Suriye Üzerindeki Şeytan Üçgeni: ABD-Rusya-Türkiye

Benzer belgeler
UIT-CI bildirisi: Kobane de Kürt halkının direnişiyle dayanışmaya!

Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler

Sınıf mücadelesi karşısında ilan edilmemiş ittifak: Esad- Merkel-Chavez Cephesi

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

Devrim Öncesinde Yemen

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

İran Cumhurbaşkanı Ruhani, Fransa Cumhurbaşkanı Macron

İÇİNDEKİLER EDİTÖR NOTU... İİİ YAZAR LİSTESİ... Xİ

Suriye devrimi üzerindeki ihanet çemberi

NATO'yu nasıl bir gelecek bekliyor?

SURİYE SORUNU VE TÜRK DIŞ POLİTİKASINA TOPLUMSAL BAKIŞ *

İç Savaş Suriye Ekonomisini Nasıl Etkiledi?

ALMANYA VE FRANSA NIN NÜKLEER KARARININ ARDINDAN

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

Türkiye-Rusya Krizinin Geleceği Üzerine Bir Değerlendirme

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

Türkiye-Rusya ilişkilerinin son 16 yılı

TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA GÜVENLİK RİSKLERİ: SURİYE SORUNU VE TEHDİT DENGESİ

DURAP 20 OCAK - 04 ŞUBAT

AK PARTi Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan Bosna-Hersek te

GÜMÜŞHANE TİCARET VE SANAYİ ODASI

Sayın Mehmet CEYLAN BakanYardımcısı Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

Sahtekarlıkta tüm sınırlar aşıldı : Beyaz Miğferler'in Suriye'deki 'icraatları'

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

JENS STOLTENBERG İLE SÖYLEŞİ: NATO-RUSYA İLİŞKİLERİ VE BÖLGESEL İSTİKRARSIZLIK

Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi

Yaşar ONAY* Rusya nın Orta Doğu Politikasını Şekillendiren Parametreler

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

Zeytin Dalı Harekâtı Suriye DURAP OCAK 2018 Önemli Gelişmeler

ACR Group. NEDEN? neden?

NKP

İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler

Türkiye Siyasi Gündem Araştırması

SURİYE İLE İLGİLİ SON ULUSLARARASI GELİŞMELER ABD-RUSYA İTTİFAKI

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Türkiye de Kutuplaşmanın Boyutları Araştırması. 1 Şubat 2016

Kadir Has Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Merkezi

Türkiye küçük Millet Meclisleri Eylül 2016 O.P. Raporu. SURİYE DEKİ GELİŞMELER ve TÜRKİYE.

UIT-CI deklarasyonu: Irak ta ve Suriye de ABD bombardımanına hayır!

5. Sınırlarını bir kale gibi kapatarak aralarında Suriye den kaçan ve hayatlarını Akdeniz de riske atmaktan başka çareleri

TÜRKİYE NİN NABZI KASIM 2014 Cumhurbaşkanlığı Sarayı, İş Kazaları, Barış Süreci ve Sığınmacılar Sorunu

1979 Kabe Baskını'nın yeni görüntüleri ortaya çıktı

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek!

Türkiye Irak İlişkilerinde Güvenlik ve Radikalleşme

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

Teröre karşı mücadele cephesi!

BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

A) Siyasi birliklerini geç sağlamaları. B) Sömürge alanlarını ele geçirmek istemeleri. C) Sanayi devrimini tamamlayamamaları

Merkez Strateji Enstitüsü Güncel Değerlendirme

Hükümet ile Gülen cemaatinin tartışması neyi ifade ediyor?

İdris KARDAŞ Küresel Sorunlar Platformu Genel Koordinatörü


Fırat Kalkanı Operasyonu

Kuzey Irak Kürt halkı kendi kaderini tayin edebilmelidir

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE

Katar krizinin anlattıkları

Sosyal Araştırmalar Enstitüsü 1 Kasım 2015 Genel Seçim Sandık Sonrası Araştırması

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

İspanya da Genel Grev yeni bir mücadele dönemi başlatıyor

Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi

ÇÖZÜMÜN ÖNÜNDEKİ PÜRÜZ: ABD'NİN PYD'YE YÖNELİK DESTEĞİ

ÖN SÖZ... XI KISALTMALAR... XIII KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR... XV GİRİŞ... 1 I. ARNAVUTLUK ADININ ANLAM VE KÖKENİ...

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

NATO Zirvesi'nde Gündem Suriye ve Rusya

ELNUSRA CEPHESİ, EL KAİDE İLE BAĞLARINI KOPARDI (BİRÇOK İHTİMAL VE UYARI)

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

TÜRKİYE SİYASİ GÜNDEM ARAŞTIRMASI

Taliban Sözcüsü: Her ülke ile meşru yoldan diplomasi geliştiriyoruz

Kadir Has Üniversitesi

TKP-1920 nin 1 Mayıs 2015 Mitinglerine ve 7 Haziran Seçimlerine Çağrısı

ABD Dış Politikası ve 2016 Seçimleri

Vatandaşlar koalisyonun kurulmamasından MHP yi sorumlu tutuyor. Marpoll Kamuoyu Araştırma Şirketi, Ağustos ayı gündem araştırma sonuçlarını açıkladı.

SAYIN BASIN MENSUPLARI;

Cumhuriyet Halk Partisi

Kenyada otele saldırı: 12 ölü

Mezhepçi-siyasal İslamcı dış politikanın faturası ekonomiye AKP, MISIR I DA KAYBETTİRİYOR

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2

Türk Dış Politikasında Güvenlik Riskleri: Suriye Sorunu ve Tehdit Dengesi

ERDOĞAN PUTİN GÖRÜŞMESİNİN İKİ ANA KONUSU

KARARSIZ AK PARTĠ SEÇMENĠ PARTĠSĠNE DÖNÜYOR

Çok yakında görür müyüz?

YÜKSEK ÖĞRETIM ALANINI GELIŞTIRMEK IÇIN IRAK VE TÜRKIYE ARASINDA DAHA ÇOK IŞBIRLIĞI YAPILMASINI UMUYORUZ.

Türk bürokrasisinde güç mücadelesi: Muhafazakar blok ve Perinçek grubu

Dr. Öğr. Üyesi İsmail SAFİ

Kore: Yeni bir savaş mümkün mü?

ITUC KONGRESİ KARAR TASLAĞI NDA HAK-İŞ İN ÖNERİLERİ KABUL GÖRDÜ

Gemidekilerin ölüm emrini Tayyip Erdoğan verdi!

UNESCO TARAFINDAN İLAN EDİLEN YILLAR

Trump ve Arap-Sünni Beyaz Ordu : Ne bir insan, ne de bir kuruş!

Sayın Yönetim Kurulu Üyesi/ ve Meclis Üyesi Arkadaşlarım,/

Seçmen sayısı. Böylesine uçuk rakamlar veren bir YSK na nasıl güvenilir?

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi

Türkiye, 2012 yılında dünyada uluslararası doğrudan yatırım liginde iki basamak yükseldi

PYD, PKK nin Suriye kolu olarak da biliniyor.

Asker-İhvan-Devrim üçgeninde Filistin ve Türkiye dayanışma hareketi

1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim MHP

Kadir Has Üniversitesi

Türkiye nin Milli Güvenliği: Durum ve Gelecek

Transkript:

Suriye Üzerindeki Şeytan Üçgeni: ABD-Rusya-Türkiye Suriye üzerinde operasyonlarına devam eden karşıdevrim cephesi içindeki ayrılıklar, Türkiye nin Rus SU-24 bombardıman uçağını düşürmesiyle birlikte savaş esintilerinin hissedildiği kritik bir aşamaya girdi. Bu ayrılıklar daha Suriye devriminin patlak verdiği andan beri vardı. Rusya, kendisinin Akdeniz e açılmasını olanaklı kılan Esad diktatörlüğünü ayakta tutmaya çalışırken, ABD emperyalizmi bölge egemenliğini sağlayacak olan (Bonapartist rejimin başlıca kurumlarını koruyarak) yeni bir yönetimin kurulması için uğraşıyordu. Lübnan Hizbullahı nın tüm çabasına karşın Şam daki yönetimin sallanmaya başladığı bir anda Rusya nın askeri müdahalelerle Esad ın yardımına koşması, ayrılıkların derinleşmesinin ilk adımı oldu. Ama IŞİD in Paris te gerçekleştirdiği vahşi saldırı sonrasında Fransa devlet başkanı Hollande ın İslami teröre karşı uluslararası cephe kurulmasına yönelik girişimleri, gerginliğin askeri bir boyut kazanmasının zeminini hazırladı. Kendi ülkesindeki siyasi güvenilirliği ciddi bir biçimde sorgulanan ve gerek muhafazakâr parti (Sarkozy) gerekse aşırı sağ (Le Pen) karşısında gerileyen sosyalist Hollande için

Paris saldırısı, Fransız milliyetçiliğini kendi etrafında toplamak ve dünya lideri olarak kitlelerin nezdinde saygınlık kazanabilmek için iyi bir fırsat oluşturdu. Hollande, Batı dünyasında doğan Fransa ile dayanışma duyarlılığından yararlanarak Putin ve Obama nın da içinde olacağı bir dünya koalisyonu için girişimlerde bulunmaya başladı. Merkel ile birlikte diğer Avrupa Birliği ülkelerinin desteklediği bu girişimin, İslamcı cihatçıların neden olabildiği barbarlıklar karşısında sarsılan dünya (özellikle de Batı) kamuoyunca olumlu karşılanması bekleniyordu. Görünürde Rusya da Fransa nın bu girişimine olumlu yaklaşıyordu. Ama sorun, IŞİD yok edildikten sonra Suriye de barışın nasıl tesis edileceği noktasında düğümleniyordu. Sorun belki de 6 ve 18 aylık geçiş dönemleri çerçevesinde çözülebilir, Esad ın politik kaderi bu dönemlerden sonra kurulacak hükümete ya da seçimlere bırakılabilirdi. Ama şahsen Esad olmasa bile, onun kaderini Rusya nın etkisine ve yardımına bağlayan partisinin yeni kurulacak hükümette belirleyici güç olması Rusya nın kırmızı çizgisini oluşturuyordu. Bu nedenle de Rus jetleri sadece IŞİD mevzilerini değil, hatta ondan çok İslamcı ya da laik tüm Esad karşıtı güçleri bombalamaya yöneltilmişti. Sorunu sadece Esad sız bir yeni yönetim çözümüne bağlayan Fransa ve AB için, bu güçlüğün aşılmasında Rusya ile anlaşılabileceği, hatta anlaşılması gerektiği fikri ağırlık kazanmaya başlamıştı. Ama ne ABD ne de Türkiye ve Suudi Arabistan öyle düşünüyorlardı. Rusya nın, uçağının Türkiye, ABD ve Suudi Arabistan ın koordinasyonu ve yardımlaşmaları sonucunda bilinçli bir provokasyon olarak düşürüldüğü yolundaki iddialarının ne denli maddi gerçekliğe tekabül ettiğini bilemeyiz. Ama bu iddia Suriye devrimi üzerinde emperyalistlerin ve egemen güçlerin geliştirdikleri politik çerçeveye uyuyor. Bu ülkeler, iplerini ellerinden kaçırdıkları IŞİD e karşı olmakla birlikte Esad karşıtı El Nusra benzeri tüm cihatçılara yardımlarını esirgemiyorlar. Şam daki Esad yönetiminin yıkılması ve rejimin

Sünni ağırlıklı kesimin eline geçmesi başlıca hedefleri. Bu nedenle de sadece Rusya nın müdahalesine karşı olmakla kalmayıp, Hollande ın uzlaşmacı dünya koalisyonuna da muhalif tutum alıyorlar. Bu anlamda Rus uçağının düşürülmesi, Rusya ya gönderilen bir uyarının ötesinde, Rusya-AB yakınlaşmasının da altına konan bir dinamit oldu. Karşıdevrim kampı içindeki bu çelişkilerin geldiği şimdiki tehlikeli durum Türkiye açışından nelere gebe? Türk hükümetinin, SU-24 ü düşürdükten sonra derhal NATO daimi komitesini toplantıya çağırması, Rusya ile doğabilecek askeri anlaşmazlıklardan ne denli korktuğunun belirtisi. Kuşkusuz Ankara, tüm milliyetçi böbürlenmelerine rağmen, böyle bir çatışmayı göze alamaz. Bunun önlenebilmesi NATO nun ağırlığını Türkiye nin yanında hissettirmesiyle olanaklı. Nitekim Obama nın yanı sıra NATO genel sekreteri ve diğer AB ülkeleri Türkiye nin sınırlarını koruma hakkına sahip olduğunu duyurdular. Ama asıl dikkati çeken, genel sekreterin ve AB li liderlerin aynı zamanda taraflara itidal ve diyalog tavsiye etmeleri oldu. Bu tavsiye kuşkusuz Türkiye ye de yönelikti. Terör tehdidiyle kroki halde olan ve kapılarına akın eden on binlerce sığınmacı karşısında ne yapacaklarını şaşıran AB ülkeleri, bu sorunların ana kaynağı olarak gördükleri Suriye iç savaşının bir an önce sona ermesini istiyorlar. Bu anlamda cihatçı akımların tasfiye edilmesinin yanı sıra, bir süreliğine de olsa Esad lı bir barışa bile hazır görünüyorlar. Rusya ile olan çelişkilerinin Ukrayna dan sonra Ortadoğu ya taşınmasına, hatta bunun askeri bir nitelik kazanmasına hiç istekli değiller. Bu açıdan AKP hükümeti, eğer maceracı politikalarını sürdürmekte ısrar ederse bunu sadece ABD nin desteğiyle yapmak zorunda kalacaktır; üstelik Washington ile Suriyeli Kürtler ve YPG konularında da aynı noktada durmuyor. Erdoğan bu durumu da belki değerli yalnızlık olarak tanımlayacaktır. Çatışmanın ekonomik yanına gelince: Türkiye nin, doğal gazının %55 ini temin ettiği, tekstil ihracatının %20 sinden fazlasını

gönderdiği, önemli inşaat ve altyapı yatırımlarının, bankalarının, şirketlerinin vb. bulunduğu bir ülkeyle hele askeri alanda didişmesi olanaklı değil (tabii, tüm çabalarının karşılığı olarak ABD den ve Suudi Arabistan dan pek olanaklı görünmese de- dolgun bir ödün almazsa). Öte yandan, AKP ye yakınlığıyla bilinen işadamları örgütü MÜSİAD ın uçak düşürme olayının hemen ardından 26 Kasım da yayımladığı ve hükümetten Barış isteyen beklentiler deklarasyonu, burjuvazinin ülkenin iç ve dış çatışmalı konjonktüründen duyduğu rahatsızlığın açık ifadesi oldu. Ve ertesi gün Tayyip Erdoğan ın, 30 Kasım da Paris te toplanacak olan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı nda Putin den görüşme talebinde bulunması, Ankara nın tüm efelenmelerine karşın Rusya ile dostluğunu korumaya çalıştığına işaret ediyordu. Ama, her geçen gün Bonapartist niteliğini biraz daha fazla açığa vuran Türkiye deki rejim, benzeri her yönetimin yaptığı gibi kendine düşmanlar ilan etmeden ayakta duramaz. Türkiye de kitlesel halde HDP ye oy veren ve Suriye nin kuzeyinde kendi bölge yönetimlerini kurmak doğrultusunda önemli adımlar atan Kürt halkı halen rejimin baş düşmanı olmaya devam ediyor. Şimdi ise yenileceğini bile bile Rusya ile girdiği bilek güreşi milliyetçi duyguları kabartma ve bu histerinin etrafında yeni eşkıyalar örgütleyebilmek için rejime taze bir fırsat sunuyor. Erdoğan ın çevresinde kümelenmiş olan Bonapartist rejim unsurları, iktidarlarını sürdürebilmek için her an her türlü maceraya atılabileceklerini ve bunların faturasını emekçi yığınlara ödetebileceklerini defalarca göstermişlerdir. Bu durum, rejimin ayakları altında ezilen kitlelerin önüne önemli görevler koyuyor: ABD nin, Rusya nın, Fransa nın ve diğer tüm ülkelerin Suriye üzerindeki bombardımanları, müdahaleleri derhal durdurulmalıdır Türk hükümeti Türkiyeli ve Suriyeli Kürt halkı ve YPG üzerindeki baskı ve tehditlerine derhal son vermeli Ankara rejimi Suriye deki İslamcı-cihatçı örgütleri desteklemekten vaz geçmeli Suriye ye barış ancak Suriyeli emekçi halkların Esad a karşı verdiği mücadeleyle gelecektir Tüm gücümüzle bu

mücadeleyi desteklemeliyiz!