EZOP. Ezop Masalları. Remzi Kitabevi

Benzer belgeler
Ezop DESTANLAR VE MASALLAR EZOP MASALLARI. Masal

TİLKİ İLE AYI Bir varmış bir yokmuş, Allah ın günü çokmuş. Zamanın birinde bir tilki ile bir ayı yaşarmış. Bir gün bunlar ormanda karşılaşmışlar ve ar

Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen

Derleyen: Yücel Feyzioğlu Resimleyen: Mert Tugen

Derleyen ve çeviren Erol Erduran

Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var)

SİTEMİZE EKLENEN METİN KİTABIM-1 VE METİN KİTABIM-2 ADLI DÖKÜMANLARI OKURSAK HEM OKUMA HIZIMIZ ARTACAK HEM DE OKUDUKLARIMIZI ANLAYACAĞIZ.

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları

DESTANLAR VE MASALLAR. Samed Behrengi KÜÇÜK KARA BALIK. Masal. Çeviren: Haşim Hüsrevşahi resimleyen: Mehmet Sönmez

M14 esnevi den (şirli) r H i k â y ele

Zulu folktale Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 4

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ

Samed Behrengi DESTANLAR VE MASALLAR BİR VARDI BİR YOKTU. Masal

MİRKET NİNELER. Parti Veriyor

Samed Behrengi. Sevgi Masalı. Çeviren: Songül Bakar

Hazırlayan: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Öykü ORMANDAKİ DEV. 4. basım. Resimleyen: Reha Barış

Cem Akaş BUMBA İLE BİBU. Resimleyen: Reha Barış

KEREM ASLAN Her Şey Dahil

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin

Bu doküman Kâtip Çelebi tarafından 1632 de yazılan ve İbrahim Müteferrika nın eklemeleri ile Matbaa-ı Amire de basılan Kitabı-ı Cihannüma nın

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Şiir BEZ BEBEKLE KUKLASI. 2. basım. Resimleyen: Burcu Yılmaz

Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı,

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi ARILAR GRUBU

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?

İhmal Amca DESTANLAR VE MASALLAR BOYALI KIRLANGIÇ. Masal. Resimleyen: Turgut Keskin

Bilgin Adalı HEYECANLI KİTAPLAR. Serüven. Resimleyen: Mustafa Delioğlu SÜMBÜLLÜ KÖŞK

ŞEBNEM İŞİGÜZEL Kirpiklerimin Gölgesi

ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ

DESTANLAR VE MASALLAR. Lev Tolstoy KÜÇÜK ŞEYTAN. Masal. Çeviren: Füsun Tayanç Resimleyen: Vaqar Aqaei

ŞİMDİKİ ÇOCUKLAR HÂLÂ HARİKA

Minik Dostum Oyun Arkadaşım

UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK

Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Koray Avcı Çakman. Öykü FLAMİNGO GÜNLÜĞÜ. 1. basım. Resimleyen: Reha Barış

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI ARALIK AYI BÜLTENİ

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I BÖLÜM II. vii GİRİŞ / 1 ÇOCUK VE KİTAPLARI / 17

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Anna Branford. Violet Mackerel in Küçük Mucizeler Teorisi

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU MENEKŞELER SINIFI ARALIK AYI BÜLTENİ

KAVRAMLAR RENK KAVRAMI SAYI KAVRAMI ZIT KAVRAMLAR DUYU KAVRAMLARI. Geometrik Şekil. Yön Mekanda Konum BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR.

3 YAŞ BİRİMİ EKİM BÜLTENİ

YE İL EKİRGELER ZAMANI

&[1Ô A w - ' ",,,, . CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Rasim KAYGUSUZ

BİZE KATILIR MISINIZ?

EKİM AYI BÜLTENİ YARATICI DÜŞÜNME ATÖLYESİ (3 YAŞ) 2-6 EKİM

Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi

Turgut Erbek YANIK DEĞİRMEN. Resimleyen: Claude Leon

GİRİŞ... 1 ATLETİZM OYUNLARI... 9 DÜZ KOŞU OYUNLARI...

2016 Tudem Edebiyat Ödülleri Öykü Yarýþmasý Mansiyon Ödülü

AYLA ÇINAROĞLU MİĞFER

KALIPLAŞMIŞ KELİME ÖBEKLERİNDE ANLAM

Artvin, Şavşat Karagöl Arazi Kampı

Aşağıdaki parçayı okuyalım. Ardından soruları yanıtlayalım.

İÇİNDEKİLER. Alnında Ay, Çenesinde Yıldız Olan Çocuk 5. Aslan ve Turna Kuşu 31. Güneş, Ay ve Rüzgâr'ın Akşam Yemeği 35. Punçkin 39

Kurbağa ve Çakal Sesleri Bittiğinde

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI UÇAN BALONLAR VE SİHİRLİ ELLER SINIFLARI NİSAN AYI EĞİTİM PROGRAMIMIZ

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

MERAKLI KİTAPLAR. Alfabe

tellidetay.wordpress.com

İÇİNDEKİLER FARE İLE KIZI 5 YUMURTALAR 9 DÜNYANIN EN AĞIR ŞEYİ 13 DEĞİRMEN 23 GÜNEŞ İLE AY 29 YILAN 35 ÇINGIRAK 43 YENGEÇ İLE YILAN 47

Dört öğrenci sabahleyin uyanamamışlar ve matematik finalini kaçırmışlar, ertesi gün hocalarına gitmişler, zar zor ikna etmişler. Arabaya bindik yolda

Emine Aydın. Resimleyen: Sevgi İçigen. yayın no: 104 ÇOCUKLAR için islâm TARiHi

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

YARATILIŞ MİTLERİ DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Cihan Demirci. Şiir ŞİİR KÜÇÜĞÜN. 2. basım. Resimleyen: Cihan Demirci

Denizyıldızı Sınıfı ndan Merhaba;

Derleyen: Yücel Feyzioğlu. Resimleyen: Serap Deliorman

Umutla, harabelerde günlük turuna çıkmış olan bekçi Hilmi Efendi yi aramaya koyuldu. Turist kalabalığı Efes sokaklarına çoktan akmaya başlamıştı.

GEZ ARASTIR ÖGREN EGLEN. llkokul 1., 2. ve 3. sınıflar için.

Bu kitabın sahibi:...

MELİKE UZUN Soğuk ve Temiz

Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Serap Deliorman

Sem Okulu Sevmiyor. Sophie Martel. Christine Battuz. Yalçın Varnalı. Resimleyen. Çeviren

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

Test 6 TÜRKÇE. İSİMLER-İSİM TAMLAMALARI 1. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde topluluk adı yoktur?

SUN TZU SAVAŞ SANATI. Türkçesi Pınar Erturan

1) Eğer tartı eksik gelmişse, bu benim hatam değil, onun hatasıdır.

AYLA ÇINAROĞLU. Mavi Boya

Cornelia, şarkı söylemek isteyen kaz

Teknik bir sıkıntıdan dolayı 7. hafta ödevlerinin 1. ve 2. günlerini paylaşabiliyorum günleri en geç salı günü yayınlamış olurum.

CANLILAR DÜNYASINI GEZELİM TANIYALIM

EKİM AYINDA NELER ÖĞRENECEĞİZ?

Herkes Birisi Herhangi Biri Hiç Kimse

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Öykü ASLAN KRAL KORK. Resimleyen: Sedat Girgin

Satılık Para! Resimli Öykü Kitabının Türkçe Metni

5. Et et içinde, et fit içinde Dünya dümeni, onun içinde.

ÇEVREMİZDEKİ VARLIKLARI TANIYALIM

Zihnindeki Sonu Hayal Et, İstediğini Elde Et! Eski zamanlarda üç yolcunun yolu çölde düşer. Kurumuş bir nehir... Sevgi Tunalı

KURUKAFA AİLESİ ve CANAVARIN HAZİNESİ

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER YAPTIK?

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERİSTESİ VAKFI ADIGÜZEL OKULLARI ÇEKMEKÖY ANAOKULU TAVŞANLAR SINIFI MAYIS AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. FARE NİN DERS VEREN ÖYKÜSÜ

Transkript:

EZOP Ezop Masalları Remzi Kitabevi

ezop masalları / Ezop Orijinal adı: Aesop s Fables Her hakkı saklıdır. Bu yapıtın aynen ya da özet olarak hiçbir bölümü, telif hakkı sahibinin yazılı izni alınmadan kullanılamaz. Çeviren: Ülkü Tamer Resimleyen: Oğan Kandemiroğlu Kapak resmi: Oğan Kandemiroğlu ısbn 978-975-14-1778-7 cep boy birinci basım: Nisan 2017 Remzi Kitabevi A.Ş., Akmerkez E3-14, 34337 Etiler-İstanbul Sertifika no: 10705 Tel (212) 282 2080 Faks (212) 282 2090 www.remzi.com.tr post@remzi.com.tr Baskı: Seçil Ofset, 100. Yıl Mah. Matbaacılar Sitesi 4. Cad. No: 77 Bağcılar-İstanbul Sertifika no: 12068 / Tel (212) 629 0615 Cilt: Çifçi Mücellit, 100. Yıl Mah. Matbaacılar Sitesi 5. Cad. No: 24-25 Bağcılar-İstanbul Tel (212) 629 4783

İ.Ö. yaklaşık 620-560 yılları arasında yaşayan Ezop (Aisopos) günümüze kadar gelmiş yaklaşık iki yüz masalıyla, insanlara her çağda dersler vermiş bir ustadır. Samos adasında mı, Anadolu da Eskişehir yakınlarında mı doğduğu bilinmeyen Ezop, Samos ta yaşayan İadmon adlı bir yurttaşın kölesi olmuştur. Kölesinin bilgeliğinden etkilenen İadmon daha sonra onu özgürlüğüne kavuşturmuş, Ezop da Atina ya gitmiştir. Orada halkın savunuculuğunu yapmış, bu yüzden de düşünce özgürlüğüne her zaman karşı çıkmış diktatör Peisistratos un öfkesini üstüne çekmiştir. Sonunda ölüm cezasına çarptırılarak bir uçurumdan atılmıştır. Atinalılar yıllar sonra kent alanlarından birine onun heykelini dikmişlerdir. 5

ı tilki ile üzümler Aç tilkinin biri bir asmanın altına gelmiş. Asma da ne asmaymış ya! Olgun üzümleri salkım salkım sarkıyor, adamın ağzını sulandırıyormuş. Tilki, üzüm yemek için bir zıplamış, iki zıplamış, ama salkımlara yetişememiş. Ne ettiyse bir tek üzüm bile koparamamış. Sonunda yenilgiyi kabullenmiş, öfke içinde oradan uzaklaşırken, Zaten, demiş, daha hiçbiri olmamış bunların. Hepsi koruk! İnsanın elde edemediğini hor görmesi ne kolaydır. ıı Çocuk ile kurt Yüksek bir kayanın üstünde duran çocuğun biri, aşağıdan bir kurdun geçmekte olduğunu görmüş. Başlamış onu aşağılamaya, onunla alay etmeye. Kurt durup şöyle bir bakmış. Korkak! demiş. Beni kızdıracağını mı sanıyorsun? Beni aşağılayan sen değilsin, üstünde durduğun o yüksek kaya! 7

ııı kurt ile TuRnA Kurdun biri, avına öyle saldırmış, onu öylesine hırsla yemiş yutmuş ki, boğazına bir kemik takılmış. Uluya uluya ormanı dört dönmeye başlamış; kimi görse yardım istiyormuş. Kemiği çıkarana ödül vereceğini bile söylemiş. Bir turna kuşu, hem ödülün çekiciliğinden, hem de kurda acıdığından, uzun gagasını kurdun boğazına sokup kemiği çıkarmış. Sonra da ödülü istemiş. Kurt sivri dişlerini göstererek gülümsemiş. Seni nankör yaratık! diye bağırmış. Canını bağışlıyorum ya, daha ne ödülü istiyorsun? Başka bir turna kafasını bir kurdun dişleri arasına soksa sağ kurtulur muydu sanıyorsun? Seni yemediğime şükret. Kötülere yardım etmeye kalkarsanız, ödül beklemeyin sakın; sağ salim kurtulursanız halinize şükredin. 8

ıv Okçu ile AslAn Ok atmada ustalığı dillere destan olan biri, dağlarda avlanmaya çıkmış. Onu gören ne kadar hayvan varsa hepsi korkuyla kaçışmış. Sadece bir aslan okçunun karşısına dikilmiş. Adam yayını gerip okunu fırlatmış. Fırlatırken de, Bu benim habercim, sana diyecekleri var! diye bağırmış. Yaralı aslan acıyla kaçıp çalıların arasına saklanmış. Onun kaçtığını gören bir tilki, aslanın yanına gidip, dönmesini, düşmanına karşı koymasını söylemiş. Olmaz, demiş aslan. Dünya yıkılsa onunla savaşmam ben. Baksana, habercisi bile beni yaraladı. O haberciyi yollayan adam neler yapmaz! Bir şeyin aslını astarını bilmeden akıl vermek ne kolaydır. İnsanın böyle dostları olacağına, olmasın daha iyi. 9

v kadın ile ŞişmAn TAvuk Bir kadının her sabah yumurta yumurtlayan bir tavuğu varmış. Tavuğun yumurtaları iri iri olduğu için pazarda iyi para ediyormuş. Kadın, Eğer tavuğumun yemini iki katına çıkarırsam günde iki kere yumurtlar, diye düşünmüş. Başlamış tavuğa bol bol yem vermeye. Tavuk da yedikçe semirmiş, yedikçe şişmanlamış. Halinden öylesine memnunmuş ki, sonunda yumurtlamayı bütün bütüne bırakmış. İnce hesaplar bazen umulanın tersine sonuçlar doğurur. 10

vı AtmAcA ile GüveRcinleR Bir güvercinlikte yaşayan güvercinlerin içlerini atmaca korkusu sarmış. Hepsinin ödü kopuyormuş yırtıcı kuştan; sürekli tetikte duruyor, can düşmanlarının saldırılarını bin güçlükle savuşturuyorlarmış. Atmaca bakmış ki, bu böyle olmayacak, bir kurnazlık düşünmüş. Güvercinlere, Niye böyle yapıyorsunuz? demiş. Hep can korkusuyla yaşıyorsunuz. Oysa ben sizi şahinlerden, başka tehlikelerden korurum. Yapacağınız şey, beni kendinize kral seçmek. Ondan sonra bakın bakalım, sizi kimse tedirgin edebilecek mi! Atmacanın sözlerine kanan güvercinler onu tahta geçirmişler. Ama aradan daha bir gün geçmeden atmaca her gece bir güvercini yemeye başlamış. Sıra daha kendine gelmeyen zavallı güvercinin biri, Eh, demiş, boşuna yakınmayalım, bu belayı başımıza biz kendimiz sardık. Bazı ilaçlar hastalığın kendisinden bile kötüdür; iyileştireceğine öldürür. 11

vıı kartal ile Tilki Bir kartalla bir tilki, yıllardır yan yana komşu olarak güzelce yaşayıp gidiyorlarmış. Kartalın yuvası yüksek bir ağacın tepesinde, tilkinin ini de ağacın dibindeymiş. Günün birinde kartal yavrularına yedirecek bir yem bulamamış. Tilki de ininde değilmiş. Kartal hemen ine dalıp tilkinin yavrularından birini kaptığı gibi yuvasına dönmüş. Tilkinin o kadar yükseğe çıkabileceğini hiç sanmıyormuş. Yavruyu tam parçalayacağı sırada tilki belirmiş. Çocuğunu öldürmemesi için kartala yalvar yakar olmuş. Kartal aldırmamış bile. Tilki de hemen yakındaki tarlaya koşmuş, oradan bir meşale kaptığı gibi dönüp ağacı tutuşturmuş. Kartal bakmış ki, hem kendisi, hem de yavruları alevlerden, dumandan ölecek, minik tilkiyi annesine geri vermiş. Gün gelir, zalim, ezdiği kişilerin elinden kurtulamaz. 12

vııı Çocuk ile AkRep Çocuğun biri, bir duvardaki çekirgeleri teker teker yakalıyormuş. Bir sürü çekirge yakalamış. Derken, bir akrep görmüş. Onu da çekirge sanarak elini uzatmış. Akrep kuyruğunu kaldırmış hemen. Hadi bakalım, demiş. Beni de yakalamaya kalk da gör gününü. Sadece beni değil, elindeki avucundaki bütün çekirgeleri de yitirirsin. IX İhtiyAR TAzı Tazının biri, sahibine uzun yıllar hizmet ettikten sonra ihtiyarlamış, gücünü yitirmiş, dertlerine dert eklenir olmuş. Bir gün sahibiyle birlikte avlanırken bir yaban domuzuyla karşılaşmış. Kulağına yapışmış domuzun; ama ihtiyarlık bu, dişleri tutmamış, domuz kaçmış. Sahibi oraya seğirtmiş hemen, domuzu kaçırdığı için tazıyı azarlamaya, dövmeye başlamış. Zavallı köpek başını kaldırıp, İhtiyar hizmetkârınıza acıyın, efendimiz, demiş. Biliyorsunuz, cesaretim de, içimdeki tutku da yerli yerinde; uçup gidenler, gücüm ve dişlerim. Onları da sizin hizmetinizde yitirdim. 13

X Tilki ile keçi Tilkinin biri, bir kuyuya düşmüş, bir türlü oradan çıkamıyormuş. Derken, susamış bir keçi gelmiş kuyu başına; aşağıda tilkiyi görünce suyun nasıl olduğunu sormuş. Tilki, sanki oraya düşmemiş, canı tehlikede değilmiş gibi, olağan bir sesle, Gel aşağı, dostum, demiş. Su öyle güzel, öyle bol ki, hepsini içemiyorum. Bitip tükenecek gibi değil. Keçi bunu duyar duymaz kendini kuyuya atmış hemen. Susuzluğunu giderince, tilki oradan nasıl kurtulabileceklerini söylemiş. Bak, demiş, ön ayaklarını duvara dayar, kafanı ileri uzatırsın. Ben sırtından tırmanarak çıkarım. Sonra da seni kurtarırım. Keçi, tilkinin dediğini yapmış. Tilki, keçinin boynuzlarından tutup sırtından tırmanarak kuyudan çıkmış. Çıkar çıkmaz da tabanları yağlayıp oradan kaçmış. Keçi tilkinin arkasından uzun uzun bağırmış, sözünü tutmadığı için ona lanetler yağdırmış. Tilki bir süre sonra kuyu başına dönüp zavallı keçiye şunları söylemiş: Sakalının yarısı kadar beynin olsaydı, çıkışını sağlama almadan aşağı inmezdin. Burada uzun uzun kalıp başında bekleyemem. Yapılacak dünya kadar işim var. Atacağın adımı sağlama al. 14

xı karıncalar ile ÇekiRge Soğuk bir kış günü, karıncalar, yazın topladıkları buğday taneciklerini serip kurutmaya koyulmuşlar. Açlıktan yarı ölü bir çekirge çıkagelmiş, biraz buğday istemiş onlardan. Yazın ne yaptın? diye sormuş karıncalar. Ne mi yaptım? demiş çekirge. Gece gündüz şarkı söyledim. Karıncalar, Şarkı söyledin demek! diye gülmüşler. Yazın şarkı söyledinse kışın da dans edersin, olur biter. Tembellik, yoksulluk getirir. xıı yavru Geyik ile Annesi Günün birinde bir yavru geyik, annesine, Köpekten hem daha büyük, hem daha güçlüsün, demiş. Üstelik kendini koruyacak boynuzların da var. Öyleyse neden köpeklerden korkuyorsun, anne? Annesi, gülümseyerek, Bütün bunları biliyorum, yavrum, demiş. Biliyorum bilmesine de, ne zaman bir köpek havlaması duysam ödüm kopuyor, başlıyorum kaçmaya. Açıklamalar, ne kadar mantıklı olursa olsun, bir korkağa cesaret veremez. 15

xııı At ile Seyis Hırsız seyisin biri, baktığı atın yemini çalıp çalıp satıyormuş. Ama bir yandan da atı boyuna tımar ediyor, onun güzel görünmesini sağlamaya çalışıyormuş. Tabii, atın hoşuna gitmiyormuş bu. Sonunda dayanamamış. Güzel görünmemi sağlamak istiyorsan, demiş seyise, beni daha az tımar et de, daha çok doyur. xıv DoğuRAn DAğ Yıllar önce, doğuracağı söylenen bir dağın içinden gürültüler gelmeye başlamış. Binlerce insan oraya akın edip dağın ne doğuracağını görmek için beklemeye koyulmuş. Uzun uzun beklemişler. Sonunda, dağ doğura doğura bir fare doğurmuş! Görkemli başlangıçlar çoğu kere cılız sonuçlar getirir. 16

xv SinekleR ile BAl kavanozu Mutfakta bir bal kavanozu devrilip kırılmış. Balın tatlı kokusunu alan sinekler, oraya üşüşmüşler hemen. Balı yemeye başlamışlar. Yedikçe yemişler, yedikçe yemişler, balın tek damlasını bırakmamışlar. Ama ayakları yapış yapış olmuş, ne kadar çabalarlarsa çabalasınlar, uçup gidememişler. Ne açgözlü, ne aptal yaratıklarız biz, diye bağırmışlar. Bir anlık keyif için canlarımızı tehlikeye attık. xvı İki ToRbA Eskilere bakılırsa, insan dünyaya, boynunda iki torbayla gelirmiş. Biri önünden sarkarmış torbaların, biri de arkasından. İkisi de yanlışlarla dolu olurmuş. Önünden sarkan torbada komşunun yanlışları, arkasından sarkan torbada da kendisinin yanlışları bulunurmuş. İşte bu yüzden, insan kendi yanlışlarını görmez, komşunun yanlışlarını ise hiç gözden kaçırmazmış. 17