Yayın no: 162 DÜRÜSTLÜK VE DOĞRULUK ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 5523 99 2 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu nun bir kuruluşudur. Mahmutbey mh. Deve Kald r mı cd. Gelincik sk. no:6 Ba c lar / stanbul, Türkiye www.zafer.com - zafer@zafer.com twitter.com/zaferyayinlari - facebook.com/zaferyayinlari copyright 2014 1. Baskı: Mart, 2014 Bas kı-cilt: Altınoluk Matbaacılık, 0 212 671 07 07 Hazırlayan: Saide Nur Dikmen İllustrasyonlar: Sevgi İçigen
İÇİNDEKİLER Benim hayalim bana... 9 Eve ulaşmayan kâğıt... 15 Patlayan lastik... 23 Sepet kimin?... 29 Dağın sesi... 35 İmparatorun tohumu... 41 Moliere in iyiliği... 47 Genç bilgin... 51 Söz... 55
Böğürtlenli pasta... 59 Verilen söz... 63 Kim fark eder?... 67 Kabak ve çaydanlık... 69 Kaybolan cüzdan... 73 İyi haber... 79 En güzel tarla... 83 Doğru... 89 Güven... 95 İmza... 99 En ilginç çözüm... 107
BENİM HAYALİM BANA ONUR HER YIL başka şehirde, başka okula gidiyordu. Çünkü babasının devamlı yeri değişen bir işi vardı. Bu yüzden Onur un ne doğru düzgün bir arkadaşı olmuştu, ne de içinde bir sürü hatıraları olan bir evi ve hatta bir odası En son kayıt yaptırdığı okulun ilk haftasında, öğretmeni ondan ve bütün sınıftan, gelecekteki planlarını yazmalarını istedi. Onur bütün gece oturup, günün birinde at çiftliğine sahip olmak istediğini anlatan upuzun bir kompozisyon yazdı. Bu yedi sayfalık 9
kompozisyonda, hayallerini en ince ayrıntılarına kadar anlattı. Hatta sahip olmayı istediği o 200 dönümlük at çiftliğinin her ayrıntısı çizdi. Kaç odası olacağını, kendi odasının çiftlik evinin neresinde ve nasıl olacağını, bahçesini, atların odalarının nerede olacağına kadar her şeyi çizdi. Hangi tür atlardan kaç tane olması gerektiğini bile yazmıştı. Ertesi gün büyük bir heyecanla öğretmenine verdi ödevini. Aradan iki gün geçmişti. Öğretmen herkesin kompozisyonunu okuyup, değerlendirmişti ve verdiği notu yazarak ödevleri sahiplerine geri veriyordu. Onur ödevini geri aldığında üzerinde kırmızı kalemle yazılmış kocaman bir 0 gördü. Notun altında da: Dersten sonra beni gör! yazıyordu. Dersin sonunda merakla öğretmeninin yanına koşan Onur: Öğretmenim bana neden sıfır verdiğinizi öğrenebilir miyim? diye sordu. Öğretmen: Bu ödevi sen mi yaptın? Çünkü bu yazılanlar senin yaşındaki bir çocuk için imkânsız. Olmaz böyle bir şey, bu bir hayal diye cevap verdi. Onur un cevap vermesine fırsat bile vermeden sözlerine şöyle devam etti: Paran yok. Devamlı oradan oraya gezen bir ailenin çocuğusun. Babanın da parası yok. Sen at çiftliği almanın ne demek olduğunu biliyor musun? Daha doğrusu sen ha- 10 11
yatında hiç at çiftliği gördün mü? At çiftliği kurmak için önce arazi satın alman gerekir. Sonra cins cins atlar Daha neler neler! Bütün bunlar senin gibi bir çocuk için imkânsız. Ödevini gözden geçir ve bana daha gerçekçi bir kompozisyon yaz! Ben de sana verdiğim notu geri alayım. Onur bu duyduklarından çok sarsılmıştı. Evine gidip uzun uzun düşündü. Akşam babası gelince olanları ona anlattı ve ne yapması gerektiğini sordu. Babası: Oğlum dedi. Bu kararı kendin vermelisin. Bu senin hayatın için çok önemli. Ya başkaları istedi diye hayâllerinden vazgeçeceksin, ya da gerçekten istediğin şeyler için kim ne derse desin hayâl kurmayı, dua etmeyi ve çalışmayı sürdüreceksin. Onur bir hafta kadar düşündükten sonra, ödevinde hiçbir değişiklik yapmadan öğretmenine geri verdi. Sadece ödevin üzerine iliştirdiği küçük bir kâğıda şu notu yazmıştı: Siz verdiğiniz notu değiştirmeyin. Ben de hayâllerimi 12 13
EVE ULAŞMAYAN KÂĞIT MERT, SOĞUKTAN ve koşmaktan pancar gibi kızarmış yüzünü, öğretmeninden kaçırmaya çalışıyordu. Ama yakalamıştı bir kere. Mert! Merak ediyorum, acaba okula sadece top oynamak için mi geliyorsun? diyerek kızdı öğretmeni. Mert hiçbir cevap veremedi. Gözlerini öğretmeninden kaçırdı. Yere baktı suçlu suçlu. Bunu annene götüreceksin ve hemen bana cevabını getireceksin diyerek bir kâğıt uzattı öğretmeni. Mert şaşırmıştı ama azarlanmaktan kurtulmuştu ya, gerisi önemli değildi! 15