Türkiye - Kafkasya İlişkileri

Benzer belgeler
5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

AZERBAYCAN MİLLİ GÜVENLİK STRATEJİSİ BELGESİ

DİASPORA - 13 Mayıs

KAYSERİ SANAYİ ODASI. AZERBAYCAN ÜLKE RAPORU 17 Ağustos 2017

KAYSERİ SANAYİ ODASI. AZERBAYCAN ÜLKE RAPORU 20 Kasım 2018

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

Çepeçevre Karadeniz Devam Eden Sorunlar, Muhtemel Ortakl klar - Güney Kafkasya ve Gürcistan aç s ndan

ÜÇÜNCÜ TÜRK KENEŞİ İŞ FORUMU. (24 Ekim 2014, Nahçıvan) TÜRK KENEŞİ GENEL SEKRETERİ RAMİL HASANOV UN İŞ ADAMLARINA HİTABI

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

AVİM Yorum No: 2014 / 79 Ekim 2014

ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

Duygusal birliktelikten stratejik ortaklığa Türkiye Azerbaycan ilişkileri

TÜRK DİLİ KONUŞAN ÜLKELER İŞBİRLİĞİ KONSEYİ ÜÇÜNCÜ ZİRVE BİLDİRİSİ Gebele, Azerbaycan

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

AESK ve Türkiye REX. Dış İlişkiler. Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi

RUSYA DIŞ VE GÜVENLİK POLİTİKALARININ KÜRESEL AMAÇLARI VE BÖLGESEL YANSIMALARI

TÜRKİYE - GANA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti

4. TÜRKİYE - İRAN FORUMU

TÜRKİYE - FRANSA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Kafkasya da Etnik Grupların Boru Hatları Üzerindeki Etkisi

Title of Presentation. Hazar Havzası nda Enerji Mücadelesi Dr. Azime TELLİ 2015 ISTANBUL

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

JANDARMA VE SAHİL GÜVENLİK AKADEMİSİ GÜVENLİK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI GÜVENLİK VE TERÖRİZM YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE DAĞILIMLARI

TASAM TARAFINDAN DÜZENLENEN 6. ULUSLARARASI TÜRK-ASYA KONGRESİNDE SUNULAN TEBLİĞ: TÜRK DÜNYASININ ENTEGRASYONU (İstanbul, 7-8 Haziran 2012)

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010

Devrim Öncesinde Yemen

T.C. BAKÜ BÜYÜKELÇİLİĞİ TİCARET MÜŞAVİRLİĞİ

YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı

Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi. Avrupa Ekonomik ve Sosyal

Türkiye-Rusya ilişkilerinin son 16 yılı

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu

ÖZET. İstanbul, 15 Ağustos 2016 KIRK YEDİNCİ GENEL KURUL

Samsun-Kavkaz Tren Feri Hattı faaliyette

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

ŞUBAT 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Merkez Strateji Enstitüsü. Türkiye-Rusya İlişkileri Mevcut Durumu ve Geleceği

TÜRKİYE - İTALYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

GÜMÜŞHANE TİCARET VE SANAYİ ODASI

İZMİR TİCARET ODASI GÜRCİSTAN ÜLKE RAPORU

İZMİR TİCARET ODASI AZERBAYCAN ÜLKE RAPORU

EYLÜL 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU

Kitap İncelemeleri / Book Reviews SOĞUK SAVAŞ SONRASI KAFKASYA

(Resmi Gazete ile yayımı: Sayı:23360)

JENS STOLTENBERG İLE SÖYLEŞİ: NATO-RUSYA İLİŞKİLERİ VE BÖLGESEL İSTİKRARSIZLIK

Sayı: 7/2017. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı. yapar:

TÜRKİYE - HOLLANDA YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

Avrupa Birliği Yol Ayrımında B R E X I T

"Türkiye, Gürcistan'a ilham kaynağı olabilir"

GİRİŞ. Anahtar kavramlar: Lojistik merkez, Kars, demir ipek yolu, kombine taşımacılık, enerji kaynakları, Avrupa, Çin, Orta Asya ve Kafkasya dır.

8.1. Gelirler Genel Müdürlüğü Eğitim Merkezi Çalışmaları

EKİM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Orta Asya daki satranç hamleleri

Bağımsızlık Sonrası Dönemde Azerbaycan

Berkalp Kaya KASIM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

EKONOMİK İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI Hacı Dede Hakan KARAGÖZ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE İRAN İSLAM CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA ÇEVRE ALANINDA MUTABAKAT ZAPTI

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

TÜRKİYE - ÇİN STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

MART 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

NİSAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

MAYIS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

facebook.com/salthukuk twitter.com/salt_hukuk 1 İçindekiler Milletlerarası Hukuk Çift-İ.Ö. 2. Dönem - Part 5 Pratik

TÜRK-RUS ÝLÝÞKÝLERÝ: SORUNLAR VE FIRSATLAR. Prof. Dr. Ýlter TURAN

DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

SIRA SAYISI: 643 TÜRKÝYE BÜYÜK MÝLLET MECLÝSÝ

GÜRCİSTAN ULUSAL GÜVENLİK KONSEPTİ

Türkiye İle Yabancı Ülkeler Arasında Kültür, Eğitim, Bilim, Basın-Yayın, Gençlik Ve Spor Alanlarında Mevcut İşbirliği Anlaşmaları

Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi.

Türk araçlarının taşıma yaptığı ülkelere göre yoğunlukları gösterilmektedir. Siyah: ilk 15 ülke

Türkiye-Kosova Serbest Ticaret Anlaşması IV. Tur Müzakereleri. Caner ERDEM AB Uzman Yardımcısı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü

AĞUSTOS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Orta Asya da Çin ve Rusya Enerji Rekabeti

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

KÖKSAV E-Bülten. Hassas Konular KÖK SOSYAL VE STRATEJİK ARAŞTIRMALAR VAKFI. 2 Aralık 2007 Rusya Federasyonu DUMA seçimleri ve Kafkasya

ÖZETLER VE ANAHTAR KELİMELER

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ

İZMİR TİCARET ODASI RUSYA ÜLKE RAPORU

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

Türkiye nin Yeni AB Stratejisi ve Ulusal Eylem Planları

COG 446 RUSYA Hafta 2. Rusya: Makro Bir Perspektif

KAYSERİ SANAYİ ODASI RUSYA ÜLKE RAPORU

Türkiye de Sivil Toplumu Geliştirme ve Sivil Toplum-Kamu Sektörü Diyaloğunu Güçlendirme Projesi

Kazakistan Ekonomisi ve Yatırım Fırsatları. 18 Şubat 2016, İstanbul. Açış Konuşması - Ömer Cihad Vardan, DEİK Başkanı

Türkiye ve Kitle İmha Silahları. Genel Bilgiler

Kyoto Protokolü nün Onanması (Taraf Olunması) ve Uluslararası İklim Rejiminin Geleceği ile İlgili Bazı Politik ve Diplomatik Noktalar

Türkiye ve Ermenistan aras ndaki Yak nlaflma Süreci: Tarihsel Sorunlar ve Gelecek için Olanaklar

ITU Maritime Faculty-MSC.2016 International Organisations

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU ARALIK 2018 İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ

İKİLİ İLİŞKİLER VE PROTOKOL DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Transkript:

Türkiye - Kafkasya İlişkileri Sayfa 1 Türkiye - Kafkasya İlişkileri Dış politika ve Savunma Araştırmaları Grubu* 1. Giriş Kafkas dağları Kafkasya nın fiziki coğrafyasını kuzey ve güney olarak ayırır. Güney Kafkasya coğrafyasının en belirgin özelliği ulaştırmayı ve halklar arası teması zorlaştıran dağlar ve vadilerdir. Kuzey Kafkasya ile olan irtibatı da kısıtlı sayıda doğal geçit vasıtasıyla sağlanır. 1991 yılında Sovyetler Birliği nin dağılmasıyla birlikte bölgenin siyasi coğrafyası, fiziki coğrafyasına koşut biçimde değişmiştir. Kuzey Kafkasya Rusya Federasyonu toprakları içinde yer alırken; Güney Kafkasya da Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan üç bağımsız devlet olarak Türkiye nin bölgedeki komşuları haline gelmişlerdir. Bu aslında söz konusu devletlerin 20.yüzyıldaki ikinci bağımsızlıklarıdır. Zira Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan 1917 Ekim Devriminden sonra, Rusya 1920-1921 de tekrar bölgeye hakim oluncaya kadar geçen kısa süre içinde, önce bir federasyon içinde daha sonra da bireysel olarak bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir. Öte yandan Rusya nın bölgeden çekilmesinin doğurduğu boşluktan yararlanan iki muzaffer müttefik-brest-litovsk Barış Anlaşmasından Birinci Dünya Savaşının bitimine kadar Gürcüleri himaye eden, Taşnakların faaliyetlerine de göz yuman ve Bakü deki Bolşevik Sovyetle Türkiye den gizli anlaşan- Almanya ile Azerbaycan Türklerini himaye eden Türkiye Kafkasya hakimiyeti için zımni, bazen de açıkça çatışmışlardır. 1924 de bir anayasa değişikliği ile Rusya Sovyet Sosyalist Federatif Cumhuriyeti Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğine dönüşmüş, üç Kafkasya Devleti de Birlikten ayrılma hakkına sahip üç bağımsız Sosyalist Devlet olarak yeni Birliğe katılmışlardır. Sovyetler Birliğinin dağılma sürecinin başlaması ile ulusal duyguları baskı ve denetim altında tutan merkezi idarenin zayıflaması; egemen ortak ideolojinin doğruluk ve uygunluğunun sorgulanması: toplum hafızalarının selektif bir şekilde canlandırılmasının da yardımı ile, milliyetçiliğin, toplum davranışlarına hakim olmasının yolunu açmıştır. Uyanan milli bilinç cumhuriyetler içindeki azınlıkları da kapsamıştır. Bu da genç devletlerdeki iç karışıklıkları, silahlı ça- * Başkan: İlter Türkmen, Büyükelçi (E) - Dışişleri Eski Bakanı, Bşk.Yrd. Salim Dervişoğlu Oramiral (E), Üyeler; Halil Akıncı Büyükelçi (E), Oktar Ataman Orgeneral (E), Cemil Şükrü Bozoğlu Tuğamiral (E), Ahmet Oğuz Çelikkol Büyükelçi (E), Ünal Çeviköz Büyükelçi (E), M. Doğan Hacipoğlu Tümamiral (E), Oktay İşcen Büyükelçi (E), Güner Öztek Büyükelçi (E), Seyfettin Seymen Hv. Tümgeneral (E), Necdet Timur Orgeneral (E).

Türkiye - Kafkasya İlişkileri Sayfa 2 tışmaları tetikleyen başlıca amil olmuştur. Bu iç karışıklıklar tarafların komşu ülkelerdeki etnik uzantılarını da, değişik ölçülerde olmak üzere, etkilemiştir. Bu devletlerde egemen devlet yapılanmasının olmayışı azınlıklara yönelik dış kışkırtmalar ile birleşmiş ve bağımsızlığın ilk yıllarında etkileri azalan ölçüde de olsa günümüze kadar süren istikrarsızlıkları doğurmuştur. Rusya bu iç karışıklıklardan yararlanmış, önce hakem sıfatı ile bölgeye dönmüş, daha sonra da Bölgede kendisinin onayı olmadan bir çözüm/ siyasi gelişme olamayacağını fiilen konumunu güçlendirerek bölge içi ve bölge dışı aktörlere göstermiştir. Bu çerçevede bölgedeki konumunu güçlendirme yönündeki ilk adımı Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) olmuştur. Kollektif Güvenlik Anlaşması Örgütünün daha sonrada Avrasya Ekonomik Birliğinin kuruluşu, bu ilk adımı izlemiştir. Güney Kafkasya, Türkiye, İran ve Rusya nın ortak ilgi sahası olagelmiştir. Öte yandan İkinci Dünya Savaşından sonra bir dünya gücüne dönüşen Sovyetler Birliği bölgede tesis ettiği mutlak hakimiyeti pekiştirmiştir. Türkiye ve İran ın, bölge ile olan geleneksel etnik dini ve ekonomik bağlarına rağmen daha Çarlık zamanında gerçekleşen bölgeden dışlanmaları Sovyet zamanında da sürmüştür. Sovyetler Birliği nin dağılması ile bağımsız devletlerin ortaya çıkmaları İran ve Türkiye nin ilgisini bütün yan etkileri ile birlikte canlandırmıştır. 19. Yüzyıldan beri tek hakim olan Rusya bu sefer bölgedeki en güçlü devlet konumuna indirgenmiş, İran ve Türkiye ise dikkate alınması gereken aktörler olarak bölgeye dönmüşlerdir. Aynı şekilde ABD başta olmak üzere, diğer devletler, AB(özellikle Almanya) ve NATO da bölgeye etki dereceleri değişik düzeyde olmak kaydı ile bölge ülkeleri ile ilişkilerini geliştirmişlerdir. 2. MEVCUT DURUM : 2.1. Gürcistan: Gürcistan Güney Kafkasya ülkeleri içinde, NATO ve AB yi de kapsamak üzere, Batı ile ilişkilerini en ileri derecede geliştiren ülke olmuştur. Bununla birlikte, bağımsızlığının ilk yıllarında yaşadığı iç savaş nedeniyle diğer ülkelere nazaran Batı ile ilişkilerinin gelişmesi de gecikerek başlamıştır. 1994 yılında NATO nun başlattığı Barış İçin Ortaklık (BİO) projesine de Gürcistan en son katılan Sovyet ardılı cumhuriyet olmuştur. Gürcistan, 2009 yılından itibaren AB tarafından üç Doğu Avrupa ülkesi (Ukrayna, Moldova, Belarus) ile üç Güney Kafkasya ülkesine (Gürcistan, Azerbaycan, Ermenistan) yönelik olarak geliştirilen AB Doğu Ortaklığı girişimi içinde yer almıştır. Söz konusu girişim, anılan ülkeleri AB ne daha fazla yakınlaştırmak amacıyla AB ile bu ülkeler arasında ortaklık, serbest ticaret ve vize muafiyeti anlaşmaları imzalanmasını öngörmüştür. Ortaklık Anlaşması 2014 yılında Brüksel de imzalanmış ve Temmuz 2016 itibariyle yürürlüğe girmiştir. Gürcistan ile AB arasında vize muafiyetinin 2017 yılında başlaması öngörülmektedir. Ancak bu gelişmeye rağmen görünür gelecekte Rusya ile Gürcistan arasındaki ilişkilerin gündeminin Rusya tarafından tespit edileceği söylenebilir. Ülkemiz ile Gürcistan arasındaki ilişkiler Gürcistan ın bağımsızlığını kazanmasından bu

Türkiye - Kafkasya İlişkileri Sayfa 3 yana her alanda gelişmiş ve iki ülke arasında çeşitli alanlarda çok sayıda anlaşma imzalanmıştır. Her iki ülke de aralarındaki ilişkileri hem ikili planda, hem bölgesel düzeyde stratejik nitelikte görmekte ve büyük önem atfetmektedir. Öte yandan, Gürcistan, hem Hazar enerji kaynaklarının ülkemize ve Batı pazarlarına taşınması, hem ülkemiz ile Azerbaycan, Rusya ve Orta Asya Cumhuriyetleri arasındaki ulaşım bağlantıları bakımından mevcut koşullarda kilit ülkedir. Buna karşılık, ülkemiz de Gürcistan ın en büyük ticaret ortağı durumundadır. Bu çerçevede, Türkiye, Gürcistan ve Azerbaycan arasında başta enerji ve ulaştırma alanlarında olmak üzere çeşitli alanlarda üçlü işbirliği yapılmaktadır. Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı ve Bakü-Tiflis-Erzurum doğal gaz boru hattı ile 2017 yılında tamamlanması öngörülen Bakü- Tiflis-Kars demiryolu projesi bu işbirliğinin en somut örnekleridir. Türkiye Gürcistan ın toprak bütünlüğünü desteklemektedir. İç meselelerinin halline de yardımcı olmaya çalışmaktadır. Gürcistan halkı için Abhazya ve Güney Osetya milli önemi haizdir. Ancak, 2008 yılında cereyan eden Gürcistan-Rusya savaşının Rusya nın zaferi ile sonuçlanmasından sonra bu bölgelerin bağımsızlıklarının Rusya tarafından tanınması ve askeri anlaşmalarla güvenceye alınması, ikili anlaşmalara dayalı olarak kurduğu üsler, ayrılıkçı rejimlerin bölgesel düzlemde meşruiyet kazanmaları sonucunu doğurmuştur. Gürcistan fiilen bağımsız Abhazya nın bu statüsünü, görünür gelecekte değiştirmek gücüne sahip olamayacağının bilincinde olarak, durumu uluslararası düzlemde hukuki hale getirebilecek adımları önlemeye çalışmaktadır. Güney Osetya sorununa yaklaşımı da gene aynı çerçevede tarif edilebilir. Ancak Rusya nın Aralık 2016 da Abhazya ve Osetya nın demokratik devletler olarak gelişmelerine destek verileceği yolundaki açıklaması bunun pek kolay olmayacağını göstermektedir. Gürcistan da 2012 Ekim ayında iktidara gelen Gürcü Rüyası hükümeti, gerek RF ile ilişkiler, gerek Abhazya ve Güney Osetya sorunları konusunda daha yumuşak bir söylem benimsemiş ve RF ile ilişkilerin normalleştirilmesi için adımlar atmıştır. Ancak Kırım ın RF tarafından ilhakı ve Ukrayna daki gelişmeler ile RF nin Abhazya ile ittifak anlaşması imzalaması, Gürcistan ın Abhazya ve Güney Osetya ya ilişkin kaygılarını daha da artırmıştır. 2.2 Ermenistan : Ermenistan ı tanıyan (16 Aralık 1991) ilk ülkelerden biri olan Türkiye, bağımsızlığını müteakip ciddi ekonomik sıkıntılar yaşayan bu ülkeye insani yardımda bulunmuş; Ermenistan ın bölgesel kuruluşlar, uluslararası toplum ve Batılı kurumlarla bütünleşmesi yönünde çaba harcamıştır. Bu çerçevede Ermenistan, denize çıkışı olmayan bir ülke olmasına rağmen, Türkiye tarafından Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü ne kurucu üye olarak davet edilmiştir. Ermenistan ın, 1993 yılında Azerbaycan ın Kelbecer bölgesini işgal etmesi üzerine, ülkemizden Ermenistan a yapılan doğrudan ticaret 3 Nisan tarihinde sona erdirilmiş; iki ülke arasındaki sınır kapatılarak kara/demiryolu ve havayolu bağlantıları kesilmiştir. Havayolu bağlantısı daha sonra yeniden kurulmuştur. 1991 yılından itibaren Türkiye tarafından Ermenistan ile normalleşme teşebbüslerine girişilmiştir. Hatta 1992 Ocak ayında Erivan da ileride Büyükelçiliğe dönüşmesi öngörülen, bir Başkonsolosluk

Türkiye - Kafkasya İlişkileri Sayfa 4 açılması da karara bağlanmışken, Ermenistan ın Karabağ a tecavüzü durdurmamasından dolayı diplomatik ilişkilerin kurulması gerçekleşememiştir. Ermenistan ın ilk Cumhurbaşkanı Levon Ter Petrosyan iktidardan düşürülünceye kadar iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin kurulması protokolü müzakereleri devam etmiştir. Petrosyan ülkesinin refah ve güvenliğine öncelik vererek Türkiye ile ilişkileri düzeltmeye yönelik dengeli bir siyaset gütmeye çalışmıştır. Daha sonra gelen iktidarlar da Türkiye nin ilişkileri normalleştirme amacı ile sürdürmeye çabaladığı görüşmeleri bir zaaf olarak algıladıklarından ortak bir görüşe varmak mümkün olamamıştır. Türkiye 2005 yılında normalleşmenin önünde bir engel teşkil eden soykırım iddiaları konusunda bir ortak tarih komisyonu kurulmasını önermiştir. Bu öneri de bu konunun tartışılamayacak bir gerçek olduğu gerekçesiyle Ermenistan tarafından reddedilmiştir. İsviçre nin arabuluculuğunda başlatılan süreç neticesinde, 10 Ekim 2009 tarihinde Zürih te Diplomatik İlişkilerin Tesisi Protokolü ile İkili İlişkilerin Geliştirilmesi Protokolü imzalanmıştır. Söz konusu Protokoller, ikili ilişkilerin makul bir zaman diliminde normalizasyonu için bir çerçeve sunmuştur. Ancak, Ermeni yetkililer, Protokollerin imza töreni sırasında, çeşitli vesilelerle Protokoller ile kurulması öngörülen Ortak Tarih Komisyonu nun işlevini aşındırmaya dönük davranışlarda bulunmuşlardır. Öte yandan, Ermenistan diasporası Protokollerin imzalanmasına şiddetle karşı çıkmış ve bu yönde kampanya yürütmüştür. Protokoller, onaylanmalarının uygun bulunması için TBMM ye sevk edilmişse de, Dış İlişkiler Komisyonu nun gündemine dahi alınmamıştır. Türkiye kamuoyunun Azerbaycan a verdiği destek nedeniyle, protokollerin onaylanması, dolayısı ile hayata geçirilmesi yolunda gerekli adımlar atılamamıştır. Ermenistan da ise, kanunların kabulünde uygulanan sürecin bir gereği olarak, Protokoller anayasaya uygunluğu açısından incelenmek üzere önce Anayasa Mahkemesi ne iletilmiş; Anayasa Mahkemesi, Protokollerin Ermenistan Anayasası na uygun bulunduğunu açıklamakla birlikte, 18 Ocak 2010 tarihli gerekçeli kararında Protokollerin lafzına ve ruhuna aykırı kısıtlayıcı hükümlere yer vermiştir. Karar bu haliyle Protokollerin müzakere gerekçesini ve Protokollerle hedeflenen temel amacı zedelemiştir. Ermenistan, Protokollerin onay sürecini askıya aldığını Nisan 2010 da bildirmiştir. Bu davranış bir bakıma Türkiye yi de rahatlatmış ve protokoller adeta henüz doğmadan devreden çıkarılmıştır. Son olarak, Ermenistan, Şubat 2015 de söz konusu Protokolleri Ermenistan Parlamentosu ndan geri çekmiştir. Ermenistan 1915 Olaylarının 100. Yıldönümü bağlamında, uluslararası platformlar ve üçüncü ülkeler nezdinde ülkemiz aleyhindeki girişimlerini yoğunlaştırmış ve Türkiye yle ilişkilerini normalleştirme iradesine sahip olmadığını belli etmiştir Bağımsız Devletler Topluluğu(BDT) üyesi olan Ermenistan ın bağımsızlığını kazandığından beri genel hatlarıyla izlediği dış politikaya ve ekonomik yapısına bakıldığında, Rusya nın ülkedeki etkisinin her alanda mevcudiyeti gözlemlenebilir. Bunun başlıca nedeni de ülkemiz ve Azerbaycan la sorunları olan ve tehdit algılayan Ermenistan ın RF nin ülkedeki askeri varlığını, güvenliğinin teminatı olarak görmesidir. Bunun için de Rusya ile uyum içinde olmaya özen göstermektedir. Nitekim Ermenistan, Avrasya Eko-

Türkiye - Kafkasya İlişkileri Sayfa 5 nomik Birliği ne (AvEB -Rusya, Kazakistan, Belarus Kırgızistan) 2 Ocak 2015 tarihi itibariyle tam üye olmuştur. RF ile Ermenistan arasındaki askeri işbirliği üç temel anlaşmaya dayanmaktadır: a) Karşılıklı Dostluk İşbirliği ve Güvenlik Anlaşmaları, b) Ermenistan Topraklarındaki Rus Askeri Üsleri Hakkında Anlaşma, c) Ermenistan Topraklarındaki Rus Sınır Birliklerinin Statüsüne Dair Anlaşma. Bu anlaşmalar çerçevesinde Ermenistan Topraklarında halen 10000 civarında Rus askeri mevcuttur. 23 Aralık 2015 tarihinde ortak hava savunma sistemi oluşturulmasını teminen Ermenistan ile RF arasında bir anlaşma imzalanmıştır. Rusya ayrıca Ermenistan a İskender Füzeleri yerleştirmiştir. Ermenistan Cumhurbaşkanı bu füze sistemlerinin caydırma amacı taşıdığını, ancak gereklilik halinde saldırı amacıyla da kullanılabileceğini söylemiştir. Öte yandan, Yukarı Karabağ ihtilafı Ermenistan ile normalleşmenin önünde en büyük engel olmaya devam etmektedir. Bize yönelik Ermeni iddiaları konusunda bir ortak zemin bulunamadığı ve Azerbaycan-Ermenistan kanalında bir gelişme olmadığı sürece, Türkiye- Ermenistan ilişkilerinde hukuki temele dayalı bir gelişme olması mümkün görülmemektedir. Bununla birlikte, Türkiye şimdiye kadar Ermenistan la ilişkileri normalleştirmeye yönelik tek taraflı birçok güven artırıcı önlemi hayata geçirmiştir. Bunlardan bazıları şunlardır: - Türkiye de yasadışı olarak yaşayan Ermenistan vatandaşlarına göz yumulduğu gibi 2012 yılından beri çocuklarının Ermeni Azınlık Okullarına misafir öğrenci statüsü ile devam etmelerine olanak sağlanmıştır. - Suriye deki çatışmalardan dolayı ülkelerini terk etmek durumunda kalan Suriye vatandaşı Ermenilere de ayrım göstermeksizin ülkemiz tarafından kucak açılmıştır. Türkiye ile Ermenistan arasında bir Türk özel havayolu şirketi tarafından haftada üç kez uçuşlar gerçekleştirilmekte; Ermenistan vatandaşları Sovyetler Birliğine uygulanan vize rejimi bgeçerli sayılarak sınır kapılarında vize alarak Türkiye ye girebilmektedir. Türkiye de başta İstanbul da olmak üzere birçok Ermeni vatandaşı çalışmakta ve ikamet etmektedir. Bu Ermenistan vatandaşlarının sayısının 70.000 civarında olduğu tahmin edilmektedir. Türkiye ile Ermenistan arasında doğrudan ticaret olmamasına rağmen, Türk ürünleri Ermenistan pazarında bulunabilmekte, gayri resmi ticaret hacminin 200-250 milyon ABD doları civarında olduğu tahmin edilmektedir. Öte yandan Ermenistan da 2015 yılında yapılan bir referandumla kabul edilen, Başkanlık sisteminden Parlamenter sisteme geçişi öngören anayasa değişikliği 2 Nisan 2017 de yapılan seçimler ile bir sonraki Parlamento seçimlerinden önce 2018 yılında yürürlüğe girecektir. Buna göre bir sonraki devlet başkanı Yasama Organınca seçilecek ve partisiz olacaktır. Bu sistem değişikliğinin Ermenistan da kamuoyunun ağırlığını arttıracağı düşünüldüğünde, Ermenistan ın iç ve dış siyasetinde bazı küçük değişiklikler gerçekleşmesini ihtimal dışı saymamak gerekecektir.

Türkiye - Kafkasya İlişkileri Sayfa 6 2.3. Azerbaycan : Türkiye ile Azerbaycan öncelikle ikili ve bölgesel işbirliklerini geliştirmek konusunda kararlıdırlar. Ancak bu işbirliğini ticari açıdan gerçekleştirmek aramızdaki ulaştırma engelinin aşılmasına bağlıdır. Bunun için gerekli olan bölgesel işbirliği diğer bölge ülkelerinin de katılımıyla Türkiye ile Azerbaycan ekseni etrafında gerçekleştirilmektedir. Öte yandan, mevcut ve üzerine çalışılmakta olan enerji ve ulaştırma projeleri ile Azerbaycan ın TANAP ve Aliağa daki tesisler bağlamında yapmakta olduğu yatırımların hacmi (17-20 milyar dolar) dikkate alındığında, aramızdaki duygusal bağın somut projeler temelinde karşılıklı bağımlılık şeklinde pekiştirilmekte olduğu da söylenebilir. Ülkemizin Azerbaycan daki yatırımları 11 milyar doları aşmış olup, bu miktarın yaklaşık 8 milyar doları TP (Türkiye Petrolleri) tarafından ülkedeki enerji projelerine yapılan yatırımlardan oluşmaktadır. Azerbaycan ın ülkemizdeki mevcut yatırımları ise 4 milyar dolardır. Star Rafinerisi ne 5,5 milyar dolar yatırım yapmayı planlayan SOCAR ın (Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Petrol Şirketi) önümüzdeki dönemde ülkemiz enerji ve altyapı alanlarındaki yatırımlarının toplamda 17-20 milyar dolar düzeyine çıkması beklenmektedir. Türkiye Petrolleri, Azerbaycan ın en büyük doğal gaz sahası olan Şah Deniz doğal gaz sahasında % 19 hisseye (BP den sonra en büyük hissedar) ve ülkenin en büyük petrol sahası olan Azeri-Çırağ-Güneşli petrol sahasında % 6,75 hisseye sahiptir. Azerbaycan ekonomisinin yüksek enerji gelirleri sayesinde son on yıldır sergilediği başarıyı mümkün kılan koşullar, 2014 yılının ikinci yarısından bu yana keskin şekilde düşen petrol fiyatlarıyla birlikte değişmiştir. Milli para birimi Manat 2015 yılı sonunda % 100 e varan oranda değer kaybetmiş olup pek çok banka iflas etmiştir. 2016 yaz aylarında ülkede dolar sıkıntısı yaşanmıştır. Bu bağlamda, transit ve gümrük rejimleri, vergi sistemi, üretim ve ihracata teşvik, bankacılık ve finansal piyasalar gibi alanlarda yapısal sorunları ortadan kaldırmayı amaçlayan reformlar yönünde önemli adımlar atılmış veya planlanmıştır. Bu süreçte, kurumsal görev dağılımı da gündeme gelmeye başlamış bazı kurumların yerine yeni kurumlar ihdas edilmiştir. Azerbaycan Anayasası nın 29 maddesinde toplam 44 değişiklik yapılmasını içeren bir anayasa değişiklik paketi 26 Eylül 2016 tarihinde gerçekleşen referandumla onaylanmıştır. Referandumda, en fazla evet oyunu alan değişiklik (% 91,15) Cumhurbaşkanı nın görev süresinin 5 yıldan 7 yıla uzatılması olmuş; diğer 28 maddedeki değişikliklerin tamamı ise % 83 den fazla evet oyu almıştır. Bu değişiklere ilaveten Cumhurbaşkanı Aliyev 21 Şubat 2017 tarihinde eşi Dr. Mehriban Aliyeva yı Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı olarak atamıştır. Nisan 2016 da Yaşanan Çatışmalar ve Müteakip Gelişmeler: Türkiye ile Azerbaycan ilişkilerinin önemli bir duygusal boyutunu teşkil eden Karabağ da Azerbaycan-Ermenistan temas hattında ve sınırın küçük bir bölümünde 2 Nisan 2016 da başlayan çatışmalar Azerbaycan ın 20 yılı aşkın süredir ilk kez kendi topraklarının bazı bölümlerini geri alması sonucunu doğurmuştur. 5 Nisan 2016 tarihinde RF nin arabuluculuğunda Azerbaycan ve Ermenistan Genelkurmay Başkanlarının Moskova da bir araya gelerek ateşkes kararı almışlardır.

Türkiye - Kafkasya İlişkileri Sayfa 7 Mayıs 2016 da Azerbaycan ve Ermenistan Devlet Başkanları nın Minsk Grubu Eş başkanlarının katılımı ile yaptıkları Viyana görüşmesinin ardından bu kez RF nin girişimiyle, RF Devlet Başkanı Putin, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ve Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan 20 Haziran günü St. Petersburg da bir araya gelmişlerdir. Toplantının son bölümüne AGİT Minsk Grubu Eş başkanları da katılmıştır. Eş başkanları güçlü Ermeni Diasporalarının mevcut olduğu ABD, Fransa ve Rusya nın temsilcilerinden oluşan Minsk grubunun adil bir çözüm peşinde olduğunu belirtmek güçtür. Nitekim son zamanlarda çatışmaların ağır silahlar da kullanılarak arttığı, bunun tekrarının önlenmesi için de ateşkes denetim mekanizması kurulması yolundaki AGİT dönem başkanı Almanya nın da desteklediği öneriler, açıkça Azerbaycan ın kaydettiği askeri başarının tekrarını önlemek niyeti ile yapılmaktadır. Böylelikle statüko nun daha fazla aşınmasının önlenmesine yardımcı olunarak Ermenistan ın Azerbaycan ın askeri başarısından duyduğu endişe giderilmek istenmektedir. Öte yandan Ermenistan ın Karabağ ın aksine hukuken Ermenistan sınırı olan Nahçıvan sınırında giriştiği kışkırtmalar Azerbaycan a karşı Rusya nın müdahalesini tahrik amacını taşımaktadır. Azerbaycan bu kışkırtmalara aynen cevap verdiği takdirde barış ve güvenliğinin tehdit edildiği iddiasını öne sürerek Rusya nın 1997 Dostluk ve İşbirliği Anlaşması hükümlerine göre yardımını isteyebilecektir. 3. Sonuç: Güney Kafkasya nın son zamanlarda jeopolitik ve jeostratejik öneminin arttığı görülmektedir. - Kazakistan Petrolü ile Türkmen gazının ihraç yollarının çeşitlendirilmesi ve Batı ya doğru sevkinin başlaması ile Kafkasya nın Enerji nakil hatları açısından önemi daha da artacaktır. Buna ilaveten Çin in bir sanayi devi haline gelmesi ve ihraç mallarını deniz yoluna nazaran daha kısa olan Eski İpek Yolu nu büyük ölçüde izleyen bağlantılarla Avrasya üzerinden Avrupa ya ulaştırma siyaseti Güney Kafkasya ya ulaştırma açısından tarihinde hiçbir zaman ulaşamadığı ölçüde bir önem kazandırmaktadır. - Kafkasya nın karmaşık etnik yapısı ve Rusya tarafından vaktiyle stratejik mülahazalarla çizilen devlet sınırları mevcut uyuşmazlıklara ek olarak yeni uyuşmazlıklar için uygun zemin teşkil etmektedir. - Üç Güney Kafkasya Devletinin gelecekleri konusundaki arzuları ve hedefleri mevcut ve gelecekteki güçlerini aşan bir ölçüdedir. Tarihlerinin sadece belirli bölümlerine ağırlık veren hafıza ve daimi mazlum olma psikolojisi bu yaklaşımın motorudur. Bu yaklaşım birbirlerinden ve bölge dışı komşularından olan toprak taleplerini de içerir. Komşularının kendilerinden daha güçlü olması bu talepleri ancak dondurur ama ortadan kaldırmaz. Bölge devletlerinde popüler olan tarihi haritalar bunun göstergesidir. - Niyet ve amaçları ne olursa olsun Rusya, İran ve Türkiye Kafkasya daki gelişmelerden etkilenmekten ve bu gelişmeleri etkilemekten kaçınamazlar. - Güney Kafkasya devletlerinin fiilen engellenmedikçe her zaman Batı ile bağlarını güçlendirmeyi diğer güçlü bölge devletlerini dengeleyebilmek için tercih edecekleri anlaşılmaktadır. Ancak, Rusya bu devletlerin Batı ile kendisi için tehdit yaratabilecek ahdi ilişkiler içine girmesini

Türkiye - Kafkasya İlişkileri Sayfa 8 engelleme politikasını yakın gelecekte de sürdürebilecektir. Bununla birlikte Batı nın yumuşak gücünün etkisini önleme imkanları ne kendisinde ne de diğer bölge devletlerinde mevcuttur. Avrupa Birliğinin Gürcistan vatandaşlarına 2017 yılı içinde tanıyacağı vize muafiyetinin Türkiye- Gürcistan sınır geçişleri açısından bazı sonuçları olabilecektir. Türkiye bu olguları daima göz önünde tutan bir siyaset izlemek durumundadır. Şimdiye kadar Türkiye yardım ve destek sağlayan bir ülke olmuştur. Bu yaklaşım bölge ülkelerinin devlet kurma sürecinde isabetli idi. Ancak bugün bu ülkeler işleyen birer devlet haline gelmişlerdir. Dolayısı ile ilişkilerin dengeli hale getirilmesi faydalı olacaktır. Gürcistan Azerbaycan ve Orta Asya ile olan irtibatımızın sürdürülmesinde önemlidir. Ancak Gürcistan da hem ekonomik hem de siyasi açıdan Türkiye den yararlanmaktadır. Batum Türkiye ile olan ilişkiler sayesinde refaha kavuşmuştur. Hassas bir durum arz eden Ermenistan ile ilişkilerimizde Ermenistan ve Diaspora nın bizim her yakınlaşma çabamızı zaaf olarak telakki ettiği görülmektedir. Bu anlayış devam ettiği sürece Ermenistan ve Ermeni iddialarına karşı izlenecek siyasetimizde konunun akademik düzeyde tutulması yararlı olacaktır. Kafkasya da işbirliğinin bölgenin istikrar ve refahına katkıda bulunacağı izah gerektirmemektedir. Ancak her üç ülkeyi kapsayan Kafkasya İstikrar Paktı, Kafkasya İstikrar ve İşbirliği Platformu gibi teşebbüslerin başarılı olamadığı malumdur. Dolayısı ile bu işbirliğinin aralarında pek sorun olamayan Gürcistan, Türkiye ve Azerbaycan arasında başlatılması daha uygun olacaktır. Bu çerçevede sınır bölgeleri arasında Avrupa Konseyi örnek anlaşma metinleri temeli üzerinde sınır aşan işbirliği süreci başlatılabilir. Tabiatıyla bu süreç komşuları ile olan sorunlarını halleden bir Ermenistan ın katılımına da açık olacaktır. Azerbaycan ile olan ilişkileri kalıcı ve sağlam bir temele dayandırabilmek için duygusallığın ötesinde ekonomik ilişkilere ağırlık vermek gerekmektedir. Ancak Karabağ sorununun, Azerbaycan ile ilişkilerimiz çerçevesinde önemli bir unsur olduğu görülmektedir. Azerbaycan ın geçen yıla kadar karşısında sıkıntılar yaşadığı Ermenistan silahlı kuvvetlerine karşı bazı işgal altındaki bölgeleri geri alabilecek güce erişmesi ile kazandığı avantajın aşındırılmaması için siyasi alanda ortaklaşa çalışılmasının faydalı olacağı düşünülmektedir. Orta Asya- Hazar Denizi-Kafkasya bağlantıları ile Çin i Akdeniz ve Avrupa ya bağlayacak ulaştırma hatlarının Kafkasya yoluyla Türkiye üzerinden geçmesini sağlamanın gerekli olduğu düşünülmektedir. Bu çerçevede Bakü-Tiflis- Kars demiryolunun kısa bir süre içinde hizmete girecek olması bu yönde olumlu bir gelişme olacaktır.