve balıklar üzerine), subakut ve kronik nitelikli zehirlenmeler, mutajenik, karsinojenik ve teratojenik etki tehlikesi taşırlar. Ayrıca, önemli ekonomik kayıplara, çevre ve gıda kirlenmesine neden olabilirler. 10
PESTİSİTLERDEN ETKİLENME KAYNAKLARI Pestistler Veteriner hekimlerin hayvanlarda en çok kullandığı maddeler arasındadır.pestisitler kullanılma şeklinin bir gereği olarak doğrudan çevreye, hayvan barınakları ve hayvanların vücuduna uygulandıklarından, hayvanlar için sayısız etkilenme kaynağı oluşturulur. Pestisidal etkinlik yönünden gerektiğince seçkin nitelikli olmayan bu maddeler genellikle aşırı veya yüksek derecede zehirli olduklarından, çevrenin çeşitli katılımcıları tarafından emilip veya yüzeylerinde tutularak, hava ve su hareketleri aracılığında, diğer alanlara da taşınırlar; böylece, dolaylı yoldan bu kesimlerde yaşayan hayvanlar ve 11 diğer canlılar için de tehlikeli olurlar.
PESTİSİTLERDEN ETKİLENME KAYNAKLARI Pestisitler hayvanların vücuduna deri, solunum ve sindirim yoluyla girerler; Özellikle açık alan ilaçlaması için sıcak ve soğuk sisleme ve ULV şeklinde uygulandıklarında, deri yanında, vücuda solunum sistemi aracılığında girerler; damla çapı 1-3 µm arasında olanlar alveollere kadar ulaşıp-kolayca emilirken, 3 µm olanlar daha az emilirler. Diğer yandan, içme suyu veya yemlerdeki kalıntıları, kazara veya kasıtlı olarak hayvanları zehirlemek için kullanıldıklarında, pestisitler sindirim kanalıyla vücuda girerler 12
PESTİSİTLERDEN ETKİLENME KAYNAKLARI Pestisitlerin büyük bir kısmı; fizikokimyasal yapılarından dolayı hayvanların vücuduna girdikten sonra genellikle iki bölmeli modele göre dağılırlar. Yani emilip-dolaşıma geçtikten sonra önce fazla kanlanan yapılarda dağılırlar ve sonra yağ dokuda birikirler. Diğer atılma yolları yanında, özellikle OK lar başta olmak üzere, pestisitlerin çoğu süt ve süt yağına da oldukça önemli miktarlarda geçerler; şöyleki, yemde 1 ppm miktarında bulunan DDT süt yağında 1 ppm düzeyinde kalıntıya neden olabilir. Yem ve besinlerle kalıntı halinde daha az düzeydeki DDT ye maruziyet durumunda, yağa geçme oranı daha da fazla (örneğin yemde 0.5 ppm/süt yağında 1 ppm gibi) olabilmektedir 13
PESTİSİTLERİN HAYVANLARA YÖNELİK ZEHİRLİLİĞİ Pestisitlerle zehirlenme bakımından hayvan populasyonları daha büyük riskle yüz yüzedirler. Çünkü açık ve kapalı ortamlarda yapılan pestisit uygulamaları hayvanları doğrudan etkiler. Çevrede, yem ve su kaynaklarında ortaya çıkan pestisit kirlilikleri öncelikle hayvanlara yansır. Taşıma, depolama ve uygulama aşamalarında hayvan yemleri, açık alanlar çiftlik malzemeleri ve hayvan barınakları daha sık kirlenir. 14
PESTİSİTLERİN HAYVANLARA YÖNELİK ZEHİRLİLİĞİ Evcil hayvanlarda pestisitlerle zehirlenmeleri kolaylaştıran önemli ayırımlar da söz konusudur. Bazı türler, farklı pestisit çeşitlerine karşı beklenmedik derecede duyarlı olabilir. Örneğin, kanatlı hayvanlar ve bal arıları, sinek ve sivrisineklerle mücadele için uygulan OF ve karbamat grubu insektisitlerden kolayca etkilenerek kitleler halinde ölebilirler. Dolayısıyla böyle hayvanlar normal dozlardaki pestisit uygulamalarıyla bile kolayca zehirlenebilirler. Ayrıca ektoparazit invazyonları sonucunda derileri hasarlanmış hayvanlar pestisitlere daha duyarlı hale gelebilirler. Stres halinde olan ve topluca taşınan hayvanlar için 15 de aynı durum söz konusudur.
PESTİSİTLERİN HAYVANLARA YÖNELİK ZEHİRLİLİĞİ Pestisitlerin büyük bir kısmı hedef canlıların haricinde, hedef durumunda olmayan hayvan ve diğer canlılar için de son derece zehirlidirler; maruziyet miktarı ve süresine bağlı olarak evcil ve yabani hayvanlarla birlikte faydalı böcekler için de zehirli etkili olabilirler. kontrollü olarak ve prospektüslerinde belirtilen kullanım talimatlarına göre uygulanmış olsalar bile, pestisitlerin güvenle-sakıncasızca kullanılması söz konusu olamaz; yani az ya da çok tehlikeli olabilirler. 16
PESTİSİTLERİN HAYVANLARA YÖNELİK ZEHİRLİLİĞİ Pestisitleri hayvanlardaki zehirliliği bakımından değerlendirmede genel bir kural olarak, çevrede veya hayvanın vücudunda zor metabolize edilen veya yıkımlanan ve hayvanın vücudunda birikme eğilimi gösteren pestisitler kronik nitelikli; çevre ve hayvanların vücudunda kolay yıkımlanan ve vücuttan hızlı bir şekilde atılanlar ise akut nitelikli zehirlenmelere neden olurlar. Ülkemizde tarımda kullanılan pestisitlerden OF ve karbamat grubu ilaçların %60 dan fazlası, sıçan zehirlerinin tümü ile bazı herbisitler ve fungusitler Dünya Sağlık Örgütünce (DSÖ) yapılan sınıflandırmada çok zehirli-zararlı grupta yer almakta olup, hayvanlar için son derece zehirli ve tehlikeli olmaktadırlar. 17
ARILAR İÇİN TEHLİKELİ VE GÜVENLİ PESTİSİTLER Zehirliliğin derecesi Çok zehirli veya tehlikeli Bileşikler Arsenikli bileşikler, asefat, adlikarb, aminokarb, azinfos etil ve metil, çinko fosfür, dazomet, demeton-s-metil, -s-metilsülfonil, -smetilsülfoksit, diazinon, diklorvos, dikrotofos, dimefoks, dimetoat, dioksakarb, disülfoton, dinoseb, dinoseb-asetat, DNOC, endotiyon, etiyon, EPN, fenitrotiyon, fentiyon, uformotiyon, fensulfotiyon, isofenfos, isolan, imidan, karbaril, klorfenvinfos, klotiyon, klorprifos, malatiyon, menazon, metamidofos, metidatiyon, metabenzthiazuron, metomil, mevinfos, monokrotofos, naled, ometoat, protoat, phorat, promekarb, propoksur, paratiyon etil ve metil, phentoat, propaklor, tetraklorvinfos, triazoos, triklorfon, telodrin, thionazin gibi. 18
ARILAR İÇİN TEHLİKELİ VE GÜVENLİ PESTİSİTLER Zehirliliğin Bileşikler derecesi Güvenli Ametrin, amitraz, anilazin, amitrol, barban, bentazon, benzoylprop-etil, bromofenoksim, buturon, benomil, bakır oksiklorür, binapakril, dalapon, doimetilan, dithianon, diklorprop, 2,4- D, desmedipham, desmetrin, dikamba, diklon, dimetrimol, dinokap, dikofol, dodin, endosülfan, fentin asetat, fenoprop, florenol, isokarbamid, karbetamid, klorbufam, kloroksuron, kaptafol, kaptan, karbendazim, klorbensit, klorobenzilat, klorfenetol, klorfenson, klordimeform, klorfensulfit, linuron, metoksiklor, monuron, monolinuron, mekoprop, metazol, metobromuron, metoksuron, mankozeb, maneb, 19 metaldehit, oksadiazon, parakuat, piperonil butoksit, pirimikarb, pirazofos, prometrin vs
BALIKLAR İÇİN TEHLİKELİ VE GÜVENLİ PESTİSİTLER Zehirliliğin derecesi Çok zehirli Zehirli Bileşikler Akrolein, benquinoks, fonofos, karbofenotiyon, phorat, piretrin, TDE (DDD), toksafen, trifluralin. Azinfos etil ve metil, bensulid, bromofos, diklorprop, DNOC, ditianon, dialifor, diazinon, dimetoat, dinoseb, dinoseb asetat, endosulfan, fenitrotiyon, folpet, kaptaufol, kaptan, karbaril, karbofuran,klorprifos, klortiyon, molinat, malatiyon, metomil, metoksiklor, metam, phoksim, phosmet, pirazofos, phenmedipham, paratiyonetil ve metil, propaklor, telodrin, tetraklorvinfos, tetrametrin, thiram, tridemorf gibi. Çok az zehirli Ametrin, asulam, difenamid, monolinurongibi. Güvenli Asefat, bentazon, karbendazim, piperonil butoksit, trikloro asetil asit gibi. 20
21
22
PESTİSİTLERİN HAYVANLARA YÖNELİK BAZI ÖNEMLİ ETKİLERİ Özellikle uzun süreli maruziyet durumunda olmak üzere, pestisitlerden bazılarının hayvanlarda: mutajenik, tümorojenik ve teratojenik etkileri vardır; ayrıca, lipit peroksidasyona, kas ve sinirlerde soysuzlaşmaya, çeşitli doku ve organlarda hasar ve bozukluklara da yol açarlar. 23
TÜMOROJENİK ETKİ Doza bağlı şekilde, pestisitlerden bazılarının deney hayvanlarında, öncelikle karaciğer ve tiroit bezinde olmak üzere, iyi ve kötü huylu tümörlerin oluşmasına yol açtıkları bilinmektedir. Bu şekilde etkisi olduğu bilinen pestisitlerin başlıcaları şunlardır: Aldrin, DDT, DDE, dieldrin, endrin, heptaklor, klorobenzilat, lindan, mireks; malatiyon ve dimetoat; fenilüre herbisitler (linuron, monuron, neburon gibi); ditiyokarbamat türevi mantar ilaçları (monkazeb, zineb, thiram, ziram gibi). Son maddelerin etkisi hayvanların vücutlarında oluşturdukları ortak metabolit olan etilentiyoüre (ETU) den ileri gelir ve öncelikle tiroit bezi ve deride tümoral oluşumlara yol açarlar 24
MUTAJENİK VE TERATOJENİK ETKİ Bazı pestisitlerin mutajenik ve teratojenik etkisi de vardır. DDT ve türevlerinin (DDT, DDA, DDD, DDE), malatiyon, demeton, diklorvos, paratiyon, endosulfan, kaptan endrin ve lindanın mutajenik; Diazinon, metamidofos, mevinfos, primifos metil, monokrotofos, triklorfon, phosmet, dimetoat ile metil karbamatlar başta olmak üzere, OF ve karbamat bileşiklerin birçoğunun teratojenik etkisi vardır. Diğer yandan, 2,4,5-T ve pentaklorofenol ile kirletici halde bulunan 2,3,7,8- tetraklorodibenzo-p-dioksin (dioksin olarak bilinir) hayvanlar için bilinen en güçlü 25 teratojenlerden birisidir
HAYVANLARDA LİPİT PEROKSİDASYONA YOL AÇAN PESTİSİTLER VE MEKANİZMALAR Mekanizma Peroksidasyona yol açanlar Peroksidasyonu kolaylaştıranlar Örnekleri Paratiyon, paraokson, metilparatiyon, malatiyon, malaokson, dimetilmalatiyon, klortiyon, dikaptiyon, triklorfon, fenitrotiyon, DDT, mireks, hekzaklorobenzen, karbon tetraklorür, uçucu halojenli alkan bileşikler (1,2- dibromoetan, 1-2, dikloroetan, 1,3- dikloropropan, 1,2-dikloropropan, 1,2-dibromo-3- kloropropan), dioksin, fenilkarbamat (klorprofam, klorbufam gibi), fenilüre (linuron, monuron, neburon, monolinuron, diuron, metoksuron gibi), asilanilit (propanil, monalit gibi) ve bipiridil (parakuat gibi) türevi yabani ot ilaçları. Mevinfos, fosfamidon, dikrotofos, 26 tetraklorvinfos, temiventos gibi vinilfosfat türevi OF bileşikler, pentaklorofenol gibi.
SİNİR ZEHİRLERİ Özellikle OF ve karbamat bileşikler olmak üzere, bir çok bileşiğin hayvanlarda merkezi ve çevresel sinirler üzerinde gecikmiş şekilde ortaya çıkan zehirli etkileri vardır. Bu şekilde etkiyen pestisitlerin başlıcaları Azinfos metil, klorprifos, temefos, koumafos, krotoksifos, krufomat, DFP, dioksatiyon, disolfoton, etiyon, fentiyon, malatiyon, paratiyon, metilparatiyon, phorat, fenklorfos, karbofenotiyon, metilkarbofenotiyon, halokson, fenitrotiyon, phorat, EPN, leptofos, siyanofenfos, butifos, mipafoks, karbaril ve diğer karbamatlar. 27
İÇ SALGI BEZLERİ Stilben türevilerinin östrojenik maddelere yapı benzerliği sebebiyle, OK bileşiklerin östrojenik etkileri de vardır; bu durum, özellikle çevre kirliliği neticesi kuş türlerinde yumurtlama, yumurta kabuğunun şekillenmesi ve döllenme problemlerinin ortaya çıkmasına ve böylece bazı türlerin neslinin tükenmesine yol açmıştır. Tütsüleme tarzında kullanılan dibromokloropropan hayvanlarda testislerde küçülmeye, sperma sayısı ve üreme yeteneğinde azalmaya, testosteron seviyesinde düşmeye; alsefat LH seviyesinde önemli ölçüde azalmaya; benomil FSH etkinliğinde bozulmaya; DDT, ditiyokarbamat türevi mantar ilaçları tiroit bezi faaliyetinde bozulmaya; OF ve OK bileşikler böbrek üstü bezinden katekolaminler ve steroit hormonların salıverilmesinde artışa yol açarlar 28
PESTİSİTLERDEN BAZILARININ YABANİ HAYVANLARDAKİ AKUT ÖLDÜRÜCÜ MİKTARLARI (mg/kg). Hayvan türü Yaban ördeği Organik klorlu Organik fosforlu Karbamat DDT Endrin Temefos Paratiyon Karbaril Zektran 2240 5.6 80-100 2 2180 3 Sülün 1296 1.78 21.5 12.4 707 4.5 Güvercin 4000 2.5 50 2.5 1000-6.5 3000 Kurbağa 2000-2000 - 4000 280-800 Serçe - - 35 3.3-50 Geyik - - - 22.44 200-400 20-50 Alabalık 0.007 0.0018 1.5 2 4.38 8 Karides 0.003 0.003-0.01 - - 29
BAZI PESTİSİTLERİN YABAN ÖRDEKLERİNDE KRONİK OLARAK EN KÜÇÜK ÖLDÜRÜCÜ MİKTARLARI İLE BİRİKME ORANI Pestisit Kronik öldürücü doz, mg/kg/gün DDT 50 44.8 Dieldrin 1.25 76 Endrin 0.125 45 Temefos 2.5 32-40 Dursban 2.5 30 Paratiyon 3-6 2.7-5.3 Karbaril 1.25 17.4 Propoksur 2 2 Zektran 1.25 2.4 Birikme oranı ÖD 50 /kronik öldürücü doz 30
YABAN HAYVANLARI VE PESTİSİTLER Kalıntı halinde pestisitlere maruz kalan hayvanlardan önce en duyarlı ve sonra daha az duyarlı hayvan topluluklarının sayısında azalma ve dolayısıyla dayanıklı veya daha az duyarlı olanların sayısında nisbi ya da patlama şeklinde artış oluşabilmektedir. Böylece, çevrede canlılar arasında (avlayan ve avlanan hayvanlar) var olan dinamik denge bozulur; sonuçta, bazı hayvan türleri tümüyle kaybolurken, bazılarının sayısında ciddi azalma veya artma oluşur. Çevrede kalıntı halindeki pestisitlerin en önemli etkilerinden birisi kanatlılarda yumurta kabuğunun kalınlığına olan etkileridir: Çevredeki düzeyleri arttıkça, yabani kanatlıların yumurta kabukları incelir; bu durum birçok kuş türünün neslinin azalması ve 32 tükenmesinde en önemli sebepler arasındadır.
YABAN HAYVANLARI VE PESTİSİTLER Kalıntı halindeki pestisitler hayvanlarda davranış ve öğrenme bozukluklarına yol açabilir; böylece, yuva yapma, kaçma ve saklanma yeteneklerinde zayıflama sonucu kolayca avlanma veya yakalanma ile neslin tükenmesi söz konusu olabilmektedir. Bu durum, kara hayvanları yanında, su canlılarında da görülür; çok düşük yoğunluklarda bazı pestisitler (örneğin 10-60 ppb düzeyinde DDT) balıklarda davranış ve şartlı reflekslerde bozulmaya yol açabilirler 33
34
SONUÇ Pestisitlerden ileri gelebilecek hayvanlara yönelik istenmeyen etkilerin en aza indirilebilmesi için, bu maddelerin her hayvan türüne göre kullanım kılavuzunun hazırlanması ve buna göre yetkili ve uzman personel tarafından uygulamanın yapılması; her çeşit yem ve yem hammaddesi ile hayvansal gıdada bulunmasına izin verilen kalıntı düzeyi ve kabul edilebilir günlük alım miktarları ile ilaçlama, ilaç kalıntı arınma süresi ve hasat arasında geçmesi gereken sürelerin belirlenmesi; bu kapsamda, ülkemizde hayvansal gıda ve gıda maddelerinde bazı pestisitler için belirlenmiş olan tolerans düzeylerinin, yem ve yem hammaddeleri ile diğer hayvansal ürünleri de içine alacak şekilde belirlenmesi; hemen her çeşit hayvansal gıdada pestisitlerin ve metabolit kalıntılarının tarama nitelikli çalışmalarla sürekli olarak ve 35 düzenli aralıklarla takip edilmesi gerekmektedir.
DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM