DİNİMİZ İSLAM www.dinimizislam.com. Müzik ve Teganni



Benzer belgeler
Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti

KURAN YOLU- DERS 3. (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti)

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir?

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

Soru: Kimlerin fitre vermesi gerekir? Hangi ürünlerden verilebilir?

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

UMRE YAPMANIN FAZİLETİ

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

İsimleri ilk önce Berre idi, Zatı saadetleri ile evlendikten sonra ismini değiştirip Meymune koydular.

Asr-ı Saadette İçtihat

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum yıldönümünü türkü-şarkı söylemeden ve haramlar işlemeden kutlamanın hükmü

2. Haramı ve helali tayin etmek Allah ın hakkıdır. Bir harama helal demek vebal olduğu gibi helale haram demek de vebaldir.

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya

CİHADA DENKTİR Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki hac ve umredir Küçüğün, büyüğün, zayıfın, kadının cihadı hac ve umredir.

Islam & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

OKUNMAMIŞ ÜÇ MESAJINIZ VAR

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23)

2010 yılının son ayına girdiğimiz bu aylarda hıristiyan olan batı toplumunda olduğu gibi

HOŞ GELDİN RAHMET AYI RAMAZAN!

Ünite 01: Arapçada Kelime ve Cümle Çeşitleri

İbadetin Manası ve Çeşitleri

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI

iki sayfa bakayım neler var diye. Üstelik pembe kapaklı olanıydı. Basından izlemiştim, pembe kapaklı bayanlar için, gri kapaklı olan erkekler içindi.

+ Eğer size yasaklanan (günah)ların büyüklerinden kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi güzel bir yere koyarız.(4.

Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa, akıbet o kılıçla kendi maktül düşer. Hz. Ali

Okul Çağı Çocuğunda Sevgi Yetersizliği Çalma Davranışına mı Neden Oluyor? Pazartesi, 02 Eylül :14

ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF

Resul-i ekrem efendimizin ismini söyleyince, işitince, yazarken ve okurken Ona salevat getirmek hürmete ve sevap kazanmaya sebep olmaktadır.

Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekmiş. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başlamış. Gelip geçenler, adama:

Sadîk-i Ahmak yani ahmak dost şiddetli düşmandan,din düşmanından daha fazla verir.

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

EFENDİ BABASI BÜTÜN MÜRİDLERİNDEN HABERDAR İMİŞ!

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir?

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

Soyut Zekâsı Gelişmemiş Çocuklarda Allah Korkusu Perşembe, 13 Ocak :55

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

DİNİMİZ İSLAM Yalnız Kur'an diyenler

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA

Bilmeceli-Bulmacalı-Oyunlu. Namaz Kitabım. Bilal Yorulmaz

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar

Peki, bu bayramın bizlere nasıl hediye edildiğini biliyor musunuz? Dilerseniz bu kıssayı hep birlikte hatırlayalım.

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

Anlamı. Temel Bilgiler 1

HAC YÜCE ALLAH IN (c.c) EMRİDİR.

(Allah ın, gaybları en iyi bilen olduğunu hâlâ anlamadılar mı?) [Tevbe 78]

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır.

namazı kılmaları hususunda şöylesi bir yanlış ve tehlikeli bir uygulama vardır.

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Toplumsal hayatta huzurun temelleri

EDİRNE İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 MERKEZ 4. DÖNEM VAAZ (EKİM, KASIM, ARALIK) VE İRŞAT PROGRAMI

dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

Okul Başarısı Anne Babalardan Dualar İster (2) Perşembe, 06 Aralık :11. Dualar Beddualar

Kur an ın Bazı Hikmetleri

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

Kendim yanarım aşk ile gayre zararım yok. Ser tâ be kadem ateşim amma şererim yok. Yâri ararım devrederek hâne be hâne

"Kuşkusuz Rabbin katındakiler O'na kulluk etmekten kibirlenmezler, O'nu tesbih eder ve yalnız O'na secde ederler." A'raf, 206

SEVGİLİLER GÜNÜ İSLÂM DA ASLA YOKTUR

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31

Istılah olarak;peygamber Efebdimiz zamanında yaşamış ve de Peygamber Efendimizi görerek ona inanmış olan kişilere denir.

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır:

Transkript:

DİNİMİZ İSLAM www.dinimizislam.com Müzik ve Teganni Künye Sahibi: Mehmet Ali Demirbaş Gazeteci Yazar 29 Ekim Cad. No:23 Kat:4 Yenibosna İstanbul Tel: (0212) 454 38 20 mehmetali.demirbas@tg.com.tr Hazırlayan: www.bizimsahife.org 1

Müzik ve Teganni İ Ç İ N D E K İ L E R Musikinin dindeki yeri 3 Sosyolojik açıdan mûsikî 13 Müzik ve Hitler in hayalleri 14 Haram iyi niyetle haramlıktan çıkmaz 16 Tegannideki beş şart 17 Dinin emri müslümanın zoruna gitmez 19 Bir Müslüman böyle konuşmaz 21 İbadetle başka şey mukayese edilmez 30 Müzikle ilgili çeşitli sorular 33 Çalgının dindeki yeri 36 Çalgı ile ilgili hadisler 36 Cariyelerin şarkı söylemesi 38 İbadete müzik karıştırmak 39 Sevinç türküleri 39 Sevgi gösterisi 40 Düğünlerde def çalmak 41 Cennette müzik var mı? 42 Biracının şahidi 43 Din haramla yaşanmaz 43 Nağmesiz şarkı olmaz 44 İslam âlimleri buyuruyor ki 44 İlham dinde senet olmaz 48 İmam-ı Gazali hazretleri ve musiki 48 İtici olmak 54 Raks nedir? 56 İbadet, eğlence ve müzik 58 Sarhoş etmezse helalmiş 60 Defle zikir çekmek 61 2

Müzik ve Teganni Musikinin dindeki yeri Sual: Dinimizde müzik haram mıdır? Simanın caiz olduğu ve caiz olmadığı yerler vardır. Bazıları, kitaplardaki sima kelimesini çalgı olarak tercüme ettikleri için mubah çalgılar da var zannedilmektedir. Aşağıdaki yazıların tamamı İslam âlimlerinin kitaplarından alınmıştır. Nereden alındığı da sonunda yazılıdır. Kendimize ait tek cümle yoktur. Aletsiz, çalgısız nağmeli sese sima denir. Çalgı aleti ile birlikte olan insan sesine gına [müzik] denir. Gına haramdır. (Dürr-ül mearif) Lokman suresinin 6. âyetindeki lehv-el hadis ifadesini âlimler musiki, çalgı aleti olarak bildirmiştir. İbni Mesud hazretleri yemin ederek lehv-el hadis ten kasıt, çalgı aleti ve musiki olduğunu söylemiştir. (Tefsir-i ibni kesir, Tefsir-i medarik) [İbni Mesud gibi büyük bir zata inanmayan cahillere ne denir ki?] (Mevahib-i aliyye) ismindeki tefsirde, lehv-el hadis âyeti şöyle tefsir ediliyor: Yalan hikayeler yazarak veya şarkıcı kadınlar tutup herkese ses nağmeleri dinleterek, Kur an dinlemelerine engel olmaya çalışanlara Cehennem ateşini müjdele! (Mevâkib tefsiri) Bir hadis-i şerifte de buyuruluyor ki: (Üçü hariç, her lehv bâtıldır.) [Deylemi] Demek ki lehv, bir oyun, bir eğlence, bir çalgı olduğu için böyle buyuruluyor. Müfessirler, İsra suresinin 64. âyetinde şeytana, (Vestefziz... bi savtike [Sesinle oynat]) demenin çalgı ile oynat demek olduğunu, bu âyetin, her çeşit çalgıyı haram ettiğini bildirmişlerdir. (Şeyhzade) Müfessirler Enam suresinin 70. âyetini, (Dinlerini [şarkı ile, musiki ile] oyun ve eğlence haline sokanlardan uzak dur) şeklinde tefsir etmişlerdir. (Şimdi siz bu söze [Kur âna] mı şaşırıyorsunuz? Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz ve siz gafletle oynuyorsunuz.) [Necm 59-61] Medarik tefsirinde entüm samidün ifadesi, (Kur'an okunduğunu işittikleri zaman onu dinletmemek için teganniye [şarkı türkü söyleyerek şamataya] başlarlar, oynarlardı) diye açıklanıyor. İbni Abbas ve Mücahid 3

hazretleri de bu ifadenin şarkı olduğunu söylemiştir. (İgaset-ül-Lehfan) Kur an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki: (Peygamberin emrine uyun, yasak ettiğinden sakının!) [Haşr 7] (Resule itaat eden, Allah a itaat etmiş olur.) [Nisa 80] (O Peygamber, güzel şeyleri helal, çirkin, pis şeyleri haram kılar.) [Araf 157] (O, kendisine vahyedilenden başkasını söylemez.) [Necm 3, 4] (Aralarındaki anlaşmazlıkta seni hakem tayin edip, verdiğin hükmü tereddütsüz kabullenmedikçe, iman etmiş olmazlar.) [Nisa 65] (Allah ve Resulü, bir işte hüküm verince, artık inanmış kadın ve erkeğe, o işi kendi isteğine göre, tercih, seçme hakkı kalmaz.) [Ahzab 36] (Kur'anı sana insanlara açıklayasın diye indirdik.) [Nahl 44] Şimdi Resulullah efendimiz, yukarıdaki âyet-i kerimeleri nasıl açıklamışsa ona bakalım: (İlk teganni eden şeytandır.) [Taberani] (Sesini gına ile yükseltene şeytan musallat olur.) [Deylemi] (Rahmet melekleri, ceres, [çan, zil, çıngırak] bulunan yere girmez.) [Nesai] (Rahmet melekleri, köpek ve çan bulunan kafileye yaklaşmaz.) [Müslim, Ebu Davud, Tirmizi] (Ceres, şeytanın mizmarıdır.) [Müslim, Ebu Davud, Nesai] [Mizmar çalgıdır] (Şarkıcı kadını dinlemek, yüzüne bakmak haramdır. Parası da haramdır. Kimin eti haramdan beslendi ise, ona Cehennem ateşi layıktır.) [Taberani] (Bir zaman gelecek, ümmetimden bazısı, zinayı, ipek giymeyi, içki içmeyi, mizmarı [çalgıyı] helal addedecektir.) [Buhari] (Musiki, zinaya yol açar.) [Mektubat-ı Rabbani 3/41] (Musiki, kalbde nifak hasıl eder.) [Beyheki] (Suyun otu büyüttüğü gibi, şarkı, oyun ve eğlence kalbde nifakı büyütür. Allah a yemin ederim ki, suyun otu büyüttüğü gibi, Kur an ve zikir de, kalbde imanı büyütür.) [Deylemi] (Rabbim bana içkiyi, kumarı, darbukayı ve şarkı söyleyen kadınları haram kıldı.) [İ. Ahmed] (Resulullah çalgı aletleriyle para kazanmayı yasakladı.) [Begavi] (Ümmetimden bazıları, içkilere başka isim vererek içerler. Şarkıcı kadın ve çalgı aletleriyle eğlenirler. Allahü teâlâ, onları yerin 4

dibine batırır da domuzlar ve maymunlar kılar.) [İbni Mace] (Şu beş şey zuhur ederse, ümmetimin helaki hak olur: Birbiriyle lanetleşme, içki içme, ipekli giyme, çalgılar ve erkeğin erkekle, kadının kadınla iktifa etmesi.) [Deylemi, Hâkim] (Ben, mizmarları [çalgıları], putları yok etmek için de gönderildim.) [İ.Ahmed, Ebu Nuaym, İbni Neccar] (İblis, yer yüzüne indikten sonra, ya Rabbi bana ev ver dedi. Hamamlar senin evin. Yemek istedi. Besmelesiz yenen yemekler senin denildi. Müezzin istedi. Mizmarlar [çalgılar] müezzinin denildi. Yazıların dövme, hadislerin yalandır. Resulün [elçin] kâhinler, falcılar, tuzağın da kadınlardır.) [İbni Ebiddünya, İbni Cerir] (İblis, benim kitabım nedir dedi. Senin kitabın dövmedir, içeceğin sarhoşluk veren her içki, sadakatin yalan, müezzinin mizmarlar [çalgılar], mescitlerin de çarşılardır denildi.) [Taberani] (İki ses, melundur: Nimete kavuşunca [mizmar]çalgı, musibete maruz kalınca feryat.) [Bezzar] (Allahü teâlânın gazabına sebep olan şeyler: Acıkmadan yemek, uykusu yokken uyumak, tuhaf bir şey olmadan gülmek, musibette feryat etmek, nimete kavuşunca mizmar [çalgı çalmak].) [Deylemi] (Şarkıcı ve çalgıcı kadınlar çoğalınca, içkiler her yerde içilince, yere batmalar görülecek, gökten taş yağacaktır.) [Tirmizi, Ebu Davud, İbni Mace, İ.Ahmed] (Şunlar gelmeden önce salih amel işlemekte acele edin. Sefihler başa geçmeden, güvenlik kuvvetleri çoğalmadan, hüküm rüşvetle satılmadan, adam öldürme hafife alınmadan, akraba ziyareti kesilmeden, Kur an mizmarlardan okunmadan, Kur anı şarkı gibi okuyanlar öne geçmeden.) [Taberani] (Kur'an mizmarlardan okunduğu zaman ölebilirsen öl.) [Taberani] (Kur'anı mizmarlardan [çalgı aletlerinden] okuyanlara Allah lanet eder.) [Müsamere] (Şu 15 kötü haslet işlendiği zaman ümmetim belaya maruz kalır: 1- Ganimete hıyanet edilince 2- Emanetin ganimet sayılınca 3- Zekat cereme kabul edilince 4- Erkek karısına itaat edince 5- Evlat ana babaya isyan edince 6- Kişi, arkadaşına itaat edince 7- Babaya cefa edilince 8- Toplantılarda yüksek sesle konuşulunca 5

9- En rezil kimse iş başına geçince 10- Şerrinden korkulan kimseye ikram edilince 11- Her yerde içki içilince 12- Erkekler ipek giyinince 13- Şarkıcı kadınlar çoğalınca 14- Çalgı aletleri yayılınca 15- Sonra gelenler, önceki âlimlere lanet edip onları kötülediği zaman.) [Tirmizi] (Gözün zinası [harama] bakmak, kulağın zinası [haram şeyleri] dinlemektir.) [Müslim] İbni Hibban ın bildirdiği hadis-i şerifte, Resulullah, develerin boyunlarındaki ceresleri [çanları] çıkarmıştır. Halbuki çan şehveti tahrik etmez. Çan bulunan yere rahmet melekleri girmiyor. Artık çalgıyı, çalgı aletlerini siz düşünün. Şeyh-ul-İslâm Ahmed İbni Kemal efendi hazretleri Kırk Hadis kitabında buyuruyor ki: (Mizmarları kırmak ve hınzırları öldürmek için gönderildim) hadis-i şerifindeki mizmar, bütün çalgı aletleridir. Bu hadis-i şerif, her çeşit çalgıyı ve domuz eti yemeyi yasak etmektedir. Hazret-i Ebu Bekir, iki küçük cariyenin tef çalıp şarkı söylediklerini gördü ve onları azarlayarak Şeytanın çalgısını mı çalıyorsunuz? dedi. (Buhari) İbni Ömer hazretleri, ihramlı bir toplulukta şarkı söyleyen birine, Allah senin ibadetini kabul etmesin dedi. (İbni Ebid-dünya) Enes bin Malik hazretleri, En pis kazanç, şarkı ve çalgı aletleriyle kazanılandır dedi. (İbni Ebid-Dünya) İbni Abbas hazretleri, Çalgı aletleri haramdır dedi. (Beyheki) Âişe validemiz, bir evde şarkı söyleyen birini görünce ona, Yazıklar olsun sana. Bu şeytandır, bunu çıkarın dışarı dedi ve onu çıkardılar. (Buhari) Fudayl b. İyad hazretleri, Müzik ve şarkı, zinanın teşvikçisidir dedi. (İbni Ebid-dünya) Şeyh Muhammed Rebhami hazretleri buyuruyor ki: Saz, tanbur, def, ney ve diğer çalgı aletlerini çalmak, Allahü teâlânın emrini tutmamak olur. (Riyad-ün-Nasıhin) İmam-ı Şarani hazretleri buyuruyor ki: Hakim-i Tirmizi nin Nevadiru l Usul adındaki kitapta rivayet ettiği hadis-i şerifte Resul-i Ekrem efendimiz, (Her kim şarkı sesine kulak verirse, onun ruhanileri dinlemesine izin verilmez) buyurdu. Oradakilerden biri tarafından, (Ya Resulallah, ruhaniler kimlerdir?) diye 6

soruldu. Resulullah da, (Cennet ehlinin okuyucularıdır) buyurdu. (Muhtasar-ı Tezkire-i Kurtubi) İmam-ı Birgivi hazretleri buyuruyor ki: Saz dinlemekten kulaklarını korumalıdır. (Risale-i Birgivi) Mezhepsiz İbni Teymiye bile, Şarkı ve müzik, şeytani duyguları harekete geçiren en etkili unsurlardan biridir demiştir. (Mecmu-ul Fetava) Şarkı, Kitap ve Sünnetle yasaklanmıştır. (İmam-ı Kurtubi) Şarkı ve müzik aletlerinin haram olduğu konusunda icma vardır. (İbni Salâh) İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: İmam-ı Ziyaeddin-i Şami, Mültekıt kitabında (Hiçbir âlim, teganniye mubah demedi) buyurdu.(m. 266) Kur'an-ı kerimi musiki perdelerine uydurarak okumak haramdır. (Bezzâziyye) Çalgı çalmanın haram olduğu, icma ile bildirildi. (Makamat-ı Mazheriyye) Çalgı çalarak veya oyun arasında Kur'an okuyan kâfir olur. (Tergibüs-salât) İmam-ı Münavi hazretleri (Nikahı herkese duyurun! Bunun için de, camide yapın ve def çalın) hadis-i şerifini açıklarken, (Mescitlerde def çalınmaz. Hadis-i şerif, mescid dışında çalınmasını, mescitte yalnız nikah yapılmasını emrediyor) diyor. (Hadika) Camide def çalmak günah olunca, başka çalgının camide çalınması hiç caiz olmaz. Kadınların düğünlerde def çalması caizdir. (Redd-ülmuhtar) Şimdiki tarikatçıların yaptıkları gibi, dönmek, dümbelek, ney, saz çalmak haramdır. (Tahtavi şerhi) Teganni ile okuyan bir imamın arkasında kılınan namazın iadesi gerekir. (Halebi) Kur an-ı kerimi, Arap şivesine uygun, tecvid ile ve güzel ses ile okumalıdır. Ebu Davud daki hadis-i şerifte, (Kur'anı güzel sesle okuyun) buyuruldu. Yani "Allah tan korkarak okuyun" demektir. Bu da, tecvid ilmine uyarak okumakla olur. Yoksa, harfleri, kelimeleri değiştirerek, manayı, nazmı bozarak teganni ile okumak haramdır. (Berika) Teganni haramdır. (Tıbb-ün-nebevi) Kur an-ı kerimi teganni ile okumak ve dinlemek haramdır. Burhâneddin-i Mergınânî buyurdu ki: 7

Kur an-ı kerimi teganni ile okuyan hâfıza, ne güzel okudun diyen kimsenin imanı gider. Tecdîd-i iman gerekir. Kuhistânî de, böyle yazmaktadır. (Dürr-ül-müntekâ) İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki: Eğlence veya para kazanmak için başkalarına şarkı söylemek, sözbirliği ile haramdır. Çalgı ile raks etmek büyük günahtır. Sıkıntısını gidermek için kendi kendine şarkı söylemek günah değildir. Çalgı olarak, yalnız kadınların düğünlerde def çalması caizdir. (Redd-ül-Muhtar) Fısk ve içki içilen yerlerde çalgı çalmak ve bunu dinlemek haramdır. Resulullah çobanın kavalını işitince, parmakları ile mübarek kulaklarını kapadı ise de, yanında bulunan Abdullah bin Ömer e kulaklarını kapamasını emretmedi. Bu da, elde olmadan duymanın haram olmadığını göstermektedir. Çalgıyı, içki, oyun ve kadın bulunan yerlerde keyif için çalmak haramdır. Bayramda, savaşta, hac yolunda, sahurda, düğünlerde ve askerlikte davul çalmak da caizdir. [Okullarda, millî ve siyasi toplantılarda bando, mızıka, mehter marşı çalmak caizdir.] (Hadika) Def, tambur ve her çeşit çalgıyı evinde, dükkânında bulundurmak, kendisi kullanmasa bile, satmak, hediye etmek, ariyet veya kiraya vermek günahtır. (Berika) Sadece mehter marşında çalınan müzik aletlerini satmak caiz olur. Tasavvuf müziği diye bir şey yoktur. Müzik, nefsin gıdası, ruhun zehiridir, kalbi karartır. (Dürr-ül mearif) İlahileri çalgı ile, ney çalarak okumak bid'attir. Harama helal diyen ve haramı ibadete karıştıran kâfir olur. (S.Ebediyye) İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki: Resulullah efendimiz, geldiği bir evde, küçük zenci kızları [cariyeler] def çalıp şarkı söylüyorlardı. Şarkıyı bırakıp, Resulullahı övmeye başladılar. Resulullah efendimiz, (Onu bırakın, oyun arasında beni övmeyin. Beni övmek [mevlid, ilahi] ibadettir. Eğlence, oyun arasında ibadet caiz değildir) buyurdu. (K. Saadet) [Bazıları, bu hadis-i şerife istinaden kadınların şarkı söylemesinin ve çalgının caiz olduğunu söylüyorlar. Şarkı söyleyenler cariye idi. Cariyenin avret yeri erkeğinki gibidir. Sesi de avret değildir. (İhya)] Her çeşit çalgı dinlemek haramdır. (Fetava-i Bezzaziyye, Hadika, Ahlak-ı alaiyye) Müzik bütün dinlerde büyük günahtır. (Dürr-ül-münteka) İncilin yasakladığı müziği, sonradan papazlar Hıristiyanlığa soktu. (Mevahib-i ledünniyye şerhi Zerkani) 8

Müzik kelimesi, yunanlıların büyük putları olan Zeüs ün kızları sayılan Mousa (Müz) denilen 9 heykelin adından hasıl olmaktadır. Bozuk dinler, kalbleri ve ruhları besleyemediği için, müziğin, her çeşit çalgı sesinin nefslere hoş gelmesi, nefsleri beslemesi ruhani tesir sanıldı. Bugünkü batı müziği, kilise müziğinden doğdu. Bugün yeryüzünü kaplayan bozuk dinlerin hemen hepsinde, müzik, ibadet halini almıştır. Müzik ile, her çeşit çalgı ile nefsler keyiflenmekte, şehvani, hayvani arzular kuvvetlenmektedir. Ruhun gıdası olan, kalbleri temizleyen ve nefsleri ezip, haramlara olan arzularını yok eden, ilahi ibadetler unutulmaktadır. Müzik, her çeşit çalgı, insanları, alkolikler ve morfinmanlar gibi gaflet içinde, uyuşuk yaşatmaktadır. Böylece, nefsleri azdırarak, sonsuz saadetten mahrum kalmasına sebep olmaktadır. İslam dini, insanları bu felaketten korumak için, müziği kısımlara ayırmış, zararlı olanlarını haram kılmış, yasak etmiştir. (S. Ebediyye) Bayram günü oyun oynamak Sual: Bayram günü, sahabe çalgı çalıp oynuyorlarmış. Bize neden caiz değildir? Çalgı çalmak caiz olmaz. Peygamber efendimiz, Medine ye geldiği zaman, Medinelilerin iki eğlence günü olduğunu bildirdiler. Cahiliyet zamanındaki eğlencelerden bahsettiler. Peygamber efendimiz buyurdu ki: (Allah, o iki günü onlardan daha hayırlı iki gün olan kurban ve Ramazan bayramının günleriyle değiştirdi.) [Buhari] Hazret-i Âişe anlatır: Bayram günü iki cariye, kahramanlık şiirlerini def çalarak terennüm ediyordu. Resulullah yatağına yatıp yüzünü çevirdi, sonra babam [Hazret-i Ebu Bekir] içeri girdi. (Bu ne hâl, Resulullahın huzurunda şeytanın düdüğü ve sesi ne arıyor?) diye beni azarlayınca, Resulullah (Bırak onları, her milletin bir bayramı vardır, bu da bizim bayramımızdır) buyurdu. Babam başka şeyle meşgulken, cariyelere işaret ettim, dışarı çıktılar. (Buhari, Müslim) Yine Âişe validemiz anlatır: Bayram günü Habeşiler oyun oynarken Resulullah beni çağırdı, ben de başımı onun omzuna koyup, hevesim gidene kadar seyrettim. (Buhari, müslim, Nesai) Oyun oynayanlar, eğlenenler, cariyeler ve Habeşi kölelerdir. Def çalıp oynamak cariyelere verilmiş bir ruhsattır. Sesleri de avret değildir. Hür kadınların sesleriyse avrettir. Ancak düğünlerde, kadınlar arasında 9

def çalabilirler. Cariyeler gibi erkekler arasında çalamazlar. Cariyelerin bu hareketlerini hür kadınlara da uygulamak, dinde reforma girer. Habeşi kölelerin oyunları ise, mızrak, kılıç ve kalkan oyunlarıydı. Bu hadis-i şeriflere dayanarak sahabe çalgı çalardı demek çok yanlış ve iftira olur. Bayramlarda çatılmasın kaşımız, Düşmanlıktan ağrımasın başımız, Küçük olsun, büyük olsun yaşımız, Allah için artık gülsün yüzümüz. Boynuzlu koçları kurban etmeli, Akrabayı ziyarete gitmeli, Dargınlıklar, kırgınlıklar bitmeli, Allah için artık gülsün yüzümüz. Küskünlük içinde geçmesin hayat, Öfkeni yen, kibrini kır, çöpe at, Bak barışmak için, ne güzel fırsat, Allah için artık gülsün yüzümüz. Hayırlı söz söylemeli dilimiz, Müsafeha etsin iki elimiz, Gülümseyip, açılmalı gülümüz, Allah için artık gülsün yüzümüz. Çalgı ile ibadet Sual: Fıkıh kitaplarında, fısk meclislerinde, çalgı çalınan yerlerde, tesbih, zikir, çekmek, hatta din kitabı okumanın bid at ve haram olduğu, çünkü, Peygamber efendimizin böyle okumaları yasak ettiği bildiriliyor. Minibüslerde kadın erkek karışık olduğuna göre fısk meclisi olmuyor mu? Bir de çalgı çalınıyor. Böyle minibüslerde giderken Kur an okumak, zikir ve tesbih çekmek haram değil mi? Çalgı çalarak zikretmekle, bir yerde çalgı çalınırken zikretmek ayrıdır. Görmekle bakmak ayrı olduğu gibi dinlemekle duymak da ayrıdır. Minibüslerde biz çalgı eşliğinde zikir etmiyoruz. Biz istemeden kulağımıza geliyor. Herkes gaflette iken, zikir çekmek günah olmaz aksine çok iyi olur. Böyle bir durum olmadan çalgı ile zikir çekmek elbette büyük günahtır. Din kitaplarında deniyor ki: Musiki ile okunan şeyleri dinlememeli. Cahil tarikatçılar teganni ile ilahi okuyorlar. Musikiden hasıl olan şehvet lezzetlerine, ibadette lezzet hasıl olduğunu, feyiz geldiğini sanıyorlar. Böyle sapıklar, Deccal ın askeridir. Kur'an-ı kerimi, zikri ve duayı teganni ile okuyanları 10

dinlememek gerekir. Tatarhaniyye fetva kitabı, bunları teganni ile okumanın haram olduğunda sözbirliği bulunduğunu yazmaktadır. (Birgivi vasiyetnamesi şerhi) Kilisede org çalarak İncillerden parçalar okunduğu gibi, Kur'an-ı kerimi çalgı çalarak okumak küfürdür. (S. Ebediyye) Günah işlenen yerde Sual: S. Ebediyye de, (Çalgıyla zikretmek, fısk meclislerinde tesbih çekmek günahtır) deniyor. Radyo dinlerken, TV seyrederken veya müzik çalınan yerde tesbih çekmek de günah mıdır? Ben evde hep TV izliyorum. Eğer TV izlerken tesbih çekemezsem, başka hiç boş zamanım olmuyor. TV yi bırakamayacağıma göre ne yapmam gerekir? Müzik eşliğinde zikir, tesbih caiz olmaz. Çalgının ritmine uydurarak salevat vesaire söylemek caiz olmaz. Kumarhaneye gidip kumar oynarken tesbih çekilmez. Meyhaneye gidip orada biraz tesbih çekeyim denmez; ama bir iş için kumarhaneye, meyhaneye veya müzik çalınan yere gidilmişse, orada zikretmekte mahzur yoktur, hatta çok iyi olur. Bindiğimiz dolmuşta, girdiğimiz mağaza ve lokantalarda çalgı çalınırken zikretmekte mahzur yoktur. Bir hadis-i şerifte, (Gafiller arasında Allahü teâlâyı anan, kuru ağaçlar arasındaki yeşil ağaç gibidir) buyuruluyor. TV de de, günah olmayan bir şey izlerken tesbih çekmenin mahzuru olmaz. Ney çalgısı Sual: Dini yayınlarda fon müziği olarak kullanılan ney, diğer çalgılardan farklı mıdır? Farklı değildir. Ney de diğer çalgılar gibidir. Çalgı ve diğer günahları ibadete karıştırmak daha büyük günah olur. Tasavvuf müziğinin dinde yeri yoktur. Tabiin in büyüklerinden Hazret-i Nafi anlatır: Sahabeden Abdullah bin Ömer le beraber gidiyorduk. Ney sesi işittik. Kulaklarını parmaklarıyla kapadı. Oradan hızla uzaklaştık. (Ney sesi daha işitiliyor mu?) dedi. (Hayır, işitilmiyor) dedim. Parmaklarını kulaklarından ayırdı. (Resulullah da böyle yapmıştı) dedi. Ben o zaman çocuktum. Çocuğa günah olmayacağı için, ona da kulaklarını kapat dememiştir. Hazret-i Nafi, (Abdullah bin Ömer takvası sebebiyle kulaklarını kapattı) denmemesi için çocuk olduğunu özellikle bildirdi. (Eşiat-ül-lemeat) Ruha zulmet veren şey Sual: Musiki ruhu besler mi, yoksa zulmet mi verir? 11

Haram olan musiki, kâfir olan nefsimize hoş gelir, onu azgınlaştırır, ruhu ise zulmete boğar. Resulullah, (Gına yani musiki, kalbde münafıklığı arttırır) buyurdu. (Beyheki) Kur an-ı kerim okumak, musikinin hâsıl ettiği zulmetleri temizler. Kalbi, ruhu nurlandırır. Bir hadis-i şerif meali şöyledir: (Kur an okunan evin hayrı artar, sakinlerini sıkmaz, melekler toplanır, şeytanlar oradan uzaklaşır. Kur an okunmayan ev, içindekilere dar gelir, sıkıntı verir, bereketsiz olur. Melekler uzaklaşır, şeytanlar oraya dolar.) [Darimi] Çalgı ve Allah sevgisi Sual: (Çalgı, Allah sevgisini artıyorsa mubahtır, süslü, açık, güzel bayana bakmak da ferahlık veriyorsa, Allah sevgisini artırıyorsa, çiçeğe bakmak gibi mubah olur) deniyor. Haram olan şey, nasıl mubah olabilir? Çok yanlıştır. Çalgının haram olduğu çeşitli hadis-i şeriflerle bildirilmiştir. Haram olan şey derttir, derde deva, ruha gıda olmaz. Bir hadis-i şerif meali: (Allahü teâlânın size haram ettiği şeylerde şifa yoktur.) [Hâkim] Çalgı nefsin hoşuna gider, o hain nefsi besler. Günah hoşa gidince insanı Allah sevgisine mi kavuşturur? Güzel bir çiçeğe bakmak, onu koklamak ruha tatlı gelir. Ruhun Allahü teâlânın varlığını, büyüklüğünü anlamasına, Onun emirlerine uymasına sebep olmaktadır. Parfümlü açık bayana bakmak ise, nefse hoş gelir. Kulak renkten zevk almaz. Göz de sesten zevk almaz; çünkü anlamazlar. Nefs Allahü teâlânın düşmanıdır. Zevklerine kavuşmak için her kötülüğü yapmaktan çekinmez. Onun zevklerinin sonu yoktur. Namahreme bakmakla doymaz. Daha başka şeylerin zevkini tatmak ister. Nefsin taşkın zevkleri, insanı, sefalete, hastalıklara, aile facialarına, felaketlere sürüklemektedir. Allahü teâlâ, bu facialara mani olmak için, kadınların, kızların açılmalarını, yabancı erkeklere yaklaşmalarını, içkiyi, kumarı, çalgıyı yasak etmiştir. (Çalgı, Allah sevgisine götürüyorsa caiz olur) demek, (Zina, içki, kumar Allah sevgisine götürüyorsa caiz olur) demeye benziyor. Dinimizin yasakladığı çalgıyı böyle savunmak, tamamen ilim dışıdır. Ruhun ve nefsin gıdası Sual: Cahil biri, (Çalgı haram değildir, çünkü insanın çalgıya da ihtiyacı vardır. İyi bilinmeli ki, musiki ruhun gıdasıdır) diyor. Ben bekârım, evlenme ihtiyacı hissediyorum. Ara sıra ihtiyacımı gidermek için geneleve gitmem, bu yazara göre caiz mi oluyor? 12

İhtiyacı gidermek için, haram caiz olursa, bu da caiz olur. Böyle kıyası ancak dinde reformcu cahiller yapar. Dinimiz çalgıyı kesinlikle haram etmiştir. Müzik, kâfir olan nefsimizin gıdasıdır, ruhumuzun zehridir. Aşağıda vesikaları vardır, açıkça kalbde nifak hâsıl eder deniyor, ruhun zehridir deniyor. Kalbin ve ruhun gıdası ibadet etmektir, Allahü teâlâyı ve onun sevdiklerini sevmektir. Nefsin gıdası ise haramlardır. Genelevlerin yaygınlaşması, içki festivallerinin düzenlenmesi, içkilerin içilmesi, her yerde çalgı çalınması, (Çalgıyı helal sayanlar çıkacaktır) hadis-i şerifindeki hususların meydana çıktığını göstermektedir. Saz dinlemek Sual: S. Ebediyye de, (Behaüddin-i Buhari hazretlerinin yanına ney ve saz getirdiklerinde, Biz bunları dinlemeyiz. Dinleyen tasavvufçuları da inkâr etmeyiz buyurdu) deniyor. Bu söz, çalgının helâl olduğunu göstermez mi? O yazının hemen altı okunsaydı, mesele anlaşılırdı. (Nağme ve saz dinlemek kalb seyrinde olanlara zevk verir) buyuruluyor. Yani sazın, kalb seyrinde olan Evliya zatlara zarar vermediği bildiriliyor. Bu, o zamanki büyük Evliya zatlar için söylenmiştir. Bugün bu makamda olan yok gibidir. Öyle zatlar olmayınca herkese zarar verir, herkese haram olur. Çalgının haram olduğunda icma hâsıl olmuştur. İcmaya aykırı söz söylemek caiz olmaz. Sosyolojik açıdan mûsikî Şeyhülislam Mustafa Sabri efendinin bu konudaki bir yazısının özeti şöyledir: Mûsikî, mâlâyâni kabilinden bir meşguliyet şeklinde tezahür eden bir atalet [tembellik]tir. Bundan alınan lezzet ise geçici bir hevesten başka bir şey değildir. Mûsikîden hiçbir zaman âhirete ait bir fayda beklenmez. İnsanları eğlendirici bütün sanatlar, selim fıtrat sahiplerince âdi sanatlardan sayılmıştır. Böyle sanatçıların şöhret bulmasına sebep olan alkış ve hürmetlere aldanmamalı. Bu hürmetler, karşı taraftan bir parça haysiyet koparmak ve bu zararı belli etmemek üzere iftihar hissini okşayarak meydana getirilmek mânâsına olduğu için eksilmez. Nâmuslarından uzaklaştırılmak istenilen kadınlara karşı da pek çok saygı gösterirler. Şarkıcılık ve çalgıcılıkta mevcut olan eğlendirmek konusunda, çocuklarına çalgı öğretmiş olmakla öğünen ana babanın aklına hayret etmemek imkânsızdır. 13

Mûsikî dinleyenler, bu esnada toplum için bir şey yapmış olmayıp, yalnız bir hayli paranın birçok ceplerden çıkarak bir başka cebe girmesine yardım etmiş oluyorlar. Sonra bu paraların karşılığında bu adamlar ne almış oluyorlar? Hiçbir şey Mûsikînin şehvet hislerini tahrik etmesi, fuhşa sürükleyici bir zemin hazırlar. Bundan dolayı, içki kadehleri ve dilberler, mûsikî âleminin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu heyecanla, âşıkların dilinde yer alamayan aşk ve sevgi kelimeleri bu iki şeyin teşkil ettiği ahenk sayesinde ortaya çıkar. Bundan dolayı, (Bir güzelin aşkından sabahlara kadar uyuyamıyorum, çıldırıyorum) demeye sıkılan birinin, bu manayı içeren bir şiir ve şarkıyı bütün kuvvetiyle insanların önünde bağıra bağıra söylemesi küstahlık sayılmaz. (İşsiz kalan genç kız, kendine başka işler bulmak için düşünür) sözüne uygun olarak, çalgıyla meşgul olan kadın, uygunsuz düşüncelere dalmaktan kendini alamaz. Gönlünü birilerine kaptırmaya çalışır. Âşık olmak, sevmek kötü mü diyen çıkabilir. Nasreddin Hoca merhumun, (Başından aşk geçti mi?) diye sorana (Bir defa geçiyordu, üzerimize adam geldi) sözü meşhurdur. Bir erkek yalnız kendisini seven bir kadını sevgi ile anabilir. Bundan başka hiçbir kadının, hiçbir erkek hakkında aşk ve sevdasını mazur görmediği gibi, o kadına da o erkekten başkaları tarafından bir kıymet ve haysiyet izafe edilmez. Güzel sanatların belki en iyisi olan şiire karşı da şüpheyle bakılmasının sebebi kötülüğünün iyiliğine galip olmasındandır. Hattâ ilim tahsili esnasında bir talebenin şiire dalması haylazlık sayılır. Şiirin baş sermayesini şairlerin kendileri şöyle itiraf ederler: Sermaye-i şairân tükenmez, Dünya tükenir, yalan tükenmez. Bununla beraber, şiir, zekânın parlaması ve bilginin artmasına yardımcı olması cihetiyle mûsikîye kıyas kabul etmez elbette. Eğer nağmelere, güzel seslere ihtiyaç var denirse, Kur'an-ı kerim tilâveti ile bu ihtiyaç daha yüksek bir şekilde karşılanır. Kur an-ı kerimi güzel sesle okumak emredilmiş, bu müstehab görülmüştür. Fakat tecvit kaidelerini ihlâl ederek veya mûsikî nağmelerine uydurarak Kur'an-ı kerimi teganni ile okumayı dinimiz yasak etmiştir. Müzik ve Hitler in hayalleri Aşağıdaki yazı Meşhur Kazak yazarı Muhtar Şahanov un, Medeniyetin Yanılgısı adlı eserinden alınmıştır: 14

Günümüzde artık utanç duygusu azaldı. Kalemde mürekkep olduğu gibi, insanda da, ruh zenginliği, hayâ ve namus bulunması lazım. Haya veya namusa önem vermeyen bu kadarcıkla bir şey olmaz diyen, kendisini helak edecek bombanın fitilini ateşlemiş demektir. Örnek olarak bir hikaye anlatayım: Bir köyde uzun etek giyen güzel bir hanıma, birçok erkek evlenme teklif eder ama, bayan fakir olmasına rağmen, her nedense teklifleri geri çevirir. İki genç iddiaya girer. Yakışıklı olanı, "Ben bu bayana kendimi kabul ettiririm" der. Bayana giderek, Annem sizin namuslu bir kadın olduğunuzu söyledi. Şu basit tokayı da hediye olarak gönderdi der. Bayan sevinerek alır ve annesine selam gönderir. Genç, başka bir zaman, elmas taşlı altın bir yüzükle gelir, bunu da ben size hediye etmek istiyorum der. Bayan olmaz kabul edemem, karşılık olarak bir şey vermem gerekir ama bir şeyim de yok der. Genç de, illa bir şey vermeniz gerekirse, eteğinizi hafifçe çekip dizden aşağısına bir kerecik bakmam yeter der. Bayan da, bu kadar şeyden bir şey olmaz diyerek eteğini azıcık sıyırır. Genç, başka bir zaman, altın bir küpe ile gelir. Kız küpeyi görünce sevinir. Uzatılan küpeyi alır. Karşılık olarak benden ne istiyorsunuz der. O da, çok şey gerekmez, eteğinizi biraz daha sıyırıp dizden üstüne baksam yeter der. Bu sefer kız fazla tereddüt etmeden dizden üst kısmını gösterir. Genç bu sefer de güzel bir kolye ile gelir. Bayan uzatılan hediyeyi hemen alır. Genç, ücreti sadece bir öpücük der. Öpüştükten sonra artık işi iyice ilerletirler. Yakışıklı genç iddiayı kazanır. [Batının kilise müziğiyle başlayıp, istisnasız her müziğe devam etmesi bu olaya benziyor.] Batı kültürünü gözü kapalı kabul ettik. Sevgiyi sekse, dostluğu da ticarete dönüştürdük. Batıda insani değerleri, ruhi vasıfları tahrip eden güçler vardır. Biz bunu çağdaş uygarlığın gereği olarak kabul ettik. Böylece asli değerleri kaybettik. Hitler'e, "Doğuda fethettiğimiz topraklara nasıl bir eğitim tarzı uygulayalım?" diye sorarlar. "Onlara sabahtan akşama kadar hafif müzik dinletin. Onlara düşünme, okuma fırsatını vermeyin. Çünkü manevi derinliği olmayan insanlar kendilerini hep mutlu hissederler" diye cevap verir. Bugün Hitler'in hayalleri gerçekleşmiştir. Günümüzde müzik kültürü bizi istila etmiş durumdadır. İnsanı insan yapan değerler gerilemiş, insanın hissiyatına hitap eden ve taklide sürükleyen araçlar çıkmıştır. Bilim adamları ispatlamıştır ki, insanlara, devamlı olarak tahrik edici müzik dinletildiği zaman beyinleri çalışamaz duruma geliyor. Yunus balıklarına tahrik edici müzik dinlettiler ve yüzlerce Yunusun kendilerini 15

karaya attığını gördüler. Tibet'te rahipler sesle her türlü camı kırabiliyorlar. Müziğe alıştırılan ineklerin sütlerinin hepsini sağma imkanı oluyor. Müziğe bağımlılık kazanılıyor. Kazakistan'da 1986'da Aralık olayları oldu. Gençler ayaklanmıştı. Bu olay hakkında yazı yazmak yasaklandı. Bütün zorluklara rağmen bu meseleyi kamuoyuna taşıyan ilk ben oldum. Hatta Gorbaçov ile bir tartışma çıktı. "Eğer bu olay hakkında yazmaya devam edersen sana başka bir uslüp ile cevap veririz" diye tehdit etti. Saharov ve Yeltsin ise beni desteklemişlerdi. Jiltoksan olaylarını araştıran komitenin başkanı idim. Yanıma bir kız gelip başından geçen olayları anlattı. Ölen gençleri de tanıyormuş. Bizi de sürekli takip edip dinliyorlarmış. Odadan çıktığımız zaman kızı yakalamışlar. KGB'de özel bir müzik odası varmış. Son sistem teknolojiyle donatılmış. Kızı müzik odasına sokmuşlar ve tavandan, tabandan, duvardan, hatta oturduğu masadan çeşitli müzikler dinletmişler. Birkaç saat bu odada tuttuktan sonra kızı akşam serbest bırakıyorlar. Başka günler yine çağırıp aynı odaya sokuyorlar. Ve iki üç uygulamadan sonra otobüs durağına bırakıyorlar. Fakat kız biliyor ki evi yakında fakat adresi bir türlü hatırlayamıyor. Geri dönerek KGB'nin kapısını çalıyor ve "Hafızama ne yaptınız?" diye bağırmaya başlıyor. "Bana adresimi söyleyin" diye yalvarıyor. Aynı şekilde müzik vasıtasıyla insanların beyinlerini tahrip ettiler. Bu dünya çapında yaşanıyor. Fakat insanlar bunu tam olarak kavrayabilmiş değil. Bu taklitçilik kültürü bizi de götürüyor. Hafızayı Cezalandırıcı Kozmo-Formül adlı eserimde insanı tahrip eden unsurları bu bakışla değerlendirmeye çalıştım. (Medeniyetin Yanılgısı, M. Şahanov) Haram iyi niyetle haramlıktan çıkmaz Sual: Hocanın biri, ("Ameller niyetlere göredir" hadisine göre, müzik, iyi niyetle dinlenirse haram olmaz) dedi. Doğru mudur? Asla doğru değildir. Bu sözü söyleyenin bir hoca olmaması gerekir. Veya bir yanlış anlama var. Cahilce bir söz olup, dinen çok yanlıştır. Çünkü müzik, haram ise, haram iyi niyetle de işlense helal olmaz. Mesela kuvvetlenmek için içki içilmez. İçki içen, namaz kılmaya kuvvet bulmak niyeti ile içiyorum dese bir kıymeti var mıdır? Bir fahişe de, niyetim sadece erkeklerin ihtiyacını gidermektir dese, iyi niyetle onlara yardım ediyorum dese, zina haram olmaz mı? Bildirilen hadis-i şerif mubahlar içindir. 16

Sual: Bir hoca, Müzik, çalgı ne kadar müstehcen olursa olsun Allah sevgisini artıyorsa mubahtır, süslü, açık, güzel bayana bakmak da ferahlık veriyorsa, Allah sevgisini artırıyorsa, çiçeğe bakmak gibi mubah olur dedi. Haram olan şey mubah olabilir mi? Çok yanlış bir kıyas. Güzel bir çiçeğe bakmak, onu koklamak ruha tatlı gelir. Ruhun Allahü teâlânın varlığını, büyüklüğünü anlamasına, Onun emirlerine uymasına sebep olmaktadır. Kokulu ve açık bayana bakmak ise, nefse hoş gelir. Kulak, renkten zevk almaz. Göz de sesten zevk almaz. Çünkü, anlamazlar. Nefs, Allahü teâlânın düşmanıdır. Zevklerine kavuşmak için her kötülüğü yapmaktan çekinmez. Onun zevklerinin sonu yoktur. Karıya kıza bakmakla doymaz. Daha başka şeylerin zevkini tatmak ister. Nefsin taşkın zevkleri, insanı sefalete, hastalıklara, aile facialarına, felaketlere sürüklemektedir. Allahü teâlâ, bu facialara mani olmak için, kadınların, kızların açılmalarını, yabancı erkeklere yaklaşmalarını, içkiyi, kumarı, çalgıyı yasak etmiştir. İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki: Bir kimse İslamiyet'e uymaz, Allahü teâlânın düşmanı olan nefsine uyarsa, kalbi bozulur. Çalgı dinlemek ve her günahı işlemek nefsi kuvvetlendirir. Salim, temiz kalb müzikten zevk alamaz. Müzik nefsi kuvvetlendirip, harekete getirip zararlı olur. (Kimya-i saadet) Çalgı insanı Allah sevgisine götürüyorsa caiz olur demek, (Zina, içki, kumar Allah sevgisine götürüyorsa caiz olur) demeye benziyor. Dinimizin yasakladığı çalgıyı böyle savunmanın sebebi nedir? Tegannideki beş şart Sual: Teganninin mubah olması için şartlar nelerdir? Büyük İslam âlimi seyyid Abdullah-i Dehlevi hazretleri buyuruyor ki: (Sima ancak, Allahü teâlâya müteveccih olanlara caizdir. Aletsiz, çalgısız olan sese sima [teganni] denir. Yalnız çalgı ile veya çalgı ile birlikte olan insan sesine gına [müzik] denir. (İlk teganni eden şeytandır) ve (Gına, kalbde nifak hasıl eder) hadis-i şerifleri de gınanın [müziğin] haram olduğunu göstermektedir. Âlimler, simanın haram olmasında ihtilaf etti. Gınanın haram olduğunda ihtilaf yoktur. Kadın sesi gınaya dahildir. Simaya helal diyen âlimler de, bazı şartlar bildirdi. Bu şartlar bulunmayan sima da haram olur.) [Dürr-ül-mearif] Teganninin mubah olması için şu beş şartı gözetmek gerekir: 17

1- Yabancı kadın sesini, yanında dinlemek haramdır. Bunları görünce, temiz kalb sıkılır, hasta olur. Nefs ise, zevk alır, kuvvetlenir, azar. Böylece kuvvetlenen nefs, haramları, kalbe yaptırır. Çünkü, her aza kalbin emrindedir. Kadınların okuduğu ilahileri, mevlidleri erkeklerin dinlemesi haramdır. [Kasetten, radyodan dinlemek ise mekruhtur.] Şehveti harekete getiren şiirleri teganni ile okumak haramdır. 2- Çalgı bulunmamalıdır. Çünkü keyif için, eğlence için, her çalgıyı çalmak ve dinlemek haramdır. 3- Çalgısız olsa da, günah olan şarkı ve türküleri dinlememelidir. 4- Dinleyiciler arasında yabancı kadın bulunmamalıdır. 5- Nefsinde şehvet hissi olmayan kimselerin, zevk için, güzel ses dinlemeleri caiz ise de, devamlı olmamalıdır. Bazı mubahları sık sık işlemek, abes olur, boş yere zaman öldürmek olur. Bunlar ise haramdır. (Dürr-ül-mearif, Hadika, K. Saadet) İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki: (İnsanların yüreğinde kalb [gönül] denilen bir kuvvet vardır. Çelik, taşa sürtülünce ateş çıktığı gibi, ahenkli ses de, gönlü harekete getirir. Kalbde, Allah sevgisi varsa, güzel ses, bu sevgiyi arttırır. Çalgı ve her günah nefsi kuvvetlendirir, zararlı olur. Temiz kalb müzikten zevk alamaz. Güzel ses, kalbe, dışarıdan bir şey getirmez. Sağlam kalbdeki helal olan bağı harekete getirir. Hasta olmayan kalbin teganni dinlemesi helal olur. Kalbde bir bağlılık yoksa, güzel sesten lezzet alması, kuş sesi dinlemek, yeşillik, akarsu seyretmek gibi olur. Bunları seyir, göze lezzet verdiği gibi, güzel koku, burna hoş geldiği gibi, güzel ses de, kulağa lezzet verir ve mubah olur. Kalbi hasta olanın [Allah tan başka şeye bağlananın] nefsi azar, çalgı dinleyince, haram işleme arzusu artar. Musikiden ruh değil, Allahü teâlânın düşmanı olan nefs lezzet alır. Zavallı ruh, nefsin elinde esir olduğu için, kendi lezzeti sanır. Musikinin tadı, zehirli bala, yaldızlanmış pisliğe benzer. Hasta olmayan kalbin, helal şeylere olan sevgisini arttıran ve nefsi zayıflatan sesleri dinlemek de, bazı şartlarla mubah olur. Hacca gidecek olanın Kâbe, hac, Mekke, Medine şarkılarını dinlemesi, askerlerin harb, kahramanlık şarkılarını dinlemesi mubah, hatta sevap olur. Düğün, ziyafet, bayram, sefer dönüşü gibi sevinmesi gereken yerlerde helal olan ses ile neşelenmek mubahtır. Bu sesler, nefse değil, kalbe kuvvet verir. (İhya) 18

Dinin emri müslümanın zoruna gitmez Sual: 1- Bir kısmı İslam da musiki vardır diyen bir toplumda çıkıp da bu haramdır demek ikilik çıkarmak değil midir? Allah ın emrini bildirmek ikilik çıkarmak olur mu? Bu nasıl mantık öyle? Bir kısmı ateist olan yerde, (Allah vardır, âlemlerin Rabbidir, her şeyi O yaratmıştır, Ona iman etmek lazım) dersek, ikilik mi çıkartmış oluruz? Dinin emrini bildirmek niye zorunuza gidiyor? İnanmak ayrı, yapıp yapmamak ayrı. 2- İslam da tevhidi bozmanın, nifak sokmanın hükmü nedir? Tevhidi bozmak küfürdür, nifak ise haramdır, büyük günahtır. Ama harama haram demek tevhidi bozmak mıdır, nifak mıdır? Resulullaha aynı iftiralar yapıldı, kardeşi kardeşe düşman ettin, atalarımızdan böyle şey duymamıştık dediler. 3- Haram olduğuna dair Kur anda bir beyan olmayan şeye haram demenin hükmü nedir? Kim diyor Kur anda yok diye? Allahü teâlâ, Kur an-ı kerimde buyuruyor ki: (O ümmi Peygamber, temiz şeyleri helal, pis, çirkin şeyleri haram kılar.) [Araf 157] Demek ki Resulü de haram etme yetkisine sahiptir. Bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki: (Peygamberin haram kılması, Allah ın haram kılması gibidir.) [Tirmizi] Yine âyet-i kerimede mealen buyuruluyor ki: (Peygamberin verdiğini alın, yasak ettiğinden sakının!) [Haşr 7] Resulullah bildirse, Kur'anda bulamadık diye inkâr mı edeceksiniz? Bu nasıl Müslümanlık böyle? 4- Lütfen kendi şahsi görüşlerinizi İslam ı bölmek pahasına da olsa herkese anlatmaya kalkmayın. Resulullahın bildirdikleri kendi görüşümüz müdür? Siz Kur ana ve Peygambere inanmıyorsanız biz ne yapalım. Dinde kaynak tek değil dört tanedir. Kur'an, Sünnet, icma ve kıyastır. Dördünde de müzik haramdır. Harama helal diyenler de kâfir olur. Resulullaha inanmayanlar İslam ı bölmektedir. Ki bunlar, Yalnız Kur an diyen bu yalancılar, Kur ana da kesinlikle inanmıyorlar. 19

Kur an-ı kerimin birçok yerinde (Resulüme uyun) buyuruluyor. Eğer Kur anı herkes anlasaydı, (Resule uymaya lüzum yok, herkes Kur andan anladığına uysun) denirdi. Aksine Kur anın açıklanması istenerek buyuruluyor ki: (İhtilafa düşülen şeyleri açıklayasın diye bu kitabı sana indirdik.) [Nahl 64] Kur an-ı kerimde, sadece (Allah a uyun) denmiyor. Resulüne de uyulması emrediliyor: (Resule itaat eden, Allah a itaat etmiş olur.) [Nisa 80] (Demek ki Resulullaha uymak Allah a uymaktan ayrı değildir.) Yine Kur anda buyuruluyor ki: (Allah ve Resulüne itaat eden, en büyük kurtuluşa ermiştir.) [Ahzab 71] (Resulüm de ki, "Bana uyun ki, Allah da sizi sevsin!") [A. İmran 31] (Ona uyun ki, doğru yolu bulasınız!) [Araf 158] (Allah a ve Resulüne karşı gelen kâfirler, bilsin ki, Allah ın azabı çok şiddetlidir.) [Enfal 13] (Allah ın yolu ile, Peygamberlerin yolunu farklı göstermek isteyenler kâfirdir.) [Nisa 150-1] (De ki, Allah a ve Peygambere uyun! Eğer [uymayıp] yüz çevirirlerse, [kâfir olurlar] Allah da kâfirleri sevmez.) [A. İmran 32] Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki: (Yakında, "Allah ın kitabının dışında uyacağımız bir şey tanımıyorum" diyenler çıkacaktır.) [Ebu Davud] (Bir zaman gelir, beni yalanlayanlar çıkar. Bir hadis söylenince, Bunu bırak, Kur'andan söyle derler.) [Ebu Ya la] (Bir zaman gelir, sünnetimi öldüren kimseler çıkacak. Allah bunlara lanet etsin!) [Deylemi] (Sünnetimden yüz çeviren benden değildir.) [Müslim] (Bana uyan Cennete girer, uymayan, isyan eden Cennete giremez.) [Buhari] Sünnetten yüz çevirip yalnız Kur an diyenlerin kâfir olduklarını bu âyetler ve hadis-i şerifler açıkça bildirmektedir. Hep siz soruyorsunuz, bir soruda ben sorayım: Siz bu itirazı bir müslüman olarak mı yapıyorsunuz, bu soruları bir müslüman olarak mı soruyorsunuz? 5- Elbette müslüman olarak soruyorum. Allah a inanan herkes müslümandır. Artık dinimizden diğer insanları soğutmamamız lazım, hoşgörülü olmak lazım. Dünya globalleşti. 20

Anlaşıldı, maksadınız ve müslümanlığınız anlaşıldı! Ancak şunu söyliyelim, Allah a inanan herkes müslüman değildir. Kelime-i şehadete yani Allah a ve Resulüne inanan müslümandır. Amentü deki 6 esasa inanan müslümandır. Bunlardan birine bile inanmayan, birini bile beğenmeyen müslüman değildir. 6- İcma konusunda, dinde musikinin olmadığı görüşünde olanlar çok daha fazladır. Bu konuda icmaya uymayan siz oluyorsunuz. Küçük bir misal: Eğer sizin görüşünüzde olanlar fazla olsaydı, Hazret-i Mevlana yı anma sema gösterilerine, müzikli âyinlere, neyli gösterilere kimsenin gitmemesi gerekirdi. Bu sözünüzde kaç tane hata var. Sizin görüşünüz diyorsunuz, dinde sizin görüşünüz bizim görüşümüz olmaz. Bütün insanlar müzik çalsa bunun icma ile ilgisi ne ki? Siz demek icmayı da bilmiyorsunuz. İkinci husus, insanların çoğu açık geziyor icma mı bu? İnsanların çoğu namaz kılmıyor icma mı bu? İnsanların çoğu kâfirdir, icma mı? Sonra insanların çoğunun gittiği yolda giden doğru yoldan ayrılır. Bunu biz değil, Allahü teâlâ Kur an-ı kerimde bildiriyor. İşte bir âyet meali: (İnsanların çoğuna uyarsan, seni Allah yolundan saptırırlar.) [Enam 116] 7- Bana Dinde musikinin haram olduğuna dair net bir hadis-i şerif söyleyin. Netten neyi kastediyorsunuz? Aşağıdaki hadis-i şerifler net değil mi? (İlk teganni eden şeytandır.) [Taberani] (Musiki, kalbde nifak hasıl eder.) [Beyheki] (Çalgıları yok etmek için gönderildim.) [Ebu Nuaym] (Cenab-ı Hak, zurna, gırnata, ud, def gibi bütün çalgı aletlerini, cahiliyet döneminde tapınılan putları kaldırmamı emretti.) [İ. Ahmed] Evet, birkaçını yazdığımız bu hadis-i şerifler net değil mi? Nasıl bir şey? Bunlar müziğin haram olduğunu göstermiyor mu? Bir Müslüman böyle konuşmaz Sual: 1- Müziğin haram olduğunu söylüyorsunuz. Hangi âyete dayanarak, deliliniz nedir? Dinimizde delil sadece âyet mi? Bu dinin Peygamberi yok mu? 21

Hadis-i şerifler delil olmaz mı? Resulullah efendimiz müziğin haram olduğunu bildirmiştir. 2- Hud suresinin onuncu âyeti, Kur anda her şeyin açıklanmış olduğunu bildiriyor. Hud suresinin onuncu âyetine bakalım: (Elif. Lam. Râ. Hikmet sahibi ve her şeyden haberdar olan Allah tarafından âyetleri [kesin delillerle] sağlamlaştırılmış, sonra da [iman esasları, ahkam, vaaz, nasihat ve kıssalarla] açıklanmış bir kitaptır.) Parantez içindeki ifadeler müfessirlerce açıklanmıştır. Yani Kur an-ı kerimde, peygamber kıssaları, eski milletlerin yaşayışları, iman edilecek hususlar, dine ait hükümler, nasihatler bildirilmiştir. Bunu hangi müslüman inkâr eder. Bu âyetteki açıklama ifadesi, kıssaların ve diğer haberlerin açıklanmış olmasıdır. Bu âyetten Kur anın açıklanmasına ihtiyaç yok, hadisler lüzumsuzdur anlamı nasıl çıkarılır ki? Hâşâ sizin dediğiniz gibi burada Kur an detaylanmış dense, öteki âyetlerle çelişkili olur. Mesela şu âyetle çelişkili olur: (Ey Resulüm sana indirdiğim Kur anı insanlara beyan edesin, açıklayasın.) [Nahl 44] Demek ki açıklanması gerekiyor ki böyle buyuruluyor. Soruyorum, hâşâ Allah çelişkili mi söylüyor? Siz niye bu âyeti görmezden geliyorsunuz ve diğer bir çok âyetleri, mesela (Resulüme tâbi olun, Ona uyun) âyetlerini niye görmezden geliyorsunuz? Sadece Kur ana uyun, Resulüme uymayın denirdi. Hâşâ bir çok sapık, Resulullahı postacı kabul ediyor. Kitabı getirdi işi bitti diyorlar. Siz de aynı nakaratı okuyorsunuz. Halbuki Allahü teâlâ buyuruyor ki: (Resulümün verdiğini alın, yasak ettiğinden sakının!) [Haşr 7] Sadece Kur ana uyun denir, böyle bir şey söylenmezdi. Demek ki hadis-i şeriflere, Resulullahın bildirdiklerine ihtiyaç var. Mesela namazların kaç rekat olduğu, namazın farzları, namazı bozan şeyler, namazın mekruhları gibi çok şey Kur anda açıkça bildirilmemiştir. Bunu Resulüne bırakmış, O da açıklamıştır. Resulünün açıklamasından niye korkuyorsunuz? Allahü teâlâ (Açıkla) dedi, O da açıkladı. Yoksa Allah ın emrine aykırı olarak mı Kur anı açıkladı? Peygamberimiz binlerce meseleye açıklık getirdi. Bunlar Allah ın emrine aykırı mı idi? Resulullah 23 sene bu işin tatbikatını yapmış, göstermiştir. O bildirmeseydi namaz vakitlerinin bile beş olduğunu bilemezdik. Çünkü Kur anda açıkça yazılı değil. Zekatın ne oranda verileceği yazılı değil. 22

Orucu bozan veya mekruh olan şeyler açıklanmamıştır. Açıklansa idi, Allahü teâlâ, Resulüne (Bunu açıkla) buyurmazdı. 3- Şu âyete neden değinmediniz? Neden bu Allah ın âyetini görmezden geldiniz? 45. surenin 6.âyeti: (Bunlar, sana gerçek olarak okuduğumuz Allah ın âyetleridir. Allah tan ve âyetlerinden başka hangi hadise inanıyorlar?) Bazı mezhepsizler de aynı oyunu oynadı. O kadar Türkçe kelime arasına niye bir tane Arapça kelime sıkıştırıldı? Âyetin meali şöyledir: (İşte sana gerçek olarak okuduğumuz bunlar Allah ın âyetleridir. Artık Allah tan ve Onun âyetlerinden sonra hangi söze inanacaklar?) Söz kelimesinin Arapçası niye söylenir ki? Hadis-i şerif anlaşılsın diye öyle mi? Hadis, söz demektir. Ama Resulullahın sözlerine hadis-i şerif denir, şerefli söz demektir, mübarek söz demektir. Hâşâ Allah, bir âyetinde Resulullahın hadisine inanmayın diyecek sonra da şöyle buyuracak: (Resule itaat eden, Allah a itaat etmiş olur.) [Nisa 80] (İhtilaflı bir işin hükmünü Allah tan [Kur andan] ve Resulünden [Sünnetten] anlayın!) [Nisa 59] (Aralarındaki anlaşmazlıkta seni hakem tayin edip, verdiğin hükmü tereddütsüz kabullenmedikçe, iman etmiş olmazlar.) [Nisa 65] (Allah ve Resulü, bir işte hüküm verince, artık inanmış kadın ve erkeğe, o işi kendi isteğine göre, tercih, seçme hakkı kalmaz.) [Ahzab 36] (Allah a ve Resulüne itaat edin!) [Enfal 20] (Allah a ve Resulüne inanmayan [kâfir olur] kâfirler için de çılgın bir ateş hazırladık.) [Feth 13] Söz kelimesini Resulullahın hadisi olarak açıklamak sahtekârlığın daniskasıdır. Bu âyetlerde Allah, (Resulüme uyun, Resulüm indirdiğim Kuranı açıkla) diyecek, sizin dediğiniz yerde de sakın hadislere uymayın diyecek, hâşâ Allah böyle çelişkili konuşur mu? Siz Resulullahtan ne istiyorsunuz? Bu kadar hileyi, sahtekârlığı ahmaklardan başka kim yutar ki? Yutan varsa ahmaktır. 4- Şu hadislere hiç değinmemişsiniz. Tutarsızlık yok mu? Peygamber, 'Benden Kur an haricinde hiçbir şey yazmayınız. Kim benden bir şey yazdıysa onu imha etsin" "Peygamber Amr b. As'a, söylediği her sözü yazmasını emretti" 23

Önceleri Kur an-ı kerimle karışmaması için, (Sözlerimi yazmayın) buyurdu. Daha sonra buna gerek kalmayınca da birçok hadis-i şerifte, (Sözlerimi yazın) buyurdu. Bunun çelişki neresinde? Çelişki sizin kafanızda. Çelişki kıblenizde, kıbleniz yanlış! Hadis-i şeriflerde de aynı numarayı çekiyorsunuz, bazısını delil olarak gösteriyorsunuz. Mezhepsizler de bunu çok yapıyor. Bak Resulullah hadislerimi yazmayın dedi diyorlar. Ötekini yani (Bundan sonra artık hadislerimi yazın) emrini görmezden geliyorlar. Hadis senet olmaz diyorlar. Peki hadis senet değilse ötekini niye söylüyorlar? Siz de aynı numarayı çekiyorsunuz. Halbuki Allahü teâlâ, Resulümün sözlerine uyun buyuruyor. Siz Kur ana inansanız bu âyetlere de inanırsınız. Din düşmanları hep bu numaraları kullanmıştır ama Ehl-i sünnet âlimleri bunu görmüş, suratlarına çarpmıştır. 5- "Kur andan başka hidayet kaynağı arayan sapıtmıştır" hadisi var. Çelişki bunun neresinde? Kur andan başka hidayet kaynağı olur mu hiç? Bu sözün neresini beğenmediniz ki? Hadis-i şerifler, Kur anın açıklamasından başka bir şey değil ki, Kur anın emrine uyularak açıklanmış ifadelerdir. Mesela namaz kıl deniyor nasıl kılınacağı bildirilmediği için Resulullah açıklamıştır. Kur anın açıklaması, Kur andan başka denir mi? Kur anda hep Allah ve Resulüne itaat edin geçiyor. Demek ki ayrı değil ki böyle bildiriliyor. Siz Kur ana inanmıyorsunuz, inanıyorsanız bildirdiğim âyetleri niye inkâr ediyorsunuz? 6- Hadis, Kur an gibi önemli bir kaynak ise neden Allah Kur anı korumayı garantiledi de hadisi Kur an gibi korumadı? Gerçekte olmasa bile söz ile siz Allah a ve Kur ana inanıyorsunuz değil mi? Öyle ise cevap verin: Hazret-i Musa ve Hazret-i İsa peygamber mi idi? Onlara indirilen Tevrat ve İncil Allah ın kelamı mı idi? Kur an gibi onlar da önemli mi idi? Evet ise size soruyorum, niye Allah, Tevrat ve İncili korumayı garantilemedi? Niye bozulup gitti? Allah, Resulüme uyun diyor bu mantıklı olmuyor da, hadislere ihtiyacımız yok sözü mü mantıklı? Birkaç sapık hariç, bütün Müslümanlar asırlardan beri, Kur anın emrine, Resulüme tâbi olun âyetine uyarak hadis-i şeriflere inanmış ve onlara göre amel etmiş. Bu mantıksızlık da, peygamberim diyen, Kur ana ilave yapıldı diyen yalancı adamın [19 cular bâtıl dinini kuran Mısırlı Reşat Halifenin] hadislere inanmayın sözü mü mantıklı? Kur ana inanmak mantıklıdır. Kur anda Resulullaha inanın 24

buyuruyor. O güzel şeyleri helal, çirkin şeyleri haram kılar buyuruyor. Ona itaat edin buyuruyor. Ona itaat bana itaattir buyuruyor. Bunlara neden inanmıyorsunuz? Bana kalırsa siz misyonersiniz ya da misyonerlerin kullandığı bir maşasınız. Bir müslüman böyle konuşmaz, böyle hareket etmez. 7- Müzik dinlemenin günah olduğunu söylüyorsunuz. Allah ın kitabında müziğin haram olduğu geçmiyor. Hadislerde geçiyor bu. Yoksa Allah bunu Kur anda bildirmeyi unuttu mu? Muhammed mi hatırlattı? Bir peygamber kendi başına hüküm veremez. Bu ne terbiyesizlik, hâşâ, Allah a unuttu denir mi hiç? Muhammed hatırlattı denilir mi hiç? Allah Resulüne yetki verdi, Kur anı açıkla buyurdu. O da açıkladı. Yetki verilen âyetlerden birkaçını tekrar yazıyorum: (Resule itaat eden, Allah a itaat etmiş olur.) [Nisa 80] (Allah ve Resulüne itaat eden, en büyük kurtuluşa ermiştir.) [Ahzab 71] (İndirdiğimi insanlara beyan edesin, açıklayasın.) [Nahl 44] Kur anın bu emirlerine uymak suç mudur, mantıksızlık mıdır? Resulullah müziği yasak etmişse, elbette yine Allah ın emrine göre yasak etmiştir. Yukarıda âyetleri yazdım. 8- Peygamberin sözlerinin 1400 yıldır korunup korunmadığını merak ediyorum. Ölçütümde Kur'andır. Çünkü Ayşe anamız Resulullahın nereden söz söylediği sorulunca, siz Kur'an okumaz mısınız cevabını veriyor. O Kur'andan başka bir şey söyleyebilir mi? Aynı taktiği mezhepsizler de kullanıyor. İşlerine gelen hadisler sağlamdır, işlerine gelmeyenler uydurmadır. Resulullah efendimizin sözü 1400 yıldır korunamamışsa, Âişe validemizin sözü nasıl korunmuş? Onun uydurma olmadığını nereden biliyorsunuz? İkinci bir husus, hadisleri toplayanlar Kur anı da hazırlamış olan eshab-ı kiramdır. Eğer uydurma hadis varsa, hâşâ uydurma âyet de olur. Çünkü toplayanlar aynıdır. Diyeceksin Kur anı Allah indirdi korumasını da Allah yapar. Bu sözü Kur anı toplayanlar oraya yazamaz mı? Böyle itimatsızlık olursa, niye denmesin? Zaten kâfirlerin taktiği budur, Kur ana şüphe getirmek için hadislere uydurma demişlerdir. 9- Ölçüt Kur'an olmalıdır. 25