Ekoloji Kolektifi, ALÇEP, EGEÇEP ve FOÇEP in çağrısıyla, Aliağa merkezde çağırıcı kurumların temsilcilerinin, Foça Forumunun, Eğitim-Sen temsilcilerinin, Menemen den, Turgutlar Köyü nden, Uzunhasanlar Köyü nden gelen katılımcıların ve bağımsız yurttaşların katkısıyla İklim Adaleti Forumunun Aliağa ayağını gerçekleştirdik. 20.04.2015 14-15 MART 2015 _ ALİAĞA İKLİM ADALETİ FORUMU RAPORU 1. Toplantı Gündeminin Belirlenmesi Forumun yapılacağı 15 Mart günü, sabah saatlerinde Aliağa ve civarında ekolojik kirleticilerin etkisi altındaki yerlere bir saha gezisi düzenledik. Cüruf atıklarını, halihazırda faaliyette olan termik santralleri, depoları, Kyme Antik Kenti ni tehdit eden limanlar bölgesini görme şansımız oldu. Gezinin devamında Ethemcan Turhan ın termik karşıtı mücadelenin uluslararası boyutlarını örneklemeyle açıkladığı sunumunu takiben saat 13:00 te Bengi Akbulut un moderatörlüğünde Herkes için İklim Adaleti konulu forumumuzu Aliağa ilçe merkezinde Aliağa, çevredeki ilçeler ve civar köylerden gelen katılımcılarla gerçekleştirdik. Tüm katılımcıların söz aldığı, katkı koyduğu forum süresince bilgiyi birlikte ürettiğimiz, somut talep çıktılarına ulaştığımız verimli bir tartışma ortamı yakaladık. Forumun Aliağa ve çevresinde yaşanan ekolojik temelli sorunlara karşı yürütülen mücadelelerin yaşadığı örgütlenme, işbirliği, farkındalık yaratma, politika üretme ve mali sorunlara odaklanarak yürütülmesi gerektiğini belirtilerek bir çerçeve çizilmiştir. Bunun üzerinden, toplantı gündemi, moderasyon tarafından söz verilen katılımcıların 3 er dakikalık katkı ve sözleriyle belirlenmiştir. Amaç olarak toplantıya katılan herkesin toplantı gündemi hakkında söz sahibi olması amaçlanmıştır. Bu doğrultuda şu başlıklar altında toplayabileceğimiz sorunlar ortaya çıkmıştır: 1. Aliağa da mevcut durumun sosyo-ekonomik, ekolojik kıstaslarda akademik nitelikte bir raporlama ile tespit edilmesi gerekmektedir ve mevcut durumun iyileştirilmesi için kapasite artırımının nasıl geliştirilebileceği üzerine çalışılmalıdır. 2. Halkın Karar Alma süreçlerine katılımı ve alınan kararların nasıl denetlenebileceği tartışılmalıdır. 3. Ekoloji sorunları konusunda yerelde farklı örgütlenme deneyimlerinin birbirinden nasıl yararlanabileceği, ortaklaşma ve bilgi paylaşımının nasıl sağlanabileceği üzerine düşünülmelidir. 4. Aliağa ve çevresinde yerelde süren termik santral karşıtı ve topyekun diğer ekolojik temelli mücadelelerin merkeze taşınmasının, görünürlük artışının sağlanması gerekmektedir.
2. Toplantı Gündemi Ekseninde Ortaya Çıkan Tartışmalar Politik Söylem: Aliağa da hava, su, toprak ve gürültü kirliliğinin bir arada bölgeyi tehdit oluşu, kümülatif olarak rafineri, petrokimya, LPG, gemi söküm, demir çelik, termik santral tesislerinin, limanların, cüruf alanlarının kirletici etkisi altında yaşama zorunluluğu bölgede ekolojik krize karşı politik söylemin öfkeyle sivrilmesine ve feda bölgesi tanımına sıkışmasına neden olmaktadır. Aliağa da, benzer bir örneği ancak Dilovası nda rastlanacak bir çeşitliliğin kirletici etkisi altında yaşam alanlarının yok edilmesi, toprağın, suyun, denizin, havanın kirleniyor oluşu, insanca ve sağlıklı yaşama koşullarının günbegün yitirilmesi politik söylemi biçimlendirmektedir. Örgütlenme Yönelimleri: Aliağa da parçalı olarak faaliyet gösteren ancak yaşam koşullarının iyileştirilmesi için birlikte çalışma iradesi taşıyan bir sivil toplum yapısı mevcuttur. Öncelikle yapılması planlanan İzdemir A.Ş. Termik Santrali nin ÇED iptali davası olmak üzere, Aliağa da başat sivil toplum örgütlenmeleri olan ALÇEP, EGEÇEP ve FOÇEP yargı yoluyla karar alma sürecine katılımı esas alan bir yol izlemektedirler. Ancak çevre davalarında sorumluluk üstlenen avukatların, mali ve akademik açıdan göreli güçlü meslek gruplarından olan hekimlerin, halk sağlığı uzmanlarının, mimar ve mühendislerin, üniversitelerin desteğine talep dile getirilmiştir. Aliağa da Menemen den katılan avukat yaşam savunucularının dile getirdiği üzere, sermaye ve yatırım sahiplerinin, istihdam olanaklarına dayalı olarak ortaya çıkan çıkar çatışmalarını kullanarak mücadeleyi böldüklerine dair saptamasının diğer forum katılımcıları tarafından onaylandığı ancak mücadelenin gücü ve güç biriktirerek oluşturulabilecek birliğin müdafaa edilmesi konusunda köylerden kentlere bir işbirliği sağlanması gerekliliği konusunda hemfikir oldukları gözlemlenmektedir. Aliağa ve kent çeperinde istihdam edilen işçiler ile toprağın verimliliğine, mera alanlarının varlığına bağlı olarak yaşamını idame ettiren köylülerin arasındaki yabancılaşmadan kaynaklı zaman zaman karşı karşıya gelişlerin, ilgisizliğin ortadan kaldırılması gerektiği fikri belirtilmiştir. İşbirliği Sorunları: Aliağa bölgesinde halihazırda faaliyet gösteren sanayi tesislerinin toprağı, su havzalarını, mera alanlarını ve turizmi, balıkçılığı doğrudan etkileyen denizleri ne denli kirlettiği hususunda kırsalda ve kentte ortak mücadele pratikleri teşkil edebilmek, dayanışma içinde politik ve pratik bağlar kurabilmek gerekliliği vurgulanmıştır. Örgütlenme Sorunları: a. Hukuki Mücadele Açısından: Aliağa da yargı yoluyla mücadele etme kapasitesinin önünde engel teşkil eden unsurların başında, ekolojik mücadele içinde örgütlü sivil toplum kuruluşları ve kişilerin de kafalarında yanlış bilgiler ile oluşturulmuş ve yönlendirilmiş bir kanı olduğu gerçeği gelmektedir. Forum katılımcılarının ifade ettiği üzere, halkın bu doğrultuda detaylı teknik bilgi isteği bulunmaktadır. Aliağa da süren ekolojik kriz karşıtı mücadelelerin elde ettiği bilgi ve deneyim birikiminin, Ekoloji Kolektifi ile birlikte değerlendirilmesi, mücadele için ortaklaşma ihtiyacı dile getirilmiştir. Yaşam hakkına karşı olan
saldırının somutluğunu halk nezdinde görünür kılmak için çaba sarf edilmesi üzerinde görüş birliği vardır. b. Mali Açıdan: Temelde gönüllülük esasına dayanan ekoloji mücadelesi, projelerini doğal ve beşeri yaşam pahasına da olsa hayata geçirmeye çalışan firmaların aldığı ÇED Olumlu kararlarına karşı açılan davaların masrafları nedeniyle büyük mali yüklerle karşılaşmaktadır. Mevcut durumda katkı yapan meslek kuruluşlarının ve kimi derneklerin gönüllü hukuki destekleri de mali sorunları ortadan kaldırmamaktadır. Adalet hizmetinin pahalı ve paralı olması hukuk yoluyla karar alma sürecine duyulan güveni tahrip ederek örgütlenmenin önünde engel teşkil etmektedir. Aliağa özelinde, öncelikli amacın bir sonraki termik santralin yapılmasının ve faaliyete geçmesinin engellenmesi olduğunun tespit edildiği forumda, izlenecek hukuki sürecin mali kalemlerini karşılayabilmek için yapılması gerekenler üzerine düşünceler tartışıldı. c. Yerel Önderlikler Açısından: Aliağa forumunda katılımcıların kendi beyanlarından ekoloji mücadelesi içinde kadınların aktif katılımı hatta öncülüğü sağlanabildiği ölçüde mücadelenin başarı düzeyinin arttığı ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda kadınların mücadele içinde önderliklerini arttıracak katılım ve müzakere yöntemleri geliştirilmelidir. Aynı zamanda, bölgede yıllardır her yaş grubu, meslek sahibi tarafından saygı duyulan, güven telkin eden kişilerin, mücadelenin yerelde benimsenmesinin önünü açacağı tespitinden söz edilmiştir. Ancak süregiden mücadelede ortaya çıkabilecek gelgitlerin kişilerin karakterleri ve kendileri üzerinden kurulan örgütlülükleriyle sınırlı kalmaması ve geleneksel bilginin tabana yayılması için bilgiye ulaşma araçlarının demokratikleştirilmesi, ÇED süreçlerinden, yerel karar alma süreçlerinden daha çok kişinin daha hızlı bir biçimde haberdar olmasının yollarını sağlayacak araçlar geliştirilmelidir. Yaptığımız eğitim faaliyetleri bu açıdan anlamlı görülmektedir. d. Yönetim Zihniyeti Açısından: Merkezi idarenin halkın ve bölgenin ihtiyaçları aleyhine belirlediği ve uygulamaya koyduğu, gerektiğinde özel sektöre tahvil ettiği projeleri hayata geçirmek için, yerelden yükselen protestoları, eylemlilikleri ve örgütlenmeyi bastırmak için hem kalkınma ve büyüme söyleminden hem de kolluk güçlerinden faydalandığı görülmektedir. Bu doğrultuda yapılması düşünülen yatırımların risklerinin, ekolojik, sosyal ve ekonomik maliyetlerinin gerçekçi bir biçimde ortaya konulmadığı, bilgi ve belgelerin halktan çoğu kez gizlendiği vurgulanmaktadır. ÇED bilgilendirme toplantılarının, hayata geçirilecek bölgede değil de yerel halkın katılımının önünü kesmek amacıyla daha uzak yerlerde yapıldığı yönünde bilgi paylaşımı yapılmıştır. Aliağa özelinde, Ilıpınar bölgesinde biriktirilen cürufların parçalanarak ova yollarına ve şehirdeki kaldırımlara döşendiği, zehirli oldukları kanıtlanmış cüruf bileşenlerinin bu kullanımının büyükşehir belediyesi tarafından geri dönüşüm kisvesi altında meşrulaştırıldığı dile getirilmiştir. Yerel yönetimleri konusunda ancak bizi öldürüyorsunuz diyerek kararlılıkla mücadele etmeleri durumunda, belediye
başkanın dikkatini çekeceklerini ve halkın kamusal yararı lehinde harekete geçmesini sağlayacaklarını belirttiler. e. Şirketler Politikaları Açısından: Şirketlerin ellerindeki maddi olanaklar ve siyasal iktidar ile ilişkileri sayesinde yürütmekte oldukları başarılı PR çalışmalarının yanı sıra büyüme ve kalkınma söylemiyle meşrulaştırdıkları enerji politikalarını tartışmaya açmamız gerektiği vurgulandı. Kırsal yaşam koşullarının ortadan kaldırılması nedeniyle istihdam - çevre karşıtlığı ve ikiliğinin dayatıldığı ve bunun yerelden güçlenerek gelecek olan mücadelelerinin önünde büyük engel teşkil ettiğinin altı çizilmektedir. Mevcut projeleri üstlenen şirketlerin etkili PR çalışmalarının yapıldığı, özel sektörün iki yüzlülüğü ve siyasi iktidarla işi bitirmek için halkı kandırmaya çalıştığı, yer yer de halkın karar alma katılımının, eylem yapma hakkının engellendiğinin altı çizildi. 3. Toplantıda Ortak Hareket Etme İradesine Yönelik Ortaya Çıkan Düşünceler ve Yapılması İçin Gündem Haline Getirilen Başlıklar Forum süresince, öne sürülen fikirler ışığında somut talepler şekillenmiştir. Bilgi edinme ile Aliağa da faaliyet gösteren ekolojik kirleticilerin ve termik santralin neden olduğu partikül kirliliği ölçümünü hakkında somut bilgilere ulaşılması ve emisyon raporlaması yapılması gerekmektedir. İzmir de 8 adet sabit, 1 adet mobil olan hava ölçüm istasyonunun Aliağa da neden olmadığı sorgulanmalıdır. Aliağa da liman bölgesine yakın konumda olan Kyme Antik Kenti nin arkeolojik değerinin saptanması ve korunması, SİT alanı tespiti için yeni bir kurul denetimi talep edilmelidir. Zira, 35 yıldır kazıyı yürütmeden sorumlu olan İtalyan şirketin çevrede faaliyet gösteren firmaların sponsorluğunda çalıştığı ve bilimsel tarafsızlığını yitirdiği iddia edilmektedir. Gemi söküm tesislerinde devam eden faaliyetlerin kirletici etkisinin belirlenmesi için radyasyon analizi yaptırılmalıdır. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu ve ekibinin Dilovası için hazırladığı raporun bir benzerinin bugüne dek biriken veriler ışığında Aliağa daki kümülatif kirlenmeyi saptamak amacıyla Ege Üniversitesi Halk Sağlığı bölümü tarafından hazırlanması talebi gündeme getirilecektir. Yırca da zeytin ağaçlarının kesilmesiyle sonuçlanan yakın tehdit algısının Aliağa halkının büyük bölümünde olmayışının dile getirilen görüşler bağlamında gözlemlendiği forumda halka ulaşmak ve yerel mücadeleyi etkin kılmak için tarım işçilerine, geçimini hayvancılık ya da balıkçılık ile sağlayanlara, turizmcilere ekolojik kirleticiler ile ilgili bilimsel gerçekleri anlatma gerekliliği üzerinde fikir birliğine varılmıştır. Yaşam alanlarına göz dikenlere karşı durma noktasında gerçek öznelerle birlikte tabandan örgütlenmeliyiz fikri benimsenmiştir. Katılımcıların önemli bir kesimi tarafından feda bölgesi olarak nitelenen Aliağa da, forum süresince paylaşılan görüşlerden hareketle umutsuzluğun kırılması yönünde irade göstermiş ve mevcut talepleri
hayata geçirmek için mücadeleye ivme kazandırmanın ötesinde yenilenebilir enerji tartışmasını acil olarak gündeme getirmeleri gerektiğini belirtmişlerdir. Seçimler öncesinde, kendilerini ve sürdürdükleri mücadeleyi toparlaması, temsilde söz hakkı sahibi olmanın bir yolu olarak denenmesi gerektiği, başka mücadelelere de feyz olabileceği ihtimali gerekçeleri nedeniyle, yerel yöneticilerden söz alınması gerektiğine karar verilmiştir. Çalıştay ve forum düzenleyicilerinden ve katılımcılarından olan FOÇEP (Foça Çevre ve Kültür Platformu) Aliağa bölgesinde yaşananlar hakkında önerilerini dile getirmiştir. Talepleri şu şekilde sıralanmıştır: Bölge için acilen bir meclis araştırma komisyonu ve hatta uluslararası bir araştırma komisyonu oluşturulmalıdır. Bölgenin taşıma kapasitesi tarafsız ve bilimsel olarak tespit edilmelidir. Bölgedeki yeni yatırımlar derhal durdurulmalıdır. Yeni hiçbir tesise ruhsat ve izin verilmemelidir.(termik santrallar, çimento fabrikası, yeni limanlar, yeni endüstri tesisleri v.s. ) Mevcut tesisler rehabilite edilmeli ve emisyonları etkin bir şekilde 24 saat denetlenmelidir. 30 yıldır çalışıyormuş gibi görünen ve KYME antik kentini kapitalizme peşkeş çeken ve rant sağlayan İtalyan kazı ekibinin görevine derhal son verilmelidir.( Bunca yıldır yapılan kazılar sonucunda Kültür Bakanlığı antik kentler listesinde dahi adı geçmemektedir.) Bölge hiç değilse bu haliyle rehabilite edilerek turizm ve kültür alanına dönüştürülmelidir. 1. derece Sit alanları hileli yollarla 3. derece sit alanına dönüştürülerek ranta açılmıştır; bu nedenle 3. derece alanların yeniden 1. derece sit alanı haline getirilmesi için bir mücadele rotası izlenmelidir. Kyme antik kentinin bir belgesel CD si yapılmalıdır ve bu belgesel bir spot sloganla bütün dünyaya duyurulmalıdır. Kyme antik kentinin, sermayenin hoyratlığına, barbarlığına ve kazanç hırsına nasıl kurban edildiği gözler önüne serilmelidir. Kyme antik kenti tüm alanları ile gün yüzüne çıkartılmalıdır, gerektiği gibi korunmalıdır ve Kültür Bakanlığı Antik Kentler listesine dahil edilmelidir. Bölgenin durumu tekrar gözden geçirilmeli başta siyasal erk olmak üzere İzmir Büyükşehir Belediyesinin stratejik planlarında ve Aliağa Belediyesinin bölgeye bakışında ciddi bir revizyon gereklidir.1/100 000 lik plan revize edilmeli ve Nemrut ağır sanayi (ölüm) bölgesi sınırlandırılmalıdır. Bölgedeki yenilenebilir enerji kaynakları olan rüzgar ve jeotermal kaynaklar başta olmak üzere biyokütle ve güneş enerjisi potansiyelleri sonuna kadar kullanılmalıdır. İthal edilen hurdaların nerelerden geldiği ve radyasyon analizlerinin sağlıklı bir şekilde denetlenmesi sağlanmalıdır. Hurdaların kapalı alanlar içinde kontrolü sağlanmalıdır. (Kocaeli Belediyesinin uygulamakta olduğu) Havadan kontrol sistemleri dahil her türlü önlemin acilen alınması gereklidir. Hava kirliliği ölçüm cihazları bölgede sürekli ölçüm ve kontrol yapmalı, gece ve hafta sonları meydana gelen kontrolsüz her türlü salınımın önüne geçilmelidir. Tehlikeli gemi söküm tesislerindeki denetimler arttırılmalıdır. Aliağa da, yılda ortalama 200 kadar gemi sökülmektedir. Gemi sökümleri nedeniyle, Türkiye ve özellikle de Aliağa çok büyük bir çevresel yıkımla karşı karşıyadır. Bu yıkımın önlenebilmesi için, Basel Anlaşması na uyulmalıdır. Mevcut Uluslararası Anlaşmalar, Yasa, Tüzük ve Yönetmelikler gerçek anlamda uygulanmalıdırlar. Gemi sökümleri; daha yoğun teknolojiler kullanılarak, gemiler topraktan ve denizden yalıtılarak havuzlarda yapılmalıdır; baştankara yöntemi terk edilmelidir. Gemi sökümü, Gemi Mühendislerinin gözetiminde gerçekleştirilmeli, insan ve çevre sağlığına zarar vermeyecek yöntemler uygulanmalıdır. Her geçen gün Foça ilçe sınırları içinde artan zehirli tufal ve cüruflar konusunda İzmir B.Ş.B si acilen bir açıklama ve çözüm önerisi getirilmelidir. Nemrut koyunda zengin bir şekilde bulunan, denizlerin tanrısı adını haklı bir şekilde almış olan balık yumurtlama alanları ve oksijen depoları posidonya (Poseidon) çayırları uluslar arası sözleşmeler
gereğince koruma altına alınmalıdır. Her ne pahasına olursa olsun, mahkeme kararları acilen uygulanmalı, bölgede yeni termik santraller ve çimento tesislerinin yapılması kesinlikle engellenmelidir. Yatırımlara bölgede yaşayanlarla birlikte karar verilmeli, birlikte yaşamanın yolları aranmalıdır. Yatırımlarda Aliağa daki yerel yönetimler, yörede yaşayan halkımızın oluşturduğu sivil toplum örgütleri, mesleki kuruluşlar ve vatandaşların hassasiyetlerinin dikkate alınmasını istiyoruz. Bölge, sanayi taşıma kapasitesinin tespiti ile makro planlamaya ihtiyaç duymaktadır. Aliağa bölgesinin hava kirlilik yükünün ne olduğunun somut ve bilimsel olarak ortaya konması gerekir. Aliağa da yeni yatırımlar Organize Sanayi Bölgesi ne yapılmalıdır diyen Aliağa Ticaret Odası Başkanı sayın Adnan Saka'nın açıklamalarındaki satır aralarının da dikkatle incelenmesi gerektiği taleplerin arasında yer almaktadır.
ALİAĞA İKLİM ADALETİ FORUMU SONUÇ BİLDİRGESİ Karar alma sürecinde eşit söz hakkı sahibi olma iradesiyle yan yana gelen bizler, forum bileşenleri, Herkes için İklim Adaleti Forumu nda Aliağa yı tehdit eden ekolojik sorunların güncelleştirilmesi, örgütlenmenin dağınık yapısının kolektivizme önem vererek ortadan kaldırılması, başta termik karşıtı olmak üzere ekolojik mücadelenin tabana yayılarak öznelerin ortak mücadelesi ile yol alması gerektiği üzerine yoğunlaştık. Aliağa da süregiden ekoloji mücadelesinin, küresel iklim adaleti gündeminde yer bulması için özgüven tazelemesinin gerekliliği üzerine mutabık kaldık. Yaşam alanları tehdit edilen, sağlıkları, havası, toprağı, suyu bozulan yurttaşların, idareciler ve yatırım planlayan sermaye sahiplerine sen kimsin? diye sorabilmesinin, hayır! diyebilmesinin çok önemli olduğunu katılımcılarla beraber vurguladık. Ekolojiyi kirletenlerin etkisi altındaki Aliağa ve çevresinde, göç sorununun ağırlıklı olarak köylüleri etkilediğini belirledik ve bu bağlamda büyüme ve kalkınma söylemiyle meşrulaştırılan enerji politikalarını tartışmaya açarak, eşitsiz, adaletsiz büyüme gerçeğini görünür kılmaya çalıştık. Aliağa İklim Adaleti Forumunda da, Ekoloji Kolektifi ve termik karşıtı mücadele edenler ile birlikte bilgiyi ürettiğimiz, yerelden de öğrenerek, karşılığında yereli besleyerek dayanışmacı bir model izleyerek yol aldık. Yerel mücadeleler ile birlikte çalışmanın temelinin örgütlenme, bağlantı ve ağları kurma, bilgi üretme olduğunu, karşılıklı öğrenerek ve söz üreterek mesafe kat edebileceğimizi bir defa daha vurguladık. Ekoloji mücadelesinde yol alabilmenin, karar alma süreçlerinde etkin olabilmenin yolunun yurttaşların yaşadıkları yer ile bağ kurarak alan savunması yapmasından geçtiğini belirttik. Sonuç yerine süreç odaklı bir perspektifle yola devam edebilmelerinin, sermayenin öz örgütlenmelere karşısında kırılganlığını görerek kurtarıcı beklentisine girmeden yaşam alanlarına göz dikenlere karşı durma noktasında gerçek öznelerle birlikte tabandan örgütlenerek kendi kendilerinin kurtarıcısı olabilmelerinin önemini ifade etmeye çalıştık. Örgütlenme ve yapılandırma ile mücadelede etkin olan yurttaşların profesyonelleşmenin önüne geçmek için sorumluluk paylaşma ve devretme yoluna giderek, hâlâ somut talepler için alanın var olduğu Aliağa da kazanımlar ile başarıya ulaşacağını saptadık. Her farklı yerellikte mücadelenin kendi karakterini kazandığını, olumlu ya da olumsuz örneklerden deneyim aktarımı kabul edilebileceğini ancak belirleyici olanın öz örgütlenme ve kendi sorumlulukları olduğunu ifade ettik. Bilgi üretiminden hareketle yayın, araştırma desteği, hukuksal destek alanlarında birlikte hareket etme kapasitesini artırabileceğimizi, aynı zamanda bilgi edinme, dilekçe hakkı gibi yollarla bir nevi lobi faaliyetinde bulunmanın önemini beyan ettik. Aliağa İklim Adaletini Forumunu takip eden hafta sonu, İstanbul da Türkiye çapında yerel mücadele temsilcileriyle birlikte gerçekleştirdiğimiz İklim Adaleti Strateji Ağı toplantısında Aliağa forumundan edindiğimiz bilgi ve deneyim aktarımlarını paylaşacağımızı ve kendilerini bilgilendireceğimizi belirttik. 2015 yılı Aralık ayında Paris te yapılacak olan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansına giden
süreçte Aliağa da tartışmaya açtıklarımızı küresel ölçekte iklim adaleti mücadelesinin bir parçası haline getirmek için fikir birliğine vardık. Yerel ve alternatif ekonomi modellerinin üretilmesi, ekolojik farkındalığın tesis edilmesi, iklim adaletinin herkes için geçerli olabilmesi temelinde konuştuklarımızın, tartışmaya açtıklarımızın küresel mücadelenin bir parçası olduğunu akılda tutarak, küresel iklim adaletini sağlamanın sadece teknik bir çaba değil, kendi aramızdaki ilişkileri de dönüştürme odaklı olduğunu Aliağa da yeniden teyid ettik.