KADR SÛRESİ Nuzul 12 / Mushaf 97

Benzer belgeler
İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu.

118. SOHBET Kadir Suresi SÛRE VE MEÂLİ:

KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ)

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm

TARIK SÛRESİ Nuzul 38 / Mushaf 86

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir?

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

KUREYŞ SÛRESİ Nuzul 21 / Mushaf 106

5. Ünite 1, sayfa 17, son satır

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1

HÜMEZE SÛRESİ Nuzul 34 / Mushaf 104

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

Bayram hutbesi nasıl okunur? - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5)

İmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi

yoksa ziyana uğrayanlardan olursun." 7

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

BAZI AYETLER ÜZERİNE KÜÇÜK Bİ R TEFEKKÜR ( IV)

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10

Kur an ın, şerî meseleleri ders verirken aynı anda tevhid dersi vermesi hakkında izahta bulunabilir misiniz?

Hor görme, aşağılama, hakir kabul etme günahını ilk işleyen şeytandır.

ON EMİR الوصايا لعرش

KURAN DA TEKRARLANAN AYETLER

NASR SÛRESİ Nuzul 111 / Mushaf 110

AÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ

(40 Hadis-7) SEÇME KIRK HADİS

Cihad Gönderen Kadir Hatipoglu - Şubat :23:10. Cihad İNDİR

CENAB-I HAKK IN O NA İTAATİ KENDİNE İTAAT KABUL ETTİĞİ ZAT A SALÂT VE SELAM

(Dersini sabah namazından sonra yapmanı tavsiye etmekle birlikte, sana uygun olan en münasip bir vakitte de yapmanda bir sakınca yoktur.

Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder. (Nesâî, Cihâd, 24)

KALEM SURESİ. Nuzul Ortamı: Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla MEKKE. Nüzul Sırası 7 NÜZUL YERİ KALEM SURESİ. Nuzul Sıra 7.

İman; Allah a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve âhiret gününe iman etmendir. Keza hayrı ve şerriyle kadere inanmandır.

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

MÜZZEMMİL SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla MEKKE GİRİŞ SURENİN KONUSU. MÜZZEMMİL SURESİ Mushaf Yeri 73. Ayet Sayısı 20.

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني

ALLAH IN RAZI OLDUĞU KULLAR

İHSAN SOHBETLERİ İHSAN SOHBETİ

NÂZİ ÂT SÛRESİ Nuzul 48 / Mushaf 79

bartin.diyanet.gov.tr/kurucasile

ICERIK. Din kelimesinin sözlük anlami Din kelimesinin Kur an daki anlamlari Din anlayislari Dinin cesitleri Ayetlerle din

1- EBEVEYNLERİN ÇOCUKLAR ÜZERINDEKİ HAKLARI

55. Sizi ondan (arzdan) yarattık, ve ona iâde ederiz ve bir kere daha ondan çıkarırız.

7tepe7sanat Uluslararası İstanbul Klasik Sanatlar Yarışması Şartnamesi

DUA KAVRAMININ ANLAMI*

Kur'an'da Kadının Örtüsü Meselesi - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

Tedbir, Tevekkül Ve Kader Anlayışımız Gönderen Kadir Hatipoglu - Ağustos :14:51

EV SOHBETLERİ SOHBET Merhamet

HADİS II DERSİ EZBER HADİSLER

113. SOHBET Peygamberlerin Ortak Özellikleri

EV SOHBETLERİ AT. Ders : 6 Konu : Kitaplara İman. a) Kitaplara Topyekün İman

tyayin.com fb.com/tkitap

Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

Onlardan bazıları. İhtilaf ettiler. Diri-yaşayan. Yüce. Sen görüyorsun ت ر dostlar. ..e uğradı

األصل الجامع لعبادة هللا وحده

Bazı Âyetlerin Anlamları ile İlgili Mülahazalar

Terceme : Muhammed Şahin

MÜNAFIKLARIN VASIFLARI MÜNAFIKLARIN VASIFLARI. Şeyh Muhammed bin Abdulvehhab (rh.a)

İHSAN SOHBETLERİ İHSAN SOHBETİ

EV SOHBETLERİ DERS: 7 KONU: PEYGAMBERLERE İMAN. A) Peygamber (Resȗl-Nebî) Ne Demektir?

هل الا نبياء متساوون. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

RAMAZAN AYI VE KUR AN-I KERİM

Rahmân ve Rahîm olan Allâh ın ismiyle Hamd, - Allâh a mahsustur. O na hamd eder, O ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve

Bir kişinin kalbinde iman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir arada bulunmaz. (İbn Hanbel, II, 349)

2 İSLAM BARIŞ VE EMAN DİNİDİR 1

BİRKAÇ AYETİN TEFSİRİ

Ders : 185. Konu : MEKKE DE GİZLİ DAVET. MEKKE DÖNEMİ ve DAVET BYK&ŞYK DERSLERİ

Konulu Tefsir Metodu Bir Usûl Sayılabilir mi ve Bunun Kur an ı Anlamaya Katkısı

ŞEMS SÛRESİ Nuzul 28 / Mushaf 91

Îman, Küfür ve Tekfir 2

IGMG EV SOHBETLERİ DERSLERİ

Kur an-ı Kerim de Geçen Ticaret, Alım-Satım, Satın Alma Ayetleri ve Mealleri

TEVHİD KELİMESİ: İSLAMLA KÜFÜR ARASINDAKİ ALAMET-İ FARİKA. Şeyh Muhammed bin Abdulvehhab (rh.a) www. almuwahhid.com

ALLAH YOLUNDA CİHAD1

Yarışıyorlarkoşuyorlar

AÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

KAZA VE KADERE İMAN *

124. SOHBET Sözü Güzel Söylemek

AÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ

Bereketli Ve Feyizli Zaman Dilimi Üç Aylar Gönderen Kadir Hatipoglu - Mart :00:00

Sevgili sanatseverler,

Ders : 57 Konu: Şeytanla Mücadele

ه: د ع ل ض ب او ت ن ل ه ب م ذ ت خ أ إن ا م م كي ف ت ر ك ت د ق ي فإ ن يت للا س ن و با ك ت

Kur ân da Fert Aile ve Toplum Ahlâkı Gönderen Kadir Hatipoglu - Temmuz :39:53

Kadir gecesi Gönderen Kadir Hatipoglu - Haziran :00:00

Hesap Verme Bilinci Gönderen Kadir Hatipoglu - Ocak :00:00

ÖRNEK VAAZLAR LÜTFİ ŞENTÜRK 299 CENNET VE NİMETLERİ

REFERANS AYET: HİCR 87

İBN SİNA NIN RUH İLE İLGİLİ KASİDESİ İbn Sînâ, el Kasidetü l Ayniyye isimli kasidede insanî nefsin bedenle birleşmesi ve ondan ayrılışını konu

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuk Usulü II

EV SOHBETLERİ. (Allah) her şeyi yaratmış, ona ölçü, biçim ve düzen vermiştir. (Furkan, 25:2)

IGMG Ev Sohbeti AT. Ders : 5 Konu: DERS MELEKLERE İMAN

İNSAN SORUMSUZ BİR VARLIK DEĞİLDİR 1. İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı zanneder. 2

148. Sohbet ÖNDEN GİDENLER

Kur an şöyle buyurmaktadır: Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise oradaki,

150. Sohbet TEVHÎDİN TARÎFİ VE MAHİYETİ (2/2)

Transkript:

KADR SÛRESİ Nuzul 12 / Mushaf 97 Surenin Adı: Sûre; kadir-kıymet, değer, ölçü anlamına gelen adını ilk âyetinden alır. Elbet onu kadir-kıymet gecsinde biz indirmeye başlamışızdır (1) Kadr; bir şeyin; miktarını, değerini ve sonucunu belirtr. Bu sureye isim olan Kadr; Kur an ın, indiği geceye kattığı değer ve kıymettir. Bin aydan hayırlı bir gece başka bi deyişle Bir ömürden hayırlı gece Mushaflarda, tefsir ve hadis edebiyatında sûre bu isimle yer almıştır. Surenin Nuzul Yeri ve Zamanı: Sûre Mekke döneminin ilk yıllarında inmiştir.

MEKKE Mina Müzdelife Arafat KABE Ünlü tertipler sûreyi Abese nin ardına yerleştirirler. Bu da en erken 4. yıl demektir. Kanaatimizce sûre daha önceki bir tarihte inmiş olmalıdır. Hattabî, sahabenin sûreleri sıraladıklarında, Kadr i Alak ın hemen ardına yerleştirdiklerini söyler (İtkân III, 334). Elimizdeki mushafta da böyledir ve belki de Hattabî sahabe ile mushafı tertip komisyonunu oluşturanları kasdetmiştir. Bu, Onu Biz indirdik teki zamirle Oku! emri arasındaki ilişkiyi vurgulayan bir yaklaşımdır. Bizce sûre Leyl-Fecr arasındaki 12. sıraya yerleştirilmelidir. Zira Leyl ve Fecr sûreleriyle Kadr sûresi arasında konu bütünlüğü, açık ve kapalı atıflar mevcuttur. Sûrenin Medine de indiği görüşünü rahatlıkla göz ardı edebiliriz. Surenin Konusu: Sûrenin konusu Kur an vahyinin kadir ve kıymetidir. Söylenmek istenen şudur: Ey bu vahyin muhatabı! Kur an indiği geceyi bir ömre bedel kıldı (1000 ay: ykl. 83 yıl). Aynı vahyin senin hayatına inmesi durumunda, ömrünü kaç ömre bedel kılmaz ki? Sûrede geçen gece ile ilk elde, vahyin inmeye başladığı gece kastedilir. Elbet onu kadir-kıymet gecesinde Biz indirmeye (başlamışızdır) Bilirmisin o kadir kıymet gecesi nedir? O kadir-kıymet gecesi bin aydan daha hayırlıdır (1-3) Bu gecenin ima ettiği diğer bir hakikat, cahiliyyenin karanlık gecesidir. Işığını Allah tan alan Kur an dolunayı bu geceyi aydınlatmıştır. Fakat sûrenin son iki âyeti dikkate alındığında, dünya hayatının bir gece ye benzetilmiş olması da muhtemeldir.

Dünya hayatı bir gece, âhiret ise bu gecenin sabahıdır. İnsanlar ilâhi rehberlik olmadan bu hayat yolculuğunu sürdürüp ebedi saadete ulaşamazlar. Vahiy; insanlığa gönderilmiş bir doğru yol haritası, bir rehberliktir. Yakin diye adlandırılan âhiret şafağı söktüğünde, hakikat gün yüzüne çıkacaktır. Fakat gözlerini dünyadayken gerçeğe kapayanlara, bunun bir yararı olmayacaktır. İşte vahiy, bu dünya gecesi sona erinceye kadar ebedi huzur, barış ve mutluluğun rehberidir. Melekler, vahiyle beraber o gece inerler de inerler, Rablerinin izniyle, hayatın her alanına dair Tarifsiz bir mutluluğun (formüllerini getirirler); bu durum, şafak atıncaya kadar devam eder (3-5). Ondan sonra inanma ve yaşama mevsimi bitmiş, görme ve ürünleri derme mevsimi başlamıştır.

ب س م للا ح ن م ا ر ح ن م م RAHMÂN RAHÎM ALLAH IN ADIYLA ح ننا ح ن ز ن اه فى ل ة ح ق د م ١ 1 ELBET onu (1) kadir-kıymet gecesinde (2) Biz (3) indirmeye (başlamışızdır). (4) (1) Bu zamir Kur an a da, ilk inen âyetlere de dönebilir. Birinci ihtimalde enzelnâhu nun mânası Kur an ı indirmeye başladık, İkinci ihtimalde İlk âyetleri indirdik olur. (2) Veya: Kıymeti belli bir gecede. Yani: Kıymetine yeter olmayan, bir ömre bedel, bereketli ve şerefli bir gecede (krş. Duhân: 3). Burada isim tamlamasından dolayı belirli gelen gece Duhân 3 te sıfat tamlaması olarak belirsiz gelmiştir (fi leyletin mubaraketin). Zira orada bereketi belirsizdi, burada ise o bereketin kadarı/mikdarı/kadri belirlenmiştir: Bin aydan hayırlı. Kadr, bir şeyin; miktarını, değerini ve sonucunu belirtir. Burada kelimenin miktarla değil değerle ilgili olduğu 3. âyetten açıkça anlaşılmaktadır. Yine Kadr in anlamının değere ilişkin olduğunu, bu gecenin Ramazan ayında olduğunu söyleyen Bakara 185 in sonundaki hakkı batıldan ayıran bir ölçme ve değerlendirme yeteneği anlamına gelen furkân da teyit eder. Buradaki gece nin mahiyeti nedir? Leyl, içinden aydınlatılabilecek geçici karanlık için kullanılır. Zulumât ın türetildiği zalâm ise içinden aydınlatılamayan, aydınlanmak için terk edilmesi gereken karanlıktır. Bir çok yerde gelen Karanlıklardan aydınlığa kalıbı, gece gibi içinden aydınlatılacak karanlığı değil, ancak terk edince kurtulunacak karanlığı ifade eder. Leyle nin terkipten dolayı kazandığı belirlilik, vahyin önceden kararlaştırılmış bir gecede nâzil olduğu anlamına gelebilir. (3) Buradaki Biz zamiri vahyin inişine meleklerin katılımını, yani ilâhi kelamın muhataba dolaysız değil dolaylı iletildiğini ifade eder (krş. Şurâ: 51). (4) İnzâl kalıbının bir seferde indirmek mânasına geldiği doğru değildir (krş. Furkan: 32). Buna dayanarak vahyin dünya semasına tek seferde toptan indiği yorumları da mesnetsizdir. Gökten yağmur bir defada inmediği halde, yağmur için de aynı kalıp kullanılır (Mü minûn: 18). Yaptığımız karşılaştırmalı bir okuma, tenzîl ve inzâl in birbirinin mukabili olarak kullanıldığını ortaya koymuştur. Tenzîl vahyin kaynağına nisbetle, İnzâl hedefine nisbetle kullanılmaktadır (bkz. Yusuf: 2). İnzâl kalıbı asıl bir yasaya bağlı olarak indirme vurgusu taşır. Lügatte inzal in mânası; ulvi mânaların bilinç evrenine dahil edilmesidir (duhûlu şşey fî âlemi l-mudrikât). Bu, ya önceden var olanı dönüştürmek (ca l), ya da bilinçte anında var etmek (halk) şeklinde gerçekleşir. Kur an ın inmeye başladığı gece Ramazan ayının içinde bir gecedir (Bakara: 185).

(Nuzul 84 / Mushaf 44 : Duhan 3 Aşağıdadır.) ح ننا ح ن ز ن اه فى ل ة ا ب ا م ك ة ح ننا ك ننا ا ن ذ م ر ٣ 3 Evet, onu mübarek bir gecede Biz indir(meye başla)dık;(3) zaten, baştan beri (vahiyle) uyaran da Bizdik.(4) (3) Yani: kadir gecesinde (krş. Kadr: 1, not 2). (4) Eğer Kadr sûresi ışığında anlarsak: zaten baştan beri (meleklerin beraberindeki vahiyle) uyaran da Bizdik anlamına gelir. (Nuzul 82 / Mushaf 42 : Şura 51 Aşağıdadır.) و ا ا ك ار ب ش م ح ر ك ل ا ه للا ح ن ل و ا ح و ا ر و م حئ ج اب ح و م س ل م س و ل ف و ى ب ا ذ ن ه ا ا ش اء ح ننه ع ل ى ك م ١١ 51 Hiçbir ölümlüyle Allah ın (yüz yüze) konuşması olacak şey değildir; (61) ancak O ânî ve içe tesir eden ilâhi bir ilham yoluyla,(62) veya bir perde arkasından,(63) ya da(64) O nun dilediği şeyi yine O nun izniyle bildirsin(65) diye bir elçi göndermek sûretiyle konuşur: (66) şüphesiz O aşkın ve yücedir, her hükmünde tam isabet sahibidir. (61) Veya mâ nın soru anlamıyla: Ölümlü insanın nesi var da, Allah kendisine (doğrudan) konuşsun? Fakat istisna varsa soru olmaması esastır. (62) Vahiy, konuluşu itibarıyla işaret dili, söz dışı bir yöntemle hızlı iletişim anlamına gelir (Meryem: 11). İşaret, Simge, Sembolik dil, Yalınkat ses, Yazı vahyin araçlarındandır. Vahiy, kaçınılmaz olarak iki özelliğe sahip olmalıdır: süratlilik ve gizemli bir gizlilik. Konuşma nın bu türü uyku, uyanıklık ya da ikisinin ortasında aracısız kalbe ilka edilen saf ilâhi ilhamı ifade eder (Râğıb). Vahyin bu şekli Musa nın annesine vahiy gibi ilham ile, arıya vahiy gibi fıtrata nakş ile de gerçekleşebilir. Vahiyde lafız-mana ilişkisi ve bunların mahiyetleri etrafında farklı görüşler ileri sürülmüştür (Bunların derli toplu bir özeti için bkz. İbn Aşur). Mâna ve lafzı birbirinden ayrı düşünmek, başı gövdeden ayrı düşünmek gibidir. Vahiy, mâna tohumunun kalp toprağına vasıtalı ya da vasıtasız ekilmesidir. Bu tohum orada lafız halinde yeşerir ve oradan da dile dökülür. Bu anlamda vahiy, başı gökte ayakları yerde ilâhi bir hitaptır. Ama her şeyden öte vahiy, kaynağı ve mahiyeti itibarıyla gaybî bir hakikat, hedefi itibarıyla akli bir gerçekliktir. Kaynağını mâna, hedefini lafız temsil eder. Vahye dair ayrıntılı tahliller için bkz.necm: 4; Zelzele: 5. (63) Hz. Musa ya Tur da geldiği gibi. Bu, ses ve kulak aracılığıyla alınan vahiy olsa gerektir. (64) Buradaki bağlacın tahyir değil tefsir olması durumunda, sonraki cümle bir öncekini açıklar. Bu durumda âyette Allah ın insanla konuşması üç değil iki şıkla açıklanmış olur. (65) Birinci maddedeki vahy den ayırmak için üçüncüye îhâ denilmiştir. (66) Yani: Vahiy meleği Cebrail vasıtasıyla ilâhi vahyi iletmek suretiyle... Allah Rasulü ne bu üç sûrette de vahiy gelmiş olmalıdır. Allah ın konuşmasıyla ilgili bkz. Bakara: 253; Nisâ: 164; A râf: 143. Birincisi görüntü ve ses olmaksızın doğrudan kalbe ilham ve ilka yoluyla, İkincisi görüntüsüz olarak ses yoluyla, Üçüncüsü görüntülü ve sesli bir bildirim şeklinde anlaşılabilir. (Nuzul 40/ Mushaf 25 : Furkan 32 Aşağıdadır.) و ق ال ح نذ ر ك ف م وح و ل ن ز ل ع ل ه ح ق م ح ر ج ا ل ة و ح د ة ك ذ ك ن ث ب ت ب ه ف ؤ حد ك و ر ت ل ن اه ت ر ت يل ٣٣ 32 Bir de inkarda ısrar edenler dediler ki: Kur an ona topyekûn olarak tek bir seferde indirilseydi ya! (41) İşte Biz, bütünü oluşturan parçaları ait oldukları yere biri diğerini açıklayacak şekilde yerleştirerek,(42) onunla senin iç dünyanı inşa edip pekiştirelim diye böyle yaptık.(43)

(41) Bu talepte bulunanlar sadece vahyin kaynağından kuşkulanmış olmuyorlar, aynı zamanda vahyin hayat sorusuna verilmiş ilâhi bir cevap oluşundan rahatsızlık duymuş da oluyorlar. (42) Rattelnâhu tertîlâ nın açılımı şudur: Bütünlüğü olan bir öğretiyi, onun iç bütünlüğünü bozmadan anlaşılmasını, öğrenilmesini, yaşanmasını ve korunmasını sağlamak için bir süreç ve sıra içerisinde talim ettirmek (şey en ba de şey in allemnâkehu). 30. âyette Allah Rasulü nün ümmetini kıyamette şikayet edeceği hecr in panzehiri tertil dir. Zira tertil vahyi hayata okumaktır (bkz. Müzzemmil: 4). (43) Bu son cümle Kur an okumanın amacını ifade eder: İnsanın iç dünyasını imar ve inşa (li-nusebbite bihi fu âdek). Bu amaç gerçekleşmiyorsa, Kur an okunmuyor demektir. (Nuzul 80 / Mushaf 23 : Mü minun 18 Aşağıdadır.) و ا ن ز ل ن ا ا ر ح نسا اء ا ا ء ب ق د م ف ا س ك نناه ف ى ح ل م ض و ح ننا ع لى ذ ه اب ب ه ق اد م ور ١١ 18 Ve gökten suyu bir yasaya bağlı olarak Biz indirmekteyiz; ve yeryüzünde onu tutmaktayız; şu da var ki Biz, onu gidermeye elbette kâdiriz. (Nuzul 71 / Mushaf 12 : Yusuf 2 Aşağıdadır.) ح ننا ا ن ز ل ن اه ق م ء ن ا ع م ب ا ع لنك م ت ع ق ل ور ٣ 2 Biz onu Arapça bir hitap (3) olarak indirdik: belki bu sayede, kafanızı kullanırsınız. (3) Veya arabiyyen in isim değil de vasıf mânasıyla: Açık ve anlaşılır bir şekilde. Arab a dili açık ve anlaşılır olduğu için Arab denmiştir (bkz. Zuhruf: 3). Belirsiz gelen kur anen, isim değil vasıf olarak çevrilmelidir (bkz. Yûnus: 15, not 1). İnzal, bir şeyin idrak düzlemine indirilmesidir. Klasik nüzûl teorisinde dünya semasına indirilme olarak adlandırılan ara kategori, aslında insanlığın idrakine indirilmeyi ifade etse gerektir. Tenzil ile ifade edilen hakikat de, vahyin iki düzlem arasındaki iniş sürecinin idraki aşan kısmını ifade eder. Zira vahiy kaynağına (Allah a ve meleklere) isnat edildiğinde tenzil, Hedefine (Arapça oluşuna ve Peygamber e) isnat edildiğinde inzal formu kullanılmaktadır. (Bkz. Ra d: 37; Tâhâ: 113; Ankebût: 47 vd.) (Nuzul 94 / Mushaf 2 : Bakara 185 Aşağıdadır.) ش ه م م ا ض ار ح نذى ح ن ز ل ف ه ح ق م ح ر ه د ى ل نناس و ب ن ات ا ر ح ه د ى و ح ف م ق ار ف ا ر ش ه د ا ن ك م ح نشه م ف ل ا ه و ا ر ك ار ا م ض ا ح و ع لى س ف م ف ع ندة ا ر ح نام ح خ م م د للا ب ك م ح س م و ل م د ع لى ا ا ه د ك م و ع لنك م ت ش ك م ور ١١١ ب ك م ح ع س م و ت ك ا ل وح ح ع ندة و ت ك ب م وح للا 185 (O sayılı günler) Ramazan ayıdır ki, insanlığa rehber olan, bu rehberliğin apaçık belgelerini taşıyan ve hakkı bâtıldan ayıran Kur an işte bu ayda indirilmiştir: (350) Sizden biri bu aya ulaştığında oruç tutsun; hasta ya da yolcu olan kimse de başka günlerde kaza etsin! Allah sizin için kolaylık ister, sizi zora koşmak istemez; oruç günlerinin sayısını tamamlamanızı, sizi doğru yola ulaştırdığı için O nu yüceltmenizi ve şükretmenizi ister. (350) Oruç, Kur an ın doğum kutlamasıdır. İşte içerisinde Kur an o gece nâzil olduğu için bin aydan daha hayırlı olan Kadir/kader/ ölçü gecesini barındıran Ramazan ayını değerli kılan da buydu. Bu silsileyi izlersek: Ramazan a hürmet Kur an a hürmettir, Kur an a hürmet Allah a hürmettir. Ramazan a hürmetin ölçüsü ise onu oruçlu geçirmektir. Çünkü o insanlığa rehber olan ve hakkı bâtıldan ayıran vahyi elinden tutarak insanlığa sunmuştur. Ramazan, kutsallığını Kur an ayı oluşundan alır.

و ا ا ح د م ك ا ا ل ة ح ق د م ٣ 2 Bilir misin o kadir-kıymet gecesinin mahiyeti nedir? (5) (5) Buradaki mâ, hem mahiyetle hem zamanla alâkalı olabilir. Bir sonraki âyet mahiyetle alâkalı olduğunu gösterir. Yani, Kadir gecesinin mahiyetini sen bilir misin? anlamına gelir. Bakara 185, Kur an ın indiği gecenin ayın bütününde aranmasını îmâ eder. Bu gecenin haftanın günlerinden Pazartesi ne denk geldiğini, Hz. Peygamber in, Pazartesi günleri neden nafile oruç tuttuğuyla ilgili bir soruya verdiği cevaptan öğreniyoruz. Zaten Hz. Peygamber in hayatının dönüm noktası olan o gecenin hangi güne denk geldiğini bilmemesi düşünülemezdi. ل ة ح ق د م خ م ا ر ح ف ش ه م ٣ 3 O kadir-kıymet gecesi, bin aydan (6) daha hayırlıdır. (7) (6) Veya elf in mastar anlamı olan telif ve şehr in mastar anlamı olan işhar mânasıyla: İç içe geçmiş bir dolu aydınlıktan. Bin rakamı çokluktan kinaye olmakla birlikte şehr e izafe edildiğinde daha derin, daha farklı bir mânaya delalet etse gerektir. Sadece kinaye olsaydı daha çok olan min elfi senetin (bin yıldan) veya min elfi asrin (bin asırdan), hatta min elfi dehrin (tüm zamanların bin katından) buyurulurdu. Bu da buradaki kinayenin çokluğa değil, insanın ömrüne delalet ettiğini gösterir. (1) Yani: O ömre bedel bir gecedir. Zımnen: Ey muhatab! Kur an indiği geceye otuz bin kat değer yüklemiştir! O gecenin değeri kendinden değil vahiydendir. Zira o gece ay yılına ait bir gecedir. Ay yılı ise sabit değil dönen bir zamandır. Demek ki o mübarek gece bereketini bizzat zamandan değil, o zamanda inmeye başlayandan almıştır. Şu halde aynı Kur an senin hayatına inerse, ömrüne nasıl bereket katacağını var sen hesap et! Düşünsene aynı vahiy, İlk muhatabını Alemlere rahmet, İndiği şehri kentlerin anası, İndiği toplumu insanlığın anası (ümmet) kılmıştır! Sözün özü: İçine vahyin indiği bir gece bir ömre bedeldir. Kur an bunun tersinin de geçerli olduğunu söyler: İçinde vahyin olmadığı bir ömür bir gece kadar bereketsizdir (krş. İsra: 50-52; Tâhâ: 102-104; Mü minûn: 112-113). İmam Bakır a göre Enfâl 41 deki Eğer siz, Allah a ve hakkın batıldan ayrıldığı o gün, yani iki ordunun karşı karşıya geldiği gün kulumuza indirdiklerimize inanıyorsanız ibaresi Kur an ın inmeye başlamasıyla Bedir savaşının yılın aynı gününe denk geldiğine delalet eder. Bu yoruma göre Kadir gecesi savaşın gerçekleştiği 17 Ramazan dır (nkl. İbn Aşur, Duhân 3 ün tefsirinde).

İmam Bakır ın bu yorumunda zannımızca Hz. Ali nin Ramazan ın 17 sinde şehid edilişinin de payı vardır ve bizce bu oldukça duygusal ve kırılgan bir yaklaşımdır. Aynı şey, Ramazan ın 17 sinde gerçekleşen Bedir zaferiyle Kadir gecesi arasında bağlantı kuran yorumlar için de söylenebilir. Kur an la sabittir ki Kadir gecesi Ramazan ayındadır: (O sayılı günler) Ramazan ayıdır ki, insanlığa rehber olan, bu rehberliğin apaçık belgelerini taşıyan ve hakkı batıldan ayıran Kur an işte bu ayda indirilmiştir (Bakara: 185).

(Nuzul 68 / Mushaf 17 : İsra 50-52 Aşağıdadır.) ق ل ك ون وح ج ا م ة ح و د د ح ١٥ 50 De ki: İster taşa dönüşün, ister demire; ح و خ ل ق ا ا ناا ك ب م فى د و م ك م ف س ق و ور ا ر ع د ن ا ق ل ح نذى ف ط م ك م ح نول ا ن مة ف س ن غ ض ور ح ك م ؤ س ه م و ق و ور ا ت ى ه و ق ل ع س ى ح ر ك ور ق م ب ا ١١ 51 Ya da mahlukat içerisinde aklınıza gelebilecek (hayata) en uzak (başka) bir varlığa!.. Bundan sonra kalkıp da Kimmiş bizi yeniden diriltecek olan? diye soracak olurlarsa, Sizi ilk defa yaratan Kimse! diye cevapla. Bunun üzerine, kafalarını (kinayeli kinayeli) sallayarak Peki, bu ne zaman gerçekleşecekmiş bakayım? diye sana soracak olurlarsa, de ki: Kim bilir (!) belki de çok yakında gerçekleşecektir: و م د ع وك م ف ت س ت ج ب ور ب ا د ه و ت ظ ن ور ح ر ب ث ت م ح ن ل ق ل ل ١٣ 52 O sizi o gün çağıracak, derhal siz de (ister istemez) O nu överek bu çağrıya uyacaksınız; üstelik (dünya hayatında) çok kısa bir süre oyalandığınızı kesinkes bileceksiniz! (67) (67) Lafzen:..zannedeceksiniz. Zann, tıpkı bir önceki âyette geçen asâ gibi Kur an da imana konu olan yerlerde, kesine yakın bilgi, iyice aklı yatmak, iyice inanmak anlamlarında kullanılmıştır (Kelimenin bu anlamı için bkz. Bakara: 46, not 18; krş. Bakara: 249). Bu şekildeki çevirimiz, Kur an ın dünya hayatının âhirete göre tadımlık bir lezzet (Nisâ: 77; Tevbe: 38) ve kısa bir mola olduğunu (Bakara: 259) söyleyen âyetleriyle uyumludur. (Nuzul 44 / Mushaf 20 : Taha 102-104 Aşağıdadır.) و م ن ف خ ف ى ح و م و ن ش م ح ا ج م ا ر و ا ئ ذ ز م ق ا ١٥٣ 102 O gün sura üflenecek; (84) ve Biz de o gün günahı hayat tarzı haline getirmiş olanları, (85) (korku ve dehşetten) morarmış (86) olarak bir araya toplayacağız; ت خ اف ت ور ب ن ه م ح ر ب ث ت م ح ن ل ع ش م ح ١٥٣ 103 Korkudan kısılmış bir sesle birbirlerine (Dünyada) ne kadar kaldınız ki; hepsi hepsi on gün işte! (88) diye fısıldaşacaklar. (88) İnsanın zaman algısındaki izafiliğe atıf (krş. Bakara: 259; İsra: 52; Kehf: 19). On sayısı dilde azlıktan kinayedir. 127. âyette ifade edilen, hayatın anlamsız ve amaçsızca harcanmasına delalet eder. ن ر ح ع ل م ب ا ا ق و ور ح ذ ق ول ح ا ث ل ه م ط م ق ة ح ر ب ث ت م ح ن ل و ا ا ١٥١ 104 Onların en akıldane yol göstericisinin Hayır, asla bir günden fazla kalmadınız! dediği zaman, berikilerin (kendi içlerinde) neler neler diyeceklerini de yine en iyi Biz biliriz. (Nuzul 80 / Mushaf 23 : Mü minun 112-113 Aşağıdadır.) ق ال ك م ب ث ت م ف ى ح ل م ض ع د د س ن ر ١١٣ 112 (Allah azaptakilere) diyecek ki: Yeryüzünde kaç yıl kaldınız? ق ا وح ب ث ن ا و ا ا ح و ب ع ض و م ف س پ ل ح ع اد ر ١١٣ 113 Onlar cevap verecekler Bir gün ya da bir günden daha az;(78) istersen bunu sayı bilenlere sor! (78) Allah sız ve vahiysiz bir ömrün, bir gün veya bir gece kadar bereketsiz, Allah lı ve vahiyli bir gecenin, bir ömre bedel olduğunu ifade eden Kadr sûresine ve ilgili notlarına bkz. Nazi ât sûresinin 46. âyetinde bu hakikat şöyle dile gelir: (Kâfirler) bu hakikati bizzat gördükleri gün, onlara sanki (bu dünyada) bir akşam veya bir kuşluktan fazla kalmamışlar gibi gelecek. Yine Ahkâf sûresinin 36. âyetinde şöyle buyurulur: Onlar vaad edilen o günü görünce, kendilerini, gündüzün tek bir saati dışında sanki dünyada hiç yaşamamış (sayacaklar).

ت ن نزل ح ا ل ئ ك ة و الر وح ف ه ا ب ا ذ ر م ب ه م ا ر ك ل ح ا م ١ 4 Melekler, vahiyle beraber (8) o gece inerler de inerler, (9) Rablerinin izniyle, hayatın her alanına dair (10) (8) Veya: Vahiy meleği ile. Tercihimiz vav ın maiyyet vurgusuna istinadendir. Rûh, Nahl 2 ve Şurâ 52 de tartışmasız vahiy mânasına kullanılmıştır. Bu sûrenin ana konusu da vahiydir. Dolayısıyla burada teşrifatçı melekler eşliğinde indirilen, akleden kalbin hayat soluğu olan vahiy olmalıdır. Zira, bilinçsiz bilgi ruhsuz cesettir. Vahiy ise bilgiyi bilince dönüştürür. Fîhâ daki zamir geceye de, meleklere de dönebilir. Birinci durumda mâna o gecede olur. Biz bağlamla uyumundan dolayı ikincisini tercih ettik. (9) Zımnen: Lafzı bir kez mânası sonsuz kez inen vahiyle inşa olmak isteyen her mü mine, melekler, hidayet ve furkan olan vahyin diriltici soluğunu kıyamete kadar indirmeye devam ederler. Vahyin her çağda geçerli olan dönüştürücü gücünün arkasındaki mucize budur. (10) Veya İbn Abbas ın okuyuşuyla min kulli emrin: herkese dair (Ferrâ). Bu okuyuşa dayanarak, Hz. Peygamber e nâzil olanlar hükmen ümmetinden herkese nâzil olmuş gibidir, denilebilir. Bu âyet, o gece (iyikötü) her iş ayrıştırılarak hikmetli bir hükme bağlanır (Duhân: 4) âyeti ışığında anlaşılmalıdır. س ل م ه ى ت ى ا ط ل ع ح ف ج م ١ 5 Tarifsiz bir mutluluğun (formüllerini getirirler); (11) bu durum, fecr doğuncaya kadar sürer. (12) (11) Selâm, barış, huzur, saadet, af, mağfiret mânalarını kapsar. Kur an ın inişi hatırına, vahyin sahibi Allah tarafından ilan edilen genel bir affa da delalet edebilir. Ancak bu genelliği Rablerinin izniyle şartı sınırlamaktadır. (12) Veya fecr in mastar anlamıyla: (Hakikatin) fışkırdığı kaynağa dönünceye kadar sürer. İki anlama da gelebilir: 1) insanlığın içinde debelendiği cahiliyye gecesi Kur an ın ışığıyla son buluncaya kadar. İbrahim sûresinin ilk âyetinde ifadesini bulan hakikat budur. 2) Gaybi hakikatleri örttüğü için bir geceye benzeyen bu dünya hayatı son bulup, gaybi hakikatlerin yakîn olduğu âhiret şafağı atıncaya kadar (krş. Hattâ ye tiyeke l-yakîn: Hicr: 99). (Nuzul 72 / Mushaf 15 : Hicr 99 Aşağıdadır.) و حع ب د م نبك ت ى ا ت ك ال ي ق ين ٩٩ 99 Nihayet, ölüm gelip seni buluncaya dek Rabbine kulluğu (sürdür)!