Onuncu Söz, Yedinci Hakikat hakkında bilgi verir misiniz?

Benzer belgeler
Onuncu Söz, Birinci Hakikat hakkında bilgi verir misiniz?

Onuncu Söz, Mukaddime, Birinci İşaret hakkında bilgi verir misiniz?

Onuncu Söz, Üçüncü Hakikat hakkında bilgi verir misiniz?

Onuncu Söz, Beşinci Hakikat hakkında bilgi verir misiniz?

Yirmi Altıncı Söz'de geçen, "Ezel; mazi, hâl ve istikbali birden tutar, yüksekten bakar bir âyine misâldir." cümlesini izah eder misiniz?

EK: Mucize Avcısı nı yayına hazırlarken, çok

Ahiret Gününe (Haşre) İman

Nefsini Bilen Rabbini Bilir

_MEYVENIN ÇEKİRDEĞİ AĞACIN ÇEKİRDEĞİN NE AYNDIR NE GAYRDIR..._

Küçüklerin Büyük Soruları-2

"Şimdi senin hayatının sureti ve tarz-ı vazifesi şudur ki,.." İnsanın hayatının sureti ve tarzı vazifesi ne demektir, izah eder misiniz?

Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır

"Vesvese" ile "korku" aynı mıdır? Risalelerde vesveye önem vermemek, modern bilimde ise korkunun üzerine gitmekten bahsediliyor?..

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

MÜBDÎ. Allah MUHSÎ dir. MUHSÎ, her şeyin sayısını bilen demektir.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

İlk paragrafdaki uzun cümlede insanın farklı ve birbirinden önemli yönlerine dikkat çekilir.

başlıklı bir dersine dayanarak vermeye çalışacağız.

Hz. Peygamber'in Tefekkürü

"İşte, Rabbimizi bize târif eden Kur ân-ı Hakîm; şu kitab-ı kebîr-i kâinatın bir tercüme-i ezeliyesi..."

ALLAH`I (C.C.) BİZE TANITAN ÜÇ BÜYÜK TARİF EDİCİ

Meselenin bir yönü de, başka bir Kur an mu'cizesine işaret etmektedir. Şöyle ki:

tellidetay.wordpress.com

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

Onuncu Söz'ün başındaki temsil-i hikâyecikte geçen misallerin hakikatlerini izah eder misiniz?

PEYGAMBERİMİZİN VASİYETİ VE GÖZÜMÜN NURU DEDİĞİ NAMAZ

Diğer müritlerin neşeyle elindekileri takdiminden sonra, Aziz Mahmut Efendi, boynunu bükerek bu kırık ve solmuş çiçeği üstadına takdim eder.

Asr-ı Saadette İçtihat

Üstad Haşir Risalesinde, Ekser küfür ve dalalet istib addan ileri gelir. Yani, akıldan uzak ve muhal görür, inkâr eder. buyurur.

İbda've İnşa Ne Demektir?

Hz.Muhammed (sav); yaratılış muammasını ve esma-i İlahiye'nin sırlarını keşfeden zat!

TAŞINIR ÖZET. Birim Adı. Kalan

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.

Otuz Üçüncü Söz'ün Otuz Birinci Pencere'sini izah eder misiniz?

Yirmi Altıncı Söz'de "Kader ilim nevindendir. İlim maluma tabidir." cümlesini izah eder misiniz?

İNSANIN YARATILIŞ'TAKİ DURUMU

Cenab-ı Hakk neden insanları yarattı, imtihan olmadan cennete gönderseydi olmaz mıydı, insanın Yaratılış Gayesi Nedir?

Emr-i kün feyekün e malik bir sultana acz tezkeresi ile istinad etme yi nasıl anlamalıyız?

İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15

İçindekiler. Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Hatta Kant'ın felsefesinin ismine "asif philosopy/mış gibi felsefe" deniyor. Genel ahlak kuralları yok ancak onlar var"mış gibi" hareket edeceksin.

kaza, hükmetmek, Terim anlamı ise kaza, yaratılması demektir.

Başta bu hadis-i kudsinin kaynağını vereceğiz. Ayrıca bu hadis-i kudsinin manası ve hakikatını vereceğiz. "Levlâke" hadîsinin kaynakları şudur:

Kur an'daki selaset, selamet, tesanüd, tenasüb, teavün ve tecavüb mucizevî boyutlarındandır; bunları izah edebilir misiniz?

<< Google-buzz.de - Reports >>

Bu sayfa şu linkten yazdırılmıştır: [

Hasan Akar. nurdersi.com

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok

görüşüyle Maturidi'den ayrılmış olmaktadır. Zira Maturidi, Allah'ın bir ilim

Higgs bozonu nedir? Hasan AVCU

*GALIBIYET VE MAGLUBIYET

ALLAH'IN VARLIĞI VE BİRLİĞİ

VERİ SAKLAMA VE İMHA PROSEDÜRÜ

Üstadımız bu risalede dua üzerinde büyük bir önemle duruyor. Dua ve önemi konusunu biraz açar mısınız?

Erzurumlu İbrahim Hakkı (Rahmetullahi Aleyh)

Kelime anlamı itibarıyla kudsi,mukaddes,bütün kusur ve noksanlıklardan uzak,pâk ve temiz olan anlamınadır.

Üstat Hazretlerinin, çok hakikatleri aydınlatan güneş-ayna misalinden bu konuda da faydalanabiliriz.

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI BİRİNCİ BÖLÜM

Muhammed Salih el-muneccid

2:Ceza muhakemesinin amacı nedir? =SUÇUN İŞLENİP İŞLENMEDİĞİ KONUSUNDAKİ MADDİ GERÇEĞE ULAŞMAK

KİMLİK BİLDİRME KANUNU

Risale-i Nur Külliyat'ının telif tarihleri hakkında kronolojik bilgi verir misiniz?

ALLAH TEÂLÂ'YA ÎMÂN. Muhammed Şahin. ] تر [ Türkçe Turkish. Tetkik : Ümmü Nebil

Dördüncü Sual: \"Bu Mahlûkatı Allah Yarattı. Öyleyse Allah'ı Kim Yarattı?\"

a. Daire-i meşruada kalmayan gençliğin; dünyada, kabirde ve ahirette başlarına gelecek belalar ve elemler neler olabilir?

T.C. Yargıtay. 7. Hukuk Dairesi E: 2015/40820 K: 2016/13362 K.T.:

YAZAN: VOLKAN ÇAĞAN RESIMLEYEN: MERT TUGEN

YAZAN: VOLKAN ÇAĞAN RESIMLEYEN: MERT TUGEN

Zat, şuunat, sıfat, esma ve efal-i ilahiye hakkında biraz bilgi verir misiniz?

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır:

BEDİÜZZAMAN IN TABİATÇILARA KARŞI MÜDAFAA STRATEJİSİ

Baharın bu güzellikleri yanında, beraberinde getirdiği bazı tehlikeli sonuçları da vardır.

Kadir Gecemiz Mübarek Olsun...

Vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır.

Üstad Bediüzzaman Said Nursî nin gözüyle Hz. Muhammed (s.a.v) efendimiz

Bu fikre girmenin iki önemli sebebi vardır.

1. Çağımızda, toplumların mutluluk ve. refahlarının hatta bağımsızlıklarının; bilimin. ışığında sürdürülen araştırma ve geliştirme

Kulenizin en üstüne koşup atlar mısınız? Tabii ki, hayır. Düşmanınıza güvenip onun söylediklerini yapmak akılsızca olur.

Kanguru Matematik 2016 Kategori 1-2

ÇEVREMİZDEKİ VARLIKLARI TANIYALIM

YERALTI MADENLERİNDE İŞE ALINMADA ASGARİ YAŞ HAKKINDA SÖZLEŞME

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır.

İnanç Değerlerimiz Allah'a, Ahirete, Yeniden Dirilmeye, Haşre ve Peygamberlere İman Delilleri

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN

BİLMEN LAZIM BİTKİLERİN VE HAYVANLARIN DÜNYASINA TEFEKKÜR PENCERESİNDEN BAKALIM

Birinci Söz. By Hamra

ARALIK 2013 SAYI 2 12/17/2013 1

İnsan Hürriyeti Human Freedom

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

SEN. Allah ım sensizlere seni ver SERİNİN 5. KİTABI. Yayınevi sertifika no: Yayın no: 315 ALLAH ve SEN

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

CANLILAR DÜNYASINI GEZELİM TANIYALIM

(Seni sevdiğim için eğer benden bedel isterlerse, iki cihânın mülkünü versem bile bu bedeli ödemeye yetmez.)

EY İMAN EDENLER! Allah ın emrine uygun yaşayın

Risale-i Nurun kerametini gördüm.inayet altında olduğumuzu anladım.

Transkript:

Sorularlarisale.com Onuncu Söz, Yedinci Hakikat hakkında bilgi verir misiniz? Üstadımız bu Yedinci Hakikat'te, ism-i Hafîz in tecellisiyle ahirete bir pencere açmıştır. Bizler yine meseleyi özetleyerek Üstadımızın tarz-i ifadesine alışık olmayanları hakikate yaklaştıracağız. "Hiç mümkün müdür ki, gökte, yerde, karada ve denizde; yaş-kuru, küçük-büyük, adi-âli her şeyi kemal-i intizam ve mizan içinde muhafaza edip bir türlü muhasebe içinde neticelerini eleyen bir hafiziyet; insan gibi, büyük bir fıtratta yaratılan, yeryüzünün halifeliği gibi bir rütbede bulunan ve emanet-i kübra gibi büyük bir vazifesi olan beşerin amellerini ve fiillerini muhafaza etmesin, muhasebe eleğinden geçirmesin, adalet terazisinde tartmasın, ona layık bir ceza ve mükâfat vermesin? Hayır, asla!" Bu delili yine iki başlıkta inceleyeceğiz: BİRİNCİ BASAMAK: HER ŞEYİ MUHAFAZA EDEN HAFİZ KİMDİR? Şu âleme dikkat ile baktığımızda görüyoruz ki, küçük-büyük, kıymetli-kıymetsiz her şeyin amelleri muhafaza edilip hıfzediliyor. Mesela: Çiçeklerin bütün programları ve tarihçe-i hayatları küçücük tohumlarda saklanıyor, muhafaza ediliyor. O tohum âdeta o çiçeğe bir sandıkça oluyor. Bir sonraki baharda, o tohum yarılıyor ve âdeta o tohumdan çiçeğinin bütün amelleri neşr oluyor. Acaba çiçeklerin bütün plan ve programlarını, amellerini ve tarihçe-i hayatlarını o küçücük tohumlarda muhafaza eden zat kimdir? Kim, böyle en basit bir çiçeğin amellerini dahi muhafaza ediyor ve bir sonraki baharda o amelleri neşrediyor? Allah tan başka kim vardır ki, hadsiz çiçeklerin plan ve programlarını küçücük tohumlarda saklasın ve bahar mevsimi geldiğinde birbirine karıştırmaksızın o tohumlardan o çiçekleri çıkartabilsin? Evet, Allah tan başka kim vardır? page 1 / 5

Bütün ağaçların program ve amelleri ise küçücük çekirdeklerinde muhafaza ediliyor. O küçücük çekirdek, ağacının bütün amellerini ve programını saklıyor. Ne zaman toprağa atılsa, ağacının amel defterini neşrediyor. Acaba kim, o koca incir ağacını küçücük çekirdeğinde saklayan ve o çekirdeği o ağaca bir sandıkça yapan? Acaba, bütün ağaçların plan ve programlarını küçücük çekirdeklerinde yerleştirerek o ağaçların amel defterlerini çekirdeklerinin ellerine veren kimdir? Bu hikmetli fiile, Allah tan başka bir fail gösterebilir misiniz? O küçücük çekirdekleri, ağaçlarına bir amel defteri yapmak, Allah tan başka kimin eseri olabilir? Hayvanların program ve tarihçe-i hayatları ise yumurtalarında muhafaza edilmektedir. Âdeta o küçücük yumurtalar, o hayvan için bir amel defteri olmakta ve o hayvanın bütün özellikleri o yumurtada saklanmaktadır. Acaba rengârenk bir tavus kuşunu, o basit yumurtasında saklayan ve o yumurtayı kırarak ondan aynı tavus kuşunu çıkaran zat kimdir? Kimdir, bütün yumurtaları hayvanlara birer amel defteri yapan ve o hayvanın bütün programını o yumurtalarda saklayan? Evet, Allah tır. Zira O ndan başka hiçbir şeyin gücü buna yetmez. Çünkü muhafaza etmek; nihayetsiz bir ilmi, hadsiz bir kudreti, sonsuz bir hikmeti, kayıtsız bir iradeyi ve diğer sıfatları gerektirmektedir. Bu sıfatları olmayanın, bir yumurtada bir hayvanın plan ve programını saklaması mümkün değildir. Bu nihayetsiz sıfatlar ise sadece Allah ta mevcuttur. İnsanların plan ve programları ise bir damla suda muhafaza edilmektedir. Nutfe denilen o suda, insanın bütün planı ve programı saklanmış ve insanın bütün özellikleri o suda kaydedilmiştir. Yine soruyoruz: Her yönüyle bir harika- ı sanat olan insanı, nutfe denilen bir damla suda saklayan zat kimdir? page 2 / 5

Kimdir, bir damla suyu bir kütüphane hükmüne getiren ve o suda insanı yazan? Evet Allah tır. O dur, bir damla suyu insana bir başlangıç yapan ve içinde şu harikulade insanın programını saklayan. Ya insanın DNA larına ne demeli? Bir tek hücrede bulunan DNA molekülleri, her biri 20.000 sayfayı ihtiva eden kırk altı ciltlik dev bir ansiklopediye benzer ve bu kadar bilgiyi ihtiva eder. İnsan da ise altmış trilyon hücre vardır. Acaba, her bir DNA yı dev bir ansiklopedi yapan ve içinde bir milyon sayfalık bilgiyi muhafaza eden kimdir? Elbette Allah tır. Zira tesadüf; değil bir ansiklopediye, tek bir harfe bile kâtip olamaz. Bir de insanın hafızasına bakın! Tırnak kadar bir yerde, insanın başından geçen her şey, bütün tarihçe-i hayatı ve öğrendiği her bilgi saklanmakta ve muhafaza edilmektedir. Acaba, insanın yaptığı bütün amelleri ve hayat maceralarını o küçücük hafızada saklayan ve muhafaza eden zat kimdir? Elbette Allah tır. Zira bu harikulade fiil, hiç bir sebep ile izah edilemez. Şu âlemdeki hıfziyetin delillerini öyle uzun uzadıya anlatmaya herhâlde gerek yoktur. Zira şu âciz insan bile, o hıfziyet kanunundan istifade ederek her şeyi kayıt altına almaktadır. Kameralar, bilgisayarlar, ses kayıt cihazları, flash bellekler, hard diskler ve saymakla bitiremeyeceğimiz kadar çok eşya, âlemdeki bu hıfziyet kanunundan istifade ile yapılmış eserlerdir. İşte âlemdeki bu hıfziyet; yani her mahlukun planının, programının, tarihçe-i hayatının ve amellerinin son derece dikkat ve ihtimam ile muhafaza edilmesi ve kayıt altına alınması, perde arkasındaki bir zatı Hafiz ismiyle bizlere tanıttırır ve bildirir. Zira böyle bir muhafaza ve hıfziyet; tesadüfün, kör ve sağır sebeplerin işi olamaz. Allah tan başka kimse bu hikmetli fiile fail olarak gösterilemez. Şimdi ikinci basamağa geçerek ahiretin kapısını açalım. İKİNCİ BASAMAK: HAFİZ İSMİNİN AHİRETİ GEREKTİRMESİ Hiç mümkün müdür ki, gökte, yerde, karada ve denizde; yaş-kuru, küçük-büyük, adiâli her şeyi kemal-i intizam ve mizan içinde muhafaza edip bir türlü muhasebe içinde neticelerini eleyen bir hafiziyet; insan gibi, büyük bir fıtratta yaratılan, yeryüzünün halifeliği gibi bir rütbede bulunan ve emanet-i kübra gibi büyük bir vazifesi olan beşerin amellerini ve fiillerini muhafaza etmesin, muhasebe eleğinden geçirmesin, adalet terazisinde tartmasın, ona layık bir ceza ve mükâfat vermesin? Hayır, asla! page 3 / 5

Madem bu âlemin sahibi olan zat Hafiz dir ve mülkünde cereyan eden her şeyi muhafaza ediyor. Acaba geçici, adi, bekasız ve ehemmiyetsiz şeylerde muhafaza böyle olursa; hiç mümkün müdür ki, şu âlemin en kıymetli misafiri, Allah ın yeryüzündeki halifesi ve emanetinin taşıyıcısı olan insanın amelleri hıfzedilmesin ve bu hıfza göre bir muhasebe görmesin? Hayır ve asla! Evet, âlemdeki şu hıfziyetin bu suretle tecellisinden anlaşılıyor ki: Şu mevcudatın sahibi, mülkünde cereyan eden her şeyin kaydına büyük bir ihtimam gösteriyor. Hem hâkimiyetine nihayet derecede dikkat ediyor. Hem saltanatının rububiyetinde gayet ihtimam gösteriyor. O derece ki, en küçük bir hadiseyi, en ufak bir hizmeti yazıyor, yazdırıyor; mülkünde cereyan eden her şeyin suretini müteaddit şeylerde hıfzediyor. İşte şu hıfziyet işaret eder ki, ehemmiyetli bir muhasebe-i amel defteri açılacak ve bilhassa mahiyetçe en büyük, en mükerrem, en müşerref bir mahluk olan insanın büyük olan amelleri, mühim olan fiilleri, mühim bir hesap ve mizana girecek, amel sahifeleri neşredilecek. Acaba, bir ağacın, ruha benzeyen programını, bir nokta gibi en küçük bir çekirdeğinde dercedip muhafaza eden Zat-ı Hafiz için, Vefat edenlerin ruhlarını nasıl muhafaza edecek! denilir mi ve bundan şüphe edilir mi? Acaba hiç mümkün müdür ki, insan şu dünyada hilafet ve emanetle mükerrem olsun da, sonra kabre girip rahatla yatsın ve uyandırılmasın, küçük-büyük her amelinden sual edilmesin, mahşere gidip mahkeme-i kübrayı görmesin, yokluğa kaçsın ve toprağa girip saklansın? Hayır ve asla! Şimdi bu delili özetleyelim: Bu dünyadaki her şeyin program ve suretlerinin, yani bir cihette amellerinin; tohumlarda, çekirdeklerde, nutfe denilen su damlacıklarında, hafızalarda, DNA ve diğer yerlerde muhafaza edilip saklanması ispat eder ki, perde arkasında bir zat vardır ve mülkünde olan her şeyi muhafaza etmektedir. Çiçek gibi, ağaç gibi en basit ve kıymetsiz şeylerin plan ve programlarının hıfzedilmesi ispat eder ki, insanın amelleri de hıfzediliyor. Zira insan bu âlemde hilafet makamının mazharı, emanet-i kübranın taşıyıcısı ve Allah-u Teâlâ nın has muhatabıdır. Cenab-ı Hakk ın en basit eşyanın amellerini muhafaza edip rububiyetin page 4 / 5

Powered by TCPDF (www.tcpdf.org) saltanatına dokunan insanın amellerini muhafaza etmemesi mümkün değildir. Madem insanın amelleri muhafaza ediliyor, elbette bu muhafaza bir muhasebe ve hesap içindir. Hâlbuki bu dünyada insan hiçbir hesap görmemekte ve suale çekilmemektedir. İşte bu hâl de ispat eder ki, başka bir yer olmalıdır, orada bir mahkeme-i kübra olmalı ve insan amellerinin hesabını orada vermelidir. İşte orası da ahirettir. O hâlde diyebiliriz ki, ahireti inkâr edebilmek için, ilk önce Cenab-ı Hakk ın Hafîz ismini inkâr edebilmek gerekir. Zira Hafîz ismini inkâr edemeyen, insanın amellerinin de muhafaza edildiğini kabul etmek zorunda kalacaktır. Bu muhafaza da elbette, bir muhasebe için olacağından ve bu muhasebe de bu dünyada olmadığından dolayı ahiretin varlığı bilmecburiye kabul edilecektir. Demek ahireti inkâr edebilmek için, Allah ın Hafiz ismini inkâr edebilmek gerekiyor. Hafiz ismini inkâr edebilmek için de şu kâinatı inkâr edip akıldan istifa etmek gerekiyor. Zira tohumlardan, çekirdeklere; hafıza kuvvetinden, yumurtalara; DNA lardan, hücreye kadar her şeyde bir hıfziyet vardır. Fiiller failsiz olamaz. kaidesince, bu hıfziyetin de bir faili olmalıdır. Göz önündeki bu hıfziyeti inkâr edemeyen, faili olan Hafiz-i Zülcelâl i inkâr edemez. Hıfziyeti inkâr etmek ise, ancak akıldan ve insanlıktan vazgeçmekle mümkündür. İnsanlığını bırakıp da akıldan vazgeçenlere ise zaten bizim söyleyecek bir sözümüz yoktur! page 5 / 5