METAL DESTEKLİ PORSELEN RESTLORASYONLAR İÇİN METAL ALAŞIMLARI



Benzer belgeler
6.WEEK BİYOMATERYALLER

Prof. Dr. HÜSEYİN UZUN KAYNAK KABİLİYETİ

CERRAHİ İĞNE ALAŞIMLARI. Microbiologist KADİR GÜRBÜZ

REVETMAN. Prof Dr Övül KÜMBÜLOĞLU. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

SÜPER ALAŞIMLAR Prof.Dr.Ayşegül AKDOĞAN EKER Prof.Dr.Ayşegül AKDOĞAN EKER

ÇİNKO ALAŞIMLARI :34 1

KRON KÖPRÜ REVATMANI

DÖNER ALETLERİN KANAL TEDAVİSİNDE KULLANIMI

METALİK MALZEMELERİN GENEL KARAKTERİSTİKLERİ BAHAR 2010

Paslanmaz Çeliklerin. kaynak edilmesi. Özlem Karaman Metalurji ve Malzeme Mühendisi Kaynak Mühendisi

DOĞAL KURŞUN METALİK KURŞUN PLAKALAR

PORSELEN KRON VE KÖPRÜLERİN OKLÜZAL MORFOLOJİLERİNDE HAZIR PORSELEN KONİLERİN KULLANIMI. Hüsnü YAVUZ YILMAZ* Çetin SUCA** Levent NALBANT***

ÜRÜN KATALOĞU BM TEKNİK

PLASTİK ŞEKİL VERME (PŞV) Plastik Şekil Vermenin Temelleri: Başlangıç iş parçasının şekline bağlı olarak PŞV iki gruba ayrılır.

Malzeme Veri Sayfası. EOSINT M 270 için EOS CobaltChrome SP Tanımlama, Kullanım

İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ

SICAK İŞ TAKIM ÇELİKLERİ B İ R K A L İ T E M A R K A S I

Dişhekimliğinde MUM. Prof Dr. Övül KÜMBÜLOĞLU. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

Paslanmaz Çelik Sac 310

MALZEME SEÇİMİNİN ÖNEMİ VE MÜHENDİSLİK MALZEMELERİ. Doç.Dr. Salim ŞAHİN

formülü zamanı da içerdiği zaman alttaki gibi değişecektir.

Doç.Dr.Salim ŞAHİN SÜRÜNME

SinterlenmişKarbürler. Co bağlayıcı ~ Mpa Sertlikliğini 1100 ⁰C ye kadar muhafaza eder Kesme hızları hız çeliklerine nazaran 5 kat fazladır.

MIG-MAG KAYNAK METODUNDA KULLANILAN KAYNAK ELEKTROTLARI VE ELEKTROT SEÇİMİ

PLASTİK ŞEKİLLENDİRME YÖNTEMLERİ

Malzeme Veri Sayfasi. EOSINT M 270 için EOS CobaltChrome SP Tanimlama, Kullanim

LABORATUVAR LİKİT A-SİLİKONU

SEÇİMİ Prof. Dr. İrfan AY. Doç. Dr. İRFAN AY / Arş. Gör. T.KEREM DEMİRCİOĞLU 0

BARA SİSTEMLERİ HAKKINDA GENEL BİLGİLER

Tozların Şekillendirilmesi ve Sinterleme. Yrd. Doç. Dr. Rıdvan YAMANOĞLU

İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ

Paslanmaz çelik nedir? Fe Cr > 10,5% C < 1,2%

1. Giriş 2. Yayınma Mekanizmaları 3. Kararlı Karasız Yayınma 4. Yayınmayı etkileyen faktörler 5. Yarı iletkenlerde yayınma 6. Diğer yayınma yolları

YTÜMAKiNE * A305teyim.com

Hasta Bilgilendirme. InLine IPS. Kişisel gülümsemeniz için

KESİNLİK VE ETKİNLİĞE GÜVEN LUTZ TIBBİ BIÇAK AĞIZLARI

Prof. Dr. İrfan AY / Öğr. Gör. Fahrettin KAPUSUZ

Yeniden Kristalleşme

Cetvel-13 Güvenirlik Faktörü k g. Güvenirlik (%) ,9 99,99 99,999

Dökme Demirlerin Korozyonu Prof.Dr.Ayşegül AKDOĞAN EKER

KOMPOZİTLER Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği

ZnS (zincblende) NaCl (sodium chloride) CsCl (cesium chloride)

Akımsız Nikel. Çözeltideki tuzları kullanarak herhangi bir elektrik akım kaynağı kullanılmadan nikel alaşımı kaplayabilen bir prosestir"

Demir, atom numarası 26 olan kimyasal element. Simgesi Fe dir. Demir, yerkabuğunda en çok bulunan metaldir. Yerkürenin merkezindeki sıvı çekirdeğin


AKPA KOMPOZİT PANEL TEKNİK KATALOG

BASMA DENEYİ MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ. 1. Basma Deneyinin Amacı

TIG GAZALTI KAYNAK YÖNTEMİNDE KULLANILAN GAZLAR VE ÖZELLİKLERİ PROF. DR. HÜSEYİN UZUN HOŞGELDİNİZ

1.GİRİŞ Metal Şekillendirme İşlemlerindeki Değişkenler, Sınıflandırmalar ve Tanımlamalar

PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI

DENEYİN ADI: Kum ve Metal Kalıba Döküm Deneyi. AMACI: Döküm yoluyla şekillendirme işleminin öğrenilmesi.

MMT407 Plastik Şekillendirme Yöntemleri

Rapor no: Konu: Paslanmaz çelik

MMT209 Çeliklerde Malzeme Bilimi ve Son Gelişmeler 11 Yüksek sıcaklığa dayanıklı çelikler. Yrd. Doç. Dr. Ersoy Erişir Güz Yarıyılı

ASBESTSİZ CONTALAR TEMEL ÖZELLİKLER TEKNİK ÖZELLİKLER. Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.

7075 SERĠSĠ ALAġIMLARIN GENEL ÜRETĠM YÖNTEMLERĠ

Yoğun Düşük sürünme direnci Düşük/orta korozyon direnci. Elektrik ve termal iletken İyi mukavemet ve süneklik Yüksek tokluk Magnetik Metaller

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2

AD: HEDEF AYMAK NUMARA: G KONU: İNŞAAT ÇELİKLERİ

3. MALZEME PROFİLLERİ (MATERİALS PROFİLES) 3.1. METAL VE ALAŞIMLAR. Karbon çelikleri (carbon steels)

KOROZYON DERS NOTU. Doç. Dr. A. Fatih YETİM 2015

KESİNLİK VE ETKİNLİĞE GÜVEN LUTZ TIBBİ BIÇAK AĞIZLARI

MALZEME ANA BİLİM DALI Malzeme Laboratuvarı Deney Föyü. Deneyin Adı: Malzemelerde Sertlik Deneyi. Deneyin Tarihi:

Sentes-BIR Hakkında. Sentes-BIR metallerin birleştirmeleri ve kaplamaları konusunda çözümler üreten malzeme teknolojileri firmasıdır.

PÜSKÜRTME ŞEKİLLENDİRME (SPRAY FORMING / SPRAY DEPOSITION)

ALUMİNYUM ALA IMLARI

BA KENT ÜNİVERSİTESİ. Malzemeler genel olarak 4 ana sınıfa ayrılabilirler: 1. Metaller, 2. Seramikler, 3. Polimerler 4. Kompozitler.

ÇELİK YAPILAR (2+1) Yrd. Doç. Dr. Ali SARIBIYIK

BÖLÜM I YÜZEY TEKNİKLERİ

OSMANLI ALAŞIMLI ÇELİKLER SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ

MALZEME BİLGİSİ DERS 8 DR. FATİH AY. fatihay@fatihay.net

Sabit Protezler BR.HLİ.011

ATOM HAREKETLERİ ve ATOMSAL YAYINIM

Paslanmaz Çeliklerin Kaynak İşlemi Esnasında Karşılaşılan Problemler ve Alınması Gereken Önlemler Paslanmaz çeliklerin kaynak işlemi esnasında

EKSİKSİZ VE HIZLI - LUTZ ELYAF BIÇAK AĞIZLARIYLA VERİMLİLİĞİNİZİ ARTIRINIZ

Faz Dönüşümleri ve Faz (Denge) Diyagramları

SİLİSYUM ESASLI İNTERMETALİK BİLEŞİKLER

HEATING ELEMENT TECHNOLOGIES CORP. PASLANMAZ ÇELİK BORU. Kaliteyi Biz Üretelim, Sizler İle Paylaşalım...

Birimler C 16,6 µm/mk C 17,2 µm/mk C 18,3 µm/mk C 19,5 µm/mk

Lab Cihazları Dersi Çalışma Soruları

TERMOKİMYASAL YÜZEY KAPLAMA (BORLAMA)

Döküm Prensipleri. Yard.Doç.Dr. Derya Dışpınar. İstanbul Üniversitesi

LUTZ BIÇAK AĞIZLARI - ONYILLARDIR PROFESYONEL ESNAF VE ALET TACİRLERİNİN EMİN SEÇİMİ

MAK-205 Üretim Yöntemleri I. Yöntemleri. (4.Hafta) Kubilay Aslantaş

Elektrik ark kaynağı.

MALZEMELERİN MUKAVEMETİNİ ARTIRICI İŞLEMLER

YORULMA HASARLARI Y r o u r l u m a ne n dir i?

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş

DİŞHEKİMLİĞİNDE METALLER VE METAL ALAŞIMLARI

İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ

ZnS (zincblende) NaCl (sodium chloride) CsCl (cesium chloride)

TOKLUK VE KIRILMA. Doç.Dr.Salim ŞAHĠN

ÖĞRENME FAALİYETİ 1 ÖĞRENME FAALİYETİ TOZALTI KAYNAĞI

Şekil 1. Elektrolitik parlatma işleminin şematik gösterimi

KOROZYONDAN KORUNMA YÖNTEMLERİ

MMM291 MALZEME BİLİMİ

SERİ KALİTE - OTOMOBİL ENDÜSTRİSİ İÇİN LUTZ SANAYİ BIÇAK AĞZI VE BIÇAKLARI

METAL MATRİSLİ KOMPOZİT MALZEMELER

MMT113 Endüstriyel Malzemeler 5 Metaller, Bakır ve Magnezyum. Yrd. Doç. Dr. Ersoy Erişir Güz Yarıyılı

TOZ METALURJİSİ Prof.Dr. Muzaffer ZEREN

Transkript:

T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı METAL DESTEKLİ PORSELEN RESTLORASYONLAR İÇİN METAL ALAŞIMLARI BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Aman MUHAMMETGELDİYEV Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Gökhan YILMAZ İZMİR-2013

1.ÖNSÖZ Metal destekli porselen restorasyonlar için metal alaşımları başlıklı tez çalışmamda beni yönlendiren ve bilgilerini benimle paylaşan değerli hocam Prof. Dr. Gökhan YILMAZ a ve eğitim sürecim boyunca bana maddi ve manevi destek olan ailem ve arkadaşlarıma teşekkür ederim. 2013-İZMİR Stj. Diş Hekimi Aman MUHAMMETGELDİYEV

GİRİŞ Günümüzde altın ve diğer değerli metallerin yüksek fiyatları karşısında birçok alternatif alaşım diş hekimliği mesleğine kazandırılmıştır. Bu alternatif alaşım sistemlerinin geliştirilmesi büyük ölçüde ekonomik olarak rahatlık sağlamıştır. Ayrıca bu sistemlerin klinik özellikleri değerli metal alaşımlarının özelliklerinden daha iyidir. Sabit protezler için kullanılacak en uygun alaşım seçimi, alaşımın özeliklerinin rasyonel bir değerlendirilmesine dayandırılmalıdır. (8) Alaşım sistemlerinin çoğalması, metal destekli porselen kron-köprü yapımında diş hekimlerinin alaşım sistemi seçimini zorlaştırdı. Dolayısıyla çoğu diş hekimleri diş laboratuvarların tavsiye ettiği alaşımları tercih etmektedirler. Laboratuvarların çoğunda ise malzeme seçiminde malzemenin özelliklerinden çok maliyetine önem verilmektedir. Ayrıca, diş hekimleri malzeme seçerken, çok daha az önemli kriterleri dikkate alıyorlar. Örnek olarak: alaşımın rengi, değerli olması, yüksek maliyetli olup olmaması, görünüşü ve dökümü altına benzer olması vs. Metal destekli porselen (MDP) restorasyonlar için döküm alaşımının doğru seçimi aşağıdaki özelliklere göre olmalıdır: 1. Biyouyumluluk 2. Fiziksel özellikler 3. Kimyasal özellikler 4. Laboratuvarda işlenme kolaylığı 5. Döküm hassaslığı 6. Porselenle uyumluluğu 7. Ekonomikliği Sonuç olarak malzeme seçiminde dengeli ve doğru karar vermek için bu özelliklerin dikkate alınması gerekir. Tek kullanımlık veya çok kullanımlık, metal okluzal yüzeyinin olup olmaması, boşluk mesafesi ve porselenin markası gibi faktörler sık sık farklı alaşım seçimine neden olurlar. Sadece bir alaşım kullanan

pratisyenlerin farklı klinik vakalarında en uygun seçimi yapması ve başarılı olması olanaksızdır. (9)

İÇİNDEKİLER 1.GİRİŞ 2.PORSELEN ALT YAPI ALAŞIMLARINDA ARANILAN ÖZELLİKLER. 2-3 3.SINIFLANDIRMA 4-5 4.FİZİKSEL VE KİMYASAL ÖZELLİKLER 6-7 5.PORSELEN-METAL UYUMLULUĞU... 8 6.DİĞER ÖZELLİKLER... 9 7.YÜKSEK ALTIN İÇERİKLİ ALAŞIMLAR... 10-11 8.ALTIN-PALADYUM-GÜMÜŞ ALAŞIMLARI.. 12 9.PALADYUM-GÜMÜŞ İÇERİKLİ ALAŞIMLARI 13-14 10.ALTIN- PALADYUM İÇEREN ALAŞIMLAR.. 15-16 11.PALADYUM-BAKIR İÇERİKLİ ALAŞIM GRUBU... 17 12.PALADYUM-KOBALT İÇERİKLİ ALAŞIMLARI.. 18 13.BAZ METAL ALAŞIMLARI 19-23 14.TİTANYUM ALAŞIMLARI.. 24 15.ALAŞIM SEÇİMİ İÇİN KRİTERLER... 25-28 16.KAYNAKLAR... 29 17.ÖZGEÇMİŞ. 30 1

2.PORSELEN ALT YAPI ALAŞIMLARINDA ARANILAN ÖZELLİKLER 1. Mutajen, konserojen ve allerjen olmamalı. Galvanik akım oluşturmamalı. 2. Ağızda kararmamalı, korozyona uğramamalı ve çözünmemelidir. 3. Biyoinert veya biyouyumlu olmalı. 4. Metalin erime derecesi porselenin pişme derecesinden yüksek olmalıdır.en az 100 c olmalı, porselen pişerken metal deforme olmasın diye. 5. Metalin ısıl (termal) genleşmesi porselenden biraz yüksek olabilir. Köprü soğurken metal porselenden biraz daha fazla büzülür, porselende basma gerilimi oluşur. Porselen basma gerilimine dayanıklı olduğu için porselenin dayanıklılığı artar. Metalin ısıl genleşme katsayısını ayarlamak pek mümkün değildir. Ancak erime derecesi düşük olan metaller oda sıcaklığına ininceye kadar biraz daha az büzülürler. Kobalt-krom gibi erime derecesi yüksek olan metaller oda sıcaklığına ininceye kadar daha çok büzülürler. Porselen ve metalin ısıl genleşme uyumunu sağlamak için metal destekli porselen tozlarının içine sodyum gibi büyük atomlar ilave edilerek ısıl genleşme katsayıları arttırılır. 6. Porselen pişerken yüksek sıcaklıkta iç gerilim nedeniyle metal alt yapı deforme olabilir (çarpılabilir). Bazı alaşımlar deforme olmaz. 7. Platin gibi alt yapı metali hiç oksitlenmez ise porselen tutunamaz. Platin folyodan yapılmış başlık üzerinde porselen jaket kron pişirildikten sonra platin folyo jaket kron içinden kolaylıkla çıkartılır. Tutucu oksit tabakası 2

kalın olursa, oksit kendi içinden koheziv olarak kırılır. Oksit kalın olursa porselenin rengini de bozabilir. 8. Metal esnememeli; elastiklik modülü yüksek olmalı, yoksa porselen atar. 9. Mukavemeti yüksek olmalı. Dayanıklılığı yüksek olan alaşımı inceltebiliriz (yaklaşık altın alaşımlarında 0.4, krom-kobalt alaşımlarında 0.2 mm). Dolayısıyla porselene yer kazanabiliriz. 10. Özgül ağırlığı düşük olmalı. Büyük boşluklu ve desteği zayıf olan metal özgül ağırlığının düşük olması dişlere gelen yükleri hafifletir. 11. Isıl iletim katsayısı düşük olmalıdır. Yüksek olursa sıcak ve soğuk besinlerde dişte termal şoka neden olabilir. 12. Dökümü kolay olmalı, fazla araç gereç gerektirmemeli. Yontması, işlenmesi kolay olmalı. 13. Hassas döküm vermeli. Boyutsal hassasiyeti iyi olmalı. Ağıza oturtulduğunda problem olmamalı. Metalin akıcılığı iyi olmalı, ince ve zayıf kenarlar eksiksiz çıkmalı. 14. Dökümde gaz emmemeli. Dökümde metal gaz emerse yüksek sıcaklıkta vakum altında porselen pişirilirken metalde oluşan gaz kabarcıkları porselenin içinde boşluklar oluşturur. Her pişirmede bu gaz kabarcıkları büyüyerek porselen bozulur. 15. Oksit tabakası kararıp porselenin rengini bozmamalıdır; Cr yeşil, Cosiyah renk oksit yapar. 16. Ekonomik olmalı. 3

3.SINIFLANDIRMA Alaşımların özelliklerini tartışmadan önce soy, değerli, yarı değerli ve değersiz gibi terimlerin geçirilmesi yararlı olacaktır. Soy metaller oksidasyona dirençleri ve asitlerden etkilenmemeleri gibi özellikleriyle bilinirler. Bu güne kadar bilinen tüm metallerin arasından sadece yedi tane metal bu özellikleri taşımaktadır. Ancak, diş hekimliğinde sadece üçü yaygın olarak kullanılmaktadır. Bunlar: altın, paladyum ve platin. Bu metaller ağız içinde soy metal alaşımlarına kendi özelliklerini kazandırırlar. (1) Değerli terimi sadece maliyeti ifade edip, arz ve talep üstüne yönetilir. Bilinen yedi soy metal dahil olmak üzere periyodik çizelgedeki çoğu elemen bugünün standartlarına göre değerlidir. Genelde diş reklamlarında değerli terimi gümüş için kullanılır. Gümüş değerli ama soy olmayan bir metaldir; genellikle gümüş değerli ilan edilen alaşımların en önemli maddesidir. (1) Yarı kıymetli terimi başlangıçta önemli oranda gümüş içeren soy metal alaşımları için kullanılmış ve ardından bazı değerli ve değersiz maddeler içeren çeşitli metal alaşımları için de kullanılmaya başlanmış. Yeterince tanımlanmamış olması ve çok karışıklığa sebep olduğu için yarı kıymetli teriminin diş hekimliği sözlüğünden çıkartılması uygun görülmüştür. (1) Kıymetsiz alaşımlar, genel içeriğin %1 ile %3 oranında olan, kıymetli ama soy olmayan Berilyum dışında kıymetsiz maddelerden oluşur. Kobalt krom ve demir bazlı alaşımların da mevcut olmasıyla beraber kıymetsiz alaşımlar nikel ve krom kombinasyonuna dayanmaktadır. Çizelge-1 de MDP restorasyonları için kullanılan alaşımların bileşimleri gösterilmiştir. 4

Çizelge 16 1 MDPrestorasyonlar için kullanılan metal alaşımların kompozisyonu Alaşımlar Yüzdeler AuPt Pd AgSnInGa Diğer metaller Yüksek altın içerikli 74-88 0-20 0-16 0-15 0-3 0-4 _ Zn 2; Fe 0.5; Ta 1 Altın-paladyum 45-53 0-1 36-45 _ 0-5 2-10 0-3 Zn 4 42-55 _ 25-32 6-16 0-4 0-3 _ Zn 0-3 Altın-paladyumgümüş Paladyum-bakır 0-2 0-1 66-81 _ 0-8 0-8 3-9 Cu 4-20; Zn 0-4 Paladyum-gümüş 0-6 0-1 50-65 1-40 0-9 0-8 0-6 Zn 0-4; Mn 0-4 Nikel-krom Ni 64-68; Cr 10-22 Nikel-krom-berilyum Ni 70-80; Cr 12-15; Be 0.6-2 Kobalt-krom Co 54-65; Cr 24-32 Titanyum C.P. Gradienti 2 ve 4 Titanyum alaşımları Ti-6Al-4V; Ti-Nb-Al Bir alaşım, belirli bir klinik durum için seçildiyse, bu alaşımın bütün klinik özellikleri çok önemlidir dolayısıyla dikkatlice incelenmelidir. Bu özelliklerin en önemlileri arasında fiziksel ve kimyasal özellikler, döküm kalitesi ve metal-porselen uyumluluğu vardır. (7) 5

4.FİZİKSEL VE KİMYASAL ÖZELLİKLER Bir alaşımın en belirgin fiziksel özelliklerinden biri renktir. Rengin her hangi bir biyolojik önemi olmamasına rağmen çoğu diş hekimleri kalite belirleyici olarak rengi kabul ederler. Hatta bazen renk faktörü hastadan daha çok diş hekimi için bir sorun faktörü olarak ortaya çıkmaktadır. Bir alaşımın altın içeriği azaltılıp yerine daha düşük maliyetli paladyum gibi metallerin eklenmesi sonucunda sarı renk ortadan kaldırılmış olur. Batı ülkelerinde dışarıdan görünen altın ve kıymetsiz metal alaşımlar istenmemektedir. Bazı üçüncü dünya ülkelerinde sarı renkteki altın alaşımları şu anda oldukça popülerdir. Alaşımın altın renkli olması için altın yüzdesinin yüksek olması gerekir. Ancak, bir alaşım sarı rengin belli olmayacağı kadar az oranda altın içerebilir. Bu bariz çelişkiye örnek olarak beyaz altın ve MDP restorasyonları için kullanılan popüler altın alaşımlar gösterilebilir (Degudent U, DegussaDental, SMG-3, J.M. Ney Co gibi). Son ürünlerde %80 altın içermelerine rağmen paladyum ve platinin güçlü beyazlatıcı etkisi sarı rengi kamufle eder. Az miktarda platin, altının erime derecesini yükseltir; sertliğini ve rijitliğini arttırır; rengini açar. Paladyumun bu etkileri platine göre daha etkindir. (4,5) Renk, alaşımın içeriği hakkında yanıltıcı fikir verebilir; Döküm için alaşım seçiminde Diş Hekimleri mutlaka renkten daha önemli diğer fiziksel ve kimyasal özelliklere önem vermelidir. Döküm için alaşım seçerken dikkat edilmesi gereken bazı önemli fiziksel ve kimyasal özellikler şunlardır: 6

1. Soy metal içeriği: Bir alaşımda yer alan yedi soy metalin toplam yüzdesi. Minimum %75 (18 ayar) olmalıdır. 2. Sertlik: Metalin çizilmeye ve yüzeyine sert bir cismin batırılmasına karşı direncidir. 3. Elastiklik modülü (Young modülü): Kalıcı deformasyon oluşturmak için gereken stres ölçümü. Metalin yaylanmaya karşı direncini yani rijitliğini belirtir. 4. Erime noktası: Bir metalin katı halden sıvı hale geçtiği sıcaklık noktası veya sıcaklık aralığı porselenin pişirilme derecesinden yüksek olmalıdır. Bu özelliklerin hepsi klinik bir öneme sahiptir. Soy metal içeriği büyük ölçüde korozyona direnci ve alaşımın atıl özelliklerini belirler. Sertlik, okluzal aşınma direnci ve parlatma olaylarında etkili özelliktir. Elastiklik modülü PMD alaşımlarında çok önemlidir. Elastiklik modülü yeteri derecede yüksek olmazsa çiğneme sırasında metal yaylanır. Metal yaylanınca üzerindeki porselen esneyemediği için kırılır. (9) Erime noktası: metalin erimeye başladığı sıcaklık porselenin pişirilmesi derecesinden en az 100 c yüksek olmalıdır. Bütün alaşımsistemlerinde sertliğin artmasıyla elastiklik modülü de artar. Erime aralığı lehim erime sıcaklığı aralığında çok önemlidir ve akma direnci ile ilişkilidir. 7

5.PORSELEN-METAL UYUMLULUĞU Isıl genleşme, bağlanma gücü ve alaşımın içeriği de MDP restorasyonları için alaşım seçiminde göz önünde bulundurulması gereken önemli özelliklerdir. Bu özellikler metal-porselen uyumluluğunu belirler. Kalıcı gerilmenin sıfıra inmesi porselenin son şekillendirmesinde arzu edilen bir durum olduğundan ısıl genleşme önemlidir. Bu durum ancak porselen ve metalin,porselenin pişirilme sıcaklığındaki toplamgerilme ve genleşmesinin oda sıcaklığındaki ile kıyaslandığında elde edilir. Uyarılmış termal gerilmeler oldukça yüksek olabilir. Bu durumlarda ağız ortamında ve ısıl işlem sırasında porselenin tutunmasını porselen-metal bağlanma gücü sağlar. Alaşımın içeriğindeki bazı bileşimleri porselenin rengini etkileyebilir ve restorasyonun estetik açıdan kaybına neden olabilir. Bu nedenle alaşımın içeriği porselen-metal uyumluluğunda kilit bir faktördür. Alternatif alaşımların arasında gümüş içerenleri genellikle porselenin renk değişimine neden olurlar. Hatta, bazı porselen markalarında yeşilimsi renk görünümü yaratırlar. Bu renk değişiminin mekanizması alaşımdaki gümüş ve porselendeki sodyum arasında değişimle açıklanıyor. (7) 8

6.DİĞER ÖZELLİKLER MDP restorasyonları için kullanılan metal çeşitlerinin seçenekleri genellikle tüm-metal restorasyonlarınkinden daha az olduğu için, MDP olgularında alaşımın rijitliği gibi fiziksel özellikleri tasarımda daha önemlidir. Çiğneme kuvvetlerinden oluşan stres de bağlanma noktaları gibi kritik alanlarda izin verilen minimum boyutları belirler. Metalin rijitliğini belirlediğinden elastiklik modülü de aynı derecede önemlidir. Esneklik, elastiklik modülü ile ters orantılıdır; elastiklik modülü yüksek olan alaşım düşük elastiklik modülüne sahip alaşıma göre kuvvetler altında daha az yaylanır. (6) Kararmaya direnci, korozyona direnci ve termal kararlılığı etkilediği için kimyasal özelliklerin de çok önemi vardır. Termal özellikleri MDP restorasyonlarda kullanılan alaşımlar için kritik önem taşımaktadır. Bunun nedeni ise porselenin pişirilmesi sırasında metal alt yapının şeklini korumak için alaşımın yüksek erime sıcaklığı aralığına sahip olması gerekir. Termal deformasyon sabit protezlerde sarkmaya ve porselenin pişirilmesi esnasında kole kenarlarının açılmalarına neden olur. Döküm hassasiyeti, klinik olarak kabul edilebilir bir döküm alt yapı elde etmek için yeterli olmalıdır. Ek olarak boyutsal hassasiyeti ve döküm esnasındaki akıcılığı da döküm hassasiyetine katkıda bulunmaktadır. Biyouyumluluk, biyotoksisite ve doku irritasyonu gibi birçok faktörü kapsamaktadır. Baz metallerin özellikle nikel ve berilyumun biyolojik olarak tehlikeli oldukları tartışılır. Bu potansiyel tehlikeler sadece hastayı değil, aynı zamanda restorasyonu yapan diş hekimi veya teknisyeni de etkileyebilir. (4) 9

7.YÜKSEK ALTIN İÇERİKLİ ALAŞIMLAR Diş hekimliğinde metall destekli porselen teknolojisi 1958 yılında Ceramco No. 1 alaşımının tanıtımı ile ortaya çıkmıştır. Bu alaşım bugünn piyasada bulunan Jelenko (J.F. JELENKO &Co) gibi yüksek altın içerikli alaşımların öncüsüdür. Yüksek altın içerikli alaşımlar esas olarakk altın ve platin grubundaki metaller olmak üzere az miktarda kalay, indiyum ve v demirdenn oluşmaktadır. Bu alaşımların altın içerikleri ağırlıkça %78 den %87 kadar değişir ve toplam soy metal içeriği yaklaşık %97. Az miktardaki kalay, indiyum vee demir dayanıklılık kazanmak ve iyi bir porselen-metal oksit bağı oluşturmak amaçlı ilave edilir. Yüksek soylu olmalarının nedeni, ons maliyeti ve ağır döküm ile sonuçlanmasına sebep olan yüksek yoğunluğu açısından pahalı olma eğilimleridir. Yüksek altın içerikli alaşımların genellikle hafif sarıı renkte olmalarına rağmen beyazz renkte olanları da vardır. Çok sarı olan alaşımların özellikleri gruptaki diğer ürünlerin özelliklerinden kötüdür. Sarı renkteki bu alaşımların düşük gerilme direnci, onların sabit protezin yapımında kullanımlarını şüpheli duruma getirir. (1) 10

Bu gruptakii alaşımların sertliği, çalışma özellikleri vee bitirme kolaylığı açısındann ideal olarak kabul edilir. Çok sarı ürünler dışında tüm alaşımlardaa gerilme direnci iyidir. Yüksek soy metalli olması nedeniyle bu gruptaki alaşımların korozyona dirençlerii mükemmeldir. Başka bir özellikleri daha, çok az miktarda veya hiç gümüş içermemeleri nedeniyle porselende renk değişimine yol açmazlar.. Maliyetinin yanı sıra, yüksek altın alaşımlarını ın dezavantajı porselen pişirme sırasında düşük elastiklik modülü ve düşük sarkma direncinin olmasıdır. Bu faktörlerin de sabit protezlerde sıkıntıı yaratacağından alternatif alaşımların kullanılması önerilmektedir. 111

8.ALTIN-PALADYUM-GÜMÜŞ ALAŞIMLARI Altın-paladyum-gümüş alternatif sistemleri ilk olarak 1970 senesinde Will-Ceram W ismiyle tanıtılan ürün ile ortaya çıkmıştır. Bu sistem günümüz piyasasında da bulunmaktadır. Az miktarda (%10 ila %15) gümüş ilavesi ve gümüşe nazaran biraz fazla (%20 ila %30) paladyum ilavesi bu alaşım sisteminin fiyatını yüksek altın içerikli alaşımlardan daha ucuza indirir. Elastiklik modülü daha yüksek olduğundan bu alaşımlar, porselen pişirme esnasında boyutsal değişikliklere yüksek altın grubuna göre daha az duyarlıdır. Korozyona dirençleri ve klinik çalışma özellikleri genellikle iyidir. (8) Bu alaşımların dezavantajı içerdikleri gümüşün etkisiyle porselende renk değişikliğine neden olmasıdır. Porselenin markasına bağlı olarak gümüş, porselende sarı- yeşil renk değişimine neden olur. Porselendeki renk değişimini ortadan kaldırmak amacıyla altın-paladyumgümüş içerikli alaşımlar gümüş içermeyen altın paladyum alaşımlarıyla büyük ölçüde değiştirilmiştir. Altın paladyum-gümüş içerikli alaşımları, onların birçok uygulayıcıları tarafından kullanılmasına ve mükemmel ticari başarısının olmasına rağmen, gümüş içermeyen, maliyeti daha uygun olan alaşımların ortaya çıkmasıyla daha az kullanılmaktadır. 12

9.PALADYUM-GÜMÜŞ İÇERİKLİ ALAŞIMLARI İlk paladyum-gümüş alaşımı 1970 lerde diş hekimliğine tanıtıldı. Ancak piyasada Will-Ceram W-1 (William Dental A.Ş) isimli tek ürünü uzun süreli kalmıştır. Bu alaşım 1975 yılında tanıtılmış ve bir zamanlar Amerika Birleşik Devletleri nde en çok satan olmuştur. Paladyum-gümüş alaşımları genellikle %50 ila %60 paladyum içerirler ve kalan kısmın çoğunu gümüş oluşturur. Fiziksel ve kimyasal özellikleri MDP restorasyonları için elverişlidir ve diğer değerli alaşımlarla karşılaştırılabilir. %50 ila %60 nın soy olması kararma, korozyona direnç ve iyi klinik çalışma özelliklerinin olmasını sağlar. (9) Bu gruptaki alaşımların elastiklik modülü diğer tüm kıymetli alaşımlarınkinden daha uygundur. Bu nedenle daha rijit dökümler elde edilir. Sadece değerli olmayan alaşımlar, yüksek elastiklik modülüne sahiptirler. Paladyum-gümüş içerikli alaşımlar lehimleme işleminde iyidirler ve kıymetli alaşımlar arasında en düşük akma özelliği gösterirler. Porselene bağlanma kuvvetleri de mükemmeldir. Bu grubun dezavantajı porselenin yeşil renk almasıdır. Renk değişimi en çok bu grupta görülmüştür. Renk sorunu porselen markasına bağlı olarak önemli ölçüde değişir. Bazı markalarda bu dezavantaj ortadan kaldırılmıştır. Will-Ceram ve İvoclar (İvoklar A6) gibi porselenler diğerlerine göre gümüşe bağlı renklenmeye daha dirençlidirler.(4) Bazı üreticiler porselendeki renk değişiminin önüne geçmek için metal yüzey birleştirme ajanlarının kullanılmasını tavsiye ediyorlar. Bu birleştirme maddelerin bazıları modifiye porselen diğerleri ise 24 karat altındır. Kolloidal altın ajanlar 13

alaşımın yüzeyinde gümüşün yüzey aktivitesini azaltmada oldukça etkili ve bu özellikleri sayesinde porselenin içine diffüzyonu önlemektedirler. Ancak, altın birleştirme ajanları aşırı miktarda kullanılırsa, porselen-metal bağı için çok önemli olan oksit tabakasının oluşmasını engeller. Renk değiştirmez bir porselen markası seçip kullanmak bağlayıcı ajanları kullanmaktan daha güvenilir bir çözümdür. Paladyum-gümüş grubu, altın içerikli grupların yerine iyi bir alternatiftir. Özellikle de alaşım seçiminde maliyetin ön planda olduğu durumlarda. Seçilen porselen gümüşün varlığında minimal renk değiştiriyorsa veya hiç değiştirmiyorsa bu gruptaki alaşımlardan kusur bulmak zordur. Mekanik özellikleri en pahalı soy metallerle kıyaslandığında bile sıklıkla üstündür. (8) 14

10.ALTIN-PALADYUM İÇEREN ALAŞIMLAR Gümüş içermeyen altın-paladyum alaşımlar 1970 li yılların ortasında, gümüşün oluşturduğu renk yansımasını engellemek maksadıyla ortaya çıkarılmıştır. İlkk gümüş içermeyen alaşım Olimpiya (J.F. Jelenko&Co) ismiyle 1975 yılında tanıtıldı. Bu alaşımların genellikle yaklaşık %50 altın ve %40 paladyum içerir. Bunlarınn önemli bir ticari başarısı olmuştur. Galvanoplasti ( Elektrolizle ) elde edilmiş porselen alt yapı metali Akma mukavemeti ve sertlik elverişli olmasının yanındaa elastiklik modülü, yüksek altın içerikli alaşımlar ile karşılaştırıldığında önemlii ölçüde artmıştır. Maliyeti altın-paladyum-gümüş grubu ile karşılaştırıla abilir. (8) Genleşme uyumsuzluğuu dışında her hangi bir dezavantajıı bulunmamaktadır. Yüksek altın içerikli ve altın-paladyum-gümüş içeriklii alaşımlarınn yerine bu gruptan bir alaşımın kullanılmasında çok sayıdaa avantaj vardır. v Döküm başına düşen 15

maliyet, yüksek altın içerikli alaşımlardan yaklaşık %40 daha azdır. Sertlik ve dayanıklılık özelliği uzun köprüler için geliştirilmiş ve porselen-metal bağları sağlamdır. Soy olmalarından dolayı korozyona dirençleri mükemmeldir. Sarkma eğilimleri ise altın-paladyum-gümüş alaşımları ile hemen-hemen aynı ve yüksek altın içerikli alaşımlardan çok daha iyidir. Nispeten yüksek maliyeti problem değilse altın-paladyum alaşımları mükemmel bir seçenektir. (7) Yakın zamanlarda az miktarda gümüş, farklı gümüş içermeyen bileşimlere ilave edilmiştir. Elde edilen alaşımlar gümüş içermeyen bileşimlerden daha üstün çıkmışlar. Gümüş içeriği (daha önce tartışılan altın-paladyum-gümüş grubunda %10 ila %15 ile karşılaştırıldığında %5 daha az) porselende herhangi bir renk değişimi yapmaz. Ancak, gümüş içermeyen, sorunsuz gibi reklamların oluşturduğu izlenim sonucunda bu ürünlerin pazarlaması eksik olabilir. Tüm yeni alaşımlarda olduğu gibi bu ürünlerin etkinliğini test etmek için de iyi bir yol, klinikte denemektir. Isıl genleşmenin artması ve döküle bilirliği gümüş içermeyen alaşımlardan daha iyi olduğundan yeni alaşımlar umut verici görünüyor. Genleşmede artış daha önce bahsedilen porselen-metal uyumsuz kombinasyonlarını ortadan kaldırma eğilimindedir. (7) 16

11.PALADYUM-BAKIR İÇERİKLİ ALAŞIM GRUBU Paladyum-bakır içerikli alaşımlar ilk olarak 1982 yılında OPTİON isminde diş hekimliğine sunulmuştur. Paladyum-bakır alaşımları genellikle %70 ila %80 paladyumdan ve az miktarda altından oluşur veya hiç altın içermeyebilir. Bu alaşım grubu gümüş içermedikleri için porselende renk değişikliğine neden olmazlar. Bazı paladyum-bakır alaşımları opak porselen ile örtülmesi zor olan yoğun (ağır) oksit tabakasına sahiptirler. Alaşımların bazılarında yüksek sertlik düşük elastiklik modülü ile kompanse edilebiliyor. Böylece yüksek sertlikte olan alaşımlarda beklenenden daha iyi çalışma özellikleri elde edilmiş oluyor. Mukavemeti iyidir ve bazı alaşımları son derece yüksek verim gücüne sahiptir. (8) Paladyum-bakır alaşımları genellikle kolay erimez ve paladyum-gümüş alaşımları gibi kolayca dökülmezler. Buna rağmen, bu gruptaki alaşımların erime ve döküm konusundaki özellikleri kabul edilebilirdir. Ayrıca, bu grubun çoğunda akma direnci paladyum-gümüş grubundaki gibi yüksek değildir. Bu nedenle paladyumbakır alaşımlarının uzun boşluklu köprü protezlerde kullanımı konturendikedir. 17

12.PALADYUM-KOBALT İÇERİKLİ ALAŞIMLA ARI Paladyum-kobalt alaşımların ağırlıkça %88 paladyum p ve %4 ila %5 kobalt oluşturur. Bu alaşımların en önemli avantajları, belirlii bir porselen ile kullanımı için yararlı olan yüksek ısıl genleşme katsayısına sahip olmalarıdır. Bununla birlikte bilinen dezavantajları özellikle kenar bölgelerde incee kısımlardaa maskelenmesi zor olan yoğun oksit tabakası olmasıdır. Ayrıca bu alaşımlar ortamda gümüş yoksa, eritilirken metalin yanmasına ve karbondan yoksun kalmaya k daha duyarlı olabilir. Piyasada ticari paladyum-kobaltt alaşımları Jelenko PTM(J.E. Jelenko&Co). (6) CAD/CAM ile frezelenerek elde edilen metal alt yapılar. 18

13.BAZ METAL ALAŞIMLARI 1970 lerin başlarında geliştirilmiş bu grubu oluşturan baz alaşımların çoğu nikel ve krom esaslı olmasına rağmen bilinen birkaç kobalt-krom ve demir bazlı alaşımlar da mevcuttur. Bunlar soy metaller olmadığı için korozyona dirençleri diğer kimyasal özelliklerine bağlıdır. İnce ve görünmeyen krom oksit tabakası alaşımın yüzeyini pasifleştiren tam ve sızdırmaz film tabakasını oluşturur. Pasif krom-oksit tabakası metalin parlaklığını bozmayacak derecede incedir. Paslanmaz çelikte de benzer pasif krom-oksit tabakası yüzeyi korozyondan korur. Aynı zamanda da parlaklığını bozmaz. (3) Belirgin kimyasal farklarına ek olarak, değerli olmayan alaşımların soy metallerden farklı olarak çeşitli fiziksel özellikleri de vardır. Bu fiziksel özelliklerin arasında yüksek sertlik, yüksek akma direnci ve yüksek elastiklik modülü çok önemlidir. Uzama, altın alaşımları ile hemen hemen aynıdır ama metal ile çalışmayı zorlaştıran veya imkansız kılan yüksek akma direnci olduğundan bu grubun tercih edilmesi biraz zorlaşır. (4) Kapanışta yer olmadığı için okluzal yüzü metal veya okluzal yüzünde metal adacıklar bırakılarak yapılan restorasyonlar için kullanılan değerli olmayan alaşımların sadece birkaç bilinen avantajı vardır. Onlar düşük maliyetli ve aşınma direncinin gerektiği özel durumlarda önemli olan yüksek yüzey sertlik değerine sahiptirler. Bu gruptaki özellikle berilyum içeren bazı nikel-krom alaşımlar, bunları diğer gruplardan üstün kılan, akıcılık özelliğine sahiptirler. Bu akıcılık özellikleri sayesinde ince kesitli ve keskin kenarlı dökümleri eksiksiz çıkarma olanağı sağlarlar. (3) 19

Ancak, metal okluzal restorasyonlarında kullanılan bazz metal alaşımların birçok dezavantajları da vardır. Bu gruptaki alaşımların yüzey sertliği düzenlemeleri, cilalamayı, kronun sökülmesini ve endodontik olarak girişi okluzal çok zor hale getirir. Değerli olmayan metal alaşımlarından yapılmış kronların laboratuvar iş masrafı fazladır, çünkü onların sertliği nedeniyle çalışma zamanı uzar. Artan iş gücü maliyeti yapılan işin toplam maliyetini arttırır. Döküm hassasiyeti mükemmel olmasına rağmen, dökümde büzülmeninn (yaklaşıkk %2.3) kompanse edilmesi gerekmektedir. Bu genellikle daha düşük bir döküm büzülmesine sahip altın alaşımlarıı (1.4%) için kullanılan tekniklerin modifikasyonu sonucu mümkündür. Birleşim noktaların ve ufak tamirlerde ehimleme işleminin sorun yaratmamasına rağmen, gerilmenin olduğu bölgelerde sıkıntılıdır. Böyle sıkıntılı bölgelerde beyaz paladyum esaslı lehimlerin kullanılması iyii sonuç verir. (9) DEN-TEK laboratuvarı Lazer sinterizasyonu ile toz metalin tabaka-tabaka kaynatılarak elde e edilmiş köprü alt yapı metali ve porselen kaplanmış hali. 20

Metal okluzyon restorasyonlar için dezavantajlı olarak kabul edilen sertlik özelliği antagonist dişte porselen uygulamalarında avantaj sağlar. Örneklerde yüksek gerilme mukavemeti en fazla 83 MPa ve yüksek elastiklik modülü yaklaşık 200.000 MPa mevcuttur. Yüksek gerilme direnci, soy metallerden daha ince metal kalınlığına olanak verir (yüksek seviyede paladyum içerikli bazı alaşımlar hariç). Nikel-krom alaşımları bütün dental alaşımların içinde en yüksek elastiklik modülüne sahiptir. Yüksek elastiklik modülü ise esnekliği önemli derecede azaltır. Nikel-krom alaşımlarından yapılan uzun köprü protezlerinrijitliği, yüksek altın içerikli alaşımlardan aynı boyutlarda yapılan protezlerin rijitliklerinin yarı değerinden bile azdır. Nispeten full kronların aksine MDP kronları, önce elmas döner aletlerle porseleni kesilip sonra karbit separe disklerle kesilip kolayca çıkarılabilir. (4,5,9) Baz nikel-krom alaşımlarına berilyum ilave edilmesi daha iyi özelliklerin elde edilmesini sağlar. Berilyum akışkanlığı ve döküm performansını arttırır. Berilyum ayrıca, yüzey oksidasyonu kontrol eder ve porselen-metal bağlantılarının duyarsız tekniklerinde de başarılı sonuç elde etmeye olanak sağlar. Bu bağlar genellikle berilyum eksik olduğunda yetersiz kalır, tam aksine alaşım berilyum içeriyorsa tatminkardır. Berilyum içeren alaşımların tozu akut toksik olduğu için, sağlık açısından diş laboratuvarlarında kapalı çeker ocakta çalışılmalıdır. Nikel-krom alaşımları bütün soy metal alaşımlardan daha üstün akma direnci gösterirler. Yüksek sertlik ve yüksek gerilme direnci bu tür alaşımların bölümlü sabit protezlerde kullanılabilir kılar. Sabit protezlerde genellikle gerekli ön lehimleme ile ilgili ortaya çıkan sorunları Weiss ve Munyon tarafından (1980) tarif edilen dökme birleştirme teknikleri kullanılarak kolayca halledilebilir. (4) 21

Altın içerikli alaşımlarla kıyaslandığında ortaya çıkan eksikliklerin tamamlanması amacıyla bazı nikel-krom alaşımları kimyasal olarak modifiye edilmişlerdir. Genel olarak bu gruptaki daha iyi olan nikel-krom-berilyum alaşımlarına nazaran modifiye edilmiş alaşımlar mekanik ve fiziksel olarak yetersiz özellikler gösterirler. Ancak, bu modifiye edilmiş alaşımlar altından ve soy metallerden az farklılar ve bu farklar dikkate alındığında avantaj olarak kullanılabilir.(8) Baz metallerin, özellikle de nikelin alerjik ve konserojen özellikleri tartışmalıdır. Bazı araştırmacılar nikelin bilinen allerjiye yatkın insanlarda bile alerjik özellik göstermediğini söylerken, diğer araştırmacılarda bu tür hastalarda allerji olma riskinin yüksek olduğunu iddia ediyorlar. Mesleki olarak nikele çok maruz kalan kişilerde akciğer kanseri olma insidansı yüksek olarak belgelenmiştir. Magnezyum, krom, bakır ve alyüminyum gibi diğer metaller yan etki yapmazken nikel sıçan kas dokusu tümörlerine neden olduğu bilinmektedir. Şimdiye kadar dental alaşımlarının tehlike potansiyelleri tam olarak bilinmediği için, bugün en azından baz metallerin tozunun içeri solunmamasına ve nikele duyarlı hastalarda nikel içeren restorasyonların kullanılmamasına dikkat etmeliyiz. (3) Özetle, baz metal alaşımları MDP restorasyonu için kullanışlı bir alternatif seçimdirler. Bu gruptaki alaşımların özellikleri soy metal alaşımların özelliklerinden oldukça farklı olmasına rağmen, bu farklılıklar çok sayıda MDP olgularında avantajlı bir şekilde kullanılabilirler. Bu alaşımlar, okluzal mesafenin az olduğu durumlarda okluzalinde metal adacıkları olan restorasyonlarda avantajlıdırlar. Hekim baz metallerle ilişkili potansiyel biyolojik tehlikeleri aklında tutmalı ve bu malzemeleri kullanırken her zaman tavsiye edilen güvenlik önlemlerini 22

uygulamalı. Güvenlik önlem, yontma tozunu sıkı kontrol altındaa tutulmasını (tozun havalandırma yolu ile emilmesi, maske takma vs.) ve nikele duyarlı hasta taramasını (örnek, kulak delinmesi) kapsar. (6) Wiron 888 metali ile dökülmüş, kanalları ve rezervuarı kesilmemiş 14 üyeli metal alt yapı. Lazer sinterzasyonu ile elde edilmişş alt yapı 23

14.TİTANYUMALAŞIMLARI Titanyum birr soy ya da değerli metal olmamasınao a rağmen, yüksek biyouyumluluğu nedeniyle diş hekimliğinde baz metallerle de sınıflandırılmamıştır. Titanyumun MDP restorasyonur unda kullanımı ile ilgili temel sorun laboratuvarda işlenmesininzor olmasıdır. Titanyum yüksek derecelerde (2000 c) eridiği için dökümü zordur. Titanyum özel tasarlanmışş argon atmosferli fırınlarda eritilir. Ti-6, AL-4V düşük genleşme değerine sahip özel porselenlerle MDPP restorasyonlarında kullanılann titanyum çeşididir. Saf titanyum, NobelpharmaAB in kendi porseleni için geliştirdiği mekanik şekillendirme ve kıvılcım erezyonu sayesinde şekillendirilir ve kullanılır. (9) CAD/CAM ile frezeleyerek metal alt yapı elde etmektee kullanılan titanyum diskler 24

15.ALAŞIM SEÇİMİ İÇİN KRİTERLER Belirli bir alaşımın rasyonel seçimi, alaşımın maliyetinin ve amaçlanan kullanımı ile ilgili özelliklerin dengeli bir şekilde değerlendirilmesine dayanmalıdır. Mukavemet ve akma direnci gibi özellikler tek kronlardan daha çok bölümlü sabit protezler için önemlidir. Döküm kabiliyeti, biyouyumluluk, kararma ve korozyona direnci, porselen rengi ve sertlik genellikle her iki sabit protezde de aynı derecede önemlidir. Lehim ve akma direnci, mukavemet ve elastiklik modülü sabit parsiyal protezlerde dişsiz boşluk mesafesi arttıkça giderek daha önemli hale gelirler. Porselen termal genleşme uyumluluğunun da bu mesafe arttıkça önemi artar, çünkü bölgenin geometrisi karmaşıklaşır ve porselen-alaşım uyumsuzluğundan ortaya çıkan stres alanları mevcuttur. Maliyet önemli bir faktör olmadığı durumlarda, MDP restorasyonları için geniş bir alaşım spektrumu vardır. Belirli bir durum için en iyi alaşım seçimi, seçilen porselen markası dahil olmak üzere bir dizi faktöre bağlıdır. Yüksek altın içerikli alaşımların dezavantajı onların kullanımının rasyonalize edilmesinin zor olması, oysa altın-paladyum alaşımları birçok klinisyen tarafından ideal bir soy metal alaşımı olarak kabul edilir ve yüksek altın alaşımları üzerinde % 30 ila % 40 arasında maliyet tasarrufu sağlarlar. Klinisyen tüm MDP restorasyonlar için tek alaşım kullanmak zorunda olsaydı, altın-paladyum alaşımları muhtemelen en mantıklı seçim olacaktı. Mekanik ve fiziksel özellikleri iyi, biyolojik bir sakınca yok ve maliyeti uygundur. Altın-paladyum alaşımlarına çok az miktarda (%5 den daha az) gümüşün eklenmesiyle porselen uyumu ve döküm özellikleri oldukça iyileştirilebilir. (6) Altın-paladyum-gümüş alaşımların maliyeti altın-paladyum alaşımların maliyeti ile karşılaştırılabilir, ancak, içerdikleri gümüş nedeniyle porselende renk 25

sorunlarına neden olurlar. Gümüş içermeyen alaşımlar ve çok düşük miktarda gümüş içeren paladyum- altın alaşımlarıı çoğu durumda daha iyi seçim olarak görünür. (8) Maliyet önemli bir faktör ise, paladyum- gümüş, paladyum-bakır ve değerli olmayan nikel- krom- berilyum alaşımları alternatiff adaylardır. Emek dahil tüm faktörleri göz önünde bulundurarak, bu grup içinde maliyet anlamlı ölçüde farklı değildir. Nikel-krom-berilyum alaşımları genellikle büyük b açıklıklı sabit bölümlü protezlerde tercih edilir. Özellikle iyi bir döküm özelliği gerektiren durumlarda veya estetik kaygılar ön planda olan n vakalarda kullanılır. Baz metal alaşımları ile ilgili biyouyumluluk sorusu henüz çözülmüş değildir. (9) Paladyum-gümüş alaşımları mükemmel bir b klinik çalışma özelliğine sahiptirlerr ve gümüş içermesinee rağmen porselende renk değişimine neden olmayan tek gruptur. Diğer değerli altın alaşımlarla kıyaslandığında fazla dezavantajıı yoktur. Uzun süreli klinik başarı paladyum-gümüş alaşımlarınd da görülmüştür. Dental Labor CAD/ /CAM ile frezelenerek elde edilmiş gövdede freze izleri 26

Porselen alt yapısının y mumm modeli ve alt yapı metalinin dökülmüş ş hali (Vita). Metal destekli porselen köprünün mumdan modele edilmiş alt yapısının y döküm kanalları bağlanmış halde ve manşet içindeki görünüşü(bego). Plastik çubuktan yapılmış yatay duran depo (rezervuar) manşetin ısı merkezindedir. 27

Wiron 88 metali ilee dökülmüş 3 destekli, 9 üyeli metal alt yapı. Wiron 88 alaşımı (BEGO) % Ni 61.2 Cr 24.5 Mo 10.4 oksi asetilen hamlacı ile eritilirken, oksijene hassas olan Krom metalin etrafında oksit torbası oluşturarak metalin eriyip erimediğini gizler. Sağdan sola doğru: ısıtılmamış metal tanesi; yeterince erimemiş metal; ; yeterince erimiş metal, bu aşamada dökülmelidir; aşırı ısıtıldığı için yanmış metal. 28

16.KAYNAKLAR 1. Prof.Dr. Celal ARTUNÇ, Prof.Dr. Gökhan YILMAZ. Metal-Porselen Sistemlerinde Kullanılan Alaşımlar. E.D.F.D. 1982, 5, S:3 2. Anusevice K.J, et al. İnteractiveeffect of stressandtemperature on creep of PFM alloys. 1985, 64, S:1094-1099 3. Baran GR. Selectioncriteriaforbase metal alloysforusewithporcelain. 1985, 29, S:779-787 4. Bertolotti RL. Calculation of interfacialstress in porcelain-fuced-to-metal systems. 1980, 1972-1977 5. Cascone PJ. Effect of thermalproperties on porcelain in metal compatibility. 1989, 58, S:263 6. Reese JA, Valega TM (edc). RestorativeDentalMaterials. 1985,108-133 7. TuccilloJJ,Cascone PJ. Theevolution of porcelain-fused-to-metal (PFM) alloyssystems. In JW McLean(ed). DentalCeramicsProc. First IntlSymp. 1983, 347-370 8. Valega TM Sr(ed). Alternativeto Gold Alloys in Dentistry. ConfProc, 1987,77-1227; 40-67 9. WhitlockRP,et al. A Practical test toevaluatethecastability of dentalalloys. 1981, 60, S:404 29

17.ÖZGEÇMİŞ 20 Ekim 1986 yılında Türkmenistan ın Mari şehrinde doğdum. İlköğretimimi Mari İlkokulunda, orta okulu ve liseyi Şatlık Lisesinde okudum. 2006 yılında da Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesini kazandım. 30