Başkan Kocadon basına yemek verdi; tarafsızlığınızdan taviz vermeyin Çalışan Gazeteciler Günü nde Bodrum da görev yapan gazeteciler Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon un Trafo Bodrum da düzenlediği yemekte bir araya geldiler. Bodrum Belediye Meclisi üyelerinin de hazır bulunduğu yemekte bir konuşma yapan Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon şunları söyledi: Burada güzel bir günü kutluyoruz ama tarafsız, özgür olamadığı için maalesef bazı arkadaşlarımız bu güzel günü burada bizlerle paylaşamıyor. Ben buradan sizlerin vasıtasıyla bu arkadaşlarınıza selam ve saygılarımı sunuyorum. 15 yıla yakındır Belediye Başkanlığı yapıyorum. Salona şöyle bir baktığımda benimle beraber büyüyen hatta benimle beraber yaş alan arkadaşlarımızı görüyorum. Benim bir özelliğim vardır, bugüne kadar sizin yazdığınız yazılara hiçbir zaman kızmadım, eleştiri yapmadım. Sizlerin görevi haber yapıp en hızlı şekilde halka iletmektir. Siz bu görevi özgürce sürdürürken maalesef son günlerde, bir taraf olmazsan yazamazsın, gazeten satılmaz durumlarıyla karşı karşıya kaldınız. Bunları görüyoruz, hep beraber yaşıyoruz. Ama buna rağmen Bodrum un medeni, aydınlık yüzü bunların hiç birine prim vermez. Siz tüm bunlara rağmen yerel basın olarak özgürce haber yapabiliyor, yazabiliyorsunuz ve size en yakın olan içinizden bir belediye başkanına her türlü sorularınızı da sorabiliyorsunuz. Sizin buradaki özgür tavrınızı diğer emekçi arkadaşlarınızın da sürdürüp sürdürmediğini hepimizin sorgulaması lazım. Ben Bodrum da özgürce yapılan haberlerin tüm Türkiye ye örnek olacağına inanıyorum. Bugün beni seven de sevmeyen de, iyi haber yapan da kötü haber yapan da burada. Benim için önemli olan Taraf mısın, değil misin?. Eğer taraflı basın isen maalesef sen özgür bir basın değilsin ve tarafsız bir haber de
yapamazsın. Ama bugün maalesef Bodrum yerel basınımız içinde de taraf olan arkadaşlarımız var ve çok belirgin bir şekilde haberlerini yapmaya devam ediyorlar. Bu Bodrum un güzelliğidir, rengidir diyelim, geçelim. O arkadaşlarımız öyle haber yapmaya devam etsinler, önemli değil. Önemli olan sizlerle beraber ayrım yapmadan şu güzel ortamı yaratabilmek. Benim uçağım yok kusura bakmayın ama gideceğim yerlere hepinizi davet edebiliyor muyum, hepinizle beraber yemek yiyor, sohbet edebiliyor muyuz? Evet. İşte güzellik budur. Basın en hızlı şekilde haberi halka ulaştırma, köşe yazısını en iyi şekilde yazıp halkı bilgilendirme organıdır. Hatta bizim gibi yöneticilere örnek tavsiye niteliğinde fikirler verebilmelidirler. Ben birçok arkadaşımın yazdığı yazılardan örnek, hatta ders alıp kendimi ona göre ifade eder, program yaparım. Sizin yazdığınız yazılarda ben halkımı görürüm, duyarım; bunu bilin ve hiçbir zaman unutmayın. Yazın yazabildiğiniz kadar arkadaşlar. Çünkü siz yazdıkça ben eksiğimi görüyor, yanlışımı duyuyorum. Ben yazılarınızla Bodrum halkının sesini duyuyorum ve onlara en iyi şekilde nasıl hizmet edeceğimi sizlerin yazılarıyla da belirliyorum. Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, Bodrum da görev yapan yerel basın mensuplarının birlik ve beraberlik içinde olmaları gerektiğini belirterek konuşmasına şöyle devam etti: Bir dernek mi cemiyet mi kurarsınız, artık bunu kurun. Siz bunu hak ediyorsunuz. Eğer bunu kurarsanız bugün burada size söz veriyorum, büronuzu, ofisinizi ben hazırlayacağım. Bodrum Belediyesi olarak bütün otoparklardan, toplu ulaşım araçlarından faydalanabilmeniz için çalışmalarımız var. Şu birlik, beraberlik ve güzelliğinizi kaybetmeden tüm Türkiye ye örnek olun. Birlik, beraberlik ve sevgi içinde basın, yerel yönetim olarak ellerimizi tutabiliyor muyuz, işte güzellik budur. Sizin yaptığınız eleştiriler bizim için açılan bir kapıdır.
Bir kez daha söylüyorum lütfen tarafsız olarak yayınlarınızı yapmaya devam edin. Bir taraf olanlar, birinin gücüyle bir yere gelenler birinin gücüyle de gidiyor. Ama kendi gücünüz, iradeniz ve kendi yazdığınız yazıyla bir yere geliyorsanız sizi hiç kimse götüremiyor. İşte en canlı örneği de karşınızda. Her türlü zorluklara, zorlamalara tabi tutuldum, mücadele ruhumu asla yitirmedim, halkıma ve devletime asla küsmedim ve yine dimdik karşınızdayım ve durmaya da devam ediyorum. Kendi gücünüz, iradeniz ve kaleminizle yazın ve korkmayın. Sonuna kadar destekçinizim, arkanızdayım. Ben sizlerle gurur duyuyorum, siz de kendinizle gurur duyun, övünün. Bu güzel gününüz hepinize kutlu olsun. Zeki Özkeskin: Yaşar Anter yine elimize mikrofonu verdi, ne diyelim Gecede Bodrum un emektar gazetecisi Zeki Özkeskin de bir konuşma yaptı. Özkeskin, Bu akşam çalışan gazeteciler günü nedeni ile Bodrum Belediye Başkanımız Sayın Mehmet Kocadon ve ekibi bizleri onure ederek her yıl olduğu gibi bizleri akşam yemeğinde buluşturdu. Ben bu konuşmayı bu yıl Yaşar Anter in yapmasını istedim ancak Yaşar Anter yine elimize mikrofonu verdi, ne diyelim. Biz belediye başkanımızı ne zaman arasak, bize her zaman ulaşma imkanını sağladı. Bu nedenle teşekkür ediyorum. Ayrıca ülkemizdeki gazetecilerin içinde bulundukları koşulların daha da düzelmesi için gerçek demokrasinin ülkemizde yerleşmesi için, inşallah bugünleri de hep beraber görmeyi diliyorum. Hepinize teşekkür ediyorum. dedi. Çiçek Bozoğlu: Bu meslek zor, evlatlarımızı bile ikinci plana atıyoruz. Zeki Özkeskin in ardından mikrofonu gazeteci Fatih Bozoğlu nun eşi çiçek Bozoğlu aldı. Bu işe 4 yıl önce eşimin baskısı ile mecburiyetlerden dolayı başlamak zorunda kaldım. diyen Bozoğlu şöyle konuştu: İşimi severek yapıyorum, iyi ki de yapıyorum, çünkü bana çok şey katıyor. Kişisel gelişimime katkı sağladığı gibi, yaptığım röportajlardan faydalanan insanların da verdiği temenni beni
ayrıca mutlu ediyor. Bu meslek zor, evlatlarımızı ikinci plana atıyoruz. Zor, çünkü uykularımızı ikinci plana atıyoruz. Zor, sağlığımızı ikinci plana atıyoruz. Zor, ama yine de seviyoruz ve severek yapmaktan da mutluyuz. Teşekkür ederim. Gazeteci Rezzan Şebin yerel basının sorunlarına değindi Toplantının sonunda Zeki Özkeskin tarafından zorla kendisine uzatılan mikrofon karşısında konuşmaya başlayan gazeteci Rezzan Şebin ise daha çok yerel basının yaşadığı sıkıntıları değerlendirerek şu açıklamalarda bulundu: Ben bir şey söylemek istemedim Zeki arkadaşımız zorla verdi mikrofonu ama teşekkür ediyorum kendisine de. Aslında yaklaşık 2 saat önce bir televizyon programında çalışan gazeteciler olarak 4-5 arkadaş bir şeyler konuştuk. Orada söylediklerimi Sayın Başkanım bulmuşken tekrar etmek istiyorum, gerçi kendisi bir şeyler söyledi, birleşin, beraber olun, yer, büro ve otopark sorununuzu çözeceğim dedi ama bir şey daha söylemek istiyorum. Ulusal basından arkadaşlarımın hiç alınganlık yapacağını sanmıyorum, zaten onlar varlar ve olmaları gerekir. Ama yerel basına sadece manevi olarak değil, maddi ve manevi olarak daha doyurucu bir destek verilmesi gerekir. Sadece paradan bahsetmiyorum arkadaşlar. Bir takım siyasi partiler veya belediyeler toplandıklarında eğer ulusal basın yok ise, neredeyse o basın toplantısı iptal edilmeye kalkılıyor ise işte burada bir yanlış yapılıyor demektir. Bunu duyan yerel firmalar da, ulusaldan gelen firmalar da, aynı şekilde bizi önemsemiyorlar. Bizim ayakta kalmamızın en büyük nedenini herkes biliyor. Ayakta kalabilme şansımız reklamdan beslenmemizdir. Eğer günlük gazete ise resmi ilanlardan besleniyoruz ama yerel yöneticilerimiz ve siyasi partiler ulusala daha çok önem verdikleri sürece, firmalarda aynı şekilde bizi önemsemeyip, canım yerel mi demeyi kendilerinde hak buluyorlar. Bir empati yapma gereği duyarak bunları söyledim, böyle bir sorunumuz var. Canınızı sıktım mı bilmiyorum arkadaşlar ama bir şey dile getirdiğimi düşünüyorum, teşekkür ediyorum.
Basın mensuplarının konuşmalarının ardından gece, müzikle sıcak bir ortamda devam etti.