O erler ki, gönül fezasındalar, Toprakta sürünme ezasındalar. Yıldızları tesbih tesbih çeker de, Namazda arka saf hizasındalar.

Benzer belgeler
O erler ki, gönül fezasındalar, Toprakta sürünme ezasındalar. Yıldızları tesbih tesbih çeker de, Namazda arka saf hizasındalar.

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ-4 YAHUDİLERLE İLİŞKİLER NADİROĞULLARININ MEDİNEDEN ÇIKARTILMASI

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ-2 YAHUDİLERLE İLİŞKİLER KAYNUKAOĞULLARININ MEDİNEDEN ÇIKARTILMASI

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Yüce Allah benim hayrımı murâd eyleyince, gönlüme İslâm ın sevgisini doldurdu; hayrı şerri anlayacak hâle getirdi de kendi kendime şöyle düşündüm:

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Huzeyfe Bin Yemân. Sevgili Peygamberimizin sırdaşı.

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla MÜŞRİKLERLE İLİŞKİLER SERİYYE VE GAZVELER

Haydin Câmiye Pazartesi, 31 Ekim :26

5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed.

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

Size iki şey bırakıyorum; onlara sımsıkı sarılırsanız kurtuluşa erersiniz: Biri Allah ın kitabı Kur an, diğeri de Ehl-i beytimdir.

M. Sinan Adalı. İllustrasyonlar: Sevgi İçigen. yayın no: 114 NASIL MÜSLÜMAN OLDULAR? / 2

Bu durumda sizden biriniz bıçağını iyice keskinleştirsin

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

İşin Başı İslam, Direği Namaz, Zirvesi Cihaddır Perşembe, 17 Mayıs :08

5. Kureyş kabilesinin önde gelenlerinden olup İslâm a düşmanlığından dolayı peygamberimizin ''bilgisizlerin önderi'' dediği kişi kimdir?

Akhisarlı Hakkı Baba, 1934 yılında Akhisar da doğdu. Ailesi Aslen Makedonya nın PİRLEPE şehrinden gelmiş Arnavut kökenli bir ailedir.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Hz Âmine, kocası Abdullah ın kabrini ziyaret etmiş, Hz Peygamber de Neccaroğulları ndan.

Spor (Asr-ı Saadette) Prof.Dr. Vecdi AKYÜZ

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

1859 da BOÛAZÎÇÎ. tt S

CİHADA DENKTİR Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki hac ve umredir Küçüğün, büyüğün, zayıfın, kadının cihadı hac ve umredir.

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

İsimleri ilk önce Berre idi, Zatı saadetleri ile evlendikten sonra ismini değiştirip Meymune koydular.

Hz. Ebû Eyyûb el-ensari (r.a) Perşembe, 14 Nisan :11

Emine Aydın. Resimleyen: Sevgi İçigen. yayın no: 104 ÇOCUKLAR için islâm TARiHi

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23)

KRAL JAMES İNCİLİ 1611 APOCRYPHA DUA AZARYA & üç Yahudi şarkı. Azarya ve şarkının üç Yahudi duası

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. İlk Kilisenin Doğuşu

Hz. Adem den Hz. Muhammed (s.a.v.)e güzel ahlakı insanda tesis etmek için gönderilen dinin adı İslam dır.

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Asiye Türkan MÜ MİNLERİN ANNESİ HZ. AİŞE

PEYGAMBERİMİZİN ARKADAŞLARI

Hz. Ali nin şehit edilmesinin ardından Hz. Hasan halife olur. Ancak babası zamanından kalma ihtilaf yüzünden Muaviye ile iç savaş başlamak üzereyken

Aziz Gençler Cumartesi, 06 Mayıs :08

Ümmü Rumân (r.a) Burak tarafından yazıldı. Çarşamba, 09 Eylül :32

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

HAZRET-İ ALİ DESTANI BİRİNCİ BÖLÜM

MUHAMMED BAKIR EL-MECLİSÎ NİN VE BAZI ŞİÎ ÂLİMLERİN HZ. AİŞE HAKKINDAKİ BAZI SÖZLERİ

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HUDEYBİYE İLE MEKKE NİN FETHİ ARASINDAKİ GELİŞMELER

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. lk Kilisenin Do u u. 60. Hikayenin 55.si.

Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar]

9-11 Aralık 2016 Erciyes Dağı Kış Tırmanışı Faaliyeti Raporu Hazırlayan: Katılımcılar: Amaç: Hava Durumu: Ay durumu: Kamp Malzemeleri:

Ümmü Umâre radıyallahu anhâ Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimize Akabe de ilk bey at eden Medine li iki hanım sahabîden biri...

BEDİR SAVAŞI. Nedenleri Savaş Sonuçları UHUD SAVAŞI. Nedenleri. Savaş Sonuçları HENDEK SAVAŞI. Nedenleri. Sonuçları. Kaynakça

Hac ve Umre İle İlgili Mekânlar

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...1

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Kral Davut (Bölüm 2)

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi.

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

UMRE YAPMANIN FAZİLETİ

Prof.Dr. Jeffrey H. Lang ın İlk Namazı

En büyük gücümüz teşkilatlarımız

Peygamber Efendimiz (sav) in Ticaret Ahlâkı

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

Kadın ve Yönetim Hakkı

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir.

ÖZEL BİLFEN İLKÖĞRETİM OKULU ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

Istılah olarak;peygamber Efebdimiz zamanında yaşamış ve de Peygamber Efendimizi görerek ona inanmış olan kişilere denir.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Gençlik Eğitim Programları 7. SINIF SİYER-İ NEBİ

HİCRET GECESİNDE HZ. EBÛ BEKİR'İN EVİNDEYİZ Cuma, 12 Ekim :05

Ebü l-hasen Ali bin Ebi Talip el-kureyşi

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır.

Mevlânâ dan Bilgelik Katreleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

Daha sonra dönüp, Peygamberimizin yanına geldi. Onun bu gelişini Hazret-i Ali şöyle anlatmıştır:

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ

+ Eğer size yasaklanan (günah)ların büyüklerinden kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi güzel bir yere koyarız.(4.

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

Yazar= Soner DUMAN. Soru:

Hazret-i Muhammed (S.A.V.) altı yaşındayken annesi vefat etti. Dedesi Abdül Muttalib çocuğu himayesine aldı, fakat iki sene sonra o, da öldü.

Yeşaya Geleceği Görüyor

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var)

İMAM ALİ RIZA

Zeynep in Günlüğü. Hikaye Yazarı Sevinç DOĞAN ( Türkçe Öğretmeni ) Fatma BAŞA. Kapak Tasarımı ve Sayfa Tasarımı Ahmet ŞAMLI

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla MÜŞRİKLERLE İLİŞKİLER HUDEYBİYE ANLAŞMASI

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı,

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 21.si.

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Hezekiel: Görümler Adamı

Agape Kutsal Kitap - God's Love Letter Scriptures


Kutlu Doğum Haftası. Etkinlik Türü: Bilgi. Konu Alanı: Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) in Hayatı. Kapsamı: Hazırlayan: Musa AYDOĞDU

Kur an ın Bazı Hikmetleri

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi

MAHÇİÇEK TEN ENGELLİLERE MÜJDE

3 Her çocuk Müslüman do ar.

HARUN REŞİT İLE BEHLÜL DÂNA Cuma, 18 Haziran :37

ÖZEL EGE İLKÖĞRETİM OKULU

M. Sinan Adalı. İllustrasyonlar: Sevgi İçigen. yayın no: 115 NASIL MÜSLÜMAN OLDULAR? / 3

Transkript:

O erler ki, gönül fezasındalar, Toprakta sürünme ezasındalar. Yıldızları tesbih tesbih çeker de, Namazda arka saf hizasındalar. İçine nefs sızan ibadetlerin, Birbiri ardınca kazasındalar. Günü her dem dolup her dem başlayan, Ezel senedinin imzasındalar. 1 / 8

Bir an yabancıya kaysa gözleri, Biz ömür gözyaşı cezasındalar. Her rengi silici aşk ötesi renk; O rengin kavuran beyazındalar. Ne cennet tasası ve ne cehennem; Sadece Allah ın rızasındalar. Necip Fazık Kısakürek 2 / 8

Hz. Huzeyfe (r.a.) Hz. Huzeyfe (r.a.), İslâm ın gelmesinden yıllar önce Mekke den Medine ye yerleşen bir âilenin oğludur. Mekke den Medine ye gelen büyük dedesi Cirve, aslen Yemenli olan Abduleşheloğulları ile bir antlaşma yaptığı için kendisine Yemân denilmiş, Huzeyfe de, İbn Yemân (Yemân ın oğlu) diye anılmıştır. Huzeyfe, babasıyla birlikte Bedir Savaşından önce Müslüman oldu. Annesi Rebâb da Hz. Peygamber e bîat eden ensar kadınlarındandır. Bedir savaşında Hz. Peygamber in yanında yer almak üzere yola çıkan baba-oğul yolda müşriklere yakalandılar. Hz. Peygamber in ordusuna katılmayacaklarına dâir söz vermeleri üzerine serbest bırakıldılar. Baba-oğul, gelip durumu Hz. Peygamber e anlattılar. Hz. Peygamber de kendilerine sözlerinde durarak savaşa katılmamalarını söyledi. Bu sebepten dolayı Bedir savaşına katılamayan Hz. Huzeyfe daha sonra yapılan bütün savaşlara katıldı. Ayrıca, Hz. Peygamber in zekât işleri ile ilgili kâtipliğini yaptı. Debâ da oturan Ezd kabilesinin zekâtını toplamak üzere Hz. Peygamber tarafından oraya görevli olarak gönderildi. Hz. Ömer in devlet başkanlığı zamanında Medâin e vâli tâyin edildi. Kudretli bir yöneticilik yaptı ve Medâin şehrini îmâr etti. Hz. Huzeyfe, 36/656 yılında Hz. Osman ın şehid edilmesi ve Hz. Ali ye bîat edilmesinden kırk gün sonra Medâin de vefat etti. Hz. Huzeyfe nin en önemli özelliği, Hz. Peygamber in sırdaşı olmasıdır. Hz. Peygamber in hiçbir sahâbîye vermediği bir kısım bilgileri ona verdiği, bundan dolayı Medîne deki münâfıkların adını ve ileride meydana çıkacak fitne hareketlerini ondan başka kimsenin bilmediği rivâyet edilmiştir. Hz. Ömer ve Hz. Ali, onun bu özelliğini açık bir şekilde ifade etmişlerdir. 3 / 8

Hz. Huzeyfe, zühd ve takvâsı ile tanınan bir sahâbîdir. Vâli olarak gittiği Medâin e merkebinin sırtında girmiş, şehrin ileri gelenleri Hz. Ömer in tâlimâtına uyarak ona ne kadar maaş istediklerini sorduklarında, sadece kendisi doyacak kadar yiyecek ile merkebi için bir miktar yem istemiştir. Vâliliği sırasında Hz. Ömer onu bir ara yanına çağırmış, yaşadığı sâde hayatta herhangi bir değişiklik olmadığını görünce çok sevinmiş, kendisini tebrik ederek tekrar Medâin valisi olarak görevlendirmiştir. Hz. Huzeyfe vefat etmeden önce kendisine pahalı kefen alınmamasını tembih etmiş, Allah ın huzuruna gösterişli kefenle değil, samîmi bir îmân ve ibâdetle çıkmanın önemli olduğunu hatırlatmıştır. Hendek Savaşı nda Hz. Huzeyfe (r.a.) Hz. Huzeyfe nin yeğeni Abdulaziz şunları anlatıyor: Bir gün amcam Huzeyfe, Hz. Peygamber ile birlikte katıldığı olayları anlatınca, Hz. Peygamber e yetişemeyen çevresindeki insanlar (tâbiûn) şöyle dediler: 4 / 8

Biz de o günlere yetişseydik şöyle şöyle yapardık. Onların böyle demeleri üzerine amcam da onlara şöyle dedi: Böyle söylemeyin! Allah o günleri bir daha göstermesin. Bana, Hendek Savaşı ndaki o geceyi hatırlattınız. Biz, bir tarafta saf bağlamış oturuyorduk. Ebû Süfyan ve ordusu üst tarafımızda, Kurayza Yahûdileri de alt tarafımızdaydı. Bunların, Medîne deki çoluk çocuğumuza bir şey yapmalarından korkuyorduk. Hiç, böylesine karanlık ve böylesine fırtınalı bir gece geçirmemiştik. Rüzgâr adeta ıslık çalıyor, karanlıkta kimse parmağını bile göremiyordu. İşte böyle bir gecede cephede bizimle birlikte bulunan münâfıklar: Evlerimiz açıktır, çocuklarımız sahipsizdir. diyerek Hz. Peygamber den izin istediler. Hâlbuki evleri açık değildi. İzin isteyen herkese izin verildi. İzin alanlar sıvışıp gidiyorlardı. Hz. Peygamber in yanında kalan bizler üç yüz küsûr civarındaydık. Tek tek Hz. Peygamber in yanında nöbet tuttuk. Sıra bana gelmişti. Üzerimde ne düşmana karşı koyacak kalkanım ve ne de beni soğuktan koruyacak bir elbisem vardı. Sadece üzerimde dizlerimi geçmeyen eşimin yün örtüsü vardı. Diz üstü oturuyordum. Hz. Peygamber yanıma geldi ve: - Kimsin? diye sordu. - Huzeyfe. dedim. - Huzeyfe! Nerdesin? diye buyurdu. Ben de yerimden kalkmak istemeyerek: - Buradayım, buyur ya Rasûlallah! dedim. O da: 5 / 8

- Huzeyfe! Düşman içinde kıpırdanmalar var. Git, durumları hakkında bana haber getir. buyurdu. Ben, oradaki halkın en çok korkanı ve en çok üşüyeniydim. Yerimden kalktım ve hareket etmeye başladım. İşte bu sırada Hz. Peygamber: Allah ım! Onu önünden, ardından, sağından, solundan, üstünden ve altından gelecek bütün belâlardan koru! diye duâ etti. Vallahi bundan sonra korku ve üşümek nedir bilmedim. Bende korkunun ve üşümenin eseri kalmadı. Kendimi hamamdaymışım gibi hissetmeye başladım. Tam gitmek üzereydim ki Hz. Peygamber: Ey Huzeyfe! Oralarda herhangi bir şey yapma. Onlara ne ok atacak, ne taş atacak, ne de mızrak saplayacaksın. Ne de kılıç vuracaksın. Hiçbir şey yapmayacak, sadece bilgi getireceksin. diye tembihte bulundu. Bu tâlimâtı aldıktan sonra yola koyuldum. Müşrik ordularına yaklaştım. Isınmak için yaktıkları ateşin ışığında onları seyrettim. İri, esmer bir adam, eliyle ateşi gösteriyor ve böğrünü tutarak: 6 / 8

- Yüklerinize dikkat edin, yanmasın. diyordu. Ebû Süfyan ı ilk defa burada gördüm; sırtını ateşe doğru tutmuş ısıtıyordu. Kendi kendime: Ben daha neyi bekliyorum; Allah düşmanını yakalamışken neden hakkından gelmiyorum? dedim ve ok çantamdan beyaz tüylü bir ok çıkardım. Ateşin ışığında, atmak için yayıma yerleştirdim. Rasûlullah ın: Oralarda bir şey yapma! Benim yanıma dönüp gelinceye kadar oralarda bir hâdise çıkarma! tembihini hatırlayınca, oku yaydan çıkarıp ok çantama koydum. Eğer ona bir ok atmış olsaydım, kesinlikle vururdum. Bu sırada bana bir cesâret geldi. Müşrik ordularının içine daldım ve ortalarına kadar gittim. Tam bu sırada Ebû Süfyan, müşriklere karşı dönerek: Dikkat edin! Aranıza câsuslar karışmış olabilir. Herkes yanında bulunanın kim olduğuna dikkat etsin! Herkes yanında oturanın elini tutsun ve kim olduğunu sorsun! Ebû Süfyan böyle der demez hemen sağ elimi uzatıp sağ yanımdakinin elini tutup kim olduğunu sordum. Sağ yanımdaki: Ben, Amr b. el-âs! dedi. Bu sefer de sol elimi uzatıp sol yanımda oturana: Sen kimsin? diye sordum. O da: Ben, Muâviye b. Ebî Süfyan! dedi. Ben onlardan önce davranıp bu bâdireyi atlattım. Bu yoklamadan sonra Ebû Süfyan şunları konuştu: Ey Kureyş topluluğu! Artık burada duramayız. Atlar, develer ölmeye başladı. Kıtlık ve yokluk her tarafı sardı. Kurayza oğulları Yahûdileri de bize verdikleri sözde durmadılar, döneklik ettiler. Onlardan hoşumuza gitmeyen haberler gelmeye başladı. Rüzgârdan başımıza gelenleri görüyorsunuz. Ne tencerelerimizi, ne ateşlerimizi ve ne de çadırlarımızı yerinde bırakıyor. Hemen göç edip gidiniz! İşte ben, yola koyuluyor ve gidiyorum. Ebû Süfyan, bu konuşmasından sonra devesine doğru yürüdü ve devesine binerek yola koyuldu. Hz. Peygamber efendimiz bana: Dönüp bana gelinceye kadar bir hâdise çıkarmayacaksın. diye emir vermemiş olsaydı ve isteseydim, Ebû Süfyan ı okla vururdum. Bu sırada benim en yakınımda bulunan Âmir oğulları birbirlerine: - Ey Âmir oğulları sülâlesi! Yüklerinize dikkat edin, bırakmayın. Burada durulmaz artık. diyorlardı. Bu ordunun içinde rüzgâr çok daha sert ve şiddetli esiyordu. Vallâhi yükleri ve yatakları arasında, fırlayan taş sesleri işitiyordum. Bu taşları rüzgâr fırlatıyordu. Bütün bunları gördükten ve düşmanın yola koyulduğuna şahit olduktan sonra kendi ordumuza doğru yola 7 / 8

çıktım. Kendimi yine hamamdaymışım gibi hissediyordum. Tam yolu yarıladığım sırada beyaz sarıklı yirmi kadar süvâri ile karşı karşıya kaldım. Onlar: - Rasûlullah a haber ver. Allah onların hakkından gelmiştir. dediler. Rasûlullah ın yanına vardığımda, örtüsüne bürünmüş namaz kılıyordu. Namazını bitirdikten sonra gördüklerimi kendisine anlattım. Allah a yemin ederim ki, döner dönmez, tekrar üşümeye ve titremeye başladım. Rasûlullah sallalâhu aleyhi ve selem kendisine doğru yaklaşmamı işâret etti, ben de yaklaştım. Beni ayakucuna yatırdı. Ben de örtüsünün bir ucunu üzerime çektim ve uyudum. Sabah namazı vaktine kadar uyumuşum. Namaz vakti girdiğinde: Ey uykucu! Kalk artık! dedi ve beni uyandırdı. Hz. Huzeyfe nin yaptığını hiçbirimiz yapamayız. Hz. Peygamber efendimiz, kendisini korkak ve cesâretsiz olarak gören Huzeyfe yi bu işte görevlendirerek ona cesâret ve özgüven kazandırmıştır. Liderler, Hz. Peygamber i örnek alarak, çevrelerindeki en zayıf insanları kahraman yapabilirler. Liderlik de işte budur zâten. İslâm dâvâsında yola koyulan mücâhidler, ben şu işi yaparım ama şunu yapamam, demeyecekler. İş başa düştüğü zaman her işin altından kalkabileceğimizi gösteren canlı bir tarih var elimizde. Bu güzel insanların hayatı ağlamak ve gözyaşı dökmek için okunmaz, ibret almak ve onlara benzemek için okunur. 8 / 8