HİDROJEN SÜLFÜR GİDERİM YÖNTEMLERİ ve ÇEVRE AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Benzer belgeler
ELEMENTEL KÜKÜRT ÜRET M Ç N CLAUS PROSES VE OKS T YAKIT P LLER N N KAR ILA TIRILMASI

Sülfirik Asit. Kükürtten Geri kazanım Pirit H2S

Sülfirik Asit. Kükürtten Geri kazanım Pirit H2S

HİDROJEN ÜRETİMİ BUĞRA DOĞUKAN CANPOLAT

VIA GRUBU ELEMENTLERİ

Bölüm 2. Bu slaytlarda anlatılanlar sadece özet olup ayrıntılı bilgiler derste verilecektir.

YAKIT PİLLERİ. Cihat DEMİREL

KÖMÜRÜN GAZLAŞTIRILMASI YOLUYLA ELDE EDİLEN SENTEZ GAZINDAN METANOL ÜRETİMİ

İÇİNDEKİLER 2

Karbonmonoksit (CO) Oluşumu

Bilinen en eski yöntemdir. Bu alanda verim yükseltme çalışmaları sürdürülmektedir.

FOSİL YAKITLARIN YANMASI

HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN. Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği. DENEY NO: 6 DENEYİN ADI: DOYMUŞ NaCl ÇÖZELTİSİNİN ELEKTROLİZİ

ELEKTROLİTİK TOZ ÜRETİM TEKNİKLERİ. Prof.Dr.Muzaffer ZEREN

Biyogaz Temel Eğitimi

EGE Üniversitesi, Mühendislk Fakultesi, Makine Mühendisliği Bölümü ÖZET

KMB0404 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı III GAZ ABSORSPSİYONU. Bursa Teknik Üniversitesi DBMMF Kimya Mühendisliği Bölümü 1

Hava Kirliliği Kontrolu Prof.Dr.Abdurrahman BAYRAM

İÇERİK. Amaç Yanma Dizel motorlardan kaynaklanan emisyonlar Dizel motor kaynaklı emisyonların insan ve çevre sağlığına etkileri Sonuç

MEMM4043 metallerin yeniden kazanımı

MEMM4043 metallerin yeniden kazanımı

FENOLÜN SULU ÇÖZELTİSİNİN DAMLAMALI YATAKLI REAKTÖRDE KATALİTİK ISLAK HAVA OKSİDASYONU

YAKIT HÜCRESİ 4. KUŞAK ELEKTRİK ÜRETİM TEKNOLOJİSİ

Dokuz Eylül Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, Buca/İZMİR. Yanma. Prof.Dr. Abdurrahman BAYRAM

SÜRDÜRÜLEBİLİR ENERJİ VE HİDROJEN ZEYNEP KEŞKEK ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI TEKNOLOJİSİ

Yanma Kaynaklı Kirleticiler

ENERJİ YÖNETİMİ VE POLİTİKALARI

Temiz hava ile enerji geri kazanımı!

Adsorpsiyon. Kimyasal Temel İşlemler

MM548 Yakıt Pillerinin Prensibi ve Uygulaması

MM548 Yakıt Pillerinin Prensibi ve Uygulaması. Yrd.Doç.Dr. Muhittin Bilgili

Şekilde görüldüğü gibi Gerilim/akım yoğunluğu karakteristik eğrisi dört nedenden dolayi meydana gelir.

Kanalizasyon Atıklarının Geri Dönüşümü Projesi (Antalya Tesisi)

DOLGULU KOLONDA AMONYAK ÇÖZELTİSİNE KARBON DİOKSİTİN ABSORPSİYONU

TAMGA ENDÜSTRİYEL KONTROL SİSTEMLERİ LTD.ŞTİ., ENERJİ YÖNETİMİNDE SINIRSIZ ÇÖZÜMLER SUNAR. HOŞGELDİNİZ

Hava Kirliliği Kontrolu Prof.Dr.Abdurrahman BAYRAM

YAKIT PİLİ ve GÜÇ KOŞULLANDIRMA

Hidrojen Depolama Yöntemleri

YALOVA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ENERJİ SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ KÖMÜR TEKNOLOJİLERİ

ALLİL KLORÜR ÜRETİMİ. Gökhan IŞIK O.Okan YEŞİLYURT

KĐMYA DENEYLERĐNDE AÇIĞA ÇIKAN GAZLAR KÜRESEL ISINMAYA ETKĐ EDER MĐ? Tahir Emre Gencer DERS SORUMLUSU : Prof. Dr Đnci MORGĐL

Elektrik. Yakıt Hücreleri ve Piller

BARTIN ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ MALZEME LABORATUARI II DERSİ AKIMLI VE AKIMSIZ KAPLAMALAR DENEY FÖYÜ

Katoda varan pozitif iyonlar buradan kendilerini nötrleyecek kadar elektron alırlar.

Endüstriyel Kaynaklı Hava Kirliliği

ELBİSTAN LİNYİTİ VE ATIKLARIN BİRLİKTE SIVILAŞTIRILMASI

ÇEVRE MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMÜ KODLU TEMEL ĠġLEMLER-1 LABORATUVAR DERSĠ DENEY FÖYÜ

MAKİNE MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ Ders 3

DENİZ SUYUNDAKİ HİDROJEN SÜLFÜRÜN (H 2 S), FARKLI METAL ELEKTROTLAR KULLANILARAK ELEKTRO-OKSİDASYONUNUN İNCELENMESİ. Orhan YILMAZ

FIRAT ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ 3. SINIF EKSTRAKTİF METALURJİ DERSİ VİZE SINAV SORULARI CEVAP ANAHTARI

T.C Ondokuz Mayıs Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği KMB 405 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı III

KATI ATIKLARDAN ENERJİ ELDE EDİLMESİ

Ayxmaz/biyoloji. Azot döngüsü. Azot kaynakları 1. Atmosfer 2. Su 3. Kara 4. Canlılar. Azot döngüsü

GAZ ABSORPSİYON/DESORPSİYON SİSTEMLERİ TASARIMI

Malzeme Bilimi Ve Laboratuvarı KOROZYON. Sakarya Üniversitesi Teknoloji Fakültesi

KİMYA II DERS NOTLARI

Türkiye nin Elektrik Üretimi ve Tüketimi

PERFECTION IN ENERGY & AUTOMATION ENDÜSTRİYEL KOJENERASYON UYGULAMALARI

ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI

Kojenerasyon Teknolojileri Yavuz Aydın, Yağmur Bozkurt İTÜ

Portatif Ölçüm Cihazları ile Gaz Kirleticilerin Ölçümleri

MODERN ENERJİ DEPOLAMA SİSTEMLERİ VE KULLANİM ALANLARİ

HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME

Öğretim Üyeleri İçin Ön Söz Öğrenciler İçin Ön Söz Teşekkürler Yazar Hakkında Çevirenler Çeviri Editöründen

ÖMRÜNÜ TAMAMLAMIŞ LASTİKLERİN GERİ KAZANIMINDA PİROLİZ YÖNTEMİ

Tehlikeli Atık Bertaraf Yöntemleri ve İZAYDAŞ Yakma Tesisi İZMİT ATIK VE ARTIKLARI ARITMA YAKMA VE DEĞERLENDİRME A.Ş.

HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN. Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

ATIKTAN ENERJİYE: MUZ KABUĞUNUN ALTERNATİF ENERJİ KAYNAĞI OLARAK YAKIT PİLLERİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ

Doğalgaz Kullanımı ve Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi

KANLIĞI ÇEVRE. Tamamlanması ERHAN SARIOĞLU ANTALYA 05-07/10/2010 ÇEVRE İZNİ / ÇEVRE İZİN VE LİSANSI

TERMĐK SANTRALLARIN ÇEVRE SORUNU

Katı Atık Yönetiminde Arıtma Çamuru. Enes KELEŞ Kasım / 2014

AYÇİÇEK YAĞI ÜRETİMİ YAN ÜRÜNLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

RANTEKO ÇAMUR KURUTMA VE YAKMA ÇÖZÜMLERİ. Çamur bertaraf çözümlerimizi 2 bölüme ayırmaktayız

TANIMI Aktif karbon çok gelişmiş bir gözenek yapısına ve çok büyük iç yüzey alanına sahip karbonlaşmış bir malzemedir.

4- HAFİF NAFTA TATLILAŞTIRMA (BENDER SWEETİNG) ÜNİTESİ

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ KAMU YÖNETİMİ LİSANS PROGRAMI TÜRKİYE'DE ÇEVRE SORUNLARI DOÇ. DR.

Kırılma Noktası Klorlaması

PÜSKÜRTME ŞEKİLLENDİRME (SPRAY FORMING / SPRAY DEPOSITION)

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş

Kimyasal Metalürji (II) (MET312)

ERGİMİŞ KARBONATLI YAKIT PİLİ SİMÜLASYONU

tmmob makina mühendisleri odası uygulamalı eğitim merkezi Buhar Kazanı Verim Hesapları Eğitimi

SU ARITMA TESİSLERİNDE HAVALANDIRMA

KÜKÜRT DİOKSİT GAZI İLE ÜLEKSİT TEN BORİK ASİT ÜRETİMİ

MİKRO ARK OKSİDASYON TEKNİĞİ

TEHLİKELİ ATIK ÖN İŞLEM TESİSLERİ

BİR BİYOKÜTLE OLARAK ZEYTİN KARASUYUNUN SÜPERKRİTİK SU KOŞULLARINDA GAZLAŞTIRILMASI

Pik (Ham) Demir Üretimi

Örnek : 3- Bileşiklerin Özellikleri :

Mobil Uygulamalar İçin Hidrokarbon Analiz Cihazı SmartFID

ArGe / ÜrGe? Ürün. Kriter: Yerlileştirme Oranı olabilir. Teknoloji Geliştirme (Ar-Ge) Tasarım. Malzeme. İmalat. Know-How

Harici Yanma Tesisi. Enerji Üretim ve Dağıtım Müdürlüğü. Özgür AKGÜN

REDA LOW TEMP. EVAPORATOR FOR WHEY CONCENTRATION. REDA EVAPORATOR Düşük ısıda Peynir Altı Suyu Konsantrasyonu için

KAZANLARDA ENERJİ VERİMLİLİĞİ

STOKİYOMETRİ. Kimyasal Tepkimelerde Kütle İlişkisi

KOKU KONTROL YÖNTEMLERİ. 1. Tesis türüne göre. Gıda Sanayii. Hayvan Çiftlikleri. Mezbaha ve Hayvansal Yan Ürünler

DENEYĐN ADI. Organik bileşiklerde nitel olarak Karbon ve hidrojen elementlerinin aranması

BRÜLÖR EĞİTİMİ. Rüştü Kasım BOZACI

Transkript:

Hava Kirliliği ve Kontrolü Ulusal Sempozyumu 2008, 22 25 Ekim 2008, HATAY HİDROJEN SÜLFÜR GİDERİM YÖNTEMLERİ ve ÇEVRE AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ Berceste BEYRİBEY (*), Zehra ALTIN, Burcu ÇORBACIOĞLU, Seyfettin ERTURAN Yıldız Teknik Üniversitesi, Kimya Mühendisliği Bölümü, Davutpaşa Kampusü, 34210 İstanbul ÖZET Hidrojen sülfür (H 2 S) renksiz, korozif ve oldukça zehirli bir maddedir. Ağır yağların hidrodesülfirizasyonu, zift ve kömür gazlaştırılması, fosil yakıtların rafine edilmesi sırasında üretilen gaz akımlarında istenmeyen yan ürün olarak bulunur. Her yıl yalnızca Amerika Birleşik Devletleri tek başına, yirmi milyon tondan fazla hidrojen sülfür üretmektedir. Son birkaç yılda bu gazın endüstrideki varlığı ve zehirliliği üstüne pek çok makale yayınlanmıştır. H 2 S in ticari olarak kullanılmaması sebebiyle, hemen hemen tamamı, havayla kısmi oksidasyon neticesinde saf kükürt ve suyun ortaya çıktığı Claus prosesiyle kükürde dönüştürülür. Claus prosesini ekonomik olarak kullanabilmek için günlük en az 20 25 tonluk bir kükürt üretimi gerekmektedir. Ancak artan çevresel farkındalıklar orta ölçekli, günde 0,1 0,2 tondan daha az miktarda kükürt üretilmesini gerektirmektedir. Bu da orta ölçekli kükürt üretimi için yeni yöntemler üzerinde çalışılmasına sebep olmuştur. Bu yöntemler arasında en çok dikkat çekeni H 2 S in bir yakıt pili içinde elektrokimyasal olarak okside edildiği sistemlerdir. Bu proseste, Claus prosesindeki yakma fırınının yerini bir H 2 S/Hava SOFC (Katı Oksit Yakıt Pili) alır. Hidrojen sülfürün, SOFC lerde yakıt olarak kullanılarak enerji elde edilmesi enerji geri kazanımı açısından önemli olduğu gibi hemen hemen hiçbir NO x emisyonu oluşmamasından dolayı çevre açısından da oldukça önemlidir. Bu yüzden yüksek H 2 S konsantrasyonlarında kararlılık gösterebilecek SOFC anotların geliştirilmesi oldukça önemlidir ve bu konu üzerindeki çalışmalar her geçen gün artmaktadır. ABSTRACT Hydrogen sulfide (H 2 S) is a colorless, corrosive and very toxic gas. It is produced industrial by-product from hydrodesulphurization of heavy oils, gasification of coal and bitumen, refining of fossil fuels. Each year the US alone produces over twelve million tons of hydrogen sulfide. Many articles have been published over the last few years covering the toxicity of this noxious gas and its common presence in industrial environments. Due to the lack of commercial use for H 2 S, virtually all of it is converted to sulfur in the Claus Process, where a partial oxidation with air produces elemental sulfur and water. Claus process is only economical for large production scales (25 30 ton day -1 sulfur or higher). However, in response to the increasing environmental awareness, technologies that are able to costeffectively handle small-scale (<0.1 0.2 ton day -1 ) and mid-sized scale gas streams are introduced. Therefore, it needs to study on new technologies for mid-sized scales. The process that H 2 S is oxidized electrochemically in a fuel cell is the most attractive process in all these technologies. In this process concept, the combustion furnace of the Claus Process would be replaced by a H 2 S/Air SOFC. In addition to the energy recovery benefits, there are virtually zero NO x emissions from the H 2 S/Air SOFC. Hence, developing of new anodes that are * berceste@yildiz.edu.tr 133

chemically and electrochemically stable is significant when exposed to H 2 S-rich environments. ANAHTAR SÖZCÜKLER Katı Oksit Yakıt Pilleri, Hidrojen Sülfür, Claus Prosesi. GİRİŞ Ağır yağların hidrodesülfirizasyonu, zift ve kömür gazlaştırılması, fosil yakıtların rafine edilmesi sırasında üretilen gaz akımlarında istenmeyen yan ürün olarak hidrojen sülfür bulunur. Hidrojen sülfür renksiz, korozif ve oldukça zehirli bir maddedir. Doğal gaz içerisinde birkaç ppm den %50 ye varan konsantrasyon oranlarında ya da daha fazla bulunur. Çürük yumurta gibi keskin bir kokuya sahiptir. Doğada çok düşük konsantrasyonda bulunur (8 µg m -3 ). 50-150 mg m -3 arasında yanıltıcı hoş bir kokusu vardır ve daha yüksek konsantrasyonlarda koku alma duyusunu azaltır. H 2 S e ait özellikler Tablo 1. de verilmektedir. Son birkaç yılda bu gazın endüstrideki varlığı ve zehirliliği üstüne pek çok makale yayınlanmıştır (Matsuzaki ve Yasuda, 2000). Tablo 1. H 2 S in özellikleri (Matsuzaki ve Yasuda, 2000) Görünüş Bozuk yumurta kokulu renksiz gaz Erime Noktası -85 0 C Kaynama Noktası -60 0 C Suda Çözünürlük (20 0 C de ).5 gm 100 ml -1 Otomatik Alevlenme Sıcaklığı 260 0 C Havada Yanmazlık Limitleri 4.3 % - 46 % Flaş Noktası -82 0 C Özgül Ağırlık 0.993 g ml -1 Her yıl yalnızca Amerika Birleşik Devletleri tek başına, çoğunlukla fosil yakıtın rafine edilmesiyle ortaya çıkan yan ürün olarak, yirmi milyon tondan fazla hidrojen sülfür (H 2 S) üretmektedir(aguliar, 2004). Karadeniz dip sularında 2,5-3 milyon ton hidrojen sülfür (H 2 S) bulunmaktadır. Bu çok özel denizdeki dengeler korunmazsa ve iyileştirme çabaları hemen hayata geçirilmezse büyük felaketlerin yaşanması veya onarılamaz çevre kirliliklerinin ortaya çıkması mümkün olabilecektir. Kirlenmenin ilk etkileri yüzey sularında görülecek, giderek kimyasal dengelerin bozulması ile dip sularında bulunan sülfür ve HS - iyonlarının parlayıcı, patlayıcı gaz fazına geçme olasılığı artacaktır. Bu gazın atmosfere karışması bile çok önemli ve onarılamaz çevre kirliliği yaratabilecektir. Başlangıçta su ürünlerinde gözükecek etkileri, daha sonra kimyasallarını çevreye salarak binlerce yıldır uyuyan kirlilik devinin uyanması ile tüm canlı hayatı için çok kötü, toplu ölümlere yol açabilecek sonuçlar ortaya çıkacaktır. Bu durumun bölge ülkelerini, boyutlarının tahmin bile edilemediği tehlikelerle karşı karşıya bıraktığı bilinmelidir. Çevre açısından son derece tehlikeli olan H 2 S gazı ticari olarak da kullanılmamaktadır. Bu yüzden H 2 S gazının elementel kükürde dönüştürülmesi en sağlıklı yöntemdir. H 2 S in hemen hemen tamamı, havayla kısmi oksidasyon neticesinde saf kükürt ve suyun ortaya çıktığı Claus Prosesiyle kükürde dönüştürülür (Kim vd., 2006). Claus prosesinin sadece yüksek üretim 134

miktarları için ekonomik olması ise H 2 S in elementel kükürde dönüştürülmesinde küçük miktarlar için de ekonomik olabilecek yeni yöntemler üzerinde çalışmaları arttırmaktadır (Wang vd., 2008). MATERYAL ve METOD Claus Prosesi Claus prosesinin ilk aşamasında, H 2 S bakımından zengin olan gaz ve hava (O 2 ) alev bekine yollanır. Daha sonra, birleştirilmiş besleme akımı ısısal reaksiyon odasına girer ve hızlı yanma reaksiyonlarının dengeye ulaşmasına yetecek kadar bekleme zamanı sağlanır. Bu bölüm karışımı sağlamak ve reaksiyona girmemiş gazı yakma kanalından gelen buhardan korumak için odacıklara ayrılabilir(aguliar, 2004). Proses gazı daha sonra yüksek basınçlı buhar üretilerek sıcaklığın 640 K e düştüğü atık ısı geri kazanım kazanına girer. Soğumuş gaz akımı, sıcaklığın 500 K in bile altına düştüğü kükürt kondansatörüne girer. Element halindeki kükürt buharı, sıvı faza yoğunlaşır ve bir toplama kabında toplanır(aguliar, 2004). Şekil 1. Basitleştirilmiş Claus prosesi düzeneği (Aguliar, 2004). 1/3 H 2 S + ½ O 2 1/3 SO 2 + 1/3 H 2 O (1) 2/3 H 2 S + 1/3 SO 2 S + 2/3 H 2 O (2) H 2 S + ½ O 2 S + H 2 O + Q (3) Birinci kondansatörden çıkan maddeler katalitik yatağa girmeden önce kükürdün bir dahaki aşamada yoğunlaşmasını engellemek için tekrar 640 K e ısıtılır. Bu aşamada Al 2 O 3 bazlı katalizör H 2 S ile SO 2 nin reaksiyona girerek elementel kükürt ve su oluşmasını teşvik eder. Kükürt oranını maksimuma çıkarmak için katalitik reaktör dizisine giren beslemede beslemenin H 2 S:SO 2 oranının 2 olması istenir(aguliar, 2004). Birinci reaktörden ayrılan gazlar buhar oluşturulması ile 500 K e soğutuldukları ikinci bir kükürt kondansatörüne girerler. Elementel kükürt buharı yoğunlaşır ve toplama kabına akar. Ünitenin toplam kükürt geri kazanımını arttırmak için iki veya daha fazla ilave ısıtıcı/katalizör/kondansatör dizilimi kullanmak yaygın bir uygulamadır. Bu değer genellikle beslemedeki kükürdün %97-98 i kadarla sınırlıdır. Tüm kükürt kondansatörlerinde ve atık ısı kazanlarında buhar oluşumu ile ısı kazanımı proses boyunca uygulanır. Prosesin son aşamasında gazlar, atık içindeki H 2 S konsantrasyonunu %1 in altında sınırlı tutmak için 873 K (bulunan gazların çeşidine bağlı olarak sıcaklık değişir) civarında çalışan yakma fırınına 135

beslenir(aguliar, 2004). Basitleştirilmiş Claus prosesine ait bir düzenek Şekil 1. de gösterilmektedir. Gaz akımları içerisindeki H 2 S, amonyak kullanılarak yıkanır ve toplanır. Genellikle amonyak içerisinden ayrılmış olan H 2 S Claus prosesine gönderilir ve geri kazanılan sulu amonyak daha fazla muamele görmeden yakılır. H 2 S in ayrılması tamamen gerçekleştirilmediğinde, geri kazanılan sulu amonyak çözeltisi yaklaşık %2 oranında H 2 S içerir ve H 2 S in yakılması boyunca SO x emisyonlarının oluşmasına sebep olur. Ayrıca Claus prosesi günde 25-30 ton ya da daha fazla miktarlardaki sülfür üretimi için ekonomiktir. Ancak artan çevre bilinci ve sorumlulukları ile küçük ya da orta ölçekli üretimler için de ekonomik teknolojiler gerekmektedir. Bu da H 2 S in elementsel kükürde dönüştürülmesi için yeni teknolojiler geliştirilmesini gerektirmektedir. Suncor son zamanlarda asidik gazdan (CO 2 + H 2 S) H 2 S i ayırmak için LO-CAT ünitesini geliştirmiştir ve günde yaklaşık 2,5 ton sülfür üretmektedir. Gas teknolojisi enstitüsü H 2 S i yüksek basınçlı doğal gaz akımından ayırmak için CyrstaSulf adlı bir proses üzerinde çalışmışlardır. Her iki teknoloji de H 2 S i elementel kükürde dönüştürür ve aracı çözücüler yeniden kullanılmak üzere rejenere edilir. Bir diğer yönden Kanada da gaz ve yağ endüstrilerinden kükürt üretimi, Kanada nın erişebildiği dünya marketleri için aşırı fazladır. Bu piyasa dengesizliği öngörülen gelecek için de durumunu koruyacaktır. Bu yüzden, kükürt ya da hidrojen sülfürün uzun süre depolanması üzerine yapılan araştırmalar tüm ülkede ilgi çekmektedir. Çok fazla toksik özelliği olan H 2 S in yer altında saklanması da çevre açısından oldukça tehlikelidir (Wang vd., 2008). Adsorpsiyon H 2 S in süngerimsi demir oksit ortamında adsorpsiyonu, kükürt üretiminin günde 10 tondan daha az olduğu durumlar için etkili ve ekonomik bir yöntemdir. Süngerimsi demir adsorbanı, H 2 S ile reaksiyona girerek demir oksidi demir sülfüre dönüştürür. Demir sülfür oksijen ya da hava ile temas etmesiyle demir oksit ve elementsel kükürde dönüşür. Çin den alınan CG-4 isimli demir oksit, Kanada da küçük gaz tesislerinde kullanılmaktadır. Bir seferdeki sülfür yüklemesi en fazla ağırlıkça %15 (1kg adsorban 0,15kg H 2 S adsorbe eder) kadar olabilir. Nüfuz ettikten sonra, gaz içerisindeki H 2 S konsantrasyonu gerekenden daha fazla olduğu zaman ortam yüksek basınçlı su ile adsorpsiyon kulelerinden çıkar. Bu da bu metotu H 2 S gazı için daha güvenli bir metot olarak önermek için yeterli bir sebeptir. Bu metotta, doğal gaz içerisindeki H 2 S demir oksit adsorbanı ile adsorbe edilmesiyle giderilir (elbette ki doğal gaz içerisindeki CO 2 nin de giderilmesi gerekmektedir). Kullanılan adsorban su kullanılarak çalışma kulesinden sürüklendiğinde, üretilen bulamaç tükenmiş yağ ya da gaz kuyuları ya da barajlar gibi yer altı oluşumları içine enjekte edilir (Wang vd., 2008). H 2 S in adsorpsiyonuna ait diyagram Şekil 2. de gösterilmektedir. 136

Şekil 2. H 2 S adsorpsiyon deneyinin şematik diyagramı: (1) denge gaz silindiri, (2) susuz H 2 S silindiri, (3) su kabı, (4) dolgu yataklı reaktör, (5 ve 8) gaz silindir regülatör, (6 ve 10) volumetrik akış ölçer, (7, 9 ve 11) üç yollu vana (Wang vd., 2008). Yakıt Pilleri Yakıt pilleri reaksiyonlardan gelen kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine dönüştüren elektrokimyasal aletlerdir. Yakıt pil sisteminin temel bileşeni her bir yüzeyinde gözenekli elektrotlar olan bir elektrolit membrandır. Temel yakıt pili sisteminin basitleştirilmiş şematik görünümü Şekil 3. teki gibidir. Bir yakıt akışı (genellikle H 2 ) ve bir oksitleyici akış (hava) pile elektrokimyasal reaksiyonların oluştuğu anot ve katot elektrotlarından sürekli beslenir. Elektrolit membran iki elektrotu da yakıt ve hava geçirmez olacak şekilde ayırır, fakat iyonik parçacıkların pilin her iki tarafına geçişlerine izin verir (Matsuzaki ve Yasuda, 2000). Şekil 3. Tipik bir yakıt pilinin basitleştirilmiş şeması (Matsuzaki ve Yasuda, 2000). Elektrolit membrandan geçen iyon difüzyonunun tipi yakıt pillerini sınıflandırmada en önemli belirleyendir. Bu ayrıca bu aletlerin işlem sıcaklığı için iyi bir göstergedir. Tablo 2. de temel yakıt pili tipleri yük taşıyıcıları, işlem sıcaklık aralıkları ve tipik yapı malzemeleri de belirtilerek özetlenmiştir. 137

Tablo 2. Yakıt pili çeşitleri (Matsuzaki ve Yasuda, 2000). Katı oksit yakıt pillerinde (SOFC) elektrolit membran yerine seramik bazlı oksit iyon iletkenleri kullanılır. Bu pillerde havadan gelen oksijen pil katodunda oksit anyonları oluşturarak indirgenir. Bu negatif yüklenmiş parçacıklar membran elektrolitten difüze olur ve pilin anot kısmında yakıt ile tepkimeye girer. Bu difüzyon işlemi sıcaklık yardımıyla gerçekleşir ve gerçekleşmesi için işlem sıcaklığının 900 K in üzerinde olması gerekir. Bunun yanında bu yüksek işlem sıcaklığı umulanın aksine düşük sıcaklıklara göre daha ucuz ve değersiz metal katalizörlerin pil elektrotu olarak kullanılmasına olanak tanır. Claus Prosesinde düşük dereceli termal enerjinin geri kazanımı mümkün olmakla birlikte, bu maddeyi bir yakıt pili içinde elektrokimyasal olarak okside etmek çok daha tercih edilir bir seçenektir. Bu proses konseptinde, Claus Prosesindeki yakma fırınının yerini bir H 2 S//Hava SOFC (Katı Oksit Yakıt Pili) alır ve denge reaktörü dizisine dokunulmaz (Aguliar, 2004). H 2 S//Hava SOFC nin temel çalışma prensibi Şekil 4. te gösterilmektedir. Şekil 4. H 2 S//Hava SOFC nin temel çalışma prensibi (Aguliar, 2004) 138

SONUÇLAR Elementel kükürt üretiminde Claus prosesi günlük 25-30 ton un üstündeki miktarlar, adsorpsiyon yöntemi ise günlük 10 ton un altındaki miktarlar için ekonomiktir. Oysa katı oksit yakıt pillerinde H 2 S in kükürde dönüşmesi için hiçbir enerji harcamasına gerek olmadığı gibi aksine H 2 S SOFC lerde yakıt olarak kullanılıp elektrik enerjisi üretilmektedir. Enerji geri kazanımındaki avantajlara ilaveten, H 2 S//Hava SOFC dan kaynaklanan hemen hemen hiç NO x emisyonu mevcut değildir ve bu da, kimyasal üretim yerlerindeki bu tür emisyonlara ilişkin yeni EPA (Çevre Koruma Dairesi) tüzük ve yönetmelikleri dikkate alındığında çok önemli bir avantajdır. Ekonomik olarak bulunan yakıt kaynaklarının çoğunda, safsızlık ya da katkı olarak hidrojen sülfür gibi sülfür türleri bulunmaktadır. Kömür sentez gazı ve dizel gibi bazı yakıtlarda sülfür konsantrasyonu yüksek seviyelere ulaşabilmektedir. Bu yüzden sadece H 2 S in yakıt olarak kullanıldığı SOFC lerin dışında diğer yakıtlarla çalışan SOFC ler için de sülfüre toleranslı anotların geliştirilmesi önemlidir. Anotların sülfüre olan toleransının kapasitesi, SOFC lerin ticarileşmesinde kritik bir standart olmaktadır. SOFC ler için yakıtın ön muamelesi ile sülfürden arındırılması genellikle mümkün olmasına rağmen, toplam sistem maliyetini uygun seviyeye çekmek ve yakıtın sülfürden arındırılması sırasında olabilecek hatalarla hücrenin zarar görmesini ortadan kaldırmak için gerekli sülfür toleransına sahip anot malzemelerinin geliştirilmesi zorunludur. Bazı yakıtların tipik bileşimi ve H 2 S konsantrasyonları Tablo 3. te gösterilmektedir. Tablo 3. Bazı yakıtların tipik bileşimi ve H 2 S konsantrasyonları (Çetinkaya ve Karaosmanoğlu, 2003). Yakıt Cinsi Tipik Bileşimi H 2 S Konsantrasyonu Kömür sentez gazı H 2,CO,CO 2,H 2 O,N 2 100-300 ppm Biyogaz H 2,CO,CO 2,CH 4,H 2 O,N 2 50-200 ppm Doğal gaz H 2,CO 2,N 2,C 2 H 6,CH 4 >%1 Yakıt pillerinde hidrojen kullanımı ile araçlarda sıfır emisyon ve diğer yakıtların kullanımı ile de yaklaşık sıfır emisyon sağlanabilir. Çevresel etmenler göz önüne alındığında enerji verimi ve çıkan zararlı madde oranları karşılaştırıldığında yakıt pilleri en iyi durumdadır. Fakat kullanılan anotların sülfür toleransının arttırılması ve SOFC lerin çalışma sıcaklığının düşürülmesi hala üzerinde çalışılan ve çözülmesi gereken en önemli sorunlardır. KAYNAKLAR Aguilar, L. F. Sulfur Tolerant Materials for the Hydrogen Sulfide Solid Oxide Fuel Cell, Georgia Institute of Technology, 2004. Çetinkaya, M., Karaosmanoğlu, F. Katı Yakıt Pilleri, Makine Mühendisleri Odası, 2003. Kim, M., vd. Selective oxidation of hydrogen sulfide to elemental surfur and ammonium thiosulfate using VO x /TiO 2 catalysts, Studies in Surface Science and Catalysis, 159, 225-228, 2006. 139

Matsuzaki, Y., Yasuda, I. The poisoning effect of sulfur-containing impurity gas on a SOFC anode: Part I. Dependence on temperature, time, and impurity concentration, Solid State Ionics, 132 (2000) 261 269, 2000. Wang, H., vd. A sulfur removal and disposal process through H 2 S adsorption and regeneration: Ammonia leaching regeneration, Process Safety and Environment Protection, doi:10.1016/j.psep.2008.02.003, 2008. 140