GENÇ KALEMLER Aralık 2013-Yıl 1 Sayı 2 Yeryüzünde öğretmenlikten daha şerefli bir meslek tanımıyorum. (Diyojen) Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da milleti esaret ve sefalete terk eder. (Atatürk) Sahipsiz vatanın batması haktır, sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır (Mehmet Akif Ersoy) TİCARET MESLEK LİSESİ İZCİLİK KULÜBÜNÜN SÜRELİ YAYINIDIR. Dergi Koordinatörü: Sema Nur ŞENKAL 1
İÇİNDEKİNLER EDİTÖRÜN KALEMİNDEN... 3 OKULUMUZDAN HABERLER... 4-5 TARİHTE BU AY... 6 SERBEST KÖŞE...7-8-9-10-11 SÖYLEYŞİ... 12-13 BİLİM VE SANAT... 14-15 KİTAP KÖŞESİ... 16 SAĞLIK KÖŞESİ... 17 EĞLENCE KÖŞESİ... 18-19 2
EDİTÖRÜN KALEMİNDEN SEVGİLİ OKURLARIMIZ Değerli genç kalemler dergisi okurlarımız, dergimizin ikinci sayısını sizinle paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz. Dergimizin bu sayısında, bu ayın anlamını ve önemini taşıyan 24 Kasım Öğretmenler Günü nü konu edindik. 24 Kasım Öğretmenler Günü deyince aklımıza ilk gelen yüce önder, bizim başöğretmenimiz Mustafa Kemal ATATÜRK geliyor. Onu bir kez daha rahmetle anıyor ve sonsuz teşekkür ediyoruz. Öğretmenlerimiz toplumun yegâne değerli unsurlarıdır. Onlar bize bir anne baba, hem arkadaş, hem de büyüklerimiz olarak bizi hayata hazırlamaktadırlar. Onlar başöğretmenimiz Mustafa Kemal in izinde yürüyerek bu kutsal görevi meslek edinmişlerdir. Sevgili öğretmenlerimiz bizi bu günlere kadar getirdiğiniz için siz saygıdeğer insanlara çok teşekkür ediyoruz. Tüm öğrenci arkadaşlarım adına öğretmenlerimizin 24 Kasım öğretmenler gününü kutluyorum. Dergimizi titizlikle ve özenle sizler için hazırladık ve hazırlamaya da devam edeceğiz. Öğretmenlerimiz ve öğrenci arkadaşlarımıza ait yazılara ve şiirlere de dergimizde yer verdik. Dergimizde emeği geçen tüm öğretmenlerimize ve öğrenci arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyoruz. Genç Kalemler ekibi olarak tüm arkadaşlarımızın desteklerini bekliyoruz. Gelecek sayılarımızda görüşmek dileğiyle, Sağlıklı, mutlu ve huzurlu günler sizlerin olsun, hoşça kalın SEMRA GÜNDÜZ 3
OKULUMUZDAN HABERLER Sevgili okurlar Anamur Ticaret Meslek Lisesi olarak Genç kalemler dergimizin ikinci sayısındayız. Kasım ayı içerisinde okulumuzda aşağıdaki önemli gelişmeler yaşandı: 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Anamur Şehir Stadyumunda kutlandı. Okul Aile Birliği olağan genel kurul toplantısı 2 Kasım 2013 Cumartesi günü saat 11:00 de yapıldı. Velilerimizin katılımıyla yapılan seçimlerde yönetim kurulu ve denetleme kurulu belirlendi. Okulumuzda Demokrasi Eğitimi Projesi kapsamında okul temsilcisi seçimleri yapıldı. On dört oy fark ile Tuhan Tanrıverdi arkadaşımız okul temsilcisi seçildi. Ameliyat olan müdür yardımcımız Havva ÇELİK öğretmenimizi Anamur Ticaret Meslek Lisesi İzci Kulübü olarak ziyarete gittik. 10 Kasım Atatürk ü Anma Günü Programı Cumhuriyet Meydanı nda çelenk koyma töreni ile başladı, kapalı salonda devam etti. Törende öğrencilerimiz okulumuzu temsil etti. Konuşmalar, müzik, görsel sunum izleyicileri derinden etkiledi. 4
Coğrafya öğretmenimiz Hülisi Bayar ın doğum gününü kutladığımız çiğ köfte partisi ve canlı müzik etkinliğinde Edebiyat Öğretmenimiz Kenan Kahvecioğlu gitarı ile Müdürümüz İsa ÇELEBİ sazı sergilediği performans göz doldurdu. Beden eğitimi öğretmenimiz Gülşen tel koşu takımı ve voleybol takımı oluşturdu. İlçe genelinde yapılan Voleybol Turnuvası nda kız ve erkek takımlarımız okulumuzu temsil etti. Kros takımı ise 27 Aralıkta düzenlenecek olan Atatürk Kır Koşusu için antrenmanlara başladı ve çalıştırmaya devam ediyor 24 Kasım Öğretmenler Günü Cumhuriyet Meydanında çelenk sunma merasimiyle başladı ve kapalı salonda devam etti Okulumuzda ise Öğretmenler Günü Etkinlikleri çerçevesinde Öğretmenime Mektup Yazıyorum adlı mektup yarışması düzenlendi. Yarışmada 11-B Sınıfından Semra Gündüz birinci, 10-A Sınıfından Meziyet Tolu ikinci, 12. Sınıf öğrencilerimizden Sıdıka Şen ise üçüncü oldu. HAZIRLAYAN: HAVVANUR ÖZEN 5
TARİHTE BU AY Atatürk ün Öğretmenleri... Öncelikle bütün öğretmenlerimin öğretmenler gününü kutluyorum. Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum düsturu içerisinde bize öğrenmeyi öğreten öğretmenlerimi saygıyla selamlıyorum. Kasım ayı öğretmenler gününü içinde barındırdı için Tarihte Bu Ay sayfasında öğretmenler gününe yer vermek istedik. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ülkemizin kurucusu ve başöğretmenidir. Atatürk ün yurdun başöğretmeni olması, bütün öğretmenlere büyük bir şevk ve heyecan vermektedir. Başöğretmen Atatürk ün birer yansıması olan öğretmenlerimiz, yurdun her bir yerinde eğitimci kimlikleriyle saygın birer kişilik örneğidirler. Fedakar öğretmenlerimiz, yaptıkları bu kutsal görevin farkında olarak, görevlerini layıkıyla, en güzel şekilde yerine getirmektedirler. Türkiye Cumhuriyeti öğretmenleri her türlü zor koşullara rağmen hizmetlerini en iyi şekilde yerine getirmenin hazzını her zaman yüreğinde hissederler Atatürk Millet Mektepleri nde yazı tahtasının başında okuma yazma dersi vermiş, yeni Türk harflerinin bütün yurtta hızla öğrenilmesi için büyük bir gayret içerisine girmiştir. 11.11.1928 günü toplanan Bakanlar Kurulu nda, Atatürk e Ulus Okullar Başöğretmenliği sanını vermiştir Atatürk, yurt gezilerinde mutlaka okullara uğrar ve öğretmen ve öğrencilerle sohbetler ederdi. Çocukları çok sever ve onları dikkatlice dinlerdi. Öğrencilerin verdiği keskin cevaplar karşısında mutlu olur ve büyük keyif alırdı. Atatürk, Kurtuluş Savaşı nda öğretmenlerin gösterdiği fedakârlıklardan övgüyle bahsederdi. Hem Kurtuluş Savaşı nda ki üstün başarılarını, hem de savaş sonrasındaki üstlendikleri büyük görevlerinden dolayı öğretmenlere olan güvenini şu sözlerle ifade etmiştir: " Öğretmenler yeni nesil sizlerin eseri olacaktır." DÜZENLEYEN: MELTEM GÜNDÜZ (internetten alıntıdır.) 6
SERBEST KÖŞE DÜNYANIN BÜTÜN ÇİÇEKLERİ "Bana çiçek getirin, dünyanın bütün Çiçeklerini buraya getirin!" Köy öğretmeni Şefik Sınığ'ın son sözleri. Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum Bütün çiçekleri getirin buraya, Öğrencilerimi getirin, getirin buraya, Kaya diplerinde açmış çiğdemlere benzer Bütün köy çocuklarını getirin buraya, Son bir ders vereceğim onlara, Son şarkımı söyleyeceğim, Getirin getirin... ve sonra öleceğim. Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum, Kır ve dağ çiçeklerini istiyorum, Kaderleri bana benzeyen, Yalnızlıkta açarlar, kimse bilmez onları, Geniş ovalarda kaybolur kokuları... Yurdumun sevgili ve adsız çiçekleri, Hepinizi hepinizi istiyorum, gelin görün beni, Toprağı nasıl örterseniz öylece örtün beni. Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum, Afyon ovasında açan haşhaş çiçeklerini Bacımın suladığı fesleğenleri, Köy çiçeklerinin hepsini, hepsini, Avluların pembe entarili hatmisini, Çoban yastığını, peygamber çiçeğini de unutmayın. Aman Isparta güllerini de unutmayın Hepsini, hepsini bir anda koklamak istiyorum. Getirin, dünyanın bütün çiçeklerini istiyorum. Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum. Ben köy öğretmeniyim, bir bahçıvanım, Ben bir bahçe suluyordum, gönlümden, Kimse bilmez, kimse anlamaz dilimden, Ne güller fışkırır çilelerimden, Kandır, hayattır, emektir, benim güllerim, Korkmadım, korkmuyorum ölümden, Siz çiçek getirin yalnız, çiçek getirin. Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum, Baharda Polatlı kırlarında açan, Güz geldi mi kop dağına göçen, Yörükler yaylasında Toroslarda eğleşen. Muş ovasından, Ağrı eteğinden, Gücenmesin bütün yurt bahçelerinden Çiçek getirin, çiçek getirin, örtün beni, Eğin türkülerinin içine gömün beni. Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum, En güzellerini saymadım çiçeklerin, Çocukları, öğrencilerimi istiyorum. Yalnız ve çileli hayatımın çiçeklerini, Köy okullarında açan, gizli ve sessiz, O bakımsız, ama kokusu eşsiz çiçek. Kimse bilmeyecek, seni beni kimse bilmeyecek, Seni beni yalnızlık örtecek, yalnızlık örtecek. Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum, Ben mezarsız yaşamayı diliyorum, Ölmemek istiyorum, yaşamak istiyorum. Yetiştirdiğim bahçe yarıda kalmasın, Tarümar olmasın istiyorum, perişan olmasın, Beni bilse bilse çiçekler bilir, dostlarım, Niçin yaşadığımı ben onlara söyledim, Çiçeklerde açar benim gizli arzularım. Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum, Okulun duvarı çöktü altında kaldım, Ama ben dünya üstündeyim, toprakta, Yaz kış bir şey söyleyen sonsuz toprakta, Çile çektim, yalnız kaldım, ama yaşadım, Yurdumun çiçeklenmesi için daima, yaşadım, Bilir bunu bahçeler, kayalar, köyler bilir. Şimdi sustum, örtün beni, yatırın buraya, Dünyanın bütün çiçeklerini getirin buraya. Ceyhun Atuf KANSU 7
SERBEST KÖŞE HERŞEY SENDE GİZLİ Yerin seni çektiği kadar ağırsın Kanatların çırpındığı kadar hafif.. Kalbinin attığı kadar canlısın Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç... Sevdiklerin kadar iyisin Nefret ettiklerin kadar kötü.. Ne renk olursa olsun kaşın gözün Karşındakinin gördüğüdür rengin.. Yaşadıklarını kar sayma: Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; Ne kadar yaşarsan yaşa, Sevdiğin kadardır ömrün.. Gülebildiğin kadar mutlusun Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin Sakın bitti sanma her şeyi, Sevdiğin kadar sevileceksin. Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın Bir gün yalan söyleyeceksen eğer Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın. Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak. Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü. Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin... İşte budur hayat! İşte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun Çiçek sulandığı kadar güzeldir Kuşlar ötebildiği kadar sevimli Bebek ağladığı kadar bebektir Ve her şeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren, Sevdiğin kadar sevilirsin. YAZAR: CAN YÜCEL DÜZENLEYEN: SEMA NUR ŞENKAL 8
SERBEST KÖŞE KAÇ ZEMHERİDİR İÇİMDE YAŞANAN Yanlış hayatların kulaç attığı, Kahpe karanlıklar sarmalayınca yeri, Vurulur pembe kırılgan hayaller hesapsızca, Bir annenin çığlığıdır geceye meydan okuyan, Sesiz çaresiz ve derinden Masum umutların katiline hüküm kesiyor, Kenar mahallelerden yürek tırmalayan, Delikanlıların asi ve acı feryatlarına, Kör ve kayıtsız kalıyor, Modern ve eğitilmiş kan içiciler. Ezik ve puslu düşlerin tek davetlisi ölüm, İştahla bekleyen toprağın menüsünü hazırlarken, Bir pusuya kurban gitmiş, Başında sevda kokularının uçuştuğu, Delikanlıların deli kanları, Uçuşan sineklere ziyafet olur teklifsizce. Giden neydi yürekten? Kan mı? Can mı? Hayal mi? Ümit mi? Göğün yedi rengiyle dans ederken uçurtma, Ansızın çıkan fırtınanın hışmıyla, Çakılır yere ve sayısız parçalara bölünür, Anaların oğullarına kurdukları, Tüm çiçekli düşler. Kaç çeşmedir içimde akan? İsyanların, hüznün, mahzunluğun Kaç zemheridir içimde yaşanan Hiç cemresi düşmeyen REMZİYE ÇİÇEK Anamur Ticaret Meslek Lisesi, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni 9
10 SERBEST KÖŞE
Sıradan öğretmen anlatır, İyi öğretmen açıklar, Yetenekli öğretmen yapar ve gösterir, Büyük öğretmen esin kaynağı olur. William A. Ward 11
SÖYLEYŞİ İSA ÇELEBİ Okulumuza yeni atanan okul Müdürümüz İsa ÇELEBİ yi tanımak ve siz okuyucularımıza tanıtmak amacıyla keyifli bir söyleşi yaptık. Bu röportajı sizinle paylaşarak okul müdürümüzü sizlere tanıtmak istiyoruz. ÖZ GEÇMİŞİNİZ BİRAZ ANLATIRMISINIZ? 1982 yılında Ermenek te doğdum 8 kardeşiz, ben 4 üncü çocuğum. Annem ev hanımı babam işçiydi. İlkokulu Ardıçkaya İlköğretim okulunda okudum. Ortaokulu Mersin/Tarsus da okudum. Liseyi ise Konya Akşehir de okudum. Üniversiteyi Denizli Pamukkale üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Elektronik öğretmenliği bölümünde okudum. Konya Bademli İlçesinde göreve başladım. Daha sonra Silifke de öğretmen olarak çalışmaya başladım ve müdürlük sınavlarına girdim kazandım. Sonra Anamur Ticaret Meslek Lisesine atandım... ÜNİVERSİTEYİ NASIL KAZANDINIZ? Lise yıllarında üniversiteye yönelik planlı bir şekilde çalışıyordum. Dershaneye gitmem de kazanmamda etkili oldu. ÜNİVERSİTEYİ NASIL OKUDUNUZ? Üniversite öğrenimi müddetince hep yurtta kaldım. Babamın emekli maaşının bir kısmını bana harçlık gönderiyordu. Eğitimime devam edebilmek için üniversite 2. sınıfta çalışmak zorunda kaldım. 12
PEKİ, BAŞKA HANGİ ŞEHİRLERDE ÜNİVERSİTE OKUMAK İSTERDİNİZ? İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde okumayı çok isterdim. İstanbul Teknik Üniversitesi, Ottü, Bilkent, Hacettepe gibi üniversitelerde okumak ne kadar güzel olurdu! EŞİNİZLE NASIL TANIŞTINIZ? Eşimle aynı köydeydik, konuştuk anlaştık, biraz flört dönemimiz oldu daha sonra nişanlandık ve evlenmeye karar verdik. PEKİ, AİLE HAYATINIZ? Eşim ev hanımı üniversiteye hazırlanıyor dershaneye gidiyor 4 yaşında bir oğlumuz var. BU OKULU TERÇİH ETMENİZİN SEBEBİ NEDİR? Silifke de müdür yardımcısı olarak çalıştım. Müdürlük sınavlarına girdim ve kazandım ve Anamur u tercih ettim BİZ ÖĞRENCİLERDEN BEKLENTİLERİNİZ NELERDİR? Topluma faydalı, iyi bir vatandaş olarak yetişmenizi ve toplumun üretken bir bireyi olarak toplumun ilerlemesine katkı sağlamanızı istiyorum. Bu hedefe ulaşabilmek için öncelikle derslerinize düzenli çalışmalı, üniversite sınavına hazırlanmalısınız. Boş öğrenci istemiyorum. Öğrenciler görevlerini bilmeli; ne olduklarının, ne olacaklarının idrakine varmalıdır. BOŞ ZAMANLARINIZDA NE YAPARSINIZ? Bağlama çalıyorum, spor yapmayı seviyorum, okul için çalışıyorum, maç izliyorum. Galatasaraylıyım ve maç izlemeye giderim. İZCİLİK KULÜBÜ OLARAK BİZ OKULUMUZDA COĞRAFYA ÖĞRTMENİMİZ HULUSİ BAYAR IN YARDIMIYLA GENÇ KALEMLER ADLI DERGİ ÇIKARTIYORUZ, BU 2. SAYIMIZ. BU ÇALIŞMADAN MEMNUN MUSUNUZ? DERGİ HAKKINDA SÖYLEMEK İSTEDİĞİNİZ BİR ŞEY VARMI? Birinci sayıyı beğenerek okudum. Okulun bir dergi çıkarmasından gurur duydum. Diğer okullara da derginin dağıtılması için elimden geleni yapacağım. Genç Kalemler dergisini hazırlayan öğrencilerle ve katkıda bulunan öğretmenlerle gurur duyuyorum. Dergi internet ortamında yayınlandığı için eskimeyecek kalıcı olacaktır. Bu sayısında bana yer ayırdığınız için çok teşekkür ederim. Dergi çalışmalarınızın devam etmesini ve derginin uzun ömürlü olmasını istiyorum... Gelecek sayılarınız için şimdiden BAŞARILAR DİLERİM... HAZIRLAYANLAR GÜLİZAR YILMAZ & LEYLA ARMUTCU 13
BİLİM SANAT FARABİ Ebu Nasır Muhammed İbn el-farah el-farabi, (İS. 870) de Türkistan da Farab yakınında küçük bir köy olan Vasic te doğdu. Ebeveynleri aslen İranlı soyundandır, fakat ataları Türkistan a göç şlerdir. etmi Avrupa da Alpharabius olarak bilinen Farabi, bir generalin ğlu o idi. İlk öğrenimini Farab ve Buhara da tamamladı, fakat daha sonra, yüksek öğrenim için uzun bir süre yani 901-942 aras ında okuduğu ve çalıştığı Bağdat a gitti. Bu süre boyunca, ilim ve teknolojinin bir çok dal ında olduğu gibi bir kaç dil üzerinde de ustalık kazandı. Altı Abbasi Halifesi nin hükümdarlığı boyunca yaşadı. Bir filozof ve bilim adam ı olarak, çeşitli ilim dallar ında büyük ustalık kazandı ve farklı dillerde bir uzman olarak aktar ıldı. Farabi bir çok uzak ülkeyi gezdi ve bir süre Şam da ve Mısır da çalıştı, fakat Halep te Seyfü d Devle nin sarayını ziyaret edinceye kadar tekrar tekrar Bağdat a geri geldi. Kralın sadık danışmanlarından biri olmuştur ve ününün uzak ve geniş bir biçimde ılması yay burada Halep te olmuştur. İlk yıllarında, bir Kad ı (Hâkim) idi, fakat sonradan meslek olarak öğretmenliği seçti. Kariyeri boyunca, büyük zorluklara katlandı ve bir keresinde bir bahçenin bak ıcısı bile oldu. HS.339 İS. / 950 de 80 yaşındayken Şam da bekar olarak öldü. Farabi, fen bilimine, felsefeye, mantığa, sosyolojiye, tıbba, matematiğe ve müziğe epeyce katkıda bulunmuştur. Başlıca katkıları felsefeye, mantığa ve sosyolojiye olmuş gibi görülmektedir ve, elbette, bir Ansiklopedici olarak da göze çarpmaktad ır. Bi r filozof olarak, Platon ve Aristo felsefesini İslam felsefesi ile bağdaştırmaya çalışan bir Yeni platoncu (Neoplatonist) olarak sınıflandırılabilir ve onun orijinal katkılarını kapsayan birkaç diğer konudaki çok say ıda kitabına ek olarak Aristo nun ği fizi, meteorolojisi, mantığı, vb. üzerine bazı zengin açıklamalar yazmıştır. 14
İslam felsefe geleneğinde, ilk öğretmen olarak bilinen Aristoteles ten sonra İkinci Öğretmen (el-muallimü s-sani) olarak an ılır. Farabi nin önemli katkılarından biri de mant ık çalışmasını iki kategoriye, yani, Tahayyül (fikir) ve Subut (ispat),bölerek kolaylaştırması idi. Sosyolojide, ünlü olan Erdemli Şehir (Ara Ehli l-medineti l-fazıla) dışında birkaç kitap yazdı. Psikoloji ve metafizik üzerine kitaplar ı büyük ölçüde kendi ışmalarını çal yansıtmaktadır. Aynı zamanda müzik üzerine de Müzik Kitabı(Kitab ül-musika) başlıklı bir kitap yazmıştır. Müzik sanatı ve bilimi üzerine büyük bir uzman idi ve müzik notaları bilgisine katkıları yanında, birkaç müzik enstrümanı da icat etti. Enstrümanını insanları istediği anda ağlatıp güldürebilecek kadar iyi çald ığı anlatılmaktadır. Fizikte, şluğun bo varlığını göstermiştir. Kitaplarının çoğunun kaybolmasına rağmen, 43 mantık üzerine, 11 metafizik üzerine, 7 ahlak üzerine, 7 siyaset bilimi üzerine, 17 müzik, ıp t ve sosyoloji üzerine ve de 11 i tefsir olmak üzere 117 eseri bilinmektedir. Daha ünlü kitaplarından bazıları, çeşitli ilim merkezlerinde birkaç yüzyıl boyunca bir felsefe ders kitabı olarak kalmış olan ve Do ğu da bazı kurumlarda halen öğretilmekte olan Fusus al - 15 Hikam kitabını içermektedir. Kitab al-isa al-ulum kitab ı, bilimin sınıflandırılmasını ve esas ilkelerini yeknesak ve faydal ı bir tarzda incelemektedir. Arai Ehli l- Medineti l-fazıla Model Şehir kitabı sosyoloji ve siyaset bilimine ilk önemli katkıdır. Farabi birkaç yüzyıl boyunca bilim ve ilim üzerinde büyük bir etki bırakmıştır. Farabi, sonradan bir Neoplatonik yazarın eseri olduğu ortaya ıkmasına ç rağmen, Aristoteles e mal edilen Teolojisi kitabını, Aristoteles in yazdığını sanmıştır. Buna rağmen felsefede yüzyıllar boyunca ikinci öğretmen olarak kabul edilmiştir ve felsefe ve tasavvufun sentezini amaçlad ığı eseri, İbn Sina nın çalışmasının yolunu açmıştır. (http://gelisenbeyin.net/farabi.html) DÜZENLEYENLER: Semra Gündüz & Mustafa Çiçek
KİTAP KÖŞESİ SERGÜZEŞT Sami Paşazade SEZAİ Kafkasya dan getirilen dokuz yaşında bir kız çocuğu olan Dilber, cariye olarak bir eve satılır ve evde çok eziyet görür. Nihayet efendisi, memur olarak dışarı gideceği için yol parası bulmak amacıyla Dilber i de gereksiz bazı ev eşyasıyla beraber satar. Dilber i satın alan esircinin evinde büsbütün başka bir hayat başlar; Dilber, ud çalmayı, şarkı söylemeyi öğrenir. Birkaç yıl süren bu maddi rahatlık içinde Dilber büyümüş, güzelleşmiş ve değeri de artmıştır. Tekrar Asaf Paşa isminde zengin birine satılır. Asaf Paşa nın konağında daha iyi imkânlara kavuşur. Terbiyesine devam eder, hatta Fransızca bile öğrenmeye başlar. Fakat öyle bir muamele görür ki içinde insanı inciten bir şey vardır. Evin hanımı, Dilber i insan yerine koymaz. Evin genç oğlu Celal bir süre sonra Dilber i sever; fakat çok azametli olan annesi, oğlunun bir köle parçasıyla meşgul olmasına tahammül edemeyerek kızı tekrar satılığa çıkarır ve bu sefer Dilber, zengin bir Mısırlıya satılarak onunla Mısır a gider. Dilber in bu kayboluşu Celal Bey i deli eder. Bütün bu olumsuzluklar karşısında daha fazla dayanamayan Dilber, esaretten kurtulmak için kendini Nil Nehri ne atar. Hazırlayan: Gamze Nur KARA 16
SAĞLIK KÖŞESİ SAĞLIKLI BESLENME Sağlıklı beslenme yeterli ve dengeli beslenmedir. Vücudumuzu oluşturan hücrelerin düzenli ve dengeli çalışması için besin öğelerinden yani yağlar, karbonhidratlar, proteinler, vitaminler ve minerallerden yeterli miktarda almalıyız. Vücudumuzun tüm besin maddelerine ihtiyacı vardır. Tek taraflı beslenmek yani sadece protein veya karbonhidratla beslenmek yanlıştır. Dengeli beslenerek vitaminler, mineraller ve lifler gibi önemli besin maddelerinden de almış oluruz. SAĞLIKLI BESLENME NEDIR? Sağlıklı bir yaşamı koruyacak ve geliştirecek en önemli etkenlerden birisi dengeli ve yeterli beslenmedir. Yaşamımız boyunca beslenmemizi etkileyen birçok faktör bulunmaktadır; yaşam tarzımız, psikolojik ve fizyolojik yapımız, çevresel koşullar, tüketmeyi sevdiğimiz besinler ve beslenme konusunda sahip olduğumuz bilgiler bu faktörlerin birkaçıdır. Tek bir seçim önemsiz gibi göründüğü halde seçimimiz sürekli aynı yönde oluyorsa yaşamımız ve sağlığımız üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir. NEDEN SAĞLIKLI BESLENMELIYIZ? Yanlış beslenme alışkanlıkları nedeniyle günümüzde şişmanlık hızla artmakta, fizyolojik ve psikolojik olarak bireyi etkilemektedir. Kişi kendini sürekli yorgun ve halsiz hisseder, vücut direncinde azalmaya bağlı olarak daha kolay hastalanır, yeterli besin öğeleri alınmadığından kalitesiz bir yaşama neden olacaktır. O zaman sağlıklı bir yaşam için ihtiyacımız olan bütün besin gruplarından yeterli ve dengeli bir biçimde tüketmeliyiz, eğer kilo problemimiz varsa da bunu bilimsel yöntemlerle ve diyetisyen kontrolünde yapmalıyız. SAĞLIKLI BESLENME IÇIN 10 TEMEL KURAL Dengeli beslenmede değişik yiyecek gruplarından yararlanılmalıdır. Tüketilen gıdaların kalori miktarları önemlidir Öğün sayısı ve aralıkları ayarlanmalıdır. Kahvaltı ihmal edilmemelidir. Günlük protein gereksinimi karşılanmalıdır. Yağlı yiyecekler sınırlı tüketilmelidir. Tatlı ve şekerli yiyecekler sınırlı tüketilmelidir. Taze meyve ve sebze tüketimine özen gösterilmelidir. Tuz az tüketilmelidir. Vücut susuz bırakılmamalıdır. Yiyecekler hazırlanırken besin kayıpları en azda tutulmalı, sağlığı bozacak uygulamalardan sakınılmalıdır. BESLENME PIRAMIDI Beslenme piramidi 5 ana besin grubunu içerir. Piramit en altta yer alan ve sıklıkla tüketilmesi gereken karbonhidratlarla başlar ve daha az tüketilmesi gereken gıdalara doğru gider. Bu besin grupları karbonhidratlar, mineraller, proteinler, yağ ve şekerdir. Beslenme piramidi gıdaların doğru seçimi için rehberiniz olmalır. 17 HAZIRLAYAN: AYŞE GÜL
18
HAZIRLAYAN: SEMA NUR ŞENKAL & LEYLA ARMUTÇU 19