Îman, Küfür ve Tekfir 2

Benzer belgeler
İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu.

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm

İmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1

(Dersini sabah namazından sonra yapmanı tavsiye etmekle birlikte, sana uygun olan en münasip bir vakitte de yapmanda bir sakınca yoktur.

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir?

(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5)

KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ)

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10

İman; Allah a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve âhiret gününe iman etmendir. Keza hayrı ve şerriyle kadere inanmandır.

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1

Bayram hutbesi nasıl okunur? - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

ICERIK. Din kelimesinin sözlük anlami Din kelimesinin Kur an daki anlamlari Din anlayislari Dinin cesitleri Ayetlerle din

5. Ünite 1, sayfa 17, son satır

Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder. (Nesâî, Cihâd, 24)

CENAB-I HAKK IN O NA İTAATİ KENDİNE İTAAT KABUL ETTİĞİ ZAT A SALÂT VE SELAM

Allah Teâlâ ya hamd eder, Hz. Muhammed (Sallalahu Aleyhi ve Sellem) e, âl ve ashabına selam ederiz.

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

BAZI AYETLER ÜZERİNE KÜÇÜK Bİ R TEFEKKÜR ( IV)

ALLAH IN RAZI OLDUĞU KULLAR

(40 Hadis-7) SEÇME KIRK HADİS

األصل الجامع لعبادة هللا وحده

Cihad Gönderen Kadir Hatipoglu - Şubat :23:10. Cihad İNDİR

HADİS II DERSİ EZBER HADİSLER

150. Sohbet TEVHÎDİN TARÎFİ VE MAHİYETİ (2/2)

Tedbir, Tevekkül Ve Kader Anlayışımız Gönderen Kadir Hatipoglu - Ağustos :14:51

EV SOHBETLERİ SOHBET Merhamet

Bir kişinin kalbinde iman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir arada bulunmaz. (İbn Hanbel, II, 349)

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

تلقني أصول العقيدة العامة

1- EBEVEYNLERİN ÇOCUKLAR ÜZERINDEKİ HAKLARI

Damla Yayın Nu: Editör Mehmet DO RU. Dil Uzman lyas DİRİN. Görsel Tasar m Uzman Cem ÇERİ. Program Gelifltirme Uzman Yusuf SARIGÜNEY

Onlardan bazıları. İhtilaf ettiler. Diri-yaşayan. Yüce. Sen görüyorsun ت ر dostlar. ..e uğradı

Rahmân ve Rahîm Olan Allah ın Adıyla

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

141. SOHBET. Nifak bir hastalıktır.

İHSAN SOHBETLERİ İHSAN SOHBETİ

2 İSLAM BARIŞ VE EMAN DİNİDİR 1

Kur an ın, şerî meseleleri ders verirken aynı anda tevhid dersi vermesi hakkında izahta bulunabilir misiniz?

IGMG EV SOHBETLERİ DERSLERİ

Kur'an'da Kadının Örtüsü Meselesi - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

Ehl-i Sünnete Göre Müteşâbih Âyet ve Hadîs-i Şerîfler

İnsanlar arasında akrabalık bahşeden Allah Teala ya hamd, akrabalığın hükümlerini beyan eden Resulü Peygamber Efendimize salât-u selam olsun.

148. Sohbet ÖNDEN GİDENLER

Hor görme, aşağılama, hakir kabul etme günahını ilk işleyen şeytandır.

DÖRT KAİDE القواعد األربعة DÖRT KAİDE. Şeyhulislam Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a)

94. SOHBET İslam da İbadet Kavramı Çerçevesinde "Çalışmak İbadet "midir?

NEVÂKIDU L-İSLÂM METNİ VE TERCÜMESİ

BİRKAÇ AYETİN TEFSİRİ

Bazı Âyetlerin Anlamları ile İlgili Mülahazalar

yoksa ziyana uğrayanlardan olursun." 7

EV SOHBETLERİ AT. Ders : 6 Konu : Kitaplara İman. a) Kitaplara Topyekün İman

Hesap Verme Bilinci Gönderen Kadir Hatipoglu - Ocak :00:00

EV SOHBETLERİ 135. Sohbet SOHBET BİZİ ALDATAN BİZDEN DEĞİLDİR! 1

Tatil kavramını araştırdığımız da tatil için şu anlamların verildiğini görürüz:

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuk Usulü II

KURAN DA TEKRARLANAN AYETLER

113. SOHBET Peygamberlerin Ortak Özellikleri

Erdemli Bir Toplum için Müslüman Sıfatlarına Sahip Olabilmek

Fatiha Suresi'nin Tefsiri ve Faydaları

SAHABE NİN ÖNDERİ HZ. EBU BEKİR

ÖRNEK VAAZLAR LÜTFİ ŞENTÜRK 299 CENNET VE NİMETLERİ

Rahmân ve Rahîm olan Allâh ın ismiyle Hamd, - Allâh a mahsustur. O na hamd eder, O ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve

ON EMİR الوصايا لعرش

ي ا ا ي ه ا ال ذ ين ا م ن وا ك ت ب ع ل ي ك م الص ي ام ك م ا ك ت ب ع ل ى ال ذ ين م ن ق ب ل ك م ل ع ل ك م ت ت ق ون

DUA KAVRAMININ ANLAMI*

bartin.diyanet.gov.tr/kurucasile

İslâm da Meşrû Mülk Edinme Yolları

Yarışıyorlarkoşuyorlar

İMAN VE İMANIN İNSAN HAYATI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Adak Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Altı aylık iken anne karnından düşen ceninin cenaze namazını kılmanın hükmü

IGMG EV SOHBETLERİ DERSLERİ

EĞER NEBİ MUHAMMED, BENDEN YAHUDİLİĞİ VE HIRİSTİYANLIĞI İNKÂR ETMEMİ İSTESE; YAHUDİLİĞİ VE HIRİSTİYANLIĞI İNKÂR ETMEM, MUHAMMED'İ İNKAR EDERİM

ب Namaz. İbadet ederiz Sen-senin Yol göster

KİTAP-SÜNNET İLİŞKİSİ (Nebi ve Resul Kavramları)

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني

EV SOHBETLERİ 133. SOHBET SOHBET HUZUR İSTİYOR MUYUZ?

NASIL BİR ALLAH A İMAN EDİYORUZ?

Borçlunun sadaka vermesinin hükmü

ALLAH HER ZAMAN DOĞRU OLMAMIZI İSTER 1. Ey iman edenler! Allah a karşı gelmekten sakının ve doğrularla beraber olun. 2

EV SOHBETLERİ. (Allah) her şeyi yaratmış, ona ölçü, biçim ve düzen vermiştir. (Furkan, 25:2)

Zekatın Fazileti Gönderen Kadir Hatipoglu - Haziran :57:10

93. SOHBET Kur an ın ve Sünnetin Işığında Zengin ve Fakirin İmtihanı

(Tanımı ve Dayanağı)

144. SOHBET ÖNEMLİ İMTİHAN: DİL

Kur an-ı Kerim de Geçen Ticaret, Alım-Satım, Satın Alma Ayetleri ve Mealleri

EV SOHBETLERİ DERS: 7 KONU: PEYGAMBERLERE İMAN. A) Peygamber (Resȗl-Nebî) Ne Demektir?

55. Sizi ondan (arzdan) yarattık, ve ona iâde ederiz ve bir kere daha ondan çıkarırız.

هل الا نبياء متساوون. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

BERAT KANDİLİ. Dr. Hamdi TEKELİ

Kur ân da Fert Aile ve Toplum Ahlâkı Gönderen Kadir Hatipoglu - Temmuz :39:53

İHSAN SOHBETLERİ İHSAN SOHBETİ

Seyyid Yahyâ-yı Şirvânî nin Vird-i Settâr ı *

1 Bahattin Akbaş, Din işleri Yüksek Kurulu Uzmanı 2 İbn Manzur, Lisanu'l- Arab, Xlll/115 3 Kasas, 28/77. 4 İbrahim, 14/34. 5 İsrâ, 17/70.

Transkript:

Îman, Küfür ve Tekfir 2 Bizi yoktan var eden Allah Teâlâ ya sonsuz hamt eder, onu tanımamak ve ona karşı nankörlük etmekten ona sığınırız. Hakla batılı, helal ile haramı ayırmak için gönderilen Hz. Muhammed (sallalahu aleyhi ve selem) e, âl ve ashabına selam ederiz. Geçen ay başladığımız yazımızın devamı olarak köşemizde bu ay küfrün tanımı ve mahiyeti hakkında beyanda bulunacağız. KÜFRÜN TANIMI VE MAHİYETİ Lügatte küfür; sunulan nimeti örtmek, nankörlük etmek, kıymet bilmemek gibi anlamlar taşımaktadır. Kuran ın küfür kelimesine yüklediği mana; başta tevhit olmak üzere inanılması zorunlu olan şeylerin tamamına veya bir kısmına inanmamak ya da şüphe etmektir. İmanın istılahî manasında fikir birliği sağlanamadığından, küfrün ne manaya geldiğinde de fikir birliği sağlanamamıştır. İmanı kalbin tasdiki olarak tanımlayanlara göre küfür; Hz. Muhammed in (SAV) Allah katından getirdiklerine ve dinden olduğu zaruri olarak bilinen haber ve hükümlerden birine veya daha fazlasına kalbin inanmaması, tasdik etmemesidir. İmanı, kalp ile tasdik dil ile ikrar şeklinde tanımlayanlara göre küfür; tasdik edilmesi gereken şeyi kalbin tasdik etmemesi, canın yok edilmesi veya bir uzvun telef edilmesi ile tehdit altında bulunmayan kişinin ikrar edilmesi gereken şeyleri de dil ile ikrar etmemesidir. İmanı; kalp ile tasdik, dil ile ikrar ve amel şeklinde açıklayan, ehlisünnet dışı bazı mezheplere göre küfür; bu üçünden birinin bulunmamasıdır. Kuran-ı Kerim i incelediğimizde küfür kavramını belli başlı iki anlamda görürüz. Şükrün karşıtı olan nankörlük İmanın karşıtı olan inkâr Bu kelimenin Kuran-ı Kerim de en çok kullanıldığı anlam, Allah Teâlâ nın birliği ve yüceliğinin inkâr edilmesidir. Pek çok ayet-i kerime bunu ifade etmektedir. Onlardan bir kaçı şöyledir: ي ا أ ه ل ال ك ت اب ل م ت ك ف ر ون ب ا ي ات الل ه و أ ن ت م ت ش ه د ون Ey Kitap ehli! (Gerçeğe) şahit olduğunuz hâlde, niçin Allah ın ayetlerini inkâr ediyorsunuz? Ali imran/ 70

و ل ق د ص ر ف ن ا ل لن اس ف ي ه ذ ا ال ق ر آن م ن ك ل م ث ل ف ا ب ى أ ك ث ر الن اس إ لا ك ف ور ا Andolsun, biz bu Kur an da insanlara her türlü misali değişik şekillerde açıkladık. Yine de insanların çoğu ancak inkârda direttiler. İsra/89 ك ي ف ت ك ف ر ون ب الل ه و ك ن ت م أ م و ات ا ف ا ح ي اك م ث م ي م يت ك م ث م ي ح ي يك م ث م إ ل ي ه ت ر ج ع ون Siz cansız (henüz yok) iken sizi dirilten (dünyaya getiren) Allah ı nasıl inkâr ediyorsunuz? Sonra sizleri öldürecek, sonra yine diriltecektir. En sonunda O na döndürüleceksiniz. Bakara/28 Bu ayet-i kerimelerde yoruma mahal bulunmaksızın küfür kavramının, imanın zıddı olan inkâr anlamında kullanıldığını açık bir şekilde görmekteyiz. Allah Teâlâ, birbirlerine taban tabana zıt olan iman ve küfür kavramlarını şu ayet-i kerimelerle bizlere bildiriyor: و د ك ث ير م ن أ ه ل ال ك ت اب ل و ي ر د ون ك م م ن ب ع د إ يم ان ك م ك ف ار ا ح س د ا م ن ع ن د أ ن ف س ه م م ن ب ع د م ا ت ب ي ن ل ه م ال ح ق ف اع ف وا و اص ف ح وا ح ت ى ي ا ت ي الل ه ب ا م ر ه إ ن الل ه ع ل ى ك ل ش ي ء ق د ير Kitap ehlinden birçoğu, hak kendilerine belirdikten sonra dahi, içlerindeki kıskançlıktan ötürü sizi, imanınızdan sonra küfre döndürmek isterler. Siz şimdilik, Allah onlar hakkındaki emrini getirinceye kadar affedin, hoşgörün. Şüphesiz Allah, gücü her şeye hakkıyla yetendir. Bakara/109 ك ي ف ي ه د ي الل ه ق و م ا ك ف ر وا ب ع د إ يم ان ه م و ش ه د وا أ ن الر س ول ح ق و ج اء ه م ال ب ي ن ات و الل ه لا ي ه د ي ال ق و م الظ ال م ين İman ettikten, Peygamberin hak olduğuna şahitlik ettikten ve kendilerine açık deliller geldikten sonra inkâr eden bir toplumu Allah nasıl doğru yola eriştirir? Allah, zalim toplumu doğru yola iletmez. Ali imran/86

و ق ال ال ذ ين ك ف ر وا ل ن ن و م ن ب ه ذ ا ال ق ر آن و لا ب ال ذ ي ب ي ن ي د ي ه و ل و ت ر ى إ ذ الظ ال م ون م و ق وف ون ع ن د ر ب ه م ي ر ج ع ب ع ض ه م إ ل ى ب ع ض ال ق و ل ي ق ول ال ذ ين اس ت ض ع ف وا ل ل ذ ين اس ت ك ب ر وا ل و لا أ ن ت م ل ك ن ا م و م ن ين İnkâr edenler, Biz bu Kur an a da ondan önceki kitaplara da asla inanmayız dediler. Zalimler, Rablerinin huzurunda durduruldukları zaman hâllerini bir görsen! Birbirlerine laf çevirip dururlar. Zayıf ve güçsüz görülenler, büyüklük taslayanlara, Siz olmasaydınız, biz mutlaka iman eden kimseler olurduk derler. Sebe/31 Küfrün Kısımları Küfür, farklı açılardan ele alındığında değişik taksimler yapmak mümkündür. Örneğin; inkâr edilen konular açısından baktığımızda küfür, dört kısımlı bir taksim olarak karşımıza çıkar. Allah Teâlâ yı Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) i ve ahiret hayatını kabul etmeyenler. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: ************* 45.24 و ق ال وا م ا ه ى ا لا ح ي ات ن ا الد ن ي ا ن م وت و ن ح ي ا و م ا ي ه ل ك ن ا ا لا الد ه ر و م ا ل ه م ب ذ ل ك م ن ع ل م ا ن ه م ا لا ي ظ ن ون Dediler ki: Dünya hayatımızdan başka hayat yoktur. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak zaman yok eder. Bu hususta onların bir bilgisi yoktur. Onlar sadece zanda bulunuyorlar. Casiye/24 Peygamberlik müessesesini inkâr eden Budistler gibi, Allah Teâlâ ile peygamber arasını ayıranlar. Bazı peygamberleri tanıyıp bazılarını inkâr eden Yahudi ve Hristiyanlar. Zira bunlar, Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) in son peygamber olduğunu inkâr etmektedirler. Ahiret hayatını ve öldükten sonra dirilmeyi inkâr edenler. Ayet-i kerimeler bu tür bir inkârı da haber vermektedirler.

Nitekim şu ayeti kerime bu kısımları ifade etmektedir. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: ا ن ال ذ ين ي ك ف ر ون ب الل ه و ر س ل ه و ي ر يد ون ا ن ************* 4.150 ي ف ر ق وا ب ي ن الل ه و ر س ل ه و يق ول ون ن و م ن ب ب ع ض و ن ك ف ر ب ب ع ض و ي ر يد ون ا ن ي ت خ ذ وا ب ي ن ذ ل ك س ب يلا أ ول ي ك ه م ال ك اف ر ون ح ق ا و أ ع ت د ن ا ل ل ك اف ر ين ع ذ اب ا م ه ين ا Şüphesiz, Allah ı ve peygamberlerini inkâr edenler, Allah a inanıp peygamberlerine inanmayarak ayrım yapmak isteyenler, (Peygamberlerin) kimine inanırız, kimini inkâr ederiz diyenler ve böylece bu ikisinin (imanla küfrün) arasında bir yol tutmak isteyenler var ya; işte onlar gerçekten kâfirlerdir. Biz de kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır. Nisa/150-151 İnsanların bilerek ya da bilmeyerek küfre girmeleri veya küfür kabul edilen fiiller dikkate alındığında şu taksim ortaya çıkar: Küfr-ü cehlî: Kâinatın her zerresi Allah Teâlâ nın varlığına ve birliğine delalet etmekteyken ve bunca ilahi ayetler bulunmaktayken hiç tefekkür etmeden, bilgisizce Allah Teâlâ nın varlığını, sıfatlarını, peygamberlerini, ahiret hayatını, öldükten sonra dirilmeyi ve zaruratı diniyeden olan bir şeyi inkâr etmek. Küfr-ü inadî: Şu kâinatın mükemmel bir düzen içerisinde devamını sağlayan bir yaratıcının bulunduğunu bile bile, inatla inkâr etmek. Kişiyi bu tür inkâra sevk eden sebepler kabilinden olarak; bulunduğu makamı korumak, ayıplanma endişesi duymak, kibir ve gururu sayabiliriz. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: 27.14************* و ج ح د وا ب ه ا و اس ت ي ق ن ت ه ا ا ن ف س ه م ظ ل م ا و ع ل و ا ف ان ظ ر ك ي ف ك ان ع اق ب ة ال م ف س د ين Kendileri de bunların hak olduklarını kesin olarak bildikleri hâlde, sırf zalimliklerinden ve büyüklük taslamalarından ötürü onları inkâr ettiler. Ama bozguncuların sonunun nasıl olduğuna bir bak! Neml/24 Küfr-ü hükmî: Hiçbir şekilde iman ile bağdaşmayan bir fiilde bulunmak. Sözgelimi bir kimse Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) in getirdiği bütün her şeyi tasdik ve ikrar edip gereğince amel etse; ama bununla birlikte kendi rızasıyla zünnar bağlasa veya puta secde etse onun kâfir olduğuna hükmederiz. Zira Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) bu gibi halleri, yalanlama ve inkâr alameti saymıştır. Buna küfr-ü ameli de denilmektedir. Küfr-ü nifak: İnanılması gereken şeyleri kalple tasdik edildiği halde dille ikrar etmek.

Bu kısımda imanın kalp ile tasdik, dil ile ikrar veya sadece kalp ile tasdik olduğu meselesini irdelemeyi yerinde görüyoruz. İmanın hem kalp ile tasdik hem de dil ile ikrar olması bazı âlimlerin görüşüdür. Şemsu l-eimme es-serahsî ve Fahru l-islam el-bezdevî bu görüşü tercih etmişlerdir. Şu kadar var ki; muhakkiklerin çoğu, imanın sadece kalp ile tasdik olduğunu düşünmektedirler. Onlara göre dil ile ikrar imanın bir rüknü değil, belki dünyada İslam ahkâmının tatbiki için aranan bir şarttır. Zira kalp ile tasdik, dışarıdan insanların muttali olamayacakları gizli bir şey olduğundan onun varlığına dair bir alamet gerekmektedir. Şu halde muhakkiklerin çoğuna göre, kalbiyle tasdik ettiği halde diliyle ikrara etmeyen kimse dünyada mümin sayılarak müminlerle ilgili ahkâma tabi olmasa da Allah Teâlâ katında mümindir. Bunun aksine bir kimse münafıklar gibi diliyle ikrar ettiği halde kalbiyle tasdik etmezse Allah Teâlâ katında mümin olmadığı halde dünyada müminlerle ilgili ahkâma tabi olur. Bu görüş, aynı zamanda şeyh Ebu Mansur el- Maturidî nin görüşüdür. Naslar da bunu desteklemektedir. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: لا ت ج د ق و م ا ي و م ن ون ب الل ه و ال ي و م الا خ ر ي و اد ون م ن ح اد الل ه و ر س ول ه و ل و ك ان وا ا ب اء ه م ا و ا ب ن اء ه م ا و ا خ و ان ه م ا و ع ش ير ت ه م ا ول ي ك ك ت ب ف ى ق ل وب ه م الا يم ان و ا ي د ه م ب ر وح م ن ه و ي د خ ل ه م ج ن ات ت ج ر ى م ن ت ح ت ه ا الا ن ه ار خ ال د ين ف يه ا ر ض ى الل ه ع ن ه م و ر ض وا ع ن ه ا ول ي ك ح ز ب الل ه ا لا ا ن ح ز ب الل ه ه م ال م ف ل ح ون Allah a ve ahiret gününe iman eden hiçbir topluluğun, babaları, oğulları, kardeşleri yahut kendi soy sopları olsalar bile, Allah a ve peygamberine düşman olan kimselere sevgi beslediğini göremezsin. İşte Allah onların kalplerine imanı yazmış ve onları kendi katından bir ruh ile desteklemiştir. Onları, içlerinden ırmaklar akan ve içlerinde ebedî kalacakları cennetlere sokacaktır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah tan razı olmuşlardır. İşte onlar, Allah ın tarafında olanlardır. İyi bilin ki, Allah ın tarafında olanlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. م ن ك ف ر ب الل ه م ن ب ع د ا يم ان ه ا لا م ن ا ك ر ه و ق ل ب ه م ط م ي ن ب الا يم ان و ل ك ن م ن ش ر ح ب ال ك ف ر ص د ر ا ف ع ل ي ه م غ ض ب م ن الل ه و ل ه م ع ذ اب ع ظ يم Kalbi imanla dolu olduğu hâlde zorlanan kimse hariç, inandıktan sonra Allah ı inkâr eden ve böylece göğsünü küfre açanlara Allah tan gazap iner ve onlar için büyük bir azap vardır. Nahl/106

ق ال ت الا ع ر اب ا م ن ا ق ل ل م ت و م ن وا و ل ك ن ق ول وا ا س ل م ن ا و ل م ا ي د خ ل الا يم ان ف ى ق ل وب ك م و ا ن ت ط يع وا الل ه و ر س ول ه لا ي ل ت ك م م ن ا ع م ال ك م ش ي ا ا ن الل ه غ ف ور ر ح يم Bedevîler İman ettik dediler. De ki: İman etmediniz. (öyle ise, iman ettik demeyin.) Fakat boyun eğdik deyin. Henüz iman kalplerinize girmedi. Eğer Allah a ve Peygamberine itaat ederseniz, yaptıklarınızdan hiçbir şeyi eksiltmez. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. Hucurat/14 Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor: Allahım! Kalbimi dinin üzere sabit kıl. el-müsnet Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Lailaheillellah diyen kimseyi öldürdüğü için Usame (Radıyellahu anh) ye kalbini yarıp baksaydın ya diyerek sitem etmiştir. Buhari/ 6872 Diliyle ikrar eden kişi lügat açısından bakıldığında mümin diye adlandırılır. Ve zahirde ona İslam ahkâmı tatbik edilir. Bu hususta bir tartışma söz konusu değildir. Asıl tartışma bu kişinin Allah katında mümin olup olmadığındadır. Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) ve sonrasında gelen müminler kelime-i şahadeti ikrar eden kişinin mümin olduğuna hükmettikleri gibi, münafıkların da kâfir olduğuna hükmetmişlerdir. Şu halde iman konusunda sadece dilin ameli olan ikrar, yeterli değildir. Kuran a göre eş, ortak koşmak anlamına gelen şirk, küfrün en karakteristik tezahürlerinden biridir. Küfür-Şirk İlişkisi: Şirk sözlükte riya, nifak, Allah a ortak tanımak, Allah tan başkasının adına yemin etmek, bir şeyi uğursuz saymak, hadiselerin meydana gelişini basit sebeplere bağlamak gibi anlamlara gelmektedir. Dini anlamda ise şirk, Allah ın ortağı olduğunu kabul etmek ve Allah tan başkasına ibadet etmektir. Bu durum taşlara, ağaçlara, putlara, hayvanlara, semavi cisimlere, ruhani varlıklara, insanlara veya tabiat kuvvetlerine ulûhiyet vererek tapınmak şeklinde olmaktadır. Küfür şirkten daha umumi olup, şirki de şümulüne almaktadır. Bu manada her müşrik kafirdir. Fakat her kâfir müşrik değildir. Çünkü Yahudiler ve Hıristiyanlardan kafir oldukları halde müşrik olmayanlar vardır.

Kafirler gerek ehli kitaptan olsun, gerek müşriklerden olsun muhakkak cehennem ateşindedirler. Orada ebedi kalacaklardır. beyyine/6 Ehli kitaptan ve müşriklerden küfredenler kendilerine apaçık bir hüccet, içinde (kitapların) en doğru (hükümleri) yazılı temiz sahifeleri okuyacak, Allah tan bir peygamber gelinceye kadar (dinlerinden) ayrılacak değillerdir. Beyyine/1 Bazı alimlere göre de şirk ile küfür aynı manaya gelen iki ayrı kelimedir. Çünkü Kuran-ı Kerim de kitap ehlinden de şirkin sadır olduğu açıklanmıştır. O halde Yahudi ve Hıristiyanlar da müşriktirler. Zira Hıristiyanlar baba-oğul-kutsal ruh tan oluşan üç esası ilah tanımakta; Yahudiler de hahamların haram dediklerini haram, helal dediklerini helal sayarak, onlara Rab isnadında bulunmaktadırlar. Yahudiler, Üzeyir Allah ın oğludur dediler. Hıristiyanlar da Mesih İsa Allah ın oğludur dediler. Bu onların ağızlarıyla uydurdukları sözlerdir ayetini buna delil getirirler. Tevbe/30 Şirkin büyük günah olduğunu şu ayetler açıklamaktadır: Kim Allah a ortak koşarsa derin, çıkmaz bir delaletle sapıtmıştır. Beyyine, / 6. Allah muhakkak kendisine ortak tanınmasını affetmez. Beyyine, / 1. Kim Allah a şirk koşarsa, şüphesiz o Allah a büyük bir günahla iftira etmiştir Tevbe, / 30. Ayetlerde de görüldüğü üzere Allah a şirk koşmak günahların en büyüğüdür. Şirk ile küfrün Allah tarafından bağışlanmayacağı, bunun dışında kalan günahlardan dilediğini Allah ın bağışlayacağı, şirkin en büyük zulüm olduğu bu ayetlerden anlaşılmaktadır. HÜSAMETTİN VANLIOĞLU BAŞKANLIĞINDA FIKIH KURULU