Çingiz Elekberzade (Baku, 17 Ekim 1936)



Benzer belgeler
X - Letif eler - Fıkralar

Neriman Hesenzâde (Kazak 1931)

Çingiz Hüseynov (Baku, 20 Nisan 1929)

Yusif Semedoğlu (Baku, 25 Aralık 1935)

Ebdürrehim Haqverdiyev (Şuşa, Bakı, 1933)

Töfiq Mahmud (Nahavan, 9 Kasım 1931)

XIII - Efsaneler ve Revayetler

Cefer Cabbarlı (Baku, Baku, 1934)

Aşıq Qerib (Azerbaycan Dastanları, Baku, 1977, s )

Hesenbey Zerdâbi (Zerdab, 7 Haziran Bakı, 28 Kasım 1907)

Qabil (Baku, 1926-) Saysız şer içinde adi şe'rsen Ancaq ne şeriyin, ne ortağın var. Böyük bir axında üzüb gedirsen, Xırdaca gemisen, öz bayrağın var.

Elekberzade Ebulhesen (Şamaxı, Şamaxı, 1986)

Qurbani. Naşı tebib derde derman etmedi, Canan gelip göz evimden ötmedi, '-- Hesret öldüm, elim yara yetmedi, Vezir de menim tek kâmın almasın!

Memmed Araz (Nahcıvan-Şahbuz, 14 Ekim 1933)

Nadirezheri. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Enver Memmedxanlı (Göyçay, Baku, 1991)

BEXTİYAR VAHABZADE TÜRK DÜNYASININ İSTİQLAL ŞAİRİDİR

Neriman Nerimanov (Tiflis, 14 Nisan Moskova, 19 Mart 1925)

Üzeyir Hacıbeyli (Ağcabedi, 18 Eylül Baku, 23 Kasım 1948)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Insanı başa taç yaptım. Ne eğildim, ne de saptım. Acılardan ilaç yaptım. Aşık Şahturna Hayatı ve Şiirleri

Semed Vurgun - Seçilmiş Eserleri Cild IV.

Haşim Terlan. (Baku, 1923)

Tağışahbazi Simurg. (2 Temmuz 1892, Baku - 21 Nisan 1937,?)

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

Gök ler. Uçak lar la gi di lir an cak ora la ra. İn san gök ler de do la şa bil se. Bir ak şa müs tü, ar ka daş la rıyla. Bel ki ora la ra uçak lar

MÜBDÎ. Allah MUHSÎ dir. MUHSÎ, her şeyin sayısını bilen demektir.

DDD. m . HiKAYE. KiTAPLAR! . CİN. ALİ'NİN. SERiSiNDEN BAZILARI. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

Derleyen: Yücel Feyzioğlu Resimleyen: Mert Tugen

Administrator tarafından yazıldı. Çarşamba, 27 Temmuz :46 - Son Güncelleme Cuma, 19 Ağustos :53

Reşidbey Efendiyev (Şeki, Seki, 1942)

IX - Tapmacalar. Ekinçiliye, Tahıl ve Zehmete Dair. Dilim dilim nar, Dizimecan qar, Uçdu bir keklik, Qondu bir dilber.

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Bir Prens Çoban Oluyor

Sultan Mecid Genizâde

KALIPLAŞMIŞ KELİME ÖBEKLERİNDE ANLAM

Memmed Arif (Bakû, Baku, 1975)

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. İlk Paskalya

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

Necefbey Vezirov ( Şuşa, Şamahı, 1926 )

V - Uşağ Neğmeleri (Çocuk Koşukları) (s )

5. Et et içinde, et fit içinde Dünya dümeni, onun içinde.

A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi [TAED] 51, ERZURUM 2014,

Abdulla Şaiq (Tiflis, 25 Şubat Bakı, 28 Kasım 1959)

NİGİN NEVADEREZİ. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ehmed Cavad. (Seyfeli, 5 Mayıs ?, 1937)

Tanrı nın İbrahim e Vaadi

-gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Tanrı nın İbrahim e Vaadi


Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Şimşon, Tanrı nın Güçlü Adamı

Molla Nasreddin Dergisi nde Felyetonlar

1. SINIF TÜRKÇE. Copyright YAZAR Ahmet KÜÇÜKAYDIN Hacer KÜÇÜKAYDIN. KAPAK TASARIMI Resul KÖSE. DİZGİ - SAYFA TASARIMI Resul KÖSE

Jake mektubu omzunun üstünden fırlatır. Finn mektubu yakalamak için abartılı bir şekilde atılır.

GÜZEL SÖZLER. (Derleyen; Veyis Susam) * Ne kadar çok olsa koyunun sürüsü, Ona yeter imiş kasabın birisi. * Alçak, ölmeden önce, birkaç kere ölür.

Ali Rıza Malkoç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Tapmacalar. (Bilmeceler) ( Suphi Saatçi, Kerkük Çocuk Folkloru, İstanbuI-1984, s )

Şimşon, Tanrı nın Güçlü Adamı

Jiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir.

Şehriyar ( Tebriz, Tebriz, 18 Eylül 1988 )

Fiilden İsim Yapma Ekleri

yuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam

D DAĞ DAKİKA DAKTİLO DALAK DALGA

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI OCAK AYI BÜLTENİ BELİRLİ GÜNLER VE HAFTALAR. Yeni yıl (31 Aralık-1 Ocak)

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı

mer can or ma nı için de do laş mak tay dı. Ka ya la rın ara sın da ki ya rık lar da on la rın yu va la rıy dı. Ha nos de lik ler den bi ri ne bil gi

Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI

Ö.Ç BİLFEN ANAOKULU 5 YAŞ GRUBU GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI 15 ARALIK -19 ARALIK 2014

BU KALEM UN(UFAK)* SEL YAYINCILIK. Enis Batur un yayınevimizdeki kitapları:

CÜMLE BİLGİSİ. ( Cümle değildir. Anlamı yok)

NOT:Yukarıdaki hece ve sözcükleri öğrencimize bol bol okutunuz.15 tanesini yazımına bakmadan deftere yazdırınız.

Mirze İbrahimov (Serab, 1911-Baku, 1994)

Cadı böyle diyerek süpürgesine bindi. Daha yüz metre uçmadan. paldır küldür yere düştü. Ağaçtaki kargalar Gak gak diye güldüler.

AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE

İsa 5000 Kişiyi Doyuruyor

Ana yurtın aman bolsa, Rengi-royin saman bolmas. Sıgırnifi süti - tilide, Emin qutı - elide. Suvnı bersefi elge, Yaşnarsen mifi yılge. Tuqqan yerde tu

kaç saç çatı çanta çakal çay salça çatal çalı Çetin çiçek çilek

Cennet, Tanrı nın Harika Evi

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi UĞUR BÖCEKLERİ OCAK

NİSAN AYI EĞİTİM PLANI

bez gez sez tez biz çiz diz giz boz roz koz poz toz yoz çöz göz köz söz buz muz tuz büz düz güz

ya kın ol ma yı is ter dim. Gü neş le ısı nan top rak üze rinde ki çat lak la rı da ha net gö rür düm o za man. Bel ki de ka rın ca la rı hat ta yağ

EKİM AYINDA NELER ÖĞRENECEĞİZ?

tellidetay.wordpress.com

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI UÇAN BALONLAR VE SİHİRLİ ELLER SINIFLARI NİSAN AYI EĞİTİM PROGRAMIMIZ

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

2. Sınıf Kazanım Değerlendirme Testi -1

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Tanrı Herşeyi Yarattığı Zaman

C CADI CAHİL CAM CAMİ CAN

Yýldýz Tilbe 1 ADAM OLSAYDIN. Söz-Müzik: Yýldýz Tilbe. Sevdim olmadý yar, küstüm olmadý yar. Kendini arattý, beni bulmadý yar

Klinik tecrubede,post-partum tiroidite dogusdan aylar sonra ortaya cixdigi ucun gec diaqnoz oyulur.semptomlari ise cox vaxt non-spesifikdir.

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

XII - Alqışlar - Qarqışlar - Andlar - Dualar

Tanrı Herşeyi Yarattığı Zaman

Umutla, harabelerde günlük turuna çıkmış olan bekçi Hilmi Efendi yi aramaya koyuldu. Turist kalabalığı Efes sokaklarına çoktan akmaya başlamıştı.

Transkript:

Çingiz Elekberzade (Baku, 17 Ekim 1936) Bakü'de doğdu. Baba adı Ebulhesen'dir. 1955 yılında, Azerbaycan Devlet Üniversitesi Filoloji Fakültesi'nden mezun oldu. Çalışma hayatına, Elibayramlı Şehir Mektebi'nde, öğretmen olarak başladı. 1961 yılında Bakü'ye dönüp Azerbaycan Teleradio Komitesi'nde görev aldı. 1966 yılında İsmayıllı şehrinin, İvanovka kasabasındaki ortaokulda öğretmenliğe atandı ve Ruslara türkçe dersleri verdi. Elibayramlı şehrinde çıkan "Işık" gazetesinin redaksiyonunda (1969), İsmayıllı'da neşredilen "Zehmetkeş" gazetesinde (1971) şube müdürü olarak çalışmıştır. Halen Bakü'dedir ve yine Teleradio şirketinde görevlidir. Çingiz Elekberzadenin roman ve hikayeleri gerçekçi bir dikkat ve eleştirel bir yaklaşımın ürünüdür. ZİNDAN (romandan parça)... Paşa qayanm üste oturub denize tor 1 atmışdı. Qedimovu gördü. Toru denizden çıxardıb dedi: - Xeyir ola Qedimov? Qedimov teeccüble soruşdu: - Bu ne görkemdi ay Paşa, üz-gözünü yosun basib ele bil? - Deniz adamı ele, bele olan şeydi. On dörd yaşımnan denizdeyem. Bir dene tor atım bexdine 2? - Atırsan at, bext hardand 3 mende? Paşa ovcuna tüpürüb ağaca keçirdiyi toru denize saldı. Toru çıxartdı, içinde balıq çapalayırdı. Su Qedimovun üz-gözünü, paltarını 4 isladırdı. - Ay Paşa yığışdır 5 bu xeşemin el-ayağım, üstbaşdan çıxartdı ki, meni.... Qedimov öz sesinden diksjnib 6 oyandı. Demir torun içindeki lampanın İşığı artmışdı ele bil. Qedimov bir-iki defe burnunu çekib üzgözünü qırışdırdı. - Bu ne iydi 7 bele? - Gördü ki, başının üsteki çarpayıdan s su damalayır. Yerinden durdu, elini damanın altına tutub burnuna apardı. - Vayy, sidikdi bu. - Ayağa durub Paşanı silkeledi. - Paşa, ne iş tulursan? A balam bele musibet olar? Paşa böyrü üste dönüb, zandı 9. - A kişi, bu xarabada sever (ayaqyolu) var, üs tümü niye bulayırsan? l.ağ 2. yansına 3. şans ne gezer 4. elbisesini 5, sıkı tut, bağla 6. ürküp 7. kokuydu 8, yatak 9. inledi

- Lap yaxşı eleyir. - Birinci çarpayının alt mertebesinde yalan apşak (kameranın ağsaqqalı) Selimxan dillendi. - Ona deyen sene deyseydi üçqıraq J olmuşdun indi. E, sen bilinirsen istin taqda 2 vuruf sidikliyini dağıdıflar onun?! - Bes menim günahım nedir? Apşak yerinin içinde eyleşdi. - Ayıvına 3 kor ol ey, bir adam da satmadı, her şeye düzdü kişi kimi, daha senin kimi hamiyi qoymur baqaja. Ele bilersen heç neden xabarımız yoxdu?...divardaki radio Sovet ittifaqının himnini 4 kameraya yayanda duslaqlar esneyib, gerneşib gözlerini açdılar. Here öz yerini seliqeye saldı 5. Pencekde 6 kürkde, paltoda yatan da vardı. Kameranın sınıq 7 penceresinden içeri soyuq dolurdu. Abbas deyilen titriye-titriye demir qapının yanına geldi, başını qaşıyıb cedvele baxdı, süpürgeni götürüb kameram süpürmeye başladı. Sement 8 döşeme siqarel kötüyü ile dolu idi....qadınların kamerasında kimi saçını darıyırdı, kimi el~üzünü yuyurdu, idman eliyen, adyalı paltonun üsden salıb titriyen de vardı. Ayten vedreni 9 suyla doldurub 10 litirlik çene tökürdü....izalyatorun 10 heyetinde canlanma vardı. Cezasını burda çeken dustaqların sol döşündeki sarı rnüşenbeye berenin adı, familyası yazılmışdı. Onlar yuduqları pal-paltan, melefeleri 11, balış 12 üzlerini meftillerden 13 asırdılar....melbexde qızğın İş gedirdi 14. İri qazanlarda balanda (xörek) bişir, vedrelerde su qaynayırdı. Dustaqlardan ikisi qara çörek doğruyurdu. Bir nefer de zerger deqiqliyi 15 ile qend 16 tozu çekirdi. Heyetin 17 hasara 18 yaxın hissesindeki xortumlu vişka quyudan böyük çenlere su vururdu. Xörekpaylayanlar iri qazanları el arabalarına qoyub kameralara aparırdılar....yeniyetmelerin kamerasında radio "Aman nene zalim nene..." mahnısım oxuyurdu. Uşaqlann heç biri yerinden durmamışdı. Nezaretçiler demir qapılann gözcüklerinden baxıb qapını döyür, çığırbağır sahb "Padyom", qışqırırdılar 19. - Yatım ale, men deyende durarsuz. - Vaqif siqaretini qullablayıb 20 yumruğu ile qapını hedeledi 21....Abbas severi yuyub temizledi, el-üzünü yuyub çığırdı: - Sever! Sever küncde 22 idi, yerden iki pillekan 23 qoyulmuşdu, yan-yövresi qurşağa qeder hörülüb suvanmışdı. Qapısı nazik, çürümüş faner 24 idi. Apşak şestle 25 severe doğru addımladı. Sonra Kamran severde çömbelende Rüfet kiminse döşeyinden bir elce xam pambiq çixardıb severin böyründe yandırdı. - İyin qabağını bundan yaxşı heç ne ala bil mez. Mirze dedi: - fişi vallah o zehrimarın iyi 26 pambıqdan yaxşıdı. Demir qapının qarmoşkası (nefeslik) açıldı, İsa qapıya yaxınlaşib balandyordan 27 qara çörekleri aldı, plasmas qaba qend tozu tökdürdü. - İsa, kutokun (bufete oxş.ar taxta) şefi sensen, bax gör seher yimeyine neyimiz var, neyimiz yoxdu? İsa deyilen 28-30 yaşlı adam idi, qıvrımsaç. O, kutoka göz gezdirdi. - Şirin çay elemeye qend var, bir az pendir qalıb, iki dene yumurtadı, bir az ağ çörey. - Teşgil ele hamıya çatsın. Ağ çöreyi qocalara. - Apşak elini bir-birine sürtdü. Qapı açıldı, içeri iki nefer girdi. Biri serjant Adil idi, o birine liliput Memmedeli deyirdiler. Hamı ayağa qalxdı. Abbas qabağa yeridi. - Vetendaş serjant, 27 nömreü kamerada 10 mehbus var. Dejurnu Fil Abbas. - Özüvü çaşdırma, qarışqa olar. - Memmedeli dillendi. - Fili öldürdüyüne göre kliçka 28 qoymuşuq ona. - Apşak dillendi. Adil dustaqları barmağiyla sayıb defterçesine qeyd eledi. Qapi arxadan bağlandı. İki dene yumurta dustaqların arasında zerger deqiqliyi ile bölünmüşdü. Pendir de ele. Qedimovla Paşadan savayı 29 hamisi stolun 30 etrafında eyleşmişdi. İştahla yeyirdiler. Nefeslik açılanda bu defe Abbas ayağa durdu. Apşak dedi: l.üç parça 2. sorguda 3. ayıbına, suçuna 4- marşunı 5. düzeltti 6. cekette 7. kırık 8. çimento, beton 9. bir çeşit su kabı 10. koruyucu, muhafız 11 - yatak çarşafı 12. yastık 13. metal tel 14. lıaraketli hir çalışma vardı 15. hassasiyeti 16. şeker 17. avlunun 18. duvara, hapishane duvarına 19, bağırırdılar 20. yudumlayip 21. itti 22. köşede 2~i. basamak 24. tahta 25. gururla 26. zıkkımın kokusu, lanet şeyini kokusu 27. lakab 28. tarafa 29. masanın

- E fil Abbas, soruş gör kim halanda yiyijekse götür. Yiyen yoxduya, ninersen. Balandyor her aliminum boşqaba iki çömçe noxudun supunu töküb Abbasa verdi. Qedimov supu iştahla yeyirdi. Severden ses geldi. - 27, 27.. Apşak dedi: - E rüfet, bax gör kimdi. Rüfet narazı. - Ele her defe men götürürem, iy bir teher eliyir meni. - E neşenin 1 iyinnen pis ha döyül, satanda, çe kende heç iyinnen şikayetten merdin. - Ondan pul çıkrdi, meyxoş olurdum. - Sel her vaxt götük getimez. Yeri gör ne deyiller. Rüfet severe gctdi, çömbelib deşiyin ağzındaki kapron tıkaca qaldiran kimi içerini iy bürüdü. "Aüff.." Eflan döşeyin arasından pambıq çıxardıb severin böyründe yandırdı. Paşanı öskürek tutdu. Rüfet ağzını deşiye yaxınlaşdırdi, - İle, nedeyirsen,27dir. - Ale, mazutuvuz (çay) yoxdu, ölürük çifirçün. - Bir qram da yoxdu qedeş. Tapsoz 2 bize de qref (pay) gönderim. O terefden gelen ses: - Yexçi ele, o boyda burjuyu bes nöç saxlayursuz yanuvuzda, onun pulu yodu begem, raykom aa? Birinci katib... Terbiye elüyün vetendaşi, yexçi dögü. Rüfet tıxacı deşiye soxdu. Kameranı tüstü bürümüşdü. Serjant Adil içeri girdi. - Oturun, durmiyun, şair hazirsan? Eziz telesik canlığım eynine geydi. Oular çixdılar.... Eziz ağaçların arasında yerleşen "Qırmızı guşe, yazılmış qapını açıb içeri girdi. Burada heç kes yox idi. Küncde köhne televizor dururdu. Üstüne qırmızı parça çekilmiş stolun üstünde Brejnevin, Suslovun ve başqalarının ki tablan qoyulmuşdu. Eziz ressamllıq levazımatım götürüb çıxdı. Şekil çekmek üçün evvelceden hazırlanmış divarın yanına geldi, asma taxtanm üstüne çıxdi. Fırçasını yarımçıq qalmış milis şapkasının dimdiyinde gezdirmeye başladı. - Şair, yaradırsan yene? Eziz aşağı baxanda Arzumanı gördü. Özünü düzeltdi. Arzumanm elindeki zencirin bir ucu nataraz 3, bedheybet avçarkanın 4 boğazına bağlanım şdı. - Salam vetendaş öper. - Eziz yazıq-yazıq dedi. - İsdiyirsen düş aşağı seni Tarzanla tanış eli yim. - Uzaqdan-uzağa adam daha mehebbetli olur. - Yaxşı, menim itimi ne vaxt çekeceksen? - Bu iti qutarım sonra. - Eziz birden ayıldı, ele bil durduğu yerde beli büküldü. - Vetendaş öper üzr isdiyirem, vallah dilimnen çıxdı, birden-bire, bir qeletdi.. - Yaxşı, yaxşı, bu defe günahından keçirem, bir de menim itimi lehqir elesen vay halına. Arzuman avçarkanı çekib apardı. Eziz yuxarıdan baxıb gördü ki, inzibati idarelerin yerleşdiyi heyete varanok (her terefi bağlı duslaq aparan maşın) girdi. Dustaqlar maşından düşüb sıraya durdular. Sonra onları harasa apardilar. Eziz üzünü dönderende Qedimovu gördü. Elleri arxasmda idi, dalda ve qabaqda kanvoy gedirdi. Eziz Qedimovun dalıyca baxanda......kürde gemi üzürdü. Geminin göyertesinde adamlar yeyib-içirdiler. Qedimov başda ayaqüste durmuşdu, elinde bade vardı, sağlıq deiyrdi. Geminin arxa terefinde dörd adam kiminse elayağmdan yapışıb Küre alırdılar... Eziz şekil çekirdi. "Çox ezazil adam ohıb Qedimov, qansız, zülümkar. Bir adamla düşnüşdü, o adamın qanı geldi".... - Ay Ahali bu ne zülümdü,bu işin bir axın olmalıdı axı. Her başlangıcın bir sonu var, bu gün evden xeber gelmelidir. Vayy, döze bilmirem daha.. Axx, hökümet, yoxsan hökümet. - Kamran içeride var-gel eliye-eliye özüyle danışırdı. -Hökümet, sen olsaydın men niye bu güne düşürdüm. Evde cavan arvadım, altı ay keçmedi toyumnan, tutub saldılar meni bura. Dörd ildi teleye düşmüş siçovul kimiyem. bele zülüm olmaz, bele edaletsizlik olmaz. 1. afyonun, haşhaşın 2. bulsanız, bulabilirseniz 3. zorba 4. cins köpek, eğitilmiş köpek

Yooxx, xeber çıkmalıdı bu gün! - Ay Kamran, ay yazıx, senin basma hava gelejek, üuli oluf küçelere tüşejeksen. Bes döymü e. Adam ele bele deli olor daa. Özüyle danışa-danişa. Kamran onu eşitmirdi. - İndi men neyniyim ki, mene sud eliyif 1 iş kessinler. Zona yollasınlar, teki bu xarabadan çıxım. Ne eve burax, ne de iş ver. bele zülüm olar?!...mirze çörekden tesbeh düzeldirdi....rüfet siqaretin tütününü boşaldıb tezeden doldururdu. Güya anaca esir 2....Eflan yarım litirlik su parçını salafandan 3 düzelldiyi meşelin 4 altında tutub çifir 5 qaynadırdı....abbas damino falına baxırdı....isa kanfet kağızlarını pul kimi qatlıyıb sayırdı....kamran yuxarıdakı çarpayıda bardaş vurub demir barmaqcıqların arasından görünen çoxmertebeli evlere baxırdı. Arzuman qapıdan girende hamı ayağa sıçradı. - O niye petux 6 kimi tara 7 dırmaşıb?! - Kamran, - Apşak seslendi. - E eşitmirsen? Kamran Arzumanı görüb telesmeden 8 aşağı düşdü. - Ele eliyeceksiz taxdaladacam o pencereni. - Arzuman bozardı. - Şumondu, hamı kalidora çıxsın, dejurnudan 9 başqa! Dustaqlar dehlize daraşdılar, apşak içride qaldi. Dehlizde Arzuman sıranın qabağında gezinegezine deyirdi: - Bu başdan deyirem, kimin pulu var çıxartsın! Nezaretçiler dustaqların üstünü axtanrdılar. Gezmedikleri yer qalmadı. -Soyundurun! - Arzuman emr eledi. Mehbuslar telesik özleri soyunub anadangelme oldular. Arzuman hedeyle^0: - Ey katibsen, ne zibilsen, elini çek o bahqçıdan! Qedimov Paşanı buraxdı, Paşa ayaq üste sendeledi, yıxılmamaq üçün aşağı çömbeldi. Arzuman bağırdı: - Hamınız çömbelin! Hamisi Arzumanm dedivini eledi. Arzumamn özü de sallama oturub dustaqların altına baxdı, - E cuhud balası, adam kimi eyil görüm, o ne ağ sapdı sallanır dalınnan, dayan görüm bir. Arzuman ağ sapın ucundan dartıb salafana bükülü neşe çıxartdı. - Bu nedi bele? Gör pulu hara gizledib. - Qeribedi, onu bura kim qoyub? Arzuman özünü gülmekden zorla saxladı. - Qalxın. Ala pulu çıxart, say. İsa pulu salafandan çıxartdı, Arzumana verdi. -100 manatdı. Arzuman pulu cibine qoydu. - Yaxşı, danışaram senle. A kişi sen niye durmursan, Paşa, senle döyülem?! Piyansan 11? Kamran dedi: -Piyan niye olur, ele döymüsen bu güne düşüb. iyinden adamın beyni partlıyır. Arzuman onu barmağıyla çağırdı. Arzuman el atıb demir qapını Kamranın küreyine ele çirpdı ki, Kamran yere serilib var gücüyle bağırdı. Onun yesinden kameralardakı dustaqlar qulaqlarını qapilara dayamışdılar. Kamran yerde başı kesik toyuq kimi çapalayırdı. "Vayy, qoymaym, öldürecek meni bu, ay ana, daha meni görmeyeceksen, oyy.." Rüfet Arzumamn işaresiyle Kamranı qaldırıb bir leher kameraya apardı. Kamera yaman günde idi. İçeri ele bil pambıqdan qar yağmışdı. Stolun üstünde bir nece umumi defter vardı. Arzuman içeri girende nezaretçi melumat verdi. -Şairin defterleridi. -Özü hanı? -Heyetde şekil çekir. Arzuman defterleri götürüb varaqladı. -Başa salın onu, artıq-eksiy yazar, sonra özünden küssün! -Bayır heyatından yazır naçennik 12. - Apşak dedi. Arzuman iti addımlarla çıxdı...,dustaqlar kameranı seliqeye salırdılar. Kamran çarpayida zarıyırdı. -Kamran, haran ağrıyır? - Eziz elini onun alnına qoydu. - Qızdırman yoxdu? 1. yargılayıp 2. esrar sarmak 3. poşet 4.meşale 5. aşırı kaynatılarak sarhoşluk verecek derecede 6. horoz 7- tüneğe çıkıp 8. acele etmeden 9' soyunuk olanları 10. öfkeyle, hiddetle 11. sarhoşsun 12. reis

-Arzumanın eli deyib ona. - Apşak dillendi. Kamran zarıdı, Noldu hekim - Üzünü Apşaka tutdu. -Pulsuz hekim adamın üzüne de tüpürmür. -Pul., her şeye pul. Xaraba qoydu ölkeni pul. İt hürür pul, pişik miyolduyur, pul, pulsuz ölmek de olmayaeaq bir azdan, - Pulsuz kefin isdiyen qeder öle bilersen. Nağarırsan, qapının zengini de gerek pulnan basasan. - Apşak güldü. Eziz cibindeki kağızı çixardıb zengi çaldı. - O ne kağızdı ele? - Heç, bir qaralama yazmışam hekime. -Sen başın bir oxu qulaq asaq, Eziz oxudu: - Bilirem xesten çoxdur. Ölürem halım yoxdur. Özünü çatdır doxdur. Nağdi yoxdu, olacaq, Bir defe nisiye bax. Xeste Kamranın dilinden yazdı, şair. - He, yaralımızın biri de artıjax. Lazımdı saa o seri gönderesen? -Çıxan qan damarda durmaz, Selimxan. -A Şirvanlı balası, özün deyirdin, ne qeder bu hükümeti, vezifeli adamları terifliyirdin hamı sennen dosduydu. Onda ki, başladın demaqoqluq elemeye tutuf soxdular bura. Be ağlın başına gelmedimi? - Geldiyine göre yazmışam bunu. - Zengin düymesini basdı....gezinti meydançasının divarları sement betondan idi. O sementin üstü delmedeşik olduğundan qıraqdan baxanda çopur-çopur görünürdü. Praqulka Fuad meydançaların üsdünü örten demir torun üstü ile gezir, dustaqlara nezaret edirdi. Belinde tapanca vardı. Meydançanın ten ortasında yere yapişdırılmış skamyada Paşayla Kamran eyleşmişdi, Apşak onlardan qıraqda üzü başqa istiqamete oturmuşdu. Eflan onun küreyini ovxalayırdı. İsa üzünü güneşin zeif şualarına tutub güya onun şefeqlerini içecekdi. Kamran ayağa qalxdı, as taca* yeriyib divarın oyuqlarına qoyulmuş saçı çıxardıb baxdı, yerine qoydu. Sonra o biri oyuğa baxdı. Bu saç qapqara idi. Günün altında ele bil parıldayırdı. Kamran o saç bükümünü iyledi, gözü doldu, saçı sığalladı, "Nece senin saçına oxşuyur, ipekdi ele bil." - Saçı qoxladı. "Hemin etirden, kesdirmek isdiyirdin, qoymadım". Apşak başını yelledi. -Yox, daha deli olorsan, bir azdan 7 nömreli kamenya basajaxlar seni, a bedbaxt. Kamran ona fikir vermedi, saçı öz yerine qoydu. Praqulka Murad göründü, apşak dedi: -E praqulka, şair saa mektub verejek, savadın varmı e? -Menimki qoyunçuluqdu, keçiçilikdi. -İndi hardan tapax saa qoyunu, keçiyi? -Tapmağ neçün, özüüz öz eyağuvuzla gelib çıxmısuz de. -Vallah düz deyirsen, praqulka olanda nolar, adam kimi dil bilersen, e şair, o yazdığını ver ona. Eziz skamyanın üstüne çıxib kağızı Fuada uzatdı. Fuad çömbelib götürdü Eziz dedi: - 25 senin, qalanını getirersen. Fuad kağızi öpüb gözünün üstüne qoydu. Apşak soruşdu: -E gözüne neyse sürtörsen? -Esas gözdü, doydu, qurtardı. -Bir ildi buradayam, hele görmemişem paqon adamının- gözü doysun. -Bizim gözümüzün sayı-hesabı yoxdu, vetendaş mehbus. iki gözle sizin öhdenizden gelmek olar? Yaxşı-yaman, palaji karman. - Deye-deye Fuad ordan uzaqlaşdı....eziz divara yazdığı şuarm altında Makarenkonun imzasını qoyanda gördü ki, kanvoylar qeşeng 3 bir qadını getirir. Qadın onun böyründen keçende üreyi düşdü. "Ayten, seni de tutdular?" Eziz başı ile ona salam verdi, qız başını terpedende kanvoy ona tepindi. Onlar uzaqlaşdılar.: "Qedimov göpek oğlu hamını tutdurub basdıracaq dama, ray onda adam qalmıyacaq"....rüfet celd lopabiğ starşinanın 4 yanına qaçdı, Starşinanın yanında ucaboy, enlikürek, qarasaç, bir oğlan vardı. 32-33 yaş vermek olardı. Sifetine ele bil gülüş şekli çekilmişdi. Rüfet melumat verdi: I. yavaşça 2. rütbeliler 3. güzel 4. astsubay, erbaş

- Vetendaş starşina, kamerada 10 dene dustaq var. Növbetçi Rüfet Neşelinski. -Görüm eli İKİ ekini. Rüfet siqareli ona uzatdı. Starşina siqareti iyledi. -İyi zadı yoxdu, bes o nedi, seni her defe siqarete neşe dolduran görürem? -Azardı yol., bağışlayın vetendaş starşina. Ancaq inen sene qanunla yoldaş demeliyem. -Neye göre? -Sudum 1 olmayıb ona göre. Belke suddau buraxacaqlar meni? -Yaxşı, gijdeme, keç otur yerinde. - Starşina elindeki pol ağacını fırlatdı. - Selimxan, qonağa xoşgeldin ele. Kişinin çantasını alın, yer gösderin. -Bele xoş gelif sefa getirifsen, göz üsde yeri var. Selimxan onun çantasını alıb stolun üsdüne qoydu. Starşina çıxandan sonra Apşak teze gelene dedi: - Menim Adım Selimxandi, iki adam öldürmüşem men. Adam da deyirem, neyse.. Arvadımı, qaynanamı. Özüm bilerem neyse. Qalanlarla özün tanış olajaxsan. o qıraxdakı zaxota sever deyirik qulturnu. Böyük işden ötrü günde ikije defe gelmek olar, savax tezden,, bir de axşam, su gelende. Bu kameranın başbileni menem. Ne derdin var maa deyejeksen. Bu men, be senin adın noldu? -Sahib. - O udqunub etrafına boylandı. -Ne üsde ilişifsen? -Maşın tekeri çıxardırdım, parpres, maqnitafon, aparırdım 2. -Demeli oğru uşaqsan? -Bele çıxır de. Kamran ikinci mertebede gözünü çoxmertebeli evlerden yığıb Sahibe dikdi, birden......kamran apşakın üstüne atılıb onu şilleliyir, boğazından yapışıb gücü geldikçe boğur, apşakın gözleri halqalanır, dili ağzından çıxanda Kamran ondan el çekir... Apşak soruşdıı: -Boynuna alıfsan? -Tekeri he, o birileri yox. -Onu niye alırdın, döydüler? -Yox, elimde tutmuşdular. - Birden Sahibin halı deyişdi, pörtdü, elini stola çırpıb yerinden sıçradı. - Besdi, kimsen sen, müslenliqin elinnen yaxamı qurlarıb sene ilişdim, eclaf! - Apşakı vurmaq isdiyende gözü çevrildi, yumruqlan düyümlendi, qollıı-budaqlı ağaç kimi yere yıxıldi. Hamı içini çekdi. Sahib başını çarpayının demirine, sement döşemeye çırpanda Qedimov yaşma uymayan celdlikle yerinden sıçradı, tez Sahibin başını qu~ caqlayıb berk-berk saxladı 3. Sahib ayaqlarını yere, Stolun demir ayaqlarına vururdu. -Qedimov, cehennem ol ordan! - Apşak bağırdı, e qara itin qaxmarçısısan? E sennen döyem?! Qedimov yerinden qimıldanmadı. Apşak onlara yaxmlaşib Qedimova bir-neçe tepik ilişdirdi, sonra Sahibi tepikledi. Sahibin bedeni boşaldı, elleri açıldı, taqetsiz qaldı. Qedimov Sahibi güc-bela ile özünün yatdığı çarpayıya uzatdı. -Bu evi yıxılmış batırdı ki, yerini, - Mirze Sahibi gösterdi. Döşek emelli islanmışdı. Qedimov vecine de almadı. Apşak dedi. - Paşa kimi eleseydi bağırtın asımana calanmışdı, be indi niye danışmersan?! Sahib gözünü açdı. Hemin gülüş üzünde idi, O, ehmallıca durub döşeyi çevirdi, severe gedib elüzünü yudu, qayıtdı. -Kimin yeridi bu? Mirze dedi: -Kişinin. -Qedimovu gösterdi. - O saxladı seni, yoxsa baş-gözün dağılmışdı. Sahib mehebbetle Qedimovu süzdü. -Bağışla meni, kişi. -Bağişlıyıram - deyib böyrünü tutdu. Sahib Qedimova el uzatdı. -Tanış olun, Sahibdi adım. - Sonra Mirzeye, Paşaya el verdi, o birilerle tanış oldu. Kameranın ortasında durdu. - Burda böyükden zaddan var? Rüfet apşakı gösterdi. -Selimxandı böyük. Sahib el uzatdı, apşak onun elini könülsüz tutdu. Soruşdu: 1. yargı 2. oto teybi çalardım 3. sıkı sıkıya tuttu

-O çantoyundakı nedi? -Toyuq var, kalbasa, paxlava. - Yaxınlaşıb hamisini stolun üstüne boşaltdi. -Gelin bura, hamınız! Mamı güldü, üçünden başqa. Apşak dillendi: -Qedimov gelmîyejek, bildik, Paşa kişi naxoşdu, be saa nolııf a Kamran? -Bax o Sahibdi nedi, o da bilir statyasını, oğrudu. Onun da sudu olacaq. İş alıb canını qurtaracaq bu xarabadan, mennen başqa. Ay Allah, bes men neyniyim, hansı cinayeti töredim ki, mene de bir s ta ty adan zaddan versinler çıxım cehennem olum burdan. Vallah 4 il balaca vaxt deyil, bir igidin ömrüdür. Yemirem, eh! Aclıq elan edecem! - Mütleq deli olajax bu adam burda. İştahla yeyirdiler. Sahih Qedimovu sesledi: -Qedimov dayı, boğazımnan getmir, gel bura. -Nuş olsun, siz yeyin. Eziz dedi; -O qeder öyrenib ağzı acıya, ehtiyacı yoxdur Şirin bacıya. Dustaqlar birinci defe Qedimovun gülümsemeyini gördüler. Sahib yerinden durub Oedimovla Paşa üçün pay apardı....lopabığ 1 starşina elinde pol ağaa içeri girdi. Mehbuslar ayağa qalxdılar. Starşina üzünü Ezize tutdu. -Şair, gel düş qabağıma. -Yatab gedir? - Kamran hesedle soruşdu. -Yox, karsa buyuracaq. günde bir parç soyuq su, bir elce qara çörek. -Nağanf, hansı günahın sahibidi bizim şair? - Apşak maraqlandı. -Doxdura yazdığı seri karsla qiymetleadiribler. İsa güya ağlamsındı. -Fikir eleme şair, qabaqlar derinizi soyublar, kars nedi ki. -O zaman derilerine qiymet verirdiler, gel görüm, vaxdım yoxdıır. Kamran öz paltosunu ona verdi. -Kars soyuq olan yerdi, tut bunu, geyersen. -Sağ ol....darısqal bir otaq idi kars. Ortadaki ketili 2 kesib ele naziltmişdiler ki, adamın yanını kesirdi. Çarpayi evezi olan taxü iri qıfılla 3 divara bağlamışdılar. Ketilin üste eyleşdi, başım ovcunun içine aldı. -Ale şair, camaat türmiye 4 pul gotürüb gelir, sen de şeir. Ha, ha, ha... Bu gece siçovullara şer zad oxumayasan ha. Siçovul senin üçün hekim deyil. Diri-diri udarlar seni. -Axmaq adam, gör azadlıqda kimler yaşayır. Ne keçib tutulmağımnan, üç ay. Ele bil üç esrdi buradayam. Yazıq Kamran nece dözür, ağır işdi. Birden ele lomka tutur 5, deyirem anam ele burda doğub meni. Vaxt da tısbağadı ele bil. Bayırda olanda gülle kimi gedirdi zalim, Of, Nuhbalayev köpekoğlu, yaman tutdu meni. Öz maşınıyla meni yaylağa apardı, basdırdı qoduqluğa. Qeribedir o qeder yalan yazdım, gop eledim, apşak demiş tutmadılar, birce kelme düz dedim, damladılar. Lap yaxşı elediler, bele ellerinin içinden geldi. Axır vaxtlar adımı emekdar terif ustası qoymuşdular. Koru ele terifleyirdim, onun gözünün rengini, ışığını ele tesvir edirdim inanırdı ki, her şeyi görür. Lalın ağzına dil verirdim, Güya özü kimi natiq yoxdu. Naxırçını tövle evezine gülüstana salırdım. Ele qezet olmurdu ki, Nuhbalayevle birlikde her inekden beş, altı min litr süd sağmayım, her doğar qoyundan üç-dörd bala almıyım. Bir defe bir inekden üç bala yazmışdım ele de getdi qezetde. Ancaq o yaylaq neydi ilahi......hele de havası başımnan getmiyib, suyunun tamı damağımda qalıb....güllü, çiçekli yaylaqda çadırlar qurulmuşdu. Qoyun, quzu çadırlardan xeyli aralı, yamaçlara sepelenib otlayırdılar....bir terefde toğlular kesilirdi....o biri yanda et doğranırdı......iri qazanlar ocaqların üste qaynayırdılar....kabab bişirenler de vardı. Hekimler ağ xalatlarda çobanların özlerini, arvad-uşaqlarını müayine edirdiler. Qan tezyiqini ölçdürenler de vardı....beş-altı avtodükan yanbayana durub ço- 1. palabıyık 2. tabure 3. kilide 4. neşem kaçar 5. palavra attım

banlara pal-parça, istekan-nelbeki, termos ve başqa avadanlıqlar satırdılar....dellekler 1 çobanların başını, üzünü qırxırdılar....aşıqlar, zurnacılar da öz işi er ind yediler. Böyükler, uşaqlar göy çemende el-qol ata-ata reqs edirdiler. Nuhbalayevle qonşu rayonun birinci katibi Qedimov da reqs eliyenlerin arasındaydı. Ezizi de reqse devet elediler. Eziz hiss elemişdi ki, bayaqdan onu qara saqqalli bir çoban qaralayıb. Hara getse onu pusur....eziz can defterçesine qeydler edirdi, çobanlara, leserrüfat müdirlerine yanaşıb neşe yazırdı. Avtodükanların sürücüsünden, hekimnen, zootexnikden müsabibe götürürdü. O saqqallı çoban Ezizi gözden qoymurdu. Çoban bayramı qurlarandan sonra bere öz geldiyi maşına minib arana 2 doğru lıereket eledi, Nuhbalayevin maşını da hazır idi. Eziz o maşına doğru gedende arxadan kimse onu sesledi. -Baci oğli, eyaq saxla görim bir. -Meni deyirsiz? -Beli seni. - Çoban yaxına geldi. - Yeqin terifliyeceysen bizi hemişeki kimi. -Elbetde, gözel bîr repartaj yazacam. Her qoyunnan üç, dörd quzu almaq zarafat iş deyil. - Hamsi yalandı burun. - Çoban gözünü qıydı. - İlde bir kere gelib özünü terifledecey Nuhbalayev, yeni men de varanı. Kişinin oğlu güya bize bayram keçirir. Günümüz, güzaranımız var bizim? İtin gününde yaşüyürük. Heç bir şeraitimiz yox. Aylarla bedenimize su deymir. Sen de gelib bap-gop yazaceysen. Bir qoyunnan üç bala. Birin ala bilsek böyüy şeydi. O hekim dedüyün var ey, ilde bir kere üzünü görmürüy. Saç-saqqalımıza da bayramnan-bayrama deyir ülgüc. Budey ala, qesden qırxdırmadım saqqalımı, men yas saxlayıram Nuhbalayevin keçirdiyi bayrama. Yalanpuş bayrama. Eşidmişdiy yalan eyaq açar yerimez, encaq seni kimiler eyaq açdırır da, yeridir de. Sözüm bıydi sene, gede bilersen, xozeyinler 3 gözliyir maşında. Eziz iti 4 addımlarla ondan uzaqlaşdı. "Niva"nın qabaq oturacağında Eyleşdi. Birinci katiblerin ikisi de arxadaydılar. Nuhbalayev ağzını yaya-yaya soruşdu: -Ne deyirdi e o demaqoq köpekoğlu?! -Deyirdi çoban bayrama zad hamisi gopdur. Güya sen bunların hamısın özünü göze soxmaq üçün eliyirsen. -Ne başı ezilesi köpekoğludu bilirsen? Ala, bu menim yaxşılığım, bu da onun sözü. Qedimov dedi: -Günah senin özündedir, ne bayram keçirderem, ne de söyüş yiyesi ollam v Miri defe demişem sene, müselmana yaxşılıq yoxdu, illah da bu qara millete. Budey ha, Eziz allah şahididi. Zonamızın müxbiri deyilsen balam? Ömründe sene demişem meni rayonumnan bir şey yaz? Heç bayram keçirdiyimi görmürsen? Eziz dedi: -Niye, ilde bir defe mehsul bayramı keçirtmirsiz gemide? Ele orda da öhdelik götürmürsüz? -Gemide? - Nuhbalayev teecüblendi. - Bes meni niye çağırmırsan e? Sen ölmüyesen adamlar beledi de. Havax elemişem qonşu rayonların aktivi başda oluf. E Qedimov, sen canın, o gemi meselesi nedi? -Eşşi heç ne. Siz quruda keçirmirsiz, biz de Kürde kef çekirik, ilde bir defe. Nuhbalayev soruşdu: -E, jurnalist, men ölüm, bu sene herden baximgörüm eliyir? -Özünnen soruş. Qedimov dedi: -Bizim dostluğumuz temiz dostluqdu. Nuhbalayev güldü. -Men bilmirem, tanımıram bunu, simicin 5 biridi. - Deyib cibinden bir dene konvert çıxardi, Ezize uzatdı. -Tut görüm e. -Eşi ne xecalet verirsen 6 bize yene? -Dayut biri, biyut beqi. Eziz konverti cibine qoydu. Maşın sert enişe buruldu......eziz karsda üç addım o yana, üç addım bu yana var-gel edirdi. O çoban bayramırman bir ay keçmedi tutdular meni, Eh, günah özümdedi, neyniyirdim o saqqallı çobanın dediklerini nöqte vergülüne qeder repartajın axırına köçürdüb? 1. berberler 2- ovaya 3. sahipler, efendiler 4. sert 5. cimri 6. mahcup etmek, utandırmak

Eziz ketilin üste oturub demir barmaqaqların arasından süzülen alaqaranlığa baxirdı. Hemişe axşam düşende özünün tutulma anı gelib gözünün qabağında dayanırdı......ağaçların altındaki stolun etrafında beş adam eyleşmîşdi. Lezzetle yeyib, içirdiler. Birden ele bil tufan qopdu. O stolu arxadan ve qarşıdan mühasireye aldılar. Ezizin qollarından yapişdılar. Eziz müqavimet gösterdi. Onu yere yıxdılar, ele elediler ki, o beş adamın heç biri eyleşdikleri yerden Ezizi göre bilmesinler. Mülki paltarda olan hemin adamlardan biri Ezizin cibine neşe qoyub çıxartdı. Elini göye qaldırdi. Hamı sakitleşdi. Ezizi yerden qaldırdılar tapan adam elindeki kağızı açıb pulları çıxartdı, stolun üstünde saymağa başladı......ezizi maşına mindirib apardılar....qapının nefesliyi açıldı, kimse dedi; -Şair, ayaqyolunun sol beynindeki deşikde haçar var, götür onu divardakı qıfılı aç, uzan taxtın üstünde baybay.adboy! Taxt ketilin üstüne düşüb taqqıldadı. Eziz taxtın üstüne uzandı, -Ayy, lezzet eliyir - gözünü yumdu, gördü ki, başının üstündeki divarda donuzanqurdu boyda qara tarakanlar ele bil sapa düzülübler. Taxtm altında siçovulların sesi bir-birine qarışmışdı....eziz sinesine hoppanan siçovulu tutub boğmağa başladı. Heyvanın sesi kameram başına götürdü, sonra sesi zeifledi, susdu. Eziz siçovulun leşini severin böyrüne tulladı 1... 1. fırlattı