ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ MATRAHINDA YENİ DÜZENLEME Sefer Adnan ATEŞ* 1- Giriş Özel Tüketim Vergisi mükellefleri tarafından, teslimi yapılan kanuna ekli (II) sayılı listede yer alan, kayıt ve tescile tabi araçlarda verginin matrahı; bunların ilk iktisabında hesaplanacak özel tüketim vergisi hariç, KDV matrahını oluşturan unsurlardan teşekkül etmektedir. Yine özel tüketim vergisi kanununun 12. maddesinde mükellefin malı teslim tarihine kadar bu malı mükellefe teslim eden tarafından %10 a kadar yapılan indirimlerin alış bedelinden de indirilebileceği belirtilmiş, ancak söz konusu indirimin %10 u aşması durumunda aşan tutardaki indirimin özel tüketim vergisi açısından dikkate alınmayacağı belirtilmiştir. Söz konusu düzenlemede yer alan bazı boşluklardan dolayı kanun hükmünde 11.06.2013 tarihinden itibaren yeni bir düzenlemeye gidilmiştir. 2- Özel Tüketim Vergisinin Konusu, Vergiyi Doğuran Olay ve Verginin Mükellefi 2.1. Verginin Konusu 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun 1. maddesine göre, kanuna ekli (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tabi olanların ilk iktisabı, bir defaya mahsus olmak üzere Özel Tüketim Vergisine tabidir. Kanunun 2. maddesinde ilk iksitap ile ifade edilen ne olduğuna ilişkin açıklamalara yer verilmiştir. Söz konusu kanun hükmüne göre ilk iktisap, (II) sayılı listedeki mallardan Türkiye de kayıt ve tescil edilmemiş olanların kullanılmak üzere ithalini, müzayede yoluyla veya kayıt ve tescil edilmiş olsa dahi 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerine göre iade edilenler de dahil motorlu araç ticareti yapanlardan iktisabını, motorlu araç ticareti yapanlar tarafından kullanılmaya başlanmasını, aktife alınmasını veya adlarına kayıt ve tescil ettirilmesini ifade etmektedir. Kanun hükmünden de görüleceği üzere ÖTV bir defaya mahsus olduğundan ilk iktisabında veya ithalinde özel tüketim vergisi ödenen malların daha sonraki teslimlerinde hesaplanmayacaktır. * E. Stajyer Gelirler Kontrolörü 231
İlk iktisap ile ilgili olarak değinilmesi gereken bir diğer konu taşıtları satmak üzere iktisap edenler ile Garanti Belgesi ne istinaden yurt dışından ithal edilen araçlar ile ilgili durumdur. Bu durumla ilgili 1 seri nolu ÖTV Genel Tebliğinde yer alan açıklamalara göre, ana bayi, bölge bayii, yetkili satıcı ve acentelerin bu durumlarını tevsik etmeleri şartıyla; bayisi, yetkili satıcısı veya acentesi bulunduğu fabrikaların imal ettiği plakasız taşıtları satmak üzere iktisap etmeleri ile ithalatçıların Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ndan (Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü) aldıkları Garanti Belgesi ne istinaden satmak üzere yurt dışından taşıt aracı ithal etmeleri ilk iktisap sayılmayacaktır. Yine kanunun 2. maddesinde; ithalat, kayıt ve tescil, teslim gibi kavramlara yer verilmiştir. Buna göre, Özel Tüketim Vergisinin konusuna giren malların Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesine girişi ithalat olarak, motorlu taşıtların ilgili mevzuat gereğince trafik, belediye, liman ile Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünce tutulan sivil hava vasıtaları siciline yapılan kayıt ve tescili kayıt ve tescil olarak, ÖTV Kanununa ekli (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tâbi olanları imal, inşa veya ithal edenler ile fabrika, ana bayi, bölge bayii, bayi, yetkili satıcı ve acenteler ile Maliye Bakanlığınca bu nitelikte oldukları tespit edilenler Motorlu araç ticareti yapanlar olarak, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi teslim olarak tanımlamıştır. ÖRNEK: (Özsoy, 2013, 381) Otomobil bayii (M), distribütör (N) den ÖTV Kanununa ekli (II) sayılı listede yer alan bir otomobil satın almıştır. Daha sonra (M) bu otomobili müşterisi (K) ye sıfır KM olarak satmıştır. (K) ise bu aracı bir yıl kullandıktan sonra (L) ye ikinci el olarak satmıştır. a) Vergiyi Doğuran Olay: (K) nın kullanmak üzere otomobil bayii (M) den ÖTV Kanununa ekli (II) sayılı listede yer alan sıfır KM bir otomobili satın almasıdır. b) ÖTV mükellefi: ÖTV Kanununa ekli (II) sayılı listede yer alan sıfır KM bir otomobili müşterisi (K) ye satan otomobil bayii (M) dir. 2.2. Vergiyi Doğuran Olay Özel Tüketim Vergisi Kanununun 3. maddesinde vergiyi doğuran olay maddeler halinde sayılmıştır: a) Mal teslimi veya ilk iktisap hallerinde malın teslimi veya ilk iktisabı, 232
b) Malın tesliminden önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi, c) Kısım kısım mal teslim edilmesi mutat olan veya bu hususlarda mutabık kalınan hallerde, her bir kısmın teslimi, d) Komisyoncular vasıtasıyla veya konsinyasyon suretiyle yapılan satışlarda malların alıcıya teslimi, e) İthalatta, 4458 sayılı Gümrük Kanununa göre gümrük yükümlülüğünün doğması, ithalat vergilerine tâbi olmayan işlemlerde ise gümrük beyannamesinin tescili. 2.3. Verginin Mükellefi (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tâbi olanlar için verginin mükellefi ise; motorlu araç ticareti yapanlar, kullanmak üzere ithal edenler veya müzayede yoluyla satışını gerçekleştirenlerdir. Söz konusu hükümde yer alan motorlu araç ticareti yapanlar a ilişkin açıklama kanunun 2. maddesinde yer almaktadır. Bu tanıma göre motorlu araç ticareti yapanlar; (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tabi olanları imal, inşa veya ithal edenler ile fabrika, ana bayi, bölge bayi, bayi, yetkili satıcı ve acenteler ile Maliye Bakanlığı nca bu nitelikte oldukları tespit edilenleri ifade etmektedir. 3. (II) Sayılı Listede Yer Alan Kayıt ve Tescile Tabi Motorlu Araçlarda ÖTV Matrahı ÖTV Kanununun 12. maddesinin 1 numaralı fıkrasında yer alan, (II) sayılı listedeki mallardan alınacak vergi, mükellefin bu malı alış bedeli üzerinden, malın tabi olduğu orana göre hesaplanan vergi tutarından az olamaz. İthalatçıların alış bedeli olarak, ithalatta hesaplanan katma değer vergisi matrahı esas alınır. Verginin alış bedeli üzerinden hesaplandığı durumlarda, mükellefin malı teslim tarihine kadar bu malı mükellefe teslim eden tarafından yüzde 10 a kadar yapılan indirimler alış bedelinden de indirilir. hükmü, 6487 sayılı Kanunla 11.06.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yeniden düzenlenmiştir. Söz konusu düzenleme şu şekildedir: (II) sayılı listedeki mallardan alınacak vergi, mükellefin bu malı alış bedeli ile her hâlükârda bu malların imalatçısının satış bedeli veya ithalatta hesaplanan katma değer vergisi matrahı üzerinden malın tabi olduğu 233
orana göre hesaplanan vergi tutarından az olamaz. Verginin, mükellefin alış bedeli üzerinden hesaplandığı durumlarda, malı teslim tarihine kadar bu malı mükellefe teslim eden tarafından yüzde 10 a kadar yapılan indirimler alış bedelinden de indirilebilir. Ancak bu indirimler sonrası kalan tutar, malın imalatçısının satış bedelinden veya ithalatta hesaplanan katma değer vergisi matrahından düşük olamaz. Maliye Bakanlığı, bu hükmün uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir. 3.1. 6487 Sayılı Kanun İle Yapılan Değişiklik Öncesi ÖTV Matrahı (II) sayılı listede yer alan kayıt ve tescile tabi araçlarda verginin matrahı, 4760 sayılı ÖTV Kanununun 11. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenmiştir. Söz konusu düzenlemeye göre, kanuna ekli (II) sayılı listedeki mallar için verginin matrahı, ilk iktisapta hesaplanacak ÖTV hariç KDV matrahını oluşturan unsurlardan meydana gelmektedir. Katma Değer Vergisi Kanununun 20. maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu belirtilmiştir. Söz konusu madde hükmünde yer alan bedel ifadesi, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan yada bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamı olarak tanımlanmıştır. Yine KDV kanununun 24. maddesinde matraha dahil edilecek unsurlar belirtilmekte, 25. maddesinde ise matraha dahil edilmeyecek unsurlara yer verilmektedir. Aynı maddenin (a) bendinde yer alan hükme göre, mükellefin düzenlediği fatura veya benzeri vesikalarda gösterilen ticari teamüllere uygun iskontolar KDV matrahından indirilebilecektir. (II) sayılı listede yer alan araçlarla ilgili vergi oranı yine Kanunun 12. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre vergi oranları Kanuna ekli (II) sayılı listede belirtilmiş Bakanlar Kurulu Kararlarıyla hüküm altına alınmaktadır. Söz konusu hükümlerden de görüleceği üzere (II) sayılı listede yer alan kayıt ve tescile tabi araçların ÖTV matrahı teslim işleminin karşılığını teşkil eden bedel olup, bu bedelden mükellefin düzenlediği faturada ayrıca gösterilen ticari teamüllere uygun iskontonun düşülmesi mümkün bulunmaktadır. Ancak kanunun 12. maddesi ile konu ile ilgili ayrıntılı düzenlemeye yer veren 14 seri nolu ÖTV Genel Tebliği uyarınca ticari 234
teamüllere uygun iskonto oranının düşülmesi sonucu ÖTV matrahı alış bedelinden düşük ise ÖTV alış bedeli üzerinden hesaplanacaktır. Yani malları mükellefe satanların satış bedeli üzerinden indirim yapmış olmaları halinde, alış bedelinin %10 unu aşmamak üzere yapılan indirim tutarının düşülmesi sonucu kalan tutar ÖTV matrahının tespitinde dikkate alınır. Bu durumla ilgili tebliğde yer verilen örnek aşağıdaki gibidir: Örnek: Otomobil bayii (A), distribütör (B) den KDV hariç 20.000 YTL ye motor silindir hacmi 1600 cm 3 ün altında olan bir otomobil satın almıştır. (A) bu otomobili satmadan önce, distribütör (B) bu otomobil için 3.000 YTL lik indirim yapmıştır. Daha sonra (A) bu otomobili müşterisi (C) ye ÖTV ve KDV hariç 17.000 YTL ye satmıştır. Bu durumda otomobil bayii (A), alıcı (C) adına düzenleyeceği satış faturasında ÖTV ve KDV yi aşağıdaki şekilde hesaplayacaktır. -Otomobilin vergisiz satış bedeli -(B) nin (A) ya yaptığı indirim tutarı -Alış bedelinden indirilebilecek tutar (20.000 x 10) : 17.000,00 TL : 3.000,00 TL : 2.000,00 TL -ÖTV matrahının tespitinde dikkate alınacak tutar (20.000 2.000) : 18.000,00 TL -Hesaplanan ÖTV (18.000 x % 37) -KDV matrahı (17.000 + 6.660) -KDV (23.660 x %18) -Toplam satış bedeli : 6.660,00 TL : 23.660,00 TL : 4.258,80 TL : 27.918,80 TL Örnekten de görüleceği üzere ÖTV tutarına esas olacak matrah, otomobil bayiinin distribütörden almış olduğu 20.000 TL olan bedelin, %10 indirim tutarı düşüldükten sonra kalan tutar olan 18.000 TL dir. Bu noktada mükelleflerce, vergi matrahının aşındırılabileceği muhtemel bir tablo karşımıza çıkmaktaydı. Düzenlemenin yukarıda belirtilen eski halinde, mükelleflerce yapılacak bir takım fiktif satışlarla araçların değerinin iskonto yapılmak suretiyle düşürülebilmesi mümkündü. Örneğin distribütör vergiler hariç bedeli 100.000 TL olan 1800 cm3 olan aracı ana bayiine satmış ve bu araç için % 10 iskonto uygulaması durumunda aracın bedeli 90.000 TL olacaktır. Ana bayii ise aracı bölge bayiine % 10 oranında iskonto yaparak 81.000 TL ye satması ve bölge bayiininde bu aracı alıcıya 81.000 TL ye satmış olması durumunda ÖTV açısından kabul edilecek indirim tutarı 90.000*% 10= 9.000 olacağından ana bayii tarafından bölge bayiine yapılan indirim ÖTV açısından dikkate alınabilecek- 235
tir. Ancak görüldüğü üzere aracın ilk alış bedeli aslında 100.000 TL olup bu tutarın % 10 u yani 10.000 TL si ÖTV açısından indirim olarak dikkate alınabilecektir. Oysa distribütör-ana bayii- bölge bayii arasındaki indirimler sonucunda toplam indirim 19.000 TL olarak gerçekleşmektedir. Verilen örnekte aracın alış bedeli 100.000 TL ve 10.000 TL lik iskonto dikkate alındığında ÖTV matrahı 90.000 TL olacak ve ödenecek ÖTV (90.000*% 80) 72.000 TL iken yapılan bu işlemler sonrasında ödenecek ÖTV tutarı ise (81.000*% 80) 64.800 TL olacaktır. (Gülçiçek, 2012) Yukarıda yer alan açıklama ve örneklerden de görüleceği üzere kanunda yer alan mükelleflere satanların ifadesi ile indirim uygulamasında bir boşluk yaratabilmektedir. Çünkü aracın mükellefe teslim edilmeden önce ithalatçı, distribütör, ana bayii, bölge bayii arasında teslimi olabilmektedir. Bu süreçte mükellefler tarafından araç satın alınana kadar ÖTV matrahı aşındırılabilmektedir. Bu durumlar nedeni ile uygulama değişiklik yapılmıştır. 3.2. 6487 Sayılı Kanun İle Yapılan Değişiklik Sonrası ÖTV Matrahı 4760 Sayılı ÖTV kanununun 12. maddesinin 1. fıkrasının 2. paragrafı, 6487 sayılı kanunla 11.06.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yeniden düzenlenmiştir: (II) sayılı listedeki mallardan alınacak vergi, mükellefin bu malı alış bedeli ile her hâlükârda bu malların imalatçısının satış bedeli veya ithalatta hesaplanan katma değer vergisi matrahı üzerinden malın tabi olduğu orana göre hesaplanan vergi tutarından az olamaz. Verginin, mükellefin alış bedeli üzerinden hesaplandığı durumlarda, malı teslim tarihine kadar bu malı mükellefe teslim eden tarafından yüzde 10 a kadar yapılan indirimler alış bedelinden de indirilebilir. Ancak bu indirimler sonrası kalan tutar, malın imalatçısının satış bedelinden veya ithalatta hesaplanan katma değer vergisi matrahından düşük olamaz. Maliye Bakanlığı, bu hükmün uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir. Söz konusu düzenleme ile eski düzenlemede var olan boşluktan dolayı ortaya çıkabilecek vergi kaybı önlenmeye çalışılmıştır. Nitekim kanun gerekçesinde değişikliğin amacı şu şekilde açıklanmıştır: Özel Tüketim Vergisi Kanunu na ekli (II) sayılı listedeki malların gerek ithalat verileri gerekse yurtiçi satış verileri ile özel tüketim vergisi (ÖTV) matrahları irdelenmiş ve beyan edilen ÖTV matrahlarından bazıla- 236
rının imalatçının satış bedeli veya ithalatta hesaplanan katma değer vergisi matrahının çok altında olduğu tespit edilmiştir. Öngörülen düzenleme, bu gibi durumların önlenmesine yönelik oluşturulan bir vergi güvenlik müessesesi olup, söz konusu düzenleme ile ÖTV matrahının aşındırılmasının önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. Özel Tüketim Vergisi Kanunu na ekli (II) sayılı listedeki malların, mükellefin satış bedeli üzerinden hesaplanan özel tüketim vergisinin, ÖTV mükellefinin alış bedeli ile bu malın imalatçısının satış bedeli veya ithalatta hesaplanan katma değer vergisi matrahı üzerinden, malın tabi olduğu orana göre hesaplanan vergi tutarlarından daha az olmaması sağlanmaktadır. Buna göre, söz konusu mallar için, mükellefin bu malı satış bedeli ve alış bedeli ile mal ithal edilmiş ise ithalatta hesaplanan KDV matrahı, yurt içinde imal edilmiş ise imalatçının satış bedeli üzerinden hesaplanacak vergi tutarlarından en fazla olan tutar ÖTV olarak ödenecektir. Mükellefin malı alıcıya teslim ettiği tarihe kadar, bu malı mükellefe teslim eden tarafından iskonto yapılmış olması halinde, alış bedelinin yüzde 10 unu geçmemek üzere yapılan iskonto tutarı indirilmek suretiyle mükellefin alış bedeli hesaplanabilecektir. Ancak bu indirimler sonrası kalan tutar, malın imalatçısının satış bedelinden veya ithalatta hesaplanan katma değer vergisi matrahından düşük olamayacaktır. Ayrıca, bu uygulamanın usul ve esaslarını belirleme hususunda Maliye Bakanlığına yetki verilmektedir. Bu çerçevede; 11.06.2013 tarihinden itibaren yürürlüğe giren yeni düzenleme gereğince binek otomobillerin satış bedeli üzerinden hesaplanan ÖTV; mükellefin alış bedeli veya yurt içinde imal edilmişse bu malın imalatçısının satış bedeli veya ithal edilmişse ithalatta hesaplanan KDV matrahı üzerinden malın tabi olduğu orana göre hesaplanan vergi tutarlarından en yüksek olanından düşük olamayacaktır. Verginin, mükellefin alış bedeli üzerinden hesaplandığı durumlarda, malı teslim tarihine kadar bu malı mükellefe teslim eden tarafından yüzde 10 a kadar yapılan indirimler alış bedelinden indirilebilecektir. Ancak bu indirimler sonrası kalan tutar, malın imalatçısının satış bedelinden veya ithalatta hesaplanan KDV matrahından düşük olamayacaktır. (Tolu, 2013) Söz konusu durumu örneklerle izah etmeye çalışırsak; ÖRNEK 1: Distribütör (H) nin yurt dışından ithal ettiği, motor silindir hacmi 1600 cm³ ve vergiler hariç bedeli 85.000 TL (ithalatta hesaplanan KDV matrahı 80.000 TL) bedelli bir aracı ana bayi (S) ye %10 iskonto 237
uygulayarak 76.500 TL ye satmıştır. Söz konusu araç ana bayi tarafından bölge bayiine %10 oranında iskonto uygulanarak 68.850 TL bedelle satılmıştır. Bölge bayii ise bu aracı mükellef (A) ya 68.850 TL ye satması durumunda; - ÖTV matrahı, ithalatta hesaplanan KDV matrahından düşük olamayacağından 80.000 TL olarak dikkate alınacaktır. - Eski düzenlemede ise söz konusu araç için ana bayi tarafından bölge bayiine yapılan satışta uygulanan indirim de dikkate alınabilecekti. Yani eski düzenleme ile ÖTV matrahı 76.500-(76.500*%10)= 68.850 TL olacaktı. ÖRNEK 2: İmalatçı (A) A.Ş. tarafından imal edilen ve motor silindir hacmi 1600 cm³ olan araç, ana bayi (M) A.Ş. ne vergiler hariç 50.000 TL bedel ile satılmıştır. Ana bayi ise söz konusu aracı bölge bayii (K) Ltd. Şti. ne 45.000 TL bedel ile satmıştır. K Ltd. Şti. tarafından müşteri Bay (T) ye vergiler hariç 47.000 TL ye satılması durumunda; - ÖTV matrahı imalatçının satış bedeli olan 50.000 TL den düşük olamayacağından 50.000 TL olacaktır. Yukarıda yer verilen eski ve yeni düzenlemeye ait açıklamalardan da görüleceği üzere yeni düzenleme ile kanundaki boşluk doldurulmuş ve mükelleflerin birtakım fiktif satışlarla vergi matrahını aşındırmaya yönelik olarak girişebilecekleri çabaların önüne geçilmeye çalışılmıştır. Bu düzenlemenin en önemli ayaklarından birisi şüphesiz 23 seri numaralı ÖTV Genel Tebliği ile birlikte getirilen taşıt araçları bildirim formu verme zorunluluğudur. Söz konusu Tebliğ hükmü uyarınca ÖTV Kanununa ekli (II) sayılı listede yer alan kayıt ve tescile tabi kara nakil araçlarını imal eden veya satmak üzere ithal edenlerin, ilk iktisap kapsamı dışında ÖTV uygulamaksızın yurt içine satışını yaptıkları araçlarla ilgili olarak Taşıt Araçları Bildirim Formu nu, faturayı düzenledikleri gün sonuna kadar internet vergi dairelerine göndermeleri uygun görülmüştür. 1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren bu kapsamda fatura düzenlenecek araçlar için Taşıt Araçları Bildirim Formu nun faturanın düzenlendiği gün sonuna kadar internet vergi dairelerine gönderilmesi zorunludur. açıklamaları yer almaktadır. Görüldüğü üzere söz konusu taşıt bilgi formunun elektronik ortamda alınmasıyla birlikte idare açısından ithalatta hesaplanan KDV matrahı ile imalatçı satış bedeli bilinebilecek ve yapılabilecek iskontonun sınırının belirlenmesi amacıyla kullanılabilecektir.(gülçiçek, 2013) 238
4. Sonuç Özel tüketim vergisi kanununa ekli (II) sayılı listede yer alan araçların matrahlarına ilişkin hüküm, 6487 sayılı kanun ile 11.06.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yeniden düzenlenmiştir. Beyan edilen ÖTV matrahlarının bazılarının imalatçıların satış bedelinden veya ithalatta hesaplanan KDV matrahından çok düşük olduğundan söz konusu düzenlemeye ihtiyaç duyulmuştur. Bu düzenleme bir nevi vergi güvenlik müessesesi olup, ÖTV matrahının aşındırılmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Söz konusu düzenleme ile mükellefin aracı satış bedeli ve alış bedeli ile araç ithal edilmiş ise ithalatta hesaplanan KDV matrahı, yurt içinde imal edilmiş ise imalatçının satış bedeli üzerinden hesaplanacak vergi tutarlarından en fazla olan tutar ÖTV olarak ödenecektir. Mükellefin malı alıcıya teslim ettiği tarihe kadar, bu malı mükellefe teslim eden tarafından iskonto yapılmış olması halinde, alış bedelinin yüzde 10 unu geçmemek üzere yapılan iskonto tutarı indirilmek suretiyle mükellefin alış bedeli hesaplanabilecektir. Ancak bu indirimler sonrası kalan tutar, malın imalatçısının satış bedelinden veya ithalatta hesaplanan katma değer vergisi matrahından düşük olamayacaktır. KAYNAKÇA Gülçiçek, Ayşe (2012). Otomotiv Sektörünün ÖTV Düzenlemelerindeki Yeri ve Özellikli Hususlar, Vergi Sorunları Dergisi, 289 (Ekim 2012). Gülçiçek, Ayşe (2013). Araç Satışlarında ÖTV Matrahının Hesaplanmasında Yeni Uygulama, Vergi Sorunları Dergisi 298 (Temmuz 2013). Özsoy, İsmail (2013). Kayıt ve Tescile Tabi Olan Araçlarda Özel Tüketim Vergisi, Vergi Dünyası Dergisi, 381, (Mayıs 2013). Tolu, Abdullah (2013). İthal Binek Otomobil Satışlarında Asgari ÖTV Uygulaması Yeniden Düzenlenirken Yerli Otomobil Aleyhine Bir Durum mu Yaratıldı? Yaklaşım 247, (Temmuz 2013). 239
240