Gençlerde Hijyen ve Cilt Sağlığı



Benzer belgeler
ERGENLİKTE HİJYEN SAĞLIK VE KİŞİSEL BAKIM. Hazırlayan Okul Rehber Öğretmeni İrem YILDIRIM

Gençlerde Hijyen ve Cilt Sağlığı

SAĞLIK. Sağlığa zarar verecek ortamlardan korunmak için yapılacak uygulamalar ve alınan önlemlerin tümüne denir.

VÜCUT BAKIMI VE TEMĠZLĠĞĠ

Gençlerde Hijyen ve Cilt Sağlığı

KiŞiSEL. HiJYEN CEP KİTABI EGEBİLİM KOLEJİ NİN HEDİYESİDİR.

SINCAN İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

TEMİZİK. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015

GÜNLÜK HĠJYEN ALIġKANLIKLARI

O D T Ü G E L İ Ş T İ R M E V A K F I Ö Z E L M E R S İ N İ L K Ö Ğ R E T İ M O K U L U. SAĞLIK BÜLTENİ Şubat

Yeterli ve Dengeli Beslen!

ADIM ADIM TEMİZLİK İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBE 2008

Aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır? bakımına göre yanlıştır? Aşağıdakilerden hangisi büyüme gelişme dönemlerinden değildir?

Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir.

H1N1 den Korunmada Alınacak Önlemler. Pandemik H1N1 Gribi (Domuz Gribi)

Anne Sütünün Önemi. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı. Anne Sütünün Önemi. Anne Sütünün Önemi. Anne Sütünün Önemi

Kaynak: Forum Media Yayıncılık; İş Sağlığı ve Güvenliği için Eğitim Seti

bekletilme ünitesi Sebze yıkama ünitesi Bulaşık yıkama ünitesi

ADIM ADIM TEMİZLİK İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBE 2008

YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR?

ÇOCUKLARDA BESLENME. Dr.Belkıs Kütük Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Liv Hospital Ankara

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler

09/11/2015 BEYAZ KAN HÜCRELERİ. Lökosit ya da akyuvarlar olarak adlandırılan beyaz kan hücresi, kemik iliğinde üretilir.

Deri, vücudun sa lam ve koruyucu dı örtüsüdür. Salgı bezleri, tırnaklar,tüyler ile deri bir organ ve sistemdir. En geni organdır (Yakla ık 1.

Periodontoloji nedir?

TC SAĞLIK BAKANLIĞI ANTALYA KAMU HASTANELERİ BİRLİĞİ ANTALYA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar?

TROMBOSİTOPENİ KONTROLÜ

DENGELİ BESLENME NEDİR?

GRİP İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBESİ 2008

Ergenlik döneminde hem erkekler hemde kızlar önemli değişimler göstermektedir.

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

KADIKÖY GENÇLİK SPOR KULÜBÜ SPORCU-VELİ EĞİTİM PROGRAMLARI. Konu 3 : Sporcu Temizliği ve Uyku Düzeni

Prof. Dr. Sedat BOYACIOĞLU

: Kişisel hazırlık yapmaya uygun koşullar sağlanmalı, öğrenci araştırmaya ve gözlem yapmaya yönlendirilmelidir.

EL HİJYENİ VE ELDİVEN KULLANIMI TALİMATI

GEBELİK VE LOHUSALIK

HİJYEN: Bir sağlık bilimi olup, temel ilgi alanı sağlığın korunması ve sürdürülmesidir.

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

Dengeli Beslenme. Efe Kaan Fidancı

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı. Cildimiz, yaşlanma belirtilerini en belirgin olarak yansıtan organdır.

Kızlar erkeklere göre bu döneme yaklaşık iki yıl daha önce girer.

EL HİJYENİ. Hazırlayan: SELDA DEMİR Acıbadem Fulya Hastanesi 8. Kat Klinik Eğitim Hemşiresi

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı

Administrator tarafından yazıldı. Cumartesi, 16 Haziran :16 - Son Güncelleme Cumartesi, 16 Haziran :25

ALLERJİNİN NEDENİ NEDİR?

Sağlık ve Sağlıklı Yaşam

EL YIKAMA. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Funda Peker

ECH 208 KOZMETİK ÜRÜNLER. 2.Hafta Ders Notları Deri ve Bakımı

DİYABETİK AYAK NEDİR? FİZYOPATOLOJİK SÜREÇ

Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinoloji Kliniği

DOMUZ GRİBİ BELİRTİLERİ VE TANISI

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

DOĞUM SONU EVDE BAKIM (ANNE EĞİTİMİ) Hazırlayan: Aysun Çakır Acıbadem Kadıköy Hastanesi Eğitim ve Gelişim Hemşiresi

Dr.Jale Yüksek Pehlivan Genç Görünümlü Cildin sırları Tarih Aralığı: Haber Sayısı: 38

YARA VE YARA ÇEŞİTLERİ. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

Hepatit C ile Yaşamak

Tırnak Mantarının Özellikleri

ÖZEL YALOVA HASTANESİ HASTA BAKIMINDA TEMEL HİJYEN TALİMATI

İntİm Temİzleme Ürünlerİ

HİJYEN. Sağlıklı yaşama şartlarını öğreten bir bilim dalıdır.

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA HİZMETLERİ BÖLÜMÜ TEMİZLİK VE HİJYEN

Kenevir Yağı İçeren SPAKARE

Gaziantep Milli Eğitim Müdürlüğü Değerler Eğitimi Komisyonu 2013

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın

Hepatit B ile Yaşamak

ÖZEL YALOVA HASTANESİ EL HİJYENİ TALİMATI

KÖTÜ AĞIZ HİJYENİ OLAN KİŞİLERDE;

SAĞLIKLI BESLENME BİRECİK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ZEYNEP ŞAHAN KARADERE

Genital Siğiller Risk Faktörler: Belirtiler:

FİZİKSEL GELİŞİM- KIZ

A AFT (Ağız için yaralar) Sayfa 25 Alt Islatma Problemleri Sayfa 6 Anne Sütünü Çoğaltan Çay Sayfa 7 Astım ve Bronşit Sayfa 11 B Bağırsak Çalıştırıcı

Sigaranın Vücudumuza Zararları

Uygulama yirmi dakika sürüyor ve hemen normal yaşamınıza dönebiliyorsunuz. "Kaşlarımın arasındaki çizgi beni aslında olmasamda, kızgın gösteriyor.

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA)

1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

VÜCUDUMUZDAKİ SİSTEMLER. Boşaltım Sistemi

Salyangoz Mukus Süzüntüsü Bazlı Kozmetik

09/11/2015 ANEMİ (KANSIZLIK)

Hemoroid (Basur) Nedir?

BEÜ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ENFEKSİYON KONTROL KOMİTESİ

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu

BASI YARASI KİMLERDE GÖRÜLÜR?

AYAKKABI KULLANIM & BAKIM KILAVUZU

KANSER TANIMA VE KORUNMA

Yaşlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen değişiklikler gibi vücut duruşunda ve yürüyüşünde de değişiklikler meydana

YANIK, DONMA VE SICAK ÇARPMASINDA İLKYARDIM


Yrd Doç Dr Gülben Sarıcı

TEST. 7. Dişer ne zaman fırçalanmalıdır? A. Yemeklerden sonra B. Okuldan gelince C. Evden çıkmadan önce

KİŞİSEL HİJYEN VE UYGULAMALARI

Kaç çeşit yara vardır? Kesik Yaralar Ezikli Yaralar Delici Yaralar Parçalı Yaralar Enfekte Yaralar

İntİm Temİzleme Ürünlerİ. Sabun ve alkol içermez Hipoalerjeniktir Jinekolojik olarak test edilmiştir

PIHTIÖNLER (KAN SULANDIRICI) İLAÇ KULLANIM KILAVUZLARI }EDOKSABAN (LİXİANA)

CANLILAR VE YAŞAM BEŞ DUYUMUZ DUYU ORGANLARI VE GÖREVLERİ

EKLEM HASTALIKLARI. Romatizmal Eklem Hastalığı

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

NEFRİT. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Genel Bilgiler. Nefrit

Transkript:

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı Gençlerde Hijyen ve Cilt Sağlığı Öğrenci Kitabı

Bu kitap MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı nın 20.01.2010 tarih ve 416 sayılı kararı ile 10-19 yaş grubu öğrencileri için eğitim ve öğretim açısından uygun bulunmuştur.

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı Gençlerde Hijyen ve Cilt Sağlığı Öğrenci Kitabı Hazırlayan: Prof. Dr. Hilal ÖZCEBE Katkıda Bulunanlar: Prof. Dr. Ertuğrul AYDEMİR Prof. Dr. Figen ÇOK Uzm. Halil POLAT BİRİNCİ BASIM

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI SAĞLIK İŞLERİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Vizyonu, uluslararası niteliklere sahip sağlıklı insan gücünün yetiştirilmesini sağlayan, çağdaş eğitim tekniklerini süratle ve verimli bir şekilde sisteme yansıtan, yararlanan ve sağlığından sorumlu bireyler yetiştirilmesine katkıda bulunan, sağlık eğitimi alanında önder bir kurum olmaktır. Misyonu, MEB nın her derecedeki okullarındaki öğretmen ve öğrencilere sağlık eğitimi, öğrencilere Türk Millî Eğitiminin Amaç ve İlkeleri doğrultusunda mesleki alanda sağlık eğitimi ve öğretimi vermek suretiyle sağlıklı nesiller yetiştirilmesine katkıda bulunmaktır. PROCTER & GAMBLE ( P&G) GENÇLERDE HİJYEN VE CİLT SAĞLIĞI PROJESİ Ergenlik dönemi insan yaşamında rehberliğe ve desteğe en çok ihtiyaç duyulan dönemlerden biridir. Ergen bir anda değişmeye ve gelişmeye başlayan vücuduna alışmaya çalışır. Bu dönemde edinilecek davranış ve alışkanlıklar bireyin sağlıklı bir hayat sürmesinde önemli rol oynar. Gençlerde Hijyen ve Cilt Sağlığı Projesi, Millî Eğitim Temel Kanunun genel amaçları ve ilkeleri doğrultusunda cilt sağlığı ve hijyen bilincine sahip bir neslin yetiştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla MEB Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı ile Procter&Gamble firması arasında 22.07.2009 tarihinde imzalanan protokol çerçevesinde 2009/2010 öğretim yılında hayata geçirilmiştir. Modülün sonunda gençlerin; derinin genel yapısı, vücut, yüz, ayak, bacak, el ve tırnak sağlığı, akne ve egzema, terleme ve alınması gereken önlemler, saç sağlığı ve kepeklenme, beden takıları ve dövmeler, güneşten korunma, iyi görünümlü ve bakımlı olmanın önemi, spor yapmanın beden ve cilt sağlığı üzerine katkıları konularında bilgi sahibi olmaları hedeflenmiştir. Bu kitapçık okullarda öğrencilere ücretsiz olarak dağıtılmaktadır. Para ile satılamaz ve çoğaltılamaz. İzinsiz alıntı yapılamaz.

Gençlerde Hijyen ve Cilt Sağlığı İçindekiler 1. Yaşamın En Güzel Dönemi Ergenlik... 4 2. Derinin Yapısı... 6 3. Derinin Özellikleri... 7 4. Ergenlik Döneminde Sık Görülen Cilt Sorunları... 8 5. Beden ve Cilt Sağlığı... 13 6. Adet Dönemi... 13 7. Epilasyon... 16 8. Saç ve Yüz Sağlığı... 18 9. El Sağlığı... 20 10. Ayak Sağlığı... 22 11. Beden Takıları ve Dövmeler... 24 12. Güneş, Etkileri ve Güneşten Korunma Yolları... 26 13. Güneşten Koruyucu Ürünlerin Kullanımı... 28 14. Solaryum... 29 15. Sağlıklı Olmanın ve Güzel Görünmenin Yolları... 30 16. Kaynaklar... 36

Yaşamın en güzel dönemi; Ergenlik Çocukluk ve erişkin dönemlerin arasında yer alan ergenlik döneminde hızlı bir büyüme ve gelişme süreci yaşanır. Ergenlik döneminde bedenin büyüme ve gelişmesi önemli ölçüde tamamlanarak erişkin vücut özelliklerine sahip oluruz. Ergenliğin yaş olarak tanımında, 10-19 yaş aralığı, ergenlik dönemi olarak kabul edilir. Ergenlik döneminde yaşadığımız bedensel, psikolojik ve sosyal gelişim süreci, hepimiz için önemli bir yaşam deneyimidir. Ergenlik döneminde ruhsal ve bedensel gelişim, bireyler arasında farklılık gösterir. Ergenliğin ilk döneminde, bedenimizin hızla büyümesine ve gelişmesine hemen alışamayabilir, yadırgayabiliriz. Bazen kendimizi yalnız hisseder, etrafımızdaki kişiler tarafından beğenilmediğimiz şeklinde bir ön yargıya kapılabiliriz. Bu yaşlarda genellikle kendi cinsiyetimizden arkadaşlarımızla beraber olmak bizi rahatlatabilir. Ergenliğin daha sonraki dönemi olan 14-15 yaşlarında bedenimiz, erişkin görünümünü almaya başlar. Ergenliğin yaş olarak tanımında, 10-19 yaş aralığı, ergen yaşı olarak kabul edilir. 4

Gençlerde Hijyen ve Cilt Sağlığı Biz de yaşadığımız fiziksel değişikliklere yavaş yavaş alışırız. Kendimize olan güvenimiz artar, ruhsal olarak kendimizi daha rahat hissederiz. Bizim için güzel ya da bakımlı görünmek önem kazanmaya başlar. Bu dönemde her iki cinsiyetten de arkadaşlarımızla daha iyi anlaşmaya başlarız. Arkadaşlarımızla beraber olmaktan çok hoşlanırız. Ergenliğin son dönemlerine denk gelen 16-18 li yaşlarda gelecek ile ilgili kaygılarımız ön plana çıkmaya başlar. Gelecekte ne yapacağımız bizim için daha da önem kazanır. Bazı arkadaşlarımız üniversitede okumak isterken bazı arkadaşlarımız da çalışma yaşamına kendilerini hazırlamaya başlar. Bu yaşlarda ailemizin bizlere verdiği destek, kendimize olan güven duygumuzu artırır. Ergenlikte bedenimize, çocukluk dönemine göre daha fazla özen göstermeye başlarız. Bu dönemde özellikle deri ile ilgili sorunlarımız canımızı sıkabilir. Bu sorunların nasıl oluştuğunu anlayabilmek için önce deri yapısı ve derinin görevlerini bilmemiz gerekir. Sağlıklı bir deriye sahip olmak için öncelikle bu organımızın gereksinimlerini karşılamamız şarttır. 5

Derinin Yapısı Derimiz, bedenimizi dış etkilerden koruyan en büyük organımızdır. Vücut ağırlığımızın yaklaşık 1/6 sını oluşturur ve alanı yaklaşık 1,5 m² dir. Beden ısımızın düzenlenmesi, dokunma, ısı, ağrı ve basınç gibi duyumları hissetmemizi sağlar. Derimiz, alttaki dokulara destek olurken bedenimiz için zararlı olan bazı maddelerin ter yoluyla kısmi ölçüde dışarı atılmasını sağlar. Kemik yapımız için gerekli olan D vitamininin sentezi deri yoluyla olur. Güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korunmak için derimiz renk moleküllerini yani pigmentleri oluşturur. Derimiz, zararlı maddelerin ve mikropların vücudumuza girmesini engeller. Şekil 01 - Derimiz farklı özellikleri olan üç ana tabakadan oluşur. 6

Gençlerde Hijyen ve Cilt Sağlığı Derinin Özellikleri Derimiz farklı özellikleri olan üç ana tabakadan oluşur. Üst Deri (Epidermis): Cildin en üst tabakası bedenimizi dış etkenlere karşı korur. En dıştaki boynuzsu tabaka su ve diğer yabancı maddeleri önemli ölçüde geçirmez. Üst deri, yaklaşık iki haftada bir yenilenir. Dış tabaka derinin alt tabakalarını güneş ışınlarından korumak için melanin denilen özel pigmentleri de yapar. Melanin, güneş ışınları ile derinin daha koyu renkli bir hâle gelmesini sağlayarak güneş ışınlarının alt tabakalardaki hassas hücrelere ulaşmasını engellemeye çalışır. Ama yüksek doz ve yoğun güneş ışınları karşısında gücü çok sınırlı kalır. Alt Deri (Dermis): Üst derinin altında alt deri adı verilen tabaka bulunur. Bu tabakada ter bezleri, yağ bezleri, kılların alt bölümleri olan kıl kökleri yer alır. Kanlanması yoğun olan bu tabaka salgıladığı yağ ve ter ile derinin üzerindeki asidik yapıyı oluşturur. Bu tabakanın içinde derinin esnekliğini sağlayan dokular ve kılların hareket etmesini sağlayan kas yapısı bulunur. Bu tabakada çalışan yağ bezlerinin aşırı çalışması, derimizde sivilce ve siyah nokta oluşmasına neden olur. Deri Altı Tabakası (Subkutis): Alt deri tabakasının altında bulunan deri altı tabakası, derinin beslenmesini sağlar; salgılanmanın oluşması ve ısı düzenlemesini destekler. 7

Ergenlik Döneminde Sık Görülen Cilt Sorunları Ergenlikte büyüme ve gelişme sırasında deri ile ilgili yakınmalar, sorunlar ön plana geçer. Pek çok ergen, ergenlik sivilcesi (akne vulgaris) ya da deride yağlanma (seboreik dermatit) sorunlarını ergenlik döneminde yoğun olarak yaşar. Ergenlik Sivilcesi (Akne Vulgaris): Ergenlik döneminde en sık görülen deri sorunlarından biri sivilcedir. Kızlarda sivilceler 14-19 yaşlarında sık olarak görülür. Ergenlik döneminde cinsiyet hormonlarının salgılanmaya başlanmasıyla yağ bezlerinin boyutları büyür, salgıları artar ve yapıları değişir. Artmış olan salgılar, yağ bezi kanallarının bağlı olduğu kıl kanalları aracılığıyla deri yüzeyine salınır. Derinin bozulan kısmı ile hücre yenilenmesi sırasında dökülen deri atıkları bu kanallarda birikir. Kanallarda biriken deri atıkları yağ ile birleşerek kanallarda silindirik yapıda olan tıkaçları oluşturur. Bu tıkaçlar, genel olarak minik kabartılar şeklindedirler. Kanallarda biriken deri atıkları ve yağdan oluşan bu tıkaçların bazılarının ağızları kapalı olup deri rengindedirler; bu kabarcıklara beyaz nokta adı verilir. Tıkaçların bazılarının Kızlarda sivilceler 14-19 yaşlarında sık olarak görülür. 8

uçları dışarı açılmıştır; biriken yağ doku kir ile birleşerek siyahlaşır; bu oluşuma da siyah nokta adı verilir. Deride doğal olarak az sayıda bulunan zararsız bir mikroorganizma (propionibacterium acnes) yağlı tıkaçların içerisinde rahat üreme olanağı bularak çoğalır. Bunun sonucunda önce iltihaplı kırmızı kabartılar sonra sarı-beyaz cerahatli yapılar gelişerek ergenlik sivilcesi oluşur. Ergenlik sivilceleri, en başta yüz olmak üzere sırt ve kalça gibi yağ bezlerinin yoğun olduğu alanlarda görülür. Sivilcenin seyrini etkileyen bazı faktörler vardır. Kalıtsal (genetik) özellikler, sivilcenin ortaya çıkmasında ve seyrinde önemli rol oynar. Stresin sivilce artışına neden olabileceği söylenmekle birlikte, net bir bilgi yoktur. Pek çok kişi özellikle çikolata, kuru yemiş, gazlı içecek ve yağlı yiyecekler ile sivilce oluşumu arasında ilişki olduğuna inanır. Ancak, gıdalarla sivilce oluşumu arasında var olduğu düşünülen bu ilişki bilimsel olarak kanıtlanmamıştır. Yüze yağlı krem ve benzeri ürünlerin sık uygulanması sivilce oluşumunu artırabilir. Yağlı cilt tipine sahip kişiler, yağlı kremler kullanmamaya özen göstermelidir. Ergenlik döneminde pek çok gençte görülen sivilceler yaşamı tehdit eden bir sağlık sorunu değildir. Genellikle erişkin dönem öncesinde biten bu durum bazen gençler tarafından büyük problem haline getirilmektedir. Ergenlik döneminde kişinin, kendi bedenindeki değişimler hakkında yeterince bilgi sahibi olmaması ve sivilcenin çevresindeki kişiler ile iletişimi olumsuz olarak etkilediğini düşünmesi, ruhsal ve sosyal sorunlar yaşanmasına neden olabilir. Sivilcenin oluşma nedeni ve bakımının bilinmesi, bu sorunların yaşanmasını engellemeye yardımcı olacaktır. 9

Tedavi edilmeyen sivilceler ciltte iz bırakabileceği için ihmal edilmemelidir. Tedavi bir hekim tarafından yapılmalıdır. Sivilce tedavisinin, sabır ve özenle uygulanması gerekir. Sonrasında da tekrarlanmasını önlemek için devamlı cilt bakımı gereklidir. Günde ikiyi geçmemek, cildi tahriş etmemek şartıyla yüzün sabun veya özel temizleyicilerle temizlenmesi tedaviye destek olur. Sivilceler bulaşıcı değildir ancak sivilceler sıkıldığı zaman deride yara oluşur ve iz kalma olasılığı da artar. Seboreik Egzama (Seboreik Dermatit): Derinin yağlı ( Sebore terimi, derinin yağlı olduğunu ifade eder.) olduğu saçlı deri, alın, burun kenarları, kaşların altı, nadiren de göğüs, sırt, kulak içi ve kulak arkalarında görülebilen, genellikle kızarık bir alan üzerinde kepekler ve kaşıntı, batma yakınmalarıyla kendini gösteren bir hastalıktır. Şekil 02 - Deri Yağlanması 10

Gençlerde Hijyen ve Cilt Sağlığı Kişinin yağlı bir deri yapısına sahip olması genetik (kalıtsal) bir özelliğidir. Bu tür deri yapısında bir çeşit mantar kolaylıkla üremektedir. Bu mantarın ürediği ciltlerde ise seboreik dermatit daha kolay oluşmaktadır. Saçlı deride basit kepeklenme, deri yağlanmasının en erken ve ilk belirtisidir. Yüzde ayrıca kulak arkasında ve içlerinde de yağlanma olabilir. Vücut direncinin düşmesi, stres, alkol alımı, seyrek yıkanma yağlanmayı artıran faktörlerdir. Saçlı deride yağlanma, başın sıkça kapatıldığı kış aylarında artar, yaz aylarında ise azalır. Seboreik dermatit tanısı hekim tarafından konulmalıdır ve tedavisi de hekim tarafından yapılmalıdır. Siğil (Verruca): Siğil, human papilloma virüs (HPV) ailesinden virüslerin neden olduğu bir cilt hastalığıdır. Derideki bir sıyrıktan giren virüs ciltte siğil oluşumunu başlatır. Siğil, derinin üst tabakasında oluşur. Genellikle deri renginde olup üzeri pürüzlü ya da düz olabilir. Değişik vücut bölgelerinde farklı görüntülerde siğil oluşumuna neden olan farklı virüsler bulunmaktadır. Birkaç türde siğil vardır. Parmaklarda, tırnak kenarlarında ve el sırtında görülen siğiller klasik siğil olarak adlandırılır. Üzerlerinde siyah noktacıklar vardır. Bir diğer siğil tipi de ayak tabanlarında oluşan siğillerdir. Bunlar genellikle birden fazla grup hâlinde belirirler. Yine üzerlerinde siyah noktacıklar vardır. Ayağın dışına değil de içine doğru büyürler ve ayağın altında bir şey varmış hissi uyandırırlar. Bazı siğiller ise küçük ve düz yapıdadırlar. Bu siğiller vücudun pek çok yerinde olabilirler. Siğiller, tiplerine göre farklı şekillerde bulaşabilir. En önemli bulaşma yolu doğrudan temas olup siğili olan kişiye temas edildiğinde bulaşmasıdır. Bazen kişisel hijyen malzemelerinin ortak kullanımı ile de siğil bulaşabilir. 11

Virüs bulaştıktan birkaç ay sonra siğil oluşur. Düz siğillerde ise tokalaşma ile bulaşma olasılığı çok düşüktür. Bazı kişilerde siğil daha sık oluşmaktadır. Özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde daha sık olarak görülebilir. Siğillerle oynanması, siğillerin koparılması, kesilmesi ya da Zamanla geçer. diye düşünülerek tedavinin geciktirilmesi siğillerin büyümesine ve siğil sayısının artmasına neden olabilir. Siğillerin tedavisi için hekime başvurulması gerekir. Şekil 03 - Siğiller Bazı kişilerde siğil daha sık oluşmaktadır. Özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde daha sık olarak görülebilir. 12

Gençlerde Hijyen ve Cilt Sağlığı Beden ve Cilt Sağlığı Her gün sabah uykudan kalkıldığında yüz, su ve sabunla yıkanmalıdır. Kullanılan sabunun, yüzü kolayca temizleyen ve cildin kurumasına yol açmayan özellikte olmasına özen gösterilmelidir. Ergenlik dönemi ile birlikte kızlarda dış üreme organlarında ve koltuk altlarında kıllanma olur. Bu dönemden itibaren vücut temizliğinde banyo yapma dışında üreme organlarının temizliğine de özel olarak önem vermek gerekmektedir. Adet Dönemi Genç kızların adet döneminde üreme organı temizliğine daha fazla özen göstermeleri gerekmektedir. Halk arasında adet döneminde banyo yapmanın sakıncalı olduğu tarzında bazı görüşler bulunmaktadır. Oysa, adet döneminde banyo yapmak cilt temizliği açısından yararlıdır. Ancak özellikle adet döneminde yıkanırken bazı kurallara dikkat edilmesi gerekir. Adet döneminde kadın üreme organlarından uterusun (rahmin) iç duvarında oluşan kalınlaşmış doku atılmaktadır. Uterusun içi mikroorganizmaların çok kolay üreyebileceği bir ortam olduğundan, genç kızların ayakta ya da başkaları tarafından kullanılmayan temiz bir taburede oturarak yıkanmaları önerilmelidir. Eğer sık olarak banyo yapma olanağı yoksa adet döneminde dış üreme organlarının sık olarak temizlemesi gerekmektedir. Bunun nedeni ise adet sırasında uterustan gelen kanın, kullanılan ped ile dış üreme organları arasında birikmesidir. Dış üreme organlarında biriken bu kan artıkları, mikroorganizmaların yerleşmesi ve üremesi için oldukça uygun bir ortamdır. Ciltte normal koşullarda yaşayan mikroorganizmalar, temizliğe dikkat edilmediği zaman cilde zarar verecek şekilde ürerler. 13

Ayrıca, dış üreme organları boşaltım ve sindirim sistemlerinin çıkış yollarına yakın bulunmaktadır. Bu bölgenin temizliği iyi yapılmadığı zaman atıklarda bulunan mikroorganizmalar iç üreme organlarına kadar yayılabilir. Adet döneminde dış üreme organlarının temizliğinin yanı sıra kullanılan pedlerin temizliğine de dikkat edilmelidir. Adet döneminde uterus iç duvarında oluşan kalınlaşmış doku atıldığı ve mikroorganizmaların rahatlıkla yerleşebileceklerinden kanı emmesi için çamaşır içine konan materyalin temiz olması çok önemlidir. Adet döneminde kullanılması için özel üretilen pedler bulunmaktadır. Bu pedler temiz olarak üretilmektedir ve kullanım kolaylığı da sunmaktadır. Pedler iç çamaşırın içine yerleştirilmekte, pedde bulunan koruyucu tabaka adet kanını emerek çamaşıra geçmesini önlemektedir. Ancak ped kullanımı sırasında uyulması gereken bazı kurallar bulunmaktadır. Pedler bir defa kullanılmalı, kanama durumuna göre sık sık değiştirilmelidir (bir ped asla 6 saatten uzun kullanılmamalıdır). Gece kullanımına veya kanamanın fazla olduğu durumlara yönelik özel pedler üretilmektedir. Gece uzun süre kalan değiştirilmeyen pedlerin sabah değiştirilmesi gerekmektedir. Pedlerin kullanımdan önce saklanmasında ve kullanımı sırasında da uyulması gereken kurallar vardır. Ped açıkta taşınmamalı, özellikle pedin dış üreme organlarına temas edecek yüzü asla kirletilmemelidir. Sadece Adet döneminde dış üreme organlarının temizliğinin yanı sıra kullanılan pedlerin temizliğine de dikkat edilmelidir. 14

Gençlerde Hijyen ve Cilt Sağlığı taşıma değil kullanım öncesi el temizliği de önemlidir. Ellerin sabunlu su ile yıkanmasına ve yine özellikle dış üreme organlarına temas edecek yüzünün ellenmemesine gayret edilmelidir. Pedler kullanım sonrası önerildiği şekilde katlanarak çöp kutusuna atılmalıdır. Pedler suda erimeyen materyal olduğu için tuvalete atılmamalı ve kapatılmadan açıkta bırakılmamalıdır. Ülkemizde adet döneminde bez de kullanılmaktadır. Adet sırasında kullanılacak bezin pamuklu kumaştan özel olarak hazırlanması gerekir. Kullanılacak bezin çamaşır suyunda bekletilerek yıkanılması, durulanması ve kuruduktan sonra ütülenmesi gerekir. Ayrıca, temiz bir şekilde saklanması ve taşınması da önem taşımaktadır. Bezlerin değiştirilme sıklığı da pedler gibidir. Bazı kişiler de adet döneminde pamuk kullanmaktadır. Pamuk, akıntılar için dahi olsa kullanımı hiç önerilmeyen bir materyaldir. Pamuk kolaylıkla lifçiklerine ayrılabilir, ayrılan parçacıklar dış ve iç üreme organlarına rahatlıkla yapışabilir ve kan olan pamuk parçacıklarının üzerinde mikropların üremesi ile üreme organı iltihaplarına neden olabilir. Ülkemizde son yıllarda kadınlar arasında tampon kullanımı da yaygınlaşmaya başlamıştır. Genç kızlarda tampon kullanımı sakıncalı olabileceği için bir sağlık personeline danışılmalıdır. Tampon vajina (hazne) içine yerleştirilen ve vajinadan dışarıya doğru sarkan bir ipi olan, adet kanını emecek şekilde özel olarak hazırlanmış bir materyaldir. Herkes için farklı boyda tampon kullanımı gerekir. Kullanım öncesinde ellerin mutlaka yıkanması gerekmektedir. Tampon temiz bir şekilde üretilmekte, kullanıma kadar üzeri kapalı kalmaktadır. Tampon, kullanım kılavuzunda anlatıldığı gibi uygulanmalıdır. Tampon uygulama sırasında kirlenirse mikroorganizmaların vajina ve uterus içine yerleşmesi çok daha kolay olmaktadır.tampon vajinada en fazla 6 saat kalmalıdır, tamponun daha uzun süre kalması halinde tampon üzerinde üreyen mikroorganizmalar kana karışarak toksik şok sendromuna neden olabilirler. Bu hastalıkta kanda mikroorganizmalar dolaşır ve vücudun her yerine yerleşebilir. Hastalığın ilk belirtileri ateş ve kan basıncının düşmesi olup hastanede yatarak tedavi gerektirir ve hastalığın sonu ölümle bile bitebilir. 15

Epilasyon Genç kızlar bacaklarda, kol altlarında ve dış üreme organlarında olan kılları yok etmek için farklı yöntemler kullanılabilirler. İstenmeyen tüylerin alınması çok eski zamanlardan beri bilinen bir uygulamadır. Tüylerin deri üstündeki kısmının alınmasına depilasyon, kılın kökünden alınmasına ise epilasyon adı verilmektedir. Depilasyonda değişik yöntemler kullanılmaktadır. Bu yöntemler arasında jilet, kıl döken kremler ve jeller, epilatörler bulunmaktadır. Bu yöntemlerin etki süreleri birbirlerinden farklıdır. En kolay ulaşılabilir yöntemlerden biri olan jilet ile depilasyonda batma, yanma olabilir. Ayrıca, jiletin yanlış kullanımına bağlı olarak kesi ve tahriş olabilir. Aynı jiletin birden fazla kişi tarafından kullanılması kan yoluyla bulaşan hastalıkların bulaşmasına neden olmaktadır. Kıl döken krem ve jellerin kullanımından önce mutlaka kullanma kılavuzu okunmalıdır. Bu kremler içerdikleri asit ile sadece deri üstündeki kıl kısmının yapısını bozarak kopmasına neden olur. Bu kremler alerji yapabilir; bu nedenle kişinin cildine dokunup dokunmadığı konusunda önce bir deneme yapması gerekir. Vücudun hassas bölgelerinde ise kullanılmamalıdır. Yara olan bölgede de kullanılmamalıdır. Ağda, eritilmiş şekerden evde de kolaylıkla yapılabilen bir malzemedir. Cilt üzerine uygulandıktan sonra kıllara yapışır ve çekildiği zaman kıl kökleri de deriden çıkar. Ağrılı bir yöntemdir; ancak kıl kökü ile çıktığı için yeni kılların çıkması 3-5 hafta sürer. Uygulama sonrasında cildin yıkanması ve kremlenmesi gerekir. Son zamanlarda çok yaygın olarak kullanılan sir ağda ise yapışkan kimyasal madde olup cilde uygulanır. Bu nedenle daha ağrılı bir yöntemdir. 16

Kılları kökünden almaya yarayan bir başka yöntem de epilatörlerdir. Epilatörler elektrikli olup döner cımbız başlıkları vardır. Uygulama sırasında kılları çekerek kökleri ile çıkardığı için ağrılı olabilir. Cilt üzerinde kızarıklık olabilir. Kılı kökü ile aldığı için yine kıl uzama hızına bağlı olarak etkisi uzun süre devam eder. Daha uzun vadede kılın çıkmasını önleyen bir yöntem de laser epilasyondur. Lazer cihazlarının gelişimi ve epilasyon alanında kullanımının gerçekleşmesiyle birlikte lazer epilasyon pek çok kadının tercihi olmaya başlamıştır. Lazer epilasyon uygulamasında uygun dozda uygulanan lazer ışınları ile kıl köklerinin tahrip edilerek istenmeyen tüylerin uzun süreli çıkması önlenir. Kıl döken krem ve jellerin kullanımından önce mutlaka kullanma kılavuzu okunmalıdır. 17

Saç ve Yüz Sağlığı İnsanların dış görünüşü için önemli olan saçlar, başın üzerinde bulunan saç köklerinden uzayarak büyüyen saç telleridir. Saç köklerinde bulunan bezlerden yağlı bir madde salınır, bu da saçın etrafında birikir. Saçların üzerinde havadaki toz, kir gibi pek çok madde birikir. Saçların sağlıklı ve güzel görünümlü olmaları için düzenli bir biçimde yıkanarak saç üzerinde biriken kir ve yağın saçlardan uzaklaştırılması gerekir. Ayrıca, saçların günlük olarak fırçalanması da toplanan kir, toz ve doğal yağ birikintilerini kısmen de olsa uzaklaştırmayı sağlar. Saç derisi çok yağlı olmayan kişilerin saçlarını haftada en az bir ya da iki kere, yağlı yapıda olan kişilerin ise daha sık yıkamaları gerekir. Yıkanma sonrası saçlar, bol su ile durulanmalıdır. Saçlar kurutulurken nazik bir biçimde fırçalanmalıdır. Saç yıkama sıklığının saç dökülmesiyle hiçbir ilgisi yoktur. Saçların yıkanması için kullanılan sabun ve şampuanların esası, kolay çözülebilir özellikteki yağ eritici maddelerden oluşur. Şampuanlar ayrıca, renk, koku ve yoğunlaştırıcı maddeler içerir. Bu maddelerin bazıları saçlı deri ve gözde tahrişe ve alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Bu nedenle şampuan seçiminde, içeriği bilinmeyen ürünlerden kaçınılmalıdır. Saç temizliğinde kullanılan tarak ve fırçalar da kişiye özel olmalıdır ve sık aralıklarla sıcak sabunlu su ile yıkanmalıdır. Saç diplerinde kepek varsa saçlar sık olarak çok sıcak olmayan su ve sabunla yıkanmalıdır. Kepeğe karşı özel olarak geliştirilmiş kaliteli şampuanlar da içerdiği özel maddelerle gözle görülen kepeği önlemeye yardımcı olur. Buna karşın kepeklenme önlenemiyorsa bir sağlık kuruluşuna danışılmalıdır. 18

Saç için kullanılan, şampuan, jöle, briyantin, saç kremi ve spreyler kalıcı hasara ve saç dökülmesine neden olmazlar. Ancak, bu maddelerin günlük kullanımı sırasında kullanılan miktarın çok fazla olmamasına ve günün sonunda saçın yıkanılarak bu maddenin temizlenmesine özen gösterilmelidir. Aksi taktirde bu maddelerin uzun süre saç üzerinde kalması saç kalitesinin bozulmasına neden olabilir. Özel saç ilaçları dışında hiçbir saç ürünü saç çıkaramaz. Şekil 04 - Saçın Yapısı 19

El Sağlığı Elin sağlıklı olması, el yıkama, tırnak bakımı ve cilt bakım ürünleri ile sağlanabilir. Bunun yanı sıra el kaslarını çalıştırmaya yönelik el egzersizleri yapılabilir. El yıkamanın amacı, kimyasal ve fiziksel zararlıların ve bulaşıcı hastalıklara yol açan mikroorganizmaların deriden uzaklaştırılmasıdır. Sadece su ile elin yıkanması görünen kirlerin giderilmesini sağlar. Su ile birlikte sabun kullanıldığında mikroorganizmaların çoğu giderilir. Temizliğin sağlanabilmesi için eller yıkanmadan önce takılar çıkarılmalıdır. Ayrıca, el temizliği için tırnaklar uzun olmamalıdır. Elleri yıkarken parmak uçları, tırnaklar, tırnağın etten ayrı olan bölümü, başparmak ve parmak Ellerinizi su ile yıkayın. Her iki elinizin bütün yüzeylerini sabunlayın. Avuç içlerini ovun. Sağ el ile sol elin sırtını ve parmakların arasını ovun, diğer el için de aynı hareketleri tekrarlayın. Parmaklarınızın arasını, parmaklarınızı birbirine geçirererk ovun. Parmaklarınızın sırtı el ayalarınıza gelecek şekilde parmaklarınızı kenetleyin. Sol el başparmağını sağ el avuç içi ile çevirerek ovun. Birleştirdiğiniz sağ el parmak uçlarını sol el avuç içinde ileri geri ovuşturun. Ellerinizi su ile durulayın. Ellerinizi tek kullanımlık kağıt havlu ile iyice kurulayın. Kağıt havlu ile musluğu kapatın. Elleriniz artık güvenli. Şekil 05 - El Yıkama 20

aralarının da sabunla iyice yıkanmış olmasına özen gösterilmelidir. Yemek hazırlama öncesi ve sonrası, yemek yeme öncesi ve sonrası, tuvaletten sonra, çocuklarla ilgilenmeden önce, hastalık sırasında, bir hayvan ile ilgilendikten sonra, çöplere dokunduktan sonra mutlaka ellerin yıkanması gerekir. El yıkama, sabun ve akan su ile olmalı, en az 20 saniye sürmelidir. El temizliğinin günde pek çok defalar yapılması gerekir. Hiçbir iş yapılmasa dahi, gün içinde çeşitli saatlerde (en azından 2 saatte bir) el yıkanmalıdır. Kalıp sabunlar, kişiye özel temizlik araçları olduğundan mümkünse ortak kullanılmamalıdır. Bu nedenle okul, lokanta, iş yeri gibi kalabalık ortamlarda sıvı sabun tercih edilmelidir. Tırnaklar, derinin dış tabakasının uzantısıdır ve boynuzsu hücrelerden oluşur. Tırnaklar, tırnak yatağının üzerinde bulunur. Tırnağın kökü deri içinde gömülüdür. Tırnak günde ortalama 0,1 mm uzar. El tırnakları, haftada bir, yarım ay biçiminde, kişiye özel bir el tırnak makasıyla kesilmelidir. Her tırnak kesiminden sonra eller iyice yıkanmalıdır. Tırnak makası seçiminde özenli davranılmalıdır. Kolay tutulan ve bıçak kısmı yeterince keskin olan tırnak makasları tercih edilmelidir. Tırnak makasının temizliği her kesim öncesinde ve sonrasında yapılmalıdır. Tırnaklar, elin tutma ve kavramasında, yazmada, parmak uçlarının korunmasında önemli rol oynamaktadır. Tırnakla et arasında, yarımay biçiminde, kolayca biriken kirlerin, düzenli olarak temizlenmesi gerekir. Bunun için sert bir cisim kullanılmamalıdır. Tırnak yemek, koparmak yanlış bir davranıştır ve bu alışkanlığın bırakılması gerekir. Eğer bu alışkanlığın bırakılmasında zorluk yaşanıyorsa bir hekime başvurulmalıdır. El ve tırnakların düzgün ve bakımlı görünmesi, hem kendimizi iyi hissetmemizi sağlar hem de karşımızdaki kişiyi olumlu etkiler. 21

Ayak Sağlığı Ayak sağlığı; genel beden sağlığı, özellikle iskelet sisteminin ve eklemlerin sağlığı ile yakından ilişkilidir. Ayak sağlığı için ayak temizliği, tırnak bakımı, kullanılan çorap ve ayakkabının özelliği önem taşır. Ayrıca, ayaklar tüm gün boyunca kişinin ayakta durmasını sağladığı için akşam saatlerinde dinlendirilmesi ve rahatlatılması, ertesi günün daha rahat geçmesini sağlar. Ayaklar her gün çorap ve ayakkabı içinde terlediğinden, her akşam düzenli olarak su ve sabunla yıkanmalıdır. Ayaklar düzenli olarak temizlenmediğinde, mantar gibi kişiyi son derece rahatsız eden hastalıklar ortaya çıkar. Ayaklar yeterince temiz tutulmadığında ter, kir ve mikroorganizmaların oluşturduğu ayak kokusu önlenemez. Her yıkamadan sonra ayakların parmak araları havlu ile iyice kurutulmalıdır. Çünkü nemli kalması mantar hastalıklarının gelişimini kolaylaştırır. Ayak havluları, kişiye özel, ayrı olmalı ve bu havlular ellerin kurulanmasında kullanılmamalıdır. Ayak temizliği için çoraplar her gün değiştirilmelidir. Pamuk ve merserize çorapların kullanımı tercih edilmelidir. Ayakların terlememesi için naylon ve sunî ipekten yapılmış çoraplar tercih edilmemelidir. Ayaklarda aşırı terleme varsa bir hekime başvurulmalıdır. Ayak sağlığı; genel beden sağlığı, özellikle iskelet sisteminin ve eklemlerin sağlığı ile yakından ilişkilidir. 22

Gençlerde Hijyen ve Cilt Sağlığı Ayak tırnaklarının bakımı da düzenli olarak yapılmalı ve ayak tırnakları, düz biçimde kesilmelidir. Ayak tırnakları, yarım ay şeklinde kesilirse tırnak batması gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Tırnak bakım malzemeleri kişiye özel olmalı ve paylaşılmamalıdır. İnsanların normal duruşunun sağlanması için ayakkabı seçimi çok önemlidir. Ayakkabı ayağa tam gelmeli, ayağın doğal duruşunu sağlamalıdır. Ayakkabının yapıldığı malzeme terlemeyi önlemeli, su geçirmemeli, esnek, dayanıklı ve yumuşak olmalı; ayrıca ayağın serbestçe hareket etmesine izin verir nitelikte olmalıdır. Çünkü sağlıksız ayakkabılar, duruş özelliğini ve yürüyüş ahengini bozar. Vurmalar, sıkmalar ve buna bağlı ağrıların neden olduğu duruş bozuklukları bütün iskelet sistemini etkiler. Ayakkabının tabanı geniş; yerin pürüzünü ve sertliğini hissettirmeyecek kalınlıkta olmalıdır. Ayakkabının ucunun sivri olmasından kaçınmalıdır. Sivri burunlu ayakkabılar parmakların doğal pozisyonda durmasını engelleyerek daha ileride beden duruşunu bozar. Ayakların havalandırılması çok önemlidir. Özellikle yaz aylarında tüm gün boyunca ayağın havalanmasını engelleyen ayakkabı giyildiğinde ayakkabı içinde uzun süre kalan ayaklar terler ve böylece; bakteri ve mantarların üremesi için uygun nemli bir ortam oluşur. Yanlış ayakkabı seçimi ve günlük ayak temizliğinin yapılmamasına bağlı olarak nasırlar oluşabilir. Nasırlar ağrı yapar ve hareketleri kısıtlar. Bunları önlemek için ayak bakımı ihmal edilmemelidir. Nasır tedavisi için öncelikle nasıra neden olan etkenin ortadan kaldırılması gerekir. Örneğin, küçük parmakta olan nasırları önlemek için dar ayakkabıların giyilmemesi, ayağın altındaysa nasırın ağrımaması için özel üretilmiş olan yastıkçık şeklinde desteklerin kullanılması gerekir. Nasır tedavisinde, nasırı kesme gibi yanlış uygulamalar yapılmaktadır. Nasırın ilk olarak belirginleşmeye başladığı an, eczanelerde satılan nasır ilaçları, solüsyonlar ya da bantlar kullanılabilir. Ancak, tedaviye yanıt vermeyen durumlarda ya da ilerlemiş durumda hekime başvurulması gerekir. 23

Beden Takıları ve Dövmeler Vücut Takıları: İnsanlar çok eski zamanlardan beri güzel görünmek için vücutlarına bazı takılar takmaktadırlar. Bu takıların başında çok eski yıllardan beri küpe yer alırken son yıllarda kaş, burun, dudak, dil, göbek gibi vücudun pek çok yerine takı takılmaya başlanmıştır. Özellikle gençler arasında bu modanın çok hızlı olarak yaygınlaştığı görülmektedir. Vücudun herhangi bir yerine takılan takı uygulamasına piercing adı verilir. Beden takıları olarak adlandırılan bu takıların seçimi ve uygulaması sırasında pek çok hijyen kuralına uyulması gerekir. Piercing uygulaması yapılan bölgede, yaklaşık 2-3 haftalık bir süre içinde gözle görünür iyileşme olur. Ancak, deri dokusunun bozulması durumunda iyileşme daha uzun bir süre alabilir. Piercing yapan kişinin, deri yapısı hakkında bilgi sahibi olması önemlidir. Piercing, derinin dış tabakasına yapılır. Bu nedenle piercing uygulamasının rasgele yerlerde yaptırılmaması konusuna özen gösterilmelidir. Beden takılarının seçimi ve uygulanması sırasında hijyen kurallarına uyulması gerekir. 24

Gençlerde Hijyen ve Cilt Sağlığı Ayrıca, piercing sırasında kullanılan malzemenin yapısı ve temizliği çok önemlidir. Malzeme cerrahi çelik, titanyum ya da platinyum türü olmalı ve kişiye özel kullanımı gereklidir. Birden fazla kişide aynı malzemenin kullanımı hepatit B, hepatit C, HIV gibi kan yoluyla bulaşan hastalıkların kişiden kişiye bulaşmasına neden olur. Steril olmayan bir ortamda kirli cerrahi malzeme ile yapılan piercing uygulaması sonrasında bu bölgede enfeksiyon görülebilir. Steril koşullarda yapılan piercing uygulamaları sonrasında temiz bakılmaması hâlinde de piercing bölgesinde enfeksiyonlar görülebilir. Enfeksiyon bölgesi hassas, ağrılı ve kızarık olabilir. Dövmeler: Dövme, vücut tarafından tümüyle yok edilemeyen bir boyanın alt deri ye (dermis) sivri uçlu araçlar vasıtası ile enjekte edilmesidir. Çok eski dönemlerde deri süslemesi olarak bilinen dövme, günümüzde de yapılmaktadır. Dövmede farklı bitkilerden elde edilen boya maddeleri ve isler kullanılır. Dövme yapımında farklı teknikler kullanılmaktadır. Kalıcı dövmeler dışında geçici dövmeler de yapılmaktadır. Bazı geçici dövmelerde boya ya da kına kullanılmaktadır; bu dövmeler ortalama 2 haftadan 2 aya kadar vücutta kalmaktadır. Dövme yapan kişilerin çoğu, bu alanda usta-çırak ilişkisi içinde yetişmiş kişilerdir. Bu da dövme sırasında enfeksiyon hastalığı ya da deri hastalıklarına neden olan sorunların görülmesine neden olur. Dövme sırasında kullanılan boya ayrıca alerji ve kaşıntıya neden olabilir. Nadir olmakla beraber, dövme yapıldıktan sonra kişide uzun vadede de baş ağrısı gibi bazı yakınmalar görülebilir. 25

Güneş, Etkileri ve Güneşten Korunma Yolları Güneş enerjisi, ışınları görülebilen (gün ışığı) ve görülemeyen (ultraviyole- UV, vb.) olarak adlandırılan elektromanyetik ışın demetleri şeklinde bize ulaşır. Ülkemiz, güneş ışını açısından şanslı bölgelerden birinde yer alır. Pek çok yönden bize avantaj sağlayan bu durum, özellikle yaz aylarında, güneş yanıklarının görülmesine neden olmaktadır. Güneş yanığı kişinin deri yapısına göre farklı derecelerde olabilir. Güneş yanıklarında deride kızarma, acıma, sıcaklık ve su toplaması gibi çeşitli belirtiler ortaya çıkabilir. Ayrıca, güneşte uzun süre kalma sonrasında bulantı, kusma ve ateş ile seyreden güneş çarpmaları da görülebilir. Diğer taraftan coğrafi olarak güneşli bölgelerde, güneş ışınına bağlı olarak deri kanseri görülme sıklığı da artmaktadır. Güneş alerjileri yaz aylarında sık olarak görülen sorunlardan biridir. Güneş alerjisinde kızarıklık, kaşıntı, kabarıklık ve lekeler olabilir. Güneş alerjilerinde hekimin verdiği ilaçların kullanılması gerekir. Bronzlaşma ile daha sağlıklı ve güzel bir görünüm sağlandığı sanılsa da bu durum cildimiz için zararlıdır. Bronzlaşma gerçekleşirken aslında deride farklı derecelerde yanıklar olmaktadır. Güneş ışınlarının deri üzerindeki etkisi ilerleyen yaşlarda ortaya çıkar. İlk görülen etkiler arasında, deride lekelenmeler, kırışıklıklar, kuruma, incelme gibi oluşumlar sayılabilir. Güneş ışınlarının bir başka etkisi ise deri kanserine neden olmasıdır. Özellikle ten rengi açık olanlarda, renkli gözlülerde ve sarışın/kızıl olan kişilerde deri kanserleri daha sık görülmektedir. 26

Güneşin olumsuz etkilerinden en iyi korunma, bilinçli giysi seçimi ile sağlanabilir. Sık dokulu bir giysi kişiyi güneş ışınından iyi korur. Dışarıda gezerken açıkta kalan el ve yüz bölgesi, denizde, plajda giyilen mayo dışında kalan vücut bölgeleri için mutlaka koruyucu ürünler kullanılmalıdır. Vücuda gelen güneş ışınları koruyucu olan kremler tarafından emilerek derinin alt tabakalarına ulaşması engellenir; bazı kremler ise güneş ışınlarını tekrar yansıtırlar. Güneş ışını sadece yaz aylarında değil kış aylarında da yansır. Bu nedenle sadece yazları değil, kışları da korunmak önem taşır. Ayrıca bulutlu havalarda da UV ışınlarının % 80 nin bulutlardan geçebilmesi nedeniyle mutlaka güneş koruyucu krem kullanımı gerekir. Koruyucu kremlerin güneşe çıkmadan önce uygulanması önerilir. Bu ürünlerin etkileri, sürüldükten en az 20-30 dakika sonra başlar ve dolayısıyla güneşe çıkmadan yaklaşık yarım saat önce sürülmeleri gerekir. Güneşten korunma faktörünün derecesini (SPF-Sun Protection Factor), koruyucu losyonların ambalajlarında görmek mümkündür. Günlük terleme, suyla temas (yüzme, yıkanma) ve havlu ile kurulanma, koruyucu ürünlerin Sık dokulu bir giysi kişiyi güneş ışınından iyi korur. 27

etkilerini azalttığından gün içinde ihtiyaç duyuldukça birkaç saat arayla tekrar sürülmeleri gerekir. Normal günlük aktivitelerde 15-20 faktörlü bir güneş kremi yeterli olabilir ancak deniz kenarlarında geçirilen bir günde en az 30 faktörlü bir ürün kullanılmalıdır. Açık ten rengi olan kişiler koyu ten rengi olan kişilere göre, çocuk ve bebekler ise büyüklere göre daha yüksek koruma faktörüne ihtiyaç duyarlar. Güneşten Koruyucu Ürünlerin Kullanımı Koruyucu kremler belirli aralıklar ile tekrar sürülmelidir. Güneş kremi, denize girmeden önce ve denizden çıktıktan sonra her defasında tekrar sürülmelidir. Eğer denize girilmiyor ise 2 saatte bir sürmek faydalı olur. Jel formundaki güneş koruyucular daha sık aralıklar ile sürülmelidir, çünkü bu tür ürünler terleme veya suya girme ile hemen vücuttan çıkar. Ancak bu formdaki koruyucuların bir de avantajı vardır; çil ve cilt lekesi olan kimseler için oldukça uygundur. 28

Gençlerde Hijyen ve Cilt Sağlığı Koruyucu krem uygulaması dışında: Gün içinde gölgede kalmaya gayret edilmeli, Geniş kenarlıklı şapka kullanılmalı, UV ışınını geçirmeyen gözlük takılmalı, Güneş ışınlarının geçmesini engelleyecek sıkı dokunmuş kumaşlardan üretilmiş giysiler tercih edilmeli, Saat 10.00-16.00 arasında olabildiğince güneşe çıkılmamalıdır. Solaryum Solaryum makinelerinin kullanım amacı, güneş ışınının insan derisi üzerindeki etkisini yapay olarak sağlamaktır. Solaryum makineleri ve güneş ile bronzlaşmada, deride görülen renk değişimi aynı şekilde gerçekleşmektedir. Ultraviyole ışınlarının vücutta birikerek kansere neden olduğu bilinmektedir. Solaryum sırasında zararlı ışınlar vücuda doğrudan verilmektedir. Solaryum ile bronzlaşma güneşlenerek bronzlaşmada olduğu gibi deri hastalıkları ve kanser gibi sağlık sorunlarına neden olmaktadır. Bu nedenle solaryum deriyi ultraviyole gibi etkilediği için sağlık açısından önerilmemektedir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), solaryumu kanser tehdidi olarak kabul etmektedir. Güneş altında uzun süre kalanlar kadar solaryumlara bronzlaşmak amacıyla gidenler de risk altındadırlar. 29

Sağlıklı Olmanın ve Güzel Görünmenin Yolları Ailelerimizden aldığımız kalıtsal özellikler, sağlığımızın temel belirleyicileri arasındadır. Ancak sağlığımızı korumak ve geliştirmek bizim elimizdedir. Bedenimizi tanımalı, bedenimizin ihtiyaçlarının farkında olmalı, sağlık sorunlarını ortaya çıkmadan engellemek için de kendimize çok iyi bakmalıyız. Güzel görünüm ancak birey sağlıklı ise mümkün olacağından, ergenlik döneminde edinilecek doğru alışkanlıklar sağlıklı bir yaşam ve iyi bir görünüm için oldukça önemlidir. Sağlıklı Beslen: Yeterli ve dengeli beslenme, sağlıklı büyüme ve gelişme sürecinde çok önemlidir. Yeterli ve dengeli beslenme; protein, vitamin, karbonhidrat, yağ ve minerallerin yeterli miktarda, düzenli olarak her gün alınmasıdır. Daha fazla sebze ve meyve yemek gerekir. Süt, yoğurt ve peynir önemli kalsiyum kaynaklarıdır. Ekmek, börek ve hamur işlerinden uzak durulmalıdır. Ayaküstü yemek yeme alışkanlığı bırakılmalı, kolalı içecekler yerine doğal meyve suları tercih edilmelidir. Her gün yeterli ve dengeli olarak protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve minerallerden alınması gerekmektedir. Sigara Kullanma: Gençler birbirlerini etkileyerek büyüdüklerini ispatlamak için sigara içerler. Sigara içmeyi deneyen her üç gençten biri sigara bağımlısı olmaktadır. Sigarayı denememek bırakmaktan 30

çok daha kolaydır. Sigaranın uzun süre kullanımı dolaşım, solunum, sindirim, boşaltım, sinir ve üreme sistemlerinin hastalıklarına neden olur. Sigaranın kullanımıyla beraber vücut ve nefeste kötü koku, el, parmaklarda ve dişlerde sararma, saç kalitesinde düşme gibi pek çok olumsuz etki ortaya çıkmaktadır. Alkollü İçki İçme: Gençlerin alkollü içki içme davranışları erişkinlere göre daha farklıdır. Uzun süre alkollü içki içimi erişkin dönemde karaciğer yetmezliği ve kanser gibi yaşamı tehdit eden hastalıklar oluşturmaktadır. Gençlerde ise bir defada çok miktarda alkol alma daha sık olarak görülmektedir; bir oturuşta fazla miktarda alkol içildiğinde yaşamı ve sağlığı tehdit eden riskli davranışlara olan eğilim de artabilir. Madde Kullanma: Sağlıklı büyüme ve gelişme süreci içerisinde madde kullanımından uzak durarak bedenimizi koruyabiliriz. Bazı maddelerin kısa süreli bazılarının ise uzun süreli zararlı etkileri yaşanabilir. Madde kullanımı pek çok fiziksel ve ruhsal sağlık sorununu beraberinde getirmektedir. Deri yapımız, dış görünümümüz ve saç sağlığımız olumsuz yönde etkilenir. Herhangi bir madde kullanımı, bedensel değişikliklerin yanı sıra ruhsal dengemizi de bozar. Yaşam tarzının olumsuz olarak etkilenmesinden ölüme kadar pek çok sorunun yaşanmasına neden olabilmektedir. Madde kullananlar daha fazla maddeye ulaşmak istedikleri için, ayrıca madde kullanımı sonrasında kendi davranışlarını kontrol edemedikleri için yaşamlarını tehlike altına alan davranışlarda bulunabilirler. Egzersiz Yap: Bu dönemde kazanılması gereken en önemli özelliklerden biri de bedenimizdeki kasların gelişmesini ve yağ dokusunun azalmasını 31

sağlayan fiziksel egzersiz yapma alışkanlığıdır. Ergenlik döneminde özellikle spor ve bedensel etkinliklerin alışkanlık hâline getirilmesi, hem ergenlik hem de erişkinlik-yaşlılık dönemlerinde sağlığımıza yönelik en önemli yatırımdır. Düzenli egzersiz yapmak kemik büyümesini hızlandırır; hareket sisteminde yer alan kemik ve adaleleri güçlendirir. Egzersiz yapmama ise şişmanlığa neden olur. Diğer taraftan ileriki yaşlarda hipertansiyon, kalp hastalığı, şeker hastalığı gibi hastalıkların daha erken yaşta çıkmasına neden olur. Vücut Ağırlığını İdealde Tut: İdeal vücut ağırlığı öğrenilmeli ve tüketilen gıdalara dikkat edilerek, ideal vücut ağırlığının üstüne çıkmamaya çalışılmalıdır. Şişmanlık, daha hızlı yaşlanmaya neden olabilir. Gençlerde şişmanlama kaygısı nedeniyle aşırı zayıflama da olabilmektedir. Bu sağlıksız durum, fiziksel büyüme ve gelişmemizi olumsuz olarak etkiler; okul başarımızın düşmesine neden olur. Derine İyi Bak: Deri daima temiz tutulmalı ve güneş ışınından korunmalıdır. Böylece daha sağlıklı ve bakımlı görünüş elde edilir. Karar Verebilme ve Stres Yönetimini Öğren: Ergenlik ve sonrasındaki dönemlerde, kendimizle ilgili olaylar konusunda karar verirken veya yaşam tarzımıza ait kararları alırken sağlıklı bir yaşam sürmemizi sağlayan olumlu davranışları edinmeliyiz. Örneğin, zor durumlarda karar verebilme, çok yoğun olduğumuz dönemlerde stresle baş edebilme, arkadaşlarımız ya da sosyal çevremizin etkisiyle olumsuz davranışlar edinmeme konusunda direnç gösterebilme gibi pek çok beceriyi kazanmamız gerekir. 32

Stresle nasıl baş edileceği öğrenilmelidir. Stres altında kalındığı zaman güvenilen bir kişi ile sorununu paylaşma, günlük tutma, müzik dinleme ve yürüyüş yapma çözümlerden bazılarıdır. Bütün bu yapılanlardan sonra stresli durum devam ederse bir psikiyatristten yardım alınmalıdır. Düzenli Sağlık Kontrolü Yaptır: Genel sağlık ile ağız ve diş sağlığı kontrolleri düzenli olarak yaptırılmalıdır. Böylece hem sağlık sorunlarına erken dönemde tanı konabilir; hem de kişi sağlık ile ilgili aklına takılan soruları bir uzman ile paylaşabilir. Tüm Bunlara Ek Olarak; Kişisel temizliğe önem vermeli, kişisel hijyen alışkanlıklarımızı günlük yaşantımızın bir parçası haline getirmeliyiz. Güzel görünmek için vücut, yüz, el, ayak temizliği ve bakımını düzenli olarak ve doğru şekilde yapmaya özen göstermeliyiz. Sevgili gençler, bu bilgileri sizlerle paylaşmaktan mutluyuz. Bu konular üzerinde düşünmeniz bizi daha da mutlu kılacaktır. Stresle nasıl baş edileceği öğrenilmelidir. 33

herkes Kendine iyi ba 34

Gençlerde Hijyen ve Cilt Sağlığı k, sana baksın! 35

Kaynaklar Alikaşifoğlu A. Pubertenin Endokrin Yönü. Katkı Pediatri Dergisi. Cilt 21, Sayı 6, 741-746, Ankara, 2000 Aydemir EH. Ürtiker ve Seboreik Dermatit. İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri. Allerjiler Sempozyumu 15-16 Mart 2001, İstanbul. S. 79-82. http://www.ctf.edu.tr/stek/pdfs/24/2409eha.pdf Dennis L, Lynch CF and Smith EM. Cancer. In: Wallave RB and Kohatsu N, eds. Public Health & Preventive Medicine. Maxcy-Rosenau-Last. USA, 2008: p.1047-1070. Derman O. Physical Growth and Sexual Development in Adolescence. Adolescent and Adolescent Reproductive Health. International Children s Centre, (supported by UNFPA and Ministry of Health General Directorate of Maternal Child Health Family Planning), Meteksan A.Ş. pp. 60-67, Ankara 2003. Horn WF and Keough C. New Teen Book. Beter Homes and Gardens Boks. Ioawa, 1999. Karaduman A. Adolesanın Deri Problemleri. Ergen Sağlığı ve Gelişimi Kaynak Kitabı. Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü ve UNFPA. T.C. Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Basımevi, Ankara, pp. 345-354. Kınık E. Adolesan Dönemde Fiziksel Büyüme ve Cinsel Gelişme. Katkı Pediatri Dergisi 2000(21); 6:720-741. McCoy K and Wibbelsman C. The Teenage Body Book. Perigee Boks, The Berkeley Publishing Group, New York, 1999. Pakula AS and Neinstein AS. Acne Vulgaris. Adolescent Health care A Practical Guide (Eds Neinstein LS). Lippincott Williams&Willkins. Philadelphia, 2002. Özcebe H. Genç Olmak ve Riskler. Türkiye Klinikleri 2008(4);6:88-94. T.C. Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü. Ergen Sağlığı ve Gelişimi El Kitabı. Ankara, 2004. WHO. Adolescent social support and help seeking behaviour. An International literaturereview and programme consultation with recommendadtions for action. Barker G (ed). Department of Child and Adolescent Health and Development. Geneva, 2007 36

Bu kitap MEB Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı ve Procter & Gamble ile birlikte 22.07.2009 tarihinde imzalanan protokole istinaden hijyen bilincine sahip bir neslin yetiştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla basılmıştır.