MALTEPE SİHİRLİ GEMİLER ANAOKULU ŞUBAT AYI BÜLTENİ 3 YAŞ
ŞUBAT AYI PSİKOLOJİ BÜLTENİ ÇOCUKLARDA UYKU SORUNLARI Uyku karmaşık, beyin işlevi ve psikoloji ile ilgili yaşamsal bir durumdur. Dış etkenlere açık, bireyin duygusal ve içgüdüsel yaşamıyla ilgili gelişimsel bir işlevdir. Şu üç dönemi içermektedir: Bunlar uykuya dalma, rüyasız uyku ve rüyalı uyku dönemleridir. Uykuya dalma döneminde yavaş yavaş çevre ve beden ile ilgili algılar azalarak kişi uyku dönemine geçmektedir. Rüyasız uyku dönemi bedenin temel yapı taşları olan proteinlerin yeniden oluşturulduğu ve kişinin fiziksel yorgunluğunu atarak dinlenmeyi sağlayan dönemdir. Ayrıca bu dönemde büyüme hormonu salgılanır. Rüyalı uyku dönemi, uyuyan kişide göz kapaklarında ve gözlerinde hareketlerin başlaması ile fark edilir. Rüyalar başlar, bu dönemde görülen rüya ile uyumlu olarak beden hareketlerinin ortaya çıkmaması için kasların gerginliği kaybolmuştur. Eğer böyle bir düzenleme olmasaydı gördüğümüz rüya ile hareket edecek, hatta yataktan kalkıp dolaşacaktık. Bu özellik yenidoğan bebeklerde tam oluşmadığından el ve ayaklarda ya da yüzde, bazen gövde de küçük hareketler olabilmektedir. Bu dönem doğumda yaklaşık uykunun yarısını oluşturmakta, bir yaşından sonra ise erişkindeki gibi yaklaşık uykunun beşte birine düşmektedir. Uykunun rüya döneminde bir çok ruhsal olay gerçekleşmektedir. Bu dönemde gerilimler boşalmakta ya da serbestleşmekte, hatırlanan her şey ve gündüz yaşananlar birbirine bağlanarak, programlanmaktadır. Gündüz uyanık iken algılanan duyumlar rüya aracılığıyla yapılanırlar. Yenidoğanlarda ve bebeklerde rüyalar, uykuya daldıktan 30-45 dakika sonra, büyük çocuklarda ise 120 dakika sonra ortaya çıkmaktadır. Doğumdan sonraki dönemde süt çocuğu için bedensel gereksinimler uykuyu etkilemektedir. Açlık uyandırmakta, tokluk ise uykuya dalmayı kolaylaştırmaktadır. Bu dönemdeki uykusuzluklarda anne tarafından bebeğin beslenmesi ya da duygusal desteklenmesinin yetersiz, ters ya da aşırı bir biçimde karşılandığı görülmektedir. Uyku bebek için ritmik ve temel bir gereksinimdir. Yenidoğan döneminden başlayarak bebeklerin ya da çocukların uyku özelliklerine bakıldığında birçok değişiklikler görülmektedir. Bunlar bireyseldir ya da dönemlere bağlıdır. Bebekler içinde çok uyuyanlar olduğu gibi az uyuyanlar da vardır. İlk aylarda uykusuzluk sıradan bir durumdur, ancak sonuçları nedeni ile aile için önemlidir. Ortaya çıkan gerginlik ve sinirlilik durumu yalnız çocuğun uykusuzluğunu artırmaz, yeni çatışmaları da ortaya çıkarır. Uykusuzluğun önemi ve ağırlığı bebeğin yaşı, gelişim düzeyi ve kişisel özelliklerine bağlı olarak belirlenir. Yenidoğan 19-23 saat uyur. Başlangıçta aralıklı ve parçalara bölünmüş bir uyku biçimindedir. Yavaş yavaş gece ağırlıklı olarak gelişir, üçüncü yıla doğru derinliğine kavuşur.uykusuzluk nedenlerine bakacak olursak; bedensel bir hastalık sırasında çekilen sıkıntı ve acı uyku işlevinin bozulmasına yol açmaktadır. Ayrıca odanın sıcaksoğuk ya da gürültülü olması gibi dış etkenler de uykuyu bozacaktır. 2-3 aylık bebekler
çığırtkandır, kolay uyarılabilir, sinirlidir. Bu özellikler ise annede sabırsızlık, yetersizlik gibi ilişkiden kaynaklanan zorlukları yaratabilir. İlk aylardaki bakımın niteliği, sürekliliği ve yumuşaklığı çok önemlidir. Bebeğin hareket ve dil becerisinin gelişme düzeyi, altının temizlenmesi, anne ile bebek ilişkisinin biçimi, ailenin yaşam şekli, iklim, çocuğu paylaşan birden fazla kişinin olması, annenin sıkıntı ya da huzursuzlukları gibi bir çok özellik uykuyu etkileyecektir. Uykusuzluk bazen bebeğin, bazen de annenin kişilik özelliklerinden kaynaklanır ve çatışmaların sonucudur. Uyku sorunu genellikle duyarlı bir bebek ile yetenekleri bakımından yetersiz bir anne arasındaki iyi işlemeyen bir ilişkinin işaretidir. Uyku bozukluklarının önemli bir kısmı ikinci yılda ortaya çıkar. Bebek bu yaşta kolay uyarılır bir durumdadır. Uykuya dalma sıklıkla zordur. Oto-erotik tutumlar, geçiş nesnelerine bağlanma, uyuma ritüelleri (törenleri) sıktır. Yaklaşık 12 saat süren gece uykusu ve 3-4 yaşına kadar sürecek gündüz uykuları vardır. Uyku sakindir, sessizlik, karanlık ve uygun koşullar ister. Bebekler ve çocuklar genellikle emme ve yemek yeme ile karnının doyması ya da anne babasıyla geçirdiği doyurucu bir ilişki sonrasında uykuya dalmakta, bazen de ağlama, inatlaşma gibi bir gerginlikten sonra uyumaktadırlar. Bu dönemde uykunun niteliği bebeğin anne tarafından ele alınma biçimine bağlıdır. Eğer bedensel ve psikolojik gereksinimleri karşılanmamışsa bebek uyanır ve doyurulmasını bekler. Uykunun korunması annenin işlevidir, daha sonra rüyalar aracılığıyla gelişir. Rüyalar psikolojik açıdan isteklerin gerçekleşmesine yardımcı olan bir araç gibidir. Yaşamın ilk döneminde ise bu işlev ancak emme amaçlıdır. Çocuklarda uykuya dalma zorlukları İkinci ile altıncı yaşlar arasında aşırı hareketli olan çocuk uykuya dalma konusunda direnebilir. Ayrıca ilk kaygılı rüyalar da bu zorluğu arttırır. Bu dönemde yatmaya direnen çocuk çeşitli bahaneler bulur. Korktuğunu, yalnız yatamadığını söyleyerek anne baba ile yatmak isteyebilir, odasında gece bir ışık yakılmasını ister, bir oyuncak ya da yastık gibi uykuya geçişi kolaylaştıracak bir eşyaya sarılabilir, ilk bir yılda gördüğümüz davranışlardan olan parmak emme ile rahatlamaya çalışabilir ya da aileden birinin anlatacağı masala bağlanır. Dış ortamdaki koşulların uygunsuzluğu (gürültü, anne baba ile birlikte yatma, uyku saatinin düzensizliği), uygun olmayan dış baskılar (aşırı baskıcı anne babasına karşı otonomisini korumaya çalışan çocuk) ve sıkıntılı ya da çatışmalı bir ev ortamı bu geçiş dönemini bozar. Çocuk rüyalardan ya hoşlanır ya da çoğu zaman bildirildiği gibi korku ile güçlü tepkiler sergileyebilir. Rahatsız edici rüyalar çocuk 3, 6 ve 10 yaşında iken en yoğundur. İki yaşındaki çocuğun rüyaları kovalanmak ya da ısırılmak ile ilgili olabilmekte, dört yaşında ise bazı hayvan rüyaları ile iyi ya da kötü insanlarla karşılaşılan rüyalar başlamaktadır. Beş ya da altı yaşlarında öldürme ya da yaralanma ile uçma, arabada olma ve belirgin hayaletlerin olduğu rüyalar vardır. Çocuklukta saldırgan rüyalar oldukça ender görülür, onun yerine çocuğun bağımlılığını yansıtan tehlikede olduğu şeklinde rüyalar görülür. Beş yaşına doğru çocuk o zamana kadar gerçek yaşantılar olduğuna inandığı rüyaların gerçek olmadığını fark etmeye başlar. Yedi yaşına gelinceye kadar çocuklar rüyaların kendileri tarafından yaratıldığını bilirler. Üç ile altıncı yaşlar arasındaki çocukların, anne babaları ile bağlantılarını sürdürebilmek, odalarını daha gerçekçi ve daha az korkutucu bir şekilde görebilmek için yatak odalarının kapısını ya da ışığını açmak istemeleri doğaldır. Zaman zaman çocuklar rüyalardan kaçmak için yatmağa gitmeyi reddedebilirler. Uykuya dalma güçlükleri genellikle rüya
görmelerle bağlantılıdır. Uyku dünyasında iken gerçek dünyadan kopmamak için güvenliği sağlayan koruyucu yöntemlerin oluşturulduğu alışkanlıklar geliştirilir. Bebeklik ve çocukluk dönemlerinde uyuma ve uyku ile ilgili sorunların başında yatağa gidip uyuma konusunda direnme gelmektedir. Çocuk ağlar, yatırıldıktan sonra kalkar, anne baba ile uzun çekişmeler yaşar. Bu direnme kimi çocukta yatma korkusuna dönebilmektedir. Çocuk odasının ışığını açmakta, kapıyı aralık tutma, anne baba arasında ya da koltukta uyumaktadır. Uyumadan yatağına geçmez. Sıklıkla sıkıntılı rüyalar sonrasında ortaya çıkar. Çocukların uyku için yatağa gitmeden önce geliştirdikleri kendilerine özel yatma törenleri olabilmektedir. Bu törenler 3-6 yaşları arasında sıktır. Yastık, oyuncak gibi bir eşya olmalıdır. Ayrıca bir bardak su, şeker, aynı masalın anlatılmasını ister. Bunlar her zaman aynı şekilde olmalıdır. İlişkinin kesilecek olması kaygısıyla ortaya çıkan sıkıntının giderilmesine yönelik belirtilerdir. Bebek ve çocuklarda sorun yaratan ya da tedavi gerektiren uykusuzluk çok nadirdir. İleri yaş çocuğu ve ergende gözlenir. Bu çocukların ya da gençlerin uyku saatlerinin 21:00-22:00 yerine saat 01:00-02:00 olacak şekilde kaydığı, bu nedenle sabah daha geç kalktıkları görülmektedir. Nedenleri arasında gencin kendi yaşamını kontrol etme çabası, TV seyretme, radyo dinleme ve geç zamanlara kadar okuma gibi erken çocukluk alışkanlıklarının yani yatma törenlerini sürdürmeleri nedeniyle ortaya çıkabilmektedir. Uyku ile ilgili sorunlar Gece terörü (night terror) Gece çocuk yatağında ağlar, gözleri dalgın bir şekilde bakar, korkmuş bir yüz ifadesi vardır. Çevresini tanımaz, solgundur, terler, çarpıntısı vardır. Bu durum bir kaç dakika sürer. Çocuk tekrar uyur. Çocuk sabah uyandığında, gece olanlarla ilgili hiç bir şey hatırlamaz. Uykusunun rüyasız uyku döneminde ortaya çıkmaktadır. Genellikle 5-6 yaşlarına doğru azalarak kaybolur. Seyrek olarak kaybolmaz ve tedavi gerektirir. Sıkıntılı düşler Çocukların % 30'unda olur. İkinci yaştan sonra görülür. Çocuk uyanır, ağlar, bağırır, yardım ister. Sıklıkla sabah hatırlanır. Sıkıntılı düşler genellikle uyku başında görülür, güzel rüyalar ise genellikle sabaha karşıdır. Özellikle çocuğun yaşantısında yoğun sıkıntılı bir olay varsa sıradan bir durumdur, ayrıca ruhsal aygıtın yapılanmasının bir göstergesidir. 4-5 yaşından sonra şiddeti giderek azalır. Çocuk uyanır, endişelidir. Anne babasının yatağına gider ve uyumaya devam eder. Uyurgezerlik Erkeklerde daha sıktır. 7-12 yaşlar arasında görülür. Ailede uyurgezerlik olanlarda daha sıktır. Gecenin ilk yarısında çocuk yataktan kalkar. Bazen karmaşık, her zaman aynı şekilde tekrarlanan bir etkinlik içine girer. 10-30 dakika sonra tekrar yatar, uykusuna devam eder. Sabah hiçbir şey hatırlamaz. En basit şeklinde gözler açılır ve yataktan kalkmaya çalışır. Altı ile on iki yaşları arasındaki çocukların altıda birinde en az bir kez olurken, bunların ancak % 3-5'inde uyurgezerlik gelişir. Rüyasız uyku döneminde görülür. SEVGİLERİMİZLE; PSK. ELİF KAYA
PARMAK OYUNU EĞİTİM ETKİNLİKLERİMİZ SEVGİ Küçücük bir bebektim. Uyurken ninni dinlerdim (Uyuma hareketi yapılır.). Merakla etrafımı keşfettim (Etrafı inceleme hareketi yapılır.). Bastım 6 yaşına (6 tane parmak gösterilir.), Çıktım keşif yoluna. Bu yolda en çok sevgi çıktı karşıma (El, kalbe götürülür.). Büyüyorum sevgiyle bu güzel zamanda. SAYILAR Bir, iki, üç, dört, beş, altı (Koşma taklidi yapılır.) Delindi pabucumun altı. (Ayak kaldırma hareketi yapılır.) Yedi, sekiz, dokuz, on (Parmaklar sayılır.) Açıldı televizyon (Oturulur, karşıya bakılır.) Çizgi film çok komikti (Kahkaha atılır.) Hasta çocuk üzdü beni (Gözyaşları silinir.) Maymunlar çok ilginçti (Tırmanma hareketi yapılır.) Ne yazık ki uykum geldi (Esneme hareketi yapılır.) Size iyi geceler... (El sallanır.)
KÜÇÜK KARINCA Küçük karınca yuvasındaydı Heryanı donduran soguk vardı Kapı çalınca baktı karınca Kimdiki bu zaman kapı çalan Tembel cırcırdı Gelen misafir Kardesim karnım ac birşey getir. Yazın gezersen hep keyif edersen Kış gelir pek çabuk kalırsın aç. BARIŞ MANÇO ŞARKISI Hey hey Günaydın çocuklar günaydın Hep. güler yüzle karşılarsınız beni Hey hey günaydın çocuklar günaydın Sabah akşam bıkmadan dinlersiniz beni Dün gece düşündüm de renkler olmasaydı Yaşanmazdı bu dünyada Korktuğum odur ki kapkara bir dünyayı İsteyenler var aramızda Oyun ister bazen büyükler tabancalar kılıçlar tüfekler Zevk meselesi bu karışılmaz Tartışılmaz zevkler ve renkler sizin olsun bütün bu zevkler Bırakın renkleri çocuklara Hey hey günaydın çocuklar günaydın Siz hiç kırmızı bir ağaç gördünüz mü Hey hey günaydın çocuklar günaydın Gökyüzü neden mavi düşündünüz mü Başak sarı çim yeşil her şeyin bir rengi var Değişmez doğanın dengesi Mor turuncu sarı eflatun pembe haki çamur bile kahverengi Oyun ister bazen büyükler tabancalar kılıçlar tüfekler Zevk meselesi bu karışılmaz Tartışılmaz zevkler ve renkler sizin olsun bütün bu zevkler Bırakın renkleri çocuklara Uzakta bir ülkede insanlar anlaşmış Tam silahları bırakırken İçlerinde ikisi hemen karşı çıkmış sonuçta onlar kazanmış İkisinin de önünde birer düğme varmış Biri yeşil diğeri kırmızı Bir iki üç demişler basıvermişler Ve sonunda dünya kapkaranlık olmuş Tam istedikleri gibi Oyun ister bazen büyükler tabancalar kılıçlar tüfekler Zevk meselesi bu karışılmaz Tartışılmaz zevkler ve renkler sizin olsun bütün bu zevkler Bırakın renkleri çocuklara Oyun ister bütün çocuklar ŞARKI PINOKYO Benim güzel tahtaciğim; Senden Kukla Yapaciğim, Testereyle Keseceğim; Kirt Kirt Kirt Kirt Kirt Diye! Çivileri Çakacağim, Tak Tak Tak Tak Tak Diye! Pin Pin Pinokyo İsmi De Olsun Pinokyo.. Çiplak Olmaz! Giydirelim, Bir Elbise Diktirelim, Bir Pantolon,Birde Şapka İşte Oldu Bir Kukla. Pin Pin Pinokyo İsmi De Olsun Pinokyo... ŞİİR TÜRK ÇOCUKLARI Çocuk Marşı Türk çocukları! Türk çocukları! Gözler ileri, başlar yukarı Yarınki hayat, yurt ufukları Her şey sizindir Türk çocukları! Çocuklar aziz vatan malıdır, Ulu ağacın birer dalıdır. Yardım görmeli, bakılmalıdır Özü ateşli, Türk çocukları!
KAVRAMLAR SAYI: ŞEKİLLER: RENKLER: ZIT KAVRAMLAR: 15-25 arası sayıları ritmik sayma ELİPS,KALP YEŞİL KAHVERENGİ YUKARI AŞAGI DRAMA HAYVANLARI SEVELİM Herhangi canlı varlıkları nasıl korucagımızı,nasıl deger vercegimizi, onları nasıl beslicegimizi canlandırarak anlatma. Ben, giderim; o, gider. İçimde tık tık eder. (Kalp) İçinde kalırsa küçülür, Paylaştıkça büyür. (Sevgi) BİLMECELER
AYIN ÜLKESİ DENEY TÜRKMENİSTAN Balıklar nasıl yüzer? MUTFAK ETKİNLİĞİ SEVGİLİLER GÜNÜ PASTASI AYIN PARTİSİ SEVGİLİLER GÜNÜ PARTİSİ AYIN PROJESİ AİLE ETKİNLİĞİ HAYATI KOLAYLAŞTIRAN İCATLAR DOĞUM KARNESİ HAZIRLANMASI( KARTON ÜZERİNE ADI, SOYADI ANNE ADI, BABA ADI, DOGUM TARİHİ, DOGUM YERİ, DOGUM SAATİ, DOGUM FOTOLARI, BEBEKLİK FOTOGRAFI,VARSA KARDES ADI VE FOTOGRAFI, AİLE FOTOGRAFI HAZIRLANMASI)