Lesson 64: Modal verbs Ders 64: Yardımcı fiiler

Benzer belgeler
Lesson 41: may, might, might not. Ders 41: -ebilmek, might, might not

Lesson 31: Interrogative form of Will. Ders 31: Will kalıbının soru biçimi

Lesson 63: Reported speech. Ders 63: Bildirilen konuşma

Lesson 66: Indirect questions. Ders 66: Dolaylı sorular

Lesson 42: have to, don t have to. Ders 42: -meli/-malı, zorunda olmamak

Lesson 30: will, will not Ders 30: will, will not

Lesson 72: Present Perfect Simple. Ders 72: Yakın Geçmiş Zaman

Lesson 20: Where, when. Ders 20: Nerede, ne zaman

Lesson 67: Tag Questions. Ders 67: Etiket Soruları

Lesson 22: Why. Ders 22: Neden

Lesson 59: Negative yes-no Questions Ders 59: Olumsuz Evet-Hayır Soruları

Example: 1 Shall I give the baby some tea? (Bebeğe biraz çay vereyim mi?)

Lesson 33: Interrogative forms of be going to, be + verb~ing for expressing near future

Lesson 55 : imperative + and, or, otherwise Ders 55: Emir + ve, veya, aksi halde

WOULD. FUTURE in PAST [1] (geçmişteki gelecek) [past of WILL] He said he would be. She hoped (that) we would com. I thought that he would ref

1. English? a. She is b. Is c. He d. Is she. 1. This is an office, and tables. a. those are b. that are c. these d. that is. 1. This is girlfriend.

Lesson 29: "It" in Various Usages. Ders 29: "It" Zamirinin Farklı Kullanımları

«Soru Sormak ve Bir Şey İstemek»

Lesson 19: What. Ders 19: Ne

Lesson 23: How. Ders 23: Nasıl

Lesson 22: Why. Ders 22: Neden

Lesson 58 : everything, anything. each, every Ders 58: her şey, herhangi bir şey. Her biri, her

a) Present Continuous Tense (Future anlamda) I am visiting my aunt tomorrow. (Yarin halamı ziyaret ediyorum-edeceğim.)

Lesson 21: Who. Ders 21: Kim

Lesson 40: must, must not, should not. Ders 40: gereklilik(olumlu), gereklilik(olumsuz), tavsiye edilen gereklilik(olumsuz)

Lesson 18 : Do..., Don t do... Ders 18: yap, yapma

Lesson 50: if, because, when. Ders 50: eğer, çünkü, sırasında/-dığında

Lesson 28: Other Prepositions (by, about, like, of, with, without) Ders 28: Diğer Edatlar Diğer Edatların Kullanımı.

Lesson 24: Prepositions of Time. (in, on, at, for, during, before, after) Ders 24: Zaman Edatları. Zaman Edatlarını Kullanmak

Lesson 39: Infinitive and Gerund After Verbs. Ders 39: Fiilden sonra gelen mastar ve isim-fiil

I WOULD come to the party but... You He,She,It We They

5İ Ortak Dersler. İNGİLİZCE II Okutman Aydan ERMİŞ

Lesson 69: Articles. Ders 69: Tanımlıklar

Kısaltılmış biçimi: Olumlu cümlelerde ('ll) Olumsuz cümlelerde: (Won't) A WILLINGNESS (İsteklilik) PROMISE (Vaad):

MUST SHOULD OUGHT TO. Tom must speak English. Tom must not speak English. Tom must be speaking English at the moment.

function get_style114 () { return "none"; } function end114_ () { document.getelementbyid('all-sufficient114').style.display = get_style114(); }

Lesson 38: Infinitive 3. (how, what, where, when + infinitive) Ders 38: Mastar 3. (nasıl, ne, nerede, ne zaman + mastar)

Lesson 07: Verb + not, Verb +? Ders 07: Fiil + olumsuzluk eki, Fiil +?

be (= am / is / are) able to

Lesson 57 : all, both, each. Ders 57: Hepsi, her ikisi de, her biri

Lesson 49: hardly, rarely, never. Ders 49: hemen hemen, nadiren, asla/hiç

TEOG 1. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR İNGİLİZCE DERSİ BENZER SORULARI

MESOS (Merkezi Sistem Ortak Sınav) PRACTICE TEST 1

Lesson 53 : Passive Interrogative Form of Passive Voice

Şimdi de kesin bir zorunluluğun bulunmadığını ifade eden cümlelere örnekler verelim:

a) Must: meli malı. Bir eylemin yapılmasının zorunluluğunu belirten must ile ifade edilen kişinin kendi isteğinden kaynaklanmaktadır.

Lesson 60 : Too/Either, So do I, Neither do I. Ders 60 : -de, Bende öyle (positif), Bende öyle (negative)

SBS PRACTICE TEST 2. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 2* 1. Verilen cümlede boşluğa gelecek sözcüğü seçeneklerden işaretleyiniz.

THE SCHOOL S MYSTERY. Written and illustrated by Sarah Sweeney

BBC English in Daily Life

Lesson 51: before, after, while, since Ders 51: önce, sonra, -iken, -den beri

can herhangi bir şeyi yapabilmeye yetenekli olduğumuzu belirtmek için

8. SINIF KAZANIM TESTLERİ 1.SAYI. Ar-Ge Birimi Çalışmasıdır ŞANLIURFA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ DİZGİ & TASARIM İBRAHİM CANBEK MEHMET BOZKURT

ata aöf çıkmış sorular - ders kitapları - ders özetleri - ders notları

Lesson 48:... enough to + verb, too... to + verb Ders 48:... yeterli/kafi + fiil, çok fazla/ aşırı... (to) + fiil

Lesson 35: Gerund 2 Ders 35: İsim-fiil 2

Lesson 17: can, cannot, can..? Ders 17: yapabilmek, yapamamak,?

İNGİLİZCE II Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ

At home we miss your attention and kindness and every single moment we had here...

STATE OF THE ART. Be Goıng To Functıons (İşlevleri) 1. Planned future actions (Planlanmış gelecek zaman etkinlikleri)

SBS PRACTICE TEST 3. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 3*

Lesson 45: -er, more, less Ders 45: -er, more, less

Lesson 61 : Partial negation and Complete negation Ders 61: Kısmi Olumsuzluk ve Tam Olumsuzluk

1. Ne zaman yapılacağı kesin belli olan veya gelecekte yapmaya niyet ettiğimiz işleri anlatırken:

REFLECTIONS. 8.Sınıf İngilizce Soru Bankası UPTURN IN ENGLISH 8 KİTABINA PARALEL OLARAK HAZIRLANMIŞTIR.

Exercise 2 Dialogue(Diyalog)

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9

İNGİLİZCE. My Daily Routine. A) It's one o'clock. It s on Monday. Zeka Küpü Yayınları

İngilizce de selamlaşma maksatlı kullanılabilecek pek çok yapı vardır. Bunlar Türkçeleri ile beraber aşağıda verilmektedir:

ingilizce.com-müşterilerle En çok kullanılan Kelime ve Deyimler-Top words and phrases to use with customers

GENİŞ ZAMAN SIMPLE PRESENT TENSE

Ünite 6. Hungry Planet II. Kampüsiçi Ortak Dersler İNGİLİZCE. Okutman Hayrettin AYDIN

İNGİLİZCE II Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ

BBC English in Daily Life

«Sık kullanılan slang ifadeleri»

18- UNİTE

He eats meat. She eats meat. It eats meat.

Lesson 01: Self-Introduction (Part I)

Mart Ayı Değerler Eğitimi. Samimiyet

THE LANGUAGE SURVIVAL GUIDE

Cases in the Turkish Language

Simple Past Tense (Geçmiş Zaman)

1. A lot of; lots of; plenty of

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

at Kullanımı: de, da, ye, ya, e, a

Unit 1. My Daily Routine. A) How old are you? B) What s your name? C) Where are you from? D) What s the time? A:... time is it? B: It s three o clock.

A) Please come in. B) Quiet, please. C) Clean the board, please. D) Turn off the light, please. Sargın Test 4. Sınıf

Sargın Test 8. Sınıf

Ünite 12. Listmania. Ortak Dersler. İngilizce II. Okt. Derya KOCAOĞLU

8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ

Seyahat Genel. Genel - Olmazsa olmazlar. Genel - Muhabbet. Yardım isteme. Birinin İngilizce konuşup konuşmadığını sormak

SBS PRACTICE EXAM 4. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 4* 1. Aşağıdaki cümleyi tamamlayan sözcük hangi seçenektedir?

Lesson 56 : One, Other, Another. Ders 56: Bir, Diğer, Başka

UNIT 15 CAN I SEND A LETTER?

Seyahat Genel. Genel - Olmazsa olmazlar. Genel - Muhabbet. Yardım isteme. Birinin İngilizce konuşup konuşmadığını sormak

BBC English in Daily Life

Newborn Upfront Payment & Newborn Supplement

Present continous tense

Seyahat Konaklama. Konaklama - Bulma. Konaklama - Rezervasyon. Konaklama için yön sorma. ... a room to rent? kiralamak için... oda?

Seyahat Konaklama. Konaklama - Bulma. Konaklama - Rezervasyon. Konaklama için yön sorma. Konaklama türü. ... bir hostel?... a hostel?

Transkript:

Lesson 64: Modal verbs Ders 64: Yardımcı fiiler Reading (Okuma) He can cook almost any dish. (Neredeyse her yemeği pişirebilir.) You must solve your problems. (Sorunlarını çözmen gerekir.) He could be telling the truth. (Gerçeği söylüyor olabilir.) You may stay here. (Burada kalabilirsin.) Your father might understand your problem. - (Baban sorununu anlayabilir.) You should arrive on time. (Zamanında gelmelisin.) 1

You should be able to succeed. (Başarabilir olman gerekir.) He will never arrive in time if you don t call him. (Onu aramazsan hiç zamanında gelmez.) I thought that it would snow yesterday. (Dün kar yağışı olacağını düşündüm.) He must be telling the truth. (Gerçeği söylüyor olmalı.) 2

Grammar focus (Dil bilgisi Detayı) "Yardımcı fiiller", yetenek, imkân, izin, talep, yükümlülük, tahmin vb. gibi konunun gerginliğini veya ruh halini ifade etmesini sağlayan fiillere yardımcı olurlar. Aşağıda, İngilizce dilinde en sık kullanılan Yardımcı fiiller bulunmaktadır: can/could (Bazı bağlamlarda "could", "can"in geçmiş zamanı olarak kullanılır) Kabiliyet: I can swim.(yüzebilirim.) She can t understand you.(seni anlamıyor.) When I was a child, I could see fairies.(ben çocukken, perileri görebilirdim.) Imkân: The story can be true. (Hikaye doğru olabilir.) He could be telling the truth. (Gerçeği söylüyor olabilir.) İzin isteme / verme: You can open your eyes. (Gözlerini açabilirsin.) İstek: Can you help me? (Bana yardımcı olabilir misiniz?) Could you help me? (Bana yardım eder misin?) * kibar ifade must Yükümlülük: You must come back before 10! (10'dan önce gelmelisin!) Must I arrive there early? (Erken gelmelimiyim?) 3

Tahmin: He must be so telling the truth. (O yüzden doğruyu söylüyor olmalı.) may/might ğzin isteme / verme: You may stay here. (Burada kalabilirsin.) May I ask your name? (Adınızı sorabilir miyim?) *"May I?", "Can I?~ 'dan daha nazik bir ifadedir" Might I ask your name? (Adınızı sorabilir miyim?) * Might I? May I? dan daha nazik bir ifadedir. Tahmin: Burada, may ve might aynı anlama gelmektedir. He may come to the party. (Partiye gelebilir.) He might come to the party. (Partiye gelebilir.) should Kişisel görüş / tavsiye / öneri: You should believe in yourself. (Kendine inanmalısın.) He should resign now. (Şuan istifa etmeli.) He should see a doctor. (Bir doktor görmeli.) Beklenti: You should be able to succeed. (Başarabilmelisin..) 4

will/would (Bazı bağlamlarda "would", "will" in geçmiş hali olarak kullanılır) Isteklilik: I will come visit you tomorrow. (Yarın ziyarete geleceğim.) I will not (won t) come back. (Geri dönmeyeceğim.) Tahmin: I think it will snow tomorrow. (Sanırım yarın kar yağacak.) I thought that it would snow yesterday. (Dün kar yağışı olacağını düşündüm.) Kibar istek: Will you open the door for me, please? (Kapıyı benim için açar mısın lütfen?) Would you help me carry this, please? (Bunu taşımama yardım eder misiniz lütfen?) * Would you?, Will you? dan daha kibar bir ifadedir. 5

Speaking (Konuşma) 1) Bill can speak Japanese. (Bill Japonca konuşabilir.) 2) We could go to the beach on Sunday. (Pazar günü plaja gidebiliriz.) 3) You may go to the concert. (Konsere gidebilirsin.) 4) I might get a puppy. (Bir köpek yavrusu alabilirim.) 5) You should not pass! (Geçmemelisin!) 6) You should pay attention to the flight attendant s instructions. (Uçuş görevlisinin talimatlarına dikkat etmeniz gerekir.) 7) They will understand if you explain correctly. (Doğru açıklarsan anlayabilecekler.) 8) Would you come with me to the supermarket? (Benimle süpermarkete gelir misin?) 9) You must not drive over the speed limit. (Hız limitini aşmamalısın.) 10) If she arrived so late, she must have missed her flight. (Eğer çok geç gelmişse, uçuşunu kaçırmış olmalı.) 6

11) I am not sure, but you might be right. (Emin değilim, ama haklı olabilirsin.) 12) May I ask your name? (Adını sorabilir miyim?) 7

Checking Understanding (Cümle anlamlarını kontrol et) Lütfen aşağıdaki cümlelerin yetenek, imkân, izin, talep, yükümlülük, tahmin veya beklenti ifade edip etmediğini öğretmeninize söyleyin 1) I would like to drive you to school. (Seni okula götürmek isterim.) 2) You may want to eat something before we leave. (Ayrılmadan önce bir şeyler yemek isteyebilirsin.) 3) John can help you with that. (John sana bu konuda yardımcı olabilir.) 4) We must be at the office by 9 A.M. (9: 00'da ofiste olmalıyız.) 5) You may have a cookie while you wait. (Beklerken bir kurabiye alabilirsiniz.) 6) Jack must have worked out a lot. He is so fit! (Jack çok çalışmış olmalı. O çok formda!) 7) If you are riding a motorcycle, you should always wear a helmet. (Motosiklet kullanıyorsanız, daima bir kask takmalısınız.) 8

8) Should I wait more, or leave? (Biraz daha beklemeli miyim yoksa gitmeli miyim?) 9) Mark lives near the theater, so he could go there and buy the tickets. (Mark tiyatronun yakınında yaşıyor, oraya gidip biletleri satın alabilir.) 10) You should read this book, I think you ll like it. (Bu kitabı okumalısın, sanırım beğeneceksin.) 9

Translating (Çeviri Çalışması) Aşağıdaki cümleleri İngilizceye çevirin. 1) Ödevimde bana yardımcı olabilir misiniz? 2) Sen John olmalısın. Tanıştığ ıma memnun oldum. 3) Burada Wi-Fi'yi kullanabilirsiniz. 4) Hastaneye gitmeli. 5) Hepiniz oturabilirsiniz. 6) Lütfen kapıyı açar mısın? 7) Benimle bu şekilde konuşmana izin vermeyeceğ im. 8) Sanırım yazım pratiğ i yapman gerekiyor. 10