Farklı Geometrilere Sahip Olan Binalarda Akış Yapılarının Sayısal ve Deneysel Olarak İncelenmesi

Benzer belgeler
Farklı Bina Modellerinde Akış Yapılarının Deneysel Olarak İncelenmesi

DEĞİŞİK BİNA MODELLERİ İÇİN AKIŞ ALANLARININ DENEYSEL VE SAYISAL OLARAK İNCELENMESİ

Tek ve İki Bina Etrafındaki Rüzgar Etkilerinin Sayısal Olarak İncelenmesi

Farklı Kesitlere Sahip Yüksek Binalar Üzerinde Rüzgar Etkilerinin Sayısal İncelenmesi

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MAK MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVARI DENEY 4

YALOVA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ENERJİ SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ UYGULAMALI MÜHENDİSLİK MODELLEMESİ

KLİMA SANTRALLERİNDEKİ BOŞ HÜCRELER İÇİN TASARLANAN BİR ANEMOSTAT TİP DİFÜZÖRÜN AKIŞ ANALİZİ

ÇEV207 AKIŞKANLAR MEKANİĞİ KİNEMATİK-1. Y. Doç. Dr. Güray Doğan

BİR MODEL KARA TAŞITI ETRAFINDAKİ AKIŞ YAPISININ DENEYSEL OLARAK İNCELENMESİ

AKIŞKANLAR MEKANİĞİ-II

ÇEV-220 Hidrolik. Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Yrd. Doç. Dr. Demet KALAT

BİR MODEL KARA TAŞITI ETRAFINDAKİ AKIŞ YAPISININ DENEYSEL OLARAK İNCELENMESİ

ÇEV207 AKIŞKANLAR MEKANİĞİ KİNEMATİK-1. Y. Doç. Dr. Güray Doğan

RÜZGAR ETKİLERİ (YÜKLERİ) (W)

MAKİNA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ AKIŞKANLAR MEKANİĞİ II FİNAL SINAVI Numara: Adı Soyadı: SORULAR-CEVAPLAR

FLOWING FLUIDS and PRESSURE VARIATION

ISI DEĞĠġTĠRGEÇLERĠ DENEYĠ

RÜZGAR YÜKÜNÜN BİR TİCARİ ARAÇ SERVİS KAPISINA OLAN ETKİLERİNİN İNCELENMESİ

SIĞ SUDA YAN YANA SIRALI İKİ SİLİNDİR ARKASINDA OLUŞAN AKIŞ YAPISININ PASİF YÖNTEMLE KONTROLÜ 1

SONLU-SİLİNDİR ÜZERİNDEKİ AKIŞ YAPISININ PARÇACIK GÖRÜNTÜLEMELİ HIZ ÖLÇÜM TEKNİĞİ (PIV) İLE İNCELENMESİ

İzmir Adnan Menderes Havalimanı Yeni İç Hatlar Terminali ne Etkileyen Rüzgâr Yüklerinin CFD Metotlarıyla Belirlenmesi

Numerical Investigation of the Effect of Needle Tilting Angle on Irrigant Flow Inside the Tooth Root Canal

HİDROLİK. Yrd. Doç. Dr. Fatih TOSUNOĞLU

Yrd. Doç. Dr. Tolga DEMİRCAN. Akışkanlar dinamiğinde deneysel yöntemler

Sonlu-Silindir Üzerindeki Akış Yapısının Parçacık Görüntülemeli Hız Ölçüm Tekniği (PIV) ile İncelenmesi

KBM0308 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı I BERNOLLİ DENEYİ. Bursa Teknik Üniversitesi DBMMF Kimya Mühendisliği Bölümü 1

Dairesel Kesitli 90º Dirsekteki Akışın Üç Boyutlu Sayısal İncelenmesi

45 Eğimli Beşik Çatılı Bina Modeli Üzerinde Rüzgâr Etkileri

İ çindekiler. xvii GİRİŞ 1 TEMEL AKIŞKANLAR DİNAMİĞİ BERNOULLİ DENKLEMİ 68 AKIŞKANLAR STATİĞİ 32. xvii

KARIŞTIRICI TANKLARDA FARKLI KANAT YAPILARININ SAYISAL YÖNTEMLERLE İNCELENMESİ

Abs tract: Key Words: Meral ÖZEL Nesrin İLGİN

ELASTİSİTE TEORİSİ I. Yrd. Doç Dr. Eray Arslan

BİR OFİS İÇİN TERMAL KONFOR ANALİZİNİN HESAPLAMALI AKIŞKANLAR DİNAMİĞİ YÖNTEMİ İLE MODELLENMESİ VE SAYISAL ÇÖZÜMÜ

BİR SOĞUK DEPOLAMA TANKI İÇERİSİNDEKİ SİLİNDİR POZİSYONLARININ BUZ OLUŞUMUNA ETKİSİNİN SAYISAL OLARAK İNCELENMESİ

YAPI TEKNOLOJİSİNDE YENİLENEBİLİR ENERJİ VE ALTERNATİF SİSTEMLER

(1052) AHMED MODELİ ÜZERİNDEKİ AKIŞ YAPISININ İNCELENMESİ

Aynı Bölgede Bulunan Yüksek ve Alçak Katlı Binalar Üzerindeki Rüzgâr Yükleri Etkisinin İncelenmesi

ÖZGEÇMİŞ. Yardımcı Doçent Makine Mühendisliği Çukurova Üniversitesi Doçent Makine Mühendisliği Çukurova Üniversitesi

MENFEZ ÇIKIŞ HIZININ MAHAL İÇİNDEKİ ISIL KONFOR ŞARTLARINA ETKİSİNİN İNCELENMESİ

BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE VE İMALAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

FARKLI SAÇAK TİPLERİNE SAHİP 45 EĞİMLİ BEŞİK ÇATILI BİNA MODELLERİ ÜZERİNDE RÜZGAR BASINÇLARI

YAPILARDA BURULMA DÜZENSİZLİĞİ

BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE VE İMALAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

Silindir Arkasındaki Akış Yapısının Delikli Silindirle Pasif Kontrolü

AYNI BÖLGEDE BULUNAN YÜKSEK VE ALÇAK KATLI BİNALAR ÜZERİNDEKİ RÜZGAR YÜKLERİ ETKİSİNİN İNCELENMESİ

Yücel ÖZMEN 1* ve Erhan AKSU 2 Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon ÖZET

EŞANJÖR (ISI DEĞİŞTİRİCİSİ) DENEYİ FÖYÜ

SES-ÜSTÜ KANARD KONTROLLÜ FÜZELER İÇİN SERBEST DÖNEN KUYRUĞUN ŞEKİL OPTİMİZASYONU

Taşınım Olayları II MEMM2009 Akışkanlar Mekaniği ve Isı Transferi bahar yy. borularda sürtünmeli akış. Prof. Dr.

MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ/ MAKİNA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ EĞİTİM PLANI

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ KMB-305 KİMYA MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVARI I

7. BÖLÜMLE İLGİLİ ÖRNEK SORULAR

T. C. GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ FAKÜLTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ DENEYLER 2

Rüzgâr Hızlarının Bina Etrafındaki Akışa ve Isı Kaybına Etkisinin Farklı Türbülans Modelleriyle Sayısal İncelenmesi

GENİŞ BAŞLIKLI SAVAK ETRAFINDAKİ AKIMIN İNCELENMESİ

RADYATÖR ARKALARINA YERLEŞTİRİLEN YANSITICI YÜZEYLERİN RADYATÖR ETKİNLİĞİNE ETKİSİ

HARAKETLİ YÜK PROBLEMİNİN DENEYSEL OLARAK İNCELENMESİ

Güçlendirme Alternatiflerinin Doğrusal Olmayan Analitik Yöntemlerle İrdelenmesi

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ FAKÜLTESİ ENERJİ SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ AKIŞKANLAR MEKANİĞİ LABORATUVARI

BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE VE İMALAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

TAŞINIM VE IŞINIMLA BİRLEŞİK ISI TRANSFERİ DENEYİ

XII. ULUSAL TESİSAT MÜHENDİSLİĞİ KONGRESİ ERGİN BAYRAK, NACİ ŞAHİN Nisan 2015, İZMİR

BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE VE İMALAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

Hava Kirleticilerin Atmosferde Dağılımı ve Hava Kalitesi Modellemesi P R O F. D R. A B D U R R A H M A N B A Y R A M

Yığma yapı elemanları ve bu elemanlardan temel taşıyıcı olan yığma duvarlar ve malzeme karakteristiklerinin araştırılması

MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ/MAKİNA MÜHENDİSLİĞİ EĞİTİM PLANI Saat/Hafta

BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE VE İMALAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Teknik Eğitim Fakültesi, Makina Eğitimi. Fen Bilimleri Enstitüsü, Makina Eğitimi A.B.

AERODİNAMİK KUVVETLER

Makale. ile ihtiyacın eşitlendiği kapasite modülasyon yöntemleri ile ilgili çeşitli çalışmalar gerçekleştirilmiştir

KAYMALI YATAKLAR I: Eksenel Yataklar

İnşaat Mühendisliği Bölümü Uygulama VIII ÇÖZÜMLER

Kompozit Malzemeler ve Mekaniği. Yrd.Doç.Dr. Akın Ataş

Akışkan Kinematiği 1

HHO HÜCRESİNİN PERFORMANSININ DENEYSEL OLARAK İNCELENMESİ. Konya, Türkiye,

SORU #1. (20 p) (İlişkili Olduğu / Ders Öğrenme Çıktısı: 1,5,6 Program Çıktısı: 1)

Dış Ortam Sıcaklığının Değişimine Bağlı Olarak Isı Köprülerindeki Isı Transferinin Sayısal Olarak İncelenmesi

Esin Ö. ÇEVİK Prof. Dr.

Uzay Çatı Sistemlerinin ANSYS Paket Programı Kullanılarak Statik Analizi

HAVACILIK VE UZAY MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVAR CİHAZLARI ALIM İŞİ TEKNİK ŞARTNAME. Genel Çalışma Koşulları: 0-40 C. Sıcaklık

AÇIK KANAL AKIMINDA PÜRÜZLÜLÜK ÜZERİNDE TÜRBÜLANS BÜYÜKLÜKLERİ

İNSANSIZ HAVA ARACI PERVANELERİNİN TASARIM, ANALİZ VE TEST YETENEKLERİNİN GELİŞTİRİLMESİ

AKIŞKANLAR MEKANİĞİ. Doç. Dr. Tahsin Engin. Sakarya Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü

Şekil-1 Yeryüzünde bir düzleme gelen güneş ışınım çeşitleri

TAŞINIMLA ISI AKTARIMI DENEYİ

Mekân İçerisindeki Radyatörlerin Etrafındaki Engellere Göre Isıl Veriminin İncelenmesi

UME 800 MPa DİNAMİK BASINÇ DÖNÜŞTÜRÜCÜLERİ ÖLÇÜM SİSTEMİ

ÇOK KATLI BİNALARIN DEPREM ANALİZİ

Bir Taşıt Modeli için Hava Direnç Katsayısına Etki Eden Boyutların ve Akış Kontrol Uygulamalarının Nümerik Yöntemle İncelenmesi

Hazırlık Sınıfı. 1.Sınıf / Güz Dönemi

TÜMLEŞİK KANAT ELEMANI - HESAPLAMALI AKIŞKANLAR DİNAMİĞİ YÖNTEMİ İLE DİKEY RÜZGAR TÜRBİNİ PERFORMANSININ HESAPLANMASI

ISI TRANSFERİ LABORATUARI-1

KAYMALI YATAKLAR. Kaymalı Yataklar. Prof. Dr. İrfan KAYMAZ. Erzurum Teknik Üniversitesi. Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü

DÜŞÜK VE ORTA OK AÇILI DELTA KANATLAR ÜZERİNDEKİ AKIŞIN PASİF AKITMA YÖNTEMİ İLE KONTROLÜ

ĠKLĠMLENDĠRME DENEYĠ

İSTANBUL BOĞAZI SU SEVİYESİ DEĞİŞİMLERİNİN MODELLENMESİ. Berna AYAT. İstanbul, Türkiye

UZAYSAL VE DOLU GÖVDELİ AŞIKLARIN ÇELİK ÇATI AĞIRLIĞINA ETKİSİNİN İNCELENMESİ

Hazırlık Sınıfı. 1.Sınıf / Güz Dönemi

RÜZGAR/HAVA AKIMI ANALİZİ

Transkript:

MAKALE Farklı Geometrilere Sahip Olan Binalarda Akış Yapılarının Sayısal ve Deneysel Olarak İncelenmesi Deniz GÖLBAŞI 1, Ertan BUYRUK 2, Beşir ŞAHİN 3, D.Engin ALNAK 4, Mehmet BALTA 2 1 Cumhuriyet Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Makine Eğitimi Bölümü 58140 Merkez, Sivas, dgolbasi@ cumhuriyet.edu.tr 2 Cumhuriyet Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü 58140 Merkez, Sivas, buyruke@ cumhuriyet.edu.tr 3 Çukurova Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü 01330 Balcalı, Adana, bsahin@cu.edu.tr 4 Cumhuriyet Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Otomotiv Mühendisliği Bölümü 58140 Merkez, Sivas, dealnak@cumhuriyet.edu.tr 2 Cumhuriyet Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü 58140 Merkez, Sivas, mehmet58balta @gmail.com NUMERICAL AND EXPERIMENTAL INVESTIGATION OF FLOW STUCTURES ON THE BUILDINGS HAVING DIFFERENT GEOMETRIES ÖZET Bu çalışmada, değişik tipteki bina modelleri etrafındaki akışın deneysel ve sayısal olarak kapsamlı olarak araştırılması planlanmıştır. Çalışma kapsamında, rüzgâr karakteristikleri ile bina üzerindeki hız dağılımı arasında bir korelasyonun oluşturulması, ayrılmış akış bölgeleri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın deneysel kısmında, üç farklı bina modeli etrafındaki akış yapısı, kapalı devre açık yüzeyli su kanalında Parçacık Görüntülemeli Hız Ölçüm Tekniği (PIV) kullanılarak incelenmiştir. Bina modelleri olarak 5cmx5cmx5cm boyutlarında çatısız, 5x5x5cm boyutlarında 30 eğime sahip çatılı, 5cmx10cmx5cm boyutlarında 30 eğime sahip çatılı modeller kullanılmıştır. Tezin sayısal kısmında, k e türbülans yöntemi kullanılmıştır. Akış yapısı üç boyutlu kabul edilmiş olup ANSYS 12. Fluent yazılımı kullanılmıştır. Elde edilen deneysel sonuçlar, sayısal sonuçlarla karşılaştırılmıştır. Deneyler neticesinde, öncelikle anlık hız alanları <V> elde edilmiş, bu veriler kullanılarak zaman ortalama hız alanları <V>, akım çizgileri <Ψ> ve girdap eş düzey eğrileri <ω> çizilmiştir. Deneysel ve sayısal sonuçlar karşılaştırıldığında % 3 hata payı ile doğrulandığı görülmüştür. Anahtar Sözcükler: Ansys Fluent (CFD), Bina Aerodinamiği, Akış ayrılması, k-ε Türbülans Modeli, Parçacık Görüntülemeli hız ölçümü (PIV) ABSTRACT In this study, it is planned to extensively investigation of flow around the building models with different type by experimentally and numerically. Under study, it is aimed to provide establishing a correlation between wind characteristics and velocity distribution on the building, examining of relationship between the reverse flow zones. In the experimental section of study, flow structure around the three different building models were carried out in the water channel with closed circuit open surface by using Particle Image Velocimetry Technique (PIV). It was used 5 cm x 5 cm x 5 cm without roof, 5 cm x 5 cm x 5 cm with 30 slope and roof, 5 cm x10 cm x 5 cm with 30 slope and roof, as building models. In the numerical part of the study, flow areas around building models were solved by using finite volume method-ansys 12.FLUENT with k e turbulance models as three dimensional. The obtained experimental results compared with numerical results. In the results of these experiments, firstly instantaneous velocity fields <V> were obtained and plotted time-averaged velocity fields <V>, streamlines <Ψ> and vortex peer surface curves <ω>. It was seen to verify with 3 % error when compared experimental results with numerical. Keywords: Ansys Fluent, Building aerodynamics, Flow separation, k-ε turbulance model, Particle Image Velocimetry technique (PIV) 46

SEMBOLLER ψ akım çizgisi V vektör alanı ω çevrinti (Eş Yüzey) Δ t h z a 1 a 2 X N a S a S 1 F zaman farkı [sn] bina yüksekliği [cm] bina genişliği [cm] kanal başlangıcından binaya kadar olan mesafe [cm] bina bitiminden kanal sonuna kadar olan mesafe [cm] girdap uzunluğu [cm] akış ayrılması bina ön durma noktası durma noktası (Saddle point) girdap u, v x ve y yönündeki hız bileşenleri [m/s] GİRİŞ Yeryüzü üzerindeki rüzgâr hareketleri, bir yüzey üzerindeki sınır tabaka akışına benzer şekilde, atmosferik sınır tabaka içinde gerçekleşmektedir. Dünyadaki bütün yapılar, atmosferik sınır tabaka içinde yer almakla birlikte kalınlığı 1 kilometreye kadar değişebilir. (Counihan,1975) Binaların tasarım ve inşa aşamalarında atmosferik sınır tabakanın alt tarafında rüzgârın hız ve türbülans değerlerinin değişimler göstermesi nedeniyle dikkatli olunmasını gerektirmektedir. Rüzgâr mühendisliği, sınır tabaka kavramı, rüzgâr hız dağılımı üzerindeki zemin etkileri ve yapıları etkileyen rüzgâr kuvvetleri ile ilgilenmektedir. Rüzgâr yükleri ile ilgili yaklaşımların geliştirilmesinde, meteoroloji ve uzay mühendisliği gibi diğer alanlardan da yararlanılmaktadır. Son zamanlarda bina tasarımlarında rüzgâr yüklerinin etkilerine yönelik önemli gelişmeler sağlanmıştır. Rüzgârın yeryüzünde meydana getirdiği etkiler oldukça önemlidir. Havadaki kirliliğin ve nem miktarının düşürülmesinde olumlu etkiler oluşturan rüzgâr, yapıların ve yerleşim alanlarının hasar görmesine de neden olabilmektedir. Özellikle, sıcaklık ve nem miktarının fazla olması nedeniyle, dünyanın tropik okyanus alanları kuvvetli fırtına alanlarıdır. Tropikal fırtınalar kuvvetli siklonlardır ve bir alçak basınç alanı etrafında saat yönünün tersine dönen ve maksimum rüzgâr hızları 70m/s ye kadar çıkan çok kuvvetli rüzgârların bulunduğu hava olaylarıdır. (Aynsley,1977) Rüzgâr etkilerinin belirlenebilmesinde özellikle gerçek ölçekli test binaları inşa edilmiştir. Bu binalar üzerinde yapılan detaylı ölçümler, rüzgâr tüneli ve parçacık görüntülemeli hız ölçüm tekniği (PIV) deneylerinin ve nümerik çalışmaların yönlendirilmesine çok önemli katkılar sağlamaktadır. Günümüzde hem endüstriyel çalışmalarda, hem de bilimsel araştırmalarda deneysel ve hesaplamalı çalışmalar beraber gerçekleştirilmektedir. Sağlıklı, yenilenebilir bir şehir, onu oluşturan alt ölçekteki yapıların en az enerji gerektirecek dolayısıyla en az atık çıkarabilecek bir iklimlendirme sistemiyle tasarlanmasıyla olanaklıdır. Aerodinamik, rüzgârın insanların sağlıklı ve konforlu yaşayabilmesi için oluşturulan çevrenin ısıl performansını büyük ölçüde değiştiren bir iklim elemanıdır. Yüksek binalar ve baca sistemleri, soğutma kuleleri, köprüler, açık denizlerdeki yapılar ve destek elemanları gibi çok sayıda mühendislik uygulamaları üzerinde akışlar büyük öneme sahip olmasından ötürü araştırıcılar tarafından inceleme konusu olmuştur. Bina ve yakın çevresi arasındaki rüzgâr etkileşimiyle oluşan ayrılma bölgeleri ve çeşitli girdap grupları binalar üzerine etkiyen rüzgâr etkilerinin belirlenmesinde ve uygun tasarım parametrelerinin göz önüne alınmasında büyük öneme sahiptir. Rüzgârın binalarla etkileşimi sonucu meydana gelen girdapların büyümesi ile oluşacak titreşimler özellikle de gürültü ve hasara neden olabilmektedir. Tutar ve Oğuz, (2002) kare şeklindeki bina modelini tekli ve ikili olarak yerleştirmiş olup bina modelleri etrafındaki türbülanslı akış alanını farklı rüzgâr açıları için sonlu hacim metoduyla, farklı geometrik düzenlemeler için hesaplamışlardır. RNG sub-grid scale modelini kullanarak yaptıkları sonuçları rüzgâr tüneli deney sonuçları ile karşılaştırmışlardır. Sayısal ve deney sonuçları arasındaki uyumun tek bina konfigürasyonu için özellikle bina çatısı üzerinde olduğu görülmüştür. Blocken ve Carmeliet, (2009) çalışmalarında rüzgâr odaklı yağmur çökeltisi olarak adlandırılan WDR nin bina modelleri üzerindeki etkileri parçacık 47

MAKALE görüntülemeli akış ölçüm cihazı (PIV) ve rüzgâr tüneli deneyleri yapılarak sonuçlar fluent paket programı (CFD) ile karşılaştırmışlardır. Çalışmalarında alçak bir bina modeli, yüksek bir bina ve bu iki binanın karşılıklı etkisi incelenmiştir. Yağmur damlası hareketi 10 m/s referans rüzgâr hızı ile rüzgâr akış modelinde Lagrange parçacık izleme yöntemi ile elde edilmiştir. İki binanın karşılıklı etkisinde her iki bina arasındaki fark 25m olarak alınmıştır. Rüzgâr doğrultusu bina cephesine dik olarak alınmıştır. Alçak binaların varlığının WDR çökeltisi ve rüzgâr tarafından çok katlı binalara bir kalkan olamadığı sabit vortex kuvvetini artırarak daha yüksek bina cephesi üzerinde WDR yoğunluğunu artırmıştır. Blocken ve Stathopoulos, (2011) çalışmalarında Montreal şehri merkezinde bir grup bina çevresinde kirlilik dağılımını rüzgâr tüneli deneyleri yapılarak 2 farklı türbülans modeli için incelemişlerdir. Rüzgâr tüneli sonuçları yüksek çözünürlüklü CFD sonuçlarıyla doğrulanmıştır. Türbülans modelleri olarak Reynolds Ortalama Navier-Stokes (RANS) ve Large Eddy Simulation (LES) modelleri kullanılmış olup LES yaklaşımının her iki rüzgâr doğrultusu için CFD ve deneysel sonuçlarla uyum sağladığı görülmüştür. Blocken ve arkadaşları, (2009 ) çalışmalarında rüzgâr odaklı yağmur çökeltisi olarak adlandırılan WDR nin basit alçak dikdörtgen bina üzerindeki etkileri fluent paket programı (CFD) ile çözmüşlerdir. Genel olarak sonuçlar arasında bir uyum olmasına karşılık bina cephesinin çatı çıkıntısına yakın yerlerinde önemli farklılık oluşmuştur. Bina cephesine dik rüzgâr doğrultusunda CFD, WDR simülasyon sonuçlarının güvenilir sonuçlar sağlayabileceğini göstermişlerdir. Yoshie ve arkadaşları (2007) çalışmalarında 3 farklı akış alanı oluşturularak Standart k-ε modeli, Large Eddy Simulation (LES) modeli ve Direct Numerical Simulation (DNS) türbülans modelleri için rüzgâr tüneli deneyleri yapılarak sonuçlar fluent paket programı ile (CFD) karşılaştırılmıştır. Çalışmada basit bir kare prizma çevresinde akış alanı, bir şehir içerisine yerleştirilmiş yüksekliği artan bir bina çevresinde akış alanı ve gerçek kentsel bir alanda bina kompleksleri çevresindeki akış alanı kullanılmıştır. LES modeli kare prizma için kullanıldığında bina arkasında girdap akınlarının oluşmuş olup Standart k-ε modeli kullanıldığında çatıda ters bir akış alanı oluşmuştur. için santrifüj pompanın devri frekans kontrollü bir hız kontrol ünitesi aracılığıyla değiştirilebilmektedir. Santrifüj pompa suyu, çıkıştaki su tankından emerek girişteki su tankına basmaktadır. Deneyler esnasında deney kanal boyunca akışın üniform olmasını sağlamak amacıyla giriş tankının çıkışına akışı düzenleyici petek sistemi konulmuş olup aynı zamanda giriş rezervuar kısmının çıkışı ile deney kanalı birleşme yeri arası 2:1 oranında daraltılarak bağlantı sağlanmıştır. Deney sisteminde giriş depo olarak kullanılan kısım aynı zamanda suyun bekleme odası olarak görev yapmakta olup su oradan akış düzenleyici bölüme geçip deney kanalına girmektedir. Ayrıca sistemde, depo doldurulan suyu yabancı partiküllerden ve kirlerden ayrıştıran filtreleme sistemi mevcuttur. Bununla beraber su kanalının ve partikül dolaşım sistemlerinin ısısal olarak etkileşimini en aza indirmek için; laboratuvar 22 ⁰C nominal oda sıcaklığında tutulmaktadır. Ayrıca laboratuvar camları, lazer ışın demetinin güneş ışıklarından korunması için özel perdelerle kapatılmaktadır. Deney kanalının görünümü Şekil 1 de gösterilmiştir. Şekil 1. Deney kanalının görünümü MATERYAL VE YÖNTEM Bu çalışmada yapılan deneyler; Çukurova Üniversitesi, Makine Mühendisliği Bölümü Akışkanlar Mekaniği Laboratuvarlarında bulunan kapalı çevrim olarak çalışan serbest yüzeyli açık su kanalında yapılmış olup Parçacık Görüntülemeli Hız Ölçüm Tekniği (PIV) kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Su kanalı fiberglas malzemeden imal edilmiş iki adet su deposu ve bu depolar arasına monte edilmiş deney kanalı olarak adlandırılan şeffaf akrilik kısımdan oluşmaktadır. Deney kanalı 750 mm yükseklik, 1000 mm en ve 9000 mm boya sahiptir. İki su deposu arasındaki suyun hareketi, 15kW gücünde bir adet santrifüj pompa yardımıyla ile gerçekleştirilmektedir. Farklı hızlarda deney kanalı ve test bölgesinde deneyler yapabilmek 48 Şekil 2. PIV çalışma prensibi, www.dantecdynamics.com,2014 Genel olarak PIV tekniği ile hız ölçümü, görselleştirme ve görüntü işleme olmak üzere iki adımdan oluşmaktadır. Akış alanına, akışı takip eden küçük parçacıklar eklenmektedir. Bu parçacıklar ölçülmek istenen yüzeyde bir ışık kaynağı tarafından kısa bir zaman aralığı içinde art arda iki kez aydınlatılmaktadır. Işık kaynağının (çoğunlukla lazer) art arda aydınlatma arasındaki zaman farkı Δt, ortalama akış

hızına ve görüntülemenin büyütme ölçeğine bağlı olarak ayarlanmaktadır. İki aydınlatma arasında geçen sürede parçacıklar yerel akış hızı ile hareket etmektedirler. Parçacıklar tarafından saçılan ışık, ışık tabakasına dik olarak yerleştirilmiş yüksek çözünürlüklü bir kamera tarafından algılanmakta ve iki kare üzerine kaydedilmektedir. Elde edilen fotografik PIV kayıtları daha sonra bir tarayıcı yardımıyla dijital hale getirilerek bilgisayara transfer edilmektedir. Şekil 3. Düzlem platformunun şematik görünümü Şekil 4.Çatısız Kare Model (A) Akış alanına, akışı takip eden küçük parçacıklar eklenmektedir. Bu parçacıklar ölçülmek istenen yüzeyde bir ışık kaynağı tarafından kısa bir zaman aralığı içinde art arda iki kez aydınlatılmaktadır. Işık kaynağının (çoğunlukla lazer) art arda aydınlatma arasındaki zaman farkı Δt, ortalama akış hızına ve görüntülemenin büyütme ölçeğine bağlı olarak ayarlanmaktadır. İki aydınlatma arasında geçen sürede parçacıklar yerel akış hızı ile hareket etmektedirler. Parçacıklar tarafından saçılan ışık, ışık tabakasına dik olarak yerleştirilmiş yüksek çözünürlüklü bir kamera tarafından algılanmakta ve iki kare üzerine kaydedilmektedir. Elde edilen fotografik PIV kayıtları daha sonra bir tarayıcı yardımıyla dijital hale getirilerek bilgisayara transfer edilmektedir. Deneylerde akış yapısını incelemek amacıyla şeffaf akrilik malzemeden imal edilen 3 bina modeli kullanılmıştır. Kullanılan modeller, Şekil 2 de görülen düzlem bir platform üzerine monte edilmiştir. Deneyler boyunca su kanalında su yüksekliği 0.45 m olarak sabit alınmıştır. Düzlem platformun ön ucu akışı bozmaması amacıyla pah kırılarak inceltilmiştir. Türbülans etkilerden sakınmak amacıyla silindir modeli düzlem platform üzerinde akım yönünden itibaren girişten 1.5 m uzağa monte edilmiştir. Deney alanının su kanalı içerisindeki şematik görünüşü Şekil 2 de verilmektedir. Deneyler serbest akım hızının 210 mm/s olması durumu için gerçekleştirilmiştir. Bu çalışma için kullanılan bina modelleri çatısız kare bina modeli ve çatılı kısa, uzun ve binalardır. Kullanılan modellere ait üç görünüşü verilen şekiller Şekil 4-6 da verilmiştir. SAYISAL YÖNTEM Şekil 5.Çatılı Kısa Model (B) Şekil 6. Çatılı Uzun Model (C) Bina modeli ve hesaplama alanı Şekil 7 de gösterilmektedir. Bütün geometrik parametreler model binanın yüksekliğine göre boyutsuz olarak ifade edilmiştir. Model bina, kanalın simetri eksenine yerleştirilmiştir. Kanal kesiti deneysel çalışmada kullanılan kesitin aynısıdır. Model bina, ön yüzü ile kanal girişi arasındaki mesafe a 1 =32h olacak biçimde, arka yüzeyi ile kanal çıkışı arasındaki mesafe a 2 =10h olacak biçimde kanala yerleştirilmiştir. Ağ yapısı olarak piramit elemanlardan oluşan ve yapısal olmayan ağ yapısı ANSYS Fluent 12. programı kullanılarak oluşturulmuştur (Şekil 8). Model bina çevresi hacim bölgelerinde, yoğun ağ parametreleri kullanılarak daha sık bir ağ yapısı oluşturulmuştur. Analiz üç boyutlu olarak modellenmiştir. Aşağıda verilen tabloda sayısal modelleme için kullanılan eleman sayıları verilmiştir. 49

MAKALE Tablo 1. Sayısal ağ özellikleri Bina Modeli Nod Sayısı Eleman Sayısı Çatısız 252884 1382466 Kısa 252918 1381920 Uzun 317172 1734746 Sayısal çözümlemede türbülans modeli olarak standart k- ε türbülans modeli kullanılmıştır. Bunun nedeni değişik problemlere cevap verebilme kapasitesinin oldukça geniş olmasıdır. Standart k-ε türbülans modelinde k ve ε taşınım denklemleri kararlı rejim şartlarında doğal taşınımın ihmal edildiği, sıkıştırılamaz akış koşullarında eşitlik 1 ve 2 de verilmiştir. Şekil 7. Bina modeli ve hesaplama alanı Yukarıda verilen iki denklemlerde Gk terimi türbülans kinetik enerji terimini ifade etmektedir. C1ε ve C2ε terimleri sabit katsayılardır. σk ve σε terimleri k ve ε için türbülans Prantl sayılarını ifade etmektedir. Sk ve Sε kaynak terimleridir. DENEYSEL BULGULAR PIV düzeneğinde yandan görünüş( side view) ölçümleri alınarak deneyler yapılmıştır. Şekil 9 da görüldüğü gibi Lazer sistemi kanalın altına, CCD kamera ise kanalın karşısına yerleştirilmiştir. Yandan görünüş için simetri yüzeyi z/ h=2 de alınmış Şekil 10 de gösterilmiştir Yapılan deneyler sonucu bina çevresinde oluşan akış yapısı hız vektörleri (V), akım çizgisi Ψ ve eş yüzey eğrileri ω şeklinde gösterilmiştir (Şekil 11-12-13). Elde edilen verilerde hız vektörleri akışın yönünü ve dağılımını gösterirken, akım çizgileri anlık akış verilerinin anlaşılmasını kolaylaştırmaktadır. Türbülanslı sınır tabaka etkisiyle eş yüzey eğrileri oluşmaktadır. Çevrinti eğrileri (eş yüzey) renklendirme yapılarak verilmiştir. Bu renklendirme de mavi ve kırmızı renkler girdapların merkezlerini daha net ifade etmektedir. Pozitif (mavi renk) girdapların saatin tersi yönde hareket izlediklerini, negatifte (kırmızı renk) ise saat yönünde bir hareket izlediklerini göstermektedir. Şekil 8. Üç boyutlu mesh görünümleri 50 Şekil 9. Yan görünüş ölçümleri

arttığı alanları gösterir iken düşük yoğunluklu hız vektörlerinin bulunduğu alanlar hızların azaldığı ve durduğu yerleri göstermektedir. Özelikle bina üzerinde oluşan girdap üst bitim noktalarında hızın yükseldiği bölgeleri görebiliriz. Şekil 12-c de çevrinti eğrileri gösterilmiştir. Çevrinti eğrileri minimum < ωmin>= ±2s-1 ve çevrinti eğrileri artış değeri <w>=2s-1 olarak tespit edilmiştir. Eş yüzey eğrilerinin negatif değerinin daha yüksek olmasının nedeni bu bölgede hız değişiminin yüksek olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Şekil 10. Deney düzeneği içerisinde tek Binanın yandan görünüşü Şekil 11. z/h=2 Ölçüm yüzeyi Şekil 11 de model boyutları 5x5x5cm olarak alınan kare kesit alanına sahip bina modeli çevresinde akış yapısı incelenmiştir. Şekil 12-a da modelin ön bölgesinde oluşan (Sa) durma noktasından itibaren akış, yukarı ve aşağı yönlü olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Yukarı ayrılan akışta, model ön-üst köşesinden ayrılarak çatı üzerinde bir girdap bölgesi oluşturmaktadır. (F1) Burada oluşan girdabın merkezi (38,92mm; 56,36mm) olarak belirlenmiştir. Binanın ön bölgesinde oluşan bu tür akış bölgelerinin gürültü oluşumu, su ve toz birikimi gibi olumsuz etkileri bulunmaktadır (Hucho, 1998). Model çatısındaki ayrılma bölgesi, Na noktasına kadar uzanmakta olup, uzunluğu X=0,066.h, kalınlığı ise 0,026.h olarak ölçülmektedir. Bina üst yüzeyinde oluşan bu akış ayrılmasının yüzeyden ayrılma noktasındaki kinetik enerjinin basınç enerjisin göre düşük yoğunlukta olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Bina çatısının arka kısmında, akış, yüzeyin üst tarafından itibaren ayrılmadan hareketine devam etmektedir. Model arka bölgesinde, model yüzeyinden ayrılan kayma tabakaları nedeniyle girdap (F2) oluşturmaktadır. Oluşan bu girdabın merkezi (91,98mm;41,50mm)olmakla birlikte uzunluğu X=0.143.h, kalınlığı ise 0.161.h dır. Şekil 12-b de ölçüm sonucu elde edilen 7326(99*74) adet vektör gösterilmiştir. Zaman ortalamalı hız alanları (V) yüksek yoğunluklu hız vektörlerinin bulunduğu bölgeler hızların Şekil 12. Kare kesitli ve çatışız modele ait (model A) a) akım çizgileri <ψ>, b) vektör alanı <V> ve c) çevrinti eğrileri Çevrinti eğrileri minimum < ωmin>= ±2s-1 ve çevrinti eğrileri artış değeri <w>=2s-1 51

MAKALE Çevrinti eğrileri minumum <ωmin>=±2s-1 ve çevrinti eğrileri artış degeri <w>=2s-1 olarak tespit edilmiştir. Çevrinti eğrilerinin negatif değerinin daha yüksek olmasının nedeni bu bölgede hız değişiminin yüksek olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Bu bina modelinde maksimum ve minumum çevrinti değerlerinin önceki çatısız modele göre artış gösterdiği görülmüştür. Şekil 13. Tek bina modeli için model A etrafındaki akış zaman ortalama a) <u> hız bileşeni dağılımı b) <v> hız bileşeni dağılımı Şekil 13a da çatısız bina modeli (model A) arkasında bir ters akış bölgesi oluşmuştur. Şekil 13b de bina ön üst ve alt bölgeleri ile bina arka bölgesinde hız profilleri oluşmuştur. Bina ön üst bölgesinde yukarı akış bölgesi oluşmuş olup alt kısmında ise aşağı akış oluşmuştur. Bina arka bölgesinin gerisinde bir aşağı akış alanı oluşmuştur. Şekil 14 da model boyutları 5x5x5 cm olan 30 eğime çatıya sahip bina modeli çevresinde akış yapısı incelenmiştir. Şekil 14a da modelin ön bölgesinde oluşan Sa durma noktasından itibaren akış, yukarı ve aşağı yönlü olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Yukarı ayrılan akış, model çatı üzerinde küçük döngüler oluşturmuştur. Binanın arka bölgesinde daha alt kısımlardan başlayan bir ters akış oluşturarak bina arkasında F1 girdabı oluşturmuştur. Uzunluğu XR=0,176.h, kalınlığı ise 0,329.h olarak ölçülmektedir. Şekil 14b de zaman ortalamalı hız alanları (V) resimlerinden yüksek yoğunluklu hız vektörlerinin bulunduğu bölgelerden hızların arttığı alanları düşük yoğunluklu hız vektörlerinin bulunduğu alanlarda ise hızların azaldığı ve durduğu yerleri görebiliriz. Şekil 14c de eş yüzey eğrileri gösterilmiştir. 52 Şekil 14. Çatılı kısa bina modeline ait (model B) a) akım çizgileri <ψ>, b) vektör alanı <V> ve c) Çevrinti eğrileri minimum < ωmin>= ±2s-1 ve çevrinti eğrileri artış değeri <w>=2s-1 Şekil 15 a da çatılı kısa bina (model B) arkasında bir ters akış bölgesi oluşmuştur. Şekil 15.b de bina ön üst ve alt bölgeleri ile bina arka bölgesinde hız profilleri oluşmuştur. Bina ön üst bölgesinde yukarı akış bölgesi oluşmuş olup alt kısmında ise aşağı akış oluşmuştur.

Şekil.15. Model B etrafındaki akış için zaman ortalama a) <u> hız bileşeni dağılımı b) <v> hız bileşeni dağılımı Şekil 16 da model boyutları 5x10x5cm olan 30 eğime sahip bir çatıya sahip bina modeli çevresinde akış yapısı incelenmiştir. Şekil 16a da modelin ön bölgesinde oluşan Sa durma noktasından itibaren akış, yukarı ve aşağı yönlü olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Bu bina modelinde Sa durma noktasının bina merkezinden daha üst kısımda oluştuğu görülmüştür. Yukarı ayrılan akış, model çatı üzerinde küçük döngüler oluşturmuştur. Binanın arka bölgesinde daha üst kısımlardan başlayan bir ters akış oluşturarak bina arkasında F1 girdabı oluşturmuştur. F1 girdabının merkezi (87,48mm;101,84mm), girdap uzunluğu X=0,189.h, kalınlığı ise 0,403.h olarak ölçülmektedir. Bina yüksekliği fazla olduğu için girdap S1 noktasına kadar ilerlemiş burada S1 durma noktası (saddle point oluşturmuştur. Durma noktası (134,94mm;23,93mm) koordinatlarında oluşmuştur. Akış bu noktadan itibaren dağılmış ve bu noktada kaynak diye adlandırılan bir bölge oluşturmuş ve akışı dağıtmıştır. Bu kaynak noktası koordinatları da (135,49;46,3765) olarak belirlenmiştir. Şekil 16b de zaman ortalamalı hız alanları (V) resimlerinden yüksek yoğunluklu hız vektörlerinin bulunduğu bölgelerde hızların arttığı alanları, düşük yoğunluklu hız vektörlerinin bulunduğu alanlarda hızların azaldığı ve durduğu yerleri görebiliriz. Şekil 16c de eş yüzey eğrileri Şekil 16.Çatılı Uzun bina modeline ait (model C) a) akım çizgileri <ψ>, b) vektör alanı <V>, c) Çevrinti eğrileri minumum <ωmin>=±1s-1 ve çevrinti eğrileri artış degeri <w>=2s-1 53

MAKALE gösterilmiştir. Çevrinti eğrileri minumum <ωmin>=±1s-1 ve çevrinti eğrileri artış degeri <w>=2s-1 olarak tespit edilmiştir. Bu bina modelinde çevrinti maksimum değeri kısa modele göre azalırken ve minumum çevrinti değerleri artış göstermiştir. Şekil 17a da çatılı uzun bina modeli (model C) arkasında bir ayrılmış akış bölgesi oluşmuştur. Şekil 17b de bina ön üst ve alt bölgeleri ile bina arka bölgesinde hız profilleri oluşmuştur. Bina ön üst bölgesinde yukarı akış bölgesi oluşmuş olup alt kısmında ise aşağı akış oluşmuştur. Şekil 17. Model C etrafındaki akış için zaman ortalama a) <u> hız bileşeni dağılımı b)<v> hız bileşeni dağılımı Şekil 18 de Çatısız bina modeli (model A) için bina ön, üst ve özellikle de arka bölgelerinde oluşan akış yapısını incelemek açısından U hızının kanal yüksekliğine göre değişimi binanın belli bölgeleri için boyutsuz olarak deneysel ve sayısal olarak incelenmiştir. Grafikler incelendiğinde deneysel ve sayısal sonuçlar arasında bazı bölgelerde %3 farklılık olduğu görülmüştür. Şekil 19 da Çatılı kısa bina modeli (model B) için bina ön, üst ve özellikle de arka bölgelerinde oluşan akış yapısını incelemek açısından U hızının kanal yüksekliğine göre değişimi binanın belli bölgeleri için boyutsuz olarak deneysel ve sayısal olarak incelenmiştir. Grafikler incelendiğinde deneysel ve sayısal sonuçlar arasında bazı bölgelerde %3 farklılık olduğu görülmüştür. Şekil 18. Çatısız bina için deneysel ve sayısal sonuçların karşılaştırılması Şekil 20 de Çatılı yüksek bina modeli (model C) için bina ön, üst ve özellikle de arka bölgelerinde oluşan akış yapısını incelemek açısından U hızının kanal yüksekliğine göre değişimi binanın belli bölgeleri için boyutsuz olarak deneysel ve sayısal olarak incelenmiştir. Grafikler incelendiğinde deneysel ve sayısal sonuçlar arasında % 3 farklılık olduğu görülmüştür. SONUÇLAR Şekil 19. Çatılı kısa bina için deneysel ve sayısal sonuçların karşılaştırılması Şekil 20. Çatılı yüksek bina için deneysel ve sayısal sonuçların karşılaştırılması 54 Model A ve model B karşılaştırıldığında, Çatısız binada bina üst yüzeyinde bir girdap (Focus) oluşurken, çatılı modelde girdabın oluşmadığı görülmektedir. Bina arkalarında oluşan girdap büyüklükleri karşılaştırıldığında Uzun bina modeli (model C) nin girdap uzunluğunun en fazla olduğu çatısız bina modelinde de (model A) en düşük olduğu görülmüştür. Model B ile Model C bina karşılaştırıldığında bina ön durma noktası model B de ortadayken model C de daha yukarı kısımlara çıkmaktadır. Model B ile Model C bina karşılaştırıldığında bina arkasında model B de durma noktası (saddle point) oluşmazken model C de x=134,94mm; 23,93mm) durma noktası oluşmuştur. Deneysel veriler ile sayısal sonuçlar karşılaştırıldığında birbiriyle %3 hata payı ile doğrulandığı görülmüştür. Daha sonraki aşamalarda ikili veya üçlü yerleştirilmiş binalarla deneysel ve sayısal sonuçlar karşılaştırılabilir.

KAYNAKLAR 1) Adrian, R. J., 1988, Statistical Properties of Particle Image Velocimetry measurements in turbulent flow. Laser Anemometry in Fluid Mechnaics, 115-129. 2) Adrian, R. J., 1991, Particle-Imaging Techniques for Experimental Fluid Mechanics. Annual Review of Fluid Mechanics, 23, 261-304. 3) Anonim, 2014, PIV çalışma prensibi http://www.dantecdynamics.com. 4) Aynsley, R.M., Melbourne, W. ve Vickery, B.J.,1977, Architectural Aerodynamics, Applied Science Publishers Ltd., London, 5) Blocken B., Abuku M., Nore K., Carmeliet J., Roels S., Thue J., 2009 On the validty of numerical wind- driven rain simulation on a rectangular low- rise building under various oblique winds Buildings and environment, 44, 621-632 6) Blocken B., Carmeliet J., ve diğ.2009, The mutual influence of two buildings on their wind driven rain exposure and comments on the obstruction factor. J. Wind Eng. Ind. Aerodyn. 97, 180-1965. 7) Blocken B., Stathopoulos T., ve diğ. 2011, CFD simulation of near field pollutant dispersion on a high resolution grid: A case study by LES and RANS for a building group in downtown Montreal. Atmospheric Environment 45, 428-438 8) Counihan, J. 1975, Adiabatic Atmospheric Boundary Layers: A Review and Analysis of Data from the Period 1880-1972, Atmospheric Environment, 871-905. 9) http://tr.wikipedia.org/wiki/aerodinamik 10) Özmen Y., 2006, Farklı Çatı Tipleri ve Eğimlerindeki Binalar Üzerinde Rüzgâr Etkilerinin Deneysel ve Sayısal İncelenmesi 11) Öztürk, N.A., 2000, Investigation of flow characteristics in heat exchangers of varıous geometries. PhD. Thesis. Cukurova University, Inst. Of Natural and Applied Sciences, Adana. 12) Tutar, M., ve Oguz, G., 2002, Large Eddy Simulation of Wind Flow Around Paralel Buildings with Varying configurations, Fluid Dynamics Research, 289-315. 13) Yoshie R., Mochida A., Tominag Y., Kataoka H., Nozu T., Shirasawa T., 2007, Cooperative project for CFD prediction of pedestrian wind environment in the Architectural Instute of Japan. J. Wind Eng. Ind. Aerodyn. 95, 1551-1578 ÖZGEÇMİŞLER Deniz GÖLBAŞI 1996 yılında Cumhuriyet Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünü bitirmiştir. 1998-2008 yılları arasında Cumhuriyet Üniversitesi Divriği Meslek Yüksekokulunda Öğretim Görevlisi olarak çalışmıştır. 2003 yılında Cumhuriyet Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümü Yüksek Lisans eğitimini tamamlamıştır. 2008 yılında itibaren Cumhuriyet Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesinde Öğretim Görevlisi olarak çalışmaktadır. 2015 yılında Cumhuriyet Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünde Doktora Eğitimini tamamlamıştır. Ertan BUYRUK 1970 yılına Sivas doğumludur. 1991 yılında Cumhuriyet Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü nden mezun olmuştur. Temmuz 1992- Aralık 1996 yılları arasında İngiltere Liverpool Üniversitesi nde doktorasını tamamlamıştır. 1997 yılında Yrd. Doç., 2004 yılında Doçent, 2009 yılında Profesör unvanını almıştır. Elektrik-Elektronik Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği, Makine Mühendisliği Bölüm Başkanlıklarının yanında Mühendislik Fakültesi Dekan Yardımcılığı görevlerini de yerine getirmiştir. 2012 yılında Üniversite - Şehir ve Sanayi İşbirliği İle İlgili Rektör Danışmanı olarak atanmış olup, 2015 Nisan ayından itibaren Rektör Yardımcılığı görevini yapmaktadır. Beşir ŞAHİN 1985 yılında doktorasını Brunel Üniversitesinde tamamlamıştır. Halen Ç.Ü. Mühendislik Fakültesinde Profesör olarak görev yapmaktadır. Uluslararası indeksli dergilerde 80 adet olmak üzere toplam 220 adet bilimsel çalışması vardır. Uygulamalı akışkanlar mekaniği konularında çalışmaktadır. Doğan Engin ALNAK 1981 yılı Sivas doğumludur. 2003 yılında Kocaeli Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Makine Eğitimi Bölümünü bitirmiştir. 2007 yılında Cumhuriyet Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde Yüksek Lisansını ve 2013 yılında Fırat Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde Doktora eğitimini tamamlamıştır. 2006-2013 yılları arasında Cumhuriyet Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Makine Eğitimi Bölümünde Araştırma Görevlisi olarak çalışmıştır. 2013 yılından itibaren Cumhuriyet Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Otomotiv Mühendisliği Bölümünde Yardımcı Doçent olarak çalışmaya devam etmektedir. Mehmet BALTA 1989 yılı Sivas doğumludur. 2013 yılında Cumhuriyet Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünü bitirmiştir. Aynı yıl Cumhuriyet Üniversitesi bölümünü enerji anabilim dalında Yüksek lisans eğitimine başlamıştır. Halen devam etmektedir. 55