Meleklerin en büyük işlerinden birincisi Allah ın kelamını getirmektir. Kuran-ı Kerim de Allah şöyle buyurur; (Hac süresi 76.

Benzer belgeler
Meleklere benzemek için ilk yöntem şudur ki insan peygamberlerin mesajını dünyada yaymaya çalışsın. Allah meleklere şöyle emreder;

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi;

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir.

KRAL JAMES İNCİLİ 1611 APOCRYPHA DUA AZARYA & üç Yahudi şarkı. Azarya ve şarkının üç Yahudi duası

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur.

dinkulturuahlakbilgisi.com Konu Anlatımı MELEKLER Hazırlayan Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Yani küfredenler ister Ehli Kitaptan olmuş olsunlar ister müşriklerden; kendilerine beyyine gelene kadar küfürlerinden ayrılamazlardı.

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

Mucizeleri. ÇOCUKLAR İÇİN Peygamberimizin. M. S i n a n A d a l ı. Resimleyen: Sevgi İçigen

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar

namazı kılmaları hususunda şöylesi bir yanlış ve tehlikeli bir uygulama vardır.

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Ali imran 139. Gevşemeyin, hüzünlenmeyin! Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz, üstün olan sizlersiniz.

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN

iki sayfa bakayım neler var diye. Üstelik pembe kapaklı olanıydı. Basından izlemiştim, pembe kapaklı bayanlar için, gri kapaklı olan erkekler içindi.

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

"Melekler yaratıldıkları vakit bunlar orada mıydılar ki dişi olduklarını iddia ediyorlar?"

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

Teheccüd namazını lazım tutun!

Tanrı dan gönderilen Adam

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

İbadetin Manası ve Çeşitleri

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Dua ve Sûre Kitapçığı

Hayalindeki Kadını Kendine Aşık Etmenin 6 Adımı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

İsimleri ilk önce Berre idi, Zatı saadetleri ile evlendikten sonra ismini değiştirip Meymune koydular.

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler

İlköğretim 1.Sınıf Viyolonsel Eğitiminde Birinci Yıl

İyi bil ki, Allah (c.c.) daima takva yolunu tutmuş, ihsan edenlerden (iyi işler yapanlardan) yanadır [1] buyurmaktadır.

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

BEYANAT. Ahmed el Hasan (a.s)

Erhan tarafından yazıldı. Çarşamba, 31 Ekim :03

Prof.Dr. Jeffrey H. Lang ın İlk Namazı

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

Size iki şey bırakıyorum; onlara sımsıkı sarılırsanız kurtuluşa erersiniz: Biri Allah ın kitabı Kur an, diğeri de Ehl-i beytimdir.

Kavramlar. 1.Mü min. 2. Kafirler. 3.Münafiklar. 1.1 Kur anda Mü min ile ilgili Ayetler 1.2 Kur anda Mü min görevleri ve özellikleri

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI

M. Sinan Adalı. İllustrasyonlar: Sevgi İçigen. yayın no: 114 NASIL MÜSLÜMAN OLDULAR? / 2

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

Rahmet Ayı RAMAZAN Pazar, 07 Haziran :17

Sevgili dostum, Can dostum,

İkincisi Resullullah (s.a.v) Eğer buna gücünüz yetmiyorsa dilinizle söz konusu kötülüğü düzeltmeye çalışın. Bunun manası nedir, onu açıklıyorduk.

Hz. Peygamber'in ilk muhatapları olan Mekkelilerle mücadelesini anlatan Kur'ân'da tam

HADDİNİ BİLMEMEK YA DA İSTİDRAC

Kur ân da Dua Ayetleri

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

3 Her çocuk Müslüman do ar.

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

SAHİP OLDUKLARIMIZI KORUMANIN 4 RUHSAL ADIMI

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Eziyet Eden Birinden Vaaz Eden Birine

Bunlardan birisi akıldır; diğeri ise şuur. İşte mübelliğ bunlardan faydalanınca kimse ona karşı koyamaz.

Mekke; Kabenin etrafında Öteller

Yasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü. Abdulaziz b. Baz

Allah'tan korkmak, büyük makamlardandır. Çünkü Allahü teâlâ buyuruyor ki:

Havari YUHANNA'NIN. 1.Mektubu

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

söylediğine göre hayırlı olandır. Birçok insan vardır ki kendini aldatırlar ve biz muttakiyiz derler. Fakat muttaki ancak Yüce Allah ın cc

Nasuh Mitap ı Ankara dan tanırım. Kendisi hakkında bir şey yazmayacağım.

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. İlk Kilisenin Doğuşu

Agape Kutsal Kitap - God's Love Letter Scriptures

İBRAHİM (a.s) MAKAMINI NAMAZ YERİ EDİNMEK Salı, 02 Şubat :47

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

HAC SURESİ İniş Sırası: 103 Mushaf Sırası: 22 Medeni Sure 78 Ayettir. Rahmân ve Rahîm Allah ın adıyla

HOŞ GELDİN RAHMET AYI RAMAZAN!


Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır.

ALTININ DEĞERİNİ SARRAF, KELAMIN DEĞERİNİ ERBAP ANLAR!.. - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Kâfirlere itaat etme ve Kuran-ı Kerim vasıtasıyla onlara karşı büyük cihat et. [1]

Peki, bu bayramın bizlere nasıl hediye edildiğini biliyor musunuz? Dilerseniz bu kıssayı hep birlikte hatırlayalım.

Renkli Bir Yazarın Kitabı: Renkli Masallar. Bazı insanlar gezi yazısı okumanın sadece daha önce gitmedikleri ya da hayatlarının

Eziyet Eden Birinden Vaaz Eden Birine

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir.

Kur ân da Hz. Meryem in Adının Geçmesi

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Cennet, Tanrı nın Harika Evi

Cennet, Tanrı nın Harika Evi

2016 YILI 1. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI VAAZIN

İmanda Mürakebe Bilinci - Akaid - Dr. Mehmet Sürmeli'nin kişisel web sitesine hoşgeldiniz.

Transkript:

Meleklerin en büyük işlerinden birincisi Allah ın kelamını getirmektir. Kuran-ı Kerim de Allah şöyle buyurur; (Hac süresi 76. ayeti) "Allah insanlardan ve meleklerden elçilerini seçer." Bu gösteriyor ki meleklerin işlerinden birisi Allah ın kelamını getirmektir. İkinci işi mahlukların canlarını almaktır. Bu konuda Kuran-ı Kerim şöyle der: (Secde süresi 12. ayeti) "Size görevli kılınan ölüm meleği canınızı mutlaka alacaktır. Sonra hepiniz Rabbinize döndürüleceksiniz de" Üçüncü işleri şudur ki özellikle Allah ın peygamberleriyle savaşan ve bu savaşı çok abartan şer dolu insanlara azap getirirler. Bu melekler böyle şer dolu insanlara yaklaşınca öyle bir mıknatıs kuvveti oluşur ki şer dolu insan yanar kül olur. Nasıl ki benzinin yanına bir kıvılcım getirilirse hemen alevlenir; bu da aynı şekilde olur. Şer dolu insanlar benzin gibi olup cezalandıran melekler ise kıvılcım görevini görürler. Yaklaştıklarında yakarlar; yok ederler. Enam süresi 159. ayet özetle diyor ki bunlar meleklerin gelmesini mi bekliyorlar? Onların gelmeleri ve bunların yok olmaları bir olacaktır. Onlar bunlar için kıvılcım ve bunlar da o kıvılcım için barut gibiler. Yani Allah ın gazabı inince artık gazabı indiren melekler gelip şer dolu insanları mahvederler. 1 / 9

Meleklerin dördüncü işi şudur ki müminlere yardım ederler. Şer dolu kâfirler için yakan bir kıvılcım oldukları gibi mümin için de tam tersine birer yardımcıdırlar. (Ha Mim Secde süresi 31-32 ayetleri) Rabbimiz Allah tır deyip kararlılıkla bu inanç üzerinde sebat gösterenlere melekler inerek korkmayın; geçmiş bir hatanızdan ötürü hiç üzülmeyin. Size vaat edilen cennete nail olduğunuzdan dolayı sevinin. Biz bu dünyada da yardımcınızız, öbür dünyada da. Bu cennette canınız ne isterse; ne dilerseniz size verilecektir diyecekler. Bu ayet gösteriyor ki bazı meleklerin işi müminlere yardım etmektir. Karşı karşıya gelince artık kafirleri öldüren meleklerin beşinci işi de onların kalbinde müminlerin korkusunu yerleştirmektir. Bu işi her zaman insanın yanında olan ve her insan için tayin edilmiş meleği yapar. Allah bununla ilgili şöyle der; (Al-i-İmran süresi 125 ayeti) Hani sen inananlara Rabbinizin size (gökten) indirilmiş üç bin melekle yardım etmesi size yetmez mi? diyordun." Neden üç bin? Çünkü karşı orduda üç bin savaşçı vardı da o yüzden. Bu gönderilen meleklerin âlâ seviyeli melekler olmadığını ve her insan için tayin edilmiş birer tane olan melek olduğunu gösterir. Bunlar yetmez mi? diye sorması da daha alt seviyeli bir şey olduğunu gösteriyor ve her birinin düşmanın kalbinde Müslümanların korkusunu yerleştirdiğini gösteriyor. Bu ayetten biraz sonra şöyle diyor; (Al-i-İmran 152. ayeti) "Kâfirlerin kalbinde Müslümanların korkusu yerleştirildi." Yani her insanın yanındaki melek peygamberlerin ve onların cemaatlerinin korkusunu insanların kalbinde sürekli yerleştirir; onları etkisi altında bırakır. 2 / 9

Günümüzde de bunun örneği mevcuttur. Vaat edilen Mesih tüm muhaliflerini mübahele[1] için çağırıp durdu ama bu meydan okumasına karşılık veren olmadı. Ne zamanki birisi bunu zihninden geçirdiyse melek hemen yapma ölürsün dedi ve susturdu. Ben kendim Şimla ya gittiğimde bir Arya görüşmek için geldi. Veda lar[2] hakkında görüşüyorduk ki ben eğer eminsen ant iç dedim. Buna hazırım dedi. Ama eğer Veda lar yanlışsa benim eşim ve çocuklarım azaba yakalansınlar diye ant içeceksin dedim. O da öyle diyemem; korkarım dedi. Ben de ama ben Kuran-ı Kerim hakkında aynen bu şekilde ant içebilirim dedim. Bu çok fazla cüretkâr davranmak olmaz mı? dedi. Ben de eğer Kuran-ı Kerimin Allah ın kelamı olduğundan eminsem neden korkayım? dedim. Gerçek şudur ki melekler kafirlerin kalbini etki altında bırakırlar; korku yerleştirirler. Dediğim gibi günümüzde de tekrar tekrar mübaheleye çağırılmalarına rağmen kimse cesaret edemedi. Geçenlerde sufi olduğunu iddia eden Khvaca Hasan Nizami bey gelsinler; hemen bir saatte öldürürüm diye iddia etmiş ama sonra o kadar rezil olmuş ki eninde sonunda tamamen susmak zorunda kalmış. Sonra Deobandilerin durumu da ortadadır. Onlarca kez gazetelere ilan vermişler ama bir türlü bizim asıl ilanımıza bir cevap yazmıyorlar. İş ciddiye binince hep korkarlar. Hadislerde anlatılan bir rivayete göre bir seferinde birisi peygamber efendimizin yanına gelmiş ve Ebu Cehil bana zulmedip bu kadar paramı yemiştir ve geri vermiyor; ne olur siz kurtarın demiş. Peygamber efendimiz onu alıp Ebu Cehilin evine gitmiş ve dediği doğru mu? Gerçekten de bunun parasını aldın mı? diye sormuş. O da evet deyince peygamber efendimiz öyleyse ver demiş. Ebu Cehil hemen parayı çıkarmış; vermiş. Görenler de sonradan alay etmişler; hani Müslümanların parasını yemek caizdi demiştin. Öyleyse neden verdin? demişler. O da siz bilmiyorsunuz; o anda en ufak bir tereddüt gösterdiğim tadirde beni parçalamaya hazır olan iki vahşi deveyi görüyordum. Gerçek şudur ki gördüğü bu manzara meleklerin işiydi. Kalbini etki altında bırakıyorlardı; korku yerleştiriyorlardı. Meleklerin altıncı işi şudur ki Allah ın tevhidini ortaya çıkartan işler yaparlar. Gerçi bir açıdan bakınca tüm işleri melekler yaparlar ama bu özel işlerinden birisidir. Kuran-ı Kerimde Allah (cc) şöyle buyurur; (Al-i-İmran süresi 19. ayeti) Yani Allah da kendi tevhidine şahitlik yapar, melekler de. Bu gösteriyor ki melekler Allah ın tevhidini ispatlamak için ne gerekiyorsa yaparlar; hangi ispatlar gerekirse sunarlar, ortaya çıkartırlar. 3 / 9

Yedinci işleri şudur ki peygamberleri haklı çıkartan işler yaparlar. İnsanlar her ne kadar onlara yalancıdır deseler bile melekler hep kalplerinde hayır hayır bu yalancı değildir; sadıktır fikrini yerleştirip dururlar. Kuran-ı Kerim şöyle buyurur; (Nisa süresi 167. ayeti) Fakat Allah sana indirdiği (kelamı) kendi ilmiyle indirmiş olduğuna şehadet eder; buna melekler de şehadet ederler. Zaten Allah ın şehadeti yeterdir. Meleklerin şehadet vermesinin çeşitli yöntemleri vardır. Örneğin rüyalarda bir peygamberin Allah tarafından olduğunu söylerler. Birisi bir peygambere karşı düşman kesilir, ondan nefret eder ama melekler rüyasında kalbini öyle bir etkilerler ki kabul eder. Gerçek şudur ki melekler hep insanın kalbinde doğruyu kabul etme meyli oluşan anı aynen pusuda beklerler. Bu an her insanın nasibinde olabilir; ister Ebu Cehil olsun ister Firavun. İşte o anda melek bundan faydalanır; hemen kalbinde peygamberin haklılığını yerleştirir. Gerisi insanın elindedir; ister faydalanır ister umursamayıp yoluna devam eder. İşte bu şekilde insanların kalbinde peygamberlerin haklı olduklarına dair fikirler yerleştirmek meleklerin bir işidir. Sekizinci işleri şudur ki Allah ın tesbihini yaparlar, O nun pak ve lekesiz bir zat olduğunu beyan ederler. Kuran-ı Kerim şöyle der; (Zümer süresi 76. ayeti)o gün melekleri arşın etrafında bir daire halinde Rablerini hamd ile tesbih ederken göreceksin.dokuzuncu işleri şudur ki müminler için istiğfar duasını yaparlar. Bunlar bu işe tahsis edilmiş özel meleklerdir. Mümin için dua ve istiğfar yapmak bunların görevidir. Duaları şudur ki eğer bir mümin bir eksiklik gösterirse veya bir hata yaparsa Allah onu görmemezlikten gelsin; örtsün. Bu konuda Allah şöyle der; (Mümin süresi 8. ayeti)bu ayet gösteriyor ki çok özel meleklerin işi çok özel müminler için Allah onların hatalarını örtsün, zayıflıklarını görmemezlikten gelsin diye dua etmektir. Sıradan melekler ise herkes için dua ederler. Onların duası sadece sıradan müminlere değil, kafirleri bile kapsamaktadır. Böylelikle özel müminler iki kez faydalanırlar; hem özel meleklerin duasından nasiplerini alırlar, hem sıradan meleklerin istiğfarından. Herkes için yapılan dualarıyla ilgili Allah şöyle der; 4 / 9

(Şura süresi 6. ayeti)rablerine hamd ederek tesbih ederler. Yer yüzünde bulunan insanlara bağışlanmaya da dilerler. Kanımca bu da eninde sonunda herkesi cehennemden çıkartmanın bir yoludur. Allah meleklerin duaları neticesinde eninde sonunda herkese gidin; hepinizi bıraktım diyecektir. Onuncu işleri şudur ki melekler doğanın kanunu ve maddenin özelliklerinin son sebepleridir. Bu sebeple dünyada ne olup bitiyorsa meleklerin yarattığı sebeplerle olup bitmektedir. Örneğin yağmur yağar, rüzgâr eser, güneş ışınları bize ulaşır, zehir öldürür, panzehir kurtarır vs. Bütün bunlar meleklerin etkisiyle olmaktadır ve doğanın kanununun bir parçası olan hiçbir şey istisna değildir. Bu, zehir kendi başına zehir değildir veya panzehir kendi başına etki yapmaz anlamında değildir. Anlamı şudur ki maddenin yularını elinde tutan melekler tarafından izin gelmedikçe bu eşyalar etkilerini göstermezler. Ne zehir izin olmadan öldürür ne de panzehir izin olmadan kurtarır. Diğer maddi şeylerin durumu da aynen böyledir. Kuran-ı-Kerim muhtelif yerlerde bundan bahsetmektedir. Yağmurların yağması, tufanların oluşması ve daha birçok işin meleklerin elinde olduğunu söyler. Bu uzun bir konudur ve onlarca delili Kurandan bulmak mümkündür. Bariz olan en azından on veya onbeş tanesi muhakkak vardır. Bu delillere göre melekler doğanın kanununu işleten varlıklardır. Denilebilir ki verilen örneklerin dışında kalan diğer konuları nasıl kapsamın içine dahil edebiliriz? Bunun cevabı şudur ki yani Allah ın tüm sıfatlarını zahir eden meleklerdir ayeti buna ışık tutmaktadır; kapsamı her şeyi dahil edecek şekilde genişletmektedir. Onbirinci işleri şudur ki sadece istiğfar yapmakla kalmayıp kulları üzerine bereketler yağdırmak için de dua ederler. İstiğfar sadece hataları örtmekle alakalıdır. Oysa melekler bereketlerin yağması için de dua ederler. Bu konuda Kuran-ı Kerim şöyle der; (Ahzab süresi 57. ayeti)bu şekilde dua eden melekler de Allah ın merhameti neticesinde vardırlar. Allah yolunda zorluk çekip yürüyen birisini görünce kendileri bir şey veremedikleri için dua ederler; Allahtan rica ederler. Bu meleklerin duası bizim peygamber efendimiz hakkında ettiğimiz dualara benzer. Biz nasıl peygamber efendimiz için Allahtan bereketler istiyorsak bu melekler de aynen o şekilde Allah ın özel kulları için dua ederler. Bu ayette Allah insanlara Kendisi ve melekleri gibi diğer insanlar için merhamet duaları yapmalarını nasihat etmektedir. Meleklerin bir kısmının işi sadece ibadet etmektir. Onlar bu dünya yaratıldığından beri ibadet etmektedirler ve her şey yok olana kadar bu işlerine devam edecekler. Bir hadise göre yedi gökte bir avuç kadar boş yer yoktur. Her yerinde melekler secde veya rüku etmektedirler. Kıyamet günündeyse bunlar Sen paksın, doğrusu ibadetinin hakkını veremedik. Ancak şunu söyleyebiliriz ki en azından şirk yapmadık; Sana ortak koşmadık Meleklerin ağzından çıkan bu söz müminlerin de kulaklarına küpe olmalıdır. Bu kadar ibadetten sonra bile bir şey yapamadık 5 / 9

diyen meleklere nazaran bazı insanlar birkaç günlük ibadetten sonra biz çok ibadet yaptık derler. Meleklerin onüçüncü işi şudur ki insanların amellerini yazarlar; saklı tutarlar. Bu konuda Kuran-ı Kerim şöyle der; Başınızda tayin edilmiş saygıdeğer gözeticiler vardır. Bunlar her şeyi yazarlar; yaptıklarınızı bilirler. Yani tayin edilmiş melekler sizin görünen amellerinizi yazarlar. Niyetlerinize gelince onu bilmezler. O iş kalbin muhasebesiyle alakalı meleklerin elindedir. Öndördüncü işleri şudur ki Allah ın sevgili kullarının sevgisini dünyada yayarlar. İnsanların kalbinde bu kişiyi sev diye mesajlar yerleştirirler. Bir hadise göre; (Sahih Buhari)Yani Allah birini sevince hazreti Cebrail i çağırır ve o kulu sevdiğini ona anlatır. Bunu duyan Cebrail de onu sevmeye başlar. Sonra Cebrail diğer semavi meleklere seslenir ve Allah ın o kulu sevdiğini anlatır. Bu şekilde tüm melekler de onu sevmeye başlarlar. Ondan sonra o kişinin Allah katında kabul görmüş birisi olduğuna dair bilgi tüm dünyada yayılır. Günümüzde bunun örneğini görebiliriz. Hükümetlere bile baş kaldırılan ve sizlerin hükümetini neden kabul edelim denilen bu çağda millet vaat edilen Mesih in itaatine koşa koşa gelmektedir. Geç gelen neden önce gelmedim diye üzülmektedir. İşte bu meleklerin yaymış olduğu sevgidir. Dikkatle bakılırsa bu, Allah a yakın olanların söylediklerinde haklı olduklarının ince ve latif bir delilidir. Yalancılar kalkıp çok reklam yaparlar, bağırırlar çağırırlar ama yüzlerine bile bakan olmaz. Zahiruddin Rupi ve Abdüllah Timarpuri bunun taze örnekleridir. Onlarca kez ilanlar verdiler, yazılar yazıp dağıttılar ama başını döndürüp bakan bile olmadı. Oysa her geçen gün vaat edilen Mesih in sevgisi nasıl da yayıldı ve hala yayılmaktadır. Onbeşinci işleri şudur ki bazı durumlarda melekler Allah ın özel kullarına ve peygamberlerine hizmet etmek için tayin edilirler. (Hicr süresi 29-30 ayetleri)yani Allah meleklere Ben toprakla bir insan yaratmak üzereyim ve onu tamamlayıp kelamımı indirdiğimde (yani onu peygamber yaptığımda) hepiniz ona itaat edin. Bu gösteriyor ki belli bir seviyeden sonra artık kula melekler itaat etme durumunda oluyorlar ve bir peygamber için aynen bir hizmetçi gibi oluyorlar. Onaltıncı işleri şudur ki melekler insanlara ilim öğretirler. Onlara özellikle ilim öğrenme konusunda meyilli olan insanlara sürekli ışık tutsunlar diye emir verilir. Bir hadise göre bir seferinde hazreti Cebrail bir insan şeklinde peygamber efendimizin yanına gelmiş ve Ya Resullülah; iman nedir? Din nedir? diye sorular sormuş. Peygamber efendimiz de cevaplar vermiş. Gidince peygamber efendimiz sahabelerine dönmüş ve gelen kişinin aslında kim olduğunu biliyor musunuz? diye yoklamış. Onlar biz bilmiyoruz deyince o da bu Cebrail idi ve sizleri din hakkında bilgilendirmek için gelmişti demiş[3]. Yani meleklerin bir işi ilmi konularda bilgilendirmektir ve bu iş sadece dini 6 / 9

bilgilerle sınırlı değildir. Dünyevi işlerle ilgili de bilgi verirler; hatta kafirleri de bilgilendirirler. Meşhur mucit Edison un bir kitabını okumuştum. Kitabında aslında ben hiçbir şey icat etmedim. Birden bire bir şey aklıma gelir ve onu uygularım demiş. O özellikle icatlarla ilgili konulara meyilli olduğu için melekler de ona o tip ilimler verirdi. Peygamberler ve evliyalar dini konularda meraklı oldukları için onlara o tip bilgiler verilir. Meleklerin ilim aktarma yöntemi çok ilginçtir. Yerleştirmek istedikleri bilgiyi doğrudan bilincimizde değil bilinç altımızda yerleştirirler. Bu kısımda yerleştirilen bilgiyi insan kazıyıp çıkartabilir ve aynı zamanda (uzak olmasına rağmen) daha iyi korunmuştur. Zihnin bu bölgesi bir bellek gibidir ve melekler bir şeyi yerleştirmek için bu bölgeyi kullanırlar. Beyinin üç ana kısmı vardır. Birincisi mantık yürüttüğümüz ve görüp anladığımız kısmıdır. İkincisi hatırlamaya çalışınca bilgiyi ortaya çıkaran bellek kısmıdır. Üçüncü kısımda bellektir ama ancak çok düşününce ve yoğunlaşınca netice verir ve içinde saklamış olduğu bilgiyi yüzeye çıkartır. Melekler bazen bu derin bellek kısmında bilgiyi yerleştirirler. Lazım olduğu vakit öyle olaylar olur ki derin gömülmüş bu bilgi yüzeye çıkar. Öylesine hatırlamaya çalışınca çıkmazlar. Ben kendim bu konuda tecrübeliyim. Sanırım onyedi veya onsekiz yaşındaydım. Vaat edilen Mesih daha hayattaydı ve Teşhiz-ül-azhan adlı dergiyi yeni çıkartmıştım. Bir gece rüyamda bir melek gelmiş ve Bir şey öğreteyim mi? diye sormuş. Ben de buyrun deyince o da Fatiha süresini anlatalım mı? diye devam etmiş. Evet dedim. Çok ilginç bir rüyaydı. Önce zil sesine benzeyen bir ses çıktı ve her tarafa yayıldı. Sonra bu ses bir meydanın şeklini aldı ve içinden önce bulanık ama yavaş yavaş netleşen bir şekil görünmeye başladı. Melek olan o şekil bana bir şey öğreteyim mi? diye sordu ve evet deyince Fatiha süresini anlatayım dedi. Tefsiri anlatırken iyyake nağbudu kısmına kadar gelince durdu ve şimdiye kadar yazılan tefsirler buraya kadar anlatmışlar; devamını ele almamışlar dedi. Ben de rüyamda bu söylenenin doğru olduğuna inandım ve o ama ben gerisini de anlatacağım dedi. Sonuna kadar anlatınca uyandım ve o anda çok ince olan iki veya üç konu aklımdaydı ama tekrar uykuya dalınca onları da unuttum. Vaat edilen Mesih in birinci halifesine anlatınca kızdı ve neden hemen yazmadım diye sitem etti. Anlatılan her şeyi hemen yazmalıydın dedi. Ama o gün bugündür; Fatiha süresi üzerinde konuşmaya kalktığım her seferinde yeni noktalar bana hatırlatıldı. Bu o gün bilinç altımda yerleştirilen o bilgilerin neticesindedir. Bununla ilgili bir olayı anlatayım. Okulumuzun takımı oynamak için Amritsar a gittiğinde ben de yeni mezun olduğum için yanlarında gittim. Bizim çocuklar maçı kazandılar ve maçtan sonra bir toplantı ayarladılar. Toplantıda da bana konuşayım diye rica ettiler. Daha giderken ben onlara Allah ın benimle öyle bir muamelesi vardır ki Fatiha süresiyle ilgili ne zaman konuşsam yeni noktalar zihnimde yerleştiriliyor demiştim. Toplantıda konuşmaya kalktığımda birde baktım ki Fatiha süresinden başka hiçbir sure bir türlü ağzımdan çıkmıyor. Mecburen okudum. Oysa ki aklımda anlatılacak hiç bir şey yoktu; tamamen öylesine okudum. Ama okur okumaz kalbimde hemen yeni bir nokta yerleştirildi. Fatiha sûresi indiğinde Müslümanların muhatapları sadece Mekke nin kafirleriydi. Yahudiler ve Hıristiyanlardan eser bile yoktu. Oysa Fatiha süresinde öğretilen dua bize Yahudiler ve Hıristiyanlar gibi olmaktan koru şeklindedir. Normal şartlarda gözünün önündeki düşmanla ilgili ayetin inmesi gerekirdi. Bundaki incelik şudur ki (o anda en büyük düşman gibi görünen) Mekke nin müşrikleri nasılsa mahvolacaklardı. Asıl Kıyamet gününe kadar olan kalıcı düşmanlar daha ortaya bile çıkmamış olan Hıristiyanlar ve Yahudiler olacaklardı. Bu sebeple Mekke deki son derece geçici düşmana karşı dua öğretilmedi ve uzun vadeli düşmana karşı öğretildi[4]. İşte o gün birden bire bu ince nokta bana anlatıldı ve ben Allah ıma şükrettim ki O beni insanların önünde rezil etmedi. Sözün özü Allah tarafından öğretilen şeyler hep lazım olunca işe yararlar. Bazen unutturmanın hikmeti şudur ki eğer unutturulmazsa bir seferlik olur ama böylece hep işe yarayan bir hazine gibi olur. Şimdi de ne zaman ki birisi Kuran-ı Kerimle 7 / 9

ilgili bir itiraz ederse ve hemen etrafta ilgili ayetlerini tam okumak için bir Kuran hafızı olmazsa Allah bana Fatiha süresinden itirazın cevabını anlatıyor. Semavi ilim çok bereketlidir; lazım oldukça kullanılır. Dediğim gibi melekler insana ilimler öğretirler. Muhiyyüddin İbn-i-Arabi Futuhat-ı-Mekkiyye adlı eserinde bir çok ilmi meleklerden öğrendim diye yazmıştır. Bazı diğer sufiler de bu konuda yazmışlardır. Gerçi daha önce de söylediğim gibi vaat edilen Mesih in yazdığının onda birini bile yazmamışlardır. Vaat edilen Mesih binlerce Arapça kök kelimelerin ona anlatıldığını söylerdi. Ben kendim de birçok şeyi meleklerin vasıtasıyla öğrendim. Bir seferinde günah kavramıyla ilgili öyle derin bilgiler verildi ki hala hatalar ve günahların o neredeyse resimsel anlatımını hatırlayınca hayran kalıyorum. Onyedinci işleri şudur ki insanların kalbinde iyilikler yapma düşüncelerini yerleştirirler; teşvik ederler. Bu her insan için tayin edilmiş özel meleğin işidir ama asıl kontrol eden Cebrail dir. Peygamber efendimiz bu konuda şöyle buyurmuştur; Yani insanın kalbinde iki tür düşünce dışarıdan yerleştirilir. İlki melekler tarafındandır ve bunda iyilik teşvik edilir, hak ise desteklenir. Kimin kalbinde böyle bir düşünce oluşuyorsa bilsin ki Allah tarafındandır; şükretsin. İkincisi şeytan tarafındandır ve kötülüğe teşvik ettiği gibi hakkı da inkâr eder, iyiliklerden alıkoyar. İşte böyle düşünceler kalbinde oluşan birisi şeytandan Allah a sığınsın. Bu anlattıklarım meleklerin işleriydi ve bunlardan onların ne kadar önemli varlıklar oldukları anlaşılır. Kesinlikle öylesine varlıklar değillerdir ve insanlarla önemli bağları vardır. Bu durumda bu meseleye sıradan bir şey gözüyle bakamayız. [1] Dua düellosu. [2] Hinduların kutsal kitabı 8 / 9

[3] Sahih Buhari [4] Hıristiyan yazarlar ellerinden geldiği kadar Fatiha süresinin iniş tarihini daha sonraya almaya çalışırlar ama mecburlar çünkü tüm rivayetlere göre Fatiha süresi ilk sürelerden birisiydi. 9 / 9