Ali MEDET tarafından yazıldı. Cumartesi, 28 Nisan :49 - Son Güncelleme Cumartesi, 28 Nisan :54

Benzer belgeler
A.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi Sayı 39, Erzurum 2009 Prof. Dr. Hüseyin AYAN Özel Sayısı. FUZÛLÎ: LEYLÂ VÜ MECNÛN * Nilüfer TANÇ

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır.

İnci. Hoca DİVAN EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ II (BENTLERLE KURULANLAR)

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

AŞKIN ACABA HÂLİ. belki de tek şeydir insan ilişkileri. İki ayrı beynin, ruhun, fikrin arasındaki bu bağ, keskin

İnci. Hoca DİVAN EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ I (BEYİTLERLE KURULANLAR)

HAYALİ, EFSANEVÎ VARLIKLAR VE İLİMLER

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

Mevlânâ dan Bilgelik Katreleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Fen - Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi...

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Aşk Her Yerde mi? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Peri Kızıyla Çoban Hikâyesi, Orhan Seyfi Orhon, 1919, (Şiirler 1970)

KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ

IX. HAFTA HİN 412 KLASİK SANSKRİT EDEBİYATINDAN SEÇMELER

Hikaye uzak bir Arap Alevi köyünde geçer. Ararsanız bambaşka versiyonlarını da bulabilirsiniz, hem Arapça hem Türkçe.

Çocuk ve Gençlik Romanları Yazarı Tokatlı Hemşerimiz İbrahim Ünsal Uçar İyi yazar olmak isteyen bir gencin 100 roman okuyup bir roman yazması lazım

AŞKA ÂŞIK OLMAK. Pınar Baygül

İnci. Hoca GEÇİŞ DÖNEMİ ESERLERİ (İLK İSLAMİ ESERLER)

Aruzla şiire başlayan sanatçılar, Ziya Gökalp in etkisiyle sonradan hece ölçüsüyle yazmaya başlamışlardır.

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ

-Rubai nazım şekli denince akla gelen ilk sanatçı İranlı şair.. dır.

Mutluluk nedir? Kenan Kolday

1. HAYATI ESERLERİ Divan Vâridât Ankâ-yı Meşrık Devriyye-i Ferşiyye...17

HALK EDEBİYTI IV AŞIK EDEBİYATINDA ÜSLUP

Yücel Terkanlýoðlu. HTML clipboard. Yaþamadýklarýndýr Dünyan! Uykuyla geçirdiðim her an, Benim için yitik bir zaman. Rüyayla devirdiðim kazan,

KİTABİYAT. Mevlānā Celāleddin-i Rumî, Mesnevî 1-2/3-4/5-6, Nazmen Tercüme: Ahmet Metin Şahin, Kaynak Yayınları, İstanbul 2006.

DİNLEDİM NEY DEN HASRETİ Pazartesi, 11 Haziran :59

Erbaa lı Genç Şair Muhammed Dikal Lisede edebiyatı gerçekten seven öğretmenlerim bana da Edebiyatı sevdirdiler

Arapgirli Haşim Koç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Okul Başarısı Anne Babalardan Dualar İster (2) Perşembe, 06 Aralık :11. Dualar Beddualar

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN

FUZÛLÎ. LEYLÂ ve MECNÛN. Hazırlayan Muhammet Nur DOĞAN

ARZU ATİK, Yard. Doç. Dr.

Akhisarlı Hakkı Baba, 1934 yılında Akhisar da doğdu. Ailesi Aslen Makedonya nın PİRLEPE şehrinden gelmiş Arnavut kökenli bir ailedir.

Çanakkaleli Şair Mustafa Berçin Canlı Cansız her şeye Hoşgörü ile bakmak olmazsa olmazımdır.rabbin Sonsuz nimetleri kadar beslenmeye kaynak vardır

BENDEN SELAM OLSUN BOLU BEYİ'NE

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Betül Tarıman. Öykü GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ. 2. basım. Resimleyen: Uğur Altun

Azrail in Bir Adama Bakması

Sevgili dostum, Can dostum,

Şeb-i Arus İstanbul da: Mevlana nın vuslat gecesi bu yıl yine aşkın başkentinde!

ÖZ GEÇMİŞ. Çalıştığı Kurum : Giresun Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğrenim Durumu : Doktora

Halit Akçatepe Hayatını Kaybetti

ŞANLIURFA İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ YAYINLARI. Konusu: Urfa Üzerine Yazılmış Şiir Seçkisi

Yüreğimize Dokunan Şarkılar

Ömer Turhan. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya

Mesnevi den (ş 7 irli) r H i k â y ele

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

FUZÛLÎ'NİN İKİ MESNEVÎSİNDE NİZAMÎ ETKİSİ

Bugün mihman gördüm gönlüm saz oldu. Mihman canlar bize safâ geldiniz. Kalktı gam kasavet bahar yaz oldu. Mihman canlar bize safâ geldiniz

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

İslam medeniyetinde Türk Edebiyatı

Bir insan Allah (c.c.)'ın birliğine inanırım diyorsa o irfan sahibidir denemez. Çünkü onun sahip olduğu sadece onun bilgisidir.

Benzetme ilgisiyle ismi nitelerse sıfat öbeği, fiili nitelerse zarf öbeği kurar.

Maksut Genç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı

iki sayfa bakayım neler var diye. Üstelik pembe kapaklı olanıydı. Basından izlemiştim, pembe kapaklı bayanlar için, gri kapaklı olan erkekler içindi.

SUR KENTİ HİKÂYELERİ Ali Ayçil

Müslim Uyğun. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Gel Ey YA AŞK! Cumartesi, 28 Şubat :00

Hacı Bayram-ı Velî nin Torunlarından Şair Ahmed Nuri Baba Divanı ndan Örnekler, Ankara Şehrengizi ve Ser-Güzeşt i

İnsanların Üzüntüsünün Başlangıcı

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım


KULLANMADIĞINIZ HAT İPTAL OLMASIN ve BEDAVA SMS SİTESİ

- Sorma, şişenin üzerinde iyice çalkalayın yazıyormuş, ben fark etmemişim

Mustafa GÜZELGÖZ

Akıl Fikir yayınlarından yeni kitaplar

Hz. Ali nin şehit edilmesinin ardından Hz. Hasan halife olur. Ancak babası zamanından kalma ihtilaf yüzünden Muaviye ile iç savaş başlamak üzereyken

İÇİNDEKİLER. Sorular... 9 Ödev... 10

Çileler sıkıntı yoldaşın oldu Ömrüne her zaman kahırlar doldu Henüz açan gülün çok çabuk soldu Dört mevsim bitmeyen kış mıydın anne

BODRUM DA GÖRÜCÜYE ÇIKIYOR

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Berk Yaman. Demodur. Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır

SAN Kİ ÖNCELEYİN GÜL AŞIK OLMUŞTU. kadının yeniden yaratılmasına sebebiyet vermiştir, onlara olan eşsiz aşkıyla. Bir yandan bu

Yasemin AKKUŞ. Görev Unvanı Görev Yeri Yıl Edebiyat Öğretmeni Milli Eğitim Bakanlığı, Kocaeli İl Milli Eğitim Müdürlüğü

Lütfi ŞAHİN /

Muhammed Mustafa Eyvaz

Kurban Nedir Ve Niçin Kesilir?

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE

Cennet, Tanrı nın Harika Evi

DERSLER VE AKTS KREDİLERİ

Müşterek Şiirler Divanı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Cennet, Tanrı nın Harika Evi

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin?

RÉNE GİRARD IN ÜÇGEN ARZU MODELİ PERSPEKTİFİNDE FUZÛLÎ NİN LEYLÂ VÜ MECNÛN ADLI ESERİNİN İNCELENMESİ

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Tanrı İbrahim in Sevgisini Deniyor

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

Tanrı İbrahim in Sevgisini Deniyor

T.C. KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI

Akın Uyar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

O.Ö. 100 Temel Eser. Kategori: Türk Şiiri Çarşamba, 28 Nisan :21 tarihinde yayınlandı. Gösterim: 6397

Transkript:

Birçok kişi tarafından işlenmiş olan konuyu Fuzulî, mesnevî türünde kaleme almıştır. Eser hala çok kıymetlidir. Mesnevî tarzına ve Türk diline yenilik getirmiştir. Eserin iç örgüsü çok sağlamdır. Leylâ ile Mecnun'un aşkları bir Arap efsanesine dayanmaktadır. Bu efsanede Mecnun mahlasıyla şiirler söyleyen Kays ibni Mülevvah adlı bir Arap şairiyle Leyli (Leylâ) adlı bir Arap kızın arasında geçen ve ayrılıkla sona eren bir aşk hikayesi anlatılmaktadır. Bu hikayenin konusu kısaca şöyledir: Leyla ve Kays (Mecnun'un asıl adı) ilkokul yıllarında birbirlerine aşık olmuşlardır. Kısa zamanda heryere yayılan bu aşkı duyan annesi Leyla'yı okuldan alır ve Kays'la görüşmesini yasaklar. Ayrılık ıstırabıyla mahvolan Kays halk arasında Mecnun diye anılmaya başlar. Bu sevda yüzünden çöllere düşen Mecnun'a birçok kişi Leyla'yı unutmasını söyler; ancak onun için kainat artık Leyla'dan ibarettir ve hiçbir şekilde bu aşktan vazgeçmez. Hatta babası onu bu dertten kurtulmak üzere Allah'a yakarması için Kabe'ye götürür; ama o tam tersine derdinin artması için dua eder. Hem Leyla'nın hem Mecnun'un halleri gittikçe perişanlaşmaktadır. Başkasıyla nikahlandırılan Leyla, kocasından kendisini uzak tutmak için bir hikaye uydurur ve bir süre sonra adam ölür. Bu sırada Mecnun çöldedir ve aşkın bin bir tülü cefasıyla yoğrulmaktadır, bu sırada dünyayla bütün bağlantısı kesilir ve sadece ruhuyla yaşar hale gelir. Leyla'nın vücudu da dahil olmak üzere bütün maddi varlıklarla ilişkisi bitmiştir. Birgün Leyla çölde onu bulur ama Mecnun onu tanımaz ve "Leyla benim içimdedir, sen kimsin?" der. Onun eriştiği mertebeyi anlayan Leyla gider ve bir süre sonra ölür. Onun ardından da Mecnun hayata veda eder, böylece ruhları hakiki kavuşmayı yaşar. Bu hikayenin sonunda; seven ve sevilen bir olmuşlardır. Aşık kendini madde dünyasından tamamen soyutlamayı başarmış ve sevdiğine ulaşmıştır. Bu noktadan sonra seven ve sevilen diye iki farklı kişiden bahsetmekte yanlıştır; ruhlar ilahi visal(ilahi kavuşmaya)e ulaşmışlardır. Bu yüzden artık Mecnun sevdiğini kendinden dışarıda aramamaktadır, bu dünyayı onun yeri kabul etmemektedir. Bu mesnevide Fuzuli, dünyevi aşkı bir basamak olarak kullanıp onun üstünden maddeden ayrılıp tamamen ruha ait olan ilahi aşkı anlatır. Efsanenin hikayeye dönüşmesi Bu efsane Arap edebiyatında 10. yüzyılda çok yaygın bir hale gelmiş, Mecnun'a ait olduğu söylenen şiirlerin arasına nesirler de eklenerek hikaye haline getirilmiştir. Bu konu daha sonra Fars ve Türk edebiyatlarında da işlenmiştir. Bunların arasında en ünlüsü Fuzuli'nin 1535'te yazdığı Leylâ vü Mecnun adlı mesnevisidir.fuzuli,leyla ve Mecnun mesnevisini istek üzerine yazmıştır. Kanuni Sultan Sü leyman Bağdat şehrini ele ge çirdikten sonra burada toplanan bilim ve sanat adamları, Fu zuli'den, bu türde bir eser yazmalarını istemişler, bunu bir çeşit sınanma 1 / 5

sayan Fuzuli de 1535 yılında eserini tamamlayıp Bağdat valisi Üveys Paşa'ya sunmuştur. LEYLÂ ile MECNÛN Mecnun, bir kabile reisinin dualar ve adaklarla dünyaya gelmiş olan Kays adlı oğludur. Okulda bir başka kabile reisinin kızı olan Leyla ile tanışır. Bu iki genç birbirlerine aşık olurlar. Okulda başlayıp gittikçe alevlenen bu macerayı Leyla'nın annesi öğrenir. Kızının bu durumuna kızan annesi, kızına çıkışır ve bir daha okula göndermez. Kays okulda Leyla' yı göremeyince üzüntüden çılgına döner, başını alıp çöllere gider ve Mecnun diye anılmaya başlar. Mecnun' un babası, oğlunu bu durumdan kurtarmak için Leyla'yı isterse de Mecnun (deli, çılgın) oldu diye Leyla' yı vermezler. Leyla evden kaçarak, Mecnun' u çölde bulur. Halbuki o, çölde âhular, ceylanlar ve kuşlarla arkadaşlık etmektedir ve mecâzî aşktan ilâhî aşka yükselmiştir. Bu sebeple Leylâ' yı tanımaz. Babası Mecnûn' u iyileşmesi için Kâbe' ye götürür. Duâların kabul olduğu bu yerde Mecnûn, kendisindeki aşkını daha da arttırması için Allahü Tealâya duâ eder: "Ya Rab belâ-yı aşk ile kıl âşinâ beni Bir dem belâ-yı aşkdan etme cüdâ beni." Duâsı neticesi aşkı daha da çoğalır ve bütün vaktini çöllerde geçirmeye başlar. Diğer tarafta ise Leylâ da aşk ıstırabı içindedir. Bir zaman sonra âilesi, Leylâ' yı İbn-i Selâm isimli zengin ve îtibârlı birine verir. Ancak, Leylâ kendisini bir perinin sevdiğini ve eğer kendisine dokunursa ikisinin de mahvolacağını söyleyerek İbn-i Selâm' ı vuslatından uzak tutmayı başarır. Mecnûn, çölde, Leylâ' nın evlendiğini arkadaşı Zeyd' den işitince çok üzülür. Leylâ' ya acı bir sitem mektubu gönderir. Leylâ da durumunu bir mektupla Mecnûn' a anlatır. Kendisini anlamadığından dolayı o da sitem eder. Bir müddet sonra Mecnûn' un âhı tutarak İbn-i Selâm ölür. Leylâ baba evine döner. Bir çok tereddütten sonra her şeyi göze alarak, Mecnûn' u çölde aramaya başlar. Fakat Mecnûn, dünyadan elini eteğini çekmiş ilâhî aşk yüzünden Leylâ'nın maddî varlığını unutmuştur. Leylâ, çölde Mecnûn' u bulduğu hâlde, Mecnûn onu tanımaz. Leylâ onun erdiğini anlarsa da yine onsuz yaşayamaz. Hastalanıp yataklara düşer. Kısa zaman sonra da ölür. Mecnûn, Leylâ' nın ölüm haberini öğrenir. Gelip mezarını kucaklar, ağlayıp inler; "Ya Rab manâ cism ü cân gerekmez Cânânsuz cihân gerekmez." der, kabri kucaklayarak ölür. Bir müddet sonra Mecnûn' un sâdık arkadaşı Zeyd rüyasında, Cennet bahçelerinde birbiriyle buluşmuş iki mesut sevgili görür. Bunlar kimdir? diye sorunca, derler ki: 2 / 5

"Bunlar Mecnûn ile onun vefalı sevgilisi Leylâ'dır. Aşk yoluna girip temiz öldükleri, aşklarını dünya hevesleriyle kirletmedikleri için burada buluştular." Leyla ile Mecnun Özellikleri (ÖZET) Klâsik Türk edebiyatında çeşitli konularda mesneviler yazılmış, bunların içinde aşk mesnevileri önemli bir yer tutmuştur. Leyla ile Mecnun hikâyesi ise, en çok işlenen mesnevi konulan arasında yer almıştır. Gerek Arap ve İran gerekse Türk edebiyatında en çok işlenen konulardan biri olan Leyla ile Mecnun, hüzünlü bir aşk hikâyesidir. Bu hikâyenin kahramanların Arap Yarımadası'nda yaşayan gerçek kişiler olduğu görüşü yaygındır. Hikâye, Âmiri kabi lesinden Kays bin el Mülevvah adlı bir şairin (Ö. 698) amcasının kızı olan Leyla binti Mehdi bin Sa'd için söylediği aşk şiirleri ile gelişmiş; bu şiirler dilden dile dolaşmış, kısa zamanda Arap Yarımadası'nda yaşayan hikâyeyle beslenerek son şeklini almıştır. Pek çok Arap şairi, Mecnun mahlasını kullanan Kays'ın şiirlerini toplayarak bunlara kendi şiirlerini eklemiş, böylece Arap edebiyatında "Divan-ı Leylî vü Mecnun" adında pek çok eser ortaya konmuştur. Önce Arap edebiyatında ortaya çıkan Leyla ile Mecnun hikâyesi daha sonra İran ve Türk edebiyatında birçok şair tarafından zenginleştirilerek yeniden yazılmıştır. En başarılı "Leyla ile Mecnun" hikâyesini ilk kez "Leyli ve Mecnun (Genceli Nizamî)" yazmış, şair bu hikâyeye bazı tasavvufi öğeler ilave etmiştir. Türk edebiyatında da birçok şair tarafından ele alınmış, ancak en çok beğenilen "Leyla ile Mecnun" hikâyesini Fuzûlî yazmıştır. Fuzûlî, bu mesvisini, Kanûnî'nin Bağdat'ı fethinde görüştüğü Hayali Bey ve Yahya Bey'in tavsiyeleri üzerine kaleme almıştır. Eserini yazarken Iran şairleri, Nizamî ve Hâtifî'den yararlanmakla birlikte, getirdiği yeniliklerle orijinal olmayı başarmıştır. Fuzulî'nin 3036 beyitten oluşan "Leyla ile Mecnun" mesnevisi klasik mesnevi geleneğine uygun olarak tevhid, münacaat, naat, eserin yazılış sebebi, asıl hikâye gibi bölümlerden oluşur. Şair, tevhid, münacât ve naat gibi dinî konular içeren şiirler ve Kanuni için söylediği kasidelerden sonra bu eserin ya zılış sebebini (Sebeb-i Nazm-ı Kitab) anlatır. Bu bölümde, Kanuni'nin Bağdat'ı fethinde görüştüğü Hayalî Bey ve Yahya Bey'in tavsiyeleri üzerine bu mesneviyi yazdığını belirttikten sonra asıl hikâyeye geçer. LEYLA ve MECNUN Ya Râb belayı aşk ile kıl aşina beni Bir dem belâ-yı aşktan etme cüdâ beni Az eyleme inâyetini ehli derdden Yani ki çok belâlara kıl mübtelâ beni 3 / 5

Oldukça ben götürme belâdan iradetim Ben isterim belâyı çü ister belâ beni Gittikçe hüsnün eyle ziyâde nigarımın Geldikçe derdine beter et müptelâ beni Öyle zaîf kıl tenimi firkatinde kim Vaslına mümkün ola getürmek saba beni Nahvet kılıp nasib fûzûlî gibi bana Ya râb mukayyed eyleme mutlak bana beni... Fuzûli' nin 1535' te yazdığı Leylâ ve Mecnûn adlı mesnevîsi. Leyla ve Mecnun açıklaması ve şerhi: Ya râb bela-yı aşk ile kıl aşina beni Bir dem belâ-yı aşktan etme cüdâ beni Ya rab, beni aşk belasıyla tanıştır, Bir an olsun bile beni aşk belasından ayrı düşürme. Bu beyitte mutasavvıf bir şair olan Fuzuli'nin aşk belasından kastı Allah aşkından başkası değildir. Tasavvufa göre bir tek gerçek aşk vardır: Allah aşkı. Bu aşk-ı hakiki, aşk-ı ilahidir, oysa insana duyulan aşk beşeri aşktır ve gerçek değildir. İnsan dünyaya aşk-ı ilahiyi aramaya gelmiştir ve hayatın mutlak gayesi de budur. işte bu beyitte de fuzuli Allah'a kendisini önce gerçek aşkla tanıştırmasını, sonra da bir an olsun bu aşktan kendisini ayırmamasını ister. Bu beyitte geçen bela kelimesi aynı zamanda arapçada gam, keder manasına gelmektedir. Bu açıdan beyite baktığımız zaman aynı zamanda aşkın belasının yanında aşkın getirdiği gam ve kederden de bahsetmek mümkündür. Az eyleme inâyetini ehli derdden Yani ki çok belâlara kıl mübtelâ beni Dert ehlinden iyiliğini eksik etme, yani beni çok fazla belaya mübtela et. Burada fuzuli dert ehli olduğundan bahseder, ancak bu dertlerden şikayetçi de değildir. Aksine memnuniyet duyar ve bu dertlerin devamını diler. Oldukça ben götürme belâdan iradetim Ben isterim belâyı çü ister belâ beni Ben yaşadıkça beni beladan ayırma, dileğim budur. Ben belayı, onun beni istediği için isterim. Burada fuzuli, belayı çektiğinden bahseder. Yine belayı iki anlamıyla ele almak doğru olacaktır. 4 / 5

Yani gam şairi, şair de gamı sever. Ama bu beyitte yine şikayet etmez, hatta Allah'tan bunun devamını diler. Gittikçe hüsnün eyle ziyade nigarımın Geldikçe derdine beter et müptelâ beni Sevgilimin güzelliğini gittikçe daha çok arttır. O'nun derdine düştükçe beni de daha beter et. Bu beyitte de sevgilinin güzelliği arttıkça fuzuli aşk belasına daha çok müptela ister, zira onu yaşatan artık aşktan başka bir şey değildir. O sevgilisini sevdiği için, sevgilisinin güzelliği de günden güne artar. Yani sevgiliyi güzel yapan Fuzuli' nin ona duyduğu büyük aşktır. Öyle zaîf kıl tenimi firkatinde kim Vaslına mümkün ola getürmek saba beni Yokluğunda bedenimi öyle hafif yap ki, Sabah rüzgarı bile beni ona kavuşturmaya yetsin. Fuzuli bu beyitte sevgili olmadan zaten yok olacağını, eriyip gideceğini kasteder. Tasavvufi açıdan baktığımızda bunu "bir lokma, bir hırka" felsefesiyle açıklamamız mümkün olacaktır. Zira, yaşamak için gereken şeylerin dışındaki hiçbir şey insana gerekli değildir, insan Allah'a kavuşacağı gün için yaşar, bu vuslata erişinceye kadar da imtihan alemi olan dünyada dünyevi zevklerinden arınıp kavuşma gününü bekler. İkinci dizede şair saba rüzgarına atıfta bulunmaktadır. Nesim olarak da bilinen bu rüzgar sevgili ile aşık arasında haberci olmasından dolayı divan şiirlerinde sıkça geçer. Kah sevgilinin saçlarının güzel kokusunu aşığa ulaştırır, kah aşıktan sevgiliye bir mesaj iletir. Nahvet kılıp nasib fûzûlî gibi bana Ya râb mukayyed eyleme mutlak bana beni Ya rab, bana fuzuli gibi kibir verme ve beni asla kendimle bırakma. Son beyitte fuzuli tecrit sanatı ile kendisine dışardan bakar ve Allah'tan kendisine "fuzuli gibi" gurur, kibir vermemesini diler. Ayrıca kensini yalnız(rabsiz) bırakmaması ister Allah'tan. Çünkü dünyanın onun için amacı Allah'a ulaşmaktır. Bu amaçtan ayrı düşerse hiçbir şeyin kıymeti yoktur. 5 / 5