Poliasit Modifiye Reçine Kompozitler (Kompomerler)

Benzer belgeler
Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar

Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar

POLİASİT-MODİFİYE KOMPOZİT REZİNLER (KOMPOMERLER) LİTERATÜR TARAMASI

ASİT JEL TEKNİK ŞARTNAMESİ

Çiðdem Küçükeþmen*, D. Derya Öztaþ***, H. Cenker Küçükeþmen**, Selim Erkut****

POLİASİT MODİFİYE KOMPOZİT REZİN İLE NANO DOLDURUCULU BİR KOMPOZİT REZİNİN KENAR SIZINTILARININ KARŞILAŞTIRILMASI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI

Hacettepe Dişhekimliği Fakültesi Dergisi Cilt: 29, Sayı: 4, Sayfa: 2-7, 2005

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

Diş Dokularına Adezyon ve Dentin Bağlayıcı Sistemler (2)

CAM IYONOMER SIMAN VE POLİASİT MODIFIYE KOMPOZIT REZINLERIN FLORİD SALMA ÖZELLİKLERİ

Minimal Girişimsel Yaklaşımlarda Kullanılan Estetik Restoratif Materyaller

Cam Iyonomer Simana Komþu Minenin Demineralizasyona Direncinin in vitro Olarak Karþýlaþtýrýlmasý

Hibrid İyonomer Materyallerin Direnç, Yüzey Sertliği, Çözünürlük ve Renk (Opasite) Özellikleri (Derleme)

APF VE NOTRAL FLUORIDIN CAM IYONOMER SİMAN YÜZEYİNDEKİ ETKİSİNİN TARAMALI ELEKTRON MİKROSKOBUNDA İNCELENMESİ

ÇÜRÜKSÜZ SERVİKAL LEZYONLARA SELF-ETCH ADEZİV SİSTEM İLE UYGULANAN FARKLI YAPIDAKİ KOMPOZİT REZİN RESTORASYONLARIN 12 AYLIK KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ

Adeziv Materyallerin Su Emilimi Özellikleri

: Fulya Sokak Mehmetçik Cad. Gündüz Apt. No. 29 D5 Şişli İstanbul. : : eeliguzeloglu@hotmail.com

Hüma ÖMÜRLÜ 1 Hacer DENİZ ARISU 2 Evrim ELİGÜZELOĞLU 3 Mine Betül ÜÇTAŞLI 1 Oya BALA 1 ÖZET SUMMARY

Farklı cam iyonomer simanların kompozit ve kompomere olan makaslama bağlanma dayanım kuvvetlerinin karşılaştırılması

SINIF-V HİBRİD KOMPOZİT REZİN RESTORASYONLARIN MİKROSIZINTI DÜZEYLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

Farklı Üç Restoratif Dolgu Materyalinin Su Emilimi ve Suda Çözünürlük Değerleri: İn Vitro Çalışma

Heliomolar. Family. Başarıya götüren üçlü Heliomolar, Heliomolar HB ve Heliomolar Flow

TEK BİLEŞENLİ SELF-ETCH BONDİNG

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: IŞIL DOĞRUER. İletişim Bilgileri: Adres: İstanbul Okan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Akfırat-Tuzla / İSTANBUL

ALL İN ONE ADEZİV KULLANILARAK KOMPOZİT VE KOMPOMER İLE RESTORE EDİLMİŞ OLAN SÜT AZI DİŞLERİNDE MİKROSIZINTI NIN İNCELENMESİ

DİREKT VE İNDİREKT KOMPOZİT RESTORASYONLARDAKİ MİKROSIZINTININ KARŞILAŞTIRILMASI

ÜÇ FARKLI KOMPOZİTİN YAPAY TÜKÜRÜK ORTAMINDA FLOR SALINIM DEĞERLERİNİN İNCELENMESİ

DENTAL ADEZİVLER DENTAL ADHESIVES

Hacettepe Diş Hekimliği Fakültesi Dergisi Cilt: 33, Sayı: 2, Sayfa: 64-69, 2009

Self-Etch bir Adezivin Süt Dişi Dentinine Makaslama Bağlanma Direncinin Değerlendirilmesi

ÇEŞİTLİ ESTETİK AMAÇLI RESTORATIF MATERYALLERİN SEKONDER ÇÜRÜK OLUŞUMU ÜZERİNE ETKİSİ. Oya Bala*, Mine B. Üçtaşlı**, Emin Türköz *** ÖZET

Cam iyonomer içerikli farklı restoratif materyallerin yüzey pürüzlülüklerinin değerlendirilmesi

FARKLI TİPLERDEKİ GELENEKSEL VE REZİN-MODİFİYE CAM İYONOMER SİMANLARIN SU EMİLİMİ VE SUDA ÇÖZÜNÜRLÜĞÜ

Kompozit Rezinlerde Farklı Yüzey Bitirme İşlemlerinin Su Emilimi Üzerine Etkileri

Üç Restoratif Dolgu Maddesinin Renk Stabilitesinin Değerlendirilmesi

ÜÇ YENİ NESİL DENTİN BONDİNG SİSJEMİN KLAS 5 KAVİTELERDE MİKROSİZINTILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Süt dişlerinde restoratif materyal seçimi ve etkileyen faktörler

ALL IN ONE ADEZİV KULLANILARAK CAM İYONOMER SİMAN VE KOMPOMER İLE RESTORE EDİLMİŞ OLAN SÜT AZI DİŞLERİNDE MİKROSIZINTININ İNCELENMESİ

Süt ve Sürekli Molarların Restorasyonunda, İki Farklı Bağlayıcı Ajan Sisteminin, Kompomer Dolgu Materyalinin Adaptasyonuna Etkisi

Farklı restoratif materyallerin tünel restorasyonların marjinal sırt dayanıklılığı üzerine etkilerinin in vitro olarak değerlendirilmesi

BİTİRME VE PARLATMA İŞLEMLERİNİN FARKLI KOMPOZİT REZİNLERİN YÜZEY ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE ETKİLERİ

KORUYUCU REZİN UYGULAMASININ YÜKSEK VİSKOZİTELİ GELENEKSEL CAM İYONOMER SİMANIN MİKROSERTLİĞİ ÜZERİNE ETKİSİNİN IN VITRO OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

Farklı polisaj uygulamaları sonrasında, hibrid bir kompozit rezinin yüzey temas açısının belirlenmesi

Fill-Up! Derin. Hızlı. Mükemmel.

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: HAŞMET ULUKAPI. İletişim Bilgileri: Adres: İstanbul Okan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Akfırat-Tuzla / İSTANBUL

CAM İYONOMER YAPIŞTIRMA SİMANI

GC Türkİye. Kış. Kampanyaları

Akdeniz Üniversitesi

ESTETİK RESTORATİF MATERYALLER VE KOMPOZİT REZİNLER

Derece Alan Üniversite Yıl Lisans ve Yüksek Lisans. Diş Hekimliği Fakültesi Ankara Üniversitesi 1973

REÇİNE KATKILI CAM İYONOMER Sİ MANI ARIN AŞINMAYA KARŞI DİRENÇLERİNİN GELENEKSEL CAM İYONOMER SİMANLARLA KARŞILAŞTIRMALI OLARAK İNCELENMESİ

Conclusion: The conversion degree of resin composite

1 Mayıs 2012'den itibaren geçerli olan 3M ESPE Fiyat Listesi

kapatılmasında, kaide maddesi olarak, kavitelerin kaplanmasında, sınıf III ve V kavitelerde kullanılabilmelidir.

ESTETİK RESTORATİF MATERYALLER VE KOMPOZİT REZİNLER

Araştırma EÜ Diş Hek Fak Derg 2013; 34(2)

-Nalçacı A, Ulusoy N, Küçükeşmen Ç: Effects of LED curing modes on the microleakage of a pit and fissure sealent. Am. J. Dent.

PROF.DR.L.ŞEBNEM TÜRKÜN

Tetric N-Collection. En yeni Koleksyonumuzu keşfedin. Nano-optimize restoratif sistem. Tetric

ARALIK 2013 İÇİNDEKİLER

SELF-ETCH TEK ŞİŞE BONDİNG SİSTEMLERİN SINIF V KAVİTELERDEKİ MİKROSIZINTIYA ETKİSİ

KÖK YÜZEYİ KAVİTELERİNE AİR-ABRAZYON UYGULAMASININ KOMPOZİT REZİNLERİN MİKROSIZINTILARI ÜZERİNE ETKİSİ

Silamat S6. Bilimsel Döküman

FARKLI POSTERİOR KOMPOZİT REZİN MATERYALLERİN MİKROSERTLİK ÖZELLİKLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ*

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl

CAM İYONOMER SİMANLAR ŞEBNEM TÜRKÜN. Prof. Dr. L. Şebnem Türkün

KLAS II KOMPOZİT RESTORASYONLARIN APROKSİMAL VE PULPAL YÜZEYLERİNİN MİKROSERTLİĞİNİN İN VİTRO OLARAK İNCELENMESİ

a, b, c, d harfleri için farklı harfler 24 saatlik zaman diliminde materyaller arasındaki farklılıkları göstermektedir (p<0.


I N D E X. vii. Yücel Yılmaz, İlknur Tosun. Acta Odontol Turc 2013;30(3):123-7 (32 ref) TK

OFFICE BLEACHING UYGULAMASININ KOMPOZİT REZİNLERİN YÜZEY SERTLİĞİNE ETKİSİ

Dentin Bağlayıcı Sistemler

DAİMİ DOLGU MADDELERİNDEN KAVİTE VERNİK VE KAVİTE LİNER LARININ KLİNİK UYGULAMA YÖNTEMLERİ (Restoratif Tedavisi Dersi)

FARKLI POLĐSAJ TEKNĐKLERĐNĐN ESTETĐK KOMPOZĐTLERĐN YÜZEY PÜRÜZLÜLÜĞÜ ÜZERĐNE ETKĐLERĐ

Derece Bölüm Üniversite Yıl. Lisans Y. Lisans Diş Hekimliği Marmara Üniversitesi 2008

NANOFİL İÇERİKLİ REZİN MODİFİYE CAM İYONOMER SİMANIN MİKROSIZINTISININ KARŞILAŞTIRMALI OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

FARKLI BİTİRME/POLİSAJ SİSTEMLERİNİN POLİASİT-MODİFİYE KOMPOZİT REZİNİN (KOMPOMER) YÜZEY PÜRÜZLÜLÜĞÜ ÜZERİNE ETKİSİ*

TÜNEL DOLGULARIN MARGINAL SIRT DAYANIKLILIĞININ İN VİTRO OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ. Arş. Gör. Dt. Yücel YILMAZ**

O L G U B İ L D İ R İ M İ

GELENEKSEL VE ADEZİV DENTAL SİMANLAR HAKKINDA BİR DERLEME ÇALIŞMASI CONVENTIONAL AND ADHESIVE DENTAL LUTING AGENTS; A LITERATURE REVIEW

ARAŞTIRMA. Çiğdem KÜÇÜKEŞMEN 1 Selim ERKUT 2 Hakkı Cenker KÜÇÜKEŞMEN 3

P1. Bebeklik Dönemi Besinlerinin Çürük Yapıcı Etkilerinin Değerlendirilmesi. TÜBİTAK Projesi, SBAG-HD-252 (107S305), Proje Yöneticisi,

KOMPOSİTLERİN BAZI ÖZELLİKLERİNİN AKRİL VE SİLİKAT DOLGU MADDELERİ İLE DENEYSEL KARŞILAŞTIRILMALARI* Tamer KINOĞLU** Tuğrul ATINÇ*** Mete AKHUNLAR***

Dr. Mine YILDIRIM * Yard.Doç.Dr. Aslı PATIR ** Prof. Dr. Figen SEYMEN * Prof.Dr. Koray GENÇAY *

DOKTORA TEZİ PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI

Art Tekniğini Takiben Daimi Molar Dişlere Uygulanan Cam İyonomer Siman ve Kompozit Rezin Dolgu Materyallerinin 2 Yıllık Klinik Takibi

XRF, FT-IR Spektroskopik Yöntemleri ve SEM Yöntemi Kullanılarak Üç Dental Kompozit Örneklerin İncelenmesi

ÖZGEÇMİŞ Prof. Dr. ALİ BOZTUĞ

ARAŞTIRMA. Sağlık Bakanlığı, Ataşehir Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi, İstanbul, Türkiye.

ÖZET. Metal destekli porselen restorasyonlar klinik TAM SERAMİK RESTORASYONLARIN SİMANTASYONU CEMENTATION OF FULL CERAMIC RESTORATIONS

KENAR SIZINTISI ÜZERİNE ETKİSİ

Comparison of Microleakage of Self-Adhesive Flowable Composites in Class V Cavities

Farklı İki Işık Kaynağının Akışkan Restoratif Materyallerin Kenar Sızıntıları Üzerine Etkisi

Giomer yapıdaki akışkan kompozit ve adeziv sistemin sınıf V kavitelerde mikrosızıntı açısından değerlendirilmesi

2. Kimyasal adezyon, primer ve sekonder kimyasal bağların etkisi ile olur.

PİT VE FİSSÜR SEALANT UYGULAMALARI: SİSTEMATİK BİR DERLEME

Günlük Tüketilen Yiyecek ve İçeceklerin Mine Yüzeyi Ve Dolgu Materyalleri Üzerindeki Etkisinin. Yardımcı Araştırıcı, 2003.

YaĢlandırma prosedürünün farklı restoratif materyallerin yüzey pürüzlülüğü üzerine etkisi

Çürüksüz Servikal Lezyonlara Uygulanan Akışkan Restoratif Materyallerin Kenar Uyumu ve Yüzey Özelliklerinin SEM ile Değerlendirilmesi

Transkript:

36 Ondokıız Mayıs Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Dergisi: 2001; 6: 36-43 Poliasit Modifiye Reçine Kompozitler (Kompomerler) Polyacid-Modified Resin Composites (Compomers) Dr. Mustafa DEMİRCİ* ÖZET: Geleneksel cam iyonomer simanlan ile kompozit reçineler arasında yer alan kompomerlerin kimyasal yapılarında sıt bulunmaz. Ancak kaviteye uygulandıktan sonra su aliminim bağlı olarak asit-baz reaksiyonu başlar ve materyal flüorür salar. Bu maddelerin mine ve dentine tutunması dentin bonding sistemler aracılığıyla gerçekleşmektedir. Bu materyallerin flüorür salınanlarının cam iyonomer ve reçine modifiye cam iyonomer sunanlarından düşük olduğu bildirilmiştir. Diğer taraftan bu materyallerin mekanik özelliklerinin reçine modifiye cam iyonomer sunanlarından daha üstün, kompozit reçinelerden ise düşük olduğu ifade edilmektedir. Kompomerlerin kompozitlere göre en önemli avantajlarından birisi, uygulamalarının daha basit ve kolay olmasıdır. Bu nedenle süt dişi restorasyonlarında kullanımı gittikçe yaygınlaşmaktadır. Bu materyallerin kompozitlere benzer bir estetiğe sahip olmaları, kaviteye uygulanmalarının fazla aşama gerektirmemesi, ışıkla sertleştirilmeleri ve karıştırılmaya ihtiyaç göstermemeleri diğer olumlu özellikleri olarak sayılabilir. Anahtar kelimeler: Kompomer, mine ve dentine tutunma, mekanik özellikler, mikrosızıntı SUMMARY: There is no water in the chemical structure of compomer which are placed between conventional glass ionomer cements and composite resins. However, after the application of the material to cavity, acid-base reaction starts as a result of water absorption and fluoride release. The bonding of these materials to enamel and dentin is by the help of dentin bonding systems. It is reported that the fluorid release level of these materials are lower than glass ionomer and resin-modified glass ionomer cements. On the other hand, it is reported that the mechanical properties of these materials are superior to glass ionomer cements and inferior to composite resins. One of the advantage of the compomers over the composite resins is that compomer can be applied more easily. For this reason, the application of compomers in primary teeth restorations are popular. Other advantages of compomers can be stated as the following: they have similar esthetical properties to composite resins; they require minimal steps in placements, they do not need mixing and they polimerize by light (command-cure). Key Words: Compomer, bonding to enamel and dentin, mechanical properties, microleakage İlk cam iyonomer simanlan 1972 yılında bulunduktan sonra, bu materyaller; flüorür iyonu salması ve diş dokularına kimyasal olarak bağlanması gibi iki temel özelliği nedeniyle güncellik kazanmışlardır. Ancak aşınmaya karşı dirençlerinin düşük olması, çözünürlükleri ve optik özelliklerinin kompozitler kadar iyi olmaması bu materyallerin kullanımını sınırlamıştır. Bu nedenle bu materyallerin toz ve likit kısmında çeşitli değişiklikler yapılarak cam iyonomer simanlarında gelişim sürdürülmüştür. Bu değişikliklerle bir yandan maddenin fiziksel özelliklerinin amalgama yaklaştırılması tasarlanmış, diğer yandan da estetik görünümlerinin kompozitlerle aynı olması istenmiştir. İlk olarak; materyalin toz kısmına metal parçacıklarının karıştırılması veya birleştirilmesi ile cam-cermet simanlan elde edilmiştir. Bu materyallerin fiziksel özellikleri geleneksel cam iyonomer sunanlarından daha iyi olmasına rağmen, amalgamlar kadar çiğneme basınçlarına dayanıklı değillerdir. Aynı zamanda gümüş cermet gibi simanların dişi gri renge boyaması ve renk uyum özelliklerinin yetersizliği, bu materyallerin kullanımını sınırlamıştır. * İ.Ü. Diş Hekimliği Fakültesi, Konservatif Diş Tedavisi Ana Bilim Dalı, Son yıllarda bu değişiklikler özellikle cam iyonomer simanlarmın likit kısmı üzerinde yapılmıştır. Bu değişiklikler sonucu cam iyonomer simanlan ile kompozit reçineler arasında yer alan yeni bir materyal grubu elde edilmiştir. Bu materyal grubu yeni bir kuşak olarak ortaya çıkmış ve hibıid iyonomer materyaller adı altında sınıflandırılmışlardır.1 Bu yeni materyallerde; cam iyonomer simanlarma özgü avantajlarla, kompozit reçinelerin cam iyonomer simanlarmdan üstün olan özelliklerini bir maddede toplamak amaçlanmıştır.2 Hibrid iyonomer materyalleri elde etmek amacıyla cam iyonomer simanlarmın likit kısmında yapılan değişiklikler 4 grupta toplanmıştır1. Bu değişikliklerin karekteri, değişiklik sonucu oluşturulan likitin genel içeriği ve bunların ticari örnekleri Tablo l de özetlenmiştir. Bu yeni materyal grubu cam iyonomer simanlan ile kompozit reçineler arasında yer almaktadır3 ve reçine ile modifiye edilmiş cam iyonomer simanlan ve poliasit modifiye reçine kompozitler (kompomeıier) olmak üzere 2 alt grupta toplanmışlardır.1a4-5 Reçine ile modifiye edilmiş cam iyonomer simanlarmın özellikleri daha çok geleneksel cam iyonomer simanlarma, kompomerlerin özellikleri ise kompozit reçinelere benzemektedir.1>2'4-5

Poliasit Modifiye Reçine Kompozitler (Kompomerler) 37 Bu materyaller özellikleri itibarıyla kompozit reçinelere daha çok benzemektedirler.2 Bu maddeler; cam iyonomer simanların likit kısmını oluşturan poliallcenoik asit yerine asit monomerlerin kullanılması ile elde edilmişlerdir (Tablo I.).1 2 Ancak bu asit monomerler asit gruplar taşıdığından, polialkenoik asite benzer şekilde davranabildiği gibi, metakıilat gruplar içermesi dolayısıyla da kompozit reçineleri taklit etmektedirler.1 Bu materyaller tek bileşenli (tek pat) sistemlerdir. Yani tek bir pat içinde hem toz hem de likit kısım bir arada bulunur.1.2.6 Bu maddeler aynı zamanda kompomerler olarak da isimlendirilmektedir. Bu isimlendirme kompozit kelimesinin ilk beş harfi (compo) ve ionomer kelimesinin de son iiç harfi (mer) birleştirilerek yapılmıştır.6 Piyasadaki çeşitli kompomerlerin ağırlık olarak % 80 ini doldurucular (filler) oluşturmaktadır. Kompomerlerin yapısındaki dolduruculardan cam iyonomer kökenli olanlar baryum alüminyum fluorosilikat, stronsiyum fluorosilikat veya kalsiyum alüminyum çinko fluoro camı gibi fluorosilikat camlardır ve bunların pek çoğu bir çok üründe silanize (silanlanmış) formdadır.7 Bu camların yanı sıra kompozit reçine teknolojisinde kullanılan dispers silisyumdioksit partiktilleri ve ytterbiumtrifluorid, yttıiumtıifluorid ve stronsiyum fluorid gibi flüorür içeren yapılar da kompomerlerin yapısında bulunmaktadır.7 Çeşitli firmaların ürünlerinde kullanılan fluorosilikat camlarına bağlı olarak doldurucu partiküllerin büyüklükleri 0.1-10 ım arasında değişmektedir. Kullanılan doldurucular nedeniyle piyasadaki tüm kompomerler radyografilerde radyoopak görülür.7 Cam iyonomerlerin tersine kompomerlerin kimyasal yapılarında su bulunmaz.8 Bu materyaller kaviteye uygulandıktan sonra tıpkı kompozit reçinelere benzer şekilde ışık uygulaması sonucu sertleşirler. Daha sonra ağız likitleri ve tükılikteki suyla temas ettiği zaman, tıpkı cam iyonomer sunanlarındaki gibi asit-baz reaksiyonu(ionomer reaksiyon) başlar ve materyalin sertleşmesi devanı eder.6-8 Asit-baz reaksiyonun başlaması sonucu materyal flüorür iyonu salmaya başlar.6 Kompomerler de, reçine modifiye cam iyonomer simanlarına benzer şekilde iki sertleşmeli (dual-cure) sistemlerdir.yalnız, materyal ancak ışık uygulaması sonucu sertleşmekte, daha sonra su ile temas ettiğinde ionomer(asit-baz) reaksiyonu başlamaktadır.8 C am iyonom er sim an larm ın likit kısm ındaki d eğişik lik ler 1- Cam iyonomer simanlarınm likit kısmım oluşturan polialkenoik asit yerine polimerize olabilen monomer/prepolimerlerin kullanılması 2- Cam iyonomer simanlarınm likit kısmını oluşturan polialkenoik asite polimerize olabilen monomer/prepolimerlerin ilave edilmesi 3- Cam iyonomer simanlarınm likit kısmını oluşturan polialkenoik asit yerine polimerize olabilen polialkenoik asitlerin kullanılması 4- Cam iyonomer simanlarınm likit kısmını oluşturan polialkenoik asit yerine asit monomerlerin kullanılması Likit kısm ın genel yapısı - Cam iyonomer simanlarınm likit kısmındaki polialkenoik asit ve su çıkarılmıştır. - Bunların yerine monomer/pıepolimer kullanılmıştır. - Cam iyonomer simanın likit kısmını oluşturan polialkenoik asit ve su yerinde kalmıştır. - Bu likit kısmına HEMA gibi hidrofilik (suyla uyuşan) monomorler ilave edilmiştir. - Canı iyonomer simanın likit kısmını oluşturan polialkenoik asit ve su yerinde kalmıştır. - Kullanılan polialkenoik asit, asitin ana zincirine metakrilat gruplar bağlanarak değiştirilmiştir. - Cam iyonomer simanın likit kısmını oluşturan polialkenoik asit çıkarılmış, bunun yerine asit monomerler kullanılmıştır. - Asit monomerler, lıern polialkenoik asit gibi asit karektere sahiptirler, hem de polimerize olabilen aktif metakrilat gruplar taşırlar. - Bazı örneklerinde yapıda su bulunur, bazılarında ise bulunmaz. Ticari örnekleri Geristore (Den-Mat) Resinomer (Bisko) Ionoseal (Voco) Variglass (Caulk/Dentsply) Photac-Fil (Espe-Premier) Fuji IILC (GC Coıp.) Vitrabond (3M) Vitremer (3M) Dyıact (Dentsply) Dyract AP (Dentsply) Compoglass F (Vivadent) F-2000 (3M) Tablo I: Hibıid iyonomeıleri elde etmek amacıyla iyonomer simanlarınm likit kısmında yapılan değişiklikler. Hytac Aplitip (Espe-Premier)

38 Demirci Mine ve Dentine Bağlanmaları Kompomer materyaller kompozitlere daha çok benzemektedir.2 Bu maddelerin kompozit reçinelerde kullanılan aynı monomerleri, fotoinitiyatörleri, stabilizatörleri ve pigmentleri içerdiği bildirilmektedir2 (Tablo II). Bu nedenle bu maddelerin mine ve dentine tutunmasını sağlamak için dentin bonding ajanlar kullanılmaktadır. Kompomerlerin diş dokularına tutunmasının, kullanılan dentin bonding sistemler aracılığıyla, kimi örneklerinde iyonik bağlanmayla, kimi örneklerde ise mikromekanik olarak gerçekleştiği ifade edilmektedir. Bazı üreticiler bu amaçla özel dentin bonding sistemleri kullanırken, bazıları da kompozitlerle kullanılan dentin bondingleri tercih etmektedirler7-9 (Tablo II). Diğer taraftan üretici firmaların çoğu, bu materyaller uygulanırken mine ve dentine asit (etching) yapılmasını önermemektedir.8 Genellikle bu materyallerle birlikte kullanılan basitleştirilmiş (uygulaması sadeleştirilmiş) dentin bonding sistemler (self-etching pıimer) içindeki zayıf asitlerin asitlemeye benzer bir işlev göreceği bildirilmektedir.6-10 Ancak yapılan araştırmalar; mineye asit uygulaması yapıldığı zaman bu materyallerin bağlanmalarının arttığını göstermektedir.9-11-12 Mineralizasyon oranı çok yüksek olan mineye asit uygulanmasının bağlanma için yüzeyi arttırdığı belirtilmektedir.9 Diğer taraftan asidik primerlerin minede fosforik asitten daha az demineralizasyon sağladıkları, daha farklı ve ylizeyel etching ürettikleri ifade edilmektedir. Bazı asidik primerlerde gözlenilen sığ etching modellerinin (mikıo girinti ve çıkıntı şekli) ya self-etching primerlerin mine mikroporozitelerine yetersiz penetre olması sonucunu doğurabileceği ya da kalsiyum fosfatın mine üstüne çökelmesinin bir sonucu olarak reçine penetrasyonunu önleyebileceği bildirilmektedir. Fosforik asitle asideme ve suyla yıkama işleminin çözünmüş kalsiyum fosfatı uzaklaştıracağı, reçine bonding uygulandığında, reçine bonding tabakası içine bu artıkların hapsolmasını önleyeceği, etching ve yıkama yapılmadığında ise monomerlerin etchinglenmiş mine mikroporozitelerine infiltıasyonunu bozacağı belirtilmektedir.9 Dentinde ise, kompomerlerle birlikte uygulanan self-etching primerler tarafından çözülen mineraller, bu sistemlerde suyla yıkama yapılmadığından, bu asidik primerlerin oluşturduğu mikrogirinti ve çıkıntılara çökerler. Daha sonra self etching primerlerin adesif reçine kısımları, üstteki smear tabakası aracılığıyla bu tabakanın altında uzanan dentine penetre olurlar. Bu olay sonucunda özel tipte bir hibrid tabaka meydana gelir. Bu tabaka üstte smear tabakası, altta ise asidik K om pom er A sit U ygulanm ası Asidik prim er/adhesive F 2000 - FAS glass, colloidal silica, CDMA oligomer (dimethacrylate functional oligomer derived from citric acid), GDMA, hydrophilic polymer, camphoroquinone/amine C om p oglass F - UDMA, TED-DMA, CADCADMA, ytterbium trifluoride, Ba-Al-fluorosilicate glass, spheroid mixed oxide, inorganic fillers Ö nerilm iyor İsteğe bağlı F2000 C om pom er Prim er/a dhesive (two parts)* Part A = HEMA, methacrylated polycarboxylic acids, photoinitiator, ethanol, water Syntac S in gle-com p on en t - HEMA, maleic acid, methacrylate, modified polyacrylic acid, initiators/stabilizers, water D yract - Fluoro-silicate glass, acidic polymerizable monomers, light-curing polymers D yract A P - TCB resin, polymerizable resins, strontium-fluorosilicate glass, strontium fluoride, initiators/stabilizers İsteğe bağlı P& B 2.1 - dimethacrylate resins, PENTA, cetylamine hydrofluoride, initiatiirs/stabilizers, acetone İsteğe bağlı P & B 2.1 - dimethacrylate resins, PENTA, cetylamine hydrofluoride, initattirs/stabilizers, acetone H ytac - Ca-Al-Zn-Fluoroglass, yttrium trifluoride, silica, UDMA, methacrylated phosphoric acid, methacrylated oligomaleic acid, pigments, stabilizers, initiators Ö nerilm iyor OSB - TED-DMA, HEMA, methacrylated phosphoric acid, pigments, stabilizers, initiators, acetone F 2000 - FAS glass, colloidal silica, CDMA oligomer (dimethacrylate functional oligomer derived from citric acid), GDMA, hydrophilic polymer, camphoroquinone/amine Ö neriliyor P rim er/ad h esive req uiring phosp h oric acid etching (PR PA ) Single Bond - HEMA, BisGMA, dimethacrylates, methacrylate, functional copolymer (polyacrylic and polyitaconic acids = polyalkenoic acid copolymer), photoinitiator, ethanol, water F red om - modified dimethacrylates, silica, strontium glass, sodium fluoride, initiators Ö neriliyor S T A E - HEMA, TED-DMA, initiators, dimethacrylates, water, acetone F2000 Compomer Primer/Adhesive in 3M Clicker dispensing system Bis GMA = biphenol glycidyl methacrylate GDMA = hydroxypropylene dimethacrylate (glyceryl dimethacrylate) PENT A = diphentaerythritol penta acrylate monophosphate UDMA = urethane dimethacrylate CADCADMA = cycloaliphatic dicarboxylic acid dimethacrylate HEMA = 2-hydroxyethylmethacrylate TEG-DMA = tetraethylene glycol dimethacrylate Tablo II: Kompomerlerin ve pıimer/adhesiv sistemlerinin sınıflandırılması, yapılarının değerlendirilmesi ve üreticinin asideme için önerileri9.

Poliasit Modif 'iye Reçine Kompozitler ( Kompomer İer) 39 primerlerin infiltre olduğu az demineralize olmuş bir dentin tabakasından oluşur.12 Diğer taraftan, El-Kalla ve Garcia-Godoy,11 kompomerleri dentine asit uygulaması ile birlikte kullandıklarında, oldukça derine penetre olmuş reçine uzantıları içeren kaim bir hibrid tabaka saptadıklarını bildirmişlerdir. Araştırıcılar, asit uygulaması yapmadıklarında ise, dentin tubulusları içine yüzeysel olarak infiltre olmuş ve az sayıda reçine uzantıları içeren ve bütünlüğü yer yer kesintiye uğramış bir hibrid tabaka gözlemlediklerini ifade etmişlerdir. Mikrosızıntıları Reçine modifiye cam iyonomer simanlarmın (Vitremer ve Fuji II LC) kompomerden (Dyract) daha az veya benzer mikrosızmtı sergilediği13 ve kenar uyumlarının yaklaşık olarak birbirine eşit olduğu gösterilmiştir.14 Ferrari ve ark.,15 fosforik asitle etching yapıldığı zaman, kompomerlerin mine-sement kenarlarındaki örtme kapasitelerinin arttığını bildirmektedirler. Abate ve ark.16 ise primer ve bonding ajan uygulamasından önce asit etching yapılmasının, kompomerle mine arasında daha iyi bir bağlanmaya olanak sağladığını, dentin ve sementte ise asit etching yapmanın gerekli olmadığını bildirmektedirler. Diğer taraftan kompomerlerin, mine-sement sınırının 4 mm. altında diş köklerinin fasiyal yüzeylerinde açılmış 5. sınıf kavitelerde, geleneksel cam iyonomer simanmdan daha az mikrosızmtı sergilediği, kompozit reçine ile aralarında anlamlı bir farklılık olmadığı vurgulanmaktadır.17 De Magelhâes ve ark.18 ise class V kavitelerde kompomerin mikrosızmtı performansının geleneksel cam iyonomer simanına ve kompozite benzer olduğunu belirtmektedirler. Diğer taraftan reçine modifiye cam iyonomer simanlarmın cilalarının geciktirilerek bir gün sonra yapılmasının, bu maddelerin kenar uyumlarını arttırdığı, kompomerlerin kenar uyumunu etkilemediği ifade edilmiş,19 ayrıca kompomerin mikrosızmtısı açısından çeşitli cila teknikleri arasında anlamlı bir farklılık olmadığı bildirilmiştir.20 Mekaniksel özellikleri Bir kompomer materyalin (Dyract) çapsal (diametral) çekme direncinin reçine modifiye cam iyonomer simanlarından yüksek olduğu, kompozit reçineden ise daha düşük olduğu bildirilmiştir.21 Braem ve ark.22 ise, bir kompomerin (Dyract) Young s modülünün (15.1 GPa) mikrofil kompozit reçineden daha yüksek olduğunu, hibrid kompozit reçinelerden ise düşük olduğunu belirtmektedirler. Ayrıca ıslak ve kuru ortamın, bu kompomerin esneklik yorgunluk sınırını (flexural fatigue) değiştirmediği bildirilmektedir. El-Kalla ve Garcia-Godoy,23 üç kompomer materyalin (Compoglass, Dyract, Hytac) esneklik ve basınca dirençlerinin ve mikrosertliklerinin bir reçine modifiye cam iyonomer simanmdan (Vitremer) daha yüksek, kompozit reçineden ise daha düşük olduğunu göstermişlerdir. Araştırıcılar, Hytac in test edilen bu kompomer materyaller içinde en iyi mekanik özellikleri sergilediğini bildirmektedirler. Ayrıca bu üç kompomerin ve kompozit reçinenin yüzey pürüzlülüğü arasında anlamlı bir fark olmadığım vurgulamışlardır. Pelka ve ark.24 aşınma deneyleri sonucu, bir kompomerin (Dyract) kompozit reçinelere benzer bir yüzey yapısı sergilediğini saptamışlardır. Attin ve ark.25 kompomerlerde, diş fırçalamanın oluşturduğu abrazyonun asidik ortamda arttığını ancak bu artışın anlamlı olmasına karşın göreceli olarak düşük olduğunu bildirmişlerdir. Araştırıcılar bu kompomerlerin(dyract ve Compoglass), özellikle şiddetli asidik ve diş fırçalama kuvvetlerine maruz kalan diş bölgelerindeki restorasyonlar için uygun olabileceklerini ifade etmektedirler. Flüorür salınımları Kompomerlerden salman flüorür miktarının, geleneksel cam iyonomer simanlarından ve reçine modifiye cam iyonomer simanlarından düşük olduğu26-28 ve bu materyallerden başlangıçta flüorür salımmınm, geleneksel cam iyonomer simanlarındaki gibi patlamaya benzer bir şekilde yoğun olmadığı26 ve yavaş bir şekilde sürekli bir salınım olduğu bildirilmiştir.26'28 Bertacchini ve ark.29 ise kompomerlerin reçine modifiye cam iyonomer simanlarından daha az çözünürlük gösterdikleri ve buna bağlı olarak flüorür salınımlannm daha düşük olduğunu belirtmektedirler. Yip ve ark.30 ise, asidik fosfat fluorid jelinin bir kompomer materyalde (Dyract) erozyon yaparak ağırlığının azalması ile birlikte daha fazla flour iyonu salmasına neden olduğunu ve bu maddede yüzey pürüzlülüğü meydana getirdiğini göstermişlerdir. Diğer taraftan fluorürlü ortamın, kompomerlerden flüorür salınmamı ve ortamdan flüorür iyonu almalarını arttırmadığı bildirilmiştir.31 Rothwell ve ark.32 ise diş macunu uygulaması sonucu, bir kompomer materyalin flüorür iyonu salımmınm ve ortamdan flüorür alınmamın arttığını ifade etmektedirler. Kompomerlerin çürük engelleyici etkilerinin, geleneksel cam iyonomer simanmdan daha az olduğu bildirilmiştir.33 Friedl ve ark.34 da bir kompomer materyalin streptokokus mutans gelişimini engellediğini ve bu etkisinin geleneksel ve reçine modifiye cam iyonomer simanlarından daha düşük olduğunu saptamışlardır. Herrera ve ark.35 ise bir kompomer materyalin (Dyract), çürük yapıcı bakterilerin gelişimini durdurmada tamamen başarısız olduğunu vurgulamaktadırlar. Diğer taraftan bir kompomer materyalin (Dyract) restorasyon

40 Demirci etrafındaki sekonder çürükleri ve restorasyona bitişik mine yüzeyindeki primer çürükleri önleyebildiği saptanmıştır.36 Donly ve Gıandgenett,37 kompomer materyallerin, restorasyonların dentin-sement kenarlarındaki çürükleri engellediklerini göstermişlerdir. Torii ve ark.38 ise kompomerlerin, potansiyel olarak kök yüzeyindeki restorasyonlar etrafındaki çürükleri engelleme etkisine sahip olduklarını ancak bu etkilerinin reçine modifiye cam iyonomer sunanlarından daha az olduğunu bildirmektedirler. Polimerizasyon özellikleri Kompomerler kaviteye uygulandığı zaman uygulanan tabakanın 2 mm.yi geçmemesi önerilmektedir. Böylece bu materyallerin, 2 mm.lik tabakalar halinde ışıkla sertleştirilmesi önerilmektedir. Eğer kalınlık artarsa, 2 mm.den daha derin bölgelere su ulaşamadığından asit-baz reaksiyonu başlayamaz. Ayrıca derin bölgelere ışık ulaşmadığından, bu bölgelerde yeterli polimerizasyon olmamakta, restorasyonun opasitesinin artmasına neden olmaktadır.7 Miyazaki ve ark.39 kompomerlerin hacimsel büzülmelerinin ışık uygulama süresinin artmasıyla fazlalaştığını ve 160 saniye ışık uygulaması sonunda bu büzülmenin; Compoglass için %2,4, Dyract için % 2,7 ve Ionosit için ise % 2,1 olduğunu saptamışlardır. Diğer taraftan suni tükürük içinde bırakılan kompomer örneklerin, su içinde bırakılanlardan daha fazla genleşme gösterdikleri, bu genleşmenin bazı kompomerlerin yapısında bulunan HEMA gibi hidrofilik monomerlerin varlığı sonucu ortamdan hızlı su alınımı sonucu gerçekleştiği ve bunun da polimerizasyon büzülmesinin neden olduğu gerilimleri dengelediği bildirilmektedir.40 Renk(opasite) özellikleri Kompomer materyallerin radiopasitelerinin mineden daha yüksek olduğu ve bu açıdan I. ve II. sınıf posterior restorasyonlar için uygun oldukları bildirilmektedir.41 Iazetti ve ark.42 da bir kompozit reçinenin (Tetı ic Ceıam) iki kompomer materyalden (F2000 ve Dyract AP) boyanmaya karşı daha fazla direnç ve daha iyi renk stabilitesi sağladığını ifade etmektedirler. Vargas ve ark.43 ise bir kompomer materyalin (Dyract) zamanla anlamlı düzeyde renk değişimine uğradığım ve renginin koyulaştığım belirtmişler ve bu materyalin stabil renkli bir madde olarak kabul edilemiyeceğini vurgulamışlardır. Kompomerlerin bitirme ve cila işlemlerinin ultrafine elmas frezlerle, sert metal bitiriciler ya da Sof-Lex disklerle yapılabileceği, her üç bitirme yöntemiyle de benzer sonuçlar alındığı bildirilmektedir.7 Klinik kullanımları Kompomerlerin kompozitlere göre en önemli avantajlarından birisi, uygulamalarının daha basit ve kolay olmasıdır.6 Diğer taraftan flüorür iyonu salmaları da bir diğer avantajlarıdır. Bu nedenle özellikle süt dişi restorasyonlarında ve direkt çiğneme basınçları gelmeyen bölgelerdeki sürekli diş restorasyonlarında, kompozitlere alternatif materyaller olarak kullanımları gittikçe yaygınlaşmaktadır.6'8 Bu materyallerin kompozitlere benzer bir estetiğe sahip olmaları, kaviteye uygulanmalarının fazla aşama gerektirmemesi, ışıkla sertleştirilmesi ve karıştırılmaya ihtiyaç göstermemeleri diğer olumlu özellikleri olarak sayılabilir.2 6 Kompomerlerin klinikte kullanım alanları da şu şekilde belirtilmektedir:7 8 V. sınıf kavitelerde, köle bölgesindeki erozyon vakalarında, kama şeklindeki defektlerde, süt dişlerinin restorasyonlarında, III. sınıf kavitelerde, azı dişlerinin geçici dolgularında kullanılırlar. Ayrıca II. sınıf kavitelerde ara yüzdeki dentin üzerinin kompomerle örtülüp üzerine kompozit yapılması ve bu gibi restorasyonlarda viskozitesi düşük(akıcılığı fazla) olan kompomerlerin kullanılması önerilmektedir. Bu tür kompomerlerin kenar uyumunun daha iyi olacağı belirtilmektedir. Ayrıca kavite genişliğinin tüberküller arası mesafenin 2/3 ünden den az olduğu küçük azı dişlerinin restorasyonlarında, fissür örtücü olarak, ortodontik apareylerin yapıştırılmasmda(simantasyonunda) ve altın, kompozit, seramik restorasyonların yapıştırılmasında kullanılmaktadır. Bir kompomer materyalin sürekli dişlerdeki III. sınıf kavitelerde üç ve beş yıllık sürelerde başarısızlık oranının çok düşük olduğu bildirilmektedir.44'45 Diğer taraftan servikal erozyon/abfraksiyon lezyonlarınm restorasyonunda bir reçine modifiye cam iyonomer simanınm (Fuji II LC), kompomer materyalden (Compoglass) daha üstün olduğu bildirilmektedir.46 47 Diğer taraftan V. sınıf kavitelerde 24 ay sonunda, bir kompomer materyalin (Dyract), bir reçine modifiye cam iyonomer simanından daha iyi klinik performans sergilediği saptanmıştır.48 Ayrıca mine ve dentine asit uygulamasının 48 aylık bir sürede, kompomer mateyalin kenar uyumunu arttırdığı bildirilmiştir.49 Yine bir kompomer materyalin (Dyract AP), bir yıl sonunda strese maruz kalan posterior bölgelerde iyi bir klinik performans ve aşınmaya karşı üstün bir direnç sergilediği bildirilmiştir.50 Gladys ve ark.51 bir kompomer materyalin (Dyract) V. sınıf kavitelerde ilk altı ayda belirgin renk değişikliği sergilediğini, 12 ay sonunda ise renk değişikliğinin daha az belirgin olduğunu bildirmektedirler. Süt azı dişlerinin restorasyonlarında, 3 yıl

Poliasit Modifıye Reçine Kompozitler (Kompomerler) 41 sonunda bir kompomer materyalin klinik performansının çok iyi olduğu ve yüksek başarı oranı sergilediği bildirilmekte52 53 ve bu materyalin süt dişlerinin restorasyonlarında güvenle seçilebilecek bir madde olduğu vurgulanmaktadır.52-55 Diğer taraftan, minimal invasif süt dişi kavitelerinde üç yıl sonunda bir kompomer materyalin retansiyon oranının iyi olduğu, fakat belirgin bir aşınma sergilediği ifade edilmektedir.56 Ayrıca, iki yıl sonunda süt dişlerindeki II. sınıf kavitelerde renk uyumu, kenar renkleşmesi, kenar uyumu ve anatomik form açısından bir hibrid kompozit ile kompomer materyal arasında anlamlı bir farklılık olmadığı belirtilmektedir.55 Sonuç olarak poliasit modifiye reçine kompozitler, geleneksel cam iyonomer simanları ile kompozit reçineler arasında yer alan ve özellikleri daha çok kompozit reçinelere benzeyen yeni bir materyal grubudur. Bu materyallerin mine ve dentine tutunması, tıpkı kompozit reçineler gibi dentin bonding sistemler aracılığıyla gerçekleşmekte, diğer taraftan bu materyaller cam iyonomer ve reçine modifiye cam iyonomer simanlarmdan daha düşük oranda flüorür iyonu salmakla birlikte uygulanmalarının kolay olması ve mekanik özelliklerinin kompozit reçinelere daha benzer olması dolayısıyla diş hekimliğinde yeni bir materyal grubu olarak klinisyenlere yeni bir seçim olanağı sağlamaktadır. Kaynaklar 1. Hammesfahr PD. Developments in resionomer systems. In:Hunt PR. (Ed.) Glass Ionomers:The next generation. Proceedings of the 2 nd International Symposium on Glass Ionomers, Pennsylvania: International Symposia in Dentistry, PC, 1994; 47-56. 2. Hickel R, Dasch W, Janda R, Tyas M, Anusavice K. New direct restorative materials. Int Dent J 1998; 48: 3-16. 3. Burgess J, Norling B, Summit J. Resin ionomer restorative materials: The new generation. J Esthet Dent 1994; 6: 207-215. 4. Gladys S, Van Meerbeek B, Braem M, Lambrechts P, Vanherle G. Comparative physico-mechanical characterization of new hybrid restorative materials with conventional glass-ionomer and resin composite restorative materials. J Dent Res 1997; 76: 883-894. 5. McLean JW, Nicholson JW, Wilson AD. Proposed nomenclature for glass-ionomer dental cements and related materials. Quintessence Int 1994; 25: 587-589. 6. Berg JH. The continuum of restorative materials in pediatric dentistry-a review for the clinician. Pediatr Dent 1998; 20: 93-100. 7. Hickel R. Moderne Fiillungswerkstoffe. Dtsch Zahnarztl Z 1997; 52: 572-585. 8. Garcia-Godoy F. Resin-based composites and compomers in primary molars. Dent Clin North Am 2000; 44: 541-570. 9. Tate WH, You C, Powers JM. Bond strength of compomers to human enamel. Oper Dent 2000; 25: 283-291. 10. Barkmeier WW, Hammesfahr PD, Latta MA. Bond strength of composite to enamel and dentin using Prime & Bond 2.1. Oper Dent 1999; 24: 51-56. 11. El-Kalla IH, Garcia-Godoy F. Compomers adaptation to Class I and V cavities in permanent teeth. ASDC I Dent Child 2000; 67: 29-36. 12. Moodley D, Grobler SR, Rossouw RJ, Oberholzer TG, Patel N. In vitro evaluation of two adhesive systems used with compomer filling materials. Int Dent I 2000; 50; 400-406. 13. Toledano M, Osorio E, Osorio R, Garcia-Godoy F. Microleakage of Class V resin-modified glass ionomer and compomer restorations. J Prosthet Dent 1999; 81: 610-615. 14. Brackett WW, Gunnin TD, Gilpatrick RO, Browning WD. Microleakage of Class V compomer and light-cured glass ionomer restorations. J Prosthet Dent 1998; 79: 261-263. 15. Ferrari M, Vichi A, Mannocci F, Davidson CL. Sealing ability of two compomers applied with and without phosphoric acid treatment for Class V restorations in vivo. J Prosthet Dent 1998; 79: 131-135. 16. Abate PF, Bertacchini SM, Polack MA, Macchi RL. Adhesion of a compomer to dental structures. Quintessence Int 1997; 28: 509-512. 17. Rodrigues JA, De Magalhâes CS, Serra MC, Rodrigues Jr AL. In vitro microleakage of glass-ionomer composite resin hybrid materials. Oper Dent 1999; 24: 89-95. 18. De Magalhâes CS, Serra MC, Rodrigues Jr AL. Volumetric microleakage assessment of glass-ionomer-resin composite hybrid materials. Quintessence Int 1999; 30: 117-121.

42 Demirci 19. Irie M, Suzuki K. Marginal seal of resin-modified glass ionomers and compomers: effect of delaying polishing procedure after one-day storage. Oper Dent 2000; 25: 488-496. 20. Yap AUJ, Wong ML, Lim ACY. The effect of polishing systems on microleakage of tooth-coloured restoratives. Part 2: Composite and poly acid-modified composite resins. J Oral Rehabil 2000; 27; 205-210. 21. Uno S, Finger WJ, Fritz U. Long-term mechanical characteristics of resin-modified glass ionomer restorative materias. Dent Mater 1996; 12: 64-69. 22. Braem MJ, Lambrechts P, Gladys S, Vanherle G. In vitro fatigue behavior of restorative composites and glass ionomers. Dent Mater 1995; 11: 137-141. 23. El-Kalla IH, Garcia-Godoy F. Mechanical properties of compomer restorative materials. Oper Dent 1999; 24: 2-8. 24. Pelka M, Ebert J, Schneider H, Krämer N, Petschelt A. Comparison of two-and three-body wear of glass ionomers and composites. Eur J Oral Sei 1996; 104: 132-137. 25. Attin T, Buchalla W, Trett A, Hellwig E. Toothbrushing abrasion of polyacid-modified composites in neutral and acidic buffer solutions. J Prosthet Dent 1998; 80: 148-150. 26. Shaw AJ, Carrick T, McCabe JF. Fluoride release from glass-ionomer and compomer restorative materials: 6- month data. J Dent 1998; 26: 355-359. 27. Grobler SR, Rossouw RJ, Kotze VW. A comparison of fluoride release from various dental materials. J Dent 1998; 26: 259-265. 28. Yip H-K, Smales RJ. Fluoride release from a polyacidmodified resin composite and 3 resin-modified glass-ionomer materials. Quintessence Int 2000; 31: 261-266. 29. Bertacchini SM, Abate PF, Blank A, Beglieto MF, Macchi RL. Solubility and fluoride release in ionomers and compomers.quintessence Int 1999; 30: 193-7. 30. Yip H-K, Lam WTC, Smales RJ. Fluoride release, weight loss and erosive wear of modern aesthetic restoratives. Br Dent I 1999; 187: 265-270. 31. Attin T, Buchalla W, Siewert C, Hellwig E. Fluoride release/uptake of polyacid-modified resin composites (compomers) in neutral and acidic buffer-solutions. J Oral Rehabil 1999; 26: 388-393. 32. Rothwell M, Anstice HM, Pearson GJ. The uptake and release of fluoride by ion-leaching cements after exposure to toothpaste. J Dent 1998; 26: 591-597. 33. Millar BJ, Abiden F, Nicholson JW. In vitro caries inhibition by polyacid-modified composite resins (Compomers). J Dent 1998; 26: 133-136. 34. Friedl K-H, Schmalz G, Hiller K-A, Shams M. Resinmodified glass ionomer cements:fluoride release and influence on streptococcus mutans growth. Eur J Oral Sci 1997; 105: 81-85. 35. Herrera M, Castillo A, Bravo M, Liebana J, Camion P. Antibacterial activity of resin adhesives, glass ionomer and resin-modified glass ionomer cements and a compomer in contact with dentin caries samples. Oper Dent 2000; 25: 265-269. 36. Dionysopoulos P, Kotsanos N, Papadogiannis Y, Konstantinidis A. Artificial secondary caries around two new F-containing restoratives. Oper Dent 1998; 23: 81-86. 37. Donly KJ, Grandgenett C. Dentin demineralization inhibition at restoration margins of Vitremer, Dyract and Compoglass. Am J Dent 1998; 11: 245-248. 38. Torii Y, Itota T, Okamoto M, Nakabo S, Nagamine M, Inoue K. Inhibition of artificial secondary caries in root by fluoride-releasing restorative materials. Oper Dent 2001; 26: 36-43 39. Miyazaki M, Fukuishi K, Onose H. Influence of light irradiation on the volumetric change of polyacid-modified resin composites. J Dent 1999; 27: 149-153. 40. Jedynakiewicz NM, Martin N. Expansion behaviour of compomer restoratives. Biomaterials 2001; 22: 743-748. 41. Bouschlicher MR, Cobb DS, Boyer DB. Radiopacity of compomers, flowable and conventional resin composites for posterior restorations. Oper Dent 1999; 24: 20-25. 42. Iazzetti G, Burgess JO, Gardiner D, Ripps A. Color stability of fluoride-containing restorative materials. Oper Dent 2000; 25: 520-525. 43. Vargas MA, Kirchner HL, Diaz-Arnold AM, Beck VL. Color stability of ionomer and resin composite restoratives. Oper Dent 2001; 26: 166-171. 44. Van Dijken JWV. 3-year clinical evaluation of a compomer, a resin-modified glass ionomer and a resin composite in Class III restorations. Am J Dent 1996; 9: 195-198. 45. Van Dijken JWV. Longevity of new hybrid restorative materials in class III cavities. Eur I Oral Sci 1999; 107: 215-219. 46. Brackett WW, Browning WD, Ross JA, Gregory PN, Owens BM. 1-year clinical evaluation of Compoglass and Fuji II LC in cervical erosion/abfraction lesions. Am J Dent 1999; 12: 119-122.

Poliasit Modifiye Reçine Kompozitler (Kompomerler) 43 47. Brackett WW, Browning WD, Ross JA, Brackett MG. Two-year clinical performance of a polyacid-modified resin composite and a resin-modified glass-ionomer restorative material. Oper Dent 2001; 26: 12-16. 48. Folwaczny M, Loher C, Mehl A, Kunzelmann KH, Hinkel R. Tooth-colored filling materials for the restoration of cervical lesions: a 24-month follow-up study. Oper Dent 2000; 25: 251-258. 49. Di Lenarda R, Cadenaro M, De Stefano Dorigo E. Cervical compomer restorations: the role of cavity etching in a 48- month clinical evaluation. Oper Dent 2000; 25: 382-387. 50. Luo Y, Lo ECM, Fang DTS, Wei SHY. Clinical evaluation of polyacid-modified resin composite posterior restorations: one year results. Quintessence Int 2000; 31: 630-636. 51. Gladys S, Van Meerbeek B, Lambrechts P, Vanherle G. Evaluation of esthetic parameters of resin-modified glassionomer materials and a polyacid-modified resin composite in Class V cervical lesions. Quintessence Int 1999; 30: 607-614. 52. Marks LAM, Weerheijm KL, Van Amerongen WE, Groen HJ, Martens LC. Dyract versus Tytin Class II restorations in primary molars: 36 months evaluation. Caries Res 1999; 33: 387-392. 53. Roeters JJM, Frankenmolen F, Burgersdijk RCW, Peters TCRB. Clinical evaluation of Dyract in primary molars: 3-year results. Am J Dent 1998; 11: 143-148. 54. Mass E, Gordon M, Fuks AB. Assesment of compomer proximal restorations in primary molars: A retrospective study in children. J Dent Child 1999; 66: 93-97. 55. Attin T, Opatowski A, Meyer C, Zingg-Meyer B, Schulte Monting J. Class II restorations with a polyacid-modified composite resin in primary molars placed in a dental practice: results of a two-year clinical evaluation. Oper Dent 2000; 25: 259-264. 56. Çehreli ZC, Altay N. Three-year clinical evaluation of a polyacid-modified resin composite in minimally-invasive occlusal cavities. J Dent 2000; 28: 117-122. Yazışma Adresi: Dr. Mustafa DEMİRCİ İ.U. Diş Hekimliği Fakültesi Konservatif Diş Tedavisi Bilim Dalı, Çapa / İSTANBUL Tel : 0.212. 5346800-302 Fax: 0.212. 5250075