OSMANLI HOŞGÖRÜSÜNDEN AMERİKAN MİSYONERLERİNE -ANADOLU ERMENİLERİNİN PROTESTANLAŞTIRILMA FAALİYETLERİ- (Everek ve Erzurum Örneği)



Benzer belgeler
YILLARI ARASINDA SİVAS TA AMERİKAN MİSYONER FAALİYETLERİNE BİR BAKIŞ. Özgür YILDIZ

T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ

Türkiye'nin en rekabetçi illeri "yorgun devleri"

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

Katolikler bir hac yolculuğu gibi kilise yolunda dua ederek yürüyorlar

AMERİKAN PROTESTAN MİSYONERLERİNİN TALAS TA EĞİTİM FAALİYETLERİ

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM ROGRAMI

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

ANTAKYA SAMANDAĞ GEZİSİ I 25 HAZİRAN 2012 MUSA DAĞI SİMON DAĞI

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

TABLO 27: Türkiye'deki İllerin 2006 Yılındaki Tahmini Nüfusu, Eczane Sayısı ve Eczane Başına Düşen Nüfus (2S34>

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

İzmit te (Nicomedia) Amerikan Misyoner Faaliyetleri


ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU I BİLDİRİLER CİLT 1. Editörler. Prof. Dr. Zekeriya Kurşun Doç. Dr. Ahmet Emre Bilgili Dr. Kemal Kahraman Celil Güngör B E L E D

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

Dinlerin Buluşma Noktası. Antakya

ek: eğitim izleme göstergeleri

Müslümanlar için yeni ve yabancı bir anlayış değildir. Zira yaşamalarına denir. İslam dini ilk zamanlardan itibaren farklı inançlara dinî

KIRGIZİSTAN DAKİ YABANCI DESTEKLİ ÜNİVERSİTELER VE DİĞER EĞİTİM KURUMLARI

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir?

CEYHAN SOSYO- EKONOMİK RAPORU

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

KAYSERİ AMERİKAN HASTANESİ ( ) ÖZET. Cesarea American Hospital ( ) ABSTRACT

Ekonomik Rapor Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği / 307

DÜNYA İLK YARDIM GÜNÜNÜN AMAÇLARI

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Gayri Safi Katma Değer

YILI ERMENİ OKULLARI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

İZMİR İN EN BÜYÜK SORUNU İŞSİZLİK RAKAMLARININ ANALİZİ

AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİNDE ÖZEL OKULLAR Murat YALÇIN > muratmetueds@yahoo.com

MİLLİ MÜCADELE TRENİ

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler

KAPADOKYA. Melih ÖZTEKİN. Eralp ÖZYAĞCI. Mert ÇİL. Başak DEMİRBAŞ

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

ÇEVRENİN GENÇ SÖZCÜLERİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

AMERİKA NIN ERMENİLER ÜZERİNDEKİ FAALİYETLERİ VE OSMANLI DEVLETİ NE ETKİLERİ. Özgür YILDIZ

19 MAYIS ÖN HAZIRLIK TOPLANTISINDA ALINAN KARARLAR 9-10 Nisan 2005, Ankara

Anahtar Kelimeler: Amerika, Osmanlı İmparatorluğu, Amerikan Board, Misyoner, İzmir.

Araştırmanın Künyesi;

AVRUPA DA MEYDANA GELEN TEKNİK GELİŞMELER : 1)BARUTUN ATEŞLİ SİLAHLARDA KULLANILMASI: Çinliler tarafından icat edilen barut, Çinlilerden Türklere,

İktisat Tarihi II. 13 Nisan 2018

-TÜRKİYE DE KİŞİ BAŞINA TÜKETİCİ BORCU 4 BİN TL YE YAKLAŞTI

Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. Doç. Dr. S. EKER

Eczacılık VII.1. ECZACILIK UYGULAMALARI VII.2. ECZACILIK EĞİTİMİ

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır.

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Temel Göstergeler TÜİK, Seçilmiş Göstergelerle Kastamonu, 2013

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Meteoroloji Genel Müdürlüğü DEĞERLENDİRMESİ MAYIS 2015-ANKARA

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri

DEBİP DENİZLİ EĞİTİMİNDE BAŞARIYI İZLEME VE GELİŞTİRME PROJESİ

2016 YILI İL SPOR MERKEZLERİ VE ENGELLİLER İL SPOR MERKEZLERİ UYGULAMALARINA AİT RAPOR VE İSTATİSTİKÎ BİLGİLER

ETKİNLİKLER/KONFERSANS

2015 KOCAELİ NÜFUSUNUN BÖLGESEL ANALİZİ TUİK

Kiliseler ile yap lan Resmi Sözleflmeler ve her iki ülkede ibadet yerlerininin yap m

4.DÖNEM DERS ÖĞRETİM PLANI

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

Tarih Fransız koloniciler, Nova Scotia da Avrupalıların ilk yerleşim birimini kurdu Hudson s Bay Company kuruldu.

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

Sosyal Araştırmalar Enstitüsü 30 MART 2014

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

1891 MANASTIR SALNAMESİNDE MANASTIR VİLAYETİ

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI

İÇİNDEKİLER. Rapor Özet Türkiye genelinde il merkezlerinin içmesuyu durumu

OSMANLI DEVLETĐ NDE AMERĐKAN MĐSYONERLERĐNĐN ERMENĐLERE YÖNELĐK EĞĐTĐM FAALĐYETLERĐ

Türkiye'nin en yaşanabilir illeri listesi

\.- s o, q \ İSLAMi İLİMLER FAKÜLTESi ATATÜRK.ÜNİVERSİTESİ. 1. Sayı, Aralık 1975 / ~

ABCFM (AMERİKAN BOARD) ARŞİVLERİ NİN OSMANLI- AMERİKAN İLİŞKİLERİ BAĞLAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ. Özgür YILDIZ

Ekonomik Rapor Bileşik faiz formülü ile hesaplanmış olan, nüfus artış hızıdır. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

SON EKONOMİK GELİŞMELERDEN SONRA ESNAF VE SANATKARLARIN DURUMU

EK 1: TABLO VE ŞEKİLLER

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI: DÜNYADAKİ VE TÜRKİYE DEKİ YERİ VE ÖNEMİ. Düşünce Kuruluşları genel itibariyle, herhangi bir kâr amacı ve partizanlık anlayışı

DÜNYADA DİN EĞİTİMİ UYGULAMALARI

ANTEP FISTIĞI DÜNYA ÜRETİMİ

2016 Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

AYA THEKLA YERALTI KİLİSESİ

Türkiye ve Almanya da Dini Az nl klar - St. Térèse Kilisesi örne inde

Talepte Bulunan PersonelinÜnvanlara Göre Dağılımı

Dersin Adı İSLAM TARİHİ Sınıf 12 İSLAM TARİHİ

T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLGİLER ENSTİTÜSÜ TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI ŞENKAYA İLÇE MERKEZİNİN MEKAN OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ PROJESİ ONUR PARLAK TUĞÇE YAĞIZ

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

TİCARİ İLİŞKİLER DURUM İKÖ ÜLKELERİ ARASINDA AVRUPA BİRLİĞİ >>

ISLAM YASASI Kısım Yasal Durum Kamu hukukunun bir kurumu

ŞANLIURFA YI GEZELİM

Harita Üzerinde Türkiye Elektrik Tüketimi

KPSS-2014/3 Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Sözleşmeli Pozisyonlarına Yerleştirme (Ortaöğretim)

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ

Transkript:

OSMANLI HOŞGÖRÜSÜNDEN AMERİKAN MİSYONERLERİNE -ANADOLU ERMENİLERİNİN PROTESTANLAŞTIRILMA FAALİYETLERİ- (Everek ve Erzurum Örneği) *Yrd. Doç. Dr. Şakir Batmaz Erciyes Üniv. Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi, Kayseri, sbatmaz@erciyes.edu.tr. 593

Özet Osmanlı Devletinde Tanzimat Fermanı sonrası ortaya çıkan ve gayrimüslimlerin hak ve yetkilerinin arttırılması ile neticelenen yeni dönem belki de en çok yabancı kaynaklı misyonerlik faaliyetlerinin artmasına sebep olmuştur. Bunlar içinde en güçlü teşkilâta sahip olan American Board of Commissionery for Foreign Missions adlı misyoner örgütüdür. Kısaltılmış olarak ABCFM, Kalvinci geleneği temsil eden, 16. yüzyıl sonları ile 17. yüzyılda İngiltere ve Amerika nın doğusunda başlayan Amerikan Board misyonerleri 1821 yılında Anadolu ya gelmişlerdir. Osmanlı Devleti topraklarında yeni ortamla birlikte teşkilâtlanma faaliyetlerini hızlandırmışlardır. Anadolu yu doğu ve batı misyonu olarak ikiye bölmüşler, bu misyonlarda kısa sürede kendilerine bağlanan istasyon ve dış istasyonlarla işlerlik ve güç kazanmıştır. Kayseri bu misyonun en önemli istasyonlarından biridir. Bu istasyona bağlı olan Everek (Develi) Ermeni nüfusun sık yaşadığı bölgelerden biridir. Bu nedenle Board misyonerlerinin ilgisini çekmiştir. Ancak buradaki Ermenileri Protestanlaştırma faaliyetleri bir türlü istedikler sonucu vermemiştir. Erzurum ise Doğu Türkiye Misyonunun önemli istasyonlarından biri olarak 1840 yılında faaliyetlerine başlamıştır. Diğer Harput ve Mardin gibi istasyonlara göre daha az gelişme kaydetmesine rağmen Van veya Bitlis istasyonlarından daha başarılı bir teşkilâtlanma gerçekleştirdiği görülür. Erzurum da Amerikan Board faaliyetleri öncelikle Eli Smith ve Harrison Gay tarafından 1830 yılı Ocak ayında yapılan keşif gezisiyle başlamıştır. Buradaki yapılanmada Ermeniler üzerinde ağırlık kazanmış ve onların Protestanlaştırılması için büyük gayret gösterilmiştir. Bu tebliğde Amerikan Board misyoner teşkilâtının kendi belgelerinden ve Eli Simith gibi Anadolu ya görevli gönderilen ilk rahiplerin hatıratlarından yola çıkarak Ermeni topluluğunun nasıl Protestanlaştırılmaya çalışıldığı üzerinde durulacaktır.

Yrd. Doç. Dr. Şakir BATMAZ 1. Giriş Osmanlı Devleti çeşitli din ve ırklardan oluşan çoğulcu bir yapıya sahipti. Bu yapı içinde din, dil, örf, adet ve geleneklerde gayrımüslimlere gösterilen anlayış devletin siyasî gücünün zayıfladığı dönemlerde Osmanlı topraklarını misyoner faaliyetlerine açık bir hale getirmiştir. Dünyanın hemen her yerinde, hatta Hıristiyan ülkelerinde bile faaliyet gösteren misyonerler için Osmanlı ülkesindeki faaliyet alanlarının özel önem taşımasının yegâne sebebi, elbetteki sadece dinî kaygılar değildir. Zira Osmanlı Devleti, kurulu olduğu bölge itibarıyla Uzakdoğu ya en kısa sürede ulaşılabilecek iki kilit nokta (Akdeniz den Basra Körfezi ne giden yollar) üzerinde bulunuyor olması sebebiyle jeopolitik ve jeostratejik açıdan dünya coğrafyasının kilit noktalarından birini oluşturmakta idi 1. Ekonomik açıdan ise, zengin maden kaynakları Osmanlı toprakları üzerinde olup, ayrıca işlenmemiş maddeler içinde iyi ve geniş bir pazar ve toprakları da misyonerleri cezp edecek kadar verimli ve tarıma elverişli idi. Bütün bunların yanı sıra Kudüs yüzlerce yıl süregelen kanlı mücadelelere rağmen hâlâ Müslüman-Türk dünyasının hâkimiyetinde bulunuyordu 2. 1 Bu çalışma, 2003 yılında Kayserinin Develi ilçesinde yapılan Develi Sempozyumunda 1860-1870 Tarihli Amerikan Board Misyoner Teşkilâtı Raporlarında Develi (Everek) adıyla sunulmuş olup daha sonra muhtevası genişletilerek Erzurum daki misyoner faaliyetleri de dahil edilmiştir. Bilal Şimşir, Ermeni Propagandasının Amerikan Boyutu Üzerine, Tarih Boyunca Türklerin Ermeni Toplumu ile İlişkileri Sempozyumu, Atatürk Üniversitesi Yayınları, Ankara 1985, s.111. 2 Nejdet Sevinç, Ajan Okulları, Oymak Yayınları, İstanbul 1975, s.26, 595

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER İşte Osmanlı idaresindeki Anadolu ve Ortadoğu topraklarının yeraltı ve yerüstü kaynakları bakımından zenginliği, sahip olduğu pazar niteliği ve ulaşım imkânları, 1830 lu yıllardan itibaren Amerika Birleşik Devletleri nin büyük ilgisini çekmiştir. Bu teşkilatın Anadolu nun doğusunda yürüttüğü faaliyetlere geçmeden önce misyonerlik ve Amerikan Board misyoner teşkilatının Osmanlı sınırları içinde yürüttükleri faaliyetler hakkında bilgi vermemiz daha uygun olacaktır. Amerika Birleşik devletleri, Osmanlı Devleti ile imzaladığı ilk anlaşmadan ve ticarî alanda ilk yakınlaşmadan itibaren bu toprakların ve barındırdığı zenginliğin kendi çıkarları adına ne tarzda, hangi ölçülerde ve toplumun hangi kesimleri ile yakın münasebetler kurarak elde edilebileceğini araştırmaya yönelmiş ve bu amacını gerçekleştirebilmek için doğrudan misyonerlerden istifade etme yoluna girmiştir 3. Hıristiyanlık inancına göre Hz. İsa, etrafına topladığı havarilerine: İmdi, siz gidip bütün milletleri şakird edin, onları Baba ve Oğul ve Ruhü l- Kudüs ismiyle vaftiz eyleyin, size emrettiğim her şeyi tutmaların onlara öğretin ve işte ben bütün günler dünyanın sonuna kadar sizinle beraberim diyerek vaaz etmek için görevlendirmiştir. Havariler ilk misyoner olarak kabul edilir. Misyon ve misyoner kelimesi bugünkü özel anlamı itibarıyla ele alındığında; Hıristiyanların, Hıristiyan olmayan toplumlarda onları kendi din ve mezheplerine kazandırmak için açtıkları müesseselere misyon, buralarda çalışan özel kişilere de misyoner demek mümkündür. Hıristiyan misyonerlerin esas görevi Hıristiyan olmayanları bu dine kazandırmak iken zaman zaman Hıristiyan mezhepleri arasında rekabet aracı olarak ta hizmet vermişlerdir 4. Bu çalışmamızda Osmanlı Devleti nin yenileşme çabalarını devam ettirdiği bir süreçte bu topraklara sızan Amerikan Board misyoner teşkilâtı üyelerinin Ermeni topluluğu üzerindeki Protestanlaştırma faaliyetleri ele alınacaktır. Amerikan Board ın teşkilâtlanmasını tamamlamasıyla birlikte doğu ve batı misyonunun iki önemli merkezi olan Everek (Kayseri nin Develi ilçesi) ile Erzurum bu çalışmada örnek olarak seçilmiş olup buralarda yaşayan Ermeniler üzerinde misyonerlerin yürüttükleri her türlü faaliyet yine onların kendi kaynaklarından (Papers of the American Board of Commissioner for foreign Mission, ABCFM) ve Eli Simith gibi misyonerlerin hatıratlarından yola çıkarak ortaya konulmaya çalışılacaktır. 2. Amerikan Board ın Teşkilatlanması Osmanlı mülküne 17.Yüzyıldan itibaren ilk Protestan misyonerler gelmeye başlamışlardır. Bunu 1820 yılının 15 Ocağında İzmir e ayak basan Pliny Fisk ve Levi 3 Metin Hülagü, Osmanlı dan Cumhuriyet e Misyoner Ermeni, Terör ve Amerika Dörtgeninde Türkiye, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, S.10, Kayseri 2001, s.57. 4 Misyon ve misyoner kelimeleri Latince kökenli olup misso kelimesinden alınmış ve diğer dillere uyarlanarak missionary, missionaire, missionör şeklinde İngilizce, Almanca ve Fransızca gibi dillerde de kullanılmış, bizim dilimize de o dillerden geçmiştir. Misyonun lügat manası yetki, vekâlet, özel görev; Misyoner ise görevli kimse, görevli rahip, papazdır. Bkz. Longman Dictionary of Contemporary English, Pitmon Press, England 1983, s.695. 596

Yrd. Doç. Dr. Şakir BATMAZ Parsons adlı Amerikan misyonerleri izlemiştir. Bu iki misyoner, American Board of Commissionery for Foreign Missions adlı misyoner örgütünün elemanlarıdır. Kısaltılmış olarak ABCFM, Kalvinci geleneği temsil eden, 16. yüzyıl sonları ile 17. yüzyılda İngiltere ve Amerika nın doğusunda filizlenen Puritan akımının belli başlı üç temsilcisinden birisi olan Cogregationalist lerce 1810 yılında Boston da kurulmuştur. ABCFM 1868 yılında ABD deki, sayıları 5.000 i aşan kiliselere devam eden milyonlarca dindar Protestan ın üç sentle binlerce dolar arasında değişen bağışlardan beslenen ABCFM nin tüzüğüne göre, amacı dinsizler arasında Hıristiyanlığı yaymaktır. 1886 yılında dünya da 80 in üzerinde Protestan misyoner örgütü vardır. Bunlardan 32 si ABD, 24 ü İngiltere, 25 ide kıta Avrupa sı kökenlidir. 1896 lara gelindiğinde, dünyadaki Protestan misyoner örgütlerine göre Amerika nın ağırlığı devam etmekte olup % 30-35 gibi bir paya sahiptir. Amerikan misyoner örgütleri içinden de aslan payını ABCFM almıştır. Protestan misyoner örgütlerinin dünyayı aralarında paylaşmalarında Osmanlı Devleti esas itibarıyla ABD nin payına düşmüştür. Mevcut siyasî düzen içinde bir tür usule aykırı yönetim yaratmakla zaman zaman ABD içinde bile suçlamalara mâruz kalan ABCFM, seçerken büyük titizlik gösterdiği misyonerlerine her konuda önemli ölçüde yetkide devretmiştir. Önceleri 1843 yılına kadar misyonerlere herhangi bir masraf ödenmez, yalnızca masrafları ABCFM tarafından karşılanırdı. 1844 yılına kadar Misyonda Ekonomi Politikası misyonerlerden binek hayvanı olarak bir at dahi esirgenmiştir. Bununla birlikte 19. yüzyılda bulundukları ülke şartlarına göre müreffeh bir hayat sürmüşler, bu durum yerli Hıristiyanlarla misyonerler arasında sürekli sürtüşmelere sebep olmuştur 5. 1820 yılında Fisk ve Person un İzmir e ayak bastıkları andan itibaren Board ın başlıca uğraşı, Osmanlı Devleti içindeki özelikle azınlık gruplarını tanımak olmuştur. Misyonerlik faaliyetleri başlangıçta sadece Müslüman olmayan unsurlara değil, Osmanlı vatandaşı herkese hitap etmeyi amaç edinmiştir. Böyle bir arayışın gereği olarak ta Amerikan misyonerleri öncelikle Müslümanlar ve nüfuzlarından faydalanmak üzere İzmir deki Yahudi dönmeleriyle, eski doğu kiliselerine mensup Asurîler ve Nesturîler gibi Hıristiyanlar, Ortodoks Ermeniler, Rumlar ve Bulgarlar la ilgilenmeye başlamışlardır. Board misyonerlerinin İzmir de Osmanlı topraklarına ayak basmasından aşağı yukarı bir yıl sonra 1821 de Yunan isyanı başlamıştır. Bağımsız bir Yunan Devletinin kurulmasıyla neticelenen bu isyanlar Amerika da sempati ile karşılanmıştır. İsyancı Rumlara Amerika da sempati duyulmasının en büyük sebebi burada ortaya çıkan Helen Muhibbi akımının çalışmalarıdır. Bu çalışmalar neticesinde Rumlar, Amerikan Board Misyonerlerince daha iyi tanınmış ve Osmanlı topraklarında misyonerler İzmir ve Sakız da yürüttükleri çalışmalarla Rumları faaliyet sahalarına dâhil etmişlerdir 6. Ancak gerek ilk keşif incelemelerinden yaklaşık on yıl sonra Eli Smith ve Harrison Gray Otis Dwight adlı iki misyonerin bir yıl kadar sürmüş olan ikinci araştırma 5 Uygur Kocabaşoğlu, Kendi Belgeleriyle Anadolu daki Amerika -19. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğundaki Amerikan Misyoner Okulları, Akba Yayınları, İstanbul 1991, s. 41. 6 Gülbadi Alan, Protestan Amerikan Misyonerleri, Anadolu da ki Rumlar ve Pontus Meselesi, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, S.10, Kayseri 2001, s.185. 597

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER gezisi ve gerekse Yahudilerin muhalefeti ve Müslümanların ve diğerlerinin Protestanlaştırılmasının yapılan yatırıma ve verilen emeklere değmeyeceği şeklindeki raporu üzerine, o tarihe kadar edinilen tecrübeler neticesi bu yaklaşım biçiminden vaz geçilmiştir. Bunun üzerine birazda zorunlu olarak sonraları daha münbit bir alan olduğu anlaşılacak olan, ancak bu dönemde maddî ve manevî durumu fecaat arz eden, ahlâk ve maneviyatları ifsat etmiş bulunan Hıristiyan azınlıklardan Ermeniler arasında çalışmanın gerekli olduğu kararına varılmıştır 7. Amerikan misyonerlerin Anadolu da ki faaliyetlerinde 1850 lerde başlayan bu hareketlenme hem örgüt yapısını değiştirmeyi hem de yerel unsurlarla ilişkileri yeni esaslara bağlamayı zorunlu kılmıştır. 1840-1855 yılları arasında yayılma süreci yaşayan teşkilât, bu tarihten 1970 li yıllara kadar örgütlenme dönemi içine girmiştir. 1839 yılında beş olan misyoner istasyon sayısı, 1870 yılında 17 yi bulmuş, bunlara bağlı uç istasyonların sayısı ise 180 i aşmıştır. Yayılma İstanbul u üs veya çıkış noktası olarak almak sureti ile batıdan doğuya doğru olmuştur. İstanbul un nüfus bakımından o dönemde Osmanlı Devletinin en büyük metropolünün olması, kentteki Ermenilerin ülkenin diğer bölgesindeki Ermenilerden daha akıllı, daha aydın veya daha yobaz olmaları, ülkenin her yanından Ermenilerin iş sebebiyle buraya uğramaları, iç bölgelerdeki Osmanlı paşalarının pek çoğunun İstanbul da ki Ermeni sarraflarının eline bakması gibi gerekçeler de kentin misyoner faaliyeti açısından önemini artırmıştır. İstanbul üs tutularak İzmir, Bursa, Trabzon da misyon istasyonları kurulmuştur. O zamanki adıyla Türkiye misyonunun 1850 yılı yıllık toplantısında Tokat, Sivas, Amasya ve Merzifon un Trabzon; Harput, Muş, Bitlis ve Van ın Erzurum istasyonlarınca yakından izlenmesi ve Kayseri ile Tarsus a da önem verilmesi kararlaştırılmıştır. Misyonerlik tabiriyle, Antep 1848 yılında, Musul 1850 de, Arapkir 1853 de, Tokat ve Kayseri de işgal ediliştir 8. 1860 yılına gelindiğinde 5 istasyonu, 20 uç istasyonu ile Merkezi Türkiye Misyonunun başkenti Antep olmuştur. Bölgedeki 12 Protestan kilisesine kayıtlı üyelerin sayısı 600 ü bulmuş; bu hızlı gelişme işgal edilen alanın misyonlar arasında yeniden bölünmesini zorunlu kılmıştır. Osmanlı topraklarındaki bütün bu faaliyetlerin, esas olarak Ermenileri kapsayacağı kesinlik kazanınca, daha önce Batı Türkiye (Western Turkey) ola misyonun adı Ermeni Misyonu na (Armenian Mission) dönüştürülmüştür. Ermenilerin misyonerler nezdinde önem kazanmasıyla Yahudi ve Rumlara yönelik faaliyetler ise hemen hemen durdurulmuştur. 1860 yılında Harput ta yapılan yıllık toplantıda Ermenilere yönelik misyoner faaliyetlerinin üç misyon çerçevesinde yürütülmesine karar verilmiştir. 19. yüzyılın sonuna kadar bir daha değişmeyecek olan bu bölünmeye göre, kabaca Trabzon dan Mersin e kadar çekilecek bir çizginin batısında kalan bölge Batı Misyonu nu oluşturmuştur. Bu misyonun istasyonları da, İstanbul, Merzifon, İzmir, Kayseri, Bursa, Manisa ve Sivas olmuştur. Sivas ın güneyinden Mersin e, Mersin den de Halep e çekilen çizgi içinde kalan üçgen alanda ise Merkezi Türkiye Misyonu yer almaktadır. Antep, Halep, Adana, Antakya ve Maraş bu misyonun önemli istasyonları olup Antep mer- 7 Hülagü, agm, s.23. 8 Kocabaşoğlu, age, s.91-92. 598

Yrd. Doç. Dr. Şakir BATMAZ kez kabul edilmekte idi. Bu iki misyonun doğusunda kalan alanlarda Doğu Türkiye Misyonunu teşkil etmiştir 9. Batı Misyonu nun önemli bir merkezi olarak kabul edilen Kayseri bu tarihlerden çok önce, daha 1827 yılı başlarında misyo nerlik faaliyetlerine sahne olmuştur. Kayseri bölgesine keşif amacıyla gelen ilk Amerikalı Board misyoneri de Peder Elnathan Gridley dir. 1827 yılında Boston dan yola çıkan Gridley, yanında Ermenice öğretmeni ile birlikte Kayseri ve yöresini incelemek ve Türkçe öğrenmek amacı ile Kayseri ye ulaşmıştır. Fakat Anadolu nun amansız sıtmasına yakalanmış ve Erciyes dağına tırmanmak ve ünlü coğrafyacı Strabon un (MÖ 63-MS 24) Bu dağın zirvesinden hem Karadeniz hem de Akdeniz görünür şeklinde ki tezini bizzat tahkik etmek tutkusundan vazgeçemediği için bu uğurda hayatını yitir miş ve doruğu karlarla kaplı bu dağın eteklerine 1827 de gömülmüştür. 10 Peder Gridley in ölümünden yıllar sonra buraya gelen misyoner grupları bölgeyi tanımaya çalışmışlardır. 1870 yılında Kayseri merkez istasyonuna bağlı uç istasyonlar kurulmuştur. Bunlar, Yozgat, Niğde, Aksaray, Sungurlu ve Talas istasyonlarıdır. 11 Batı Türkiye Mis yonuna bağlı olarak kurulan Kayseri istasyo nu, zaman içinde Ermenilere yönelik yaptığı faaliyetlerin karşılığı olarak onlardan az da olsa ücret almaya başlamıştır. Talas misyonu, Kayseri misyonuna bağlı olarak ilk defa 1870 yılında uç istasyon olarak kurulmuş ise de zamanla merkez istasyon konumuna gelmiş tir. Hatta Kayseri misyonu zaman içinde Talas misyonu ile bütünleşmiş ve ana merkez Talas olmuştur. Bu arada Kayseri misyonuna bağlı olmak üzere İncesu, Muncusun, Tavlusun, Germir ve konumuzu teşkil eden Develi Kazasının merkezi Everek te Board misyonerlerinin hızla faaliyet sürdürdükleri görülür. 3. Everek e İlk Gelen Board Misyonerleri Everek e ilk giden misyonerlerin yöre in sanı hakkında verdikleri bilgiler doğrultusunda 20 kişilik bir misyoner grubu 1860 yılı mart ayında buraya ulaşmıştır. Heyet ibadet ve diğer konularda yöre insanının çok hevesli olduğunu görmüş ve bu durum onların çalışmalarına da olumlu olarak yansımıştır. Yaşlı bir kadının bu tarihte küçük bir kilise kurulması için 1.000 kuruş (40 dolar) vermesi burada daha büyük çalışmalar yapılabileceği konusunda Board misyoner lerini umutlandırmıştır. Bünyesinde birçok köyün bulunduğu Everek i Merzifon kadar önemli bir merkez olarak görmüşlerdir. 12 9 Kocabaşoğlu, age, s. 94-95. 10 Kocabaşoğlu, age., s. 91-92. 11 Mustafa Dağlı, Anadolu da Kurulan Yabancı Okullar ve Tesisleri, Basılmamış Doktora Tezi, Kayseri 1991, s. 26. 12 Papers of the American Board of Commissioner for foreign Mission (ABCFM), Reel 583, No: 618; Bu dönemde BOARD misyonerleri için önemli bir istasyon olarak kabul edilen Merzifon Sivas vilayetine bağlı olup Amasya sancağının bir kazası durumundadır. Burada ilk Protestan misyoner faaliyetlerinin 1830 da başlamasına rağmen ilk istasyon 1852 yılında kurulmuştur. 1881-1893 yılları arasında salnamelerle bakıldığında Everek te olduğu gibi Gregoryan Ermeni nüfusunun gayrimüslim nüfusu içinde büyük paya sahip olduğu görülür. Bu tarihlerde Merzifon un nüfusu 31.020 olarak verilmiş olup bunun 16.000 i Sunnî Müslüman, 8.000 i Şiî Müslüman, 5.000 i de Gregoryan Ermenidir. Geniş bilgi için bkz. 599

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER 1861-1862 yıllarına ait raporlarda buradaki çalışmalara önem verildiği ve halkın iştiyakı anlatılarak İncil Günlerinin düzenlendiği belirtilmektedir. 13 Board misyonerlerinin Everek te çalış malarını yoğunlaştırmalarının temel sebebi, elbette ki buradaki Ermeni nüfusunun sayısal değeridir. Misyoner kayıtlarında burada bulunan Ermeni nüfusunun 4.000 civarında olduğu zikredilir. 1878 (1295) yılına ait Kay seri sancağı salnamesinde Develi merkez kasabası nüfusunun 6.612 olduğu ve bunun 3.526 sının İslam, 298 inin Rum ve 2.783 ünün ise Ermeni nüfusu olduğu belirtilir. Bu raka mın sadece erkek olması önceki bilgileri doğrulamaktadır. 14 Everek i misyonerler için cazip kılan bir diğer unsur da, diğer Rum ve Ermeni kasa balarına ulaşmada önemli bir merkez oluşudur. 1861-1862 tarihli raporlarda özellikle bu durum üzerinde durulmuştur. Ayrıca faaliyetlerin son derece yoğun bir şekilde devam ettiği de belirtilir. Özellikle Board misyonerleri, Ermeni kilisesinde öğretilenlerin batıl ve yanlışlarla dolu olduğunu ifade ederek, Ermeni nüfus üzerinde tesir icra et meye çalışmışlardır. Hatta burada bir okul açılması düşüncesinin ortaya çıktığı ve bu düşüncenin tüm yıl boyunca devam ettiği görülür. Halk buraya gelen misyonerleri takva sahibi, mütedeyyin insanlar olarak görmektedir. Misyonerler genel olarak gittikleri her yerde kendilerini topluma sabırlı, çalışkan, feragat sahibi insanlar ola rak yansıtmışlardır. 15 Ancak geçen zamanla birlikte şevkle başlanılan bu çalışmalardan istenilen neticenin elde edilememesi misyo nerlerin gayretini törpülenmiştir. 1863-1864 tarihli raporlarda bu durum belirtilmesine rağmen sebeplerine değinilmemiştir. Burada yaklaşık dört yıl devam eden bu çalışmalar neticesinde sadece 60 yaşının üzerinde bir şahıs kendi isteği ile Protestanlığı seçmiş ve bütün mal varlığını misyonerlere bağışla mıştır. 16 1864 tarihînden sonra Board misyonerle rinin raporlarının kayıtlarda Develi nin yer almaması, bizi buradaki faaliyetlerin durdu rulduğu sonucuna ulaştırabilir. Ancak bu du rum, 1870 tarihinden sonra Amerikan Board misyonerlerinin faaliyetlerini tamamıyla dur durduğu anlamına gelmemelidir. Zira bu konuda nihaî kararın verilmesi, ancak yeni çalışmalarla ABCFM nin bu tarihten sonraki arşiv belgelerinin taranması ile mümkündür. 600 4. Eli Smith in Seyahat Notlarında Erzurum Ermenileri Doğu Türkiye Misyonu ise, Harput, Erzurum, Van, Bitlis ve Mardin misyonlarından oluşmaktadır. Bunların içinde en önemli işleve sahip olanı Harput olmuştur. Gülbadi Alan, Merzifon Amerikan Koleji ve Anadolu daki Etkileri, Basılmamış Doktora Tezi, Kayseri 2002. 13 Papers of The American Board of Commissioner for Foreign Mission (ABCFM), Reel 583, No: 625. 14 Uygur Kocabaşoğlu-Murat Uluğtekin, Salnamelerde Kayseri, Kayseri Ticaret Odası Yayınları, Kayseri 1998, s. 48. 15 Papers of the American Board of Commissioner for Foreign Mission (ABCFM), Reel 583, No: 629 16 ABCFM, Reel 583, No: 636.

Yrd. Doç. Dr. Şakir BATMAZ Buralarda açılan okulların yanı sıra sağlık çalışmaları, yetimhane ve yardım çalışmaları Board ın faaliyetlerini geniş bir yelpazede yapma gayreti içinde olduğunu ortaya koyar. Erzurum istasyonu, Amerikan Board ın Doğu Türkiye Misyonunda önemli istasyonlardan birisidir. Mardin ve Harput gibi diğer istasyonlara göre kuruluşunun eskiliğine rağmen hem dinî hem de eğitim alanlarında onlar kadar gelişme kat edemediği bir gerçektir. Bu bölgeye ilk defa keşif amacıyla gelen Board misyonerleri Eli Smith ve Harrison Gay dir. Büyük sıkıntılar içinde başladıkları bu seyahatte ölümü dahi göze alacak kadar idealist olan bu misyonerler Malta dan başlayan seyahatlerine İstanbul dan sonra kara yoluyla devam ederek Tokat üzerinden Erzurum a gitmişlerdir. Joseph L. Protestant Diplomacy and the Near East adlı eserinde bu seyahat hakkında şu şekilde bilgiler verir: Aynı zamanda amaçları sahil bölgelerindeki şehirlerde yaşayan Müslüman ve Yahudi olmayan azınlık üzerinde Amerikan kültürünü genişletmek oldu. Anadolu ve Pers toprakları üzerindeki bu hareket Eli Smith ve Harrison Gay tarafından 1830 yılı Ocak ayında Boston dan başladı. Üç hafta sonra Smith hem Malta dan hem de henüz balayı yaptığı karısı Elizabeth den ayrıldı. Bu iki öncünün İstanbul a yaptıkları seyahatte yanlarında birkaç batılı yanında hiçbir Amerika lı yoktu. Anadolu da kamp malzemelerini ve eşyalarını katırlarla taşıdılar, soyguna uğradılar, Smith birkaç kez koleradan hastalandı. Hele ikincide neredeyse ölüyordu 17. Board teşkilâtının bu bölgeye görevli olarak gönderdiği Eli Smith, Erzurum a ulaştığında şehrin ticarî, sosyal, tarihî ve kültürel yapılanmasının yanında özellikle buradaki Ermeni topluluğu üzerinde durmuştur. 1833 yılında kısa adıyla Armenia olarak yayınlanan bu seyahate ilişkin hatıratında Erzurum ve Ermeni topluluğu hakkında şunları anlatmaktadır: Birkaç yıl önce, vebanın büyük yıkımından önce, Erzurum un nüfusu 100.000 di. İkinci ziyaretimizde bize hükümetin vergi toplamına bağlı olarak Rus istilası zamanında 11.733 Türk ve 4.645 Hristiyan evi bulunduğu söylendi ki bu yaklaşık 80.000 kişi yapıyordu. Hristiyan sakinlerden 50 ev Yunanlılarındı ve Ermeni kilisesine ait olan yaklaşık 19.000 insan ya da 3.950 ev haricinde 645 Katolik Ermenisi vardı. Biz oraya gelmeden önce yaklaşık olarak tüm Hristiyan halk oradan ayrılmıştı. Şehir o kadar terkedilmişti ki onun bizim dönüşümüze kadar olan halini kısa bir şekilde anlatmaktan daha fazlasını yapamam. Ermeniler, psikopos tarafından yönetiliyordu. Psikoposun önce ayrılması onu görmemizi engelledi. Fakat biz onun karakteri hakkında başka insanlardan bilgi aldık. O manastıra girmek isteyenlerin eğitimi için seminerler düzenlemiş ve bundan faydalanmayan kişileri papazlık için atamamış. Muhtemelen bu küçük bir organizasyondu ve çalışmalar düzenli değildi. Fakat ne kadar mütevazı olursa olsun bu girişim çok önemliydi. Son olaylar bu duruma çok fazla zarar verdiği için kişisel gözlem yapma fırsatımız yoktu. Soruşturmalarımızda hiçbir okulun Ermeni din adamlığının eğitimi kadar özel eğitim oluşturmadığını öğrendik. Ermenilerin sayıca çok fazla olmasına rağmen, onların sadece iki kilisesi olması merak uyandırı- 17 Joseph L. Grabill, Protestant Diplomacy and the Near East, Missionary Influence on American Policy, 1810-1927, Universıty of Minnesota Pres, s. 9. 601

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER cıdır. Bunlardan biri çok küçüktür ve diğeri de ibadet edilen büyük bir bina gibi ahıra benzeyen düzensiz, karanlık ve kötü bir binadır. Fakat papazlar, 32 tane olup yeteri kadar fazladır. Şehirden çok uzakta olmayan bir yerde her ikisinde de üç ya da dört Vartabed in ikamet ettiği, kendilerini destekleyecek kadar fonları olan dört tane Ermeni manastırı vardır. Fakat bunların hepsi şu anda terkedilmiştir 18. Biz burada ilk önce eski gömü yerlerinin çoğunu birbirinden ayıran büyük kilisenin büyük mezarlığında tek kişilik mezar örneklerini inceledik. Onlar bir koç şeklinde oyulmuş taşlardan yapılmıştır. Ermenilerin genellikle Smyrna ve Constantinople da bile ölümün ticareti ve mesleklerinin sembolü mezar taşlarını işlemeyi severler. Sapan o insanın evli olduğunu, makas terzi olduğunu, örs ve çekiç nalbantı temsil eder ve bir çekiç, bıçak ve bir ayakkabı tabanı kunduracının sembolleridir. Bu tür hiyerogliflere çok fazla ilave yapılabilir. Bunlardan çoğu bir masa, bir şişe, bir fincan veya bir kemanla belirtilirdi ve birinin üzerinde keman vardı. Ben hem mezarların şekillerinin hem de bu anlamsız sembollerin motiflerini bilmiyorum; fakat belki de pastoral bir ülkede bir sembol bir rütbenin temsilcisi olabilirdi. Savaşan insanlar arasından ata binenler ve başka semboller bolluk içerisinde kazanılmış olan maddeleri yaşamın güzel yanları olarak diğer nesillere anlatmak için olabilirdi. Bu semboller eskiydi ve biz onların hangi millet tarafından dikildiğini anlamak için yazıtları araştırdık. Sadece birinin üzerinde mektuplar vardı ve Ermeni alfabesine aitti. Eski olan başka bir yerin altındaki olanı fark edince bunun sebebini sorguladık ve bize bunun nedeni olarak eğer bir çocuk konuşmaya başlamadan belirli bir yaşa kadar yaşarsa, o mezar mahmuzların ayaklarının ortasından geçirilir ve böylece dili çözülür dendi. Papazın koruması nedeniyle Erzurum Ermeni Gramer Okulu olağandışı bir şekilde büyüktü ve gelişmişti. Bu okulun müdürü 5 ya da 6 asistanı olan meslek sahibi olmayan biriydi ve okul gramerden mantık ilmine kadar yaygın branşların hepsini içeren farklı bölümlere ayrılmıştı ve çalışan 500 ya da 600 tane eğitmeni vardı. İnsan sayısının çok fazla olduğu bir şehirde okuyan insanların tam sayısını elde etmek oldukça zordur. Bize erkeklerin yarısının okuyabildiği bildirildi. Fakat Erzurum daki Ermenilerin Türk Ermenilerinden daha zeki olduğu kesin olmasına rağmen bu oran oldukça fazladır. Şehrin Ermeni kadınlarının okuldan memnun olduklarını öğrenmedik, fakat bazılarının okuyabildiği konusunda ikna olduk. Bu bölgenin katolik Ermenilerinin şu andaki durumuna baktığımızda mezhep olarak varlıklarını borçlu oldukları daha önceki cizvit misyonlarını kaybetmemeleri önemlidir. Erzurum, cizvitlerin kumanda merkeziydi. Türk Ermenistan ı için ve sadece yüz ölçümü açısından değil aynı zamanda etkilerini de hissedebilen uzaktaki ülkelerin insanlarını kendine çeken ticareti sayesinde seçildi. Trabzon elçisinin başta olduğu sırada, onlara koruma fermanları verildi ve M.S. 1688 yılında evlerini aldılar. Ermeni papazı ilk fikir değiştiren kişilerin arasındaydı fakat kısa bir süre sonra diğer Ermeni papazları cizvitlerin bir kısmının demirlerin içinde konulduğu, geri kalanının sürgün edildiği zulümlere baş kaldırdılar ve çoğunun fikrini değiştirmesi hoş karşılandı. Elçinin etkisi onları eski mevkilerine getirdi ve öyle bir başarı kazandılar ki son yüzyılın başlarında misyonlarını ikiye bölmek zorunda kaldılar. Bunlardan müzehhip St. Gregory ismini taşıyan biri Tortum, 18 Eli Smith, Armenıa: Includıng a journey, Boston 1833, s.127. 602

Yrd. Doç. Dr. Şakir BATMAZ Hasan Kula, Kars, Beyazıd, Arabkir ve 40 tane köyü içeriyordu; St. Ignatius olarak adlandırılan diğeri Ispir, Bayburt, Akhaltsikhe, Trabzon, Gümüşhane ve 27 köyü içeriyordu. Her iki şehirde de 1.500 den fazla katolik barındırılıyordu. Erzurum daki Katolik Ermenilerin sayısı Erzurum Rusya ya teslim olduğunda 645 ev olarak bildirilmişti. İki haberci bunları 400 olarak, bir Ermeni papazı sadece 200 ya da 300 ev olarak hesaplamıştı. Onların hiç kilisesi yoktu ve vaftizleri, cenaze servisleri, evliliklerinin çoğu Ermeni papazları tarafından yapıldı ve vergiler başka mezheplere paylaştırıldı. Hükümet onları daima Ermeniler arasında barındırdı. O sıralarda İstanbul da Papalık Ermenilerine kendi rahipleri tarafından zulümlerine yasak kondu. Erzurum a yakın köylerde sayıları azdı, dağınık halde bulunuyorlardı 19. 5. Müslümanlar Arasında İncil Dağıtılması Eli Smith, tıpkı Everek te olduğu gibi Erzurum da da misyonerliğin önce Müslüman ahaliye yönelik olarak yapılmaya başlandığında bahseder. Ancak kendisinden önce yapılan bu faaliyette çokta başarılı olmamıştır. Şöyle ki: Erzurum yüksek bir yerde olduğu ve deniz seviyesinden 7000 fit yüksekte olduğu için iklimi soğuk ve fırtınalıdır. Haziran 13 den 22 ye kadar termometre öğle vakti gölgede 55o den 65o ye kadar değer gösteriyor. Kış kıyafetleri ile rahat edemiyorduk, her gün yağmur yağıyordu ve rüzgâr soğuk ve kasvetliydi. Aslında, şehrin hemen üstünde olan dağ ayın 15 inde kendi yağışına ek yağış alıyor ve tamamen beyaz oluyor. Nisanın sonlarında yaptığımız ikinci ziyarette caddeler karla kaplıydı. İki ya da üç günlük seyahatten daha yakın bir yerde üretilen herhangi bir meyve türünü öğrenmedik. Şu anda kömür bilinmiyor ve üç günlük seyahat mesafesinden getirilen bitki ve çam dışında herhangi bir ağaç kullanılmıyordu. Tek Protestan misyoner çabası, bilgilerimizden elde edebildiğimiz kadarıyla, Erzurum da biz gelmeden biraz önce gerçekleşti. Rus ordusunun varlığı onlara savunma sağlarken Türk hükümeti altındaki Müslümanlara İncil i anlatmadaki engellerin farkında olan Shoosha daki misyonerler, bunu yapmak için fırsat bulmaya karar verdiler. Bu yüzden Bay Zoremba çok fazla sayıda Türkçe ve Ermenice, bir kaç tanede Rusça kutsal kitap alarak hükümet tarafından anlaşılmamak amacıyla önce Tiflis e gitti. Ekselans onun projesine sıcak baktı ve ona ordunun başındaki subaylara göstermesi için mektup verdi, bu da onun, onların saygısını kazanmasına ve koruma altına alınmasına sebep oldu. İlk ziyareti Kars aydı. Şehirde 100 den fazla Türk yoktu. Fakat onun kitaplarını taşıdığımız Ayan evlerinde efendiler ve diğer insanlarla dolu bir oda gördü. Onlar İncil i kibirli bir ruh hali ile incelediler ve tartıştılar; O Erzurum dan dönüşü sırasında sadece bir tane Türkçe İncil sattı. O Beyazıt ta bağnaz ve düşman olan bir kaç Müslüman buldu ona çok az şey söyleyerek başlarından savdılar. O hiç Türkçe kutsal kitap satamadı. Çok fazla Türk ün olduğu Erzurum da ilk başta hiçbir şey söylememe ve sadece kitaplarını pazar ve cadde yoluyla satmak için gönderme kararı aldı. Fiyatlar onun planladığından düşük geldi ilk başta reddedildi. Fakat daha sonra her fiyata sattı hatta bedava bile verdi. Yedi ya da sekiz gün sonra daha fazla teklif yapılmadı ve satışlar durdu. Sonra o 19 Eli Smith, age,s.128-130. 603

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER fırsatını bulduğu insanlarla konuşmaya başladı. Birkaç tane cesaret verici istisna hariç dinlerine söylenen her şeyi kolaylıkla kapattılar ve sorguyu engelleyemediler. O kitabının parçalara ayrıldığını duydu. Sonunda ayrılmak için pasaport için konuştuğunda kadı ve müftü, generale ona karşı olan düşmanlığın çok güçlü olduğunu söylediler, eğer o öldürülürse onlar sorumlu olmayacaktı. O yinede ayrılışını yaptı. Tüm seyahat boyunca karşılaşabileceği tüm dillerde kutsal kitaplara sahip olmasına rağmen o sadece 17 düka ve yaklaşık 40 dolarlık kitap sattı. Türkçe bir tane İncil ve 14 Tevrat sattı; 3 İncil, 22 Tevrat verildi. Bu onun hevesini kıran bir rapor gibi gözüküyor ama benim Türkiye deki Müslümanların kibirli bağnazlığı ve fanatikliğe olan etkim o kadar çok ki bundan oldukça cesaretlendim ve bununla ilgilendim. Hıristiyanları hor görmeleri onları başka açılardan çok kızdırıyor; bizim kutsal kitaplarımızı okumak için meraklanmalarını engelliyor. Onlar ne zaman gerçeği duymak isteseler ben memnun oluyordum (onlar bunu reddetmek ve karşı koymak için duymak isteseler bile) Eğer Allah kelimesi okunmak için getirilirse okuyorum. Suyun üzerine ekmek atılıyor ve çok sonra bulunuyor. Barış görevlilerini görmek, savaştaki yeni durumlarda işe yaramak, onların güzel haberlerini beyan etmek ne kadar da güzeldir. Sonra Tanrıya şükretmek için insanların öfkesi ortaya çıkar 20. 6. Doğu Türkiye Misyonunun Kurulması ve Erzurum Doğu Türkiye Misyonu, Ermeni nüfusunun ülkenin diğer bölgelerine nispeten daha yoğun olduğu bölgeleri içine alması dolayısıyla Amerikan Board adına farklı bir önem arz etmiştir. Bu bölgede yaşayan Ermenilerin eğitim düzeylerinin, ülkenin büyük şehirlerinde ve batı bölgelerinde yaşayan Ermenilere nazaran daha düşük seviyede olması Amerikan Board ın, eğitim faaliyetlerine bu bölgede daha çok ağırlık vermesini gerektirmiştir. Aşamalı olarak önce çok sayıda ilköğretim kurumları açılmış ve daha sonra buralardan mezun olanların devam edebileceği okullar tesis edilmiştir. 1914 yılına gelindiğinde ise Doğu Türkiye Misyonu sınırları içerisinde eğitim alan toplam öğrenci sayısı yedi binin üzerine çıkmıştır 21. Erzurum da ilk Protestan kilisesi 1847 de kurulmuştur. Board misyonerlerinin 1830 da ilk defa bu bölgeye geldiği göz önüne alınacak olursa öncelikli faaliyet burada bir kilise açmak olduğu anlaşılabilir 22. Bu ilk adımlarda Osmanlı Devleti nin 1839 Tanzimat Fermanı sonrası gayrimüslim azınlığın hak ve özgürlüklerini arttırma gayreti içinde olmasının elbetteki büyük etkisi vardır. Misyonerler, Erzurum da bulunan küçük Protestan cemaatinin dinî ihtiyaçlarını giderme amacıyla açtıkları kilise ya- 20 Eli Smith,, age, s.136-138. 21 İdris Yücel, Kendi Belgeleri Işığında Amerikan Board ın Osmanlı Ülkesindeki Teşkilâtlanması, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Kayseri 2005, s.123. 22 James Barton ilk Bord misyonerlerinden iki kişinin 1939 yılında buraya geldiğini ifade eder. Bkz. James Barton, Daybreak ın Turkey, Boston The Pılgrım Pres, Newyork, s. 139. 604

Yrd. Doç. Dr. Şakir BATMAZ nında Erzurum istasyonunun dış istasyonlarını oluşturma gayreti içinde olmuşlardır. Ancak bu da çok kısa bir süre içinde gerçekleşememiştir. İlk dış istasyonlar arasında Trabzon ve Humus bulunmaktadır. Zamanla Erzurum istasyonuna bağlı dış istasyonlar Osmanlı hudutlarının dışına çıkarak güney Kafkasya ya kadar yayıldığı görülür. Erzurum istasyonuna bağlı olarak oluşturulmuş dış istasyonlar ve bunların kuruluş tarihleri şu şekildedir 23 : 1835: Trabzon 1839: Erzurum 1853: Humus 1860: Çevirme, Haramik 1862: Erzincan, Melikhan 1867: Elpis, Komatzor 1868: Ordu, Şane, Göklü 1869: Pert, Heslu, Kaghki, Karakilise, Kars 1870: Kozlu 1871: Boznaz, Yediveren, Hasdur 1872: Hazark, Pakariç, Karabazar, Beyazıt 1875: Semen 1876: Giresun 1880: Karaköprü, Sınren, Hazlag 1894: Suveren 1897: Esteku 1910: Karaçoban Rusya Bölümü: 1880: Houlican 1882: Karakale 1883: Echmiadzin 1885: Bayraktar 1886: Erivan 1888: Ganiköy, Hacıkara, Düşkent, Çamurlu 1889: Baberli 1895: Alexandropol Dış istasyonlar Anadolu topraklarının yanında Güney Kafkasya da bulunan ve Ermeni nüfusun sıkça yaşadığı yerleri kapsamaktadır. Erzurum istasyonunun 1840 yılındaki kuruluş çalışmaları esnasında Amerikan Board teşkilâtı tarafından 1 bay, 1 bayan misyoner görevlendirildiğini görmekteyiz. Buraya ilk papaz tayininin 1855 23 Yücel, agt, 124-125. 605

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER yıllarında yapıldığı görülür. 1860 yılına gelindiğinde buraya gönderilen papaz geri dönerken onun yerine 1 vaiz ve 1 öğretmen görevlendirilmiştir. Bu vaiz ve öğretmen Osmanlı vatandaşıdır. Burada görevli Amerikalı misyonerlerin sayısı 1-4 arasında değişirken yerli personel ise sürekli artış göstermiştir. Özellikle bu artış Abdülaziz döneminin sonlarında başlamış olup I. Meşrutiyet in ilânı ile birlikte yükselmiştir. Bunda büyük devletlerin baskısıyla Tanzimat ta olduğu gibi Meşruti yönetimde de gayrimüslimlerin hak ve yetkilerini arttırma çabalarından doğan boşluktan istifade etmenin mutlak etkisi vardır. 1.900 yılında açılan okullara ihtiyaç duyulan öğretmen sayısının artmasıyla öğretmen sayısı 19 a çıkmıştır. Board teşkilâtının son kayıtlarının olduğu 1914 yılında Erzurum istasyonuna bağlı 4 misyoner, 4 yardımcı, 4 papaz, 3 vaiz, 18 öğretmen, 2 yardımcı olmak üzere toplam 35 kişi vazife yapmaktadır. 1940 lı yıllarda küçük bir ibadet yeri ve 10 civarında cemaati bulunan Erzurum istasyonu bu durumunu 1947 yılına kadar devam ettirmiştir. Bu tarihte açılan Protestan kilisesi ile artık bir dini merkez etrafında örgütlenmeye başlamışlar ve kiliseye üye olan insan sayısı bu tarihte henüz beştir.1860 yılına kadar bu durumun çok fazla gelişme göstermeksizin bu şekilde devam ettiğini görmekteyiz. Bu yıl kilise sayısı birden üçe çıkmıştır. Buna bağlı olarak üye sayısı da 36 ya yükselmiştir. Bu arada kilise haricinde ibadet yeri sayısı da bu yıldan itibaren hızla yükselmiştir. 1862 de dörde, 1863 de altıya, 1864 te ise yediye çıkmış olup bu durum cemaat sayısının hızla artması sonuca ibadethaneye duyulan ihtiyaçtan doğmuştur. Zira 1861 yılında cemaat sayısı 40 iken 1862 yılında 217 ye yükselmiştir. 1883 yılında cemaat sayısındaki artış yeni kiliseler yapmayı da zorunlu kılmıştır. 1883 te kilise sayısı üçten dörde çıkmıştır. 1884 te ise bu sayının beşe çıktığını görmekteyiz. Aynı yıl cemaat sayısı ise 1.000 dir. 1891 yılında kilise sayısı aniden yediye çıkmıştır. İbadethane sayısı ise 31 dir. 1892 yılında ise kilise sayısı 10 a çıkmıştır. Bu Board ın Erzurum istasyonunda bu zamana kadar açılan en çok kilise sayısıdır. Ancak çok geçmeden hemen bir yıl sonra kilise sayısının tekrar yediye düştüğü görülür. 1900 yılında Board misyonerlerinin ibadethane sayısı 9 a kadar düşmüştür. Cemaat sayısı 1.218 iken ibadethane sayısındaki bu ani düşüş muhtemelen dönemin siyasi şartları ile alâkalıdır. Bu yıl kilise sayısı 9 iken kiliseye devam eden üye sayısı ise 252 lere kadar düşmüştür. Bu durum aşağı yukarı 1914 yılına kadar bu şekilde devam etmiştir. 1914 te ibadethane sayısı 8, cemaat sayısı 1.065, kilise sayısı 9 ve üye sayısı 342 dir. Erzurum da eğitim faaliyetleri ise 1853 yılında bir okul açılarak başlamıştır. Bu 22 kız ve erkek öğrencinin birlikte devam ettiği karma bir okuldur. Bu durum 1865 yılına kadar devam etmiş, bu yıldan itibaren yeni açılan okul sayısında meydana gelen artışla yeni beş karma okul daha açılmıştır. Böylece toplam altı okulda 133 kız ve erkek örenci eğitim görmektedir. 1870 yılına gelindiğinde yeni açılan okul sayısında büyük bir artış olduğu görülür. Yeni açılan beş yeni okulla birlikte toplam Erzurum istasyonundaki okul sayısı 12 ye çıkmıştır. Bunlardan biri kız diğeri ise karma okullardır. Öğrenci sayıları ise toplam 258 dir. 1875 yılında okul sayısının 18 e öğrenci sayısının ise 324 e çıktığı görülür. 1880 de okul sayısı 19 öğrenci sayısı ise 480 dir. Bu okullardan iri yine kız okulu diğer 18 i ise karma okuldur. 1885 yılında Erzurum istasyonunda üç yeni kolejin açıldığını görmekteyiz. Böylece mevcut okul sayısı 606

Yrd. Doç. Dr. Şakir BATMAZ 23 e yükselmiştir. Bu yıl aynı zamanda Erzurum istasyonunda Amerikan Board ın kurumsallaştırmasını en uç noktaya taşıdığı zamandır. Bundan sonraki zamanda hem okullaşma oranı hem de öğrenci sayısında ciddi bir düşüşün yaşadığı görülür. 1890 da üç kolej kapanmış ve karma okul sayısı da 17 ye düşmüştür. 1900 yılında okul sayısı 14 e düşerken öğrenci sayısı ise 443 tür. Sonradan açılan kolejlerin hepsinin kapandığı göze çarpar. 1910 yılına gelindiğinde okul ve öğrenci sayılarında tekrar bir artış göze çarparsa da 1914 e gelindiğinde bu artışın devam ettirilemediği görülür. 1914 yılında okul sayısı 13, öğrenci sayısı ise 506 dır 24. Amerikan Board misyoner teşkilâtının bu faaliyetleri neticesinde Erzurum istasyonunda yaşayan ne kadar Ermeninin Protestanlığı kabul ettiğini söylemek mümkün değildir. Ancak kilise, okul ve cemaat sayısında yıllar itibarıyla meydana gelen artış elbetteki burada yaşayan Ermeni topluluğuyla da alâkalıdır. Bundan dolayı Echmiadzin, Erivan gibi Ermeni nüfusun ağırlıklı olarak yaşadığı Erzurum un dış istasyonları da göz önüne alınırsa bu faaliyetlerin Ermeniler üzerindeki önemli bir tesir ortaya koyduğunu söylemek mümkündür. Sonuç: Amerikan Board misyoner teşkilatının Anadolu topraklarında faaliyete başlamasının ardında öncelikle bu coğrafyanın jeopolitik ve jeostratejik konumu ile yeraltı zenginlikleri yatmaktadır. Ayrıca Avrupa devletleri ve Rusya tarafından Osmanlı Devleti nin teb asına sunduğu inanç hürriyetinin 1839 Tanzimat Fermanı ile teminat altına alınması çabaları misyonerler için rahat bir çalışma ortamı doğurmuştu. İlk misyonerlerin keşif gezilerinden sonra başlangıçta etnik unsurlar üzerinde mezhep değiştirme faaliyetlerinin yürütüldüğünü görmekteyiz. Elbetteki bunda Müslümanlar arasında İncil dağıtmakla başlayan çabaların sonuçsuz kalmasının da etkisi vardır. Ermeni topluluğu, Amerikan Board ın doğu ve batı misyonu içinde bazı önemli istasyonlarda nüfus yoğunluğuna sahiptiler. Board misyonerleri açtıkları, bu istasyonlardaki Protestan okulları, hastane ve kiliseleri ile Ermeni topluluğunun mezhep değiştirmesi için çalışmalar yürütmüşlerdir. Araştırmamıza konu olan Everek te Board kayıtlarına göre yapılan faaliyetlerden çok fazla netice alındığını söylemek mümkün değildir. Zira Develi Kayseri ye bağlı küçük bir yerleşim merkezidir. Buna karşın Erzurum da ise daha sistemli bir faaliyet yürütülmüştür. 1880 de Erzurum istasyonu içinde Protestan misyonerlerinin açtıkları okulların sayısı 18 dir. Bu faaliyetler neticesinde ne kadar Ermeni nin mezhep değiştirdiğini söylemek mümkün değildir. Ancak burada sürekli artan cemaat ve kilise sayısına bakarak Board misyonerlerinin bu çabalarında başarıya ulaştıklarını söylenebilir. Bu tebliğde Amerikan Board ın kendi kaynaklarında ve ilk misyoner rahiplerin hatıratlarından yola çıkarak Everek ve Erzurum Ermenilerinin nasıl Protestanlaştırılmaya çalışıldığı üzerinde durulacaktır. 24 Yücel, agt, s.126-130. 607

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER Kaynakça Arşiv Belgeleri Papers of the American Board of Commissioner for Foreign Mission (ABCFM), Reel 583, No: 629; Reel 583, No: 618; Reel 583, No: 636; Reel 583, No: 625. Diğer Eserler Açıkses, Erdal, Amerikalıların Harput taki Misyonerlik Faaliyetleri, TTK Yay., Ankara 2003. Alan, Gülbadi, Merzifon Amerikan Koleji ve Anadolu daki Etkileri, Basılmamış Doktora Tezi, Kayseri 2002. Alan, Gülbadi, Protestan Amerikan Misyonerleri, Anadolu da ki Rumlar ve Pontus Meselesi, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, S.10, Kayseri 2001. Barton, James, Daybreak ın Turkey, Boston The Pılgrım Pres, Newyork. Dağlı, Mustafa, Anadolu da Kurulan Yabancı Okullar ve Tesisleri, Basılmamış Doktora Tezi, Kayseri 1991. Grabill Joseph L., Protestant Diplomacy and the Near East, Missionary Influence on American Policy, 1810-1927, Universıty of Minnesota Pres. Hülagü, Metin, Osmanlıdan Cumhuriyete Misyoner Ermeni, Terör ve Amerika Dörtgeninde Türkiye, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, S.10, Kayseri 2001. Kocabaşoğlu, Uygur, Kendi Belgeleriyle Anadolu daki Amerika -19. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğundaki Amerikan Misyoner Okulları, Akba Yayınları, İstanbul 1991. Kocabaşoğlu, Uygur-Murat Uluğtekin, Salnamelerde Kayseri, Kayseri Ticaret Odası Yayınları, Kayseri, 1998. Longman Dictionary of Contemporary English, Pitmon Press, England 1983. Sevinç, Nejdet, Ajan Okulları, Oymak Yayınları, İstanbul 1975. Smith, Eli, Armenıa: Includıng a journey, Boston 1833. Şimşir, Bilal, Ermeni Propagandasının Amerikan Boyutu Üzerine, Tarih Boyunca Türklerin Ermeni Toplumu ile İlişkileri Sempozyumu, Atatürk Üniversitesi Yayınları, Ankara 1985. Yücel, İdris, Kendi Belgeleri Işığında Amerikan Board ın Osmanlı Ülkesindeki Teşkilâtlanması, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Kayseri 2005. 608