njelika Akbar Röportajı Yeşim Özbirinci yaşında nota bilip piyano çalabilen güzeller güzeli Anjelika Akbar sorularımızı cevapladı.

Benzer belgeler
KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

Kulüp sayesinde tanınan, bilinen bir insan oldum - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

HAYATTA İMKÂNSIZ DİYE BİR ŞEYİN OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUM

ÇOKSESLİ SAZ ESERLERİ II


Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Bugüne kadar hangi okullarda okudunuz?

Sergei Vasilievich RACHMANINOFF

Türkülerin yaşaması için bize ihtiyacı yok

GROVE MUSIC ONLINE. Gazi Üniversitesi Merkez Kütüphanesi

Gümüşlük Klasik Müzik Festivali Antik Tiyatro da başladı

BURAY DAN 2 İNCİ ALBÜM MÜJDESİ

Erbaa lı Genç Şair Muhammed Dikal Lisede edebiyatı gerçekten seven öğretmenlerim bana da Edebiyatı sevdirdiler

Yüreğimize Dokunan Şarkılar

Doçentlik Sınav Yönetmeliğinin 4. maddesinin 2/c hükmü yanı sıra aşağıdaki koşullar aranır.

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

İDİL DİZDAR, HEM OYUNCU HEM YÖNETMEN

Tragedyacılara ve diğer taklitçi şairlere anlatmayacağını bildiğim için bunu sana anlatabilirim. Bence bu tür şiirlerin hepsi, dinleyenlerin akıl

SİNOPSİS Uzaklarda Arama, Türkiye de yaşanmış gerçek bir olaydan esinlenilmiştir ama karakterler ve sonrasında yaşananlar hayal ürünüdür.

Menümüzü incelediniz mi?

SICAK ÇİKOLATA Fuaye Konseri

*2012 Mart ayı sonunda çıkardıkları albümleri ile müzik piyasasına Zımba gibi giriş yapan grup ;

manzaraadalar.com.tr

SINIF İÇİ ETKİNLİKLER

Dünyanın en büyük sosyal dil öğrenme ağı busuu şimdi Türkiye de!

Gürkan Genç, 1979 yılının Ocak ayında dünyaya geldi. Hemen hemen her çocuk gibi en büyük tutkusu bisikletiydi. Radyo-Televizyon-Sinema bölümünden

Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Kulübü Başkanı Metin Baykal: Halkla ilişkilerci girişken olmazsa çok şeyi kaybeder..

21 yıllık tecrübesiyle SiNCAN da

DON GİOVANNİ. uygun ve çok uzun uçuş saatleri gerektirmeyen bazı Avrupa şehirlerine göz gezdirirken

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ PDR ÖĞRENCİSİ AHMET İSA SOYLAMIŞ RECEP YAZICIOĞLU BENİM İÇİN ÖRNEK ŞAHSİYETTİR

GENÇ YETENEKLERİN KEŞFEDİLMESİ

İnsanı Okumayı Bilir. R. ŞAFAK KEKLİK

Carousel'de Alışveriş AYBIKE TURAN. 54 Carousel Instyle


Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın?

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ANKARA DEVLET KONSERVATUVARI

Türkiye nin köklü şirketlerinden PET HOLDİNG 40 yaşında

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Kadir Akel "Dert Etme Allah Yeter" diyor. Bunu da neden dediğini bize böyle açıklıyor.

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

GİZEMLİ KUTULAR PROGRAMI ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ

Turkish Jazz Week #5 Edition 2016 Official Concert Program


NEYZEN ERCAN IRMAK yılında Eskişehir de doğdu. He was born in 1956, in Eskişehir.

Hacettepe Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü 1. Sınıf Öğrencilerinin Bölüme İlişkin Bakış Açıları

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ DEVLET KONSERVATUVARI MÜZİK BÖLÜMÜ PROGRAMLARI ÖZEL YETENEK GİRİŞ SINAVI YÖNERGESİ

BİLMEMİZ GEREKENLER SINIF İÇİ ETKİNLİKLER

2016'nın ilk 5 ayını geride bırakıyoruz. Grup Göktürkler için bu dönem nasıl geçti?

Orhan benim için şarkı yazardı

'Kıyma Parası ile Kitap Almıştım'

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl

BİLİŞİM SEKTÖRÜ, HİÇ TARTIŞMASIZ, KENDİNİ EN HIZLI VE EN ÇOK YENİLEYEN SEKTÖRLER ARASINDA YER ALIYOR

ANTALYA KÜLTÜR MERKEZİ (AKM) MART AYI ETKİNLİK TAKVİMİ

VEGA OKULLARI 2. SINIF SANAT SORGULAMA BÜLTENİ DİSİPLİNLERÜSTÜ TEMA

Okuma- Yazmaya Hazırlık. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim. Fen Ve Doğa Etkinlikleri

Tarih: imza.

D-MARİN DE, 3 TENOR U 3 BİN KİŞİ İZLEDİ

KABUL VE KAYIT KOŞULLARI

SICAK ÇİKOLATA Fuaye Konseri

Hayri Ülgen Türk futbolunun ve Türk. basınının centilmenlerinin ilk sıralarında en önemli yerde olan örnek bir insandır. 16/04/195

İŞARET DİLİNİN GELİŞİMİ KURUMLARARASI İŞBİRLİĞİNE BAĞLIDIR - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Hangi okullarda okudunuz? Nerelerde çalıştınız?

PDR ÇALIŞMALARIMIZ. 1. Sayı / Ekim - Kasım 2016 EKİM AYI ANA SINIFI ETKİNLİKLERİMİZ KASIM AYI 3. SINIF ETKİNLİKLERİMİZ. sayfa. 2 de. sayfa.

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ BESYO TME-110 TEMEL MÜZİK EĞİTİMİ 1.HAFTA

Camel ve Progresif rock üzerine

BODRUM DA GÖRÜCÜYE ÇIKIYOR

BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye:

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

Igor Fyodorovich STRAVINSKY STRAVINSKY

ANKET FORMU. Anne Baba Kardeş

Pyotr Ilyich TCHAIKOVSKY

yıldız ibrahimova Türkiye de müzik meslek olarak görülmüyor

Eğitim-Öğretim Yılı Kütüphane Bülteni Sayı:2 Haziran 2016

MÜZİK KÜLTÜRÜ Editörler

Sinema filmi yapmak istiyorum

AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE

TÜRK FİLİMLERİ HAFTASI EMEK ÖDÜLLERİ İLE SONA ERDİ

İŞİTME ENGELLİLERDE EVLİLİKTE DAHA AZ SORUN YAŞIYOR! - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

AŞKIN ACABA HÂLİ. belki de tek şeydir insan ilişkileri. İki ayrı beynin, ruhun, fikrin arasındaki bu bağ, keskin

T.C. MALTEPE ÜNİVERSİTESİ

SINIF İÇİ ETKİNLİKLER

Film Müzikleri Senfoni Orkestrası FİLMSO

Kasım/Aralık fındığın başkenti. kirazın anavatanı

Geçtiğimiz dönemlerde olduğu gibi bu dönem de Sevgi Gönül Kültür Merkezimiz sanatla dolu bir sezon geçirdi.

FESTİVAL HAKKINDA RAPOR HAKKINDA

Keza beyindeki çok sayıda kimyasal reaksiyon da haberimiz olmadan gerçekleşir.

TENORS MÜZİK SHOW. Tenors Müzik Show (Flash Mob)

MİNİK PATİKLER ANAOKULU

En Çok Hangi Özel Ders İsteniyor?

Fatma Atasever.

Rehberlikten... Notlar

Gümüşlük te Festival sahnesinde Keman Piyano düeti

Genç Yazar Muhammed Akbulut Edebiyat alanında popüler olmaktan ziyade gençlere örnek olmak isterim.

TÜRK DÜNYASI VAKFI. Bana Bir Hikaye yaz projesinin web portalına hoş geldiniz!

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde

Benim için nefes almak gibi bir şey müzik.

Transkript:

njelika Akbar Röportajı Yeşim Özbirinci 2012-01-31 2.5 yaşında nota bilip piyano çalabilen güzeller güzeli Anjelika Akbar sorularımızı cevapladı. 1993 yılında Türkiye Vatandaşlığına geçmenizin nedeni nedir? Ve Türkiye yi çok sevdiğinizi her seferinde dile getiriyorsunuz. Buraya henüz SSCB dağılmadan önce, UNESCO üyesi olarak Uluslararası bir film projesi ile geldim. Eski eşim senaryo yazarı idi, ben ise filmin bestecisiydim. Birçok ülkede çekim yaptıktan sonra Türkiye ye sıra geldiğinde, hamileliğimin 8. Ayını doldurmuştum. Doktorlar uçmama izin vermedi ve büyük oğlum Yürek burada, İstanbul da doğdu. Daha sonra kendisini birkaç ay boyunca burada biraz yetiştirmek istedim; aynı zamanda burada bulunurken, hiç dil bilmeden Türk insanları ile harika bir iletişimim oldu; bana adeta bu ülkeyi sevdirdiler! Sonra da SSCB dağıldığını öğrendik. Yakınlarımız birkaç aylık oğlumuzla o karışık zamanda gelmememizi tavsiye ettiler Fakat içime, kalbime baktığımda, zaten burayı o zamana kadar çok benimsediğimi fark ettim, Türkiye den zaten ayrılmak içimden gelmedi! Bu şekilde, doğal akışta burada kalmaya karar verdim. Evet, Türkiye yi çok seviyorum. Öyle olmasaydı, İçimdeki Türkiye m adlı kitabı da yazmazdım; Türkiye değil de, Türkiye m dememin sebebi buraya gönülden bağlanmamdır Bach a L orientale nin en çok sevilen olmasını neye dayandırıyorsunuz? Doğu ile Batı nın birlikte izlerinin olmasının etkisi var mıdır sizce?

Bilmiyorum Bu çalışmayı o kadar samimi duygularla gerçekleştirdim ki, kendim için aslında oldukça cesur bir hareket idi, çünkü klasik müzik çevresini de kısmen da olsa karşıma aldım. Ama bu çalışmanın benim için önemli bir sebebi vardı. Her ne kadar tesadüfi gelişti gibi görünse de, (hikâyesini defalarca anlattım) özünde şu düşüncem var: Bu bir müzik deneyi değildir, çağın ihtiyacıdır: İnsanlar birbirileri ile kucaklaşmadan önce müzikleri kucaklaşsın. Bu çalışma ayırım yapmaksızın birçok kesimden insanları bir arayaa getirdi. Benim için bunu yapmak kolaydı, bu topraklarda doğup büyümediğim için bir önyargım yoktu ne dansözlere karşı, ne de mesela darbukalara Bazı kesimler burada o tür müzikleri ve müzik aletlerini bile çok küçümsüyor, benim için Doğu ile tanışmanın evreleriydi bunlar sadece; Asena benim için bir dans sanatçısı; darbukacılar da vurmalı sazlar sanatçıları; hiçbir statü farkı benim için yoktu ve zaten olamaz. Hele MÜZİK kavramını ele alırsak, tüm sınırları silen, yok eden zaten MÜZİK değil midir? Bach a L orientale gibi başka bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz? Bu tarz çalışmaları sürdürüyorum; Bach A L Orientale konsepti için tanıştığım çok değerli Türk müziği müzisyenleri ile çalışmaya devam ediyorum; Erkan Oğur, İsmail Hakkı Demircioğlu, Akatay kardeşler, Mısırlı Ahmet, Aziz Şenol Filiz, Ercan Irmak, Burcu Karadağ ve birçok müzisyenlerle gerek stüdyo, gerek konser çalışmalarım devam ediyor. Türkiye de klasik müzikle insanlar arasında mesafeler olmasının nedeni nedir?

Çünkü klasik müzik Türkiye için yeni bir müzik türü. Bu müzik Avrupa veya Rusya da yüzyıllardır var, halkın kültürü haline dönüşmüş olan bir müzik dalı. Türkiye ise klasik müzikle 60 70 yıl önce tanıştı; tam olarak her kesimden insanlara da henüz ulaşmış değil ve bu çok normal. Buna rağmen Türkiye de çok sayıda konservatuar, opera- uluslararası bale, uluslararası önemini taşıyan birçok klasik müzik sanatçıların olması, arenada önemli ve prestijli sayılan klasik müzik festivallerin olması bu kısa zaman için mucize sayılabilir. O yüzden küçümsemek değil, alkışlamak lazım. Klasik müzik diline, yabancı bir dile olduğu gibi alışmak gerekiyor; buna zaman lazım. Ayrıca herkes klasik müziği sevecek diye bir kaydı da yok, olamaz! Klasik müziği dinlemek için belli bir hazırlık dönemi lazım, çocuklukta bunun bir takım tohumların atılmış olması gerekiyor; yoksa bir insan sadece Türk veya doğu müziği tınıları ile büyümüş ise, klasik müziğin cezp edici tarafını hiç de fark etmeyebilir. Türkiye de yaşadığınız bunca sene içinde müzik adına gözlemleriniz nelerdir? Bunları detaylı bir şekilde İçimdeki Türkiye m adlı kitabımda yazdım. Bunun dışında şunu diyebilirim sadece: Türkler çok müzikal bir millet, müzik konusunda doğal yeteneklidir. Türkiye de müzik eğitimine daha fazla önem verilirse, daha fazla yatırım yapılırsa, çok sayıda müzik insanları yetişir, her müzik dalında. Fazıl Say ın arabesk ile ilgili yorumu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizin arabesk müziğe bakışınız nedir?

Fazıl Bey in yorumlarına saygı duyarım, her insanın yorumuna olduğu gibi. Yaptığı yorumlarında kendisinin mutlaka önemli bir sebepleri ve yaşanmışlıkları vardır ve ben buna saygı duyarım, bu onun bakış açısı. Fakat şahsen ben bir müzik türünü eleştiremem, yapım gereği. Çünkü bu evrende her ne varsa, bunun mutlaka bir sebebi ve de elbette ki olma hakkı var. Arabesk müzik konusunda pek de bilgim yok, dinlemişliğim de pek yok. Ama bu tür müziği üreten müzik insanları ve bu müziği seven insanlar varsa, benim burada bir sözüm olamaz. Herkes alıştığı ve tercih ettiği yol ile duyguları ile düşünceleri ile yüzleşir, yaşar Kimi için iç yolculuğu esnasında Beethoven senfonisi iyidir, kimi için bir arabesk müzik. Bunu biz bilemeyiz Her biri farklı bir bakış açısı ve bir tercihtir. Aynı zamanda yazarsınız da. Yazmak sadece içinizdekileri dile getirmek için bir araç mı yoksa piyano gibi haza ulaştıran önemli şeylerden biri midir? Ben haz almadığım bir şey yapmıyorum zaten (tercihen). Elbette bu kadar yazıyorsam, bundan büyük bir haz alıyorum demek. Beste yapmaktan çok da büyük fark yoktur benim için. İkisinde de bir kelam var; biri ses öteki söz Ama kendime tam anlamıyla yazar diyemem; çünkü bunun eğitimini görmedim. Eğitim gördüğüm dal müziktir sonuçta. O zaman yazarlık benim için sadece hobi sayılır Benim zamanımda müzik derslerimiz notaları göstermek, bir iki müzik ve flüt çalmayı öğretmekle geçerdi. Şimdiler de nasıl bilmiyorum da ama size göre okullardaki müzik eğitimi nasıl olmalı ya da uygun mudur size göre? Maalesef Türkiye deki okul müzik eğitimi konusunda pek de bilgim yoktur. Ama uzaktan gözlemlediğim kadarıyla müzik dersleri oldukça sıkıcı oluyor, bazı istisnaları saymazsak. Bence tam olarak bu konuda yeteri kadar özen gösterilmiyor. Bana sorarsanız, Türkiye deki Konservatuar eğitimi bile yeterli değil, diğer okullardaki seviyeyi tahmin ediyorum Ama zamanla gelişecek, buna inanıyorum.

Vivaldi nin Dört Mevsim nereden çıktı? Keman Konçertosunu Piyanoya uyarlamak fikri Bu eseri çok seviyordum. Bir zaman geldi ve onu sadece dinlemek yetmedi. Onu parmaklarım arasında da hissetmek istedim. Bu zor çalışmayı bunun için gerçekleştirdim ve huzura kavuştum. Dinlerken keyif aldığınız birkaç isim alsak belki bizler için de yeni isim keşifleri olur? Richter, H. S.Richter, H. Nuihaus, A. Skriabin, İ.Stravinsky, A.Schnittke (Klasik yorumcular ve besteciler), ayrıca A.Rosenbaum (çok sevdiğim Rus şarkıcı ve yorumcu, ayrıca benim uzak akrabam) Bestelerken nelerden ilham alırsınız? Bir de bestelerinizi çalmıyormuşsunuz diye okudum, yanlış hatırlamıyorsam. Neden? Eğer bestelerimi çalmadığımı düşünüyorsanız, demek ki benim hakkımda hiçbir bilgiye sahip değilsiniz Verdiğim konserlerin çoğunda en az yarısı kendim seslendirdiğim bestelerden oluşur. Albümlerimi incelerseniz, çoğu benim kendim seslendirdiğim kendi bestelerimden oluşuyor ( Piyano Konçertolarından değişik başka eserlerine kadar) Bu tür bilgileri sanırım maalesef bazen bilgi anlamında çöp kutusuna benzettiğim internet ortamında okumuşsunuzdur Aynı internet ortamı mesela benim Eskişehir doğumlu olduğumu da yazıyor).bestelerken her şeyden ilham alırım.

Besteleme süreci benim için yaşadığım hayatı müzik diline çevirmektir. Kalbime dokunan her şey benim için müzik için ilham demek Dikkatimi çeken bir nokta da konser arasında hikâyeler, kendinizden bir şeyler anlatıyorsunuz. Bunu sizin tarzınız olarak görenler olmakla birlikte eleştirenler de var. Bu konuda ki eleştirilere ne diyorsunuz? Eleştirenler sadece 1 2 kişidir, onlar da benim İçimdeki Türkiyem adlı turne konserime denk geldi, başka konserlerimde bu tarz açıklamalar zaten hiçbir zaman eleştirilmedi. Bu turne benim Türkiye hayatımı anlatan, burada her ne yaşadıysam, müziğe döktüğümün bir dokümanı gibidir. Kitap yazmadan önce bu turneyi gerçekleştirdim ve evet, Türkiye deki hayatımı anlattım. Benden o konserlerde Bach veya Chopin çalmamı bekleyenler de vardı. Hâlbuki ne tür konsere geldiğini önceden anlamış olması gerekiyordu. Her ne ise, Türkiye de geldiğim zaman burada klasik müzik oldukça alışılmamış bir müzik dalı olduğunu görüp, Ankara Üniversitesinde öğrencilere vermeye başladığım konserlerde kısa kısa anlatımlar yapmaya başladım ki, onların klasik müzik korkusu dinsin diye. Anlatmaya çalıştığım şey, sonuçta müziğin dili ne olursa olsun, aynı paydada, gönülde hepimiz birleşiyor olduğumuz Daha sonra anlatımlarım sevildi. İnsanlar yaptığım bestelerin süreçlerini merak ediyordu, ayrıca seslendirdiğim klasik müzik eserlerin hikâyelerini de Konuşmalı konserler bu şekilde doğdu ve beni sevenler konserlerimde konuşmadığım zaman bozuluyor bile. Müzik adına başarmak istediğiniz ya da denemek istediğin bir istek var mı? Yoksa yaptım her şeyi artık şimden sonra sadece çalıyorum mu diyorsunuz? Böyle bir şey olamaz, oldum, yaptım, bitti diye bir şey diyen insan zaten gelişmesinde durmuş ve bu demek ki, aslında aşağıya kayıyordur Müzik sonsuz bir olgu benim için, her ne kadar akademik anlamda doktorasına kadar her kademede eğitimimi tamamlamış olsam dahi, kendimi ilkokul öğrencisi gibi hissediyorum MÜZİK karşısında. Bu anlamda Beethoven i çok iyi anlıyorum. Ölmeden önce demiş ki: Keşke biraz daha yaşayabilseydim, müziğin ne olduğunu yeni öğrenmeye başladım Müzikte başarı da asla aradığım bir şey. Müziği başarı için yapmıyorum. Müzik kariyeri diye bir terim bile bana terstir. Çünkü müzik benim için aşktır, nefestir. 14. Babanız hem müzisyen hem uzay bilimci. Peki, bu ikisini aynı olay içinde nasıl birleştirebilirsiniz. Bağlantılı olarak ikisi size ne ifade ediyor? Babam orkestra şefi ve felsefe profesörüdür. Bunun yanı sıra Rusya da SSCB zamanında uzay araştırmaları konusunda önemli çalışmaları yapan bir araştırmacı idi.

Bu konuların birleşimi ile ben değil, babam ilgilendiği için, aslında ona sormak lazım. Ama benim söyleyebileceğim kadarıyla, insan sanat yaparken de, uzaya giderken de keşfedilmemiş olgularla karşı karşıya oluyor. Bu keşif hem cesaret, hem yetenek, hem de büyük çaba ister. Babamın çalışmaları uzay araştırmaları ve müzik çalışmalarını felsefi paydada buluşturan çalışmalardır. b