ZEHİRLİ HURDA GEMİ SÖKÜMÜ: YASADIŞI TEHLİKELİ ATIK TİCARETİ



Benzer belgeler
TÜRKİYE DE VE DÜNYA DA GEMİ SÖKÜM SANAYİ VE ÇEVRE

Çevre İçin Tehlikeler

ÇEV 455 Tehlikeli Atık Yönetimi

Kentsel Dönüşüm ve Akciğer Sağlığı. Haluk C.Çalışır

İşyerlerinde çalışanlarımızın sağlığını olumsuz yönde tehdit eden, üretimi etkileyen ve İşletmeye zarar veren toz, gaz, duman, buhar, sis, gürültü,

GAZİANTEP BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı Atıklar Şube Müdürlüğü ATIK PİLLER

SANAYİ TESİSLERİNDE KASITSIZ ÜRETİM SONUCU OLUŞAN KOK LARIN ATMOSFERE VERİLMESİNİN KONTROLÜNE İLİŞKİN MEVZUAT VE ÇALIŞMALAR

Atık pilleri ne yapmalı?

Hava Kirliliğinin Sucul Ekosistemlere Etkileri

TEHLİKELİ YÜK ELLEÇLEME EĞİTİMLERİNİN LİMAN İŞLETMELERİNDEKİ GEREKLİLİK VE ÖNEMİ

TEHLİKELİ KİMYASAL MADDELERİN OLUŞTURDUĞU RİSKLER İÇİN GENEL ve ÖZEL ÖNLEME YÖNTEMLERİ

Güney Akım Açık Deniz Boru Hattı Türkiye Bölümü

Tehlikeli Atıkların Yönetimi. Betül DOĞRU Şube Müdürü

TEBLİĞ ÇEVRENİN KORUNMASI YÖNÜNDEN KONTROL ALTINDA TUTULAN METAL HURDALARIN İTHALAT DENETİMİ TEBLİĞİ (ÜRÜN GÜVENLİĞİ VE DENETİMİ: 2012/23)

Resmî Gazete TEBLİĞ ÇEVRENİN KORUNMASI YÖNÜNDEN KONTROL ALTINDA TUTULAN METAL HURDALARA İLİŞKİN DIŞ TİCARETTE STANDARDİZASYON TEBLİĞİ

DEMİR ÇELİK VE GEMİ SÖKÜM TESİSLERİNİN ÇEVRESEL ETKİLERİ. Ertuğrul BARKA Kimya Mühendisi

LİMAN İŞLETMELERİ İÇİN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DÜZENLEMELERİ VE ÖNEMİ GÜLER ALKAN İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ALİ UMUT ÜNAL KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ

Kaynak Yeri Tespiti ve İyileştirme Çalışmaları. Örnek Proje: Yeraltı Suyunda Kaynak Tespiti ve İyileştirme Çalışmaları

LIFE Programme 2006 LIFE06 TCY/TR/ HaWaMan

Kalıcı Organik Kirleticiler ve Stockholm (KOK) Sözleşmesi

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YER SEVİYESİ OZON KİRLİLİĞİ BİLGİ NOTU

İçindekiler VII. Ön söz Çeviri editörünün ön sözü Teşekkür XV XIX XXI. I. Kısım Su teminine giriş

ÇEVRE KORUMA VE KONTROL MÜDÜRLÜĞÜ

ÇEVRENİN KORUNMASI YÖNÜNDEN KONTROL ALTINDA TUTULAN METAL HURDALARIN İTHALAT DENETİMİ TEBLİĞİ

ABECE GRUP ÇEVRE VE İŞGÜVENLİĞİ MÜHENDİSLİK HİZMETLERİ A.Ş. TANITIM SUNUMU

Çevre ve Atık Yönetiminde Öncü Kuruluş İSTAÇ A.Ş. Belediyelerde Tıbbi Atık Yönetimi. İSTANBUL ÇEVRE YÖNETİM SAN. VE TİC. A.Ş.

ULUSAL KURULUŞLARIN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ UYGULAMALARI VE ULUSLARARASI KURULUŞLARLA KARŞILAŞTIRILMASI

ATIK KABUL TESİSLERİ İÇİN ÇEVRE LİSANSI İŞLEMLERİ

GENEL RİSK DEĞERLENDİRMESİ ÖRNEK FORMU

ENERJİ TESİSLERİNİN ÇEVRESEL ETKİLERİ

KOCAELİ İLİ YOL TOZLARINDA POLİKLORLU BİFENİL SEVİYELERİNİN BELİRLENMESİ. Demet ARSLANBAŞ* Mihriban CİVAN

ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ İZİN VE DENETİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İZİN VE LİSANS DAİRESİ BAŞKANLIĞI

İş Sağlığı ve Güvenliği

İSGDE KORUNMA POLİTİKALARI

ÇEVRENİN KORUNMASI YÖNÜNDEN KONTROL ALTINDA TUTULAN METAL HURDALARIN İTHALAT DENETİMİ TEBLİĞİ (ÜRÜN GÜVENLİĞİ VE DENETİMİ: 2016/23)

ÇEVRE İZİN VE LİSANSLARINDA YENİ DÖNEM

MONOPROPYLENE GLYCOL PROPYLENE GLYCOL WEEL (USA) 10 mg/m³

İlimizde özellikle 1993 yılında zaman zaman ciddi boyutlara ulaşan hava kirliliği nedeniyle bir dizi önlemler alınmıştır. Bu çalışmaların başında;

İSG için Uluslararası İşbirliğinde ILO Araçları ve Rolü ILO Türkiye Ofisi

NOKTASAL KAYNAKLI TOPRAK KİRLİLİĞİ VE KİRLENMİŞ SAHALAR BİLGİ SİSTEMİ

LİMAN İŞLETMECİLİĞİNDE ATIK ALIM FAALİYETLERİ:

ÇEVRENİN KORUNMASI YÖNÜNDEN KONTROL ALTINDA TUTULAN METAL HURDALARIN İTHALAT DENETİMİ TEBLİĞİ (ÜRÜN GÜVENLİĞİ VE DENETİMİ: 2015/23)

Ürün Güvenlik Bilgi Formu

TOPRAK KİRLİLİĞİNDE SANAYİ UYGULAMALARI VE SAHAYA ÖZGÜ RİSK ANALİZİ

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ KAMU YÖNETİMİ LİSANS PROGRAMI TÜRKİYE'DE ÇEVRE SORUNLARI DOÇ. DR.

Halil CANTÜRK İbrahim Halil NURDAĞ. Yıldız Teknik Üniversitesi Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisliği Bölümü

EK YAKIT OLARAK ÇİMENTO FABRİKALARINDA KULLANILABİLECEK ATIKLAR

TEHLİKELİ ENERJİNİN KONTROLÜ. ETİKETLEME ve KİLİTLEME SİSTEMLERİ. Kaynak: Forum Media Yayıncılık; İş Sağlığı ve Güvenliği için eğitim Seti

ÇEVRE KORUMA VE KONTROL MÜDÜRLÜĞÜ

T.C. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI. Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik. Ahmet Serdar SEVİNÇ İSG Uzmanı

TEHLİKELİ MADDE LOJİSTİĞİNE GİRİŞ... 3 Vaka Çalışması... 9 Kaynaklar... 9

İĞİ MEVZUATI ÇERÇEVESİNDE 2011 YILINDA ANKARA'DA YAŞANAN İĞİ. Erkin ETİKE KMO Hava Kalitesi Takip Merkezi Başkanı. 12 Ocak Ankara

SÜRDÜRÜLEBİLİR KİMYA VE TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ İÇİN UL ÇEVRE KORUMA HİZMETLERİ

TEBLİĞ. MADDE 2 (1) Bu Tebliğ; Türkiye gümrük bölgesine girecek ek-1 deki listede yer alan metal hurdaları kapsar.

Tehlikeli Maddelerin İşyerlerinde Kullanımında Çalışanların Sağlığının ve Güvenliğinin Korunması

Cuma, 04 Şubat :27 - Son Güncelleme Cumartesi, 15 Ağustos :40

EVSEL ATIKLAR VE TEHLİKELERİ. Mustafa Cüneyt Gezen, DGSA, CIH

Ürün Güvenlik Bilgi Formu

YAYINLANMA TARİHİ: REVİZYON TARİHİ : -

Kirlenmiş Saha Temizleme ve İzleme Teknik Rehberi Prof. Dr. Kahraman Ünlü O.D.T.Ü. Çevre Mühendisliği Bölümü

Atık Yönetiminde Ulusal Mevzuat ve Avrupa Birliği Uyum Çalışmaları. Betül DOĞRU Şube Müdürü

ÜRÜN GÜVENLİK BİLGİ FORMU

Öncelikli Kimyasallar Yönetimi Şube Müdürlüğü Faaliyetler ve KOK Projesi

Kimyasal Risk Etmenleri

ÜRÜN GÜVENLĐK BĐLGĐ FORMU

Kimyasal Maddeler. Tehlikeli Kimyasal Maddeler. Patlayıcı, alevlenebilir, kanserojen, tahriş edici v.b gibi maddeler

MADDELERE SOLUNUM İLE MARUZİYETTE RİSK DERECESİ BELİRLENMESİ


TEBLİĞ. MADDE 2 (1) Bu Tebliğ, Türkiye gümrük bölgesine girecek ek-1 deki listede yer alan atıkların denetim işlemlerini kapsar.

Türkiye de Arıtma Çamuru Yönetimi. Dr. Gülsevim ŞENER

İhmal hataları: Görev (grup) hataları: Sıralama hataları: Zamanlama hataları:

MADDE 2 (1) Bu Yönetmelik, 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamına giren ve patlayıcı ortam oluşma ihtimali bulunan

GÜVENLİK BİLGİ FORMU

ENDÜSTRİYEL ATIK YÖNETİM PLANI

TEMEL İSG Kaynakça.

Evimizdeki Tehlikeli Atıklar

Tehlikeli Kimyasalların Deniz Yolu ile Taşınması Riskleri

ÇALIŞANLARIN PATLAYICI ORTAMLARIN TEHLİKELERİNDEN KORUNMASI HAKKINDA YÖNETMELİK

Enerji dağıtım tesisleri ve elektrikle çalışma

ÇALIŞANLARIN PATLAYICI ORTAMLARIN TEHLİKELERİNDEN KORUNMASI HAKKINDA YÖNETMELİK

MALZEME GÜVENLİK BİLGİ FORMU

Ürün Güvenlik Bilgi Formu

Ataşehir de Asbest Risk Yönetimi

Endüstriyel Kaynaklı Kirlenmiş Sahaların Yönetimi İçin Bilgi Sistemi Geliştirilmesi

Deniz Ortamında Organik Kirleticilerin Bulunuşu ve Ekosistem Etkileşimi

EK-1 ASBEST SÖKÜM UZMANLARI EĞİTİM KONU BAŞLIKLARI VE EĞİTİM PROGRAMI. Süresi 1 Asbest Tanımı ve Türleri / Asbestin Özellikleri ve Kullanımı 2 Saat

İÇİNDEKİLER İKİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...VII BİRİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...IX İÇİNDEKİLER...XI KISALTMALAR...XXI

BÖLÜM 1: Maddenin/karışımın ve şirketin/dağıtıcının kimliği Madde/Karışım kimliği. Ürün numarası 29304

ELEKTRİK ARK OCAKLI ÇELİKHANE TESİSLERİNİN; HAVA KİRLETİCİLERİ, EMİSYON KONTROL VE AZALTIM TEKNİKLERİ

31 Aralık 2014 ÇARŞAMBA. Resmî Gazete. Sayı : (Mükerrer) TEBLİĞ. Ekonomi Bakanlığından: ÇEVRENİN KORUNMASI YÖNÜNDEN KONTROL ALTINDA TUTULAN

TÜBİTAK'tan kimyasal silaha karşı büyük buluş

olup tüm kişi, kurum ve kuruluşların çevre ile ilgili konularda bu kanuna uyması zorunludur.

PATLAYICI ORTAMLARIN DENETİMİ

ADABEY KİMYA A.Ş.-STEEL WHİTE MSDS FORMU Düzenleme tarihi:15/kasim/2010 Revizyon No:1

VII. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı

Endüstriyel Kazaların İzleme ve Denetiminde Öngörü Yaklaşımı ve İnsan Hatalarının Etkisi MAYIS 2018

ÜRÜN GÜVENLİK BİLGİ FORMU

MALZEME GÜVENLİK BİLGİ FORMU (MGBF)

ÇEV 455 Tehlikeli Atık Yönetimi

TOPRAK KİRLİLİĞİNİN KONTROLÜ VE KİRLENMİŞ SAHALAR BİLGİ SİSTEMİ

Transkript:

ZEHİRLİ HURA GEMİ SÖKÜMÜ: YASAIŞI TEHLİKELİ ATIK TİCARETİ Aliağa Gemi Söküm Tesisleri ndeki Çevre, Sağlık ve Çalışma Koşulları hakkında Greenpeace Raporu, İzmir. Ocak 2002 1

Hazırlayanlar: Erdem Vardar Marietta Harjono Fotoğraflar: Erdem Vardar Marietta Harjono Eco Matser Todd Southgate Petrol-İş, Limter-İş ve MESKA üyelerine ve Greenpeace Akdeniz gönüllüleri Bilge, Şura, Çiçek, Çiğdem, eniz T, Gözde, Güneş, Hakan, Oğuzhan, Onursal, Oytun, Pınar, Sinan, Tuna ve diğer "Gemisökümü Çalışma Grubu" üyelerine, Ruth Stringer, Bart van Opzeeland ve Sandra van den Brink e çok teşekkürler Yayınlayan: Greenpeace Akdeniz Ofisi Ocak 2002 Greenpeace Akdeniz Ofisi MBE 105-109 80040 Salıpazarı İstanbul Tel: 0212 292 7619-20 Faks: 0212 292 7622 gpmedtur@diala.greenpeace.org 2

İçindekiler Özet 4 1. Giriş 7 2. Aliağa Gemi Söküm Tesislerindeki urum 8 3. Aliağa Gemi Söküm Tesislerinden Alınan Örneklerin Analiz Sonuçları - Sonuçların açıklanması ve tesislerde bulunan maddelerin etkileri - Örnek sonuçlarının gösterdikleri 15 4. Özet- İş güvenliği, sağlık ve çevre sorunları 24 5. Yasal Çerçeve 24 6. Sonuç 27 Ek I 29 Ek II 30 Kaynakça 32 3

Gemi sökümü: Ekonomik ömürlerinin sonuna gelmiş veya herhangi bir nedenle kullanılamayacak durumda olan gemilerin parçalarına ayrılması işlemi; gemi gövdesinin hurda demir olarak parçalanması ve gemideki makine ve teçhizatların ve diğer ekipmanların çıkartılması. Özet Türkiye bir OEC(Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü-Organisation for Economic Cooperation and evelopment) ülkesi olduğu halde, halen diğer bazı Güney Asya ülkeleri gibi gelişmiş ülkeler tarafından bir atık alanı olarak kullanılmaya devam etmektedir. Hurda gemi kisvesi altında, asbest ve PCB ler gibi tehlikeli atıklar Aliağa gemi söküm tesislerine gönderilmekte ve çevreye boşaltılmaktadır. Bu durum; başta insan sağlığı ve çevre üzerindeki etkilerini umursamadan tehlikeli atık içeren gemilerini Aliağa ya yollayan gemi sahiplerinin, daha sonra işçilerini ve çevreyi korumak adına hiçbir önlem almayan gemi söküm şirketlerinin ve sorumluluklarını yerine getirmeyerek bu durumun süregelmesine neden olan yetkililerin sorumluluğudur. Greenpeace in araştırmaları, gemi söküm tesislerindeki çevre ve çalışma koşullarını ve bu konuda özellikle tehlikeli atıkların idaresini, Türkiye de gemi sökümünün yasal çerçevesini, ulusal ve uluslararası kuruluşların sorumluluklarını içermiştir. Aynı zamanda, Aliağa gemi söküm bölgesinden alınan numuneler ve bunların analizleri vasıtasıyla kirli gemi sökümü faaliyetlerinin yarattığı kirlilik de araştırılmıştır. Bu çalışma, tesislerde işçi sağlığının ve çevrenin, hurda gemilerden kaynaklanan toksik (zehirli) maddeler ve güvenli olmayan çalışma koşulları nedeniyle sürekli biçimde tehdit altında bulunduğunu ortaya koymaktadır. Aliağa Gemi Söküm Tesisleri için genel olarak şunlar söylenebilir: İşçiler için herhangi bir korunma sağlanmamaktadır ve çevre kirliliğini önleme 4

amaçlı hiçbir ciddi önlem alınmamıştır. iğer OEC ülkeleriyle karşılaştırıldığında çevre ve çalışma koşulları kabul edilemez durumdadır. Türkiye deki gemi söküm tesislerine gelen yabancı bayraklı gemilerin çoğu -20 yaş üstü eski gemiler olduklarından depolarında, gövdelerinde ve makine ve ekipmanlarının bir parçası olarak toksik(zehirli) maddeler içermektedir. Bu maddelerin gemi sökümü işlemi sırasında çevreye yayıldığı Greenpeace tarafından alınan numunelerin analizleri ile ispatlanmaktadır. Aliağa Gemi Söküm Tesisleri nin 10 km uzağından alınan kontrol numuneleri, Yenifoça yakınlarındaki sahil sedimanlarının araştırılan kimyasal maddelerin çok azını içerdiğini veya hiçbirini içermediğini göstermektedir. Buna karşın gemi söküm tesisleri bölgesinden alınan örnekler, gemi sökümü faaliyetlerinin yerel çevreyi asbest, madensel yağlar, ağır metaller, PAH lar(poliaromatik hidrokarbonlar), PCB ler(poliklorlu bifeniller) ve organotin bileşikleriyle kirlettiğini ortaya koymaktadır. Hurda gemilerden çıkan kabloların yakılmasının çok zehirli dioksinlerin oluşumuna neden olduğu yine yapılan analizlerle kanıtlanmıştır. Bu maddeler ile ilgili ortak bir Avrupa Birliği standardı olmamasından dolayı, karşılaştırma amacıyla hem Avrupa Birliği hem de OEC üyesi olan Hollanda daki standartlar seçilmiştir. Neredeyse bütün kimyasalların düzeyleri, bu ülkedeki sınır seviyelerin üzerindedir, bu da Aliağa Gemi Söküm Tesisleri ndeki sedimanların çok ciddi şekilde kirlenmiş olduğunun göstergesidir. Türkiye kağıt üzerinde bu türdeki tehlikeli atık ticaretine karşı kendini koruyabilmek için yeterli yasal araçlara sahiptir. Buna karşın, var olan Tehlikeli Atıkların İthalinin Yasaklanması na ilişkin yasal düzenlemeler Türkiye ye ithal edilen hurda gemilere uygulanmamaktadır. Ayrıca, her beş yılda bir yenilenmesi gereken gayri sıhhi müessese izinleri gemi sökümü yapan şirketlere gerekli koşullar yerine getirilmediği halde verilmektedir. Yetkili kurumların görevlerini ihmal ettiği ve bu yasadışı işleme göz yumdukları açıktır: 1) Çevre Bakanlığı ve ış Ticaret Müsteşarlığı tehlikeli atık içeren hurda gemilerin Türkiye ye ithalini durdurmakla sorumludurlar. 2) Türk Hükümeti tesislerdeki çalışma ve çevre standartlarını yükseltmelidir ve mevcut durumun devam etmesine kesinlikle izin vermemelidir. Ulaştırma Bakanlığı, ilgili kurumların ve sivil toplum kuruluşları ile işçi sendikalarının katkılarıyla, tesislerde gerekli iyileştirmelerin sağlanmasını zorunlu kılacak yeni bir yönetmelik hazırlamalıdır. Bu bulgulara dayanarak Greenpeace, tehlikeli atıkların gelişmekte olan ülkelere boşaltımının durdurulması gerektiğini bir kez daha vurgulamaktadır. Gemi sahipleri, Türkiye de ve diğer Asya ülkelerinde çevrenin ve işçilerin korunması ile ilgili yasal düzenlemelerin hayata geçirilmemesini kötüye kullanmaktadırlar. Gemi sahiplerinin hurda gemilerini yüksek fiyatlara satarak maddi çıkarlar sağlamaları, yalnızca çevre ve işçi sağlığı açısından ödenen yüksek bir maliyetler karşılığında mümkün olabilir. Eski gemiler, gemisöküm işleminin yapılacağı ülkelere yollanmadan önce kirletici kimyasallardan arındırılmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti nin yasal düzenlemelerine göre tehlikeli atık içeren hurda gemilerin Türkiye ye ihracı yasaklanmıştır. Bu yüzden gemi sahipleri ve gemilerin son işletmecileri(hurda gemileri Türkiye ye ihrac edenler), bu yasadışı tehlikeli atık ticaretinin durdurulmasıyla yükümlüdürler. Bu yeni delillerin ışığında Greenpeace in uluslararası bir çözüm için istemleri şunlardır: 1. Gemi sahipleri/işletmecileri*, gemilerindeki kirleticileri kaydederek ve tehlikelerini araştırarak gemideki tehlikeli maddelerin tam bir envanterini çıkarmalıdır. 5

2. Gemi sahipleri/işletmecileri, hurda gemileri ihrac etmeden önce kirleticilerden arındırmalıdır. 3. Gemi sökümü faaliyetleri işçilerin sağlığına ve çevreye risk teşkil etmeyecek şekilde yürütülmelidir. 4. Tankerler sökülmek üzere ihrac edilmeden önce gas free işlemine tabi tutulmalıdır. 5. Gemi sahipleri/işletmecileri iyi çalışma şartlarını ve çevre standartlarını garantiye almak için seçtikleri gemi söküm şirketini ve değerlendirmelerini açıklamalıdır. 6. Gemi sahipleri ve gemi sökümcüler söküm planını kapsamlı bir şekilde değerlendirmeli ve uzman denetimini sağlamalıdır. 7. Gemi söküm tesisleri vatandaşlara, çevre örgütlerine ve sendikacılara açık olmalıdır. 8. Gemi sökümü tek taraflı önlemler yerine küresel bir yasal rejime tabi olmalıdır. İleriye dönük Greenpeace talepleri: 1. Mevcut gemiler; bakım, tamir ve yenileme işlemleri sırasında ihtiva ettikleri toksik ve tehlikeli maddeler sistemli bir şekilde değiştirilerek ve gemiden uzaklaştırılarak aşamalı olarak temizlenmelidir. 2. yeni nesil gemiler temiz gemiler olmalıdır, yani ekonomik ömürlerinin sonunda çevre, sağlık ve güvenlik koşulları üzerine olumsuz etki etmeyecek şekilde tasarlanmalı ve üretilmelidir. Yukarıdaki taleplerden de anlaşılabileceği gibi, Greenpeace denizcilik veya gemi sökümü endüstrisinin karşısında değildir. Greenpeace, diğer yandan, gemilerin kirletici maddelerden temizlenmeden ihrac edilmesinin aktif olarak karşısında duracak ve işçi sağlığını ve çevreyi tehdit eden kirli gemi söküm faaliyetlerine karşı mücadelesini sürdürecektir. * Gemi sahipleri, hurda gemilerin gemi söküm şirketlerine satılmadan önce ait oldukları kişi yada kuruluşlardır. Gemi işletmecileri ile ise, söküme gönderilmeden önce bu gemileri sahiplerinden -insan yada yük taşımacılığı yapmak üzere son olarak kiralamış olan şirketler kastedilmektedir. 6

1. GİRİŞ 1998 den bu yana, Greenpeace okyanus aşan gemilerin parçalanmasının yarattığı kötü koşullara dikkat çekmektedir. Gemilerin çoğunluğu Hindistan, Bangladeş, Pakistan ve Çin gibi Asya ülkelerinde sökülmektedir. Greenpeace ve ILO(Uluslararası Çalışma Örgütü) gibi kuruluşlar bu ülkelerdeki kabul edilmesi imkansız koşulları kamuoyuna duyurmuşlardır(bkz Greenpeace 1999 ve 2001, ayrıca ILO 2001). OEC ülkeleri arasında dikkate değer miktarlarda ticari gemi söküm faaliyeti yapan tek ülke ise Türkiye dir.( OEC Report on Ship Scrapping, Gemi Sökümü hakkında OEC Raporu, 2001). Türkiye bir OEC ülkesi olduğu halde, gemi söküm tesislerindeki çevre ve çalışma koşulları yukarıda adı geçen ülkelerdeki kadar kötü yada birçok yönden daha kötü durumdadır. İzmir in 50 km kadar kuzeyinde Ege enizi kıyısındaki Aliağa Gemi Söküm Tesisleri, Türkiye de gemi sökümünün yapıldığı tek yerdir. 18 özel şirket- ki bunların 16 sı bugün faaliyettedir ve devlete ait çoğunlukla askeri gemilerin söküldüğü MKE tesisi gemi sökümü yapmaktadır. Aliağa daki gemi söküm şirketleri Arsa Ofisi nden 5 er yıllığına kiraladıkları parseller üzerinde faaliyet göstermektedir. Toplam kapasiteleri yıllık max. 500.000 ton civarındadır(görkem, 2001). Sökülen gemilerin %75 i dökme yük gemileri, %15 i balıkçı gemileri ve %10 u petrol tankerleridir(eniz Ticaret Odası, 2000). Gemi sökümünden elde edilen hurda demir Aliağa daki demir-çelik fabrikalarına ve Balıkesir ve enizli deki haddehanelere satılmaktadır. eğerli parçalar ise enizcilik Müsteşarlığı uzmanlarına göre, ikinci el makine aksamı veya dekoratif malzeme olarak çoğunlukla kayıtdışı olarak satılmaktadır, ki bu da bu sektörü Türkiye deki en karlı işlerden biri haline getirmiştir. Aliağa da gemi sökümü faaliyetleri 70 li yılların ortalarında başladı, ancak gerçek anlamda 1984 te dönemin Başbakanı Turgut Özal ın liberalleşme tedbirleri uyarınca hurda gemilerin ithalinin serbest bırakılması ile bugünkü durumunu aldı. 1976 dan 1997 ye kadar Aliağa da yaklaşık 4,5 milyon ton gemi sökümü gerçekleştirildi, bu da o dönemde dünyada piyasaya arz edilen toplam hurda gemilerin %10,7 sini oluşturmaktaydı(gemi Sökümü Sanayicileri erneği, 1997). 1986 da dünya lideri olduktan sonra Türkiye, daha büyük çapta söküm yapan ülkelerle karşılaştırıldığında çok küçük çapta olsa bile, bugün dünyanın 5. büyük gemi sökümü yapan ülkesi durumundadır. Gemi Sökümü Sanayicileri erneği Başkanı nın Greenpeace üyelerine açıkladığı üzere, Uluslararası enizcilik Örgütü nün (IMO) 2001 de aldığı tek cidarlı tankerlerin tasviyesi kararı, gemi sökümü şirketi sahiplerinin kapasitelerini daha da büyütme umutlarını artırmıştır. Aliağa gemi söküm tesislerinde ortalama olarak yaklaşık 1200 işçi çalışmaktadır(gemi Sökümü Sanayicileri erneği, 1997). Bunların çoğu hiçbir mesleki eğitimi olmayan, Tokat ve Sivas gibi Türkiye nin iç ve doğu kesimlerinden gelen köylülerdir. Şirketler genelde bir yada iki taşeron istihdam etmekte ve sökülmek üzere bir gemi satın alındığında bu kişiler sözü geçen köylüleri Aliağa ya getirmektedir. İşçiler söküm işlemi bitene kadar, yani 3 ila 6 ay arasında gemi söküm bölgesinde kalmaktadır. Taşeronluk sistemi, şirket sahiplerini iş güvenliği ve sosyal 7

güvenlik gibi yükümlülüklerinden kurtarmakta ve işçilerin sendikalar bünyesinde örgütlenmesine izin vermemektedir. Limter-İş (Liman, Tersane, Gemi Yapım ve Onarım İşçileri Sendikası) gemi söküm tesislerinde örgütlenmeye ve işçileri eğitmeye çalışmaktadır, ancak işin mevsimlik olması ve işçilerin farklı şirketlere yeni gemilerin gelmesiyle çalıştıkları şirketi ve taşeronu sık olarak değiştirmeleri, bu çabalardan istenen sonucun elde edilememesine neden olmaktadır. Aliağa daki kirli gemi sökümü faaliyetlerine karşı tepki sesleri, son on yıldır daha gür biçimde duyuluyor. 1991 de Alman akademisyenlerin tesislerdeki asbest problemi hakkında yaptıkları araştırmalardan ve 1992 de 7 işçinin hayatını kaybettiği patlamadan sonraki uzunca bir süre boyunca, medyanın ve diğer kuruluşların dikkatleri gemi sökümü endüstrisinin üzerindeydi. 1995 te TMMOB(Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği) bölgedeki kötü çalışma ve çevre koşullarını belgeleyen bir rapor hazırladı, Aliağa Belediye Başkanı ve Limter-İş Sendikası bir çok defa yetkililerin dikkatini sorunun üstüne çekmek için basına açıklamalarda bulundu, fakat hiçbir şey değişmedi. Greenpeace bu raporda, zehir yüklü gemilerini yollayan kaygısız gemi sahipleri/işlemecilerinden, Türk hükümetine bağlı organların görevlerini yerine getirmemelerinden ve uluslararası kuruluşların umursamazlıklarından kaynaklanan ve kabul edilemez durumda olan Aliağa Gemi Söküm Tesisleri ndeki çevre ve çalışma koşullarının bir resmini çizmektedir. Greenpeace aynı zamanda, yetkililere sorumluluklarını hatırlatmaya çalışmakta ve bu soruna dünya ölçeğinde bir çözüm getirebilmek amacıyla taleplerini ve önerilerini yinelemektedir. 2. ALİAĞA GEMİ SÖKÜM TESİSLERİNEKİ URUM Eylül 2001 den bu yana Greenpeace üyeleri Aliağa Gemi Söküm Tesisleri ni 3 kez ziyaret etti. Bu incelemeler, Greenpeace in tesisleri ilk defa ziyaret ettiği 1999 dan ve hatta Alman akademisyenlerin bölgedeki asbest problemini araştırdığı 1991 den günümüze kadar fazla bir şeyin değişmediğini ortaya çıkardı. 8

Aliağa gemi söküm tesisleri: Asya ya doğru bir transferin yaşandığı 1970 lerin başlarına kadar gemi sökümü Avrupa ülkeleri ve Birleşik evletler de de yapılmaktaydı. Günümüzde, Türkiye büyük çapta gemi sökümü yapmaya devam eden tek OEC ülkesi konumundadır. Aliağa daki kirli gemi sökümü faaliyetlerinin yarattığı sorunlar çevre kirliliği, iş güvenliği, işçi veya halk sağlığı olarak birbirinden ayrılamaz. Bu nedenle, tesislerde bulunan tehlikeli maddeler ve bunların çevre, işçiler ve halk üzerindeki etkileri aşağıda birlikte ele alınmıştır. 2.1 Asbest 1980 lerin ortalarından önce inşa edilmiş hemen hemen bütün gemiler büyük miktarlarda asbest izolasyon malzemeleri içermektedir ve bu malzemeler gemi söküm faaliyetleri esnasında özelllikle gri asbest dokuları formunda ortaya çıkmaktadır(recknagel ve Alleweldt, 1992). Asbest içeren atıkların Türkiye ye ithalatı yasaklanmış olmasına (Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği,1995) ve asbestle çalışma koşulları hakkında katı düzenlemeler bulunmasına karşın (Asbest, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İŞGÜM raporu, 1999), Greenpeace in Kasım 2001 de aldığı numunelerin analizleri asbest liflerinin tüm gemi sökümü bölgesinde dağınık olarak bulunduğunu ortaya çıkarmıştır.(bkz. Bölüm 3). Greenpeace üyelerinin 2001 de Aliağa Gemi Söküm Tesisleri ndeki asbest problemi ile ilgili gözlemleri şu şekildedir: 1. 2. 3. 4. 5. 6. Büyük olasılıkla asbest içeren izolasyon malzemeleri tüm gemi söküm bölgesinde dağınık olarak bulunmaktadır ve havanın asbest lifleriyle kirlenmiş olması muhtemeldir. Çöplerin bir kısmı asbest liflerinin depolanması için hiç uygun olmayan gemi söküm bölgesindeki bir atık alanına(bkz harita) boşaltılmaktadır. Asbest içermesi muhtemel malzemeler ambalajlanmış veya etiketlenmiş değildir. Bu durum, Çevre Bakanlığı nın düzenlemeleriyle çelişmektedir(tehlikeli Kimyasallar Yönetmeliği, 1993). İşçilerin üzerinde eldivenler dışında herhangi bir koruyucu elbise bulunmamaktadır. İşçilerin yeme ve uyuma mekanları gemi söküm bölgesi içerisindedir ve işçilerin çoğu günün 24 saatini bu bölgede geçirmektedir. Yakın yerleşimlerde yaşayan köylüler, asbestin de gelişigüzel boşaltıldığı açık atık alanlarının üzerinde işe yarayabilecek nesneler aramaktadır. Asbest kirliliği ile ilgili tesislerde veya atık alanlarında ne bir uyarı levhası ne de etraflarında geçişi önleyici bir çit bulunmaktadır. 9

Atıkları karıştıran köylüler Asbest dokuları diğer atıklarla karışık vaziyette tüm gemi söküm bölgesinde dağınık olarak bulunmakta. 2.2 Asbest sökümü için uygun koruyucu ekipmanlar, Hollanda daki gemi söküm tesisleri Yağ ve petrol kirliliği Aliağa da gemiler deniz kıyısında baştankara edilerek, yani gemi gövdesinin yüzde 90 ı suda ve ön kısmı karada kalacak şekilde sökülmektedir. Bu da denizin yağ ve petrol artıklarıyla 10

kirlenmesinin önlenmesini imkansız kılmaktadır. Hiçbir şirkette sıvı atıkların çevreye karışmasını önleyecek ok Sistemi bulunmamaktadır. Analiz sonuçları da gemi söküm tesilerindeki sediamanın ve toprağın yüksek miktarda madensel yağla kirlendiğini kanıtlamaktadır(bkz Bölüm 3). Aliağa tesislerindeki varolan gemi söküm teknikleriyle yağ ve petrol kirliliğini önlemek imkansız. Aliağa da hurda gemiler hızla sürülerek karaya oturtulmakta veya karaya romörkörlerle çekilmektedir, daha sonra söküm gemilerin ön taraflarına takılan zincirlerin motorlar tarafından aşama aşama çekilmesi yoluyla gerçekleşmektedir 11

AB: Geminin dokta sökümü yağ ve petrol kirliğini önlemekte ve atığın kolayca toplanmasını sağlamaktadır 2.3 Patlama ve yangın tehlikesi/iş kazaları Gemi sökümü yapan şirketler, Liman Başkanlığı na Aliağa Gemi Söküm Bölgesi Yönetmeliği uyarınca ithal edilen hurda geminin yağ veya petrol artıklarından tamamen arındırılmış olduğunu belgeleyen ve gas-free adı verilen bir sertifika iletmek zorundadır. Buna karşın, yönetmelik hangi kurumların bu sertifikayı vermekle yetkili olduğunu belirtmemiştir. Pratikte bu sertifikalar güvenilir olmayan kurumlardan temin edilmekte veya hiç temin edilmemektedir(izmir İl Çalışma Müdürlüğü Önerileri, 1993). Tesislere ziyaretlerinde Greenpeace üyeleri, gemilerin kaynak makineleriyle kesimi sırasında neredeyse her gün bir yangın çıktığını gözlemlemiştir. 2001 in Kasım ayı başlarında gerçekleştirilen ziyaret sırasında, yangın önleyici cihazların yetersizliği yüzünden bir geminin neredeyse yarısı yanmıştır. Kasım 1992 de, gas free işlemi düzgün biçimde yapılmamış bir tankeri oksijenli kaynak makineleriyle kesmeye çalışılırken meydana gelen patlamada, Ege Gemi Söküm şirketinde çalışan 7 işçi hayatını kaybetti ( Hürriyet, 30.11.1992). Limter-İş sendikasına göre 23 yılda 100 işçi hayatını bu tür kazalarda kaybetmiştir, Gemi Söküm Sanayicileri erneği ne göre bu rakam 21 dir ( Cumhuriyet,04.04.1999). 12

Aliağa gemi söküm tesislerinde gemilerin yeterince temizlenmemiş petrol tanklarının oksiasetilen gazı kaynaklarıyla kesilmesi nedeniyle, neredeyse her gün bir yangın veya patlama meydana gelmektedir. Bu rakamlar tehlikeli madde kirliliğinden kaynaklanan ölümleri ve yaralanmaları kapsamamaktadır çünkü gerçek rakamları gösteren istatistikler tutulmamaktadır. İşçilerin çoğunun üzerinde baret veya maske gibi hiçbir koruyucu malzeme bulunmamaktadır ve tehlikelere karşı uyarıcı tabelalar mevcut değildir. İşçiler düşen gemi parçaları yüzünden veya kesim sırasında meydana gelen kazalarda birçok iş arkadaşlarının sakat kaldıklarını söylemektedir. Bu işçilerin çoğunluğu kaynak makineleriyle veya tehlikeli maddelerin bulunduğu ortamlarda çalışabilmek için herhangi bir mesleki eğitimden geçirilmemiştir. Aslında çoğu, Sivas ve Tokat bölgesindeki köylerden gelen ve geminin söküm işlemi tamamlandığında köylerine dönen mevsimlik işçilerdir. İşçilerin çoğunluğu Sivas ve Tokat ın köylerinden gelmekte, 3 ila 6 ay arası Aliağa da gemisöküm bölgesinde yaşamakta ve korunmasız ve eğitimsiz bir şekilde çalışmaktadır. 2.4 Korunmasız Kesici Kaynak Kullanımı/Toksik Gazlar Aliağa Gemi Söküm Tesisleri nde gemi gövdelerini kesmek için oksiasetilen gaz kaynakları kullanılmaktadır. Bu kaynaklarla çalışan işçiler maske kullanmamakta ve birçoğunun da gözlerini yeterli derecede koruyacak gözlükleri bulunmamaktadır. 13

Geminin üzerinde bulunan boya ve koruyucular ateş alabilmekte veya poliklorlu bifeniller (PCB ler), ağır metaller (kurşun, kadmiyum, krom, çinko ve bakır) ve tribütiltin(tbt) gibi pestisitler ve benzeri toksik bileşikler içerebilmektedir(amerikan Çevre Koruma Ajansı, US-EPA, 2000). Oksiasetilen kaynaklarıyla kesim sırasında (özellikle azot oksitler) ve kesimden sonra boyaların içten içe yanması sırasında toksik gazlar yayılmaktadır. Kesici kaynakları kullanan işçiler toksik boya kaplı çeliklerden çıkan bu gazları rutin olarak teneffüs etmektedir. Örneğin Hollanda da olduğu gibi hidrolik kesiciler kullanmak bu sorunları ortadan kaldırabilir. Hollanda: Hidrolik kesicilerle yapılan söküm sırasında boya ve koruyuculardan hiç bir toksik madde yayılmamaktadır. Aliağa gemi söküm tesislerinde kesim oksiasetilen kaynaklarıyla ve sıfır veya yetersiz korunmayla yapılmaktadır. İşçilerin aynı zamanda, atık ve yağ artıklarının açık havada yakılması sonucu meydana gelen ve dioksin ve furanlar gibi çok tehlikeli maddeler ve policyclic aromatik hidrokarbonlar (PAH lar) içeren toksik dumanları da solumaları muhtemeldir. 2.5 Kabloların Yakılması Tesislerdeki hurdacılar, gemilerden çıkan elektrik kablolarını satın almakta ve içlerindeki bakırı satmaktadır. Greenpeace üyeleri, bu hurdacılarda çalışan ve çıplak elleriyle yanmış kablolardan bakırı ayıran ve sabah erken saatlerde kabloları yakan işçilere tanık oldu. Hurda gemilerden çıkartılan bu kablolar çoğunlukla klorlu plastik PVC gibi yalıtım malzemeleriyle kaplıdır. Yakıldıkları zaman toksik gazlar yayılmaktadır ve bu şartlarda dioksin ve furanlar gibi yüksek derecede kanserojen kimyasalların oluştuğu bilinmektedir. Greenpeace in kablolardan bakırın ayrıldığı hurdacılardaki kül artıklarından aldığı örneğin analizleri, açıkta yakılan kabloların, bölgede dioksin oluşumuna ve böylece çevre ve hem bu işlemi yapan hem de sadece birkaç yüz metre uzakta yaşayan işçiler açısından büyük bir tehlikeye sebep olduğunu kanıtlamaktadır(bkz Ek II). 14

ioksin gibi yüksek derecede kanserojen maddeler içeren yanmış kablolardan bakırın ayrılması 2.6 Atıkların bertarafı Asbest ve başka tehlikeli atıklar içeren katı atıklar herhangi bir ayırıma tabi tutulmaksızın tesislerin hemen yanındaki bir arsaya boşaltılmaktadır. Sıvı atıklar yine ayrılmadan küçük tanklarda ve çukurlarda toplanmakta ve daha sonra tesislerde yakılmakta veya Tüpraş rafinerisine gönderilmektedir. Sözü geçen atık alanında(arsa) toprak kirliliğini önlemek için herhangi bir önlem alınmamıştır, yağ ve petrol artıkları gibi sıvı atıkların toplandığı çukurlar su geçirmez değildir, bütün bunlar yeraltı sularının kirlenmesini kaçınılmaz kılmaktadır. Yukarıda da değinildiği gibi bu yetersiz bertaraf alanlarında atıların çok düşük bir yüzdesi toplanmaktadır, geri kalanı denize karışmakta veya tüm gemi söküm alanını kaplayan kahverengi pas-kimyasal madde karışımına katılmaktadır. Tüm gemi söküm bölgesi tesisler tarafından atık alanı olarak kullanılmaktadır. Atıkların denize boşaltılması: kabul edilemez bir atık bertarafı yöntemi 15

3. ALİAĞA GEMİ SÖKÜM TESİSLERİ NEN ALINAN ÖRNEKLERİN ANALİZ SONUÇLARI 3.1 Örnekler Tesislerdeki toprak ve sediman, gemilerde kullanılan tehlikeli maddeler açısından incelendi. Araştırılan maddeler: - madensel yağ ağır metaller poliaromatik hidrokarbonlar(pah lar) PCB ler organotin bileşikleri idi. Madensel yağ kirliliği gemilerden bu yağların sızmasıyla meydana gelebilmektedir. Ağır metaller arasında özellikle geminin boyasından kaynaklanan bakır, kurşun ve çinko kirlilik yaratabilmektedir. PAH lar büyük ölçüde yanma işlemleri ve sızan yağlardan kaynaklanmaktadır. PCB ler parçalanan gemilerin ekipmanlarında ve malzemelerinde katı (balmumu kıvamında) ve sıvı(yağlı) hallerde bulunmaktadır(us_epa, 2000). Milyonda 50 partikül(ppm) den çok daha fazla PCB içeren bu ekipman ve malzemeler; kablo yalıtımı, transformatörler ve içlerinde transformatör ve kapasitör bulunan kapasitörler ve elektronik ekipmanlar, yağ bazlı boyalar, çapa ırgatları ve hidrolik sistemleri kapsamaktadır. Organotinler, özellikle tribütiltin(tbt), midye gibi deniz canlılarının gemi yüzeyinde çoğalmalarını önlemek amacıyla geminin su çizgisinin altına sürülen koruyucu boyalardan yayılmaktadır. Sediman ve toprak örneklerine ek olarak, tesislerdeki yerde dağınık olarak bulunan yalıtım malzemelerinden ve açık atık alanından asbestin varlığını araştırmak amacıyla örnekler alınmıştır. 3.2 Maddelerin Özellikleri Asbest Asbest yanmazlık kalitesi, yalıtım gücü ve kimyasal olarak nötr olmasından dolayı birçok gemide kullanılmıştır. Örneğin makine dairesinin yada mürettebat kamaralarının yalıtımında, boruların ve elektrik kablolarının izolasyonunda kullanılmıştır. Asbest inşaat sektöründe de kullanılmaktadır. Sıkı ve gevşek bağlı olarak iki tip asbest çeşidi vardır, gevşek olanı normal olarak sıkı olandan daha tehlikelidir. Gemi sökümü sırasında her türlü asbest tehlikelidir çünkü sıkı bağlı bulunan asbest de kesimle vs. yayılacaktır. Çok az asbest lifi konsantrasyonları bile akciğerlerde yara benzeri dokuların oluşmasına ve sürekli nefes olma zorluklarına(asbestozis) yol açmaktadır. Bu durum daha uzun vadede akciğer kanseri veya solunum organlarını çevreleyen tabakalarda görülen kanserlerle(mezotelyoma) sonuçlanabilmektedir. Madensel Yağlar Yağlar ve akaryakıtlar toksik özellik göstermektedir. En önemli maruz kalma yolları solunum ve kirlenmiş balık ve su tüketimidir. Petrol ve yağ sızıntıları; kuşları, memelileri ve su canlılarını tehdit etmektedir. Ağır metaller Gemi sökümü ile bağlantılı toksik ağır metaller kurşun, civa ve kadmiyumu kapsamaktadır. Metaller gemi içerisindeki bir çok üründe çeşitli miktarlarda bulunabilmektedir. Boyalar ve koruyucu kaplamalar çinko, kurşun ve bakır gibi metaller içermektedir. Hem çinko(özellikle en üstteki boya tabakasında) hem de bakır yeni üretilen boyaların da 16

içerisinde dikkate değer miktarlarda bulunmaktadır. Ağır metal bileşikleri aynı zamanda anotlarda, izolasyonda, bataryalarda ve elektrikli aygıtlarda da mevcuttur. Ağır metaller insan sağlığına ve ekolojik sistemlere zarar verebilmektedir. Örneğin civa toksik etkili bir ağır metaldir ve sinir sistemini etkileyen kalıcı ve biyoakümülatif(insan vücudunda birikebilen) bir kirleticidir. Özellikle küçük yaştaki çocuklar bu etkilere çok daha duyarlıdır. Az miktarda konsantrasyonlarına bile uzun süre maruz kalmak, tamiri imkansız öğrenme bozukluklarına, beyinsel gelişimin yavaşlamasına ve sinirsel ve fiziksel gelişimin gecikmesine neden olabilmektedir. PAH lar Yaklaşık 250 değişik policyclic aromatik hidrokarbonun (PAH lar) varlığı bilinmektedir. 30 a yakın PAH bileşiği ve birkaç yüz çeşit türevi kanserojen olarak sınıflandırılmaktadır. PAH ların sağlığa zararı özellikle kaynakla kesim sırasında ve kesimden sonra boyaların içten içe yanması ya da atıkların kasıtlı olarak yakılması sırasında oluşan buharların doğrudan teneffüs edilmesi yoluyla meydana gelmektedir.pah lar tozda ve sedimanda ve canlıların dokularında birikmektedir. Bunun sonucunda teneffüs, deri teması yada besin zinciri yoluyla vücuda alınabilmektedir. PAH lar enzimlerin bozulması, akciğer, mide, bağırsaklar ve derinin zarar görmesi yoluyla kötü huylu tümörlere neden olmaktadır. Yüksek düzeyde PAH ihtiva eden madde karışımlarının deri kanserine neden olabildiği 1775 ten beri bilinmektedir. PCB ler Poliklorlu organik bileşikler olan PCB ler, hurda gemilerin ekipmanlarında ve malzemelerinde katı(balmumu kıvamında) ve sıvı(yağ kıvamında) hallerde bulunmaktadır. En az milyonda 50 partikül(ppm) oranında PCB içeren bu ekipman ve malzemeler; kablo yalıtımı, transformatörler ve içlerinde transformatör ve kapasitör bulunan kapasitörler, elektronik ekipmanlar, yağ bazlı boyalar, çapa ırgatları ve kargo taşınmasında kullanılan ekipmanların(vinç ve pompalar gibi) elektrik aksamları, çatı malzemeleri, 1980 lerin ortasına kadar üretilmiş olan gemilerin pencere macunları, güç sistemlerinin elektrikli parçalarını ve bağlantı parçaları ile ısı yayan elektrikli parçalar(kondansatörler) ihtiva eden elektrikli aydınlatma sistemlerini kapsamaktadır. 70 lerin ortasında gemi boyalarında PCB kullanılmasının terk edilmiş olması nedeniyle, çoğu gemi gövdesi boyalarında bu maddelerin bulunmaması olasıdır. Ancak, makine pompa ve kazan daireleri ile yatakhanelerin yer kaplamalarının boyalı yüzeyleri büyük olasılıkla orjinal özelliklerini korumaktadır. Organotinler Tribütiltin(TBT) 1970 lerden beri çürüme önleyici boyalarda kullanılmakta olan etkili bir biosittir(canlı organizmalara karşı zehir). TBT su ekosistemlerinde bulunan en zehirli bileşiklerden biri olarak kabul edilmektedir, deniz canlılarına etkileri nazik yada ölümcül olabilmektedir. TBT deniz midyelerinin endokrin sistemini tahrip eder ve deniz yılanlarının dişilerinde erkek özelliklerinin ortaya çıkmasına yol açar. TBT aynı zamanda canlıların bağışıklık sistemini de zayıflatır. eniz suyunda çok az miktarda TBT ye maruz bırakılan midyelerin kabuklarında deformasyonlar oluştuğu gözlenmiştir. Orgatin bileşikleri insan sağlığına düşük dozlarda bile zarar verebildiği için sanayileşmiş ülkelerde TBT içeren çürüme önleyici boyaların zararlarından işçileri korumak için yasal düzenlemeler getirilmiştir. TBT içeren boyalarla teması gerektiren işlerde deri, göz ve akciğerlerin korunması zorunlu kılınmıştır. Zehirli organotinler içeren gemi boyalarının, Ekim 2001 de düzenlenen IMO toplantısında, Ocak 2003 ten itibaren kullanımdan kaldırılmasına ve 2008 de organotinli boyaların tüm gemilerden uzaklaştırılmasına veya güvenli biçimde muhafaza edilmesine karar verilmiştir.(gemilerdeki Zararlı Çürüme-önleyici Sistemlerin Kontrolüne ilişkin Uluslararası Konvansiyon, 2001) Kaynaklar: NV1999, Greenpeace raporları 1999 ve 2001, ILO 2001 ve US-EPA 2000 3.3 Örnek etayları Greenpeace 5 adet sediman ve toprak örneği almıştır. Bu sayı, Aliağa da yürütülen gemi sökümü faaliyetlerinin, tesislerden 10 km uzaklıkta Yenifoça yakınlarındaki bir bölgeye kıyasla çevreyi ne oranda kirlettiğini göstermek için yeterlidir. Açık atık alanındaki(1-5 ve 8 nolu örnekler) ve tesislerdeki(6 ve 7 nolu örnekler) yalıtım malzemelerinden 8 adet örnek alınmıştır. Bakırın kablolardan el yordamıyla ayrıldığı hurdacılardan alınan yanmış kablo örneğinin analizi için bkz. Ek 2. Gemi söküm tesislerinin, açık atık alanının ve hurdacıların konumu haritada gösterilmiştir. Örneklerin(sediman, toprak ve yalıtım malzemesi) lokasyonları daha detaylı olan haritada gösterilmektedir. 17

TABLO-1 Aliağa daki tesislerden ve tesislerin çevresinden alınan örneklerin detayları Örnek No. X Örneğin temsil Alındığı ettiği ortam tarih Karşılaştırma 2-11- 01 I IV Tesisler, sudan Tesisler, kıyıdan 1-11- 01 2-11- 01 VI VIII Tesisler, sudan Tesisler, sudan 2-11- 01 2-11- 01 TABLO-2 Örnek no Lokasyo nlar Alındığı Tarih Örneğin alındığı yer Güneye doğru tesislerden 10 km uzaktan alınan sediman örneği Tesislerden alınan sediman örneği Tesislerden alınan toprak örneği (denizden 15 metre içeride) Tesislerden alınan sediman örneği MKE(kamuya ait) tesislerinden alınan sediman örneği Yalıtım malzemesi örneklerinin detayları 1 Atık alanı 1 11-0 1 2 Atık alanı 1 11-0 1 3 Atık alanı 1 11-0 1 4 Atık alanı 1 11-0 1 5 Atık alanı 1 11-0 1 6 Tesis alanı 2 11-0 1 7 Tesis alanı 2 11-0 1 8 Atık alanı 1 11-0 1 18

19

3.4 Karşılaştırma TABLO-4 te örneklerde bulunan toksik veya tehlikeli maddeler aşağıdaki parametrelerle karşılaştırılmaktadır: (1) Hollanda daki tatlı su sistemlerindeki sedimanların kalitesinin değerlendirilmesinde kullanılan parametreler(hollanda-bakanlar Kurulu, 2000): TABLO-3 Hollanda da sediman kalitesinin değerlendirmesinde kullanılan parametreler Kriterler hedef değere eşit veya ondan az hedef değerden fazla sınır değerden fazla test değerinden fazla müdahale fazla Açıklama: sediman kalitesi Kirli değil Az miktarda kirli Orta derecede kirli Ciddi derecede kirli, çevreyi korumak için daha fazla araştırma yapılmalı değerinden Çok ciddi derecede kirli, ortamın temizlenmesi için önlemler alınmalı Hollanda kriterlerinin tatlı su ortamları için tasarlandığı göz önünde bulundurulmalıdır. Bu yüzden deniz çevresi ile karşılaştırma için yalnızca deneme niteliğinde bir temel teşkil etmektedir. (2) Kuzey Atlantik eniz Biyosisteminin Korunması için OSPAR Komisyonu tarafından kabul edilen ekotoksikolojik değerlendirme kriterleri(eac)(ospar, 1997): - - Metaller için geçici kriterler, arsenik için (1-10 mg/kg), kadmiyum için (0,1-1 mg/kg), krom için (10 100 mg/kg), bakır, kuşun ve nikel için (5 50 mg/kg), civa için (0,05-0,5 mg/kg) ve çinko için (50-500 mg/kg); Onbir değişik PAH listelenmiş, bunlardan üçü için katı kriterler belirlenmiştir(naftalin ve anthracene için 0,05-0,5 mg/kg, phenanthrene için 0,1-1,0 mg/kg). iğer 5 PAH için (pirene için 0,05-0,5 mg/kg ve fluaoranthene için 0,5-5 mg/kg a kadar değişen) geçici kriterler belirlenmiştir. Kalan üçü için kriterlerde anlaşmak için yeterli veri olmadığı kabul edilmiştir. PCB toplamı için geçici kriter 0,001-0,01 mg/kg; ve eniz sedimanında bulunan TBT(tribütiltin) için geçici kriter 0,000005-0,00005 mg/kg dır. OSPAR kriterleri çözüm için harekete geçme sınırları değildir, potansiyel sorun bölgelerini belirlemek amacıyla kullanılabilir. 20