BACCALAURÉAT GÉNÉRAL SESSION 2012 TURC LANGUE VIVANTE 1 L usage des calculatrices et des dictionnaires n est pas autorisé. Le candidat choisira le questionnaire correspondant à sa série. Série L : 3 heures coefficient 4 Répartition des points Compréhension du texte / Expression Traduction 14 points 6 points Série ES et S : 3 heures coefficient 3 Répartition des points Compréhension du texte Expression personnelle 10 points 10 points Avant de composer, le candidat s assurera que le sujet comporte bien 5 pages, numérotées de 1/5 à 5/5. 12TUV1ME1 1/5
Jacques Öldü 5 10 15 20 25 30 35 40 Paris in popüler bir mahallesindeyiz. [ ] Kapalı çarşının hemen önünde de bir bank. Sıradan bir bank. Ama yine de hemen belli oluyor: Bu bank sıradan belki ama alışılmışlardan değil. Çünkü bu bank bir çiçek bahçesi gibi donatılmış. Yaklaşıyorum ve çiçek saksılarını sayıyorum: Küçük boy otuz tane, belki biraz daha fazla. Ayrıca dört veya beş demet çiçek, karanfil, gül ve leylâk... Elli kadar mum. Minik mumlardan evet elli kadar. Naylonlara sarılıp sarmalanmış birer sayfalık ve bilgisayardan çıktıkları her hallerinden belli yazılar, notlar, şiirler. Ve iki adet fotoğraf. Onlar da naylonla korumaya alınmışlar, sarılıp sarmalanmışlar. Çünkü yağmur yağar, kar düşer, rüzgar eser, fırtına çıkar, belli mi olur? Alıp götürmesinler diye. Kaç ay oluyor buraya yerleşmişti Jacques. Bu bank ve hemen önündeki otobüs durağını "mesken" tutmuştu. Sıkı ve sahici yağmur yağınca Jacques bankını terkeder ve önündeki otobüs durağına sığınırdı. Battaniyeleri, birkaç naylon torbadaki "malı mülküyle". Evet yetmiş küsur yaşın sonunda Jacques ın bütün varlığı şu birkaç naylon torbadakilerden ve sırtındaki giysilerle birkaç battaniyeden ibaretti. Yetmiş yıllık ömür, emek ve bu. Jacques ın battaniye sayısı soğuklarla doğru orantılı olarak arttı. Bu kış da Paris te pek insafsız oldu. Pek soğuk ve pek insafsız. Mahallede insanlıkla ve insanlarla dayanışma duygularını hâlâ canlı tutanlar, kadınlar, erkekler ama bilhassa çocuklar ve gençler, neredeyse herbiri bir battaniye hediye etti Jacques a. En son ne zaman gördüm Jacques ı? 16 Ocak Cuma günü yanılmıyorsam. Bankaya girerken. Ben bankaya giriyordum, iki genç ve şirin ortaokullu kız çocuğu ise Jacques a soruyorlardı. Biri: - Bir kahve ister misiniz? Öbürü: - Bir de sandviç? Bankadan çıktığımda gördüm, iki kız çocuğu küçük ve ince bir tepside bir kahve ve bir sandviçle Jacques ın yanındaydılar. Jacques a ve çocuklara birer selam çakıp yoluma devam ettim. Jacques mutlu(mu)ydu? [ ] 19 Ocak Salı sabahı kuşluk vaktinde* öldü Jacques. O bankın üstünde yakasına yapıştı ölüm. Jacques bu, bizim mahallenin bilgesi, kavga etmedi, hır çıkarmadı. Bıraktı kendini ölümün ellerine. Bıraktı kendini usulca. Tek başına. Kimsesiz. Çaresiz. Ne ben ona selam verebilirdim o saatte. Ne de o iki şirin çocuk ona bir kahve ve bir sandviç sunabilirlerdi, ne de battaniyeler soğuğu sıcağa çevirebilirdi. Jacques öldü evet. Tek başına. Kimsesiz. Çaresiz. Đtiraz etmedi. Savunma hakkını bile kullanmak istemedi. "Son hakkı" olarak bir sigara rica ettiği rivayeti dolaşıyor ama sabah kuşları doğrulamaktan kaçındılar. Evet Jacques gitti: Bir bankın üstünde uyurken. Ölüm sessiz geldi. Bembeyazlarını giyinmişti ölüm. Ama kardeşlerim emin olabilirsiniz Jacques zaten buna önceden hazırlıklıydı. Kaç defa "Bu kadar yaşadım artık gitmek zamanı geldi" deyip durdu. Şaka değildi demek. Zaten şüphelenmeliydim yaşını sürekli fazla gösteriyordu. Ve iki günde iki yıl daha ekliyordu. Evet Jacques hazırlıklıydı. Bizi de hazırlıyordu. Habere önce polisler geldiler. Đlk yardımla. Baktılar. " Evet, ölmüş " dediler. Kağıtlarının bir kısmına polis el koydu... Sonra Jacques ı alıp götürdüler. Sabah kuşları aniden mahalleyi terkettiler. Kapalı çarşının damından iki, üç, beş yağmur damlası düştü. Buz tuttu. Esnaf "Đyi adamdı" dedi, dükkanların kapıları açıldı yeniden... Kapıların önü süpürüldü her zamanki 12TUV1ME1 2/5
45 50 55 60 65 70 75 alışkanlıkla. Tam o saatte çöpçüler geçtiler, çöpçü arabalarıyla. Jacques tan kalanları onlar "yuttular". Battaniyeleri, naylon torbaları gitti Jacques ın... Metro homurtularıyla güne adım atan başkentte önce ortaokul çocukları "uyandılar" mahallede bir eksiklik olduğuna. Önce o iki şirin bızdık farkettiler Jacques ın "gittiğini". Koşarak girdiler kapalı çarşıya: Hemen girişte soldaki çiçekçi dükkanına daldılar, kaç Euro şu pensée ler, tam mevsimidir, ikişer saksı aldılar ve bankın üstüne koydular. Đlk derse biraz geç kaldılar ama olsun: Jacques ın bıraktığı boşluk çiçeklerle doldurulmalıydı. Sonra bankada çalışan manken gibi şık ve nefes kesen genç kadınlar, sonra mahallenin alışverişe çıkan ev kadınları ve nihayet onikiye doğru yaşlı nineler Jacques ın bankını donattılar. Uzun saçlı, saçı sakalına karışmış oğlan Jacques ın geçen gün süpermarketten alışverişten dönerken çektiği fotosunu bankın sırtına astı. On veya oniki yaşındaki bir bebe birkaç gün önce, Jacques bankıyla otobüs durağı arasında dolaşırken, yukarıdan, evinin balkonundan çektiği renkli fotoyu zımbaladı. Şair olacağı söylenen öğrenci, biraz " Mecnun ", şiirini getirip yapıştırdı. Ve mahalleli Jacques ın bizzat kendisinin silmek istediği ve silinmek üzere olan geçmişinin üstündeki tozları aldı. Silkeledi. [ ] Böylece öğrendik: Jacques ın soyadı Laurent mış. Ulan Jacques alem adammışsın alacağın olsun. Hep sakladın soyadını. Jacques, kağıtlarına göre, Aralık 1933 doğumluymuş. Yani hesabını yapalım: Jacques Laurent (madem ki artık soyadını öğrendik artık yazabiliriz) 76 yaşındaymış. Bu 78 i veya kimi gün 82 yi nereden çıkarıyordu o zaman. Kimbilir? Belki 2, 7 ve 8 i çok sevmesinden. Jacques kardeşim Belleville de doğmuş, bu sevimli ve harıl harıl emekçi mahallede. Mahallenin ismine bakar mısınız lütfen: Güzelkent. [ ] Jacques ın çocukluğu, ilk gençliği, gençliği, orta yaşlılığı ve yaşlılığı tümü hepsi tamamı [ ] aynı mahallede geçmiş. Ve ilkokul diplomasını cebine koyduktan sonra Jacques babasının garajında " mécano " olarak çalışmış, çalışmış, çalışmış. Ve bütün hayatını ev, garaj ve hemen garajın karşısındaki café ve restaurant da tüketmiş. Bütün bunları ve dahasını bütün mahalleli 27 Ocak Salı akşamı, iş çıkışı, Jacques ı anma toplantısında öğrendik. Ne zaman eşi terketti Jacques ı? Neden bir yerde (reklamını yapmamak için ismini yazmıyorum) emekçi olduğunu öğrendiğimiz oğlu Jacques ı ne aradı ne sordu? Neden kirasını ödeyemez olunca evinden, ömrünü yoğurduğu evinden, çıkarıldı? Neden bu başkent bu kadar insafsız ve insansız kaldı? Neden? Neden? Jacques şimdi Paris te Kimsesizler Mezarlığı nda yatıyor. M. Şehmus GÜZEL tarafından alınmıştır. * Kuşluk vakti: Günün sabahla öğle arasındaki bölümü. 12TUV1ME1 3/5
Uniquement pour les candidats de la série L. I. COMPREHENSION DU TEXTE / EXPRESSION (14 points) 1. Jacques ın "meskenini" betimleyiniz. (1 point) 2. Mahallelinin Jacques ile dayanışması ne şekilde gerçekleşiyor? (1 point) 3. Jacques ın yaşamından usandığı metinde nasıl anlatılıyor? (1 point) 4. Yazar, "Jacques mutlu(mu)ydu" sözüyle neler demek istiyor? (1 point) 5. Jacques ın yaşam öyküsünü birkaç cümleyle özetleyiniz. (2 points) 6. "Alacağın olsun" deyişini açıklayıp, bununla bir tümce kurunuz. (1 point) 7. Aşağıdaki kelimelerden eşanlamlı 4 çift yapınız. (1 point) Đnsaf, donatmak, zenginlik, son, varlık, nihayet, vicdan, süslemek 8. Gelişmiş ve sosyal korumanın önemli olduğu ülkelerde evsiz barksız sokaklarda yaşayan insanlar çoğalıyor. Bu durumun nedenleri ve çareleri konusunda görüşlerinizi yazınız (10-12 satır). (3 points) 9. Nâzım Hikmet, sanatçı Abidin Dino ya "mutluluğun resmini çizebilir misin?" der. Sizce mutluluk nedir? Kişisel mutluluk, toplumsal mutluluktan bağımsız olabilir mi? (10-12 satır) (3 points) II. TRADUCTION (6 points) Aşağıdaki bölümleri Fransızcaya çeviriniz. 19 Ocak Salı sabahı kuşluk vaktinde öldü Jacques. O bankın üstünde yakasına yapıştı ölüm. Jacques bu, bizim mahallenin bilgesi, kavga etmedi, hır çıkarmadı. Bıraktı kendini ölümün ellerine. Bıraktı kendini usulca. Tek başına. Kimsesiz. Çaresiz. Đtiraz etmedi. Savunma hakkını bile kullanmak istemedi. "Son hakkı" olarak bir cigara rica ettiği rivayeti dolaşıyor ama sabah kuşları doğrulamaktan kaçındılar. Ama kardeşlerim, emin olabilirsiniz, Jacques zaten buna önceden hazırlıklıydı. Kaç defa "Bu kadar yaşadım artık gitmek zamanı geldi" deyip durdu. Şaka değildi demek. Zaten şüphelenmeliydim yaşını sürekli fazla gösteriyordu. Ve iki günde iki yıl daha ekliyordu. Evet Jacques hazırlıklıydı. Bizi de hazırlıyordu. Metro homurtularıyla güne adım atan başkentte önce ortaokul çocukları "uyandılar" mahallede bir eksiklik olduğuna. Önce o iki şirin bızdık farkettiler Jacques ın "gittiğini". Koşarak girdiler Kapalı Çarşı ya: Hemen girişte soldaki çiçekçi dükkanına daldılar, ikişer saksı aldılar ve bankın üstüne koydular. Đlk derse biraz geç kaldılar ama olsun. Jacques ın bıraktığı boşluk çiçeklerle doldurulmalıydı. 12TUV1ME1 4/5
Uniquement pour les candidats des séries ES et S. I. COMPREHENSION DU TEXTE (10 points) 1. Mahallelinin Jacques ile dayanışması ne şekilde gerçekleşiyor? (1 point) 2. Jacques ın yaşamından usandığı metinde nasıl anlatılıyor? (1 point) 3. Jacques ın ölümünden sonra mahalleli ne yapıyor? (1 point) 4 Jacques ın yaşam öyküsünü birkaç cümleyle özetleyiniz. (2 points) 5. "Alacağın olsun" deyişini açıklayıp, bununla bir tümce kurunuz. (1 point) 6. Aşağıdaki kelimelerden eşanlamlı 4 çift yapınız. (1 point) Đnsaf, donatmak, zenginlik, son, varlık, nihayet, vicdan, süslemek 7. Aşağıdaki bölümü Fransızcaya çeviriniz. (3 points) 19 Ocak Salı sabahı kuşluk vaktinde öldü Jacques. O bankın üstünde yakasına yapıştı ölüm. Jacques bu, bizim mahallenin bilgesi, kavga etmedi, hır çıkarmadı. Bıraktı kendini ölümün ellerine. Bıraktı kendini usulca. Tek başına. Kimsesiz. Çaresiz. Đtiraz etmedi. Savunma hakkını bile kullanmak istemedi. "Son hakkı" olarak bir cigara rica ettiği rivayeti dolaşıyor ama sabah kuşları doğrulamaktan kaçındılar. Ama kardeşlerim emin olabilirsiniz Jacques zaten buna önceden hazırlıklıydı. Kaç defa "Bu kadar yaşadım artık gitmek zamanı geldi" deyip durdu. Şaka değildi demek. Zaten şüphelenmeliydim yaşını sürekli fazla gösteriyordu. Ve iki günde iki yıl daha ekliyordu. II. EXPRESSION PERSONNELLE (10 points) 1. Gelişmiş ve sosyal korumanın önemli olduğu ülkelerde evsiz barksız sokaklarda yaşayan insanlar çoğalıyor. Bu durumun nedenleri ve çareleri konusunda görüşlerinizi yazınız (12-15 satır). (5 points) 2. "Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar". Bu atasözünün sizde yaptığı çağrışımları yazınız (12-15 satır). (5 points) 12TUV1ME1 5/5