Farsça methiyelerde ayrıca, dinî ve millî bayramlar, düğün ve şenlikler, av partileri, eğlence meclisleri, yolculuklar, savaş ve fetihler, resmi

Benzer belgeler
İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ

SULTAN VELED DİVANI (ÇEV. PROF. DR. VEYİS DEĞİRMENÇAY) ŞEYDA ARISOY

EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ

1 KAFKASYA TARİHİNE GİRİŞ...

KLÂSİK İRAN ŞİİRİNE VE ŞAİRLERİNE YÖNELTİLEN İDEOLOJİK TENKİTLER: ÖVGÜ, FARS EDEBİYATININ YÜZÜNDE UTANÇ DAMGASI

İslam ın Serüveni. İslam ın Klasik Çağı BİRİNCİ CİLT MARSHALL G. S. HODGSON

TÜRK EĞİTİM TARİHİ 3. Dr. Öğr. Ü. M. İsmail Bağdatlı.

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

MUHAMMED B. ALİ. B. MUHAMMED ŞEBÂNKÂREÎ NİN MECMAU L- ENSÂB Fİ T-TEVÂRÎH ADLI ESERİ *

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır.

HÜKÜMDAR TÜRK İSLAM DEVLETLERİNDE DEVLET TEŞKİLATI. KONU ANLATIMI tarihyolu.com TÜRK-İSLAM DEVLETLERİNDE HATUN TÜRK-İSLAM KÜLTÜRÜNÜN ORTAYA ÇIKIŞI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE

DEVRİNİ AŞAN ALİM ULUĞ BEY

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7

TÜRK EĞİTİM TARİHİ 4. Dr. Öğr. Ü. M. İsmail Bağdatlı.

TOKAT IN YETİŞTİRDİĞİ İLİM VE FİKİR ÖNDERLERİNDEN ŞEYHÜLİSLAM MOLLA HÜSREV. (Panel Tanıtımı)

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

Kafiristan nasıl Nuristan oldu?

HULÂSATÜ L-HAKÂYIK TA İRANLI ŞAİRLER

İnci. Hoca GEÇİŞ DÖNEMİ ESERLERİ (İLK İSLAMİ ESERLER)

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

TASAVVUFÎ ŞİİR GELENEĞİNDE MEVLÂNÂ'NIN YERİ VE ÖNEMİ

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 3 FATIMİLER-GAZNELİLER

SOSYOLOJİSİ (İLH2008)

Türk İslam Tarihi Konu Anlatımı. Talas Savaşı (751)

İÇİNDEKİLER SÖZ BAŞI...5 MEHMET ÂKİF ERSOY UN HAYATI VE SAFAHAT...9 ÂSIM IN NESLİ MEHMET ÂKİF TE GENÇLİK... 17

PROF. DR. MESERRET DĐRĐÖZ

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi...

ARŞ. GÖR. DENİZ ERÇAVUŞ

Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi-Journal of Turkish Researches Institute TAED-60, Eylül- September 2017 Erzurum ISSN : : : : :

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

YRD. DOÇ. DR. ABDÜLKERİM GÜLHAN /4508.

İRAN GEZİ PROGRAMI 10 GECE 11 GÜNLÜK BİR TARİH VE KÜLTÜR GEZİSİ

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11

ÖZGEÇMİŞ. Yasemin ERTEK MORKOÇ

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

03 Temmuz 2013 tarih ve 51 sayılı Üniversite Senato toplantısının 1 nolu karar ekidir.

Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi Journal of Book Notices, Reviews and Translations

Doktora Öğrencisi, (Makale gönderim tarihi: ; makale kabul tarihi: )

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

İÇİNDEKİLER. G r 17 I. YÖNTEM ve KONUNUN SINIRLANDIRILMASI 17 II. TERMİNOLOJİ 23

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

Tarihi Siyesepol Köprüsü nün altı 38 YEDİKITA EYLÜL 2014

DERS PLANI DEĞİŞİKLİK SEBEBİNİ İLGİLİ SÜTUNDA İŞARETLEYİNİZ "X" 1.YARIYIL 1.YARIYIL 2.YARIYIL 2.YARIYIL. Kodu Adı Z/S T+U AKTS Birleşti

ESKİ TÜRK BOYLARINDA KADIN ÖZGÜR VE EŞİT BİR TOPLUMSAL KONUMA SAHİPTİ. ZİYA GÖKALP E GÖRE ESKİ TÜRKLER HEM DEMOKRAT, HEM DE FEMİNİST İDİLER.

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ TEMSİLCİLERİ - III

ÖZGEÇMİŞ. II. (Link olarak verilecektir.)

ÖZGÜRLÜK ŞAİRİ MELİKUŞŞUARA BAHÂR ( Hş. / ) NİMET YILDIRIM *

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri

İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN

Gönderim Tarihi: Kabul Tarihi: HÂCÛ-Yİ KİRMÂNÎ NİN BİR GAZELİNİN TELMİH SANATI AÇISINDAN İNCELENMESİ

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok

Gazneliler ( ):

MARMARA ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ PDR ANA BİLİM DALI 2018 BAHAR YARIYILI TÜRK EĞİTİM TARİHİ DERSİ İZLENCESİ

İnci. Hoca DİVAN EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ I (BEYİTLERLE KURULANLAR)

İslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu.

Dersin Adı İSLAM TARİHİ Sınıf 12 İSLAM TARİHİ

TANZİMAT I. DÖNEM: ŞAİR VE YAZARLAR. * Şinasi *Ziya Paşa *Namık Kemal. * Ahmet Mithat Efendi *Şemsettin Sami

PROGRAM OTURUMLAR. 09:00-09:20 Hat, Tezhip, Ebru Sergisi 09:20-09:40 Açılış Konuşmaları 09:40-10:00 Müzik Dinletisi

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14

ETKİNLİKLER/KONFERSANS

İSLAM TARİHİ VE MEDENİYETİ II TAR104U

Delhi Türk Sultanlarından

İSLÂM ÖNCESİNDEN OSMANLIYA DOĞU ŞİİRİ

1. HAYATI ESERLERİ Divan Vâridât Ankâ-yı Meşrık Devriyye-i Ferşiyye...17

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ PDF

DİVAN EDEBİYATI DİVAN EDEBİYATI

Es-Seyyid Eş-Şeyh Abdülkadir El Abri Hazretleri

Tablo 2: Doktora Programı Ortak Zorunlu-Seçmeli Dersler TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI DOKTORA PROGRAMI GÜZ YARIYILI

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ

İslâmî Türk Edebiyatı Sempozyumu

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

İLK MÜSLÜMAN TÜRK DEVLETLERİ. Karahanlılar -840 Tolunoğulları -868 Akşitler -935 Gazneliler -963 Büyük Selçuklu Devleti-1040

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU

PROF. DR. AZMİ BİLGİN İN ENÎSÜ L-CELÎS ADLI ESER ÜZERİNE. Prof. Dr. Azmi BİLGİN in Öz Geçmişi ve Eserleri:

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

ARTUKLU DÖNEMİ ESERLERİ Anadolu da ilk köprüleri yaptılar.

Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi Journal of Book Notices, Reviews and Translations

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI

11.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HZ.MUHAMMEDİN HAYATI DKB

ANADOLU SELÇUKLULARI -Bir Hanedanın Evrimi-

PROF. DR. FİLİZ KILIÇ KİMDİR?

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ,

AHMEDÎ ve DÂSİTÂN-İ TEVÂRİH-İ MÜLÛK-İ ÂL-İ OSMAN

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

Transkript:

METHİYE Fars Edebiyatı: İslâm ın İran a hakimiyetinden sonra doğan Yeni Farsça şiir (şi r-i Derî) de esas nazım şekli kaside ve başlıca konu methiye olmuştur. Diğer hususlar gibi, Farsça da methiye ve kaside konusunda Arap edebiyatı tesiri inkar edilemez. Nitekim İslâm hakimiyeti altına girdikten iki asır sonra iktidara gelen Tâhirî, Saffârî ve Sâmânî hânedanlarının yöneticileri, Emevî ve Abbâsî halife ve vezirlerini takip ederek edebiyata değer verip methiyeci şairleri saraylarında himaye ettiler. Hatta yeni yeni teşekkül eden bu millî hânedanlar, siyasetlerini ve güçlerini yayarak pekiştirmek için, o günün medyası rolündeki medih şiirinden istifade ettiler. Fars edebiyatında, din ve dinî şahsiyetlerle ilgili olan azı müstesna, methiyelerin azamisi sultan, şah, vezir, emir vb. yöneticilerle zengin ve ayânlar hakkında olduğu için, methiye denilince saray çevresini öven şiir akla gelir. Zamanın ve ortamın şartları gereği şairlerle yöneticilerin çıkarlarını gözeten ve neticede şiirin gelişmesini sağlayan ilişkiler mevcut idi. Bazısı gerçekten sanat sever olmakla birlikte, yöneticilerin geneli, rayianın dikkatlerini çekerek rakiplerine karşı propaganda yapmak, şair ve bilginleri saraylarına çekerek ihtişamlarını göstermek, makam ve riyaset hırslarını tatmin etmek, tarihlerini arzularına uygun şiirlerle ebedileştirmek, üzüntü ve mutluluklarını onlarla paylaşmak için şairlere; şairler de maddî ve manevî ihtiyaçlarını gidermek, itibar kazanarak arzuladıkları mevkie, örneğin melikuşşuarâlık makamına ulaşmak, ve eserlerini kalıcı yapmak için yönetici/himayecilere ihtiyaç duymuştur. Dolayısıyla baştan beri birçok şair, maaş/ ücret karşılığında yöneticileri ve yakınlarını, sanat bakımından üstün şiirlerle övmek için sarayda resmen görev almış ve hakketsin etmesin memduhun/ yöneticinin saltanat v.dğr devlet görevlerindeki hakkını ve liyakatini savunarak dindarlığını, cömertliğini, kahramanlığını, adaletini, ilmini ve zenginliğini abartılı ifadelerle övmüştür. İran edebiyatı tarihinde, methiyecilere en çok Sâmânî, Gazneli, Gûrlu, Selçuklu ve Harizmşahlı yöneticiler iltifat göstererek ödül vermiştir. Gazneli Sultan Mahmud ve oğlu Mes ûd ile Selçuklu Sencer en önde gelenler idi. Rûdekî, Unsurî, Zeynebî vb. verilen ödüller diğer şairlerin kıskanmasına yol açarak efsaneleştiği bilinir. Böylece methiyecilik bir tür meslek sayıldığı için, methiyeci şairin memduhu hakkında mübalağa ve iğrak dolu ifadelerde bulunması kaçınılmaz görülmekteydi. Ölçüsüz ve anlamsız örnekleri zamanla daha da çoğaldı. Sebepleri ne olursa olsun şair ve yöneticilerin bu tutumları, şiirde rekabete yol açarak güçlü ve başarılı şiirlerin yazılmasını, Fars edebiyatının gelişip zirvelere ulaşmasını sağlamıştır.

2 Farsça methiyelerde ayrıca, dinî ve millî bayramlar, düğün ve şenlikler, av partileri, eğlence meclisleri, yolculuklar, savaş ve fetihler, resmi görüşmeler, yönetici ve yakınlarının vefatı; saray, kervansaray, köprü, medrese, mescit vb. imar faaliyetleri gibi sosyal konular da yer almıştır. Bunlar dikkate alınırsa, edebiyat eleştirmenleri ve şairlerin kendileri tarafından, iyi karşılanmayan methiyenin, oluştuğu dönemle ilgili tarihî, dinî, sosyolojik ve ahlâkî bilgiler de içerdiği inkar edilemez. Fars şairleri, zevk ve yeteneklerine göre bazen methiye için gazel, kıta vb. şekiller kullanmışsa da, konuya mahsus şekil kaside olmuştur. Çünkü kaside, vezin zenginliği, beyit sayısının çokluğu, lafızların görkemi, zarafeti, ahengi ve deyimlere uygunluğu bakımından diğer şiir şekillerinden daha elverişliydi. Ayrıca sanatın gereklerini içeren iyi bir kaside yazmanın zorluğu, şairleri, yeteneklerini onunla denemeye sevk etti. Farsça methiyeler içerik bakımından genel olarak, a) saray ve çevresindeki yöneticilere, b) Yaratıcı, Hz. Peygamber ve din büyüklerine, c) Ahlâkî ve dinî unsurlar taşıyan devlet adamlarına yazılmıştır. Safevîler döneminde yaygınlaşmakla birlikte, Kisâî, Nasır-i Hüsrev, Senâî, Attâr, Muhteşem-i Kâşânî vb. dinî methiyeler söylemiştir. Sa dî-i Şîrâzî de ahlâkî öğütler ve eğitici nükteler içeren methiyelerin müessisi sayılmaktadır. Fars edebiyatında mensur methiyeler de vardır. Çünkü bazı müellif ve mütercimler, eserlerinde onları kendilerine takdim ettikleri şahısları nesirle övmüştür. Mensur klasik eserlerin neredeyse tamamı bu niteliktedir. Sa dî nin Gülistân ı ve Nizâmî-i Arûzî nin Çahâr Makâle si buna örnektir. İslâm öncesi İran Sâsânî saraylarında şarkıcı (hunyâger) ların şahların methinde ve Bârbed in Hüsrev-i Pervîz zamanında söylediği övgü içerikli şiirler/şarkılar (husrevânî) günümüze dek gelmiştir. Fakat İslâm sonrası en eski methiye Târîh-i Sîstân a göre, Vasîf-ı Sîstânî nin Saffârîler in kurucusu Ya kûb-i Leys (cls.253/868) in övgüsünde söylediği ve kısmen günümüze geldiği kasidedir. Şairler, onu Arapça şiirlerle övünce, Ya kûb, Arapça yı anlamadığını, Farsça söylemelerini istemişti. Fakat kasidenin teşbib, medih ve dua kısımlarını haiz tamamı bize ulaşan ilk methiye, Rûdekî nin Sâmânîli Emîr Ebû Ca fer için söylediği Mâder-i mey adlı şiir olduğu belirtilir. III./IX yüzyılın ortalarından itibaren iktidara gelmeye başlayan yarı müstakil İranlı hânedanlardan Tâhirîler (821-873) zamanında daha çok Arapça ile ilgilenildiği için Fars şiiri pek gelişmedi. Fakat eski İran geleneklerine ve millî kültüre de değer veren Saffarî (867-903) ve Sâmânîler (874-999) iktidara gelince, Emevî ve Abbâsî halifelerini örnek alarak sanatı teşvik edip saraylarında şairlere yer verdiler. Yukarıda adı geçen şairle birlikte Fîrûz-i Meşrikî, Ebû Sâlik-i Gurgânî vb. şairler Saffârîleri övdüler.

3 Fars şiirinin önderi sayılan ve kendi ifadesiyle methiyelerine karşılık yüz binlerce dinar alan Rûdekî başta olmak üzere, Ebû Şekûr-i Belhî, Kisâî-i Mervezî, Emmâre-i Mervezî vb. de Sâmânîler i övdüler. Fars edebiyatının temelleri atıldığı bu dönemin methiyelerinde, şair, memduhun vasıflarını anlatılırken, sonraki dönemlere göre, aşırı mübalağa ve iğraka kaçmamıştır. Gazneliler (962-1186) zamanında sultan ve vezirler şair ve edipleri korudukları gibi, bazısı da bizzat şiir söylerdi. Sultan Mahmud, oğulları Muhammed ile Mes ûd un sarayları birbirleriyle rekabet eden methiyeci şairlerle doluydu. Artık bu dönemde şiir hem lafız hem mana açısından güçlü hale gelmiş, ilmî ve felsefî kavram ve mazmunlar şiirde yaygınlaşmış, methiye mazmunları da artarak zenginleşmiş ve şairlik/methiyecilik de meslek haline gelmişti. Sarayın resmî emiruşşuarâsı Unsurî ile Ferruhî methiyelerinde Sultan mahmud un dindarlığını, cömertliğini, cesaretini, saltanattaki hakkını ve liyakatini savunmaları yanında, bazen onun askerî harekâtlarına katılarak savaş ve fetihlerini de tasvir ettiler. Mahmud un da cesur bir fatih olması nedeniyle, devrin methiyelerinde kahramanlık destanları havası görülür. Ayrıca bu dönemden itibaren methiyecilik, Sâmânî dönemindeki nisbî dengesini kaybetti. Böylece ortamın gereği olarak bir şair, iğrak ve mübalağada ne kadar aşırı giderse, sanki daha usta sayılmaya başlandı. Bu tavırdan sadece toplum değil, bizzat Unsurî ve Enverî gibi ünlü methiyeciler, Mevlânâ ve Câmî gibi sonraki sûfî edipler rahatsızlıklarını belirtmiş ve bazı ünlü şairler de methiyecilikten tövbe etmiştir. Nitekim Şems-i Kays-i Râzî birçok methiyecinin dinî sınırları aşarak, Allâh a ve Peygamber e mahsus sıfatları memduha yakıştırmakla küfre gittiğini işaret etmiştir. Ünlü Şehnâme yazarı Firdevsî, Unsurî, Ferruhî-i Sîstânî, Minûçihrî-i Dâmgânî, Esedî-i Tûsî vb. ünlü şairler Gazneliler in ilk dönemi methiyeciler idi. Selçuklulara yenilmelerine rağmen 1186 ya kadar Gazne ve Hint te varlıklarını sürdüren Gazneliler e ait bölgelerde de birçok şair yetişerek onları övmeye devam etti. Sonradan methiyecilikten tövbe eden Senâî-i Gaznevî, Ebü l-ferec-i Rûnî, Mes ûd-i Sa d-i Selmân Osmân-i Muhtarî, Seyyid Hasan-i Gaznevî vb. en ünlüleri sayılır. Aynı dönemde bugünkü İran ın güneyi ile Irak ta hüküm süren Büveyhîler sarayında da Bundâr-i Râzî, Gazâirî-i Râzî vb. methiyeciler Sâmânî şiir geleneğini sürdürdüler. İran a girer girmez kısa sürede geniş topraklara hükmeden Selçuklu (1040-1300) sarayları da şair ve ediplerin merkezleri oldu. Sultan Melikşah, Sencer v.dğr. yöneticiler şairleri himaye ederek onlara parlak maaş ve caizeler vermekle, sayı ve kalite bakımından hiçbir devirde benzerleri bulunmayan en güçlü methiyeciler, güçlü ve başarılı şiirler bu dönemde ortaya çıktı.

4 Gazneliler in ilk döneminde tekamül eden saray/medih şiiri, bu dönemde çeşitli bölgelerde gelişerek devam etti. Kaside üstadı Katrân-i Tabrîzî, Sultan Sencer in emîrüşşuarâsı Emîr Muizzî, Ezrekî-i Herevî ve Karahanlılar dan Hızır Han ın emîrüşşuarâsı Am ak-i Buhârî, aynı sarayda seyyidüşşuarâ lakaplı Reşîdî-i Semerkandî, manadan çok edebî sanatlara önem veren Abdülvâsî -i Cebelî gibi şairlerden sonra, VI./XII asrın ortalarında şöhret sahibi methiyecilere sıra geldi. Yeni mazmunlar kullanmaya özen göstererek geniş ilmî birikimini şiire yansıtan en büyük kaside üstadı Enverî onların başında yer almaktaydı. Onunla birlikte Horasan şairleri Esîruddîn-i Ehsîketî, Zahîr-i Fâryâbî ve Azerbaycan şairlerinden Felekî-i Şirvânî, Mucîruddîn-i Beylekânî gibi ünlüler ve bu bölgenin en meşhur kaside şairi Hâkânî-i Şirvânî Selçuklu, Şirvânşâhlı ve Gûrlu yöneticileri övmeye devam ettiler. Kendine uygun güçlü bir memduh bulamayan ve neticede methiyecilikten tövbe eden Hâkânî de kasidelerinde yeni bir dil, ince ve derin fikirler, bakir mazmun ve manalar, Arapça terkipler, müşkil redif ve sanatlar kullanmakla tanındı. Methiye Irak, Isfahân, Hemedân ve Rey den oluşan bir diğer edebî muhitte Kevâmî-i Râzî, Cemâleddîn ve Kemâleddîn-i Isfahânî gibi şairlerle devam etti. Bunların kasidelerinde yeni konu ve fikirler, özel terkip ve teşbihlerle daha ağdalı ve edebî sanatlarla süslü bir üslup göze çarpar. Aynı sıralarda Hârizm ile Cürcâniye de hüküm süren Hârizmşahlar ın sarayında da Edîb sâbir, Reşîduddîn-i Vatvât vb. güçlü methiyeciler bulunmaktaydı. VII./XIII. asrın başlarında Moğol istilâsı nedeniyle İran da oluşan ilmî, siyasi, içtimaî ve iktisadî değişimle birlikte büyük sarayların yok olması neticesinde methiyede ciddi gerileme oldu. Bu nedenle şairler, Moğol istilâsından daha az etkilenen ve şiiri himaye eden Fars bölgesinde Salgurlular, Lûristân da Atabekân-i Şebânkâre, Sistân ve Herat ta Al-i Kert yöneticilerine yahut Hindistan, Irak ve Anadolu ya sığınarak bu bölgelerin yöneticilerini övdüler. Moğolların devamı İlhanlılar, tedricen Müslümanlarla kaynaşınca onların idaresinde vezirlik ve katiplik yapan Nasiruddîn-i Tûsî, Şemseddin ile kardeşi Atâ Melik Cüveynî ve Reşîdüddin Fazlullah gibi bürokratlar ve sonradan Müslüman olan Gâzân Han ve Sultan Ebû Sâ îd gibi bazı İlhanlı sultanları da şairleri himaye ettiler. Ünlüleri Mecd-i Hemger, Emîr Hüsrev-i Dihlevî, İbn Yemîn-i Feryûmedî ve Selmân-i Sâvecî den oluşan dönemin şairleri methiyelerinde, önceki iki asrın kasidecilerinin lafız parlaklığı, azameti, söz ve fesahatin güzelliği bulunmadığı izlenir. Sa dî nin methiyeleri, mübalâğadan boş olmamakla birlikte, memduha yönelik uyarıcı ve ürkütücü dinî ve ahlâkî öğütleri itibariyle istisnaî bir durum arz eder.

5 Moğol saldırısından sonra, ediplerde ve toplumda oluşan ruhî ve sosyal gerilim, şairleri bir tür inzivaya ve ferdiliğe sevk etti ve bu nedenle ferdî şekil olan gazelin ön plana geçmesiyle, Sa dî ile Hâfız gibi şairlerin gazelle de methiye söylemeleri dikkat çekicidir. Bu dönem ünlü şairlerinden İbn Yemîn, Hâcû, Selmân-i Sâvecî vb. gazel yanında, Enverî, Hâkânî gibi eski ünlü şairleri örnek edinerek övgü içerikli kasideler yazarken, Anadolu ya sığınan Seyf-i Ferğânî kasidede usta olmakla birlikte methiyeden el çekerek toplumsal eleştiriye ağırlık verdi. VIII./XIV. Asrın ortalarında İlhanlıların dağılması sıralarında iktidara gelen Celâyirî, Muzafferî ve İncû hânedanları mensupları da sanatı himaye etmeleri neticesinde, Selmân-i Sâvecî, Nâsır-i Buhârî, Hafız-i Şîrâzî, Ubeyd-i Zâkânî, İmâd-i Fakih vb. şairler onları övdüler. İğrak ve mübalağa ile zor kafiyelerin seçimi, edebî sanatların yoğunluğu, matlaın yenilenmesiyle kasidelerin aşırı uzatılması ve şairane tekellüf bu dönem methiyelerinde çok yaygın idi. Örneğin Selmân-i Sâvecî nin Reşîduddin-i Hemedânî için söylediği kasidede 102 bed î sanat kullanmıştır. Timur ve sülalesi zamanında (IX./XV. asır) Semerkant ve Buhara sarayları yeniden canlandı ve kaside fazla itibar görmemekle birlikte, methiyecilik yeni bir fırsat buldu. Acımasız bir hükümdar olduğu için şairler Timur a fazla yaklaşmazken, şiire daha çok önem veren oğlu Şâhruh un sarayında İsmet-i Buhârî, Besâtî-i Semerkandî vb. methiye geleneğini devam ettirdiler. Şahruh un oğulları, Gıyâseddin Baysungur ile Uluğ Bey de şiire önem vererek şairleri himaye ettiler. Fakat bu dönem övgü şiiri de önceki asırların şiirleri kadar metin ve güzel değildi. Klasik tarzın tek güçlü şairi Abdurrahman-i Câmî de mübalağaya kaçmadan bazı şahsiyetleri övdü. Safevîler (X./XVI. asır) zamanında saray ve hükümdarların azâmeti göstergesi sayılan kaside değerini yitirdi. Şah İsmail ve halefleri taassupları nedeniyle şairlerden, yöneticileri öven kasideler yerine, Ehl-i beyt e ağıt, dinde ve Şiî mezhebinde üstün tutulan şahsiyetleri öven şiirler yazmalarını istedi. Dolayısıyla Muhteşem-i Kâşânî başta olmak üzere, dinî duyarlığa sahip olmayanlar da dahil ünlü şairler, Hz. Ali ve on iki imamla ilgili kasideler ve özellikle Kerbelâ Vak asını konu alan mersiyeler yazdı. Yönetimden iltifat ve destek görmeyen çoğu şairler de Hindistan daki Bâbür, Anadolu daki Osmanlı veya Gîlân daki İshâkîler gibi küçük hânedanlara sığındılar. Örfî-i Şîrâzî, Nazîrî-i Nîşâbûrî, Melik-i Kumî vb. Bâbürlü hânedanı mensuplarını öven şiirler yazarak onlardan iltifat gördüler. Bundan sonra saray şiiri methiyenin gerçek ihyası Kaçarlar (1786-1925) döneminde gerçekleşti. Bazısı şair olan bu hânedanın şah ve şehzâdeleri, özel bir ilgi ile methiyeci şairler yetiştirerek onlara yüklü caizeler verdi.

6 Dönemin şairleri, bâzgeşt-i edebî (eskiye dönüş) akımına uyarak kasidelerinde Horasan ve Irak üslûbu temsilcileri Unsurî, Enverî, Hâkânî vb. şairleri örnek aldılar. Edebiyat hâmîsi Feth Ali Şâh da Sultan Mahmud u örnek alarak çevresinde topladığı şairlere bol ödüller verdi. Seyyid Muhammed Sihâb, Sabâ-yi Kâşânî, Kâânî-i Şîrâzî, melikuşşuarâ Mahmûd Hân, Micmer-i Isfahânî vb., Kaçar yöneticilerini öven kasideler yazdı. Bazı divanlarda methiyelere tesadüf edilse de Meşrutiyetle birlikte türün ömrü sona erdi. Vahîdi Destgirdî ile Meliküşşuarâ Bahâr son güçlü methiyeciler sayılır. Bibliyografya: Târîh-i Sîstân, (nşr. Meliku ş-şu arâ Behâr), Tahran 1314 hş., s. 209-210, 316-24; Avfî, Lübâb, s. 241 vd., 267 vd., 299 vd.; Dîvân-i Enverî, (nşr. M. Rezevî), Tahran 1372 hş. s. 454-455, 536, 662-663, 713 vd.; Şems-i Kays-i Râzî, el-mu cem fî me âyîr-i eş âri l- Acem (nşr. A. Kazvinî), Tahran 1338 hş. s. 358 vd; Nûreddîn Abdurrahmân-i Câmî, Mesneiî-yi Heft Evreng, (nşr. M. Müderris-i Gîlânî), Tahran 1370 hş., s. 64-66, 300-303, 473; Hüseyn Vâız-i Kâşifî, Bedâyi u lefkâr (nşr. M. C. Kezâzî), Tahran 1369 hş, s. 82, 125-126; Browne, LHP, I-V; A. J. Arberry, Classical Persian Literature, London 1958; H. Ethé, Târîh-i Edebiyyât-i Fârsî (çev. R. Şafak), Tahran 1977, s. 98-99, 107-114, 121-125; J. Rypka, Târîh-i Edebiyyât-i İrân (trc. İsa Şihâbî), Tahran 1975, s. 296-297; A.E. Berthels, Târîh-i Edebiyyât-i Fârsî (trc. S. Îzedî), Tahran 1374-1378 hş., I, 202 vd.; Safâ, Edebiyyât I, 365-369, II, 353-354, III, IV, 182-185; Zeynelâbidîn Mu temen, Şi r u Edeb-i Fârsî, Tahran 1346 hş., s. 12-74; M. Ca fer-i Mahcûb, Sebk-i Horâsânî der Şi r-i Fârsî, Tahran, 1345 hş., s. 82-82, 468-470, 635; Abdülhüseyn-i Zerrînkûb, Şi r-i bî- Dürûğ, Şi r-i bî-nikâb, Tahran 1372 hş., s.148-151; a.mlf., Ez Gozeşte-i Edebi-yi İrân, Tahran 1375hş., s. 215-225; Dânişnâme-i Edeb-i Fârsî (edt. Hasan-i Enûşe), Tahran 1376 hş. I, 793-95, II, 919-21, 1270-73; Nâdir-i Vezînpûr, Medh Dâğ-i Neng ber Sîmâ-yi Edeb-i Fârsî, Tahran 1374 hş.; Hüsrev Ferşîdverd, Der Bâre-i Edebiyyât u Nakd-i Edebî, Tahran 1373 hş., I, 141-143; Sîrûs Şemîsâ, Envâ -ı Edebî, Tahran 1373 hş, s. 265-270; M. Restgâr-i Fesâ î, Envâ -ı Şi r-i Fârsî, Şiraz 1373 hş., s. 159-199; Meymenet Mîrsâdıkî, Vâjenâme-i Huner-i Şâ irî, Tahran 1376 hş., s. 266-267; T. Yazıcı, M. Öztürk, N. Tokmak, M. Kanar v.dğr., İran, DİA, XXII, 392-413- 427; Hüseyn-i Rezmcû, Envâ -ı Edebî, Meşhed 1372 hş., s. 71-77; a.mlf. Şi r-i Kohen-i Fârsî de Terâzû-yi Nakd-i Ahlâk-i İslâmî, Tahran 1369 hş., II, 24-82; Mehmet Kanar, Çağdaş İran Edebiyatının Doğuşu ve Gelişmesi, İstanbul 1999, s. 196-199.