Tesbih Çekmek Bid at midir?

Benzer belgeler
Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

Tesbih Çekmek ve Cemaatle Tesbih Çekmek Bid ât mi? 2

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

SELÂMIN ŞEKLİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi

Muhammed Salih el-muneccid

لا حرج من قضاء رمضان ا صف ا اk من شعبان

Selamın Veriliş Şekli: Selam verildiği zaman daha güzeliyle veya aynısıyla karşılık vermek gerekmektedir. Allah

HAC BÖLÜMÜ. 233) Hac İle İlgili Hadisler

Hadis Istılahları. ADL: Râvînin hadîsi bozmadan rivâyet eden dürüst bir müslüman olması. AHZ: Bir şeyhden hadîs almak.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

İki secde arasında otururken ellerin durumu nasıl olmalıdır?

فضل صالة الرتاويح اسم املؤلف حممد صالح املنجد

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Altın takmanın erkeklere haram kılınmasındaki hikmet nedir?

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar]

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

Abdestte başı mesh etmenin şekli

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum yıldönümünü türkü-şarkı söylemeden ve haramlar işlemeden kutlamanın hükmü

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

Haydin Câmiye Pazartesi, 31 Ekim :26

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

Kar veya yağmur sebebiyle Cuma namazını terk etmenin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

ﺐ ﺋﻟﺬﺮﻟ ﻼﺻ ﺔﻋﺪ ﺑ «ﺔﻴ ﻟ ﺘﺮ ﺔﻐﻠﻟﺎ ﺑ» ﺪﺠﻨﻟﻤ ﺢﻟﺎﺻ ﺪﻤﻣﺤ ﺪﻤﻣﺤ ﻴﻦﻫﺎﺷ ﻢﻠﺴﻣ ﺔ : ﺟﻤﺮﺗ ﻞﻴﺒﻧ 1 2 ﺔ:ﻌﺟ ﺮﻣ

Bid'at münasebetlerde verilen ödüllerin hükmü

İlmî Araştırmalar ve Dâimî Fetvâ Komitesi

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

بسم هللا الرحمن الرحيم DAR'UL HARP NEDİR VE DAR'UL HARP HALKINA NASIL MUAMELE EDİLİR?/HAMD BİN ATİK (RH.A) ed-durar us seniyye, 9/

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü. Muhammed Salih el-muneccid

Kavâid Fi'l-Ezkâr (Zikirler Hakkında Temel Kurallar)

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

RECEP AYINDA ORUÇ TUTMANIN HÜKMÜ

Toplu halde duâ etmenin hükmü

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Günümüz Fıkıh Problemleri

İSLAM DA RESMİN HÜKMÜ... 2 Müsavvir (Şekillendiren) Allah tır... 2 Kur an-ı Kerim de Heykel, Put Ve Resimlerin Hükmü... 2 Resim Konusunda Varid Olan

KÂFİRLERİN BAYRAMLARINA KATILMANIN HÜKMÜ

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

Arefe günü ile ilgili meseleler ve hükümleri مساي ل وأح م تتعلق بيوم عرفة. Bir Grup Âlim

MUSKA VE NAZARLIK TAKMANIN HÜKMÜ

Kadının abdestte başörtüsünün üzerini mesh etmesinin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn

İNSANLARA İLİM ÖĞRETMENİN VE ONLARI İYİLİĞE DÂVET ETMENİN FAZÎLETİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Hâmile kadın için haccın hükmü

Zilhicce ayının günlerinde getirilen mutlak ve mukayyed tekbir ا كب ا طلق وا قيد أيام ذي ا جة. Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KADİR GECESİ

Yasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü. Abdulaziz b. Baz

Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz. Buhârî, İlm, 12; Müslim, Cihâd, 6.

الا ح م ا تعلقة بصيام ست شوال

ORUCA BAŞLAMADA ASTRONOMİK HESABA MI GÜVENİLMELİ YOKSA HİLALİ GÖRMEK Mİ GEREKİR? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

Terceme : Muhammed Şahin. Mevlid-i Nebevî'yi kutlamayı müstehap olarak görenlere reddiye. Muhammed Salih el-muneccid. Tetkik : Ali Rıza Şahin

Zilhicce Ayının İlk On Günü Çarşamba, 11 Kasım :28

MEVLİD KANDİLİNİ KUTLAMAK CAİZ MİDİR?

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Terceme : Muhammed Şahin

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Tesbih çekmenin faziletleri ve bunun kaynaklarını bana söyleyebilir misin? Hz. Resulullah'ın

5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed.

İsimleri ilk önce Berre idi, Zatı saadetleri ile evlendikten sonra ismini değiştirip Meymune koydular.

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır:

Dînî yükümlülük bakımından orucun kısımları. Muhammed b. Salih el-useymîn

PEYGAMBERLERE ÎMÂNIN HAKİKATİ. Hâfız el-hakemî

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

UMRE YAPMANIN FAZİLETİ

Güneş yükselince işrak vaktinde güzelce abdest alıp iki rekat namaz kılanın bütün {küçük} günahları affolur.. {Hadis-i Şerif ibni Ahmed}

Namazlardan sonra yapılan duâ ve zikirleri, sünneti edâ ettikten sonraya ertelemenin hükmü

Rafıziler Hakkındaki Hadislerin Durumu. Ebu Muaz Seyfullah el-çubukâbâdî

SAYILI ADIMLARLA ELDE EDİLEN MİLYONLARCA SEVAPLAR

Muhammed Salih el-muneccid

Sunabihi (Rah Aly.) anlatıyor: Ölüm döşeğinde yatmakta olan Ubade b. Samit'i (R.A.) ziyarete gittim. Onu gürünce ağladım. Ubade, "Dur biraz!

İmam Şafii nin Vefat Ederken. Üzerinde Bulunduğu İ tikad.

bir şey görmedim. kesinlikle hayırlı bir iştir.

GECE NAMAZI, SALİHLERİN İŞİDİR

toplu olarak zikir olmaz diyorlar. Önce Allah lafzı tek başına zikir olur mu, olmaz mı, o meseleyi ele alalım : TEK BAŞINA ALLAH LAFZI

3 Her çocuk Müslüman do ar.

Ebû Hureyre radıyallahu anh dan rivâyete göre, şöyle demiştir:

Bin aydan hayırlı 'Kadir Gecesi' bugün

PEYGAMBER -SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM- HATA ETMİŞ MİDİR?

ALLAH IN EVLERİNDE MİSAFİRLİK: İTİKAF MESCİDLER ALLAH A YAKLAŞMA YERLERİDİR

Kabirleri ziyaret etmenin, Fatiha sûresi okumanın ve kadınların kabirleri ziyaret etmelerinin hükmü

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23)

Hoşafçı, galiba aramızdaki ihtilafın, Allah tan başka hiç kimsenin adı önüne ya nida edatının konulmayacağıyla ilgili olduğunu zannetmektedir.

ODUNPAZARI MÜFTÜLÜĞÜ AİLE VE DİNİ REHBERLİK BÜROSU 40 HADİS EZBERE OKUMA YARIŞMASI

Yazar= Soner DUMAN. Soru:

RAMAZAN ORUCUNU DEVAMLI OLARAK 30 GÜN TUTAN KİMSENİN HÜKMÜ

HADÎSLERDE GEÇEN SÜNNET KELİMESİNİN ANLAMI

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir?

İNSANLARIN RAMAZAN HİLÂLİNİ GÖRMELERİ GEREKİR Mİ?

Devamlı Verelim Çarşamba, 09 Mart :50

KEŞKE (ŞAYET/EĞER) KELİMESİNİ KULLANMANIN HÜKMÜ


Transkript:

Tesbih Çekmek Bid at midir? - BİD AT DİYENLERİN GÖRÜŞÜ - Boncuklarla olan tesbih bid attır, çünkü Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in zamanında olmayıp, O ndan sonra icad edilmiştir. Lugat âlimleri, tesbih in yeni bir kelime olduğunu ve Arablar ın bu kelimeyi tanımadığını söylerler. Bu itibarla nasıl olur da, Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), ashabına bilmedikleri bir şeyi tavsiye eder?ibn Vaddah el-kurtubi, (el-bid a ve n-nehyu Anhâ, s.12) Salet b. Behram dan rivâyet ettiği bir eserde; İbn Mesud boncuklarla tesbih çeken bir kadına uğrar, onları kopartıp atar, sonrada taşlarla tesbih çeken bir adama gelir ve ayağı ile vurur. Ardından şöyle der: Çok ileriye gittiniz! Karanlık bid atlara daldınız! Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in ashabını ilimde geçtiniz! Boncuklarla tesbih çekmek Rasulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in yoluna muhâliftir. Bu konuda Abdullah b. Amr şöyle der: Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) i sağ eliyle tesbih çekerken gördüm. [1]Ayrıca Rasulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in bazı hanımlarına verdiği emre de uymamaktadır. Şöyle buyurur: Sizlere Subhânallah, Allahu Ekber deyip Allah ı eksiklikten tenzih etmeyi emrederim. Gaflet edip de Lâ ilâhe İllalâh ı unutmayın, parmaklarınızla tesbih çekin çünkü onlar sorulur ve konuşturulurlar. Bu hadis hasendir. Hadisi, Ebû Dâvud ve diğerleri rivâyet etmişlerdir. Hâkim ve ez-zehebî hadisin sahih olduğunu söylerler. En-Nevevî ve el-askalâni (Emâli el-ezkâr, 1/84) ise, hasen hükmünü vermişlerdir. Diğer taraftan biri gelipte, parmaklar ile olan tesbihin, adet çoğaldıkça sayısının muhafazasını imkânsız olduğunu söylerse, ona şöyle deriz. Bu karmaşıklığa sebeb diğer bir bid attır. Yani dinimizde gelmediği şekilde, Allah Teâlâ nın çokça belirli bir sayıda zikredilmesidir. İşte bu bid at boncuklarla tesbih bid at sahih sünnette sabit olan en çok zikir adedi yüz dür. Bunu da adet edinen kişi kolaylıkla, yanlışsız bir şekilde yapabilir. Parmaklarla tesbihin daha faziletli olduğuna ittifak etmelerine rağmen, boncuklarla yapılan tesbih, parmaklarla sünnet olan tesbihi fiilen bitirmiştir. Birde insanlar bu bid at ile yeni icatlar getirmişlerdir. Tarikatçılar bunu boyunlarına bile asarlar. Şeyhleri olan Abdullah el-ğumari, tesbihin boyuna asılmasını yazıcının kalemi kulağına koymasına kıyas ederek, bunda bir sakıncanın olmadığını söyler! Boncuklarla tesbih hadisi görüldüğü gibi uydurmadır. Bazılarıda hem seninle konuşur hem de elindeki tesbihiyle tesbih çeker. Veya senin sözüne kulak verir. Kimide selâmı teleffuz etmeden tesbihini kaldırarak alır. Bu bid atın daha birçok yanlışlığı

vardır. Şairin dediği gibi:her türlü hayır selefe uymadadır. KABUL EDENLERİN GÖRÜŞÜ Feyyûmî el-misbah da şöyle dedi: Allah (Celle Celalühü) mahlûkatı ibdâ etmekle ibdâ etti, onları modelsiz olarak yarattı, demektir. Ebda tü ve Ebda tühü onu çıkardım ve ihdâs ettim demektir. Bu mana dan olarak muhâlif hale bid at denilmiştir. Bid at ibtida dan isimdir. Nasıl ki, rıf at (yükseklik) irtifa dan ise, sonra bulunan (bid atın) dinde noksanlık ve yahut fazlalık olan şeylerde kullanılması galip oldu. Lakin kimi zaman bir kısmı mekruh olmaz ve mübah bid at olarak isimlendirilir. Hafız Ğumârî şöyle diyor: Yalnız başına terk, kendisiyle beraber, terk edilenin yasaklanan bir şey olduğuna dâir bir nass bulunmadıkça, onun (terk edilen şeyin) haramlığına delâlet etmez. Aksine o işin en fazla, meşru olduğunu gösterir. O terk edilen (yapılmayan) işin mahsurlu oluşu ise tek başına terkten anlaşılmaz. من سنفى الاسلام سنة حسنة فعمل بها بعده كتب له مثل اجر من عمل بها ولا ينقص من اجورهمشيي ومن سن فى الاسلام سنة سيي ة فعمل بها بعده كتب عليه مثل وزر من عمل بها ولاينقص من اوزارهم شيي Kim İslâm da iyi bir çığır açar da, kendinden sonrakiler onunla amel ederlerse, onunla amel edenlerin sevaplarının aynısı, o çığırı açan kimseye yazılır ve öbürlerinin sevaplarından da hiçbir şey eksiltilmez. Kim de İslâm da kötü bir çığır açar da kendinden sonrakiler onunla amel ederlerse, onunla amel edenlerin günahlarının aynısı, o kötü çığırı açan kimseye yazılır ve öbürlerinin günahlarından hiçbir şey eksiltilmez. [2]Hz.Ömer (Radıyallahu Anh) ın bu ne güzel bir bid attir, 3] sözü bu türdendir. Bu (terâvîh namazın topluca kılınması) hayırlı fiillerden olunca ve methedilen fiillere dâhil bulununca, onu bid at diye isimlendirip methetmiştir. Çünkü Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onu bu şekliyle onlara sünnet kılmamıştır. Onu bazı gecelerde kılmış sonrada terk etmiş, ona devam etmemiş, onun için insanları toplamamıştır. Hz. Ebû Bekir (Radıyallahu Anh) zamanında yoktu. Sadece Ömer (Radıyallahu Anh) insanları onun için topladı ve ona teşvik etti. Bu yüzden ona bid at ismini verdi. Hâlbuki o gerçekte sünnettir. Çünkü Aleyhi ssalatü ve s-selâm Efendimiz: Sünnetime ve benden sonraki raşid halifelerin sünnetine yapışınız[4] ve benden sonra iki kişiye Ebû Bekir ve Ömer e uyunuz buyurdu.[5] Diğer Her icad edilen bid attır hadisi bu te vile hamledilir. Sadece şunu murad etmektedir; Şeriatın asıllarına ters düşen, sünnete uymayan şeyler.[6](ibnü l Esir in sözleri burada son buldu.)nebî (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) mübahların tamamını işlememiştir. Hatta kendisi işlediği zaman, ümmetine farz olması yahut meşakkatli hale gelmesi korkusuyla bazı mendupları kasten terk etmiştir. O yüzden kim Nebî (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in bir şeyi yapmadı davasıyla, bir şeyin haramlığını iddia ederse, hakkında delil bulunmayan bir şey iddia etti, demektir.

Bida atle murad edilen, Şeriatın kendisine delalet edeceği aslı bulunmayan şeyler türünden yapılan icadlardır. Şeriat tan kendisine delalet edecek bir aslı bulunan şeyler ise, lugat olarak her ne kadar bid at ise de şeriat ça bid at değildir. Nevevî şöyle demiştir: Nebî (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in her bir bid at sapıklıktır sözü, sınırlandırılmış bir umûmî hükümdür. Kastedilen bid atların çoğunluğudur. Lugat âlimleri demişlerdir ki: Bid at demek, geçmiş misali olmadan yapılan her bir iştir. Âlimler bid atın beş kısım olduğunu söylemiştir: Vacip, mendub, haram, mekruh ve mübah. Vacip olan bid atlerden birisi kelam âlimlerinin mülhid ve bid atçılara karşı delilleri dizmeleri ve benzeri şeylerdir. Mendub olan bid atlerden biri de ilim kitaplarını yazmak, medreseleri, tekkeleri ve başka şeyleri bina etmektir. Mübah olan bid atlerden biri de değişik yemekler ve benzeri şeylerde genişliktir. Haram ve mekruh olan bid atler ise açıktır. Bu anlattığım bilinirse, hadisin aslında manası genel olan sınırları (başka deliller yüzünden) daraltılan bir hadis olduğunu bilir. Ömer (Radıyallahu Anh) ın Ne güzel bid at sözü de bunu teyid etmektedir. İmâm Şafi i şöyle demiştir: Şeriattan dayanağı olan her şey, selef onu yapmasada bid at değildir. Zira selefin onunla amel etmeyi terk etmesi, bazen o anda kendileri için mevcut olan bir mazeret sebebiyle yahut ondan daha üstün bir şey sebebiyle yahut da onun bilgisi tamamına ulaşmaması sebebiyle olmuş olabilir. (Şafii nin sözü bitti) İmâm Dârimi, Süneni den yaptığı bir rivâyette, Ebû Mûsa l- Eş arî, Mescidde ellerinde küçük taşlar bulunan insanlardan meydana gelen bir zikir halkası görmüştü. (Birisi), yüz defa tekbir getirin, diyor, yüz defa tekbir getiriyorlardı. Sonra yüz defa lâ ilâhe illallâh deyin diyor, onlarda yüz defa lâ ilâhe illallah, diyorlardı. Yüz kere sübhanallah deyin, diyor onlarda yüz defa sübhanellah diyorlardı. Ebû Mûsâ el- Eş ari bunu hayırlı bir iş, İbn-i Mes ud da bid at olarak gördüklerini söylüyorlardı. Taşlarla toplu zikretmeyi bir Sahabi güzel ve hayır diğeri de bid at ve şer görmüştür. Yine Sahabilerden bazıları, Kur ân ın toplanıp Mushaflaştırılmasını Rasulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) tarafından yapılmadığını söyleyerek bid at diyorlardı. Hz. Ömer (Radıyallahu Anh) ise bid at olarak görmedi. Kimi âlimlerden sahabi kavlini hüccet görmediği rivâyet edilse de İslâm âlimlerinin Cumhuru onu delil görüp, bağlayıcı kabul ederler. Hanefîler de onlardandır. Hatta bazı rivâyetlerde, bunu, İslâm âlimlerinin sadece cumhuru değil, hepsi kabul eder. Yalnız bir sahabi kavline ters, başka bir sahabi kavli varsa tercihe gidilir, birisi alınır. (Geniş bilgi için Menar ve şerhlerine (mesela, Fethu l-gaffar a:347-348 ve İ la mukaddimesi Kavâid Fi Ulûmi l-hadis (85-86-87 e) bakılsın. Üç: Sufiyye de burada sahâbeden birçoklarının fiilini ve Rasulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)efendimizin takrirlerini esas olarak, başka birisinin sözünü almamıştır. Başka birçok delilden istifâdeyle Abdullah İbn-i Mes ud un değil de, Ebû Mûsâ (r.anh) ın kanâatini seçmişlerdir. Evet, Abdullah İbn-i Mesud un Sünneti muhafazadaki hassasiyeti her türlü takdirin üstündeydi; lakin öte yanda Rasulüllah (Sallallahu

Aleyhi ve Sellem) in takrirleri ve sahâbe (Rıdvanullâhi teâlâ aleyhim) den taşlarla tesbih edenlerde vardı. Nitekim bu taşlarla zikir hususunda İmâm Celâleddin es-suyûtî müstekil bir risalede yazmıştı. Ondan istifâdeyle aşağıya birkaç rivâyet alıyoruz. Birinci Rivâyet: Tirmizî, Hâkim ve Taberânî Safiyye (r.anha) dan rivâyet ettiler.: Rasulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yanıma girdi; önümde tesbih etmekte olduğum dört bin hurma çekirdeği vardı. Nedir bunlar ey Heyey in kızı? Dedi. Onlarla tesbih ediyorum, dedim. Başında dikildiğimden beri bunlardan daha çok tesbih ettim buyurdu. (Onu) bana (da) öğret, ey Allah celle celâlühü nün Rasûlü dedim. Sübhaneke adede mâ min şey in/ Allah ı yarattığı şeyler şeyler adedince tesbih ederim buyurdu. Bu hadis de sahihtir.(süyûti) Burada taşlarla tesbih yasaklanmadığına göre, onlarla tesbih edilebileceğine dair bir Takriri Sünnet vardır.. İkinci Rivâyet: Ebû Dâvûd, Tirmizî, Nesâi, İbn Mâce, İbn Hibbân ve Hâkim Sa d İbn-i Ebî Vakkas (r.anh) den rivâyet etmişler, bu rivâyetin Tirmizî, hasen, Hâkim de sahih olduğunu söylemişlerdir. Sa d ve Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir kadının yanına girmişler, kadının önünde de hurma çekirdekleri veya küçük taşlar vardı; tesbih ediyordu. Bunun üzerine Rasulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bundan daha kolay veya (râvînin tereddüdü) daha efdal olanı sana haber vereyim mi? buyurdu. Burada da inkar bulunmayıp, takrir vardır. Üçüncü rivâyet: Ahmed İbn-i Hanbel, ez-zühd de Yunus İbn Ubeyd in anasından şöyle dediğini rivâyet etti: Ebû Safiyye yi -ki O Rasulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in ashabındandı ve komşumuz idi- küçük taşlarla tesbih ederken gördüm. Bu rivâyet benzer bir lafızla, Hilal el- Haffar ın Cüz ünde, Beğavi nin el- Mu cemu s- Sahâbe sinde ve İbn-i Asâkir in Târih inde dahi mevcuttur. Dördüncü Rivâyet: İbn-i Sad ve İbn-i Ebî Şeybe el-musannef de, Sad İbn-i Ebî Vakkas dan, taşlarla tesbih ettiğini, rivâyet etmiştir. Beşinci Rivâyet: Ahmed İbn-i Hanbel de Zühd de, Ebu d-derdâ nın hurma çekirdekleriyle tesbih ettiğini, rivâyet etmiştir. [7] Hatm-i Hâcegâ nın halka şeklinde olması ise, sünnet te yer alan ilim ve zikir halkalarıyla alâkalı nice hadisten alınmıştır. Mesela: (Bir): Ebû Vâkıd el-leysî şöyle dedi: Biz Rasulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile beraberken bir de ne görelim ki, üç kişi uğradı. Onlardan biri, halkada bir aralık buldu ve oturdu.8] (İki) Cennet bahçelerine uğrarsanız (orada) otlanın. Cennet bahçeleri de nedir? dediler. (Cennet bahçeleri) Zikir halkalarıdır dedi.rivâyetleri daha da çoğaltmak mümkün ise de, bizce bu, şurada luzumsuzdur. Bütün bunlar Sahâbe (Rıdvanullahi teala aleyhim) in tatbikatıdır. Bu rivâyetler göz önünde bulundurularak, Sûfiyye ce topluca ve tek başına taşlarla zikretmenin bid at olduğu tarafı değilde, hayır olduğu tarafı

tercih edilmiştir. Şu halde taşlarla zikir Rasulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in takrirleri ve sahâbe (Rıdvanullahi teala aleyhim) in amelinden alınma bir sünnettir. [1] Ebû Dâvûd, 1/230; Tirmizî, 4/255 (hasen olduğunu söylemiştir.); İbn Hibban, 2334; Hâkim, 1/547; el- Beyhakî, 2/253; ez-zehebî nin de ifâde ettiği gibi hadisin isnadı sahihtir. [2] Müslim, İlim 15 Zekat 69, Tayâlisî, el-müsned, s. 92 h. No: 670, Humeydî, el-müsned, c. II, s. 353 h. No: 805, Ahmed b. Hanbel, c. 4 s. 360-361 [3](Buhârî, Terâvîh Namazı(2010) [4](önceki Hadisin kendisi (Ebû Dâvûd ve Tirmizî hadisi) [5](Ahmet İbn-i Hanbel (5/382) Tirmizî, Menâkıp (3662,3805) İbn Mâce (97) [6](En-Nihaye fi Ğaribi l Hadis 1/106, 1/107) [7] (İmâm Celâleddin es-suyuti, el-minha Fis-Sibha, el-hâvî lil-fetâvâ içinde:2/37-38) [8]Muvatta (Selam:4) Ahmed (5/219), Buhârî (İlim: 8, Salat: 84), Ebû Dâvûd (Edep:14), Tirmizi (Edep: 12 İstizan:29), Mu cem:1/503