6.1 Fertigasyon sistemi için en uygun gübreler;



Benzer belgeler
BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

YAPRAĞI YENEN SEBZELERDE GÜBRELEME

Yetiştirme Ortamlarında Besin Maddesi Durumunun Değerlendirilmesi

NPK GÜBRE SERİSİ. Formüller. Formüller. Formüller

Gübreleme Zeytin ağacında gübreleme ağacın dikimi ile başlar bunu izleyen yıllarda devam eder. Zeytin ağaçlarının gereksinimi olan gübre miktarını

Antepfıstığında Gübreleme

Magnezyum Sülfat. Magnezyum Sülfat nedir?

Catalogue of products

ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

8. BÖLÜM: MİNERAL TOPRAKLARDAKİ BİTKİ BESİN MADDELERİ

Buğday ve Arpa Gübrelemesi

Yerfıstığında Gübreleme

ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME

All from a Single Source. All from a Single Source. Products of Rotem Amfert Negev

zeytinist

Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I

Çiftçi Şartlarında Potasyumlu Gübrelemenin Verim ve Kaliteye Olan Etkisi

ELMANIN GÜBRELENMESİ

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

Akvaryum veya küçük havuzlarda amonyağın daha az zehirli olan nitrit ve nitrata dönüştürülmesi için gerekli olan bakteri populasyonunu (nitrifikasyon

BAZI KÜLTÜR BİTKİLERİNDE KLASİK GÜBRELERE İLAVETEN ÖZEL GÜBRELERİN KULLANILMASI

zeytinist

BACTOGEN ORGANİK GÜBRELER,

BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİ

Fındık Yetiştiriciliğinde Gübreleme

BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM)

1. GÜBRELERİN ÖNEMİ, TARİHİ GELİŞİMİ VE SINIFLANDIRILMASI...

10. Bölüm: TOPRAK REAKSİYONU (ph)

ELMANIN GÜBRELENMESİ

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

Güvenilir Ürünler, Bereketli Topraklar

İÇİNDEKİLER I. BÖLÜM: GÜBRE VE GÜBRELEMENİN TEMEL İLKELERİ GÜBRE VE GÜBRELEMENİN TANIMI...3 KAYNAKÇA...6

organik gübre

Team Crew. Yeni Fikirler Üstün Ürünler. FORMÜLASYONLAR ME 18 0, ME 0,5 0,5 0,5 0,5 0,5 0,5 0,5 0,5 0,5 0,5 0,4

Docto Serisi Topraktan ve yapraktan uygulama preparatı

ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ/İSTASYONLARI MÜDÜRLÜKLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ 2014 YILI BİRİM FİYAT LİSTESİ. 1 ph 14,00. 2 Elektriksel İletkenlik 14,00

b) Bitkiye Uygulama Püskürtülerek uygulama (yaprak gübreleri, % 0,2-0,4) Tohuma bulaştırılarak (kaplama) uygulama (% 0,2)

GÜBRELEMENİN TEMEL İLKELERİ

SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ:

2014 YILINDA UYGULANACAK ÜCRET TARİFELERİ İÇİNDEKİLER

CEVİZ YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

Kimyasal gübrelerin uygulama yöntemleri en azından 3 nedenle önemlidir. Bunlar:

Ato Serisi. Atofer TOPRAKTAN UYGULAMA PREPARATI ŞELATLI DEMİR. Demirin Bitkilerdeki Fonksiyonu. Demirin Topraktaki Yarayışlılığı

DOMATESİN GÜBRELENMESİ

ELMA ARMUT - AYVA BAHÇELERİNDE GÜBRELEME

Elma Ağaçlarında Gübreleme

Verim Çağındaki Klasik Üzüm Bağlarında Gübreleme. 5 kg iyi yanmış ahır gübresi (veya 2 kg leonardit veya 0.5 kg hümik asit)

GÜBRE TAVSİYELERİ Gübrelemenin Amacı, - Önce Toprak Analizi - Usulüne Uygun Toprak Örneği Alma

- Zn 120. Çinkolu Gübre Çözeltisi. Lignosulfanate UYGULAMA ŞEKLİ VE DOZLARI

zeytinist

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları

DOMATESİN GÜBRELENMESİ

2016 YILINDA UYGULANACAK ÜCRET TARİFELERİ İÇİNDEKİLER

PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA

ÜRE. Nerelerde kullanılır?

BİTKİ BESLEME DERS NOTLARI

BESİN MADDELERİNİN KSİLEM VE FLOEMDE UZUN MESAFE

Meyve ağaçları, sebzeler, tarla bitkileri, narenciyeler, elma, armut, şeftali, erik ve süs bitkileri.

AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ

Tarım Konferansı 25 Nisan 2011 Hassa_HATAY

ORGANİK SIVI GÜBRE GRUBU

Çizelge 2.6. Farklı ph ve su sıcaklığı değerlerinde amonyak düzeyi (toplam amonyağın yüzdesi olarak) (Boyd 2008a)

GENEL BAKIŞ Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'

Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize

Netar 1992 yılın da kurulmuştur. Biyolojik mücadele, tohum, organik ve inorganik gübre konuların da faaliyetlerine devam etmektedir.

İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN

Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Böl., Konya.

Macar Fiği Neden Önemlidir? Hangi Topraklarda Yetişir?

Topraktan verime, nesilden nesile...

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER

ÜRETİM AŞAMASINDA ADIM ADIM GÜBRELEME

Bu dersimizde kullandığımız ticari gübreleri ve gübrelemenin kurallarını vermeye çalışacağız.

Nuri ARI Ziraat Yüksek Mühendisi

KAYISININ GÜBRELENMESİ

ERİĞİN GÜBRELENMESİ. Verim Çağındaki Klasik Erik Bahçesinde Gübreleme. 20 kg iyi yanmış ahır gübresi (veya 4 kg leonardit veya 1 kg hümik asit),

Ceviz Fidanı-Ağacı İklim ve Toprak İstekleri

ÇİLEĞİN GÜBRELENMESİ

KALİTELİ SÜT NASIL ELDE EDİLİR?

Soya Fasulyesi Yetiştiriciliğinde Gübreleme

BİTKİ BESLEME ÜRÜNLERİ KATALOĞU

YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ

BİTKİ BESİN ELEMENTLERİ BİTKİ BESİN ELEMENTLERİ, TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI

ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI

İKLİM VE TOPRAK ÖZELLİKLERİ

HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME

KEMAL BAY OTEL'İN MUZ BAHÇESİNDE EM ( Efektif mikroorganizmalar ) UYGULAMALARI. Elde Edilen Sonuçlar Ve Gözlemler (

Bölüm 8 Çayır-Mer alarda Sulama ve Gübreleme

Sunan: Ahmet Börüban Makina Mühendisi, Şirket Müdürü

EC FERTILIZER TOPRAĞINIZA DEĞER KATAN GÜBRE

TARIM SİSTEMLERİ 3. Nemli Tarım

O2 tüketerek ya da salgılayarak ta redoks potansiyelini değiştirebilirler.

Eco new farmers. Modül 2- Toprak ve Besin Döngüsü. Bölüm 2- Bitki/Toprak sistemi

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

Bio Verim HAKKIMIZDA. Misyonumuz. Vizyonumuz AR-GE. Sürdürülebilir Tarım. Organik Tarım. Verim & Kalite. Sağlıklı Yaşam

No: 217 Menşe Adı BİRECİK BELEDİYE BAŞKANLIĞI

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

Suyun Zirai Mücadeledeki Önemi

OTEKOLOJİ TOPRAK FAKTÖRLERİ

ŞEFTALİNİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN

Örnek : 3- Bileşiklerin Özellikleri :

Transkript:

FERTİGASYON YÖNTEMİ, FERTİGASYONDA KULLANILAN GÜBRELER ve YAŞANAN SORUNLAR -2* Çalışmanın ilk bölümü Fertigasyon1a dosya adıyla web sayfamızda yayınlanmıştır. 6. Fertigasyonda Kullanılan Gübreler Toprağa bitki yetişmesi için verilen başlıca besin maddeleri N, P ve K dır. Nitrojen kaynağı olarak üre, amonyum sülfat, amonyum nitrat ve kalsiyum nitrat kullanılabilir. Ancak uygulama anında sulama suyunun ph ı dikkatle gözlenmelidir. Çünkü bazı nitrojen kaynaklarının ph yı artırmaları sonucunda oluşan çözülemez kalsiyum ve magnezyum karbonatlar çökelerek damlatıcıların tıkanmasına neden olabilir. Kalsiyum nitrat nispeten çözünebilir olup, büyük ph değişmelerine neden olmaz. Üre ve amonyum nitrat karışımı yüksek derecede çözünebilir olduklarından ph da büyük değişimlere neden olmazlar. Potasyum sülfat, potasyum klorat ve potasyum nitrat şekillerinde uygulanır. Bu potasyum kaynakları çözünebilir olup, çok az çökelme sorunları yaratırlar. Fosfor uygulamalarında ise dikkatli olmak gerekir. Çünkü gerekli önlemler alınmazsa meydana gelecek çökelmeyle tıkanmalar oluşur. Düşük ph derecesine sahip sularda fosforik asitin çözünebilir olması nedeniyle tıkanma sorunu olmayabilir. Fosforik asitle birlikte sülfirik asit uygulaması magnezyum ve kalsiyum çökelmesini önlemeye yeterlidir. Bu amaçla inorganik fosfat, ortofosfat ve gliserotosfat kullanılmalıdır. 6.1 Fertigasyon sistemi için en uygun gübreler; 1. Potasyum nitrat (KNO 3 ): (% 13 N ve % 46 K) 2. Fosforik asit (H 3 PO 4 ): % 85 lik 3. Amonyum nitrat (NH 4 NO 3 ): % 26 N 4 Üre [CO(NH 2 ) 2 ] % 46 N 5. Triple süperfosfat, Amonyum nitrat, Diamonyum fosfat gübreleri gibi gübreler kullanıldığında iyice eritilmeli ve süzüldükten sonra kullanılmalıdır. Bir başka kaynakta ise damla sulama için en uygun gübreler aşağıdaki gibi verilmiştir: Amonyum Nitrat (%33 N) Potasyum Nitrat (PN) (13-0-46) Mono Amonyum Fosfat (MAP) (12.61.0) Mono Potasyum Fosfat (MKP) (0-52-34) Kalsiyum Nitrat (KN) (%1 5,5N- %16 CaO) Magnezyum Nitrat (MgN) (%11 N - %16 MgO) 1

Fosforik Asit (% 62.5 - %85) Nitrik Asit (% 68) Gübreleme uygulaması için suda kolay eriyebilen granül yada toz gübrelerden kullanılacak olan gübre, gübre tankına gerekli miktarda konulur. Gübre tankının kapağı iyice kapatılır, büyük vana biraz kısılır ve gübreleme vanaları açılır. Gübreleme ardından borularda gübreli su kalmayıncaya kadar su vermeye devam edilir. Yukarıda belirtilen gübreler dışında suda tamamen erimeyen gübreler, damla sulama sistemi için sakıncalıdır. Bu gübrelerin kullanılması gerekiyorsa, gübrenin önceden bir başka kap içersinde eritilip katısı süzüldükten sonra gübre tankına konulması gerekir. Örneğin üre ve amonyum sülfat suda iyi erimezler. Bunların damla sulamadan verilmesi için dışarda başka bir kap içersinde eritilmesi ve süzülerek gübre tankının içine konulması gerekir. Bazı suda eriyebilir gübre kombinasyonları ve besin elementleri içerikleri de şu şekildedir: Gübre adına göre % besin içeriği (N,P,K): Üre (46-0-0), Amonyum Nitrat (34-0-0) ve %24 kükürt, Amonyum Sülfat (20-0-0), Mono amonyum sülfat ( 12,5-22-0), Diamonyum fosfat (19-20-0), Potasyum klorür (0-0-50), Potasyum Nitrat (13-0-38), Potasyum Sülfat (0-0-42) %18 kükürt, Fosforik asit (0 - Farklı oranda P - 0). Gübrelemenin ana maddeleri olan Azot (N), Fosfor (P) ve Potasyum (K) un toprak bitki ilişkilerini hakkında kısa bilgiler aşağıda verilmiştir. Azot (N): Bu gıdanın Nitrat (N0 3 ) formu değişik toprak karakterlerinden etkilenmeksizin, uygulandığı alandan bitki kök ve saçakları ile emilerek, bitkilerin yaprak ve sürgünlerine aynı formda iletilmektedir. Ancak, toprakta kalan bölümü kök alanından süratle aşağıya doğru inerek, taban suyuna karışmaktadır. Klasik sulama sistemleri ile yapılan nitrat uygulamalarının bu riski, bu formun sık aralıklarla fakat küçük dozları ile azaltılabilir ki, damla sulama ve diğer fertigasyon sistemleri bu tehlikenin tedbirleridir. Azot un diğer formları olan Amonyum ve Üre de toprak içine sızma tehlikesi, gübre karakterlerinden dolayı daha azdır. Amonyum formunun direkt ve üre formunun dolaylı asit karakteri, topraktaki Fosfor (P) ve Alüminyum (Al) elementlerinin çözünürlüğünü artırır. Böyle bir ortam ile ph nın 7.5 in altına düştüğü ortamlarda özellikle fosfor alımı artabilir. Bitkilerin azot gübrelemesinde mutlaka dikkat edilmesi gereken bu konuda verilebilecek mesajlar aşağıda özetlenmiştir: - Bitki beslenmesinde Azot un (N) hem nitrat, hem de amonyum formlarının belirli ölçülerde uygulanması mutlaka gereklidir. - Bu ölçü % 70 nitrat ve % 30 amonyum formülasyonu içinde verilebilir ise de, kültürlerin karakterlerine göre amonyum lehine % 10 oranında arttırabilir. - Nitrat formların direk etkisi yaprak ve sürgün gelişmeleri üzerinde iken, amonyum (ve amid) formları bitki kök gelişmesi ve generatif (meyve) gelişmelerinde aktif rol oynamaktadır. Bu formların sitokinin salgılanmasına olan katkıları ayrı bir önem taşımaktadır. 2

Kısaca ifade etmek gerekirse bitkisel üretimin azot beslenmesinde nitrat ve amonyum formlarının uygun oranlarında tatbikatının ancak yüzeysel uygulamalar ile daha uygun olabileceği (Damla-Sulama metodları ile) gerçeğinin gözardı edilmesi mümkün değildir. Fosfor (P): Çoğu bitki bileşiklerinin (protein, nükleik asit, ATP) yapısında bulunur. Kök büyümesini, erken olgunlaşmayı, raf ömrünün artmasını ve eş zamanda olgunlaşmayı teşvik eder. Fosfor toprak ph ına bağlı olarak iki formdan bir şekilde ya H 2 PO 4 ya da HPO 4 olarak bitkilerce emilir. Gübreleme amacı ile kullanılan fosforun toprak içindeki hareketi, gübrenin formülasyon şekline, toprağın karakterine ve ph düzeyine bağlı olarak değişken ise de genellikle tembel özelliktedir. Fosforun bu tembel özelliği nedeniyle, yüzeysel uygulamalarda toprağın üst düzeyinde birikip kalan fosfor katmanları, toprak işlemesi sonucunda sürüm derinliklerine iner. Bu nedenle toprak analizlerinde fosfor yoğunluğuna bu alt tabakalarda rastlanır. Vegetasyon dönemi içinde klasik sulamalarla yapılacak fosforlu gübre uygulamalarından, yukarıda izah edilen nedenle sadece toprak yüzeyine yakın olan saçak kökler istifade edebilir. Toprak yüzeyine uygulanan fosforun toprak içine sızma (penetrasyon) derinliği, birçoğunda ortalama 7.5 cm olarak verilmektedir. Fosforun toprak içindeki hareketini kısıtlayan önemli faktörler toprak oksitleri ile kil mineralleridir. Bu faktörlerin topraktaki içeriği oranında fosforun hareket derinliği değişiklik gösterebilir. Ancak sulamalardan sonra toprağın en çabuk kuruyan kısmı bu üst yüzeyidir. Bu nedenle bitkilerin bu kritik profilde yeterli saçak üretmeleri fazla beklenmez. Yukarıda verilen kısa bilgilerden çıkarılacak en önemli sonuç ve tavsiye şudur: Yüzeysel klasik sulama metodlarının uygulandığı tarım alanlarında fosfor uygulamasının tamamı veya ana ağırlığı temel (taban) gübrelemesi ile karşılanmalıdır. Vegetasyon dönemi içinde fosforun yüzeysel uygulamasının yukarıdaki kısır döngüsü, damla-sulama sistemler ile yapılacak fertigasyonlar sayesi büyük ölçüde kırılabilir. Bu konuda yapılan araştırmalarda, özellikle Orthofosfat formların düzenli kullanımları sonucunda sızma derinliğinin 5 kat kadar arttığı (35-40 cm) ortaya konulmuştur. Potasyum (K): Bitkide şeker, nişasta ve asitlerin oluşturulması ve iletiminde önemli bir role sahiptir. Ayrıca fotosentez, solunum ve bitki su alımı üzerinde de etkilidir. Meyve kalitesi, şekli, rengi, tadı ve raf ömrü için olumlu etkiler gerçekleştirir. Potasyum, azot un nitrat formundan daha tembel (yavaş) hareket ederken, fosfor dan daha hızlıdır. Damla-sulama sistemlerde uygulanan fertigasyonlarda, potasyumun toprak içindeki hareketi hem yanlara hem de dikine doğru olup, ıslatılmış hacim içinde ki dağılımı homojendir. Bitkiler, azotu üç temel formda kullanırlar: 1. Nitrat formunda 2. Amonyum formunda 3. Amid formunda 3

Bitki beslemede temel kurallar: Herhangi bir bitkinin kök ve saçak sistemi sağlıklı olmadıkça, toprak üstü aksamının sağlıklı olması mümkün değildir. Bu temel kural azot formları yönünden düşünüldüğünde, aşağıdaki kurallar ortaya konulabilir: 1. Nitrat formundaki gübreler bitki saçakları tarafından emilerek, direkt olarak bitkinin topraküstü aksamına, özellikle yeşil aksamına taşınır. Bu nedenle bu azot formunun kök ve saçak gelişmesinde bir fonksiyon yoktur. Nitrat formundaki azot, Auxin lerin salgılarını teşvik ettiği için vegetatif sürgün gelişmesi teşvik edilir. 2. Amonyum ve amid formlarındaki azot, toprağa uygulandıktan sonra toprak kolloidleri tarafından tutulurlar. Bu formlar, her ne kadar belirli toprak sıcaklığı ve toprak bakterilerinin faaliyetleri sonucunda çözünerek Nitrit-Nitrat formuna dönüşür ise de, bu süre 3 haftaya kadar uzayabilir. İşte bu süre içinde bitkiler azotun amonyum veya amid formlarından yararlanarak kök ve saçak gelişmesinde kullanırlar. Günümüzde amonyum formunun nitrata dönüşmeyen özel formülasyonları geliştirilmiştir. Bu tip bir formülasyon ülkemize de ithal edilip pazarlanmaktadır. Bu formlar, özellikle Sitokinin hormonunun salgılamasını teşvik ettiği için, hem kök ve saçak gelişmesi hem de generatif organ gelişmesi artar. Bu açıklamalardan çıkarılacak sonuç şudur: Azot formlarının bitki beslemede dengelenmesi gereklidir. Nitrat/amonyum amid arasında kurulması gereken denge yarı-yarı (% 50-%50) olup, minimum denge % 70-%30 düzeyinde olmalıdır. Özellikle yetiştirme mevsimi başında kuvvetli bir kök ve saçak oluşumu arzu edildiğinden, amonyum veya amid formların kullanımları öncelik taşımalıdır. İster tek başına, ister diğer gıda maddeleri ile kombinasyon halinde olsun, azotlu gübrelerin dört formu ülkemizde pazarlanmaktadır: - Nitrat formundaki azotlu gübreler, - Amonyum formundaki azotlu gübreler - Amid formundaki azotlu gübreler, - Nitrat-amonyum formundaki karışık azotlu gübreler. İşte bu dört değişik formun yaygın örnekleri Çizelge 3 de verilmiştir. Çizelge 6. Azot içerikleri muhtelif gübrelere örnekler. 4

İçeriklerinde sadece azot ihtiva eden gübrelerin üç önemli temsilcisine ait kısa bilgiler aşağıda verilmiştir: Amonyum Sülfat (NH 4 ) 2 SO 4: Görünümü şekere benzediği için üreticilerimiz tarafından şeker gübre olarak adlandırılmaktadır. Ancak ithal edilen bazı formülasyonları değişik renklerde (açık yeşil, açık mavi...) olabilmektedir. Genel karakterleri şöyledir: - Bu formülasyonlar % 21 oranında amonyum azotu içerir. - Suda kolay çözünür. - Toprağa uygulandıktan sonra toprak sıcaklığına bağlı olarak 3-4 hafta süre ile an formunda kaldıktan sonra nitrat formuna dönüşür. - Toprak profili içine sızma ve yıkanma riski nitrat formuna göre daha azdır. - Asit karakterli olduğu için, özellikle alkali karakterli topraklarda kullanımı çok uygundur. Amonyum Nitrat (NH 4 NO 3 ): Ülkemizde % 26 % 33 lük formülasyonları pazarlanan bu gübrenin içeriğinde amonyum ve nitrat formları yarı-yarıya bulunmaktadır. % 26 lık formülasyonun içeriğinde bir miktar kireç vardır. Genel karakterleri şöyledir: - Her iki formülasyon da nem çekebilir (hidroskopik). Bu nedenle depolamada dikkatli olmak gerekir. - Her iki azot formu birlikte alındığı için nötr karakterdedir. - Aşırı sıcak ortamda infilak (patlama) tehlikesi olabilir. Üre (CO(NH 2 ) 2 ): İçeriği % 45-46 oranında amid formunda azot ihtiva eden bir formülasyondur. Genel karakterleri şöyledir: - Toprakta yıkanma riski diğer azot formlarına oranla daha azdır. - İçeriğindeki organik azot bitki alımını hızlandırır. 5

- Dekara (1000 m 2 ) 20 kg dan fazla dozları çimlenme kayıplarına sebep ola bilir. - Süratli buharlaştığı için uygulamadan hemen sonra toprağa karıştırılmalıdır. - Toprak içinde su alarak evvela Amonyum karbonat a ((NH 4 )CO 3 ) dönüşür ve daha sonra nitrifikasyona uğrayarak tedricen nitrata dönüşür. - Nem e karşı hassastır. Bu nedenle depolama şartlarında uzun süre bekletilmemelidir. - Belirli dozları aşmamak kaydı ile yaprak gübresi olarak da kullanılabilir. İçeriklerinde azot da bulunan bazı kompoze gübreler hakkındaki bilgiler aşağıda verilmiştir: Diamonyum Fosfat (18-46-0): İçeriğinde, amonyum % 18 azot ve fosforik asit formunda % 46 fosfor taşı yan, özellikle tarla bitkilerinin temel gübrelemesinde en çok kullanılan gübrelerin başında gelen bir formülasyondur. Genel karakterleri şöyledir: - Dekara (1000 m 2 ) 18 kg dan fazla uygulanması ve bu uygulamanın tohum ile teması halinde, çimlenme kayıplarına sebep olabilir. - Nem e karşı fazla hassas olmamakla beraber, aşırı nem şartlarından etkilenebilir. Bu nedenle depo ortamında 8-10 çuvaldan fazlasını üst üste koymamak ve depoyu havalandırmak gerekli olabilir. 15-15-15 (NPK): İçeriğinde üç ana gıda maddesinin eşit oranda (her birisi % 15) bulunduğu bu gübre formülasyonunda azot, genellikle üre (Amid) formundadır. Her üç ana elementin eşit tutulduğu bu formülasyon, özellikle taban (temel) gübrelemesinde yaygın şekilde kullanılmaktadır. Bitki besleme kuralları ile pek bağdaşmayan bu kompoze gübrenin analiz raporlarına göre kullanımı daha sağlıklı olur. Azot İçeren Diğer Kompoze Gübreler: İkili (NP) veya üçlü (NPK) karışımlardan oluşan bu formülasyonlar içinde tipik örneklerden birisini 20.20.0 olarak verebiliriz. Bu tip formülasyonlardaki azot formu, genellikle üre (amid) formundadır. Potasyum Nitrat (KNO 3 ): Bu kompoze gübrenin içeriğinde % 13 oranında nitrat formda azot ve % 46 oranında potasyum bulunmaktadır. Bu formülasyon diğer granül kompoze gübrelere oranla daha pahalı olduğu için, genellikle damla-sulama ve yağmurlama sistemleri ile sera veya bahçe kültürlerinde yaygın biçimde kullanılmaktadır. Üst gübrelemede kullanılan bu formülasyon suda kolay erimekte ve kullanıldığı kültürler için nitrat ve potasyum kaynağı oluşturmaktadır. Bu formülasyondan yaprak gübrelemesinde de yararlanmak mümkündür. Kalsiyum Nitrat (Ca(NO 3 ) 2 ): Bu kompoze gübrenin içeriğinde % 15-16 oranında nitrat formda azot ve % 25-28 oranında suda erir kalsiyum (kireç) vardır. Özellikle kalsiyum alımının sorunlu olduğu topraklara uygulanması tavsiye edilen bu formülasyonun ağırlıklı kullanım alanlarını sera kültürleri teşkil etmektedir. Ayrıca değişik tarla kültürlerinde sınırlı ölçüde kullanımı söz konusudur. Dünyada 10 kadar değişik formülasyonlu azot ilaveli gübre pazarlanmaktadır. Bunlardan Sodyum Nitrat, Kalsiyum cyanamid ve Susuz amonyak önemli örneklerdir. 6

Klasik taban gübreleri ile üst gübreleme amacı ile kullanılan bazı gübre formlarının fertigasyon amacı ile kullanılmalarının riskli olduğu gerçeğini, aşağıdaki bilgiler ile desteklemenin gereğine dikkat çekmek konunun önemini ortaya koyacaktır: - Kompoze formüllü klasik gübrelerin fertigasyon amacı ile kullanımları tavsiye edilmez. - Sülfat içerikli klasik tekli gübrelerin bu metod ile uygulanması risklidir. - Fosfor içerikli klasik gübrelerin (Triple ve Superfosfat) fertigasyon amacı ile kullanılmaları pratik olarak çok sınırlıdır. İşte bu şartlar nedeniyle fertigasyona uygun gübre imalatları, gübre sanayinin ayrı bir teknoloji ile ürettiği ayrı bir sanayi haline gelmiştir. Daha dikkatli ve daha ince ölçüler içinde imal edilen fertigasyon gübrelerinin ortak özellikleri aşağıdaki başlıklar altında özetlenmiştir: - Fertigasyona uygun gübrelerin su ortamındaki çözünürlükleri tam (% 100) olmalıdır. Böylece çözündükleri su ortamında hiç bir tortu ve çözelti bırakmamalı ve bu tip sorunları taşımamalıdır. - Fertigasyona uygun gübreler, kimyasal karakterleri itibariyle su içindeki özellikle kalsiyum (Ca) ve Mağnezyum (Mg) ile reaksiyona girmemeli ve lateralerin civarındaki kireçlenmeye ve memelerin tıkanmasına sebep olacak özellikler taşımamalıdır. Bu konularda özellikle içeriğinde bitkiye zararlı ve toprak bünyesini bozan kimyasal maddeler (CI, Na, HC0 3 ve aşırı S0 4 ) içeren gübreler fertigasyon amacı ile kullanılamaz. Klasik gübre endüstrisinden tamamen farklı bir sektör haline gelen fertigasyon gübre sanayinin ürettiği gübrelerin genel tanımı Çizelge 7 verilmiştir. Fertigasyon gübreleri için değişmez özellik su ortamındaki çözünürlülük özelikleridir. Çeşitli gübre formlarının bu konudaki özellikleri Çizelge 8 ve 9 da verilmiştir. Çizelge 7. Fertigasyona uygun gübrelerin genel tanımı Çizelge 8. Çeşitli gübre formlarının su ortamının değişik sıcaklarındaki çözünürlülük miktarları (kg gübre/1 m 3 suda) 7

Çizelge 8. ve Çizelge 9. da verilen bilgiler paralelindeki yorumlar bazı ciddi yanılgalara sebep olabilir. Özellikle Tablo 8. de verilen rakamları değerlendirirken, pratikteki bazı gerçeklerin de göz önüne alınması gerekir. Şöyle ki: - Fertigasyon yapan üreticilerin tamamı temin ettikleri suyun mevcut sıcaklığı ile uygulama yaparlar. Fertigasyonda kullanılacak suyun ısıtılması gibi fantazi teklifler onları ilgilendirmez. Üreticilerin sahip oldukları suyun sıcaklığı değişik şartlarda değişken olabilir (kuyu veya sondaj derinliği, mevsim, elde edilen suyun direkt veya bir havuzda bekletilerek kullanımı...). - Tablo 8 de verilen soğuk su değerleri (0-5 C) özellikle yaz mevsiminde yanıltıcı olabilir. Bu nedenle yukarıdaki rakamları değişmez olarak değerlendirmek yerine, muhtelif gübre formülasyonları arasında bir kıyaslama amacı ile kullanmak daha gerçekçi olacaktır. Çizelge 9. Çeşitli gübre bileşiklerinde çözünürlük(gm/100ml) değerleri Gübreler Derece Form Sıcaklık ºC Çözünürlük, gm/100ml Nitrojen Gübreleri Amonyum Nitrat 34-0-0 NH4NO3 0 18.3 Amonyum Polisülfat 20-0-0 NH4SX yüksek Amonyum Sülfat 21-0-0 (NH4)SO4 0 70.6 Amonyum Trisülfat 12-0-0 (NH4)2S2O3 çok yüksek Susuz Amonyak 82-0-0 NH3 15 38 Sulu Amonyak 20-0-0 NH3H2O/NH4OH yüksek Kalsiyum Nıtrat 15.5-0-0 Ca(NO3)2 16.67 121 Üre 46-0-0 CO(NH2)2 100 Üre Sülfürik Asit 28-0-0 CO(NH2)2.H2SO4 yüksek Üre Amonyum Nitrat 32-0-0 CO(NH2).NH4NO3 yüksek Fosfat Gübreleri Amonym Fosfat 8-24-0 NH4H2PO4 makul Amonyum Polifosfat 10-34-0 (NH4)5P3O10 & diğerleri yüksek Amonyum Polifosfat 11-37-0 (NH4)7P5O16 & diğerleri yüksek 8

Fosforik Asit, yeşil 0-52-0 H3PO4 45.7 Fosforik Asit, beyaz 0-54-0 H3PO4 45.7 Potas Gübreler Potasyum Klorür 0-0-60 KCl 20 34.7 Potasyum Nitrat 13-0-44 KNO3 0 13.3 Potasyum Sülfat 0-0-50 K2SO4 25 12 Potasyum Trisülfat 0-025-17S K2S203 150 Fosfat 0-52-34 KH2PO4 33 Mikrobesleyiciler Boraks 11%B Na2B4O7.10H2O 0 2.1 Borik Asit 17.5%B H3BO3 30 6.35 Solubor 20%B Na2B8O13.4H2O 30 22 Bakır Sülfat (asitlenmiş) 25%Cu CuSO4.5H2O 0 31.6 Bakır Klorür (asitlenmiş) CuCI2 0 71 Alçıtaşı 23%Ca CaSO4.2H2O 0.24 Demir Sülfat (asitlenmiş) 20%Fe FeSO4.7H2O 15.7 Magnezyum Sülfat 9.67%Mg MgSO4.7H2O 20 71 Manganez Sülfat (asitlenmiş) 27%Mn MnSO4.4H2O 0 105 Amonyum Molibdat 54%Mo (NH4)6Mo7O24.4H2O 43 Sodyum Molibdat 39%Mo Na2MoO4 6.83 Çinko Sülfat 36%Zn ZnSO4.7H2O 20 96.5 Çinko Çelat 5%-14% Zn DTPA & EDTA çok çözünür Manganez Çelat 5%-12% Mn DTPA & EDTA çok çözünür Demir Çelat 4%-14% Fe DTPA, HOEDTA & EDDHA çok çözünür Bakır Çelat 5%-14% Cu DTPA & EDTA çok çözünür Çinko Lügnosülfonat 6% Zn Lügnosülfonat çok çözünür Manganez Lügnosülfonat 5%-14% Mn Lügnosülfonat çok çözünür Demir Lügnosülfonat 6% Fe Lügnosülfonat çok çözünür Bakır Lügnosülfonat 6% Fe Lügnosülfonat çok çözünür Kireç Sülfür CaS5+Ca2SO3.5H2O Yüksek Sülfürik Asit 95% H2SO4 çok yüksek -Belirtilen çözünürlülük oranlarının, fertigasyon dozu olarak kabul edilmesi de mümkün değildir Bunların her ikisi de ayrı birer konudur Fertigasyon dozları aşağıdaki bölümler içinde ayrı bir başlık altında ele alınacaktır. - Tablo 8 de verilmeye çalışılan asıl mesaj; gübrelerin su ortamındaki çözünürlülük oranlarının, su sıcaklığı ölçüsünde artabileceği anlamını kapsamaktadır. - Tablo 8 altında, fertigasyon için uygun fosfor (P) formülasyonlarını seçerken; bunların Mg (Magnezyum) ve Ca (Kalsiyum) ilişkilerinin sebep olabileceği tortu sorunlarını kaale almak gerekir. Bu konuda, fosforun asit formlarının (Fosforik asit ve Monciamonyum fosfat) kullanımları hem direkt fosfor etkisini arttırır, hem de özellikle alkali ph karakterli topraklarda mevcut bazı bitki gıda maddelerinin (Ca, Mg, Zn ve Mn) topraktaki çözünürlülüklerini arttırarak bitkilerin emrine sunulmasını kolaylaştırır. Bu avantajları en iyi sağlayan metotların damla-sulama sistemleri ile mümkün olduğu fikrini tüm ilgili araştırıcılar benimsemektedir. MKP: MKP her iki P ve K besin elementlerini yüksek konsantrasyonlarda sağlayarak, bu gerekli iki elementin yararlarını bir arada sunar. 9

MKP (KH 2 PO 4 ) bitki beslemesi için yeni bir konu değildir. Oldukça uzun bir süredir hidroponik sistemlerde ve Hoagland da olduğu gibi bitki besleme çözeltilerine katılan, yaygın olarak tercih edilen P kaynağıdır. MKP Hollanda da seracılık ve topraksız kültürler için hazırlanan çözeltilerde P kaynağı olarak düzenli olarak kullanılmaktadır. MKP nin, hassas bitkilere yönelik önemli özellikleri arasında düşük tuz içeriğine ve düşük elektriksel iletkenlik (EC) değerine sahip olması da bulunmaktadır. Klor, sodyum ve ağır metalar içermez. MKP çözeltisinin ph değeri 4,5 ± 0,3 tür ve değişken kararsız konsantrasyonlarda tamponlama etkisi gösterir. MKP yüksek miktarda besin içeriğine sahiptir (0-52-34), %100 bitki besin elementleri içerir (K+H 2 PO 4 ), tamamen suda çözünebilir, higroskopik değildir ve kolaylıkla kullanılabilir. Çözünebilirliği KNO 3 ve K 2 SO 4 arasındadır. KNO 3 de gerçekleşenin aksine MKP de endotermik reaksiyonlar olmadığı için sudaki çözeltisi hızlıdır. MKP nin çözünme hızı, doyma noktasındaki MKP çözeltisindeki hidrojen iyonlarından bir tanesini yerinin değiştirilmesiyle etkileyici bir şekilde artar. K+ veya NH4+ iyonlarının ilavesiyle DKP (di-potasyum fosfat) veya MAKP (mono-amonyum potasyum fosfat) elde edilebilir. Bu özelliğiyle gübre sanayide önem görmekte yoğun karışımların hazırlanmasına olanak vermektedir ve ABD de bu şekilde çok yaygın olduğu üzere sıvı yaprak gübrelerinin yapımında kullanılmaktadır. MKP sera ve açık arazi yetiştiriciliğinde entansif ziraat, bahçe bitkileri yetiştiriciliği, sebze, meyve ve çiçekçilik de kullanılmak üzere tasarlanmış özel bir gübredir. MKP doğrudan kullanılabileceği gibi NPK karışımlarında arzu edilen N:P:K oranını sağlamak üzere sıvı veya katı formülasyonlara ilave edilerek de kullanılabilir MKP deki P 2 O 5 ; K 2 O oranı 1,5:1 'dir. Görüldüğü gibi P:K oranı neredeyse 1:1 dir. Ancak yetiştiriciliğini yaptığımız bitkilerin ihtiyacı büyüme sezonunun büyük bir bölümünde çok daha fazla olduğundan dengeleme, klor içermeyen çözelti arzu ediliyorsa KNO 3, KTS, K 2 SO 4 ile K kaynaklarıyla yapılabilir. Azot ilavesi, yetiştirilen bitki ve uygulama metoduna göre (Hidroponik, fertigasyon, yaprak gübrelemesi) amonyum nitrat, üre veya amonyum sülfatlardan birisi seçilerek gerçekleştirilir. MKP (KH 2 PO4) veya DKP (K 2 HPO 4 ) gibi fosfor tuzları (azot içermeyen) üzüm, elma, nektarin, mango, gül, kavun ve karpuz gibi ürünlerde küllenme mantarı hastalığına karşı etkili olmaktadır. Hıyar bitkisinde de resistans tespit edilmiş olup çalışmalar devam etmektedir. MKP ve DKP yaprak uygulamalarında küllemeye karşı bitkiye dayanıklılık kazanırken aynı zamanda bitki büyümesi ve meyve kalitesi için besin sağlanır. Fosfatlar bitki dokularına hızlı bir şekilde emilirler ve hareketli (mobil) bir besin elementi olarak bitki dokularında dolaşırlar. Maliyetleri düşüktür. Zehir içerikleri çok düşüktür. Çevreye zararsızdırlar. Besin değerleri yüksektir. Tüm bu özelliklerine külleme mantarına olan etkisi de ilave edersek MKP'nin gübre olarak ideal olduğunu söyleyebiliriz. MKP Hidroponik sistemlerin de vazgeçilmez bir parçasıdır. Ürünün özellikleri ve kolay kullanımı fosfor kaynağı olarak MKP hidroponik sistemlerde en çok tercih edilenlerden birisi yapmıştır. 6.2 Gübre verme zamanı 10

Gübre verme zamanının farklı olmasını gerektiren etmenleri şöyle sıralayabiliriz. 1. Toprağın doğal verimliliğinin farklı olması, 2. Çeşitli bitkilerin gelişme devreleri boyunca, farklı zamanlarda farklı besin ihtiyaçlarının olması, 3. Toprakta bazı besin maddelerinin fikse olarak bağlanması, 4. Yağışın miktar ve dağılışının uygulanan gübrenin yıkanması üzerine farklı etkisi, 5. Gübrenin farklı olmasıdır. Bu koşullara göre, gübrenin bir veya birkaç partide verilmesi uygun olur. Çeşitli bölgelerde ekilecek çeşitli bitkiler için gübre verme zamanı konusunda tek bir reçete verilemez. Bununla birlikte, gübre verme zamanı ile ilgili olarak, aşağıdaki genel kurallara uymakta yarar vardır. Azotlu gübreler: Azotlu gübreler toprakta çok hareketli oldukları için, fazla yağışlarla ve sulama suyu ile yıkanır veya gaz şeklinde de kaybolabilir. Bu gibi, kayıplar önlenmeli ve bitkinin su besin maddesine en fazla ihtiyacı olduğu zamanda onu toprakta hazır bulundurmak için, azotlu gübrenin hepsi ekim-dikimle verilmeyip çeşitli büyüme devrelerinde bir kaç kısma bölünerek verilmesi daha uygun olur. Azotlu gübrenin bölünerek verilmesinde, ekimdikimle mutlaka yarısına yakını verilmelidir. Gübrenin geri kalan kısmı bitki gelişmesinin hızlı olduğu dönemlerde ve çok geç kalınmadan uygulanmalıdır. Güzlük ekimler için azotlu gübrelerden genellikle amonyum ve üre formları, ilkbahar veya yazın yapılacak gübrelemelerde ise nitratlı gübrenin kullanılması tercih edilmelidir. Buna rağmen azotlu gübrelerin ürünü artırma yönünden büyük fark olmaması nedeniyle, bir azotlu gübrenin yerine diğeri de kullanılabilir. Fosforlu gübreler: Yurdumuz toprakları çoğunlukla kireçli ve bir kısımda asit karakterli topraklar oldukları için bu topraklara verilen fosforlu gübreler zamanla bitkilerin kolaylıkla yararlanamayacağı şekilde toprakta bağlanırlar. Bu nedenle fosfor gübreler ekimden veya dikimden hemen önce veya ekim sırasında verilmeli ve hemen toprağa gömülmelidir. Çok erken verilmesi halinde toprakta zamanla bitkinin yararlanamayacağı şekle dönüşeceğinden, bitki büyüyünce verilmesinde ise toprak yüzeyinde kalacağı için bitkiye yararlı olmayacaktır. Buna göre fosforlu gübrenin tamamını güzlük ve yazlık ekimlerde, ekimden hemen önce veya ekim sırasında toprağa tohum derinliğinde gömmek gerekir. Yazlık ekim yapılacak yere, sonbaharda fosforlu gübreyi gömmek onun etkisini büyük ölçüde azaltacağı için, yazlık ekim yapılacak bitkilere ekime en yakın uygun bir zamanda fosforlu gübre verilmelidir. Potasyumlu gübreler: Ülkemiz topraklarında genellikle yeteri kadar potasyum bulunmakla birlikte toprak analizleri yaptırarak potasyum eksikliği olduğu belirlenen yörelerde bu gübrenin de verilmesi gerekir. Bu gübrede ekim dikim zamanında verilmelidir. Son yıllarda ürünün kalite ve verimine oldukça iyi etkisi olan gübreleme ile sulamayı birleştiren damla sulama+gübreleme (Fertigasyon) yöntemi özellikle sera ve bahçelerde oldukça fazla kullanım alanı bulmaya başlanmıştır. Toprağın hemen altına veya üstüne yayılan ince borularla bitkilerin istediği su ve gübre toprağa verilir. 6.3 Doğru Bir Gübrelemenin Yapılması 11

1. Azot, fostor ve potasyumlu gübreler ihtiyaca göre ve uygun oran ve miktar verilmelidir. 2. Gübre miktarının hesaplanmasında biraz cömert davranılmalıdır. 3. Doğru cins gübre seçilmelidir. 4. Gübreler en doğru zamanlarda kullanılmalıdır. 5. En uygun yöntemle gübre toprağa ve bitkiye uygulanmalıdır. 6. Azotlu ve potasyumlu gübrelerin bitki gelişim devresi içinde daha etkili olmaları için, birkaç kısımda verilmesi daha uygun olur. 7. Gübre verilmeden toprak ph sının 6-7 arasında olması için gerekirse kireç veya kükürt kullanılmalıdır. 8. İyi bir ürün artışının sağlanması için, toprağın organik maddesini arttırıcı hır gübresi, kompost ya yeşil gübre kullanılmalıdır. Böylece toprağın su ve bitki besin maddesi tutmasının arttırılması yanında havalanması da sağlanır. 9. Yöreye her bakımdan uygun iyi adapte olan, bol ve iyi ürün veren bitki cinsleri seçilmelidir. 10. lslah edilmiş iyi tohumluklar, fide ve fidanlar kullanılmalıdır. 11. Zararlılarla ve hastalıklarla savaşılmalı ve yabancı otla mücadeleye önem verilmelidir. 12. İyi bir bitki nöbetleşe ekim sistemi uygulanmalıdır. 13. İz element noksanlıkları giderilmelidir. Damla sulama ile gübreleme yapılırken şu hususlar göz önünde bulundurulmalıdır. 1. Sulama sistemi çalışma basıncına erişinceye kadar gübreli besin eriyiği kullanılmamalıdır. 2. Gübreleme tamamlandıktan sonra damlama sulama sistemi 10-15 dakika sadece su ile çalıştırılmaya devam edilmelidir. 3. Gübreli besin eriyiği hazırlanıp bir gün bekledikten sonra süzülmeli ve ondan sonra kullanılmalıdır. Sıvı potası bekletmeye gerek yoktur. 4. Sulama sezonu sonunda damla sulama sistemi % 0.3 lük HNO 3 (nitrik asit) çalıştırılarak temizleme yapılmalıdır. H 2 SO 4 (sülfürik asit) ve HCL (hidroklorik asit) temizleme amacıyla kullanılmalıdır. 6.4 Toprağın gübre ihtiyacını belirlemek için uygulanan yöntemler: 1. Bitki hastalıklarının tanımı ile topraktaki eksik besin maddelerinin anlaşılması, 2. Yaprak, sap ve kök analizleri ile eksik besin maddelerinin belirlenmesi, 3. Biyolojik yöntemler a. Tarla denemeleri b. Laboratuar ve sera denemeleri c. Mikrobiyolojik yöntemler 12

4. Kimyasal toprak analizleridir. Bunlardan bitki ve kimyasal toprak analizler üzerinde durulacaktır. Toprakları da gübre ihtiyacının belirlenmesinde kullanılan bir yöntem de bitki analizidir. Bitki analizleri, gelişme için mutlak gerekli olan elementlerin bitkide bulunacağı ve bunun normal bitki gelişmesini sağlamaya yetecek miktarlarda olacağı ilkesine dayanmaktadır. Bu analizlere göre, topraktaki besin elementler eksikliğini belirlemek için, analizlerin mevsim boyunca bir kaç kez yapılması gerekir. Bu analizler mevsim başında, mevsim ortasında ve hasattan önce veya hasat zamanı alınabilir. Bu analizler sonucunda bitkinin yapraklarındaki besin elementlerinin miktarları, çizelgelerdeki ortalama ve kritik değerlerle karşılaştırılarak eksik besin maddesi tamamlanmalıdır. Böylece hem kalitenin, hem de verimin düşmesi önlenmiş olur. Toprak analizlerinin amacı, topraklarda bulunan bitki besin maddesi miktarlarını belirleyerek, o topraklarda yetiştirilecek olan bitkilerin isteğine göre gübre cins ve miktarını ortaya koymaktadır. Kârlı bir gübreleme ancak bitkinin istediği bitki besin maddesinin cins ve miktarını bilmek ve bunları en uygun zamanda ve şekilde toprağa vermekle olur. Tarlalardan alınan toprak örneklerinin analizleri yapılır ve eksikleri tamamlanır. Böylece topraklarda bitkilerin büyümesine engel olabilecek eksik besin maddesi tamamlanır. Çiftçi de sarf ettiği paradan kaliteli ve fazla ürün alarak, en çok yararı sağlar. Toprak analizi yapılmadan gübreleme yapılırsa, şu yanlışlıklar ortaya çıkar. 1. Gereğinden daha çok gübre kullanılabilir. Fazla gübre ile hem masraf artar, hem de bitkilere zarar verir. 2. Bitkilerin istediğinden az gübre kullanılması ile verim ve kalite düşer. 3. Yanlış gübre kullanılarak, verimin düşmesi yanında, gereksiz gübre israfı yapılır. 4. Yanlış zamanda ve şekilde gübre kullanımı masraftan başka bir sonuç doğurmaz. Toprak analizinden istenen sonucun alınması için analiz edilen toprağın usulüne uygun olarak alınması gerekir. Bir tarlanın toprağı, diğer bir tarlanın toprağına çoğunlukla benzemediği gibi, aynı tarla içinde değişiklik gösteren kısımlar da olabilir. Bu değişiklikler renk, eğim, toprağın derinliği ve yapısı ürün yetiştirme ve toprak işleme farklılıklarıdır. Bu özellikler nedeniyle aynı tarla içinde bile verimlilik yönünden farklı kısımlar bulunabilir. Yukarıdaki özelliklere göre, tarlanın birbirinden farklı yerleri belirlenmeli ve her bir yer ayrı kısım kabul edilerek, her birinden, ayrı bir Karışık toprak örneği alınmalıdır. Karışık toprak örneği, yerin büyüklüğüne göre 8-10 noktadan alınan toprakların birbirleriyle karşılaştırılması ile meydana getirilen örnektir. Toprak örneği alınan tarlanın bir kenarından Şekil l9 de görüldüğü gibi başlanır ve zikzak çizilerek belli noktalardan örnekler alınır. Örnek alınacak yerlerde V şeklinde 20 cm derinliğinde çukurlar açılır (Şekil 20). Sonra çukurun düzgün tarafından yaklaşık 3-4 cm kalınlığında bir toprak dilimi bahçe küreği ya da bel ile kesilerek küreğin üzerine alınır. Küreğin üzerine alınan örnek, sağından, solundan ve küreğin ucuna gelen kısımlarından kesilerek kutu şekline getirilir. Burada dikkat edilecek nokta, üst toprağın atılmamasıdır. Alınan örnek bir bez üzerine veya kovaya konur. Alınan 8-10 örnek, kova içinde iyice parçalanır, ele geçen bitki ve taş parçaları atılır. Bu karışımın çeşitli kısımlarından azar azar alınarak 1 kg kadar yapılan örnek bir torbaya konur ve bilgi formu da örneğe eklenir. Bilgi formu kurşun kalemle yazılmalıdır. 13

Tarlanın toprağı değişmese bile, her 40 dekarlık yer için bir örnek alınmalıdır. Birbirinden iki ayrı ve aynı toprak özelliği olan tarlalardan ayrı ayrı örnekler alınmalıdır. Şekil 19. Tarladan toprak örneğinin alınması Şekil 20. Toprak örneğinin alındığı çukurların şekli Toprak örneğinin alınmasının sakıncalı olduğu yerler şunlardır: 1. Eskiden gübre yığılmış yerler, 2. Harman yeri ve hayvanların yattığı yerler, 3. Sap, kök veya yabancı otların yakıldığı yerler, 4. Hayvan gübrelerinin bulunduğu yerler, 5. Tarlanın tümsek ya da su birikintisi olduğu yerler, 6. Ağaç altları, 14

7. Gübreli ve sıraya ekim yapılan tarlalarda sıra üstlerinden, 8. Dere, orman, kanal, su arkı, çit ya da yollara yakın olan yerlerden toprak örnekleri alınmamalıdır. Toprak örneği bilgi formunda, örneğin yerini belirten il, ilçe, köy ün tarlanın sahibinin adı soyadı, örneği alanın ve kaç örnek aldığının, tarlanın büyüklüğüün, kullanılan gübrenin miktarı ve çeşidinin, alınan ürünün miktarının ve arazi ile ilgili başka bilinmesi gereken özellik varsa, bunların mutlaka bilgi formuna eklenmesi gerekir. Böylece yapılan analize göre, tarlaya atılacak gübre de belirlenmiş olur. 6.5 Değişik gübre kaynaklarının toprak ve su ph ına etkileri: Suyun ph değerinin 7.5 in üzerinde olması arzu edilmez. Zira bu özellikteki sularda kalsiyum ve mağnezyum karbonat ve orthofosfat tortuları gerek laterallerde, gerekse damlatıcılarda tıkanmalara sebep olabilir. Ayrıca, ph nın yüksek (alkali) düzeyde olduğu topraklarda, özellikle Çinko (Zn), Demir (Fe) ve Fosfor (P) un bitki tarafından alımlarında ciddi azalmalar ortaya çıkabilir. Yukarıdaki sorunların çözümü için, fertigasyonda kullanılan sulama suyu ph düzeyinin 5.5-6.5 arasına çekilmesi mutlaka sağlanmalıdır. Bu amaçla fosforik asit veya asit karakterli diğer gübrelerin (Ürefosfat, MAP) kullanılması tavsiye edilir. DAP (Diamonyum fosfat) gübresinin özellikle yüksek kireçli topraklarda ve ph düzeyi yüksek (alkali) sularda fertigasyon amacı ile kullanımı tavsiye edilmez. Fertigasyon amacına en uygun fosforlu gübre formları, üre fostat ve MAP(Monoamonyum fosfat) dır. Bu konularda yürütülen bazı araştırma sonuçları Çizelge 10 da verilmiştir. Çizelge 10. DAP, MAP ve Üre fosfat ın fertigasyon uygulanmalarının biber ve patlıcan verimine etkileri (ton/dekar) 6.6 Gübre ve Elektriksel İletkenlik İlişkisi Elekriksel İletkenlik(EC) kavramı içinde bulunulan ortamın tuzluluğunu ifade eder. Bu ifade hem toprak, hem su ve hem de gübrelemede kullanılacak gübreler için geçerlidir. Bu nedenle, her üç ortamdaki EC değerleri ne kadar yüksek ise, bitki sağlığını tehdit eden tuzluluk sorunu da o kadar ciddidir. Her koşulda da EC düzeyi asla sıfır düzeyinde değildir. Yapılan ölçümlere göre; Akdeniz kıyı şeridinde su EC değerleri 0.4-0.8 ds/m arasında değişirken, toprak EC değerleri 15

genellikle 0.7-1.0 ds/m arasında değişmektedir. Fertigasyonda kullanılacak gübre formülasyonlarının bu değerleri 0.5 ölçüsünde arttırmaları kabul edilebilir sınırlar olarak benimsenmelidir. Kültür bitkilerinden EC değerine en toleranslı bitkilerden biri domates bitkisidir. Normal çeşitlerde üst düzey EC 2.0 olarak bilinirken, son yıllarda yaygınlaşmaya başlayan salkım domates çeşitlerinde bu sınır ortalama 3.0 civarında tavsiye edilebilmektedir. Genel olarak bazı bitkiler (kültürler) için maksimum EC değerleri Çizelge 11 de verilmiştir. Çizelge 11. Bazı bitkiler için uygun EC değerleri (ds/m) EC yüksekliğiyle ilgili son yıllarda ülkemizde de son yıllarda ciddi bir sorun olmaya başlamıştır. Örneğin: Ülkemiz seracılığını en tipik anlamda temsil eden Antalya nın Kumluca ve Kale (Demre) ilçelerindeki gerek toprak, gerekse su EC lerinin yüksekliği endişe verici boyutlara ulaşmıştır. Mevcut şartlar devam ettiği takdirde, bu iki ilçede seracılık yolu ile üretimin sebep olacağı kalite ve kantite sorunları yakın tarihlerde daha belirgin duruma gelecektir. Bu riskli soruna örnek olarak Çizelge 12 ve Çizelge 13 verilmiştir. Çizelge 12. Kumluca sera sularının EC değerleri Çizelge 13. Kumluca ve Kale (Demre) ilçelerindeki sera topraklarında tesbit edilen EC değerleri (micromhos/cm) 16

Yukarıdaki tablolardan şu sonuçlar çıkartılabilir: - Önemli sera alanlarımızda EC nin boyutları, tolerans sınırlarının üzerindedir, EC arttıkça, belirli bir sınırdan sonra bitki fizyolojisini tehdit edebilir hale gelerek, çeşitli risklerin oluşmasına sebep olabilir, Bu nedenlerle gerek klasik, gerekse fertigasyon gübrelemesinde EC düzeyinin kontrolü önemlidir. Bu düzeyin korunmasında; az su- daha fazla gübre, az gübre-daha fazla su kullanımları şeklinde bir dengeleme ile gerekli tedbirler alınabilir. Ancak belirli miktarda su ile uygulanması konusunda ortaya konmuş teknik prensiplerin dışına çıkılması da tavsiye edilmez. Diğer önemli bir konu da bu gübrelerin tuzluluk değeridir. Gübre seçilir iken besin değeri yüksek ama tuzluluk endeksi düşük olanlar tercih edilmelidir. Çeşitli gübrelerin EC değerleri Çizelge 14 de verilmiştir. Çizelge 14. Bazı gübrelerin EC değerleri Örneğin % 86 besin maddesi içeren MKP (0.52.34) için 1 g/l de EC değeri 0.7 iken % 34 besin maddesi içeren Amonyum Nitrat (34.0.0) için bu değer 1.72 dir. Tuzluluk konusunun istenen/istenmeyen bir özellik olabileceği düşünülerek uygun gübre tercihi yapılmalıdır. Örneğin sülfatlı gübreler genel olarak toprak tuzluluğunu arttırır, olgunlaşmayı teşvik eder, ancak verimi sınırlar. Ülkemizde özellikle damla sulama sistemi ile suda eriyen gübrelerin kullanımı oldukça yaygındır. Bu konuda resmi veya ticari kontrol yada bilgilendirme mekanizması kurulamadığı gerçeği de göz önüne alındığında, maalesef, bu satıcılar ile, çok ani gelişmelere umut bağlayan süper etkili beklentilerin hakim olduğu kullanıcılar arasında oynanan ilkel ve kirlenmiş bir oyun içerisinde olduğu aşikardır. Ancak bitki beslemenin başarısı yada başarısızlığı canlı bitkinin maruz kaldığı büyüme ortamının genel bir sonucudur. Bu ortam çok yönlü ele alınarak uzun vadeli düşünülmeli, ama en azından bariz hatalar yapmamaya, bu büyüme ortamında anormalliklere sebep olacak aşırı uygulamalardan kaçınmaya dikkat etmelidir. 17

Yarı mamul veya hazır olarak tamamı ithal edilen suda eriyebilir gübreler, sebze tohumları, tarım ilaçları v.b. birçok girdiyi ithal ederek sarf eden bu üretim sektörü, bu girdileri doğru şekilde kullanmayı öğreten teknolojiyi de artık ithal etmeli ve maksimum fayda sağlamayı öğrenmelidir. Çizelge 14 deki listede yer almayan her türde gübre formülasyonlarının soruşturulacak ve cevabı yazılı olarak alınacak özelliklerinden birisi de EC karakteri olmalıdır. Tarımsal kültürlerde gübreleme programının ana çatısını oluşturan NPK nın gerek damla-sulama, gerekse diğer mikro-sulama metodları ile uygulanması fertigasyon un en çekici özelliğidir. Ancak, bu çekicilik en çok damla-sulama metodlarında aranmaktadır. Çünkü, bu metodlar ile yapılan fertigasyon, bitkilerin en aktif ve en yoğun hedef alanına (kök ve saçak sistemi) direkt olarak yönlendirilebilmektedir. Az alandan yüksek verim alma hedefi ile yapılan sera ve açık tarla yetiştiriciliğinde sık sulamalar ve yoğun gübre kullanımı gerekmektedir. Ancak bilinçsiz sulama ve gübreleme uygulamalarından dolayı toprakta ve yeraltı sularında tuzlanma problemleri gittikçe artarak yaşanmaktadır. Örnek olarak verilebilecek sayısız durum mevcuttur ancak sınırlı araziye sahip seracılık bölgelerinde bu problem acil durum uyarıları vermektedir. Örneğin Antalya ili Kumluca ve Kale ilçelerinde toprak tuzluluğu bir çok ürün yetiştiriciliği için uygun olmayan değerlere ulaşmıştır. (Çizelge 15) Çizelge 15. Kumluca da domates seralarında toprak tuzluluğu. Çizelge 16. Kumluca ve Kale de Bazı Sebze Yetiştirilen Sera Topraklarına EC değeri 18

Yeraltı suları da gittikçe kirlenerek daha derinden su alma zorunluluğunu gündeme getirmiştir. Kumluca da değişik alanlarda 10 m ila 30 m derinlikte yer altı suyu mevcut olup, yakın zamana kadar bu seviye kuyu suları kullanılırken, artık tarımda kullanılabilecek kalitede yer altı suyu bulabilmek için en az 50-80 m derinliğe inmek gerekmektedir. Bu durum gelecekle ilgili endişeler taşımaktadır. Çizelge 17. Kumluca Sera Sulama Suları Ec si Şekil 21. Kumluca Domates Sera Topraklarında EC nin Zamansal Değişimi 19

Kimyasal tarifi ile tuz, suda eridiğinde iyonlarına ayrışan bileşiklere verilen genel isimdir. Bitki besinleri de saf olarak anılsalar bile tabiatta çeşitli tuz bileşikleri olarak elde edilebilirler. Diğer bir anlamda tarımda kullanılan gübreler de birer tuzdur ve bitki besleme için gereklidir. Ancak unutulmamalıdır ki tüm canlılık faaliyetlerinde ölçü esastır, gübrelerin de fazlası zararlıdır. Bu arada besin değeri olmayan diğer bir deyimle bitkilerce hiç kullanılmayan, çok az kullanılan veya bitkilere zararlı olan tuzlar da vardır. Bunlar suda eriyebilir, ancak bitki tarafından alınmayıp toprak solüsyonunda yoğunlaşır, toprak yüzeyinde de be yaz renkte kuru halde görülebilirler. Bu maddeler sulama suyunda veya toprağın yapısında mevcut olabildiği gibi bitki dostu olmayan, suda eriyebilir gübrelerle de gelebilirler. Örneğin damla sulama gübrelerinde % rakamlar ile verilen besin maddelerinin dışında kalan miktar dolgu maddelerinden oluşur (13-13-13 formülasyonlu bir suda eriyebilir gübrede --> % 39 NPK kalan % 61 dolgu maddesi gibi). Bu dolgu maddelerinin ne içerdiği bilinmelidir. Bilindiği gibi saf su elektriği çok az iletir. Ancak içerisinde iyonlarına ayrışabilen bir tuz eritildiğinde elektriği daha fazla iletir. Tuz miktarı çoğaldıkça iletme hızı da artar. İşte bu yöntem sulama suyuna karıştırılan gübrenin yoğunluğunu ölçmede de kullanılmaktadır. Çünkü bitki beslemede esas kurallardan bir tanesi olan osmotik basınç, iyonların bitki kök hücrelerine girmesinde önemli bir faktördür ve EC ile doğrudan bağlantılıdır. Pratik bir açıklama yapmak gerekir ise toprak solüsyonunda bulunan iyon miktarı arttıkça bunların bitki hücrelerine girme eğilimi de artar(şekil 22). Hücre içinde ve dışındaki iyon konsantrasyonu eşitlenene kadar bu baskı devam eder. Şekil 22. Toprak Solüsyonundan Su ve Besin Maddesinin Bitkiye Alımı 20