2010 DA YATIRIMLAR ARTARAK DEVAM EDECEK

SAYFA 01 Altındağ Haber 08 Avrupa Birliği nden Altındağ a tam not Köyden kente göç eden vatandaşların, büyük şehirlere adapte olmasına yönelik değerlendirme yapan Avrupa Birliği gözlemcilerinden Altındağ Belediyesi Kadın Eğitim Kültür Merkezlerine tam puan geldi ÖZEL HABER Gazete Altındağ 6 ıncı yılında... Altındağ ın ilk yerel gazetesi sıfatıyla başladığımız yayın hayatımızda altıncı yılımıza adım atmanın sevincini ve gururunu yaşıyoruz. Bu altı yıl boyunca her dönemde yanımızda olan okurlarımıza sonsuz teşekkürler... Yıl: 6 Sayı: 93 1-31 Ocak 2010 Tarihi Başkent Antares Alışveriş Merkezi ne konuk oldu Ankara nın en yeni ve modern alışveriş merkezlerinden olan Antares AVM Altındağ da Tarih Canlanıyor adlı fotoğraf sergisinin üçüncüsüne ev sahipliği yaptı. Haber sayfa 2 de Taşlar bu bebeklerle dile geliyor Bünyelerinde düzenlenen kurslarla üyelerine değişik beceri ve hobiler kazandıran kadın eğitim ve kültür merkezleri hem Altındağlı kadınların sosyalleşmesine katkıda bulunuyor hem de öğrendiklerini aile ekonomisine katkıda bulunacak şekilde değerlendirmelerini sağlıyor. Altındağ Belediyesi Aydınlıkevler Kadın Eğitim ve Kültür Merkezi nde başlayan yeni kurs da hem görenleri hem de kursiyerleri mutlu ediyor. Taşlarla ve hamurlarla minik bebekler yapan kadınların ise keyfine diyecek yok... Haber sayfa 9 da 4 Altındağ Belediyesi KEY ödemelerini yapıyor... ALTINDAĞ BELEDİYE BAŞKANI VEYSEL TİRYAKİ İLÇENİN 2010 GÜNDEMİNİ AÇIKLADI... 2010 DA YATIRIMLAR ARTARAK DEVAM EDECEK Yaklaşık yarım asırdır sadece göçle, yoksullukla ve sorunlarla anılan Altındağ ın çehresini beş yıl gibi kısa bir sürede değiştiren ve ilçeyi başkentin parlayan yıldızı haline getiren Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki ile geride bıraktığımız yılı konuştuk. 2009 a dair fikirlerini ve hayata geçirilen projeleri bizlerle paylaşan Tiryaki, ilçenin ve belediyenin 2010 gündemini de açıkladı 2010 yılında, Altındağ da kentsel dönüşüm son hızla devam edecek... 2010 yılında, 10 yeni gençlik merkezi Altındağlının hizmetine sunulacak... 2010 yılında, kültür merkezlerine yatırımlar sürecek... Öğrenciler Doğa Parkı için yarışıyor Altındağ Belediyesi ve Ankara Peyzaj Mimarları Odası, genç peyzaj mimarı adaylarını ve tasarım eğitimi alan üniversite öğrencilerini Altındağ Doğa Parkı Peyzaj Tasarımı Öğrenci Proje Yarışması nda buluşturuyor. Haber sayfa 3 de 2009 herkes için dolu dolu bir yıldı ama siz galiba hep fazla mesaiye kalanlardan oldunuz. Önceki yılın projeleri, yeni başlayan çalışmalar, yerel seçimler derken yorucu bir yıl geçirmiş olmalısınız Geçtiğimiz yıl kesinlikle dopdolu ve yorucu bir yıldı ama biz sadece yorulurken dinlenebilen bir belediyeyiz. Bu nedenle keyifli bir yorgunluğumuz oldu diyelim 2009 için. Pek çok projeye başladık, neredeyse hemen hepsini bitirdik, ciddi prestij projelerini hayata geçirdik ve 2010 için de güzel hazırlıklar yaptık. 2009 un en önemli gündemi 29 Mart yerel seçimleriydi. Sonuçtan memnun musunuz? Yeniden aday gösterilmiş bir belediye başkanı olarak yerel seçimler benim için tabi çok önemliydi. İlk seçimlerde aldığımız yüksek oy oranını korumaktan ziyade, beş yıllık emeğimizin vatandaş tarafından değerlendirilecek olması açısından önemliydi bizim için seçim. Nitekim Ankara da en yüksek oyu alarak yeniden seçildik. Vatandaşın bize duyduğu güveni göstermesi açısından seçim sonuçları önemliydi. Ama sandıktan ikinci kez çıkmak, çıtayı daha yükseğe koymayı gerektiriyor. Evet, vatandaş aldığı hizmetten ve kendisine yaklaşımınızdan memnun olduğunu gösteriyor oylarıyla ama aynı zamanda diyor ki, Hizmet çeşidini artır, daha iyi ve kaliteli hizmet üret. Bu nedenle ikinci kez seçilmiş olmanın sorumluluğu daha ağır. İlk dönemde, yeni seçilmiş olmanın getirdiği bazı özel şartlar var. Zaten ben hep söylerim, ilk iki yılım bölgeyi ve belediyeyi tanımakla, kendi kurumumu yapılandırmakla geçti. Gerçek anlamda yatırım yapmaya ancak üçüncü yılımızda başlayabildik. Ancak bu dönemin böyle bir mazereti yok. Esasen bizim mazeret üretmek gibi durumumuz ya da isteğimiz de yok. Ben Ankara ya ilk geldiğimde, Altındağ a yerleştim. Ama bölgeyi tanımıyordum. Şimdi ise hani derler ya avucunun içi gibi bilmek, aynen öyle. Hem fiziki anlamda hem sosyo - ekonomik ve toplumsal yapı anlamında, ilçeyi karış karış biliyorum. Manşet haberin devamı 6 ve 7 de

SAYFA 02 2 gazetealtındağ GÜNDEM Tarihi Başkent Antares Alışveriş Merkezi ne konuk oldu Altınay dan ailelere Ankara gezisi Altındağ Belediyesi nin Mart 2005 den bu yana sürdürdüğü Türkiye Gezileri programı kapsamında maddi durumu iyi olmayan Altındağlılar için düzenlenen geziler devam ediyor. Son olarak Yoksullar Haftası kapsamında düzenlenen ve Altınay ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen Ankara gezisine yaklaşık 100 kişi katıldı. TCDD Müzesi, Kocatepe Camii, Etnografya Müzesi ve Resim Heykel Müzesi nin ziyaret edildiği geziye katılan ailelerin sevinci görülmeye değerdi. Etkinlik hakkında bilgi veren Altınay Yardımlaşma Organizasyonu Sorumlusu Gülten Hitay, Altınay sadece bir yardımlaşma organizasyonu değil, aynı zamanda belediyemizin en önemli sosyal sorumluluk projelerinden de biri. Bu kapsamda bizden yardım talep eden ailelere sadece maddi değil manevi yardımlarda da bulunuyoruz. Düzenlediğimiz bu gezi ile Altındağ da oturmalarına rağmen Ankara nın merkezine gitme fırsatı bulamamış yoksul aileleri başkentimizin tarihi mekânlarını görmelerini sağladık. Gezi de keyifli dakikalar geçiren Altındağlılar, böylesine anlamlı bir etkinliğe katılmalarını sağlayan Belediyemize teşekkür ettiler diye konuştu. Beşikkaya Kültür Merkezi ne Doğantepe den ziyaret Altındağ Belediyesi Beşikkaya Kadınlar Kültür Merkezi düzenlediği organizasyon ile Doğantepe Yaşlılar Evi sakinlerini ağırladı. Altındağlı kadınların düzenlediği yemekli toplantıda, Doğantepe Yaşlılar Evi nden gelen onbeş misafir, halkoyunları gösterisi ve şiir dinletisine katıldı. Programda merkez üyesi arkadaşlar adına konuşan Beşikkaya Kültür Merkezi üyesi Elmas Erol ise kadın kültür merkezlerinin yararlarına dikkat çekti. Kendisinin de okuma yazmayı Beşikkaya Kadın Kültür Merkezi nde öğrendiğini ifade eden Erol Önceleri sokağa çıktığımda kendimi güvensiz hissederdim, toplu taşıma araçlarına dahi binemezdim. Başkalarına sormaya da utanırdım. Burada aldığım eğitimler sonucunda artık ben de kendi işlerimi kendim yapıyorum. Bu kültür merkezlerini açanlara çok teşekkür ederim dedi. Yıl: 6 Sayı: 93 1 Ocak 31 Ocak 2010 Süreli Yerel Yayın Yayın Sahibi ALTINBEL LTD. ŞTİ yi temsilen Zafer SÜMENGEN Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Elif KARADENİZLİ Yayın Yönetmeni Fatih CANITEZ Yardımcı Editör Didem AKYOL Yayın Kurulu Ahu Peruzhan ÖZYAKUP Servet YILDIZ Burak DALKIRAN Antares Alışveriş Merkezi nin yemek katındaki fuayede açılan sergide başkentin tarihi dokusu olarak kabul edilen bölgelerde Altındağ Belediyesi nin yürüttüğü restorasyonlara ilişkin fotoğraflar sergileniyor. Anafartalar Cad. 177 Samanpazarı/ANKARA Tel: 0 312 341 57 51 Faks: 0312 341 57 50 Basıldığı Yer Star Matbaacılık A.Ş. Baskı Tesisleri Pursaklar/ANKARA 0 312 328 42 00 Basım Tarihi 12 Ocak 2009 Bilgi İşlem L. Emrah ÇULHA Ergün ALİBABA Turgay ŞANLI Murat TÜZGEL Ulaştırma Serkan GÜNAYDIN Ayda bir yayınlanır Altındağ da Tarih Canlanıyor adlı fotoğraf sergisinin üçüncüsüne Ankara nın en yeni ve modern alışveriş merkezlerinden olan Antares AVM ev sahipliği yaptı Altındağ Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü tarafından düzenlenen, daha önce Cepa ve Panora Alışveriş Merkezlerinde de açılan ve başkentlilerin büyük ilgi gösterdiği Altındağ da Tarih Canlanıyor adlı fotoğraf sergisinin üçüncüsüne Ankara nın en yeni ve modern alışveriş merkezlerinden olan Antares AVM ev sahipliği yaptı. Altındağ Belediyesi nin Hamamönü ve Kale civarında gerçekleştirdiği restorasyon çalışmalarına ilişkin fotoğrafların yer aldığı sergi, 18 Aralık ta düzenlenen bir kokteylle Antares Alışveriş Merkezi nde açıldı. Altındağ Belediye Başkan Yardımcısı Yunus Keleş ve Belediye Meclis Üyelerinin katıldığı açılışta belediye birim müdürleri de hazır bulundu. Bu güzelliği tüm Ankara yla paylaşmak istedik Serginin açılış konuşmasını yapan Başkan Yardımcısı Keleş, Sadece, Ankara nın en eski yerleşim merkezi olduğu için bile tarihi, kültürel ve ekonomik değere sahip olan Hamamönü nü bundan iki yıl öncesine kadar insanlar bırakın ziyaret etmeyi, buradan geçmeye korkuyordu. Geçen yıl başladığımız restorasyon projeleriyle bu tarihi dokuyu eski güzel ve nostaljik günlerine kavuşturduk. Altındağ Belediyesi olarak Hamamönü nde yaptığımız çalışma kentimiz içindir, biz orayı güzelleştirerek kentimizin güzelleşmesine katkı sağlamak istedik. Ve bu güzelliği kendimize saklamayıp tüm Ankaralılarla paylaşmak için de bu sergiyi açtık. Geldiğiniz ve bu hoşluğu bizlerle paylaştığınız için hepinize teşekkür ederim dedi. Sergide neler vardı Antares Alışveriş Merkezi nin yemek katındaki fuayede açılan sergi başkentin tarihi dokusu olarak kabul edilen Hamamönü ve Kale bölgelerinde yürütülen restorasyonların yanı sıra Ulucanlar Kapalı Cezaevi nde devam eden yenileme projesine ilişkin çalışmaları da yansıtıyor. Misafirlerini nostaljik bir düzenlemeyle ağırlayan, tarihi dokunun restorasyondan önceki ve sonraki hallerinin gösterildiği 35 fotoğrafın yer aldığı sergi 28 Aralık tarihinde sona erdi. Restorasyon çalışmalarına ilişkin fotoğrafların yer aldığı sergi, 18 Aralık ta düzenlenen kokteylle açıldı. Adnan Menderes belgeseli Hamamönü nde çekiliyor TRT de yeni yayın döneminde seyirciyle buluşacak olan Adnan Menderes belgeselinin çekimleri Altındağ Belediyesi tarafından restore edilen Hamamönü nde başladı Adnan Menderes in evi olarak Kamil Paşa Konağı film seti haline getirilirken, restore edilen sokaklar da belgeselin tarihi atmosferini yansıtmak adına plato olarak kullanılıyor. Yapım süreciyle ilgili bilgiler veren yapımcı ve senarist Yaşar Taşkın Koç, Adnan Menderes in yaşam hikâyesini yeni bir bakış açısıyla ekrana aktarmak istediklerini söyledi. Bu amaçla dokuz bölümlük belgesel dizinin çekimleri için mekan aramaya başladıklarını kaydeden Koç, Biliyoruz ki İstanbul da böyle alanlar bulmak kolay ancak Ankara da tarihi atmosferi izleyiciye yansıtacak doğal mekanlar bulmak çok zor. Çekimler için yaptığımız mekan araştırmasında Hamamönü nü keşfettik. Altındağ Belediyesi nin çalışmalarıyla doğal bir film setini andıran böylesine güzel bir mekan hemen ilgimizi çekti. Bey Yapım olarak belgeseli burada çekmeye karar verdik. İsteğimizi olumlu karşılayan ve bizlere her türlü desteği sunan Altındağ Belediyesi ne teşekkür ediyoruz diye konuştu. Adnan Menderes in çiftlik evi sahnelerinin tamamının Kamil Paşa Konağı nda çekileceğini kaydeden Koç, yakın bir zamanda yayınlanacak belgeselde Başbakan Menderes i oyuncu Ali Davutoğlu nun canlandıracağını ifade etti. Yapımcı ve senarist Yaşar Taşkın Koç, Adnan Menderes in yaşam hikâyesini yeni bir bakış açısıyla ekrana aktarmak istediklerini söyledi

SAYFA 03 HABER gazetealtındağ 3 Merkez İlçeler ile Kent Merkezi başlıklı foruma konuşmacı olarak katılan Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, yerel yönetimlerin gözüyle kent merkezlerinin sorunlarını değerlendirdi Ankara nın kent kültürü ile tanışmasının 1920 li yıllarla birlikte başladığına dikkat çeken Başkan Tiryaki, özellikle 1950 liler sonrası öngörülemeyen göç nedeniyle Ankara nın plansız büyüdüğünü söyledi. Başkent Ankara nın ilk merkezinin Altındağ, Ulus ve civarında kurulduğunu vurgulayan Tiryaki, Çok partili dönemle birlikte başkente doğru yoğun bir göç başladı. Gerek Atatürk döneminde yabancı şehir planlamacılarına yaptırılan şehir büyüme planları, gerek dönemin yerel yöneticileri bu göçü öngöremediği için hazırlanan planlar tahmin edilenin gerisinde ve yetersiz kaldı dedi. Göç ile birlikte Ulus kent meydanı ve dolayısıyla Altındağ ın eski cazibe merkezi olma özelliğini kaybettiğini belirten Başkan Tiryaki, şöyle devam etti: 1950 ler sonrasında plansız kentleşme ile Ulus özelinde Altındağ kent merkezi kimliğini kaybetti. Çankaya ya Kızılay a kaçış başladı. Meclis, Başbakanlık, alışveriş merkezleri artık Kızılay da yer aldı ve bu bölge aynı zamanda ulaşım aksının merkezi haline geldi. Planlı olarak Kızılay kent meydanı yapıldı ama kent meydanı kimliğini kazandıktan sonra bunu korumak adına bir şey yapılmadığı gibi büyük yanlışlar yapıldı. Yakın dönemde yapılan en önemli hata ise şehrin merkezin yayalara göre değil, araçlara göre planlanmasıdır. Önceki dönemlerde Ulus ta yapılan hatalar günümüzde Kızılay da yapılmaktadır. Her ne kadar her ilçe hatta semt bugün kendi merkezlerini yaratsa da Ankara nın bir kent merkezi ve meydanına ihtiyacı olduğu gerçeği yadsınamaz. Dolayısı ile metropol ilçe belediye başkanları olarak hiçbirimizin Kızılay, Çankaya ya bağlı; bizim sorumluluğumuz yoktur deme lüksümüz yoktur Eski şehir merkezleri yeniden değer kazanacak Konuşmasını Ankara nın tarihsel kimliğini değerlendirerek sürdüren Başkan Tiryaki, gelişmiş batı kentlerindeki kent meydanı kültüründen de söz etti. Dünyada şe- hirlerin özellikle başkentlerde old city denilen eski şehir merkezleri çevresinde geliştiğine dikkat çeken Tiryaki, Başkentimizin old city si takdir edersiniz ki Altındağ dır. Biz Altındağ da tarihi dokuyu canlandırmak için ilk defa çalışma yürütüyoruz. İnanıyorum ki Ankara da da yeniden eski şehir merkezi değer kazanacak. Bu açıdan Kızılay da başkentin tarihi dokusudur ve tekrar eski cazibeli günlerine dönmesi Ankara açısından önemlidir. Biz kentimizin yaşayan bir kent merkezine sahip olması için üstümüze düşen ne varsa yerine getirmeye hazırız diye konuştu. GÜNCEL Başkan Veysel Tiryaki Ankara da kent merkezlerinin sorunlarını değerlendirdi Halkımız belediyelerin yönetime daha çok katılmadır Türkiye deki tüm şehirlerin gelişmiş bir kent kültürüne kavuşması için halkın yönetime doğrudan katılması gerektiğini savunan Başkan Tiryaki, bu amaçla yerel yönetimler yasalarında önemli adımların atılması gerektiğini vurguladı. Türkiye de yerel yönetimlerin gelirlerinin merkezi yönetimce belirlendiğini anlatan Başkan Tiryaki, dünyada ise halkın doğrudan belediyelere katkı sağladığını, yönetime katıldığını bu sayede yöneticilere hesap sorabildiğini de söyledi. Kültür Bakanı yla sürpriz buluşma Başkentin simge mekânlarını gezen kadınlar, Etnografya müzelerine yaptıkları gezide Kültür Bakanı Ertuğrul Günay la karşılaştılar Altındağ Belediyesi Altınpark Kadın Eğitim ve Kültür Merkezi ne üye bir grup kadın geçtiğimiz gün düzenlenen gezide çok hoş bir sürprizle karşılaştılar. Belirli aralıklarla şehir içi gezilere çıkan ve Anıtkabir, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Atakule, Türkiye Büyük Millet Meclisi gibi başkentin simge mekânlarını gezen kadınlar, Devlet Resim Heykel ve Etnografya müzelerine yaptıkları gezide Kültür Bakanı Ertuğrul Günay la karşılaştılar. Her iki müzede yürütülen tadilatları yerinde incelemek üzere müzeleri gezen Bakan Günay, müzeyi ziyaret eden yaklaşık 35 kişilik Altındağlı kadınlar grubu ile bir araya geldi. Kadınlarla sohbet eden ve nereden geldiklerini soran Günay, Altındağ Belediyesi nin açtığı Altınpark Kadın Eğitim ve Kültür Merkezi ne üyeyiz. Bu tür kültür gezilerini düzenli olarak yapıyoruz. Bugün de sizinle karşılaşmak bizi çok mutlu etti cevabını alınca, Altındağ Belediyesi nin sıkı çalışan bir belediye olduğunu biliyordum ama bu kadarı benim için bile sürpriz oldu. Altındağlı kadınlar için bu tür kültür gezileri düzenlediği için Başkan Tiryaki ye teşekkür ederim dedi. Kadınlarla uzun süre sohbet eden ve merkezlerde yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi alan Bakan daha sonra grupla birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi. Öğrenciler Altındağ Doğa Parkı için yarışıyor Altındağ Belediyesi ve Ankara Peyzaj Mimarları Odası, genç peyzaj mimarı adaylarını ve tasarım eğitimi alan üniversite öğrencilerini Altındağ Doğa Parkı Peyzaj Tasarımı Öğrenci Proje Yarışması nda buluşturuyor 4. Kale Festivali için hazırlık toplantısı yapıldı Başkentin sembollerinden Ankara Kalesi nin tanıtımı açısından en önemli ve istikrarlı etkinliklerden biri olan Kale Festivali nin dördüncüsünün organizasyonuna yönelik hazırlık toplantılarına başlandı Altındağ Belediyesi nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıya Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürü Doğan Acar, Anadolu Medeniyetleri Müze Müdürü Melih Arslan ve Ankara Kalesi Derneği başta olmak pek çok dernek ve sivil toplum örgütünün temsilcileri katıldı. 2010 yılının Haziran ayında gerçekleştirilecek olan 4. Ankara Kalesi Festivali nde yer alacak etkinliklerin ve organizasyona ilişkin detayların masaya yatırıldığı toplantıda, başkentin en eski ve önemli sembolü olan Kale nin tanıtımına yönelik neler yapılabileceği konuşuldu. Toplantıya ev sahipliği yapan Altındağ Belediye Başkan Yardımcısı Yunus Keleş, Ankara Kalesi, başkentin en eski, en köklü ve en muazzam yapılarından biri. 4 bin yıldan fazla bir zamandır kentimizi gözleyen Kale, aynı zamanda dünyada içinde günlük yaşamın devam ettiği birkaç kent ka- lesinden biri. Bu açıdan Kale nin tanıtılması ve buradaki günlük yaşamın devamının sağlanması çok önemli Kale nin kendisi zaten büyük bir değer. Biz belediye olarak, kaleye daha fazla nasıl değer katarız dan ziyade farkındalığı nasıl sağlarız noktasında çalışmalar yürütmeyi planlıyoruz. Kale Festivali, geçtiğimiz yıllarda ağırlıklı olarak sivil toplum örgütlerinin çabalarıyla organize edildi. 2010 yılında da sivil toplum örgütleri ile iletişimin en üst düzeyde olacağını umuyorum ve festivale katkılarını bekliyorum. dedi. Sivil toplum örgütleriyle yapılan toplantının bir nevi tanışma ve beyin fırtınası olduğunu kaydeden Keleş, Kale nin tanıtılmasında tüm paydaşlara görev düşüyor. Kentin tüm paydaşlarına ulaşmak ve herkesin fikrini dinleyebilmek için toplantıyı sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katılımıyla organize ettik diye konuştu. Beşikkaya ve Karapürçek mahalleleri arasında, Ankara çevre yoluna bitişik ve orta yoğunluklu bir yerleşim alanında uygulanacak olan Doğa Parkı projelerinin katılımını öngören yarışmanın amacı bölgenin doğal peyzaj karakterini vurgulayacak bir Doğa Parkı kimliğinde, ziyaretçilerin rekreasyon, ulaşım, dolaşım, açık ve yeşil alan gereksinimini karşılayacak bir yeşil alan oluşturmak. Mevcut seyrek bitkisel dokusu ve vadi oluşumu ile yaklaşık 24 hektarlık bir alanın tasarlanmasını kapsayan ve TMMOB Peyzaj Mimarları Odası ile Altındağ Belediyesi işbirliğiyle düzenlenen proje yarışmasına tasarım öğrenimi gören tüm öğrenciler katılabilecek. Yarışmayla ilgili bilgi veren Altındağ Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Funda Becek, yarışma alanının Altındağ tarihi kent merkezinin yaklaşık 15 kilometre kuzey doğusunda bulunduğunu kaydederek Burası Ankara Çevre Yolu nun güney bitişiğinde yer alan düşük-orta gelirli bir yerleşim alanı. Burası bir vadi olduğu için projelerin temelini vadi peyzajı oluşturacak. Alan bir Doğa Parkı işlevi görecek, çeşitli sosyal etkinlikler ile kültür, dinlence, eğlence ve sportif kullanımların yer alacağı bir rekreasyon alanı yaratılması hedefleniyor. Belediyemiz burada yapılacak uygulamayı yarışma sonucunda ödül alan projelerden ya- rarlanarak belirleyecek diye konuştu. Peyzaj Mimarları Odası Genel Sekreteri Redife Kolçak da yarışmanın güzel sanatları özendirmek ve eğitime katkı sağlamak amacıyla düzenlendiğini kaydederek Yarışmaya başvurdukları tarihte tasarımla ilgili bir lisans programında öğrenci olan herkes katılabilir dedi. Ekip halinde katılımda, ekip başının Peyzaj Mimarlığı öğrencisi olması gerektiğini kaydeden Kolçak, Yarışma ulusal ve tek dereceli olarak belirlendi. Katılmak isteyen- ler yarışmayla ilgili sorularını 4 Ocak 2010 tarihine kadar bize gönderebilirler. Projelerin teslim tarihi ise 2 Mart 2010 günü saat 18.00 olarak belirlendi. Jüri değerlendirmesi 6 Mart ta, sonuçların ilanı 8 Mart ta yapılacak. Ödül töreni ise 20 Mart olarak belirlendi diye konuştu. Yarışmaya katılmak isteyenlerin TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Genel Merkezi ya da şubelerine başvurup; ad, soyad, telefon ve açık posta adresleri ile e-mail adreslerini yazdırmaları ge- rektiğini kaydeden Kolçak, Katılımcılar 15 TL karşılığında Yarışma Şartnamesi ni alabileceklerdir dedi. Yarışmada birinci olan projeye 4 bin; ikinci olan projeye 3 bin; üçüncü olan projeye de 2 bin TL ödül verileceğini vurgulayan Kolçak, Ayrıca 1000 TL değerinde beş mansiyon ve jüri emrine, uygun gördüğü takdirde Satın Alma Ödülü ve/veya Jüri Özel Ödülü olarak verilmek üzere 2 bin TL ayrıldı. Tüm yarışmacı ekiplere katılım belgesi de verilecek dedi.

SÖYLEŞİ GÜNDEM 4 gazetealtındağ SAYFA 04 HABER Altındağ Belediyesi KEY ödemelerini yapıyor Altındağ Belediyesi, Konut Edindirme Yardımı (KEY) Geri Ödemesi kapsamında hak sahibi olan mevcut ve eski personelinin ödemelerini aksatmadan sürdürüyor Kesintinin başladığı 1987 den uygulamanın sona erdiği 1996 yılına dek yaklaşık 1500 belediye çalışanını ilgilendiren KEY ödemeleri kapsamında Altındağ Belediyesi, hak sahibi çalışanlarının geri ödemeleri aksatmadan sürdürüyor. Konuyla ilgili bilgi veren Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, Geri ödemelerle ilgili bir takvim yapmak üzere çalışmaya başladığımızda 1987 tarihinden bu yana, KEY kapsamında belediye personelinin maaşlarından yapılan kesintilerin, çalışanlar adına bankaya yatırılmadığını ve yaklaşık 1500 çalışanın bu şekilde hak kaybına uğradığını gördük. Araştırmayı derinleştirdiğimizde halen çalışan personelin yanı sıra nakil yoluyla başka kurumlara giden ve emekli olan kişilerden yapılan kesintilerin de bankaya yatırılmadığını ve bu nedenle geri ödemede paralarını alamadıklarını, yani sistem dışında kaldıklarını gördük. Bunun üzerine, geçmiş dönemlerde bankaya yatırılmamış KEY tutarlarının hak sahiplerine iadesi için bir çalışma planı ve ödeme takvimi hazırladık dedi. Yaklaşık bir ay süren çalışma neticesinde ilk kez Haziran ayında KEY ödemelerine başladıklarını kaydeden Tiryaki, Hak sahiplerini tespit ettikten sonra ilk olarak mevcut çalışanlarımıza ve nakil yoluyla diğer kurumlara giden eski personelimize KEY Ödemesi yaptık. Bu konumda olan 480 çalışanımız vardı diye konuştu. Faiz anaparadan fazla Hak sahibi 480 personele ödenen tutarın 400 bin TL olduğunu söyleyen Tiryaki Ancak burada garip bir durum var. 480 personelin alacağı toplam anapara 2 bin 45 lira. Anaparaya yıllar içinde binen faiz ise 397 bin 955 lira. Yani ödemeyi geciktirdiğimiz her gün faizin katlanarak artmasına ve belediye kaynaklarının israfına neden olacaktı. Bu nedenle ilk etapta KEY ödemelerini bitirmek istedik dedi. Geçmiş yönetimlerin KEY tutarlarını bankaya zamanında yatır- maması nedeniyle şu anda yatırıma ayrılması gereken paranın geri ödemelere ayrıldığını kaydeden Tiryaki, Belediyemizden emekli olan yaklaşık 1100 personelin geri ödemesini yapmak üzere 2010 yılının bütçesinden 1,5 Milyon liralık bir ödenek ayırdık. Yeni yıldan itibaren bize başvuran emekli personelimizin geri ödemelerini de yapacağız. Belediyemizden emekli olan ve KEY Ödemesini henüz almayan eski personelimiz konuyla ilgili bilgi almak üzere İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü ne başvurabilirler dedi. Key Ödemesi nedir? 1987 yılında uygulamaya konan ve kamu çalışanlarının ev sahibi olmasını kolaylaştırmak adına maaşlarından kesinti yapılmasını öngören KEY, hedeflenen amaca ulaşamaması nedeniyle 1996 yılında uygulamadan kaldırılmıştı. Yaklaşık 3 ila 6 milyon çalışanı kapsayan kesintilerin geri ödemesi geçtiğimiz yıl başlatılmıştı. Başkan Tiryaki, Hak sahiplerini tespit ettikten sonra ilk olarak mevcut çalışanlarımıza ve nakil yoluyla diğer kurumlara giden eski personelimize KEY Ödemesi yaptık dedi. Yıldıztepe Kültür Merkezi nde Okuma sevinci Altındağ Belediyesi Yıldıztepe Kadın Eğitim ve Kültür Merkezi nde okuma bayramı düzenlendi Merkezde açılan yetişkin okuma yazma kursundan mezun olan yaklaşık 50 kadın, Başkan Veysel Tiryaki nin de katıldığı bir törenle sertifikalarını aldılar. Törende, bitirme sınavlarında sorulan 40 sorunun tamamına doğru cevap vererek kursu birincilikte bitiren Feride Demir ve Necibe Akar a başarı sertifikalarını Başkan Veysel Tiryaki takdim etti. Açılışından bu yana merkezde düzenlenen etkinliklere ait fotoğrafların yer aldığı bir sunumla başlayan törene merkez üyelerinin ilgisi büyüktü. Gezilerden seminerlere, spor faaliyetlerinden hobi kurslarına dek pek çok faaliyetin fotoğraflarıyla süslenen sunum, geçen bir yılın özeti gibiydi. Kadınlar ve gençler hassas noktalarımız Sunumun ardından söz alan Başkan Veysel Tiryaki, kadınlar, çocuklar ve gençlere yönelik hizmetlerin üretilmesinin kendileri için önemli olduğunu söyleyerek, Şimdiye dek 17 kadın eğitim ve kültür merkezi açtık, çocuklarımızın spor yapabilmeleri için spor sahaları inşa ettik. Bu dönemde de gençlerimizin en temel eğitim, kültür ve eğlence ihtiyaçlarını karşılayacak Gençlik Merkezleri açacağız dedi. İnşaatları biten ve tefrişatları devam eden iki gençlik merkezinin önümüzdeki ay hizmete açılacağını kaydeden Tiryaki, İki gençlik merkezinin daha inşaatı sürüyor. Onlar da en kısa zamanda bitirilecek diye konuştu. Hepinizi yürekten kutlarım Yetişkin okuma yazma kursunu başarıyla bitiren ve sertifikalarını almaya hak kazanan kadınları tebrik eden Başkan Tiryaki, Siz çok meşakkatli bir işin altına girdiniz. Okumak isteğinizi ve azminizi hiç kaybetmediğinizi gösterdiniz. Sizleri canı gönülden kutluyorum. Ama en önemlisi, sizler için sizlerle birlikte çaba gösteren öğretmeninizdir. Kendisine huzurlarınızda çok teşekkür ediyorum dedi. Eğitimli kadınların bir toplumun en önemli itici gücü olduğunu da vurgulayan Tiryaki, Okuyan, yazan, üreten, emek sarf eden, etrafında olup bitenlerin farkında, ufkunu sürekli genişleten ve zihnini yeniliklere açan kadınlar, hem kendi çocuklarına hem diğer çocuklara örnek olacaklardır. İlk adımı attınız, burada düzenlenen eğitim ve seminerler sizler için önemli bilgi kaynaklarıdır. Lütfen bu kaynakları kullanın diye konuştu.

SAYFA 05 HABER gazetealtındağ 5 Altındağ şiirlerle renklendi Altındağ Belediyesi nin ev sahipliğinde bu yıl beşincisi düzenlenen Altındağ da Şiir Akşamları 26 Aralık akşamı Necip Fazıl Kısakürek Kültür ve Kongre Merkezi nde büyük bir katılımla gerçekleştirildi ALTINDAĞ Hayata geçirdiği projelerle tüm Türkiye nin ilgi odağı haline gelen Altındağ Belediyesi, başkentin kültür sanat yaşamını canlandıran büyük bir etkinliğe daha başarıyla imza attı. Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki nin ev sahipliğinde yapılan ve geleneksel şiir etkinliklerinin beşincisi olan Altındağ da Şiir Akşamları muhteşem bir törenle gerçekleşti. Gecede değerli şairler, İbrahim Sadri, Ahmet Selçuk İlkan ve Semih Sergen Altındağlılara unutulmayacak bir şiir ziyafeti sundular. Necip Fazıl Kısakürek Kültür ve Kongre Merkezi nde düzenlenen geceye Ak Parti Genel Sekreteri İdris Naim Şahin, Ak Parti İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Edibe Sözen, Ak Parti Osmaniye Milletvekili Mehmet Durdu Kastal, Ankara İl Milli Eğitim Müdürü Kemal Aydoğan, RTÜK Daire Başkanı Nurullah Öztürk, Altındağ İlçe Milli Eğitim Müdürü Erol Bozkurt ve Ak Parti Altındağ İlçe Başkanı İdris Atalay ın yanı sıra Altındağ Belediyesi Meclis üyeleri ile çok sayıda Ankaralı şiir sever de katıldı. Gecenin sunuculuğunu Serdar Tuncer üstlenirken; tüm Ankara yı şiirle buluşturan etkinliğin açılış konuşmasını Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki yaptı. Altındağ da son dönemde yaşanan değişimlere dikkat çeken Başkan Tiryaki, Beş yıl önce Altındağ şiirin başkenti olacak dediğimizde şiir okuyacak, böylesine önemli şairleri bir araya getirecek bir salonumuz dahi yoktu. O dönemden şimdiye baktığımızda hiç aksatmadan 5 yıldır düzenlediğimiz böylesine güzel bir etkinliği her yıl başka bir tesisimizde gerçekleştirmişiz. Altındağ Belediye Başkanı olarak bu benim en büyük mutluluğumdur dedi. Ankara da en çok sinema ve tiyatroya giden kadın artık Altındağ dadır Bu gece etkinliğe ev sahipliği yapan Necip Fazıl Necip Fazıl Kısakürek Kültür ve Kongre Merkezi nin 5 yılda açılan 18 kültür merkezinden biri olduğunu vurgulayan Başkan Tiryaki, gece gündüz demeden çalışmaya, Altındağ a yatırım yapmaya devam edeceklerini söyledi. Altındağ da şu an 23 bin kadının bu kültür merkezlerinden yararlandığının altını çizen Tiryaki, Beş yılın ardından rahatça söylüyorum ki Ankara da en çok sinema ve tiyatroya giden, müzeleri gezip kültürsanat faaliyetlerine katılan kadınlar artık Altındağ dadır. Kültür müdürlüğümüzün organize ettiği etkinliklerle daha önce evlerine kapalı bir yaşam süren kadınlarımız artık bir Çankayalı kadından daha çok kültür-sanat etkinliklerine katılıyor, gezilere gidiyor diye konuştu. 30 bin gence ulaşmayı hedefliyoruz Kadın eğitim ve kültür merkezlerinin ardından yeni dönemdeki hedeflerinin 20 gençlik merkezini hizmete sunmak olduğunu belirten Başkan Tiryaki şöyle devam etti: Bu 20 merkezin ilk 10 unun önümüzdeki yıl içinde faaliyete başlamasını hedefliyoruz. Gençlik merkezleri sayesinde de 30 bin gencimize ve çocuğumuza ulaşmayı hedefliyoruz. İlk olarak inşası yeni biten Ali Ersoy ve Battalgazi mahallerinde gençlik merkezleri bu yılın başında hizmete açacağız. Çocuklarımız internet kafesi ve kütüphanesi bulunan, okuma ve etüd odaları olan bu merkezlerde bilgiye en hızlı ve doğru şekilde ulaşacaklar Başkan Tiryaki den Necip Fazıl şiiri 5 yılda edebiyat söyleşileri, şiir akşamları gibi pek çok kültürel projeyi hayata geçirdiklerini vurgulayan Başkanı Tiryaki, Böylesine önemli etkinlikleri Altındağ ın gecekondu bölgesinde yaşayan zeki çocuklara ilham vermesi adına yapıyoruz dedi. Sağlıklı bir kent yaşamı, modern bir Altındağ oluşturmak için hiç durmadan çalıştıklarını ifade eden Başkan Tiryaki, konuşmasının sonunda Necip Fazıl Kısakürek in unutulmaz şiiri Utansın dan kısa bir dörtlük de seslendirdi. 2. Ankara Şiir Olimpiyatları Altındağ da yapılacak Geleneksel Altındağ Şiir Akşamları na konuk olarak katılan Ankara İl Milli Eğitim Müdürü Kemal Aydoğan da yaptığı konuşmada 2. Ankara Şiir Olimpityatları nın Altındağ Belediyesi ile birlikte organize edileceğini müjdeledi. Aydoğan, 2010 da yapılacak olan olimpiyatların Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezinde düzenleneceğini ifade etti. Şiirle dolu bir gece Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki ve Ankara İl Milli Eğitim Müdürü Kemal Aydoğan ın konuşmalarının ardından sahneye sırasıyla değerli şairler İbrahim Sadri, Ahmet Selçuk İlkan ve Semih Sergen çıktı. Şiirimizin üstatları birbirinden güzel dizeleriyle şiir severlere unutulmaz bir gece yaşattılar. Yaklaşık bir buçuk saat süren dinletinin ardından Başkan Tiryaki geceyi unutulmaz kılan şiir ustalılarına birer teşekkür plaketi sundu. Gelenekselleşen ve büyük bir katılıma sahne olan etkinliği TRT Anadolu canlı olarak yayınlarken 100 e yakın kanal TRT Anadolu üzerinden şiir dolu geceyi takip etti. Tüm Ankara yı şiirle buluşturan gecenin açılış konuşmasını Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki yaptı. Şiir dinletilerinin ardından protokol konukları geceyi unutulmaz kılan şiir ustalılarına birer teşekkür plaketi sundu.

SAYFA 04 6 gazetealtındağ HABER MANŞET Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki: Altındağ o kadar uzun süredir yatırımdan nasibini alamamış ki sanki kenti yeniden kuruyor gibiyiz 2010 DA YATIRIMLAR ARTARAK DEVAM EDECEK Yaklaşık yarım asırdır sadece göçle, yoksullukla ve sorunlarla anılan Altındağ ın çehresini beş yıl gibi kısa bir sürede değiştiren ve ilçeyi başkentin parlayan yıldızı haline getiren Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki ile geride bıraktığımız yılı konuştuk. 2009 a dair fikirlerini ve hayata geçirilen projeleri bizlerle paylaşan Tiryaki, ilçenin ve belediyenin 2010 gündemini de açıkladı Altındağ ın insanı gecekonduda yaşamaktan bıktı. Başkentin ortasında tozun çamurun içinde uğraşmaktan yıldı. Kentin ortasında olup kentin en dışında kalmaktan yoruldu. Ve biliyorlar ki kendilerinin çektiği eziyeti çocuklarının çekmemesi lazım. Bunun yolu da kaçak yapılaşmadan değil, düzenli kentleşmeden, eğitimden kültürden, sanattan, spordan geçer Birinci sayfadan devam... Nasıl bir hazırlık süreci geçirdiniz? Bizim en büyük hazırlığımız vatandaşı dinlemek oldu. Zaten sürekli bölgedeyim, vatandaşla sürekli iletişim halindeyim. Telefonlarım 24 saat açıktır, kendim cevaplarım. Postalarımı sürekli kontrol ederim, evimi herkes bilir. Her sabah evden çıkarken en az beş kişiyle kapıda görüşürüm. Hülasa ben vatandaşın çok kolay erişebildiği, derdini anlatabildiği, varsa şikâyetini söylediği bir başkanım. Bu açıdan vatandaşta bir güven oluştuğunu gözlemleyebildim. Seçim süresince Yeniden seçilirsem 20 bin gecekondu daha yıkacağım demiştiniz. Pek alışıldık bir seçim vaadi değil ama işe yaramış görünüyor. Nasıl oluyor da oluyor? İnsanlara evinizi yıkacağım diyorsunuz, onlar da Buyur buradan başla diyorlar Altındağ ın insanı gecekonduda yaşamaktan bıktı. Başkentin ortasında tozun çamurun içinde uğraşmaktan yıldı. Kentin ortasında olup kentin en dışında kalmaktan yoruldu. Ve biliyorlar ki kendilerinin çektiği eziyeti çocuklarının çekmemesi lazım. Bunun yolu da kaçak yapılaşmadan değil, düzenli kentleşmeden, eğitimden kültürden, sanattan, spordan geçer. Bu insanların kente göçme amacı zaten buydu. Daha iyi yaşam şartları, eğitim imkânları, para kazanacak iş bulabilmek Ama köylerinden daha beter bir durumla karşılaştılar. Bunda hepimizin suçu var. Yerel yönetimler oy kaygısıyla göz yumdu, kentte yaşayanların umurunda bile olmadı kentlerine ne olduğu. Hülasa bu işi bu hale biz getirdik, temizlemek de bize düşer. Geçen dönemde yıktığımdan daha fazla gecekondu yıkacağımı söylediğim doğrudur. Vatandaşın bu antivaat e tepki yerine oy vermesinin sebebi de artık değişim istemesidir. Daha önce söylediğim gibi, ben sürekli vatandaşla birlikteyim ve derdi, sıkıntısı, talebi nedir yakından biliyorum. Onlar güzel binaları, nezih parkları, yeşil alanları olan güzel bir yerde yaşamak istiyorlar ve şunun farkındalar ki gecekondu yapılaşmasıyla bu mümkün değil. O zaman yıkım için işbirliği hatta elbirliği devreye giriyor. Bir de şu var tabi, biz belediye olarak evini yıktığımız kimseyi mağdur etmiyoruz. Tüm ödemelerini ivedilikle yapıyor, her türlü desteği veriyoruz. Kamu yararını zedeleyecek ya da hak sahibini mağdur edecek hiçbir uygulama yapmıyoruz. Vatandaş biliyor ki evi yıkılsa bile hakkı bakidir. Muhakkak başını sokacak bir evi olacak, asla mağdur edilmeyecek. O yüzden bize güveniyor. Zaten vatandaşın güveni olmadan hiçbir iş yapamazsınız. Biz enerjimizi de azmimizi de vatandaşın güveninden ve isteğinden alıyoruz. Bir gün, belediyeye gelirken ayaklarım geri geri giderse, heyecanımın bittiğini hissedersem o gün görevden ayrılırım. Bir diğer nokta seçim yılı olmasına rağmen sizin yatırımlarınızın son hızla devam etmesiydi. Belediyeler genelde seçim yılında seçime yatırım yaparlar Biz seçim yatırımı olarak hizmet üretmeyi ve yatırımları devam ettirmeyi seçtik. Aslına bakarsanız, Altındağ ın bütçesi kısıtlı Altındağ o kadar uzun süredir yatırımdan nasibini alamamış ki sanki kenti yeniden kuruyor gibiyiz. Bu nedenle paramızı tabiri caizse gıdım gıdım kullanmak zorundayız. Yani kişisel egomuzu tatmin edecek, reklamımızı yapacak bütçemiz yok. Bir belediye başkanının en büyük reklamı yaptığı iştir. Biz de reklamı hizmetle yaptık. İyi çalışmışız ki, geri dönüşü iyi oldu. 2009 da yapılanları özetlemek gerekirse ana başlıklar neler olur sizce? Bir kere bizim için en önemli projelerden biri kadın ve gençlik merkezleri. 2009 biterken açtığımız iki kadın merkeziyle birlikte ilçe genelindeki kadın eğitim ve kültür merkezlerinin sayısını 17 ye çıkardık; ki bu yıl da değişik mahallelerde kadın eğitim merkezi açacağız. Çünkü hem bölgede yaşayanlardan büyük talep var, hem de ilçenin sosyal yapısının değişmesinde çok olumlu ve önemli katkıları var bu merkezlerin. Kadınların yeni bilgi ve becerilerle donanmasını, sosyal hayata daha fazla katılmalarını ve en önemlisi kendilerine olan güvenlerinin artmasını sağlıyor bu merkezler. Yine bu mantıktan yola çıkarak hayata geçireceğimiz bir diğer proje de gençlik merkezleri olacak. Gençlik merkezlerinin temelleri 2009 da atıldı değil mi? Doğrudur, projeye 2009 da başladık; Ali Ersoy ve Battalgazi mahallerinde iki merkez inşa ettik. 2010 Ocak ayı içinde Altındağ Belediyesi Spor Salonu nda düzenleyeceğimiz bir gençlik şöleni ile açılışlarını yapacağız. Gençlik merkezleri, tıpkı kadın eğitim kültür merkezleri gibi, sosyal yapının değişmesine aracılık edecekler. Çocuklarımız internet kafesi ve kütüphanesi bulunan, okuma ve etüt odaları olan bu merkezlerde bilgiye en hızlı ve doğru şekilde ulaşacaklar. Boş vakitlerini sokakta değil, bu merkezlerde kendilerini geliştirerek dolduracaklar. Şu anda Aktaş ta ve İskitler de inşaatı devam eden iki gençlik merkezi daha var. Bu yıl içinde 10 gençlik merkezi açmayı hedefliyoruz, beş yıllık dönemde hedefimiz yaklaşık 20 gençlik merkezi açarak, 30 bin gence ulaşmak. Altındağ daki değişimin en kolay görüldüğü yerler gecekondu mahalleleri. Toplu konut projeleri, yıkımlar, büyük parklar, yol açma çalışmaları derken Altındağ da gecekondu bırakmayacaksınız galiba Hedefimiz tabi ki Altındağ ın, başkente yakışır bir ilçe olmasını sağlamak. Bu hedefi yakalamanın yolu da gecekondu yapılaşmasının ortadan kaldırılması ve kentin doğru ve yaşanabilir biçimde planlanması. Bu açıdan hedefimiz gerçekten gecekonduları ve kaçak yapılaşmayı ortadan kaldırmak. Bakın engellemek demiyorum, biz o işi çoktan başardık. Çünkü bir yandan sürekli denetimler yapıyoruz diğer yandan vatandaşlarla bir araya gelip inşa edilen her kaçak yapının aslında çocuklarımızın geleceğinden çalındığını anlatıyoruz. Altındağ ın insanları dürüst ve çalışkan insanlar. Daha iyi yaşam koşulları için büyük kente gelen ancak doğru yönlendirilmedikleri ve sadece oy deposu olarak görüldükleri için seslerini bir türlü duyuramamış insanlar. Vatandaşla konuşup birlikte hareket edeceğinize ve onları mağdur etmeyeceğinize ikna ederseniz ve gerçekten haklarını korursanız gecekondularını kendi elleriyle yıkıyorlar. Bunun en bariz örneği Altındağ dır. Kentsel dönüşüm açısından 2009 sizin için verimli bir yıl oldu mu, hangi projeleri hayata geçirdiniz? Bir kere gecekondu yıkımları devam etti ki bu önemlidir. Geçtiğimiz dönem 14 bin gecekondu yıktık 2009 yılında ise 1500 gecekondu yıktık. İnsanların evlerini yıkıyoruz, doğrudur. Ama onları mağdur etmiyoruz, enkaz bedellerini hemen ödüyoruz, ihtiyaç sahiplerine kira yardımı yapıyoruz. Yine TOKİ yle yürüttüğümüz toplu konut projelerinde belediyemize düşen konut hakkında önceliği hak sahiplerine veriyor, gecekondusunu yıktığımız insanların çok cüzi miktarlarda, kira öder gibi taksitlerle ev sahibi olmasını sağlıyoruz. Bu toplu konutların her türlü konfor aracı düşünülmüş. Gecekondu alanlarında inşa edilen büyük parklar ve rekreasyon alanları bölgelerin ciddi anlamda değerlenmesini sağlıyor. Gecekonduları yıkarak park yapıyoruz ve o parklar mahallenin yeni cazibe noktaları oluyor, şehirleşme bu kez düzgün bir biçimde o parkların civarından başlıyor. Mahalleleri planlarken de azami hassasiyet gösteriyoruz. Bizim amacımız Altındağ ı yaşanabilir bir kent yapmak. Bunun için kentsel dönüşümün yanı sıra sosyal dönüşümü de sağlamaya gayret gösteriyoruz. 2009 yılında 1500 gecekondu yıktık. 25 km yol açtık, 75 bin ton asfalt döktük. Tabi biz yol açım çalışması derken ara sokaklardan bahsetmiyoruz. En az 30 metre genişliğinde bulvarlar açıyoruz ki ilçenin ana arterleri oluşsun. Nihai amacımız Altındağ ı göç alan ve yaşamak için tercih edilen bir ilçe haline getirmek. Bunu sağlamanın yollarından biri de herkese yetecek yollar açmak. Önceden iki arabanın yan yana zor geçebildiği dar sokaklardan bugün üç-dört şeritli ve muntazam biçimde asfaltlanmış yollara terfi etti Altındağ. Tabi bu, müteahhitler için önemli bir ayrıntı. Yolları açıp, mahallelerde cazibe noktaları oluşturduğunuzda mü-

SAYFA 05 MANŞET gazetealtındağ 7 teahhitler de orada inşaat yapmak için ilçeye ilgi göstermeye başlıyor. Geçtiğimiz yıl, restorasyon konusunda da verimli bir yıldı. Sadece ilçenize değil, başkente de pek çok önemli değer kazandırdınız. Çalışmalar nasıl gidiyor, 2010 gündeminizde restorasyon çalışmaları da var mı? Muhakkak, tarihi bölgenin canlandırılması bizim için çok önemli. Çünkü Altındağ, başkentin tarihi ve kültürel dokusuna ev sahipliği yapıyor. Bu açıdan mevcut tüm değerlerin en iyi biçimde korunması gerektiğine inanıyoruz. Yaklaşık üç yıldır devam ediyor restorasyon çalışmalarımız ve bu kapsamda 250 civarında eski Ankara evini restore ettik, 15 e yakın sokakta sağlıklaştırma çalışması yürüttük. Hamamönü Bölgesi ni adeta yeniden hayata döndürdük. Bu çalışmalar bizim için çok önemli ve bu yılın çalışma programında da yer alıyorlar. Ramazan da Hamamönü nde düzenlediğiniz etkinlik başkentlilerden büyük ilgi gördü, hatta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da dâhil olmak üzere devlet erkânı da Ramazan ı burada geçirdi diyebiliriz. Çalışmalarınızın takdir edildiğini bilmek mutluluk verici olmalı Bir belediye başkanının işi hizmet üretmektir ve bu hizmeti üretirken sadece kendine oy verenleri ya da kendi bölgesinde yaşayanları düşünemez. Bu aslında hayatın her alanında geçerlidir. Toplam kaliteyi artırmayı ve işimizi en güzel biçimde yapmayı hedeflemeli, bunun için uğraşmalıyız. Hele topluma hizmet etmeye soyunduysanız Bu benim işim değil, sorumlusu kimse o düşünsün demek gibi bir gaflete düşemezsiniz. Bu açıdan, evet Hamamönü Altındağ sınırları içindedir ama tarihi ve kültürel önemi dolayısıyla tüm Ankara nın sorumluluk alanındadır. Bu nedenle orada yapılan her güzel iş başkentin değerine değer katacaktır. Bizim için önemli olan, doğru olduğunu düşündüğümüz projeleri en doğru biçimde hayata geçirmek. Çabalarımızın takdir edilmesi de en büyük mutluluk kaynağımız. Hamamönü nü yeni yılda neler bekliyor? Bölgedeki restorasyon çalışmalarımızı 2010 da da sürdüreceğiz. Aslında çalışmalara geçen yılsonunda başlamıştık. Şu anda Hamamarkası, Gebze, Sarıca, Pirinç ve Karakaş sokaklarda sağlıklaştırma çalışmaları başladı, bu kapsamda 36 tescilli evin dış cephe restorasyonu da yapılacak. Sokak sağlıklaştırma çalışmaları, elektrik ve telefon direklerinin yeraltına alınması ve altyapının güçlendirilmesini kapsıyor. İnanıyorum ki Hacettepe Bölgesi ni Kale ye bağlayan bu sokaklar bundan birkaç yıl sonra gerçekten cazibe merkezi olacak. Ulucanlar ın da sizin için önemli itibar projelerden biri olduğunu biliyoruz. Süreci ve yapacaklarınızı bizimle paylaşır mısınız? Biliyorsunuz Ulucanlar Cezaevi 1920 yılında askeri depo olarak yapılmış, 1925 te cezaevine dönüştürülmüş bir yer. Yani Türkiye cumhuriyetinin serüvenine en başından beri tanıklık eden birkaç yer varsa bunlardan en önemlisi hiç kuşkusuz Ulucanlar Cezaevi. Açık kaldığı 83 yıl boyunca değişik görüşlerden birçok sanatçıyı, yazarı ve gazeteciyi ağırlayan Ulucanlar ı artık tümüyle eğitim ve kültür merkezine dönüştürüyoruz. Kültür - Turizm Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı ile görüştük, Anıtlar Koruma Yüksek Kurulu nun projeye onay vermesinin ardından da geçtiğimiz yıl çalışmalara başladık. Cezaevinin ilk olarak kapalı kısmı boşaltıldı, biz oradaki çalışmaları hemen başlattık. Yarı açık kısım da yaklaşık iki ay önce boşaltıldı ve oradaki mahkûmlar da diğer cezaevlerine nakledildi. Yani projenin ikinci kısmına da başladık. Ulucanlar gibi herkesin dikkatle takip ettiği bir yerde yapılacak her çalışma, iyi niyetli bile olsa büyük dikkat, özen ve bilgi gerektiriyor. Biliyorsunuz, Cezaevinin olduğu tüm alan ve buradaki yapıların bazıları bir süre önce Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından korunması gereken yapı olarak tescil edildi. Buralar imar planında da eğitim ve kültürel amaçlı kullanılmak üzere tescil edildi. Bu nedenle buradaki tescilli yapıları yıkmak, yerlerine yeni bina yapmak, başka bir amaçla kullanmak mümkün değil. Peki, Ulucanlar projesi bittiğinde Ankara yı ne bekliyor? Tescilli yapılar cezaevi müzesi olacak. Koğuşlarıyla, görüşme odalarıyla, hücreleriyle burayı koruyacağız. Koğuşlar, misafir ettikleri ünlülerin bilgilerinin ve fotoğraflarının da yer alacağı biçimde muhafaza edilecek. Yine mahkûmların duvarlara yazdıkları yazıları da fotoğraflar ya da başka biçim ve tekniklerle koruyacağız ve sergileyeceğiz. Kütüphanesi, sanat galerileri, toplantı, konferans salonları ve film platolarıyla burası tam anlamıyla yaşayan bir müze; Türkiye siyasi hayatı için canlı bir hafıza olacak. Bu yılın ajandasında neler var? Altındağlı 2010 da sizden neler beklesin? Bu yıl Altındağ da diğer yıllardan farklı geçmeyecek. İlçemiz yine bir tarafta savaştan çıkmış diğer tarafta şantiye görünümünde olacak çünkü hem yıkım çalışmaları hem yeni yatırımlar devam edecek. Biz kentimizi mümkün olduğu kadar sağlıklı bir fiziksel yapıya kavuşturmayı hedefliyoruz. Tarihi dokuyu barındıran yerler kadar yeni yapılaşan yerlerin de aynı özenle planlanması ve buralara yönelik ayırıcı hizmet üretilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu açıdan bu yıl yatırımlar tüm hızıyla devam edecek. Geçtiğimiz dönemde açtığımız kadın eğitim ve kültür merkezleriyle aynı eksenden hareket eden gençlik merkezleri açacağız. Bu yıl 10 gençlik merkezini hizmete sokmayı planlıyoruz. Öte yandan kadın merkezlerinin inşası da devam edecek. Parklar, sosyal donatı alanları, yeşil alanlar gibi yatırımlar da devam edecek. Bunun yanında sosyal projelere de ağırlık vereceğiz. Altındağ ın bütçesi ne durumda? Belediyemizin 2010 bütçesi 110,5 Milyon lira. Tabi bu noktaya gelmek hiç kolay olmadı. Kendi dönemimize ait borcumuz yok, eski dönemin borçlarını ise yapılandırdık, düzenli olarak ödüyoruz. Bugüne kadar geçmiş dönemlere ait olmak kaydıyla 62 Milyon lira borç ödedik. Mevcut, emekli ve nakil giden personelimizin KEY Ödemeleri ni yapıyoruz. Piyasaya borcumuz yok, bankalara borcumuz yok. Gelir gider açısından denk bütçeyi tutturmakla kalmadık, bütçemiz bu yıl 15 Milyon lira fazla verdi ki bu para ek yatırım imkânı demek. Yani Altındağ Belediyesi nin bütçesi çok iyi durumda O zaman kriz sizi hakikaten teğet geçti (Gülerek) Şaka bir yana, biz krizi öngörebildik. Yaklaşan küresel mali krizden hangi piyasaların, kimlerin nasıl etkilenebileceğini analiz ederek önlemlerimizi ona göre aldık. Belediye bünyesinde başarılı bir kriz yönetimi uyguladık. Özellikle tasarruf edilmesi gereken noktaları iyi belirledik ve tasarruf kararlarımızı ivedilikle uyguladık. Ama tasarruf ederken, yatırımlarımızı kısmadık. Yatırımlarımız 2009 yılında da devam etti. Aktaş ve Çinçin deki değişim hem yerel hem ulusal basının ilgisini çekti. 2010 için de bu iki bölgeye yönelik planlarınız var mı? 2010 da hem Aktaş hem Çinçin de 3. etaplar başlayacak. Böylece Çinçin denilen korkutucu şehir efsanesi gerçekten bir efsane olacak. TOKİ ile yaptığımız toplu konut anlaşmaları kapsamında burada inşa edilen ilk iki etap toplu konutlar gerçekten büyük ilgi gördü. Oradaki hak sahiplerine evleri verildikten sonra belediyemize kalan evler satışa çıkarıldığında gördük ki sosyo ekonomik açıdan çok iyi durumda olan insanlar Çinçin den ev almak istiyorlar. Bu aslında iki şeyin göstergesidir: Buraların ne kadar değerli olduğunun ve buradaki dönüşüm sürecine Altındağlıların yanı sıra Ankaralıların da inandığının. Bu, her açıdan sevindirici bir durum zira kentin merkezi yeniden kullanılabilir duruma geliyor. Son olarak şunu soralım, aklınızda nasıl bir Altındağ var? Biz göreve ilk başladığımızda kendimize bu soruyu sormuş ve cevabını da şöyle vermiştik: Durumunu düzeltenin kaçtığı Altındağ ı öyle bir kent yapalım ki, durumunu düzelten buraya gelsin Yani süreci tersine çevirelim. 50 60 yıldır kaderine terk edilen bir kent Altındağ. Ama son beş altı yıldır ciddi bir değişim var. Hedefimiz bu değişimi mümkün olduğunca hızlandırmak, sağlıklı yapılaşmaya kavuşmuş bir ilçe oluşturmak. Yani Altındağ ı yaşanabilir bir kent yapmak. Bunun yanı sıra Altındağlıyı kentin bu nimetleri ile buluşturmak. Hamamönü cazibe merkezi oldu Gençlik merkezleri yeni dönemin en önemli projesi olacak Altındağ da kültür merkezlerine yatırımlar sürecek Kentsel dönüşüm son hızla devam ediyor Yeni yollar açılıyor; mevcut yollar daha da genişliyor MANŞET 2010 da hem Aktaş hem Çinçin de 3. etaplar başlayacak. Böylece Çinçin denilen korkutucu şehir efsanesi gerçekten bir efsane olacak. TOKİ ile yaptığımız toplu konut anlaşmaları kapsamında burada inşa edilen ilk iki etap toplu konutlar gerçekten büyük ilgi gördü

GÜNCEL SÖYLEŞİ 8 gazetealtındağ HABER Atatürk ün Ankara ya gelişinin 90 ıncı yıldönümünü kutladık Atatürk ün Ankara ya geldiği tarih olan 27 Aralık 1919 un 90. yıldönümü bugün Altındağ Belediyesi Yunus Emre Kültür Merkezi nde düzenlenen etkinlikle kutlandı Yıldırım Beyazıt Endüstri ve Teknik Meslek Lisesi öğrencileri ve öğretmenleri tarafından düzenlenen programa Altındağ Kaymakamı Hamza Duygun, Altındağ Belediye Başkan Yardımcısı Yunus Keleş, İlçe Milli Eğitim Müdürü Erol Bozkurt, okul müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı nın okunmasıyla başlayan törende daha sonra sahneye Altındağ Halk Eğitim Merkezi Seğmen Topluluğu çıktı. Atatürk ü 1919 yılında Dikmen sırtlarında karşılayan Seğmenler aradan geçen 90 yılda da Atatürk ve Ankara sevgilerinden bir şey kaybetmediklerini danslarıyla gösterdiler. İzleyicilerden büyük alkış alan ekibin ardından sahneye çıkan Yıldırım Beyazıt Endüstri ve Teknik Meslek Lisesi öğrencileri okudukları şiirlerle beğeni topladılar. Yaklaşık bir saat süren etkinlik, okul halk dansları topluluğunun Artvin yöresi oyunuyla sona erdi. SAYFA 04 Evlilik Süreci eğitim seminerleri Altındağ da başladı Altındağ Belediyesi Evliya Çelebi Kadın Eğitim ve Kültür Merkezi bugün Evlilik Süreci konulu bir seminere ev sahipliği yaptı Ankara İl Vaizi Betül Altun Erincik in verdiği seminerde eş seçimi, söz, nişan ve nikâh gibi evliliğin temel süreçlerinin yanı sıra aile yaşantısında dikkat edilmesi gereken hususlar anlatıldı. Toplumsal yapının temeli olan ailenin kurulması noktasında evliliğin önemine dikkat çeken Erincik, İstatistikler gösteriyor ki Türkiye de ortalama evlenme yaşı kadınlar için 23, erkekler için 27. Ama evlilik için ideal bir yaştan bahsetmek çok zor. Çünkü evlilik, kişinin kendine, eşine ve toluma karşı yüklendiği bir dizi sorumluluğu beraberinde getirdiği için bu sorumlulukların farkına varabilecek ve bunları yerine getirecek olgunluğa erişmek bireyden bireye değişir. Bu nedenle evlilikte ideal yaş, kişinin kendini her anlamda evliliğe hazır hissettiği yaştır dedi. Ankara Müftülüğü bünyesinde hizmet veren Aile İrşat ve Rehberlik Bürosu nun evlilik ve aile konularında vatandaşlara yol gösterdiğini belirten Erincik, Aile olmak, bir olmaktır. Aile demek, emek demektir. Hayatın bütün zorluklarına eyvallah diyebilmek için ailede huzur iklimi şarttır. Zaman-zaman hepimiz yol gösterecek, danışacak, derdimizi azaltıpsevincimizi çoğaltacak bir sıcaklık ararız. Aile İrşat ve Rehberlik Bürosu da bu amaca hizmet ediyor diye konuştu. Eş seçiminin önemine de dikkat çeken Erincik, Bir ömrü paylaşacağınız, birlikte çocuk yetiştireceğiniz kişiyi seçmek gerçekten önemlidir. Bu noktada kişinin kendini tanıması, hayattan beklentilerini, nelerden hoşlandığını, nasıl karakterde insanlarla anlaştığını iyi belirlemesi gerekir. Kendimizi tüm bu açılardan değerlendirdikten sonra ise karşımızdaki kişiyi tanımaya çalışmalıyız. Evliliğin sağlam temellere oturması ve huzur içinde yürüyebilmesinin en önemli şartı, tarafların evlilikten beklentilerinin örtüşmesidir diye konuştu. Ülkemizde yaklaşık 30 çeşit evlilik yöntemi olduğunu kaydeden Erincik, Görücü usulü, berdel, kız kaçırma, oturak alma, beşik kertmesi gibi pek çok yöntem evliliğin başlamasını sağlıyor. İslam inancı, düzgün bir toplumsal yapının kurulması için evliliği teşvik ediyor, ancak unutulmaması gereken bir şey var, dinimiz evlenecek tarafların her ikisinin de özgür iradesinin ve rızasının olmasını evlilik için temel şart koşuyor. Ülkemizde bazı yörelerde kız çocuklarının rızaları gözetilmeden evlendirilmesi yaygın olduğu için söylüyorum, bu dinen sakıncalı bir durumdur dedi. Yaklaşık bir saat süren seminerde evlilik öncesi süreçlere ve aile kumru kuruduktan sonra dikkat edilmesi gereken noktalara değinen Erincik, kadınların sorularını da yanıtladı. Avrupa Birliği gözlemcilerinden Altındağ a tam not Köyden kente göç eden vatandaşların, büyük şehirlere adapte olmasına yönelik değerlendirme yapan Avrupa Birliği gözlemcilerinden Altındağ Belediyesi Kadın Eğitim Kültür Merkezlerine tam puan geldi Ankara Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ile birlikte göç eden vatandaşların kentlere uyumunu sağlayan tesisleri denetleyen Birlik yetkilileri, Altındağ Belediyesi nin ziyaret ettikleri iki kadın eğitim merkezini eksiksiz buldu. Avrupa Birliği İç Göç Entegrasyon Projesi (İGED) kapsamında çalışmalar yürüten gözlemciler, verecekleri maddi destekleri belirlemeden önce yerel yönetimlerce yapılan çalışmaları gözlemlemek üzere başkenti ziyaret etti. Bu kapsamda Altındağ Belediyesi Karakum ve Mevlana Kadın Eğitim ve Kültür Merkezleri ni de gezen heyet, tesislerin kentleşmeye ivme kazandıracağını ve süreci hızlandıracağını düşündüklerini ifade ettiler. Konuyla ilgili bilgi veren Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, projenin temel amacının köyden kente göç eden ve şehre uyum sorunu yaşayan ailelerin sorunlarına çözümler üretilmesi ve bu ailelerin kent kültürüne adaptasyonunu sağlamak olduğunu kaydetti. AB yetkililerinin olumlu izlenim ve görüş bildirmelerinin ardından destek programının büyük bir ivme kazanacağını kaydeden Tiryaki, Heyet üyeleri, tesislerin fiziki yapılarını ve işlevlerini kontrol ettiler. Belediyemizin bu tesisler sayesinde kentleşme noktasında önemli adımlar attığını kaydettiler dedi. Gözlemcilerin dezavantajlı bölgeleri de gezdiklerini sözlerine ekleyen Başkan Tiryaki, Kültür merkezlerinden yararlanan kadınlarla sohbet eden ve bu kadınların son dört yıl içindeki müspet değişimlerini bizzat kendi ağızlarından dinleyen heyet üyeleri, kalitesiz göç ve plansız kentleşme nedeniyle ciddi sıkıntı yaşayan gecekondu bölgelerinin bu tesisler sayesinde avantajlı konuma geçtikleri yönünde kanaat bildirdiler diye konuştu. Her hafta bir mahalle domuz gribine karşı ilaçlanıyor Altındağ Belediyesi Veteriner İşleri Şube Müdürlüğü, ilçedeki okul ve camileri H1N1 virüsüne karşı dezenfekte ediyor Kış aylarıyla birlikte hastalığın görülme sıklığının ve hastalığa yakalanma riskinin artığını kaydeden Veteriner İşleri Şube Müdürü Dr. Ercan Kurnaz, Bu hafta başlattığımız çalışmalar kapsamında Aydınlıkevler Mahallesi nde beş camide, belediyemize ait Seyfi Demirsoy ve Aydınlıkevler kreşlerinde ve Halim Şaşmaz İlköğretim Okulu nda dezenfeksiyon çalışması yaptık dedi. Okul, kreş ve cami gibi kalabalık mekânların virüsün bulaşması için uygun koşullar yarattığını kaydeden Kurnaz, Şu an mahalle bazında bir dezenfeksiyon haritası çıkardık. Buna göre her hafta bir mahalleye giderek buralardaki kamu kullanımına açık mekanları dezenfekte edeceğiz dedi. Çalışmaların kış boyunca süreceğini kaydeden Kurnaz, Dezenfeksiyon işlemi, H1N1 virüsüne karşı etkili özel bir kimyasal madde ile yapılıyor. İşlem sırasında bir veteriner hekim de orada bulunuyor. Ancak vatandaşlarımızın kişisel temizliklerine dikkat etmeleri de hastalığın bulaşmasını engellemek için en önemli yöntem. Ellerimizi gün içinde pek çok kez sabun kullanarak yıkamalı; öksürürken ve hapşırırken ağzımızı ve burnumuzu muhakkak tek kullanımlık kâğıt mendille kapatmalıyız diye konuştu.

SAYFA 05 HABER gazetealtındağ 9 Taşlar bu bebeklerle dile geliyor ALTINDAĞ Bünyelerinde düzenlenen kurslarla üyelerine değişik beceri ve hobiler kazandıran kadın eğitim ve kültür merkezleri hem Altındağlı kadınların sosyalleşmesine katkıda bulunuyor hem de öğrendiklerini aile ekonomisine katkıda bulunacak şekilde değerlendirmelerini sağlıyor. Altındağ Belediyesi Aydınlıkevler Kadın Eğitim ve Kültür Merkezi nde başlayan yeni kurs da hem görenleri hem de kursiyerleri mutlu ediyor. Taşlarla ve hamurlarla minik bebekler yapan kadınların ise keyfine diyecek yok... Altındağ Halk Eğitim Merkezi öğretmenlerinden Saliha Tokat ın önderliğinde devam eden Taş Bebek Kursu, taş, hamur ve boyalarla neler yapılabileceğinin en güzel örneği. Yaklaşık 20 kadının devam ettiği kurs, üç hafta önce başlamış. Haftanın bir günü 9 16 saatleri arasında düzenlenen kursa devam eden kadınlar, çeşitli yörelerin geleneksel kıyafetlerini giymiş minik bebekler yapıyor. Kursiyerler çok mutlu ama bir şikâyetleri var: Süre yetmiyor, çünkü taş bebek yapımı hocayla birebir çalışmayı da gerektiren bir beceri. Birlikte çalışmaktan çok mutluyuz ve öğrenirken çok eğleniyoruz ama 216 saat bize yetmeyecek. Halk Eğitim Merkezi ve Belediye yetkilileri lütfen kursumuzun süresini uzatsın Bir kültür köprüsü Taş bebeklerin bir kültür köprüsü olduğunu kaydeden Saliha Tokat, Bu bebekleri yaparken, değişik yörelerimizin geleneksel kıyafetlerini tanıyoruz, hangi dönemde hangi kıyafetlerin giyildiğini görüyoruz. Bu anlamda bu bebekler bir halk kültürü taşıyıcısı diyor. Deniz kenarında bulunan pürüzsüz ve oval taşların, seramik hamuru, mermer ve çiçek tutkalı ve boyayla buluşarak çok değişik bir hal aldığını ve nihai ürünün gerçek bir el emeği değeri taşıdığını söyleyen Tokat, Taş bebek yaparken, hem heykeltıraş oluyorsunuz, hem ressam hem de bebeğinizi giydirirken tasarladığınız hamur kıyafetleri göz önüne alırsak, stilist. Bu nedenle taş bebek yapmak meşakkatli ama çok zevkli bir uğraş diye konuşuyor. Kursiyerlere ilk olarak taşların nasıl dengede duracağını; kıyafet ve aksesuar yapımında temel malzeme olan seramik hamurunun nasıl yapılacağını ve kullanılacağını öğrettiklerini belirten Tokat, Bebek, hamur kıyafetleri giydirildikten sonra guaj boyayla boyanır. Bebeğin yüzü en son çizilir, ifadesi en son verilir. Daha sonra spreylenir ve verniklenir. Minik bir bebeğin bitirilmesi, eğer ustaysanız, detaylarına da bağlı olmak kaydıyla yaklaşık iki gün sürer. Ancak tabi seramik hamurunun kuruması gerekiyor. Taş bebekler, diğer seramik ürünlerin aksine fırınlanmıyor. Hamurun ve boyanın kendiliğinden kuruması bekleniyor diyor. Cuma yı iple çekiyorlar Kursiyerlerden Nilgün Çetinyol, emekli bir öğretmen. Emekli olduktan sonra kabuğuna çekilmeyen ve sosyal hayatına daha hızlı bir yön veren Çetinyol, Aydınlıkevler Kadın Eğitim ve Kültür Merkezi ne üye olmuş. Spor salonundan faydalanan, seminerleri izleyen ve gezilere katılan Çetinyol, merak ettiği için bir göreyim diyerek geldiği kursa bağlanmış. Hamuru yoğurma kısmı biraz zor ama Saliha Hoca her zaman yanımızda ve bizimle sürekli ilgileniyor. Burada olmaktan büyük keyif alıyorum diyor. Nevin Bekiroğlu ise merkezin gerçek müdavimlerinden. Spora, modern dans ve halk oyunları kursuna devam eden Bekiroğlu da merak ettiği için kursa gelenlerden. Haftanın dört günü merkeze geliyorum ve taş bebek kursu benim en çok ilgimi çeken kurslardan biri oldu. Çok güzel bir ortam yakaladık, çok güzel bir üretim yapıyoruz. Hocamızı çok seviyoruz, ama süremiz az. Biraz daha vaktimiz olsa, çok daha güzel olacak. Yılsonu sergisine çok güzel eserler hazırlıyoruz diye konuşuyor. Yöresel taş bebekler hakkında... Kültür ve medeniyetlerin beşiği olan Türkiye folklorik giysiler ve halk oyunları açısından bir laboratuar gibidir. Köylerde tespit edilen 4000 in üzerinde oyun ile dünya üzerindeki en zengin oyun karakterine sahip ülke olarak tanımlanmaktadır. Türkiye nin hemen hemen her yöresinde kendine özgü giysilere, oyunlara ve müziklere rastlanmaktadır. Bu da yurdun bu alandaki zenginliğinin göstergesidir. Türkiye nin kültürel zenginliklerini sanatla buluşturan yöresel giysili taş bebekler; deniz ve dere kenarlarından toplanan dört irili ufaklı taşlarla ve soğuk seramik hamuru kullanarak yapılmaktadır. Taşların yüzeyinin pürüzsüz olması yüz çalışmalarında önemlidir. Boyları 6 ila 2 cm arasında değişen taş bebekler sayesinde, yöresel kıyafetler, halk tiplemeleri ve Nasreddin Hoca gibi milli kahramanlar yüzyıllara taşınmaktadır. Yaklaşık 25 yıldır üretilen taş bebekler ilk kez Adana Olgunlaşma Enstitüsü tarafından geliştirilip, daha sonra tüm olgunlaşma enstitülerine ve çeşitli kurslara yayılmıştır. Her yörenin kendine ait yöresel kıyafetleri vardır. Yöresel kıyafetli taş bebeklerin yapımı esnasında orijinal yöresel kıyafetler örnek alınır. Soğuk seramik hamurunun kullanılmasıyla, bölgelere ait cepken, şalvar, tülbent, kasket, gibi birçok özelliği küçücük taşlara uyarlanıp tasarlanır. Sonuç olarak; üç boyutlu karikatüristik çalışma olarak adlandırılan bu çalışmalar sayesinde yöresel kıyafetler, Anadolu halk yaşantısındaki tiplemeler ve Nasreddin Hoca gibi milli kahramanlar evlerimize konuk olurlar. Kursiyerlere ilk olarak taşların nasıl dengede duracağını; kıyafet ve aksesuar yapımında temel malzeme olan seramik hamurunun nasıl yapılacağını ve kullanılacağını öğretiliyor.

SAYFA 06 10 gazetealtındağ KÜLTÜR Altındağlı kadınlar bu kez sahnedeydi Altındağ Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü nün yaklaşık üç yıl önce başlattığı projeyle her hafta bir tiyatro oyunu izleme fırsatı yakalayan kadınlar, bu kez sahnedeydi... *KİTAP Yunus Emre Kültür Merkezi nde gerçekleştirilen Hayata Seyirci Kalma, Senin de Bir Rolün Olsun adlı etkileşimli tiyatro oyununda sahneye çıkan kadınlar, bu kez hem oyuncu oldular hem de metin yazarı. Kadın eğitim ve kültür merkezlerine üye yaklaşık 250 kadının izlediği oyunu Altındağ Belediye Başkan Yardımcısı Yunus Keleş de seyretti. Proje yönetmenliğini İnsaf Kılıç ın yaptığı, Neşet Erden in yönettiği Adım Kadın adlı oyunda aile içi ilişkilerden bazı an lar sahneye yansıtıldı. Yaklaşık 3 saat boyunca üç bölüm halinde süren ve her bölümde yeni bir anın anlatıldığı oyunda kadınlar, sahnedeki oyuncuları, verdikleri talimatlarla oyunu her seferinde yeni baştan oynattılar. Oyunun ilk bölümünün üçüncü tekrarında ise sahneye çıkan kadınlar, bu kez oyunculara verdikleri talimatları kendileri uyguladılar ve etkileşimli oyunu sürdürdüler. Oyunla ilgili bilgi veren Proje Yönetmeni İnsaf Kılıç, kadın ve aile sorunlarının ele alındığı projenin Ankara da ilk kez Altındağlı kadınlara ve onlarla birlikte oynandığını kaydederek Sanatın temel hedefi farkındalık yaratmaktır. İzleyicinin de bir anlamda oyuncu olduğu etkileşimli tiyatronun amacı ise yaratıcılığı kullanarak farkındalık yaratmasıdır. Bu açıdan izleyicilerden çok olumlu tepkiler aldığımızı söylemeliyim dedi. Adım Kadın adlı oyunun sadece kadınlar için olmadığını ve erkeklerin de bu oyunda öğrenecek ve oyuna ekleyecek çok şeyleri olduğunu kaydeden Kılıç Mesela bugün oyunun ikinci tekrarından önce burada yaptığımız beyin fırtınasında salonda bulunan az sayıda erkek izleyici fikirlerini belirtti ve böylece biz onların kadına bakış açılarını görmüş olduk. Yine onlar da bu fikir alışverişi sırasında bizzat kadınların ağzından kadınların evliliklerinde ve sosyal yaşamlarında nasıl davranılmak istediklerini öğrendiler. Bu açıdan oyunla etkileşimli olmanın yanı sıra birbirimizle de etkileşimli bir çalışma gerçekleştirdik diye konuştu. Altındağ Belediye Başkan Yardımcısı Yunus Keleş de Hayata Seyirci Kalma, Senin de Bir Rolün Olsun projesinin ilgi çekici ve geliştirmeye açık bir proje olduğunu kaydederek Biz, Altındağ da yaşayan kadınların kişisel gelişimlerini sağlayacak etkinlikleri yakından takip ediyoruz. Beğeniyle izledikleri ve severek katıldıkları bu oyun yeniliklerden biri. Her merkez, üyelerinden gelen taleplere göre etkinlikler düzenliyor, çalışmalar yapıyor, biz de elimizden gelen her türlü desteği veriyoruz dedi. Mucize ilacın çarpıcı öyküsü Aspirin; her türlü ağrıyı geçiren mucize ilaç Aspirin; dünyada birçok insanın günde 1 tane almakta büyük fayda gördüğü ilaç. Kalp rahatsızlığından, kansızlığa hatta kanserden AIDS e, insanlığın kâbusu diye nitelenen hastalıklara iyi gelme yollarının bulunması umut edilen ilaç. Ve bu mucize ilacın polisiye macera sürükleyiciliğindeki öyküsü: Eski Mısır da keşfedilen bir papirüs, 18. Yüzyıl İngiltere sinde bir köy papazının söğüt ağacının kabuklarını kurutup ilaç olarak kullanmaya başlaması, Aspirin adı konulan ilacın 1. Dünya Savaşı yla birlikte sermaye-iktidar ilişkisinin kıskacına girmesi, daha sonra, pazara hâkim olmak amacıyla kıyasıya yürütülen patent kavgaları... Diarmuid Jeffreys in yazdığı, Mefkure Bayatlı nın dilimize çevirdiği kitap, Agora Yayınları ndan çıktı. İyi okumalar. Büyükşehir den Altındağ ziyareti Ankara Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Altan Raşit Civan ve Fen İşleri Daire Başkanı Fikret Yücel, Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki yi makamında ziyaret etti Heyet, Orhan Kemal, Hasan Tahsin, Doğu ve Ece Caddeleri nde inceleme yaparken daha sonra bu yıl açılması planlanan caddeleri gezdi Altındağ Belediyesi nin çalışmaları hakkında Başkan Tiryaki den bilgi alan yetkililer, bilgilendirmenin ardından yol açma çalışmalarını yerinde incelediler. Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, Başkan Yardımcıları Yunus Keleş ile Gökalp Yılmaz ve Altındağ Belediyesi Fen İşleri Müdürü Cebrail Aslan tarafından misafir edilen Civan ve Yücel, makamda yaptıkları kısa sohbetin ardından Altındağ da yürütülen yol açma çalışmalarını yerinde gördüler. 5 yılda 14 bin gecekondu yıktıklarını ve 180 km yol açtıklarını ifade eden Başkan Tiryaki, 2010 yılında öncelik verilecek mahalle ve caddeleri de açıkladı. Bostancık, Öner ve Gültepe caddeleri bu yılın ilk hizmet alacak caddeleri olarak belirlendi. Biyografi Vedat Türkali 13 Mayıs 1919 da Samsun da doğmuştur. Asıl adı Abdülkadit Demirkan ı, 1050 li yıllarda Abdülkadir Pirhasan olarak değiştirmiş; yazılarında ise Vedat Türkali ismini kullanmıştır. Senarist, şair ve romancı olan Türkali, liseyi Samsun Lisesi nde okuduktan sonra 1942 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun olmuştur. Maltepe Askeri Lisesi ve Kuleli Askeri Lisesi nde edebiyat öğretmenliği yaptıktan sonra 1951 de siyasi eylemleri sebebiyle tutuklanmış ve 9 yıl ceza almışsa da 7 yıl sonunda koşullu olarak serbest kalmıştır. Rıfat Ilgaz la birilikte Gar Yayınları nı kurduktan sonra, 1960 yılında Dolandırıcılar Şahı ile senaristliğe başlamış, 1965 te yönetmenliği denemiştir. Bir Gün Tek Başına ve Mavi Karanlık gibi romanları Türk edebiyatının en büyük eserleri arasına girmiş; daha sonra da Yeşilçam Dedikleri Türkiye ve Tek Kişilik Ölüm romanlarını da yazmıştır. Yazdığı film senaryolarıyla büyük festivallerden ödüller alan Türkali nin son romanı 2009 yılı ortalarında yayınlanan Yalancı Tanıklar Kahvesi dir. Manken Atölyesi Yusuf Solmaz ın yazdığı Manken Atölyesi çocuklar ve gençler bir yana her yaştan insanın okuyabileceği türden çarpıcı bir öykü... Öyküde, Orhan Pamuk un Kara Kitap adlı romanında yer alan Bedii Usta nın yeniden kurgulanan hayatı anlatılıyor. Resmin bile dinsizlik sayıldığı Tanzimat yıllarında, yaşamının anlamını manken yapmakta bulan bir insan nasıl yaşar? Olaylar bu soru etrafında şekillenerek gelişiyor. Kül Sanat tan çıkan kitabı severek okuyacaksınız. & KÜLTÜR ALTINDAĞ Altındağ da yılın ilk sergisi Ressam Ali Çağlayan dan Kurulduğu günden bu yana yüzlerce sanatçıyı konuk eden Altındağ Belediyesi Sanat Galerisi, 2010 yılının ilk etkinliğinde Ressam Ali Çağlayan ı ağırlıyor 4 Ocak akşamı düzenlenen ve çok sayıda sanatseverin katıldığı bir kokteylle açılışı yapılan sergide, ressamın suluboya ve yağlıboya resimleri sanatseverlerin beğenisine sunuluyor. Açılış öncesi Gazete Altındağ ın sorularını yanıtlayan Ressam Çağlayan, eserlerinde her dönem farklı bir temayı yakalamak istediğini söyledi. Resimlerine çevre sorunlarını da aktaran Çağlayan, Doğayı çok sevdiğim için manzara ağırlıklı çalışmalar yapıyorum. Çevreye olan duyarlılığımda Fırat Nehri nin kenarında büyümemin etkisi büyüktür. O dönemden kalan alışkanlıklarımla resimlerime başlamadan önce aklımda bir öykü kurguluyorum diye konuştu. Ressam Ali Çağlayan ın kişisel sergisi 15 Ocak a kadar Altındağ Belediye Binası nın alt katında bulunan sanat galerisinde gezilebilir. Ali Çağlayan kimdir? 1943 yılında Divriği de doğan Çağlayan, 1965 yılında Edirne de öğretmenliğe başladı. Öğretmenliği döneminde Ressam İsmail Avcı ve Şerif Bigalı dan dersler alan Ali Çağlayan, 1973 yılında Milli Eğitim Bakanlığı Resim-İş kurslarını bitirdi. 1993 yılında emekliye ayrılan Çağlayan, emekliliğinin ardından sayısız karma ve kişisel sergiyle sanat yaşamını sürdürüyor. Yerli Malı Haftası kutlandı Altındağ Belediyesi kadın eğitim ve kültür merkezleri, ev sahipliği yaptıkları etkinlik ve seminerlerle adını duyurmaya devam ediyor. Önemli gün ve haftalara özel programlar hazırlayan merkez üyeleri Yerli Malı Haftası için bir araya geldiler. Hüseyin Gazi Kadın Eğitim ve Kültür Merkezi nde düzenlenen ve Altındağ Belediye Başkan Yardımcısı Yunus Keleş in de katıldığı etkinlikte Altındağlı kadınlar, misafirlerini şiir dinletisiyle karşıladılar. Okuma yazma kurslarından mezun olan kadınların Yerli Malı Haftası nedeniyle hazırladıkları sözlü sunumlarla devam eden programda kısa bir konuşma yapan Başkan Yardımcısı Keleş, bu tür programların düzenlenmesinin ve programlara katılım sağlanmasının memnun edici olduğunu ifade etti.

SAYFA 07 AKTÜEL gazetealtındağ 11 Anne köpek ve yavruları güvenli ellerde Altındağ Belediyesi Akköprü Tesisleri nde bulunan Hayvan Bakım ve Rehabilitasyon Evi ni yenileyen Veterinerlik İşleri Şube Müdürlüğü, duyarlı vatandaşların ve hayvan gönüllülerinin desteğiyle hizmet alanını genişletti. Şu anda 15 civarında köpeği konuk eden barınağın son misafirleri ise Siteler de yaralı halde bulunan bir anne köpek ve dört yavrusu oldu. Duyarlı bir vatandaşın ihbarı üzerine bölgeye giden ve bacağı kırık anneyle üç aylık dört yavrusunu Bakımevi ne alan veterinerler, Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Ankara Temsilcisi Serap Özbek ve Federasyonu nun Altındağ Barınak Sorumlusu Duygu Balıkçıoğlu nun da katkılarıyla yardıma muhtaç hayvanların özel bir veteriner kliniğine götürülerek röntgenlerinin çekilmesini sağladı. Müdürlüğe ait hayvan ambulansıyla özel kliniğe götürülen anne köpek, kırık olan bacağının röntgeni çekildikten sonra yavrularıyla birlikte tekrar Bakımevi nde misafir edilecek ve kalan tedavisi burada tamamlanacak. Hayvan gönüllüleriyle işbirliği halindeyiz Konuyla ilgili bilgi veren Altındağ Belediyesi Veteriner İşleri Şube Müdürü Dr. Ercan Kurnaz, Anne köpeğin bacağındaki kırığın yerinin ve durumunun tam olarak tespit edilmesi için röntgen çekilmesi gerekiyor ancak müdürlüğümüzde bir röntgen cihazı yok. Bu nedenle HAYTAP taki arkadaşlarımızla irtibata geçtik ve yardıma muhtaç anneyi, onların anlaşmalı olduğu bir özel kliniğe röntgen çektirmek üzere gönderdik dedi. Hayvanın röntgeni çekildikten sonra tekrar Bakımevi ne getirileceğini kaydeden Kurnaz, Kalan bakımı burada yapılacak. Yavrular da annelerinden ayrılabilecek kadar büyüdükten ve gerekli bakımları yapıldıktan sonra sahiplendirilecekler dedi. Rehabilitasyon Merkezi nde şimdiye dek 100 kadar köpek ve kedinin sahiplendirildiğini kaydeden Kurnaz, Biz konuk ettiğimiz minik dostlarımızın gereken tedavilerini yapıyoruz ve onları hayvan dostlarına veriyoruz. Tabi bu ciddi bir iş, sahiplendirdiğimiz her hayvana ilgili dosya açıyor, sahiplendirme sürecinden sonra da takibini yapıyoruz. Merkezimizden hayvan edinenlere ilk olarak söylediğimiz şey ise Hayvana bakamayacağınızı düşündüğünüz an sakın sokağa bırakmayın. Bize getirin, biz burada bakımını yapmaya devam edelim oluyor. Çünkü bir kez sahiplendirildikten sonra sokağa bırakılan hayvan için süreç tekrar baştan işlemeye başlıyor diye konuştu. HAYTAP gönüllüleri ile uzun zamandır birlikte çalıştıklarını ve yakaladıkları işbirliği duygusundan çok memnun olduklarını da kaydeden Dr. Kurnaz, Kamu ile sivil toplum örgütleri arasında kurulan iyi diyalog ve işbirliği herkesin çıkarınadır. Bu açıdan biz HAYTAP ile çalışmaktan çok memnunuz dedi. Altındağ Belediyesi ne teşekkür ediyoruz HAYTAP Ankara Temsilcisi Serap Özbek de, dernek olarak Ankara da uyum içinde çalıştıkları tek belediyenin Altındağ Belediyesi olduğunu söyleyerek Maalesef yerel yönetimler hayvan konusunda arzu edildiği kadar duyarlı değil. Kanuni zorunluluklardan dolayı barınaklar açıyorlar ancak bu barınakların koşulları genelde kötü oluyor. Fakat Altındağ Belediyesi, hayvan severlerin geçtiğimiz yıllarda dile getirdiği talepleri ciddiye alarak gönüllülerle ciddi bir işbirliğine girdi. Bu açıdan kendilerine çok teşekkür ederiz dedi. Ankara da şu anda toplam üç hayvan barınağı olduğunu kaydeden Altındağ Barınak Sorumlusu Duygu Balıkçıoğlu da, Durumları maalesef pek iç acıcı değil. Altındağ Belediyesi nin iki ay önce açtığı barınak şu anda başkentin en iyi durumdaki barınağı. Kapasitesi az ama konuk ettiği hayvanlara en iyi sağlık ve barınma imkânlarını burası sağlıyor. Ama daha önemlisi biz hayvan severler burayı istediğimiz zaman ziyaret ediyor, Veteriner Müdürü Ercan Kurnaz la her an irtibata geçebiliyoruz. Belediyeler genelde buna yanaşmıyor. Barınak şartlarının iyi olmadığını bildikleri için bizleri barınaklara sokmak istemiyorlar. Ancak bizim amacımız herhangi bir şeyi ifşa etmek değil, aksine hem hayvanlara hem de barınak personeline yardım etmek diye konuştu. AKTÜEL ANKARA REHBERİ ÖNEMLİ TELEFONLAR Ankara Valiliği... 306 66 66 Ankara Büyükşehir... 384 09 40 Adliye... 509 31 80 Alo Sosyal Hizmetler... 183 Alo Doğum ve Cenaze... 188 Alo Maliye... 189 Alo Zabıta... 153 AŞTİ... 207 10 00 Doğalgaz Arıza... 187 Elektrik Arıza... 186 Hızır Acil Servis... 112 Yangın... 110 Su Arıza... 185 Jandarma İmdat... 156 Zehir Danışma Merkezi... 433 70 01 HASTANELER Ankara... 595 30 00 Numune... 310 30 30 Atatürk Eğitim Araştırma... 291 25 25 AÜ Tıp Fakültesi... 362 30 30 Başkent... 212 68 68 Zübeyde Hanım Doğumevi... 317 06 06 Hacettepe... 305 50 00 Gazi... 202 44 44 Gazi Devlet... 212 66 66 İbn-i Sina... 310 33 33 SSK Ankara Doğumevi... 322 01 80 Yüksek İhtisas... 310 10 00 Dr. S. U. Çoçuk Hastanesi... 305 60 00 Z. T. B. Kadın Hastanesi... 310 31 03 Dışkapı Y.B. Eğt. Arş. Hast...317 05 05 ALTINDAĞ BELEDİYESİ Santral... 309 31 03 Alo Zabıta... 310 20 63 Mali Hizmetler... 309 31 29 Alo İmar... 311 33 41 Alo Fen İşleri... 341 46 15 Alo Çevre... 341 46 01 Alo Veterinerlik... 341 46 03 B.Y. ve Halkla İlişkiler... 311 89 73 Kültür ve Sosyal İşler... 310 75 02 ALTINMASA Altındağ Belediyesi Halkla İlişkiler Birimi Telefonlar 312 13 50 312 13 60 312 13 61 312 13 62 internet www.altindag.bel.tr e-posta altinmasa@altindag.bel.tr Altındağ Belediyesi nden personeline yeni yıl hediyesi Altındağ Belediyesi 2010 yılına personelini sevindirerek başladı. Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki nin isteği ile başlayan ve dört yıldır devam eden uygulamayla 400 belediye çalışanına Türkiye nin ünlü markalarından takım elbise ve kıyafet hediye edildi Geçmiş yıllarda kaynaklarını en etkin kullanan belediye seçilerek Başbakanlık tarafından ödüle layık görülen Altındağ Belediyesi, 2010 yılına da müjde ile başladı. Bu başarıda personelimin büyük emeği var diyen Başkan Veysel Tiryaki, 4 yıldır memurlarına takım elbise hediye ediyor. Türkiye nin iki büyük giyim firmasıyla anlaşan belediye, yaklaşık 400 personeline güncel markalardan kıyafet almaları için hediye çeklerini dağıttı. 2005 yılından bu yana yürüttükleri yeniden yapılandırma çalışmalarıyla Altındağ Belediyesi olarak büyük bir ivme yakaladıklarını vurgulayan Başkan Tiryaki, Altındağ için çalışan tüm memur ve işçilerin daha iyi koşullar altında hizmet vermesi için çabaladıklarını söyledi. Geçmişte kaderine terk edilen Altındağ da umutların yeniden yeşerdiğini aktaran Tiryaki, şöyle devam etti: Hayata geçirdiğimiz proje ve çalışmalarla tüm Türkiye nin yakından takip ettiği bir belediye haline geldik. Göreve geldiğimiz günden bu yana her yıl sergilediğimiz bu başarıyı bu yılda personelimizle kutluyoruz. Artık gönül rahatlığı içinde söyleyebilirim ki, Altındağ Belediyesi nde çalışmak bir ayrıcalık. Çalışanlarımız, yaşam standardı ve çalışma koşullarıyla Ankara da parmakla gösterilecek konuma kavuştu Konuyla ilgili olarak bilgi veren Altındağ Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürü Süleyman Yavuz, Belediyemizde çalışan personeli ödüllendirmek ve yeni çalışma dönemini kutlamak amacıyla böylesine güzel bir gelenek başlattık. 4 Ocak tan bu yana yaklaşık 400 personele hediye çekleri dağıtıldı. Personelimiz bu çekler ile daha önce anlaştığımız Türkiye nin iki büyük giyim firmasından istedikleri takım elbise ve kıyafetleri alabiliyor dedi. Personel adına görüşlerini belirten Altındağ Belediyesi Memuru Veli Çiçekbalı, 4 yıldan bu yana süren ve gelenekselleşen hediye uygulamasından memnuniyet duyduğunu söyledi. Verilen hediye çeklerinin aile bütçelerine önemli bir katkı sağladığını vurgulayan Çiçekbalı, Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki ye tüm çalışanlar olarak teşekkür ediyoruz diye konuştu. Altındağlı kadınlar yeni yıla hızlı girdi Geride bıraktığımız 2009 yılı içerisinde Altındağlı kadınları hiç yalnız bırakmayan Altındağ Belediyesi, yeni yılın ilk günlerinde düzenlediği etkinliklerle, 2010 yılının da dolu dolu geçeceğinin sinyallerini verdi. Altındağlı kadınlara tarihi mekanları ve müzeleri gezdirerek bilgilendirmeyi hedefleyen Altındağ Belediyesi, 2010 yılı programına İshakağa Kadın Kültür ve Eğitim Merkezi üyeleri ile başladı. Şefik Bursalı Müze Evi, Milli Mücadele Atatürk Müze Konutu ve Estergon Kalesi Etnoğrafya Müzesi ni gezen kadınlar gezilerden çok keyif aldıklarını ifade ettiler. Merkez üyesi kadınlardan Sevim Tokat ve Nurten Can, farklı zamanlarda Ankara da ve şehir dışında düzenlenen gezilerden çok memnun kaldıkları dile getirdiler. Yerinde görerek tarihimizi öğrenmenin ve geçmişi bilmenin kendileri için çok önemli olduğunu söyleyen kadınlar, belediye sayesinde hem kendilerinin hem de ailelerinin bilinçlendiğini ifade ettiler.

SAYFA 08 ÖZEL HABER SÖYLEŞİ İyimser ol, dişçi parası ödeme! Yeni Zelanda da yapılan bir araştırma kötümser insanların daha çok diş sorunu yaşadığını ortaya koydu. 1037 kişinin diş kayıtları incelenerek yapılan araştırmada deneklerin dörtte birinin endişeli kişilikleri olduğunu ve dişçiden korktukları saptandı. Dişçifobik insanlar durumları ağırlaşıncaya kadar dişçiye gitmiyor ve dişleri daha çok çürüyor. İstatistiklere göre endişeli ve kötümser insanların ağzında ortalama 22 diş bulunuyor. Hamamönü edebiyat söyleşileriyle güzelleşti Altındağ Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü nün, restore edilerek Altındağ Belediyesi Kültür Sanat Evi ne dönüştürdüğü Kabakçı Konağı nda düzenlenen Hamamönü Söyleşileri, tarihi dokuya yeni bir tat kattı. Aralık ayının ikinci haftasında başlayan ve beş başlık altında toplam 15 söyleşiye ev sahipliği yapan etkinlik ayrıca edebiyat - sanat dünyasının önemli isimlerini ve akademisyenleri başkentlilerle buluşturdu. Ocak ayında da devam edecek etkinliklerin ilk ayını sizler için derledik Safahat Seminerleri ile Akif i andık Prof. Dr. Nurullah Çetin in verdiği Safahat Seminerleri, Hamamönü Söyleşileri nin ilk etkinliğiydi. 8 ve 22 Aralık tarihlerinde saat 19.30 da düzenlenen ve Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf ın da katıldığı söyleşilerde ayrıca Altındağ Belediye Başkan Yardımcısı Yunus Keleş, İlçe Milli Eğitim Müdürü Erol Bozkurt, okul müdürleri ve öğretmenler de hazır bulundu. Programa üniversite öğrencilerinin ilgisi de büyüktü. Safahat Seminerleri nde Mehmet Akif Ersoy ve eserlerinin, eserlerin verildiği dönemden yola çıkılarak inceleneceğini ve Safahat ın yazıldığı dönemle günümüz arasındaki paralelliklerin aranacağını söyleyen Prof. Dr. Çetin şunları söyledi: Bu seminerler boyunca, Safahat tan seçtiğimiz bir metin ışığında Mehmet Akif in dünyasına girmeye çalışacağız. Tüm bu süreçte daha ziyade günlük yaşama ve dönemin siyasi toplumsal olaylarına ışık tutmaya çalışıp dönem yaşanmışlıklarının günümüze etkilerini arayacağız. Safahat önemlidir, çünkü Akif in bundan 100 yıl önce gördüğü ve bizlere Safahat ta gösterdiği temel sorunlar, bugün sadece isim değiştirmiş olarak yine karşımızdadır. Şu an millet ve coğrafya olarak tecrübe ettiğimiz her zorluğun temeli 1908 de, Meşrutiyet sonrası süreçle atılmıştır. Bu dönemden donra ortaya çıkan siyasi, kültürel ve ideolojik düşünce paketleri ve bu paketlerin ürettiği sorunlar günümüzde devam ediyor diyen Çetin, Sadece isimleri değişti, işlevleri ve uygulayıcıları aynıdır. Akif in o dönemde yeni bir asrın başlarında, kültürel entegrasyon ile millî değerlerin farklı bakış açılarına göre yorumlandığı bir zamanda gördüğü olgulardır Safahat ta ele aldıkları. Çünkü o zamanlar tarihlerin yazmadığı ihtiyaçlar ile hemhâl olan insanlık, binlerce ufku birden açmaya çalışan tecessüslerle meşguldür. Bu noktada, Mehmet Âkif ve Safahat, çok çeşitli açılardan incelenebilir zira Safahat 1911-1930 yılları arasında Türk toplumunun hemen bütün meselelerini az veya çok aksettiren bir aynadır diye konuştu. Safahat Seminerler i çerçevesinde Akif in hangi olguları nasıl kavramsallaştırdığını ve bu olguların günümüze yansımasını da ele alacaklarını belirten Çetin, Safahat ta, hangi kültüre, hangi milliyete ve hangi dine mensup olursa olsun, her türlü sıfattan, her türlü özellikten öte insan olabilmenin temel kıstasları aranmıştır. Toplum planında ise Türkiye nin, Türk cemiyetinin ve Türk devletinin karşılaştığı meseleler ele alınmıştır. Buna iç problemler demek mümkündür; buna bağlı olarak bugün de karşı karşıya olduğumuz dış problemler işlenmektedir. Ve son olarak her iki problemin ortak noktalarını taşıyan ve bu manada bir kesişme noktası sayabileceğimiz batılılaşma, batılı bir insan ve batılı bir devlet olma, muasır medeniyet seviyesine yükselme fikirleri üzerinde de durulmuştur. Biz seminerler boyunca bu kavramları tartışacağız diye konuştu. Cahit Sıtkı Hamamönü nde dile geldi Söyleşiler kapsamında başkentlilerle buluşan bir diğer isim de İmbikten Damlalar isimli programı hazırlayıp sunan Mehmet Nuri Parmaksız dı. İlk söyleşisinde Türk şiirinin en güzel dizelerine hayat veren Cahit Sıtkı Tarancı yı konuk eden Parmaksız, şairin yaşamı, eserleri ve şiir dili üzerine sıcak bir sohbetle süren programda ayrıca hafızalara nakşolan en güzel dizeleri de okudu. Söyleşiyi, Cahit Sıtkı nın yaşamından kesitlerle başlatan Mehmet Nuri Parmaksız, Diyarbakır ın en varsıl ailelerinden birinin çocuğu olan şairin daha iyi bir eğitim almak üzere 11 yaşında İstanbul a, St. Joseph Koleji ne gönderildiğini kaydederek şunları söyledi, Kalabalık bir ailenin içine, bir köşke doğan Cahit Sıtkı, henüz ufak bir çocukken tek başına yaşamak üzere, yatılı bir okula gönderiliyor. Bu bir yandan önemli bir özgürlük ama bir yandan da ufacık bir ruhun yalnız büyümeye attığı ilk adım. Bu açıdan yatılı okumanın Cahit Sıtkı nın eserlerine olan etkisi de açıktır. Cahit Sıtkı nın artık adıyla özdeşleşen Otuzbeş Yaş şiirine 29 yaşındayken başladığını ve şiiri tam 35 yaşında bitirdiğini kaydeden Parmaksız, Bu şiirle katıldığı ulusal yarışmada birinci oldu ve 5000 liralık bir ödül kazandı. O dönemde memuriyet yapıyordu ve aylık geliri yaklaşık 290 liraydı. Yani maaşının yaklaşık 20 katı kadar bir ödül. Ama hayatı boyunca bonkör olan Tarancı, bu parayı da bir hafta içinde eşiyle dostuyla yedi bitirdi. Zengin bir aileden geldiği için hiç yoksulluk çekmedi, ama paranın kıymetini de bilmezdi dedi. Cahit Sıtkı nın pek çok şiirinde Beşiktaşlı yârim diye bahsettiği bir ilk gençlik aşkı olduğunu kaydeden Parmaksız, Cahit Sıtkı da bir çirkinlik kompleksi vardı. Kısa boylu ve çirkin olduğunu düşünürdü. Oysa ilk gençliğinde büyük bir tutkuyla sevdiği ve aynı şekilde sevildiği Semahat adlı bir sevgilisi vardı. İlişkileri yaklaşık 4 yıl sürdü, ancak en sonunda Cahit, Semahat ı Sen çok güzel ve iyi bir kadınsın, bense çirkin ve düzensiz bir adamım. Ben seni ortak edemem bu yaşantıma diyerek terk eder. Bize çok tuhaf geliyor değil mi? Ama saf bir aşkla seviyor Cahit Sıtkı, Semahat Hanım ı. Bu aşka benzer bir diğer aşkı ise 1950 de evlendiği eşi Cavidan Hanım dır. Cavidan Hanım ı etkilemek için çok dil döker, çok uğraşır. Ama Cavidan Hanım ın tek bir şartı vardır, içkiyi bırakması. Nihayet aşk galip gelir, Cahit içkiyi bırakır. Ancak evlilikleri çok uzun sürmez. Zira daha dördüncü yıllarında Cahit Sıtkı yatağa düşer. İki buçuk yıl boyunca yatağa mahkûm kalır, tüm bu süre zarfında Cavidan Hanım başından bir an bile ayrılmaz. 1956 yılında, devlet tarafından tedavi görmek üzere gönderildiği İsviçre deki bir sanatoryumda hayata gözlerini yumar diyerek, şairin hayatındaki önemli olaylara ve ölümüne değindi. Can Veren Pervaneler Altındağ da Hamamönü Söyleşileri nin en çok ilgi gören programlarından biri de Türk şiirinin duayenlerinden Avukat Hayati İnanç ın hazırlayıp sunduğu Can Veren Pervaneler oldu. Nabi den Yahya Kemal e kadar Klasik Türk Edebiyatı nda önemli yer tutan şairlerin yaşam hikayelerinin anlatıldığı ve eserlerinden örneklerin verildiği programı her yaştan izleyici dinledi, unutulmaz şiir ziyafeti ve sohbetin tadı damaklarda kaldı. Türk insanının kendi kültürünü tanıma ihtiyacı duyduğunu belirten İnanç, Kimseye kendimizi anlatmasak da olur, ama kendimizi tanımalıyız. Değerlerimizle tanışmalı, aynaya bakmalı ve gönlümüz huzur dolu, lezzetle yaşamalıyız. Bu bizim hakkımız ve ödevimizdir. Eğer elimizde bir fırsat ve imkân varsa, elimizden geleni yapmaya çalışmalıyız dedi. Türk şiirine ilgi duyan herkesin günde usta işi bir gazel okuması gerektiğini belirten İnanç, bu bilinci gelecek nesillere aktarmak, gençlerimize ulaşmak için ezberimizde en az 10 beyt yer almasını da tavsiye etti. Geceye katılan gençlerin ilgisinden çok memnun olduğunu da söyleyen İnanç, Zannedersiniz ki, gençler uzak kalır, hiç ilgi göstermez. Ama topluluğun neredeyse yarısını gençler oluşturuyor. Demek ki biz onlara ulaşabilirsek, kültürümüzü onlara sunabilirsek, güzel bir biçimde alacaklar ve bunu kabul edeceklerdir diye konuştu. İnanç ın söyleşisi ve şiir dinletisine, tamburi sanatçıları da besteleriyle renk kattı. Azeri âşıklardan hoş sedalar dinledik Avrasya Yazarlar Birliği de Hamamönü Söyleşileri kapsamında edebiyat dostlarıyla buluşanlardandı. Edebiyat Yarenleri Toplantısı ve Şiir ve Hikâye Atölyesi olmak üzere iki ayrı etkinliğin düzenleyicisi olan Dernek ilk olarak 11 Aralık günü Türkmen sahrasından beş aşığın katılımıyla sözlü kültürün en güzel örneklerini edebiyat dostlarıyla buluştu. Avrasya Yazarlar Birliği Başkan Yardımcısı ve Kardeş Kalemler Dergisi Yazı İşleri Müdürü Ali Akbaş, Dernek üyeleri Aslan Küçükyıldız, Osman Çeviksoy ve Özer Hasanoğlu nun katılımıyla renklenen gecenin konuk âşıkları ise İran, Azerbaycan, Türkmenistan ve Kırgızistan gibi Türkmen sahrasından gelen Çağrıyarguli Bayemderi, Kuli Gulizade, Aşık Müslüm Esgeri, Mehmet Rezzâki ve Kadir Muhammed Derişoğlu idi. Çok sayıda öğrenci ve edebiyatseverin katıldığı etkinliğin açılışında kısa bir konuşma yapan Avrasya Yazarlar Birliği Üyesi Özer Hasanoğlu, her ne kadar dağınık da olsa Türk dünyasının büyük bir coğrafya olduğunu kaydederek Edebiyatımız ve kültürümüz bizleri birleştiren en önemli harç. Sözlü kültürümüz yüzyıllardır aynı kaynaklardan besleniyor, aynı söylenlerle devam ediyor. Bu akşam, Türkmen sahrasının en önemli âşıklarıyla buluştuk. Bizlere, aynı topraktan kök alan ve söylene söylene daha güzel biçimlere kavuşan güzel hikâyeleri anlatacaklar dedi. Etkinlikle ilgili bilgi veren Avrasya Yazarlar Birliği Başkan Yardımcısı ve Kardeş Kalemler Dergisi Yazı İşleri Müdürü Ali Akbaş da sözlü kültürün Türk tarihi içinde büyük bir öneme sahip olduğunu kaydederek Teknoloji geliştikçe, sözlü kültür ürünleri maalesef göz ardı ediliyor. Oysa ozanlar, âşıklar bu kültürün en önemli taşıyıcıları. Türkler için sözlü kültür tarihlerinin başından beri büyük önem taşıyor. İslamiyet öncesinde baskı, şaman ya da kam denilen bu üstatlar, yaşadıkları devrin olaylarını ve kendilerinden önce biriken kültür ürünlerini genç nesillere anlatıyorlardı. Bildiğiniz gibi Türkler çok uzun bir süre göçebe olarak yaşadılar. Yani kültür sözlü olarak aktarılıyordu. İşte bu şam, kaman ya da baskılar hem sözlü kültürü aktarıyorlar hem de topluluğun büyücüsü, otacısı olarak işlev görüyorlardı. Yani sözlü kültür taşıyıcılığı Türkler için önemlidir. Bu durum İslamiyet in kabulünden sonra da değişmedi. İsimleri âşık, ozan olarak değişti ama gördükleri saygı ve itibar hep aynı kaldı. Şimdi ise teknolojinin gelişimiyle sözlü kültür arka plana atılıyor, unutuluyor. Oysa toplumsal hafıza olarak da adlandırabileceğimiz sözlü kültürün korunması şart dedi. Programda ilk olarak sahneye çıkan Azeri Âşık Müslüm Esgeri, saf aşkın doğu dünyasında en köklü örneklerinden olan Aslı ile Kerem i anlattı. Geleneksel sazıyla Azeri sözlü kültür anlatısının müziklerinden de örnekler veren Âşık Esgeri, bilinen yaklaşık 24 değişik varyasyonu olan öykünün Azerbaycan da en yaygın olarak anlatılan biçimini dinleyenlere hem sazıyla hem sözüyle duyumsattı. Televizyonun ve radyonun olmadığı dönemlerde köy odalarında bir araya gelen ve büyük küçük herkesin büyük bir ilgiyle dinlediği hikâyelerin benzerini anlatan Âşık Esgeri, dinleyenleri büyüledi. Yaklaşık iki buçuk saat süren programda daha sonra sahne alan Çağrıyarguli Bayemderi, Kuli Gulizade, Mehmet Rezzâki ve Kadir Muhammed Derişoğlu da sazları ve sözleriyle geceye renk kattılar.