M a c e r a l ı r o m a n s e r i s i : 1 Melek Çe YAYIN NO: 73 genel yay n yönetmeni: Ergün Ür yay nevi editörü: Özkan Öze dizi editörü: Yusuf Çağlar iç düzen/kapak: Zafer Yay nlar tashih: Emine Aydın bask, cilt: Vesta Ofset tel:0 212 445 72 52 Mahmutbey mh. Deve kald r m cd. Gelincik sk. no:6/4 Ba c lar- st. Birinci bask : Şubat, 2008 Uğurböceği yayınları, Zafer Yay n Grubu nun bir kuruluşudur. Ankara Cad., No: 60/3, Ca alo lu, stanbul, Türkiye Tel: (0 212) 512 80 80, Fax: (0 212) 513 04 51 http://www.zaferdergisi.com - e-mail: kitap@zaferdergisi.com C o p y r i g h t 2 0 0 8 U ğ u r b ö c e ğ i Ya y n l a r. H e r h a k k m a h f u z d u r. İllustrasyonlar: Sevgi İçigen
MELEK ÇE 1968 y l nda Samsun da do du. S ras yla ilk, orta ve lise ö renimini Samsun, stanbul, Bolu ve Edirne de tamamlad. Yüksek ö renimine TÜ Kimya Metalürji Mühendisli i Bölümü nde başlad. Bir y l sonra bu bölümden ayr larak, Ü. Uluslararas lişkiler Bölümü ne girdi. Fakülte sonras, Öklit ve Uzay Geometri konular nda ö retmenlik düzeyinde çal şmalar yapt. Yaz çal şmas na Mavikuş dergisiyle başlayan yazar, Zaman Abcçocuk sayfas nda Sar Kurdele köşesiyle çocuk okur a ulaşt. Edebiyat verimlerini K rm z Bisiklet dergisiyle biçimleyen yazar, Zaman Arkadaş m dergisinde yazı verimlerin yanı sıra, editöryal katkıda da bulundu. içindekiler YAYINLANMIŞ ESERLERİ: - Çocuk ve Namaz, Timaş, 2001 - Siyah Benekli Elma, BKY, 2002 - Uçan Hal, U urböce i, 2004 - Oruç Kitab, U urböce i, 2004 - Seni Çok Seviyorum Allah m, U urböce i, 2005 - Namaz Kitab, U urböce i, 2005 - Uykucu Bir S n f Başkan m z Var, U urböce i, 2005 - Perili Ev, U urböce i, 2006 - Ç lg n Ö retmen, U urböce i, 2006 - Hoşça Kal Güzel Okulum, U urböce i, 2006 - Ö retmenimize Binlerce Teşekkür, U urböce i, 2006 - S n f m zdaki Gizemli, U urböce i, 2007 - Badem Operasyonu, U urböce i, 2008 Şifrey i kim biliyor?...9 Tuhaflıklar zinciri...17 Kapıda dört yabancı...25 Tuhaf bir CD daha...33 Badem Operasyonu...40 Süpriz haber...48 Çingene kızı Mugi...55 Kim bu Yamsi?...62 İzci kulübü...69 Kod: jin Han...78 Kötü bir tonga!...86 Kod: Sultane...90
Ajan Lebdemeden...98 Jin Han ın kıtır tabakları...101 Göğebakar ın peşinde...112 Kapan kapan içinde...119 Tehlikeli kaçış...132 Çok önemli sorular ve çok gizli cevaplar...140 Güvenli yer...154 Dilek ve Yağmur a ne oldu?...160 Kurtarma hazırlığı...177 Teo Ki Manse...184 Sır çözülüyor...196 Nerede bu İlker?...204 Köstebek yakalanıyor...209 Bademle karşılaşma...218 Süpriz ödül...227
ŞİFREYİ KİM BİLİYOR? YAZ TATİLİ biterken, okuduğumuz kitaplar, yaptığımız yolculuklar, yeni uğraşlarımız ve yıldızlı akşamlar rüzgâra kapılıp gider sanki. Sevinçlerin tadı damağımızda kalır, heyecanların ve oyunların da Kuyruklu bir yıldızın geçtiği yerlere bıraktığı izler gibi, güzel anılar kalır geride. Bizim de güzel anılarımız olmuştu. Yaz boyunca neler yapmamıştık ki? Dilek ve Müge paten kaymayı öğrenmiş; İlker, Uluç ve Batuhan yeni kaykaylarıyla sokaklarda tur atmış; Osman bütün maçlarda iyi şutlar çekmiş; Hamza, bol
BADEM OPERASYONU BADEM OPERASYONU bol dedektif romanları okumuş; Tilda, tül tül oyalar yapmıştı. Şehir dışına çıkanların çoğu dönmüştü. Yine de, geçip giden güzel günlere rağmen, yolculuk fırsatı bulamayanlar da vardı. Jankat onlardan biriydi. Babasının yoğun iş temposu yüzünden tatili evde geçirmiş ve bütün teknolojik aletleri yapboza benzetmişti. Okulların açılmasına yalnızca günler kalmıştı. Arkadaşlarımızla yaptığımız telefon görüşmeleri giderek çoğalıyordu. Galiba birbirimizi özlüyorduk. İşte bu günlerde Mete nin sürpriz daveti bir araya gelmemiz için iyi bir fırsat oldu. Yeni öğrendiği satranç numaralarını gösterecekti bize. O gün, Külyutmaz Sınıf Annemiz bizi getirip götürme işini üzerine aldı. Okul aile birliğinin başkanı olarak, okul servislerinden biri emrine verilmişti. Aslında okul müdürüne Kemiklerini kırarım senin! diyerek gözünü korkuttuğunu ve servise el koyduğunu tahmin ediyorduk. Emrinde bir servis olunca, Sınıf Annemiz birçok gezi düzenlemişti. Okullar kapanmadan önce, velilerimiz ve öğrenciler boğaz turuna çıkmış, Topkapı sarayını gezmiş ve Çanakkale yi ziyaret etmişlerdi. Ne var ki yaz başında servis şoförleri birer ikişer tatile çıktı. O zaman ister istemez direksiyona Sınıf Annemiz geçti ve yaz döneminde de geziler düzenlemeye devam etti. Bu durum en çok bizim işimize yaradı tabi. Ne zaman gitmek istediğimiz bir yer olsa, sınıf annemiz imdada yetişiyordu. O gün de: Bu haylazları okul dönüşü alırım şekerim, diyerek; bizi, Mete nin annesine teslim etti. Giderayak Dilek in kulağına bir sürü tembihte bulundu. Biz, bu konuşmanın yalnızca: Kemiklerini kırarım senin! bölümünü duyduk. Mete nin annesi halimize gülüyordu. Geleceğimizi bildiği için bir sürü hazırlık yapmıştı. Mutfaktaki tepsi tepsi kekleri, börekleri gören Hamza nın ağzı kulaklarına vardı. Mete nin odasına yerleşir yerleşmez de, yerinden kalkıp mutfağın önünden geçmeye başladı. Mis kokulu kurabiyelere bakmıyormuş gibi yapıyordu 10 11
BADEM OPERASYONU BADEM OPERASYONU ama Mete nin annesi onun halinden ne istediğini şıp diye anlayıverdi. Eline bir tabak kurabiye tutuşturduktan sonra yanımıza gönderdi. Galiba Hamza yı çok sevdi. Odaya her giriş çıkışında yanaklarını sıkarak: Oh! Oh maşallah, dedi. Hamza kurabiyeleri yerken, biz de satranç tahtasını hazırlamakla meşguldük. Kaleyi, atları, filleri ve piyonları güzelce yerleştirdik. Keyfimiz yerindeydi. Özellikle de Jankat ın sevinci gözlerinden okunuyordu. Babası onu aceleyle getirmişti. Okullar açılmadan önce bizimle birlikte geçireceği son gündü. Nihayet ailesiyle birlikte tatile çıkacaklardı. Gideceğimiz çok yer var, dedi Jankat. Annem, bu yaz da Göreme yi göremezsem ölürüm, diyor. Babam da, önce Göreme ye sonra da Antalya ya gideriz, dedi. Neyse gittiğim yerlerden sizi ararım Tilda, Yağmur ve Dilek, Mete lere ilk kez geliyordu. Bir süre etrafa tedirgin bakındılar. Hiçbir eşyaya dokunmamaya özen gösterdiler. İlker ise ilk kez gelmesine rağmen her yeri karıştırdı. Mete nin oyuncaklarını, kitaplarını tek tek gözden geçirdi. Bir ara Mete ye: Amma da çok kitabın varmış, dedi. Bu sözler üzerine Mete sevdiği kitaplardan birini ona hediye etti. Bir casusluk macerasıydı bu. O gün Mete ve İlker in iyi anlaştıklarına ilk kez şahit oluyorduk. Bu yüzden İlker, Mete yi futbol oynamaya davet edince kulaklarımıza inanamadık. Konuşmalarımız bitince Mete yeni numaralarını göstermek için yere oturdu. Biz de etrafında halka olup izlemeye başladık. Üç hamlede mat, rok, çoban matı gibi numaralar ilginçti. Fakat Mete bunlarla kalmayıp ünlü satranç şampiyonlarına maç kazandıran hamleleri de anlattı. Müge dikkatlice izliyordu. Geçen yıl sınıfta yaptığımız satranç turnuvasını ve Mete ile yarım kalan satranç maçını henüz unutmamıştı. Uzun süre devam eden maç boyunca iki oyuncu birbirini yenememişti. Mete, altı dilde 12 13
BADEM OPERASYONU BADEM OPERASYONU satranç bilmenin avantajıyla ilginç hamleler yapıyor, Müge ise her hamleye, karşı bir hamle üretmeyi başarıyordu. O günlerde satranca ilgi gösterdiğimizi gören öğretmenimiz bizi satranç müzesine götürdü. Böylece Mete ve Müge yarım kalan maçlarını dev satranç taşlarıyla tamamlayacaklardı. Ancak ansızın bastıran Yağmur hem gezimizin, hem de maçın yarım kalmasına neden oldu. Şimdiki numaralar için bir yardımcıya ihtiyacım var, dedi Mete. Uluç onun karşısına geçti. Cepleri kabak çekirdekleriyle doluydu. Otururken bir kısmı yere döküldü. Batuhan yere dökülen kabak çekirdeklerini avucunda toplayıp çitletmeye başladı. Mete anlattıkça satrançta onu kimsenin yenemeyeceğine daha çok inanıyorduk. Müge bu durumdan rahatsız oldu. Üstüne basa basa: Bilgisayarı yenemezsin, dedi Mete ye. Kasparov bile bilgisayara yenilmişti! Evet, yenilmişti, dedi Mete. Ama benim bilgisayarı yenmeme çok az kaldı. Her gün bunun için çalışıyorum. Bize de göstersene, dedi Batuhan. Mete nin bilgisayarla yapacağı maçı çok merak etmiştik. İzlemek için ısrar ettik. Işıl: Ne olur, ne olur, diye yalvardı. Bu kadar ısrara dayanamayan Mete bilgisayarını açtı. Bilgisayarını açarken şifre girmesi dikkatimizden kaçmamıştı. Mete satranç CD sini yerleştirdi ve: Satranç programını yeniden yüklemem gerekiyor. Çünkü babam dünkü oyundan sonra programı silmiş. Bilgisayara yenildiği için çok kızmış olmalı, dedi. Konuşmamızı Mete nin annesi böldü. Mutfaktan Mete yi yardıma çağırıyordu. Hamza nın beklediği an gelmişti sonunda. İkram tabakları hazırlanıyor, bardaklara meyve suyu dolduruluyordu. Biz de bilgisayarın başında CD nin açılmasını bekliyorduk. Bir süre beklememize rağmen açılmadı. Bilgisayar ekranında Password yazıyordu. Şifreyi girmemiz gerekiyor. Yoksa açılmayacak, dedi Osman. 14 15
BADEM OPERASYONU Şuna bak CD yi bile şifrelemiş, dedi Batuhan. Sanırım şifreyi bulabilirim dedi İlker ve bilgisayarın başına oturdu. Üçüncü tahmininde şifreyi tutturdu. Galiba Mete ile iyi anlaşmaya başladığımızı CD de biliyor, diye bir de espri patlattı. Buna yalnız Hamza güldü. Geri kalanların ağzı bir karış açık kalmıştı. Yeni bir satranç numarası mı bu, diye sordu Müge. O sırada Mete kapıdan: Her şey hazır, mutfağa gelebilirsiniz, dedi. Fakat bilgisayar ekranını görünce şaşırarak: Başka bir CD mi koydunuz, diye sordu. Hayır, bu senin bilgisayara yerleştirdiğin CD, dedi İlker. O anda bilgisayara yerleştirdiğimiz CD nin bir dizi korkunç ve gizemli olayın başlangıcı olacağını hiçbirimiz bilmiyorduk. Bunu nasıl bilebilirdik ki! TUHAFLIKLAR ZİNCİRİ METE CD yi bilgisayardan çıkarıp bir süre elinde evirip çevirdi. Ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Fakat artık bunun bir önemi yoktu. Bizi bekleyen nefis kek ve börek kokuları aklımızı çelmişti bile. Mete de: Galiba bu babamın, diyerek CD yi babasının masasına koydu. Ortada şaşıracak bir şey kalmamıştı. Hatta CD deki Çok Gizli! Kozmik Gizli! Çok Önemli! Devlet Sırrı! ibareleri bile o kadar önemli değildi. Bu bir oyun olmalıydı. Kim bilir belki Mete nin babası, bil- 16 17