Finansal Ekonometri Ders 3 Risk ve Risk Ölçüleri
RİSK Tanım (Oxford English Dictionary): Risk bir tehlike, kötü sonuçların oluşma şansı, kayıp yada şansızlığın ortaya çıkmasıdır. Burada bizim üzerinde duracağımız konu «aşağı yönlü risk» yada kaybetme şansıdır. Finansal riskler için uygun tanım: Tanımlanabilir kaybetme olasılığı yada beklenen getiriden daha az kazanma durumudur.
FİNANSAL RİSKLER Piyasa riski Kredi riski Operasyonel Risk Likidite Riski Model Riski
Piyasa Riski Finansal pozisyonun değerinin, pozisyonun bağlı olduğu, hisse, tahvil fiyatları, kur oranı, ürün fiyatları v.b. temel fiyatlarındaki değişimden kaynaklı değişmesi riskidir. Biz bu derste genellikle bu risk üzerinde duracağız.
Kredi Riski Borçlar, tahviller v.b yatırımlardan, borçlunun iflas etmesi yada finansal zorluğa düşmesi sebebi ile alınması gereken geri ödemelerin alınamaması riskidir. Not: Kredi riski modelleri piyasa riski modellerine bağlıdır fakat daha kompleksdir.
Operasyonel Risk: Yetersiz veya işlevini tamamlayamayan süreçler, insanlar, sistemler yada dış kaynaklar sebebi ile kayıp yaşama riskidir. Örnek: dolandırıcı çalışanlar sebebi ile yaşanan kayıplar
Likidite Riski: Yapılan yatırımın piyasada hızlı bir şekilde paraya dönüştürülememesinden kaynaklı yaşanan risklerdir. Örnek: 2008 krizinin temel nedeni likiditenin yetersizliğidir. Likidite riski, finansal kriz dönemlerinde yüksektir. Piyasa riski, likidite riskinden oldukça etkilenir.
Model Riski: Risk ölçümde kullanılan modelin doğru bir şekilde kurulmaması riskidir. Örnek: Getirilerin normal dağılım varsayımı
Sistematik Risk (Sistematik Olmayan Risk) Genel ekonomik koşullardan kaynaklanan ve dolayısıyla tüm yatırım araçlarını etkileyen, kaçınılamayan riski ifade eder. Faklı bir açıdan, bir finansal şirketin sistematik riski, şirketin aktivitelerinin finansal sistemi etkileme olasılığı ve etkileme derecesi olarak tanımlanır. Bu etki hükümetin müdahale etmesine bile sebep olabilir. Örneğin; Lehman kardeşlerin batması tüm Amerikan finansal sistemini ve diğer ülkeleri etkilemiş ve diğer şirketlerinde kayıplar yaşamasına sebep olmuşlardır.
Risk ve Rasgelelik Risk güçlü bir şekilde belirsizlik ve dolayısı ile rasgelelik ile ilişkilidir. Olasılık teorisi, rasgelelik kavramını formulüze eder. İstatistik, gözlemlenen veriden elde edilen olasılık modelleri üzerinde çıkartım yapmamızı sağlayan araçları sağlar. Olasılık teorisi ve istatistik birlikte kantitative risk yönetiminin temelini oluşturur.
Risk Yönetimi Risk yönetimi, gelecekte gerçekleşebilecek olayların olumsuz etkileri olabileceği gerçeği ile yaşama disiplinidir. Finansal riski, sınırlama(hedge), yönetme veya kontrol etmek için forward, future kontratları, opsiyonlar, swap anlaşmaları vb. Finansal türev ürünlerini kullanmayı içerir. Riskleri yeniden şekillendirip, yeni ürünler oluşturarak piyasalara transfer etmeyi içerir. (Örn: Credit Default Swaps)
Risk Yönetimin Önemi Tarihsel olaylar risk yönetiminin önemini vurgulamıştır. Bunlar: Organize opsiyon ve future piyasaların kurulması Ürün fiyatlamalarında akademik çalışmalar sonucunda matematiksel modellerin geliştirilmesi. (örn; Black- Scholes opsiyon fiyatlama modeli ) Bilgisayar teknolojisinde yaşanan gelişmeler Yaşanan finansal krizler Yaşanan skandallar Organizasyonal patlamalar
Finansal Regülasyon ve Basel Uzlaşıları Basel, bankacılık düzenleme, denetleme ve gözetim komitesi 1974 de (G-10) 10 Merkez Bankası Yönetimi tarafından kurulmuştur. Financial Regulation and the Basel Accords Basel komitesi ülkelerin üstünde bir yönetim otoritesi değildir. Fakat uygulamalarda kullanılabilecek en iyi standartlar ve kılavuzları formüle eder. 3 Basel Uzlaşısı vardır: Basel I, Basel II ve Basel III
Basel I (1988) Bankalar için minimum sermaye yeterliliğinin uluslararası bir standarta dönüşmesi yolunda önemli bir adımdır. Kredi Riskini vurgulamaktadır.
Riske Maruz Değer (RMD) in doğuşu Value-at-Risk (VaR) 1993 de G-30 bir rapor yayınlamıştır. Rapor, bilanço dışı ürünlerin (ör; finansal türevler) sistematik bir biçimde kullanımını işaret etmektedir. JPMorgan ın RiskMetrics grubu, bankaların 1 günlük piyasa riskini gösteren bir gösterge olarak RMD(VaR) için standart bir hesaplama geliştirmişlerdir. 1996 da Basel I uzlaşısına piyasa riskinin bir ölçüsü olarak RMD (VaR) için standart bir hesaplama modeli eklenmiş fakat bankalar kendi RMD modellerini kullanmada serbest bırakılmıştır.
Basel II (2004) Kredi Riski ve Likidite Riskine odaklanmıştır. Riske daha duyarlı bir sermaye dağılımını garantiye almıştır. Piyasa katılımcılarının herhangi bir kurumun sermaye yeterliliğini değerlendirmelerini sağlayan zorunluluklar getirmişlerdir. Kredi riski, operasyonel risk ve piyasa riskini veriye ve usule uygun teknikler ile tanımlama zorunluluğu getirmiştir.
Basel III (12 Eylül 2010) 2000 sonrası finansal krizler sebebi ile ortaya çıkan açıkların kapatılması için geliştirilmiştir. Sermaye yeterliliği, Stress testi ve piyasa likiditesi üzerinde Küresel standartlar getirmiştir.
Örnek: Basel III Likidite Stres Test Likidite Kapsama Rasyosu(Liquidity Coverage Ratio) herhangi bir bankanın Yüksek Kalite Likit Varlıklarının, stress teslerinde 30 gün boyunca bankanın işlemlerini kesintisiz sürdürebilmesi için yeterli olup olmadığının bir ölçüsüdür. 30-günlük stres testi senaryoları aşağıdaki durumları içermektedir: Vadeli ve vadesiz hesapların yatırımcılar tarafından kapatılması. Kredilerin % 50 sinin geri ödenmemesi. Kredi notunun düşürülmesi sonucunda sözleşmelerin yapılamaması. Piyasa volatilitesinin artması sonucu tutulması gereken teminat oranının artması. Kredi kullandırma imkanlarında düşüş. Kaynak: http://www.brickendon.com/articles/basel-iii-liquidity-stresstests/
Neden Finansal Riski Yönetmeliyiz! Modern toplumlar, bankaların ve sigorta şirketlerinin fonsiyonuna ve bu sistemlerin devamlılığına güveniyor Basel uzlaşıları bu bağlamda finansal sistemlerin sürekliliğine odaklanmıştır. İyi bir risk yönetimi hem şirketin değerini artırır hem de hissedarların yatırım değerlerini artırır.
Kantitatif Risk Yönetimi- Disiplin Risk kavramlarının matematiksel tanımlarını belirler. Örneğin; kar-zarar dağılımları, risk faktörleri, sermaye dağılımı, toplam risk v.b. Beklenen, normal veya ortalama sonuçlardan ziyade beklenmeyen, normal dışı, ve uç sonuçları işaret eder. Riskin, birbirine bağımlılığını, özellikle uç sonuçların birbirlerine bağımlılığını modeller. Finans, istatistik, finansal ekonometri, finansal ekonomi, aktüerya matematiği vb. birçok disiplinde kullanılan görüşve teknikleri kullanır.