Son Makale TAYYR ALTIKULAÇ: SÖVÜLECEK, DÖVÜLECEK VE ÖLDÜRÜLECEK ADAM



Benzer belgeler
PROF.DR. ÖMER ÇAHA İLE MÜLAKAT

A Ç I L I Ş K O N U Ş M A L A R I

21. Yüzyılın Yol Haritası: Demokrasi ve Kalkınma

PROF. DR. EJDER YILMAZ ile RÖPORTAJ

İSMET İNÖNÜ YE DÜZENLENEN SUİKAST VE SUİKASTIN YANKILARI. Özet

Veda SUNUŞ. Sevgili Sarı-Siyahlılar; 7. sayımızda (Kış 2011) tekrar merhaba.

SEMPOZYUM Nisan CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINA DOĞRU ÜNİVERSİTE VİZYONUMUZ (Tebliğler)

Joseph Fouche Bir Politikacının Portresi

Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanlarının Anıları Bir İnci

Açılış Konuşması, Davut Kavranoğlu

1946 MİLLETVEKİLİ GENEL SEÇİMLERİ: MANİSA ÖRNEĞİ

Kıyamete Kadar mı Savaşacağız?

İslam Medeniyetinde Bilgi ve Bilim Alparslan Açıkgenç / İSAM Yayınları. İstanbul s. Faruk BEŞER

Selçuk Akşin Somel (Sabancı Üniversitesi)

Kendi ülkesini işgal eden ordu. K e n di ü lke sin i işga l e de n o r du. Ce m ile B a y r a kta r

AKP İKTİDARININ 90 GÜNÜ VE SON GELİŞMELER

ORTAOKUL VE İMAM HATİP ORTAOKULU. Öğretim Materyali KUR AN-I KERİM YAZARLAR. Yrd. Doç. Dr. M. Vehbi DERELİ. Nazif YILMAZ

ÇOK PARTİLİ DÖNEME GEÇİŞ SÜRECİNDE TÜRK BASINI. Neşe YEŞİLÇAYIR* ÖZET

II. DÜNYA SAVAŞI NDAN SONRA ÇOK PARTİLİ HAYATA GEÇİŞTE CHP VE İSMET İNÖNÜ Durmuş Ali KOLTUK*

Bahai Eserleri. Basım ve Dağıtım A.Ş. BİRLİK ÇADIRI GİRİŞ

BİR OSMANLI HANIMEFENDİSİ VE BİR CUMHURİYET FİRST LEYDİSİ REŞİDE BAYAR (Nilüfer Bayar-Gürsoy un Anlatımına Göre)

ORTA DOĞU DAKİ GELİŞMELERİN IŞIĞINDA TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ ÜYELİK PERSPEKTİFİ

MEMUR-SEN. Memur Sendikaları Konfederasyonu nun Süreli Yayınıdır Yıl:8, Sayı:22, Mart MEMUR-SEN Büyük Türkiye

Kitab-ı mukaddeste ise şöyle deniliyor: Ve Rabb inin ağzı ile tayin edilecek yeni bir adla çağrılacaksın. 2

İŞ HAYATINDA ERDEMLİ İNSAN

KUR AN DA TEMEL SİYASÎ KAVRAMLAR

lüyorum. Ebeveynlerinizi seniz düşersiniz. i belki de hiçbir şeyi Bu hayat mağduri- kalmayacak vaziyet-

KUR ÂN-I KERÎM DEKİ TEMEL EMİRLER VE YASAKLAR EMRE DORMAN

Türk Romanında Yönetici Profili ve Köprü Romanında Yer Alan Vali Örneklemesi

BİRLİK ÇADIRI KURULDU

Transkript:

Son Makale TAYYR ALTIKULAÇ: SÖVÜLECEK, DÖVÜLECEK VE ÖLDÜRÜLECEK ADAM Tayyar Altıkulaç ın üç ciltlik hatıratını bitirdiğimizde aradığını bulmuş bir okuyucu memnuniyetine gark olduk. Hatırat yazacakların mezburu emsal almalarında fayda bulunmaktadır. Üç ciltlik hatırattan asgari 10-15 yazı çıkar; laakal 50 anekdot da atfa muhatap olur. İtiraf etmek lazımdır ki, Altıkulaç ın şahsiyeti ve siyasî tarafsızlığı sadece Diyanet İşleri Başkanlığı na değil, ülkemiz açısından İslam a da ciddî hizmet için bulunmaz bir nimet olmuştur. İnanıyoruz ki, Tayyar Bey in yerinde kim olsaydı, onun hizmetlerinin ancak 1/10 una imza atabilirdi. 71 Mart Muhtırası ndan ve 12 Eylül Darbesi nden sonra hem teşkilat hem de dinî hizmetlerle ilgili rahatsız edici teşebbüs ve tekliflere çoğu kimsenin inanamayacağı bir mertlik ve kararlılık ile karşı durması, uçuk-kaçık müdahalelerin yerinde, zamanında ve ikna edici surette engellenmesi Tayyar Bey in himmetiyle mümkün olabilmiştir. Tayyar Altıkulaç, zor dönemlerde her istediğini yapabilecek güce ve yetkiye sahip olanlara karşı kurumun ve İslam ın şerefini bihakkın müdafaa edebilmiş bir inanç ve samimiyet adamıdır. Gerektiğinde cesaretini, gerektiğinde aklını, gerektiğinde ilmini, gerektiğinde ikili ilişkilerini ve gerektiğinde de hepsini aynı anda kullanabilmiştir. Eğer kendisi siyasî tarafsızlığı müsellem biri olmasaydı herhalde aleyhe birçok teşebbüse mani olamazdı. Tayyar Altıkulaç, rejimin vasfını ve makamın arz ettiği ehemmiyeti müdrik bir müdebbir olarak memuriyetini ifa etmiş ama vazifesini henüz ikmal etmemiştir. Zannediyorum onun bu vasfı zamanla daha

da takdir edilecektir. Altıkulaç, çizilen sınırlar içinde yapılabilecek şeylerin fevkinde hizmetlere imza atmış biridir ve zannediyorum bu özelliğiyle de tarihe şerefli bir miras ve yadigâr bırakmıştır. Altıkulaç, yaptığı hizmetler nazar-ı itibare alındığında sanki özel yetiştirilmiş bir misyon adamı profili çizmektedir. Bu profilde hemen hemen hiçbir eğri bulunmamaktadır. Eğer ülkemizin en akil mütedeyyin isimleri bir araya gelseler öyle bir adam bulalım ki, kıymeti aradan hayli uzun seneler geçtikten sonra anlaşılabilecek bir idare ve hizmet anlayışına sahip olsun; hem çizilen sınırlar içinde hareket etsin hem de bu hareket tarzı hiç kimseye nasip olmayacak faydalara müncer olsun; aynı zamanda her iktidarın, her dönemin üzerinde uzlaşacağı biri olsun deseler, herhalde Tayyar Altıkulaç tan daha münasibini bulamazlardı. Müslümanların en basiretlisi bile çeşitli saiklerle heyecanını teskin edemez, hatta bu heyecanlarını depreşmenin de ötesinde tezyid ederler. Ancak heyecan, behemahal samimiyete işaret eder; hizmete ve faydaya değil. Tayyar Altıkulaç, 1971 de Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı olduğunda, kurumun kapısından içeri girerken sanki heyecanını kapıda bırakmış, kurumdan çıkana kadar da ona ihtiyaç lüzumu duymamıştır; ancak bu durumda dahi samimiyetinde bir azalma olmamıştır. Tarihte bu kabil insanlar nadirattandandır. Heyecanlı olmak elbette dengesizlik değildir ancak ülkemizde bazı dönemler bazı kurumlar için heyecanın yersiz ve gereksiz olduğu da bir vakıadır. Tayyar Altıkulaç, eşine az rastlanır bir denge adamıdır; hem inatçı, hem kararlı hem de prensip sahibi bir insanın denge adamı olması eşine menendine az tesadüf edilir bir vakıadır. Çünkü zaman zaman sertleşmek, hiddetlenmek, muhalefet etmekle heyecan ve denge nasıl telif ve temin edilir, herhalde ciddî bir psikolojik ve ilmî tahlile muhtaçtır.

12 Eylül darbesinden sonra Kur an Kursları, Milli Eğitim Bakanlığı na bağlanmak istenir, Tayyar Altıkulaç ın tüm girişimleri başarısız kalır. Oysa geçmişte Atatürk de böyle bir karar almış, ancak Rıfat Börekçi nin Paşam, bu kursları bana bağışlayınız diyerek bu tehlikeli kararı engelleyebilmiştir. Bu anekdotu aklından çıkarmayan Altıkulaç, Alevîliğini kararlarına yansıtan Haydar Saltık a bu hikâyeyi nakleder; Paşam, ne siz Atatürksünüz ne de ben Rıfat Börekçi. Ancak bu kurumları bana bağışlamanızı rica ediyorum der ve kararın geri alınmasını temin eder. 12 Eylül idaresi hutbelerde sadece Atatürkçülük konusunun işlenmesi için Diyanet e bir yazı gönderir. Yazıda hutbe konuları gibi, kaynakların da neler olacağı belirtilmiştir. Ancak Tayyar Bey in kişiliği ve cesareti yine devreye girmiş, bu anlamsız ve gereksiz talepten vazgeçilmiştir. Tayyar Bey, tüm bu teşebbüslerde bir takım tavizler ve nabza göre şerbetler vermişse bu, tabiri caizse kesinlikle yangında bir mal daha kurtarma düşüncesinden neşet etmiştir. Tayyar Altıkulaç liyakat ve ehliyete önem vermiş, hiç kimsenin gözünün yaşına bakmamıştır. CHP iktidarı döneminde bir CHP li milletvekilinin mevzuata ve teamüle mugayir tayin talebini nezaketle reddettiği için silahlı tehdide maruz kalmış, yine de bildiğinden şaşmamıştır. Altıkulaç, hem senedi hem de metni zayıf hadisleri, hikâyeleri ve hurafeleri esas edinmiş bazı grup ve isimlerin hışmına muhatap olmuş, yarım ağız mürted ithamlarına maruz kalmıştır. Hakkındaki en yaygın yafta mezhepsiz dir. Necip Fazıl Kısakürek in Süleymancılardan aldığı paralarla Tayyar Altıkulaç ve Hayrettin Karaman a salladığı yumruklar dikkat çekicidir. Tayyar Bey, çok incelikli, ustalıklı taktiklerle kendisi gibi düşünmeyen isimlere acı zehrini zerketmekte geri durmayan, bunu şevk ve iştiyakla yapan isimlere lisan-ı münasiple cevap vermekte, incitici olmamaya gayret etmektedir. Tayyar Bey, keşke İsmail

Kara ya biraz daha fazla nasihatte bulunsaydı. Tayyar Bey, Işıkçılara (Hüseyin Hilmi Işık, Enver Ören), Süleymancılara (başta Kemal Kaçar) ve Nurculara lisan-ı münasiple tenkit tevcih etmekte, doğrularına doğru, yanlışlarına yanlış demekten imtina etmemektedir. Tayyar Bey, denge adamı olduğundan Saadet-i Ebediye nam eserin hurafe mecmuası olduğunu bu vasfıyla münasip şekilde, kurul kararıyla ifade etmektedir. Altıkulaç, İlhan Arsel isimli cahilin Kenan Evren e yazdığı ve Kenan Evren in de itibar edip gereği için teşkilata gönderdiği mektuba verdiği cevapta bu cahile adeta Allah yarattı demeden sağlı sollu kroşeler çakmaktadır. Tayyar Bey in vakıf mefhumu ve müessesesi ile ilgili yazdıkları yalana yakın, hatta yalan tesmiye edilecek kadar samimidir. Sırf vakfın üç kuruşu daha hizmete harcansın mantığından yola çıkarak birçok hizmet yolculuğunu otobüsle yapması, yemek parasını dahi kendi kesesinden harcaması inanılması zor anekdotlardandır. Allah bu gayretin, bu samimiyetin ecrini fazlasıyla verecektir. Tayyar Altıkulaç ın bu hatıratı behemehâl her evde bulunmalıdır. Kendisine sıhhatli ve gayretli bir uzun ömür dileriz. 04.11.2011 İsmail Küçükkılınç Not:1- Tayyar Altıkulaç ın bazı bilgi yanlışları mazur görülebilecek sınırlardadır. Sadettin Bilgiç için Allah rahmet etsin temennisi galiba bir sehve müstenittir. 2- Tayyar Bey in birçok isme rahmet dilerken müteaddit defalar bahsettiği Erbakan için rahmeti çok görmesi, sadece Allah taksiratını affetsin temennisiyle iktifa etmesi zannımızca sadece bir

dikkatsizliğin neticesi olmalıdır. 3- Tayyar Bey in Diyanet İşleri Başkanlığı na siyaset sokmama düşüncesi ne kadar haklı ve ulvî ise Millî Görüş geleneğine haddinden fazla muhalif bir tavır sergilemesi pek şık olmamıştır. Bu ülkeye bizim de mesafeli olduğumuz Millî Görüş ün hizmeti inkâr olunamaz. 4- Tayyar Bey in bizim de mesafeli olduğumuz Sadık Albayrak a ayırdığı fasıl daha munsifane şekilde ifade edilebilirdi. Çünkü Hüseyin Atay a gösterilen insaf Albayrak tan esirgenmiş gibidir. Hüseyin Atay, hayli ilginç bir şahsiyet. Bizim de ziyadesiyle müstefid olduğumuz bu ilim adamımız her ne hikmetse her ara dönemde askerlerin kapısını aşındırmaktadır. 5- Tayyar Bey, Mesut Yılmaz ın İmam- Hatip Liseleri için kullandığı yarasa iğrençliğine nasıl cevap verdiğini unutmuş olmalı ki hatıratına derc etmemiştir. Tayyar Bey, bu cevabında delikanlılık kitabının ortasından konuşuyordu ve ben ekranda Helal! Tayyar Hoca diye bağırıyordum. 6-2007 seçimlerinde Tayyar Bey in listeye alınmama şekli şık olmamıştır. 7-Tayyar Bey, keşke Süleyman Demirel e verdiği raporu hatırata almasaydı. Bazı nadanlar; Ömer Özsoy, İlhami Güler ve Mustafa Öztürk gibi kendisini de tarihselci mürted, mihrabı içten yıkan hain, Batı nın uşağı, sapık şeklinde tavsif ve tahkir edebilirler. Oysa Tayyar Bey in daha çok yapacağı iş var. Zannımızca bu raporun hatırata derci maslahata muvafık olmamıştır. Bu tespiti bizim gibi hâlâ heyecanını teskin edemeyen biri yazıyorsa Tayyar Bey, bu tespiti dikkate almalıdır.