KRONİK OTİT CERRAHİSİNDE ARKA DUVAR REKONSTRÜKSİYONU ve KAVİTE OBLİTERASYONU (+)

Benzer belgeler
RADİKAL KAVİTE CERRAHİSİNDE ARKA DUVAR REKONSTRÜKSİYONU VE MASTOİD OBLİTERASYON TEKNİĞİ

Araştırma / Sınırlı Kolestoatoma Tedavisinde Uygulanan "Canal Wall-Up" Tekniğinin Etkinliğinin İkincil Gözlem Cerrahisi ile Değerlendirilmesi

Pediatrik kolesteatomda cerrahi tedavi sonuçlarımız

Miringoplastide Greft Materyali Olarak Temporal Adele Fasyası ve Kıkırdak Kullanımının Cerrahi Başarıya Etkisi

Kronik Otitis Media Cerrahisinde Temporal Kemiğin Bilgisayarlı Tomografi ile Değerlendirilmesinin Önemi

Komposit çokk r kl osteoperiostal flep ile mastoid kavite obliterasyonu ve d fl kulak yolu rekonstrüksiyonu: Ön çal flma

Kraniyal Fossa Uzanımı Gösteren Orta Kulak Kolesteatomları

24. ULUSAL TÜRK OTORİNOLARENGOLOJİ & BAŞ - BOYUN CERRAHİSİ KONGRESİ

Kronik Otitis Media Cerrahisinde Greft Başarısını Etkileyen Faktörler

Kolesteatoma Cerrahisinde Yeni Bir Teknik: CHAT [*]

Kronik Süpüratif Otitis Media Hastalarında Radyolojik ve Cerrahi Bulguların Karşılaştırılması

Aç k kavite mastoidektomide baflar s zl k nedenleri

Kronik Otitis Media Cerrahisinde Fonksiyonel Sonuçlarımız

Radikal mastoidektomili hastalarda dış kulak yolu rekonstrüksiyonu

Kulak Burun Bogaz Ihtis Derg 2010;20(4):

Timpanoskleroz Olgularımızda Cerrahi Sonuçlarımız

KOLESTEATOMA TEDAVİSİ: BİREYE UYGUN TEKNİK SEÇİM (+)

TİMPANOPLASTİ; BEŞ YILLIK SONUÇLARIMIZ

Petröz apeks kolesteatomu: Olgu sunumu

Kolesteatomlu hastalarda bilgisayarlı tomografinin duyarlılığı, özgüllüğü ve doğruluğu

Modifiye Bondy radikal mastoidektomi: Anatomik ve fonksiyonel sonuçlar

K.B.B. ve Baş Boyun Cerrahisi Dergisi, 4 : Dr. Tarık Şapçı ve ark.

Otitis medianın risk faktörlerini tam olarak sayabilmeli ve bunlardan daha önemli olanlar hakkında kısaca ayrıntı anlatabilmelidir.

İntraoperatif Sinir Monitorizasyonunun Bir Cerrahi Kliniğe Katkısı

KULAK BURUN BOĞAZ ANABİLİM DALI TIPTA UZMANLIK EĞİTİM PROGRAMLARI. KBB-007 KBB Ab.D. Burun ve Paranazal Sinüs Hastalıkları Teorik Dersleri

Açık Teknik Mastoid Cerrahisinde Modifiye Z-Meatoplasti

Journal of Contemporary Medicine 2014;4(3): DOI: /ctd Original Article / Orijinal Araştırma

KRONİK OTİTİS MEDİA KOMPLİKASYONLARININ TANI VE TEDAVİ ÖZELLİKLERİ

H60 Otitis eksterna H60.0 Dış kulak apseleri H60.1 Dış kulak sellüliti H60.2 Malign otittis eksterna H60.3 Enfektif otitis eksterna, diğer

mpanoplastide Đşitme Sonuçlarımız

FLEP OPERASYONU ve YARA İYİLEŞMESİ. Prof.Dr.Yaşar Aykaç

Kulaklar, kafatasının iki yanında temporal kemiğe yerleşmis duyu organlarıdır. Sesi beyne gönderir ve dengeyi sağlar.

Lokalizasyon çalışmalarının şüpheli olduğu primer hiperparatiroidi olgularında 99 Tc-MIBI intraoperatif gama-prob kullanımı: Kohort değerlendirme

Complications of otitis media

Tiroidektomi Sonrası Hipokalsemi Gelişiminde İnsidental Paratiroidektominin, Hastaya Ait Özelliklerin ve Cerrahi Yöntemin Etkilerinin İncelenmesi

Kliniğimizdeki Otit Tanılı Hastaların Geriye Dönük Klinik Değerlendirilmesi

Orta Kulak İltihabı (Otitis Media)

KRONİK SÜPÜRATİF OTİTİS MEDİADA PREOPERATİF KOMPÜTERİZE TOMOGRAFİNİN DEĞERİ

Kronik otitis media düzeltme ameliyatları: Endikasyon ve sonuçlarının değerlendirilmesi

H 1 KBB 7002 KULAK BURUN BOĞAZ ONKOLOJİ KONSEYİ

TIBBİ TERMİNOLOJİ 3 KULAĞA İLİŞKİN TERİMLER YRD. DOÇ. DR. PERİHAN ŞENEL TEKİN P. ŞENEL TEKİN 1

Kolesteatom Nedeniyle Ameliyat Edilen Olgularda Rekürrensin De erlendirilmesi. Özet. Anahtar Sözcükler: Kolesteatom, ikinci bak fl, BT, rekürrens.

Kronik otitis mediada kemik zincir ile orta kulak mukoza patolojilerinin iliflkisi

DÖNEM III KULAK BURUN BOĞAZ HASTALIKLARI

Medikal İllüstrasyon Ebru BİRCAN Baskı Hacettepe Ünversitesi Hastaneleri Basımevi

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

KRONİK BİR BAŞ AĞRISI NEDENİ OLARAK MASTOİD KEMİĞİN İNVAZİV KOLESTEROL KİSTİ

Kronik Otitis Mediada Kemikçik Zincirin Ameliyat Öncesi Yüksek Çözünürlüklü Bilgisayarlı Tomografi ile Değerlendirilmesi

Onkoplastik meme cerrahisi ve yenilikler

PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI

KRONİK OTİTİS MEDİADA DIŞ KULAK YOLU ARKA DUVARI, KEMİKÇİK ZİNCİRİ VE MASTOİD ANTRUMDA OLUŞAN HİSTOPATOLOJİK DEĞİŞİKLİKLER*

ÇOCUKLUK ÇAĞI TİMPANOPLASTİ SONUÇLARIMIZIN ANALİZİ

Kronik Otitis Mediada Kontralateral Kulak Bulguları. Yöntem


OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL

Kolesteatomlu kronik otitis media tedavisinde cerrahi teknik seçimini etkileyen faktörlerin de erlendirilmesi

Medeni Durumu: Evli (Dr. Serhat Totan, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı, Serbest Hekim)

Timpanosklerozun saptanmasında temporal kemik bilgisayarlı tomografi incelemenin yeri ve önemi

Periodontoloji nedir?

Kombine Transmastoid, Orta Fossa Travmatik Fasial Sinir Dekompresyonu

AÇIK KAVİTE TİMPANOMASTOİDEKTOMİ'DE UZUN DÖNEM ANATOMİK VE FONKSİYONEL SONUÇLARIMIZ

OSSİKÜLOPLASTİDE REKONSTRÜKSİYON MATERYALLERİNİN İŞİTMEYE ETKİSİ: UZUN DÖNEM SONUÇLAR

Çocuk Hematoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu. Kocaeli Üniversitesi 9 Ekim 2018 Tıp Fakültesi. Genel Pediatri Poliklinik Olgu Sunumu

Dr. Halil İbrahim SÜNER, Dr. Özgür KARDEŞ, Dr. Kadir TUFAN Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji A.D. Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU

ERKEN TEK DOZ İNTRAVEZİKAL İNSTİLASYON

Devrano lu (Ed.) D fl ve Orta Kulak Cerrahisi 19 x 27 cm, XVI Sayfa 40 Yazar Kat l m yla 173 Resim, 153 fiekil, 46 Tablo ISBN

Kronik Tüberküloz Otitis Medial Vakada Postoperatif Spontan Zar yileflmesi: Olgu Sunumu

Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu

YÖNTEMİ İLE TEDAVİLERİ

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Yüksek Lisans Tıp Doktoru

Paratiroid lezyonlarında USG ve Sintigrafinin Karşılaştırılması

Konjenital Petröz Apeks Kolesteatomları

Kronik Otitis Mediada Kemik Zincir, Kulak Zarý Perforasyonlarý ve Ýþitme Kayýplarý ile Ýliþkisi

AYDINLATILMIŞ HASTA ONAM FORMU

Uludağ Üniversitesi nde Kemiğe İmplante Edilen İşitme Cihazıyla İlk Deneyimler

DÖNEM V EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DERS PROGRAMI BAŞKOORDİNATÖR. Prof. Dr. Onur URAL DÖNEM V KOORDİNATÖRÜ. Prof. Dr.

Afyon Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB BBC A.D.

Süperior Laringeal Sinir Monitorizasyonu Tekniği. Doç. Dr. Mehmet Uludağ Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

Sanatsal alanda olan yeniliklerin tıp uygulamaları üzerine etkileri anlaşılacak. Tıbbın tarihsel gelişiminde nasıl etkilerinin olduğunu anlayabilecek,

Giriş Güncel cerrahide tanı ve tedavi planlamalarında ultrasonografinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Ultrasonografinin cerrah tarafından gerçekleşti

Koklear implantasyon cerrahisi uygulanan 36 hastanın analizi

ORTA KULAK HASTALIKLARI

OTİTİS MEDİA KOMPLİKASYONLARI

KRONİK SÜPÜRATİF OTİTİS MEDİYADA PREOPERATİF TEMPORAL KEMİK TOMOGRAFİSİNİN TANI VE TEDAVİDEKİ YERİ

Kanser Hastalarında Dental Yaklaşım. Dr.Kıvanç Bektaş-Kayhan İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Anabilim Dalı

0,02 0,0199 0,018 0,016 0,014 0,012 0,01 0,0078 0,008 0,006 0,004 0,002

Greftler ve Flepler. Doç. Dr. Burak KAYA. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi A.D.

İnmemiş Testis ve İnguinal Herni. PANEL: Görseller Eşliğinde Vaka Tartışmaları

Küçük Kaviteli Açýk Timpanoplasti Tekniði

Kronik Süpüratif Otitis Mediada Alerjik Rinit Varlığı Kemik İletim İşitme Eşiklerini Etkiler mi?

STAJIN ADI: KULAK BURUN BOĞAZ. Tanım ve Amaç

Fleplerinin Kullanımı İle Bilateral Oral. Bukkal Mukoza Komissüroplasti. Bilateral Oral Commissuroplasty Using Buccal Mucosa Flaps

ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Temporal kemik. Kulağın yapı ve fonksiyonu KULAK-BURUN-BOĞAZ HASTALIKLARI VE HEMŞİRELİK BAKIMI

Inkudostapedial Bağlantı Süreksizliklerinin Onarımında Kullanılan Cam İyonomer Çimentosunun Biyomedikal Özellikleri

(RANULA : TEKRARLAYAN BİR OLGU) RANULA : AĞIZ TABANINDA TEKRARLAYAN BİR OLGU ÖZET

İntraoperatif Sürekli Vagus Monitorizasyonunun Riskli Tiroidektomilerde Reküren Laringeal Sinirin Korunmasına Katkısı

Burun yıkama ve sağlığı

OTİTTE ANTİBİYOTİK KULLANIMI

Transkript:

K.B.B. ve Baş Boyun Cerrahisi Dergisi, 3:202-206, 1995 KRONİK OTİT CERRAHİSİNDE ARKA DUVAR REKONSTRÜKSİYONU ve KAVİTE OBLİTERASYONU (+) THE RECONSTRUCTION OF THE POSTERIOR MEATAL WALL AND OBLITERATION OF THE MASTOID CAVITY Dr. A. Şefik HOŞAL (*), Dr. Levent SENNAROĞLU (*), Dr. Oğuz ÖĞRETMENOĞLU (*), Dr. Ergin TURAN (*), Dr. İ. Nazmi HOŞAL (*) ÖZET : Kronik otitis media cerrahi tedavisinde özellikle kolesteatomalı kulaklarda patolojinin eradikasyonu amacıyla açık kavite tekniği rekürenslerin önlenmesinde daha başardı sonuçlar vermektedir. Ancak açık kavite çoğunlukla hasta ve hekim açısından problem yaratmaktadır. Bu nedenle arka duvar rekonstrüksiyonu ve kavite obliterasyonu fonksiyonel olarak fizyolojiye en uygun ortamı sağlamaktadır. Kronik otitis media nedeniyle arka duvar rekonstrüksiyonu ve kavite obliterasyonu yapılan 230 hasta retrospektif olarak incelenmiş ve elde edilen sonuçlar sunulmuştur. Anahtar Sözcükler : Kronik otitis media, mastoid obliterasyon SUMMARY : Open cavity technique gives more favorable results in the treatment of chronic otitis media, particularly in the eradication of the cholesteatoma. Open cavity, however, is frequently a problem to the patient and to the surgeon. There fore, obliteration of the mastoid cavity and reconstruction of the posterior wall may provide appropriate physiological conditions in the middle ear and mastoid cavity. Two-hundred and thirty patients with chronic otitis media who underwent posterior wall reconstruction and cavity obliteration were analyzed retrospectively, and the results were presented. Key Words : Chronic otitis media, mastoid obliteration GİRİŞ Kronik süpüratif otitis media'nın cerrahi tedavisinin temel prensipleri mastoid ve orta kulaktaki patolojinin tamamen temizlenmesi, içi hava dolu bir orta kulak boşluğu yaratılması, işitmenin korunması veya rekonstrüksiyonu, ve kulak zarındaki perforasyonun kapatılmasıdır. Bunların yanında bazı yazarlar dış kulak yolu kemik arka duvarının korunmasının ve mastoidin havalanmasının şart olduğunu öne sürmektedirler (6). İlk olarak 1958'de Jansen'in tariflediği intakt kanal tekniğinde yukarıda belirtilen özellikleri sağlayacak normal anatomi muhafaza edilmektedir. Bu nedenle teorik olarak en iyi fonksiyonel sonuçların elde edilmesi düşünülmekte, ancak işitme sonuçları karşılaştırıldığında intakt kanal tekniğinin açık kaviteye oranla belirgin bir üstünlüğü olmadığı belirtilmektedir. Bunun yanı sıra retraksiyon ceplerinin gelişme- (+) 23. Ulusal ORL ve BBC Kongresinde sunulmuştur. AN- TALYA 1995 (*) Hacettepe Ün. Tıp Fak. KBB Anabilim Dalı ANKARA si, kolesteatoma nükslerinin diğer metodla karşılaştırıldığında daha yüksek olması nedeniyle birçok yazar açık kavite tekniğini tercih etmektedirler (2). Ancak açık kavite çoğunlukla hasta ve hekim açısından problem yaratmaktadır. Hastalar için hayat boyu bakım ve temizlik gerektirmekte, sıklıklı enfeksiyon gelişmektedir. Mastoid kavitelerinin yaklaşık %30'u tam olarak iyileşememekte, ve sürekli akıntıya sebep olmaktadır. Bunun yanında banyo ve yüzme ayrı bir sorun oluşturmaktadır. Bu durum özellikle çocuklar açısından önemlidir, çünkü labirentin iritasyonu şiddetli baş dönmesi ve paniklere yol açabilmektedir. Kavitede kolesteatoma rekürensi gelişebilmekte, bunun sonucunda da intrakranial komplikasyonlar dahil ciddi birçok problem görülebilmektedir (1). Yukarıda bahsedilen nedenlere bağlı olarak kavitenin obliterasyonu veya rekonstrüksiyonu üzerine literatürde birçok yayın olmasına rağ- 202

K.B.B. ve Baş Boyun Cerrahisi Dergisi, 3 : 202-206, 1995 men halen sonuçların güvenilir olduğu standart bir teknik bulunmamaktadır. Çalışmamızda sözkonusu problemlerin önlenmesi amacıyla kliniğimizde yapılan arka duvar rekonstrüksiyonu ve kavite obliterasyonu cerrahi tekniği ve bu metodun uygulandığı 230 hasta retrospektif incelenmiş ve sonuçları takdim edilmiştir. CERRAHİ TEKNİK Tercih ettiğimiz insizyon endaural insizyondur. Ancak daha önceden cerrahi geçirmiş olan hastalarda önceki ameliyatta postauriküler çalışılmış ise, yeni bir insizyon oluşturmamak için postauriküler insizyon yapılmıştır. Ameliyatta tur yardımıyla önce attikotomi yapılarak, patoloji antrum ve mastoid bölgeye doğru takip edilmektedir. Başarılı bir obliterasyon için mastoiddeki patolojinin tamamen temizlenmesi gerekmektedir. Mastoid bölgedeki patoloji kolesteatoma veya sekretuar karakterde mukoza ise mastoid hücreler takip edilerek mutlaka temizlenmektedir. Bu nedenle zigoma kökü, mastoid tip, perilabirenter hücreler, dural plate ve sigmoid sinüs bölgeleri patolojiye bağlı olarak ortaya konmaktadır. Bu bölgelerde sağlam kemiğe ulaşıldıktan sonra orta kulak tarafına geçilmekte, aynı şekilde titiz ve dikkatli çalışılarak hastalıklı mukoza oval ve yuvarlak pencerelerin çevresinden, Östaki borusu ağzından ve sinüs timpaniden temizlenmektedir, özellikle fasiyal kanal alt kısmı attık aynası ile kontrol edilmektedir. Kemikçikler sağlam ise sisteme zarar vermeden kolesteatoma çıkarılmaktadır. Ancak çoğunlukla inkusun uzun kolu, veya tüm inkus ve malleus zaten patolojiye bağlı olarak destrükte olmaktadır. Burada özellikle dikkat edilen stapesdir, footplate kesinlikle kaldırılmamalıdır. Eğer kolesteatoma oval pencereden tam olarak temizlenemiyorsa işitmeye zarar vermemek amacıyla, yassı epitel bu bölgede bırakılmakta ve 6-8 ay sonra orta ku\ak açılarak enfeksiyon olmayan kulakta oluşacak kolesteatoma incisi kolaylıkla çıkartılmaktadır. Patoloji mastoid ve orta kulaktan temizlendikten sonra rekünstrüksiyona geçilmektedir. Orta kulak boşluğu oluşturmak maksadıyla orta kulağa teflon levha yayılmaktadır. İşitme rekonstrüksiyonu gereken durumlarda homogreft kemikçikler kullanılmaktadır. Da- ha sonra dış kulak yolu arka duvarın tekrar oluşturmak için temporal kemik korteksden çekiç ve keski ile kemik lameller alınmaktadır. Bu kemikler dış kulak yolu oluşturacak şekilde arka arkaya dizilerek yerleştirilmektedir. Bu sırada dış kulak yoluna bakacak ilk kemik lamel yerleştirilirken periostunun korunmasına dikkat edilmektedir. Çünkü, periost potoperatif devrede epitelizasyon açısından son derece önemli olmaktadır. Ancak periostun korunamadığı durumda bir parça adale fasciası ile örtülmesi gerekir. Kemikler yerleştirildikten sonra kavitede geri kalan boşluklar temporal adeleden hazırlanan adale flepleriyle oblitere edilmektedir (Şekil l ve 2). Temporal adale fleplerinin yetersiz kaldığı durumlarda sternokleidomastoid adaleden de flep çevrilebilmektedir. Daha önceden hazırlanan temporal adale fasciası greft olarak underlay teknikle yerleştirilmekte ve arkada yeni oluşturulan arka duvar kemiği üzerine yatırılmaktadır. Annulus timpanicus'un alınmış olduğu durumda ise greft üstten yerleştirilmektedir.

K.B.B. ve Baş Boyun Cerrahisi Dergisi, 3 :202-206,1995 GEREÇ ve YÖNTEM : 1977-1994 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalında radikal mastoidektomi ve aynı seansta arka duvar rekonstrüksiyonu ve kavite obliterasyonu yapılan 230 hasta retrospektif olarak incelenmiştir. Hastaların 132'si erkek, 98'i kadındır. Yaş ortalaması 37 olup, 7 ile 65 yaş arasında değişmektedir. 187 (%81) hastaya endaural insizyonla yaklaşılmış, geri kalan 43 (%19) hastada postauriküler insizyon yapılmıştır. 230 hastanın attik, antrum ve mastoiddeki patolojileri incelendiğinde; 171 (%74) hastada kolesteatoma, 27 (%12) hastada granulasyon, 12 (%5) hastada sekretuar mukoza ve 7 (%3) hastada osteit saptanmıştır. 13 (%6) hasta ise daha önce geçirdikleri açık kavite mastoidektomiye bağlı olarak gelişen kavite problemlerinden dolayı öpere edilmişlerdir. Radikal mastoidektomi kavitesi 225 hastada adale flepleri ve temporal kemik korteksten alınan kemik parçalarıyla oblitere edilmiştir. 5 hastada ise kavite sadece iliac krest serbest kemik greftleriyle doldurulmuştur. Obliterasyonda kullanılan adale flepleri incelendiğinde 136 (%61) hastada superior bazlı temporal adale flebi, 29 (%13) hastada inferior bazlı adale flebi, 55 (%24) hastada hem inferior hem de superior bazlı bipediküllü flep ve 5 (%2) hatada ise sternokleiodomastoid adale kullanılmıştır. Hastaların takip süreleri değerlendirildiğinde 107 (%46) hasta en az l yıl, 43 (%19) hasta l ile 3 yıl arası, ve 80 (%35) hasta 3 yıldan fazla süre ile takip edilmiştir. sinde orta kulaktaki kolesteatoma ilk ameliyat sırasında kasten bırakılmış ve 6 ay sonrasında tekrar eksplore edilerek inci kolesteatoma çıkartılmıştır. Kolesteatoma rekürensi saptanan hastaların nüksleri 9 ile 36 arasında gelişmiş ve ortalama süre 16 ay olarak bulunmuştur. Arka duvar rekonstrüksiyonu ve kavite obliterasyonu yapılan hastalardan, postoperatif 4 hafta, l yıl, 12 yıl ve 18 yıl sonraki bulguları sırasıyla Şekil 3, 4, 5 ve 6'da gösterilmektedir. Şekil 7'de ise masked mastoidit nedeniyle opere edilerek obliterasyon ve arka duvar rekonstrüksiyonu yapılan bir hastanın ameliyattan l yıl sonraki kulak muayenesi görülmektedir. BULGULAR Altı (%2.6) hastada arka duvarın rezorbe olduğu ancak takiplerde attik ve antrumun epitelize olduğu görülmüştür. Kolesteatoma rekürrensi açısından incelendiğinde 11 (%6.4) hastada nüks tespit edilmiştir. Bunun 5 (%2.9) tanesi mastoidde, 6 (%3.5) tanesi orta kulakta gelişmiştir. Ancak orta kulakta rekürens olarak belirtilen 6 hastadan iki- 204

mastoid ve orta kulak selülleri arasına infiltre olmaktadır. Ancak reküren kolesteatoma her zaman rezidüel olarak gelişmemektedir. Mastoid kaviteyl kaplayan cilt direkt kemik ile temasta olduğundan, ve subkütan tabaka içermediğinden vaskülaritesi zayıflamakta, hiperkeratinizasyon gelişmekte, aşın debris toplanması kist oluşumuna ve kavitede kolesteatoma'ya neden olmaktadır. Kötü hijyen ortamında iyi havalanamayan kavite saprofitik bakterilerin üremesi için zemin oluşturmakta, sonuçta da kavitede enfeksiyon ve akıntı gelişmektedir. Bu özellikle geniş kavitelerde daha belirgin olmaktadır (1,5, 7) İlk olarak 1891 yılında Blake kavitenin problem oluşturabileceğini belirtmiş ve kan pıhtısı ile doldurulmasını önermiştir. Literatürde yağ dokusu, ven greftleri, kemik parçacıkları ve kıkırdak gibi birçok değişik obliterasyon materyali tavsiye edilmektedir (1). En çok temporal adale flepleri kullanılmaktadır ve temel olarak 3 tane pediküllü adale fiebi vardır; superior bazlı temporal adale flebi, inferior bazlı yağ. fasiya ve adale içeren postauriküler flep ve Palva flebi (1). Adale flepleriyle obliterasyon yapılırken kavitede ölü boşluk bırakmamak ve fleplerin gergin olmaması gerekmektedir. Bizim uygulamamızda kavite içine serbest kemik greftleri döşenmekte, ara boşluklar üzerine adale flebi yatırılmaktadır. Ancak obliterasyon yapılmadan önce kolesteatom matriksinin ve kavitenin tüm selüler yapılarının tam olarak temizlenmesi gerekmektedir, selüllerde sekretuar mukoza veya granulasyon dokusu kaldığı takdirde ciddi sorunlar ortaya çıkmaktadır. Kavite obliterasyonu yaşlı diabetik hastalarda, malign patolojilerde ve intrakranial komplikasyonlarda uygulanmamaktadır. Kolesteatomanın obliterasyon flepleri altında gelişme riski olabilmektedir; Rambo %2.4, Palva %4.2, Shehy %5.6 ve Turner %6 olarak belirtilmektedirler. Serimizde obliterasyon sonrası mastoiddeki kolesteatom rekürrens oranı %2.9'dur. Intraoperatif gözlemlerimiz kavitedeki reküren kolesteatomların hepsi rezidüel patolojiye bağlı olmadığını, retraksiyon ceplerinden ve zarda gelişebilecek perforasyonlardan epitel migrasyonu veya operasyon sırasında yassı epitelin adale üzerine imptantasyonu sonucunda gelişe- 205

K.B.B. ve Baş Boyun Cerrahisi Dergisi, 3 : 202-206, 1995 bileceğini düşündürmektedir. Orta kulaktaki kolesteatoma rekürensi 6 hastamızda tesbit edilmiştir. Ancak 2 hastada ilk ameliyat sırasında oval pencere üzerine kolesteatoma işitmeye zarar vermemek amacıyla kasten bırakılmış ve 6 ay sonra sadece orta kulak ekspolere edilerek inci kolesteatoma çıkartılmıştır. Kliniğimizde bu tip hastalarda işitmenin korunması amacıyla orta kulakta gerektiğinde rezidüel patoloji bırakılmakta ve enfeksiyonu düzelen kulak ikinci bir seansta açılarak kolesteatoma inci şeklinde kolayca alınmaktadır. İntakt kanal tekniğinde kolesteatoma rekürensi açık kavite ile karşılaştırıldığında oldukça yüksektir, ve değişik serilerde %45'e varan oranlarda rekürens geliştiği bildirilmektedir (4). Ayrıca % 16-20 oranında retraksiyon cepleri görülmektedir. Kemik arka duvar oluşturulmadan yapılan adale flebi obliterasyonlarında bu oran daha az olmakla birlikte, yine de %6-7 olarak belirtilmektedir (3). Bu durum adale kontraksiyonuna bağlı zarın mastoid kaviteye doğru çekilmesiyle açıklanmaktadır. Bu nedenle sadece adale obliterasyonu yeterli olmamaktadır. Kronik otitlerde Östaki tüpü her ne kadar Valsalva veya Politzer manevraları ile hava geçişine elverişli isede, normal olarak orta kulak ve mastoidde oluşturulan kavitenin havalanmasına yetmemektedir. Dolayısıyla intakt kanal tekniği uygulanan hastalarda ve arka duvar rekonstrüksiyonu yapılıp, kavitenin oblitere edilmediği hastalarda oluşturulan geniş mastoidektomi kavitesinde yeterli havalanma sağlanamadığından yüksek oranda retraksiyon cepleri oluşmaktadır. Bu nedenle arka duvar rekonstrüksiyonu yapılan vakalarda mastoid kavitenin obliterasyonu gerekmektedir; hastalarımızda retraksiyon cepleri oluşmaması kavitenin tamamen oblitere edilmesi sonucudur. Yeni kemik arka duvar rekünstrüksiyonu kavite problemlerini ortadan kaldırmakta ve normale yakın anatomik yapının tekrar oluşmasını sağlamakta, ayrıca greft zar normal pozisyonunda yerleştirilerek içi hava dolu bir orta kulak boşluğu yaratılmakta, böylece kemikçik zincirin rekonstrüksiyonu ve işitmenin restorasyonu için gerekli optimum şartlar hazırlanmaktadır. Ancak arka duvar yapılırken kanalı oluşuran kemik lamelin periostunun mutlaka korunması ve periostlu kısmın kanal yüzüne bakacak şekilde yerleştirilmesi, periost korunamazsa kemik yüzeyin adale fasiası ile örtülmesi gerekmektedir. Aksi takdirde beslenmesi bozulan kemik rezorbe olmaktadır. Sonuç olarak, kronik otitis media cerrahi tedavisinde radikal mastoidektomi, arka duvar rekonstrüksiyonu va kavite obliterasyonu normale yakın fizyoloji ortamı sağlamakta, kolesteatoma rekürensi ve postoperatif sorunlar minimal düzeye indirilmektedir. Klinik uygulamalarımızda elde ettiğimiz sonuçlara göre kronik otit cerrahisinde özellikle kolesteatomalı kulaklarda tercih edilebilecek başarılı bir yöntemdir. Yazışma Adresi : Dr. A. Şefik HOŞAL Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı, ANKARA KAYNAKLAR 1. BRANDOW EC : Revision surgery for the mastoid cavity. Otolaryngol Clin North Am 7 : 41-56, 1974. 2. GLASSCOCK ME, Shambaugh GE : Surgery of the Ear. 4. baskı. WB Saunders, Philadelphia 1990, ss : 229-247. 3. HOŞAL İN, TURAN E : Timpanoplastide arka duvar rekonstrüksiyonu ve kavite obliterasyonu. Türk Otolarengoloji Arşivi 25 : 106 - l 10. 1987. 4. KINNEY SE ; İntact canal wall tympanoplasty with mastoidectomy lor cholesteatoma : long-term follow-up. Laryngoscope 98: 1190-1194, 1988. 5. KÜÇÜK B. YORULMAZ l, DURSUN G, ve ark. : Radikal kavite cerrahisinde arka duvar rekünstrüksiyonu ve mastoid obliterasyon tekniği, KBB ve Baş Boyun Cerrahisi Dergisi. 3 : 105-109. 1995. 6. PUL.EC JL : A surgical system of management of chronic suppurative otitis media. Op Tech Otolaryngol Head Neck Surg 6: 5-16, 1995. 7. ULUĞ T, KAYHAN V. SAVAŞ İ : Geniş kavite radikal mastoidektomi ve obliterasyon. Türk Otolarengoloji Arşivi 32 ; 157-159. 1994. 206