KURTULUŞ KENDİNİ ANLATIYOR KURUCULARI İlhami Aras Ali Demir Şaban İba 4fr dipnot yayınları
İçindekiler SUNUŞ 11 KURTULUŞ HAREKETİ KRONOLOJİSİ 17 İLHAMİ ARAS 35 İnce Memed'i okudum 37 İnegöl'de siyasal yaşam 37 Çetin Altan devrimcisiyiz 41 Devrim tanımı Mihri Belli'den 41 "Canı Ucuzlar Birliği" 43 TİP'e üye oldum 44 Sözcümüz Mahir Çayan'dı 45 Sınıfsal kompozisyon 48 Devrimci TİP Komitesi 50 Utanılacak şeylerdi yaptıklarımız 51 Şehir gerillasına başlıyoruz 55 Arabayı devirmek 56 Dev-Genç'i alalım mı, almayalım mı? 59 Beyaz ve Kırmızı Aydınlık 63 15-16 Haziran işçi direnişi 64 Kadınlar sürecin neresinde? 68 Öğrenci hareketi erkenden siyasallaştı 70
Ortam siyasal ama eylem az 72 Unutuyordum birden her şeyi 73 Duygusal dünya 74 Cezaevinde her şey açık 76 Kimi buldularsa almışlar 79 Geçmişten kopuş 84 Ayrılık çanları çalıyor 86 Görüşmeler hızlı başladı 89 O kadar titizlik doğru mu? 91 Görünenle gerçek uyuşmuyordu 92 İşin içinde iş var 94 Gençlik içinde çalışma 96 Önce dergi, ardından gazete 101 Yollar ayrılıyor 103 Yaygın örgütlenme 107 Örgütsel yapılanma 108 Engellemeyen yoktu ki 111 Devrimci Eylem Birliği 113 Kürdistan'daki örgütlenme ve bir ayrılık 115 İlk kampanya ve ulaşılan hedefler 117 Kadın sorunu ve dergi 118 Seçimlere katılma kararı 120 Maraş ve Çorum olayları 123 Bireysel önderlik yerine organlı çalışma 125 Araba bayır aşağı gidiyor 127 12 Eylül geldi... Ne yapacağız? 131 Geri çekilme kararı 135 Biz ayakta kalalım, hesabı sonra veririz 141
12 Eylül'de de devam etti 144 Kadınlar açısından bakınca 146 Memlekete dönünce ilk buluşma 147 İlk çıkan arkadaşlar 148 Filistin'e geçiş 151 Filistin'de yaşam 153 Sabra ve Şatilla katliamı 157 İki yıl sonra memlekete dönüş 159 Bu ne biçim devlet! 166 Selimiye'de 169 Savcı: Demek işkence yokmuş! 170 Metris'te 171 Bir sigara uğruna emre itaat 172 Sağmalcılar'a sevk 173 Tek tip elbise ve ilke sorunu 177 Yenildik! - 179 ALİ DEMİR 183 Türkçeyi ilkokulda öğrendim 184 Mahalle kavgaları 187 Derik'te Kürtçe gazete 188 Yasadışı yollardan Suriye'ye 190 Aşk ne bilmezdik ki 193 Dil Tarih'in Dev-Genç Başkanı oldum 195 Mamak'ta gündüz özgürdük 199 Solda ayrılıklar başlıyor 203 Yeni şeyler söylüyorduk 207 Merkez Komite'de kadın yoktu 208 Giderek daha ileri şeyler söyledik 209
Kız arkadaşım olmadı 210 Kendi aramızda kavga gürültü olmazdı 214 Kurtuluş Sosyalist Dergi çıkıyor 215 PKK-KUK çatışması ve Kurtuluş 217 1978 Ev baskınları 220 Sınırı geçtik, köpekler sürekli havlıyor 223 Filistin'deki kamplarda hayat 224 Avrupa'ya gitmeye sıcak bakmadım 225 Örgüt içi anlaşmazlık büyüyor 226 ASALA militanları 227 Bölge Komitesi gibi çalıştık 229 Tarihe eleştirel bakıyorduk 232 Temel ayrılık nerede? 233 İttifaklar ve eylem birliği 237 12 Eylül'e hazırlıksız yakalandık 242 Yusuf Aslan'la aynı koğuşta 245 Tepki gösterdik, direndik 246 Merkez Komite Sekreteri 248 Hepimiz teoriyle ilgilenmiyorduk 261 ŞABAN İBA 273 Silahlı sosyalistler 275 Gerilla deneyimi 276 Dev-Genç Bölge Yürütme ve MYK Üyesi 279 Kızıldere Katliamı ve Ertuğrul'un mektubu 286 İşin aslı ve gençlerin tavrı 299 İsmet Öztürk ve Karadeniz'le ilişki 304 Seyfi Cengiz'le tanışma ve tartışma 306 Öncü İşçi grubuyla birleşme 310
İzmir'e açılma 311 Anti-faşist mücadele anlayışı 317 Tarihimizin çarpıtılması 318 Filistin temsilciliği 337 Siyasal kampanyalar ve anti-faşist mücadele 338 Anti-şovenist ilkemiz ve DEB olayı 339 Kurtuluş gazetesinin çıkışı 342 Kurtuluş'a karşı gözdağı operasyonu 343 Avrupa temsilciliği 346 Parti sorunu 349 12 Eylül'den önce son miting 359 Politbüro dönemi 364 Yedeklerin devreye girmesi 368 Geri çekilme sorunları 369 Reorganizasyon kararları 375 Kadroların istihdamı sorunu 379 Örgütün savunulması karan 381 Genç Kurtuluşçular Birliği 382 Yurtdışındaki durum 385 İkinci konferans kararları 386 Merkez Komitesi seçimi 390 Soygunlara başlama kararı 392 Büyük soygun ve büyük operasyon 394 Erkan Mete: Bu, Şaban İba! 397 Cezaevi ve mahkeme 399 Kısaltmalar 401 İsim Dizini 405
SUNUŞ Elinizdeki kitap, 1970'li yıllarda ortaya çıkan Kurtuluş Hareketi içinde mücadele vermiş, hareketin devrimci kimliğinin oluşmasında katkısı olmuş kadın ve erkeklerle yapılan görüşmeleri içeren bir dizinin ilk kitabıdır. KURTULUŞ KENDİNİ ANLATIYOR adıyla yayınlanacak olan dizinin ilk iki kitabında Kurtuluş Hareketi'hin kurucusu niteliğindeki yedi kişiyle yapılan görüşmeler yer alıyor. SODİD (Sosyal Dayanışma ve İletişim Derneği) üyelerinin yürüttükleri sözlü tarih çalışmasının ürünü olarak yayınlanması planlanan kitaplarda, kurucuları takiben çeşitli politik kademelerde mücadele etmiş, Karadeniz gibi Kurtuluş'un örgütlenmesinde ve ülke çapında kitlesel bir siyasi hareket haline gelmesinde özel bir yeri olan veya Kürdistan gibi siyasi ve ideolojik olarak farklı ve tarihsel bir anlamı olan bölgelerde görev almış, gençlik hareketi veya işçi hareketinin içinde ya da mahalle örgütlenmelerinde sorumluluklar üstlenmiş kadınlara ve erkeklere yer vereceğiz. Toplamda altı veya yedi kitaplık bir dizi olarak yayınlanacak olan bu sözlü tarih çalışmasının, Türkiye'de çok çalkantılı bir dönemin politik arka planına ışık tutacağını umuyoruz. Sözlü tarih çalışmasının yürütücüsü olan SODİD, Kurtuluş Hareketi içinde yer almış ya da bir şekilde bağı olmuş insanların iletişim ve dayanışmasını sağlamak amacıyla 2008 yılında kuruldu. Kurulduğu tarihten itibaren üyeleri ve çevresiyle yakın ilişki kurarak sağlık sorunlarının çözümünden, öğrencilere maddi destek sağlamaya kadar birçok konuda dayanışma içinde olmaya çalıştı. Tiyatro, film, belgesel gösterimi gibi kültürel etkinlik-
121 Kurtuluş Kendini Anlatıyor lerin yanı sıra, gündemdeki siyasi sorunların tartışıldığı panel ve söyleşiler düzenledi. SODİD'te Kurtuluş Hareketinin tarihini belgeleyecek bir sözlü tarih çalışması yapılması düşüncesi, ilk kez 2010 yılında ortaya atıldı. Yakın tarihimizde yaşananların gelecek kuşaklara aktarılması, geçmişte yaşananların değerlendirilebilmesi ve eleştirebilmesi için anı, bilgi ve belgelere dayalı sağlıklı ve güvenilir bir platform y3aratılması fikri olgunlaşarak sonuçta, bir "Sözlü Tarih Projesi" haline geldi. Doğal olarak SODİD içinde buluşanlann da kendi kişisel tarihlerinin bir parçası olacak bu projenin nasıl gerçekleştirileceğini görüşmek üzere, 7 Şubat ve 14 Mart 2010 tarihlerinde yapılan geniş katılımlı toplantılarda bir mutabakat sağlanarak hazırlıklara başlandı. Bugün Kurtuluş Hareketinin içinden çıkmış birden fazla siyasal örgütlenme/parti ve çok sayıda bağımsız birey olduğu haürlanacak olursa bu çalışmanın SODİD üzerinden yapılmasına ilişkin bir güven ortamının yaratılması ve bir mutabakat sağlanması önemliydi. İlk aşamada oluşturulan Hazırlık Ekibi, çalışmanın içeriği, hangi dönemleri kapsaması gerektiği ve temel alınacak ilke ve kuralları saptadı. Ardından SODİD içinde bu çalışmayı yürütmek amacıyla bir "Sözlü Tarih Çalışma Grubu" oluşturuldu. Görüşmeleri yapan kişiler, görüşülen kişiyi iyi tanıyan ve dolayısıyla görüşmecilere özel bilgi ve destek sağlayan danışmanlar, görüşmelerin sözlü kayıtlarım deşifre edenler, yazılı metinleri redakte edenler ve bütün bu çalışmaları koordine edenlerden oluşan yaklaşık yirmi kişilik bu grup 2010 yılı sonunda çalışmaya başladı. Ancak gerek çalışmanın tümüyle gönüllü olarak yürütülmesi, gerekse de görüşülen kişilerin zaman ayırmasında çıkan sorunlar ve uzun aralıklarla, kesintilerle görüşmelerin gerçekleştirilmesi dolayısıyla ilk kitapların yayınlanması beş yıl sonra olabiliyor. Kurtuluş'un 40 yıla ulaşan tarihi dikkate alınarak yapılan bu çalışmada, bu 40 yılın tümü değil; doğduğu ve kitlesel bir devrimci hareket haline geldiği 1975-80 yıllarından, ağır illégalité koşullannda varlığını sürdürdüğü 1985 yılına kadar olan dönem ele alındı. 1985 sonrasında da varlığını sürdüren Kurtuluş'un, o yıllarının ve mücadele tarihinin başka bir çalışmanın konusu olmasını diliyoruz. * * #
Sunuş 13 Başlangıçtan itibaren uzun soluklu olacağını öngördüğümüz bu çalışma, tamamen gönüllü çabalann ürünüdür. Oluşturduğumuz üç görüşme ekibi, Mayıs 2016'ya kadar 30'dan fazla kişiyle görüştü. Bu görüşmelerin büyük kısmı da deşifre edilerek yazıya döküldü. Ama hala konuşacağımız onlarca kişi var. Çok kısıtlı olanaklara, zaman ve mekân zorluklarına rağmen görüşmelerin sağlıklı ortamlarda yapılması, bilginin toplanması, korunması, görüşülen kişi ve görüşmeci ekip arasındaki ilişkilerin karşılıklı sorumluluk ve güvene dayalı olarak kurulmasına azami özen gösterildi. Yayınlanarak herkesin bilgisine açılması aşamasında, görüşme yapılan kişiden onay almak ve benzeri konularda, sözlü tarih çalışmalanmn ilke ve kurallarına uygun davranmaya hassasiyet gösterdiğimizi de belirtmekte fayda var. Bu çalışmada amacımız, Kurtuluş için yeni bir "tarih" yazmak veya "kolektif tarih" oluşturmak değil kuşkusuz. Diğer siyasi parti ve hareketlerde olduğu gibi Kurtuluş Hareketinin de kendine göre "resmi bir tarihi" vardır ve kendi yayınlarından, örgütsel belgelerinden bu tarih izlenebilir. Bu çalışmadan muradımız, Kurtuluş tarihi içinde yer almış, hayatlanyla bu tarihi "yapmış" insanların hikâyelerini ortaya çıkarmak ve bir anlamda bu tarihin "demokratikleştirilmesi ve çoğulculaştınlması" için gereken koşulları hazırlayacak güvenilir belgeler ortaya koymaktır. Bir politik örgütlenmenin içinde yer alan her düzeyde kişiyle yapılan bu görüşmeler, belki de önceden dikkat çekmeyen birçok gerçeğin gün yüzüne çıkmasını, üzerine konuşulabilir, düşünülebilir hale gelmesini sağlayacaktır. Bu sayede gelecek kuşaklara zengin bir deneyim birikimi aktarılmış olacaktır. Ele alınan 1975-85 döneminde, görüşülen her bireyin farklı süreçler yaşadığı ve yaşananları da farklı biçimlerde algıladığı bir gerçektir; dolayısıyla görüşmelerde bütün bu süreçlerin nasıl algılandığı, nasıl izler bıraktığı ve bugün nasıl görüldüğü ortaya çıkacaktır. Yeni bilgi, belge, anı, yorum, eleştiri ve özeleştirilerin ortaya konacağı bu anlatımlar, okurlar için ilginç, araştırma yapacak olanlar içinse ciddi ve güvenilir bir kaynak olacaktır. Bitmeyen, hep devam eden bir "hatırlama faaliyeti" olarak da tanımlanan sözlü tarih çalışmasında görüşülen her kişi elbette kendi hikâyesini anlatırken belleğinin esiri olacak ve işin doğası gereği kendine göre bir "tarih" yazacaktır. İnsan belleği seçicidir; bazı olaylan unuturken bazılarını abarta-
14 Kurtuluş Kendini Anlatıyor bilir, farklılaştırabilir, hatta bazı şeyleri yoktan var edebilir. Anlatımlarda "doğru" ya da "yanlış" şeklindeki nitelemelerin sözlü tarih için geçerli olmayacağını, bazen atlama veya unutmaların bile bir "veri" sayıldığını ve doğası gereği sözlü tarihin "çoğul" olduğunu bilerek görüşmelerin yürütüldüğünü ve yayına dönüştüğünü vurgulamak isteriz. Bu arada kişinin olaylara bugünden bakışı, bugünün bilinci ve kavrayışıyla geçmişte yaşananları farklı algılaması ve aktarması da mümkün, hatta kaçınılmazdır. Bu noktada diğer kişilerin anlatımlarının yara sıra, ortaya çıkacak bilgi, belge ve arşiv devreye girerek istemeden yapılmış olan yanlış ve eksiklerin aşılmasına olanak sağlayacakür. Bu konuda özel bir dikkat ve hassasiyet göstererek eksik kalmış bilgileri yeni yayınlarda ve yayınların yeni baskılarında tamamlamaya gayret edeceğimizi de belirtmek isteriz. * * * Sözlü tarih anlayışına uygun olarak görüşmeler "kurucu" niteliği taşıyanlarla başladı. Kurtuluş'un bir siyasi hareket olarak ortaya çıkış koşullarının anlaşılabilmesi, bütünsel yapısının görülebilmesi için böyle bir başlangıç gerekiyordu. Ancak sözlü tarihin esasında sözünü söylemek, sesini duyurmak konusunda yeterince olanağı olmayanlar için bir alan açtığı, görünür olmayanlara fırsat yarattığı bilinciyle çalışma devam ediyor. İşçi sınıfı, gençlik, kadın, öğretmen ve diğer kamu çalışanları ile Kürdistan'da Kurtuluş'a katkı yapmış onlarca kişiyle devam eden görüşmeleri de önümüzdeki süreçte kitap olarak yayınlamayı hedefliyoruz.