1
ERDEM BABA ANISINA İbrahim Erdem Baba (16.11.1925-03.02.2014 ) Kürecik/Malatya 2
ERDEM BABA ANISINA 1. RAHM EYLE HALIMA 2. GEL SOFTA BİZLERE 3. BİLİR 4. BEKTAŞİYİZ 5. YAZIKTIR 6. SANA NE 7. YETER 8. NE KALDI 9. İLM-İ LEDUN 3
-1- RAHM EYLE HALIMA Rahm eyle halıma ey saçı Leyla Ben canı gönülden Mecnunum sana Sevdayı aşkınla ey melek sima Ruz-i şeb du şeşmi purxunum sana Yanıp maf olduğum gam değil bende Ben sana aşıkım canı gönülde Sarf eyledim birşey kalmadı elde Zahir batın canım fedadır sana Ayıp görme Feyzi(nin) ahın sevdiğim Bir gonca gülzara aşna olduğum Çok görme yanına varıp geldiğim Vallahi billahi meftunum sana Söz: Feyzi Baba (1811-1878) Kırşehir Kaynak: Erdem Baba (16.11.1925-03.02.2014 ) Kürecik/Malatya 4
-2- GEL SOFTA BİZLERE Gel softa bizlere kem gözle bakma Özünü fark eden insanımız var Gerekse cennete bizi bırakma Bizim de bir huri gılmanımız var İster tapusun al cennet alanın Meftunu değiliz huri gılmanın Yarınki kevserden sen doyur karnın Bugün bulup içen mestanımız var Manasın biliriz ilm-i irfanın Bizce değeri yok kuru davanın Bunun için bize gel sıkma canın Hep dinlere önder vicdanımız var Nesini yemişiz bilmem softanın Sanki düşmanıyız her zaman onun Ortağı değiliz huri gılmanın İbreti bizim bir cananımız var Söz: İbreti Baba (1920-05.11.1976) Kırkısrak/Sarız Kaynak: Erdem Baba 5
-3- BİLİR Sevdakarın ateşini közünü Kerem gibi yanan cana sor bilir Aşık niçin terk eylemiş varını Behlül gibi divaneden sor bilir Aşka düşen aşık karar aramaz Arama n derdine derman bulamaz Lokman hekim gelse o da bilemez Aşk derdini Süleyman a sor bilir İrşadi nin aşk odunun zamiri Yüz bin tabip gelse kılmaz tabiri Hakikattan on ikinin bin biri Çile çeken dervişana sor bil Söz: İrşadi Baba (1806-1877) Bayburt Kaynak: Erdem Baba 6
-4- BEKTAŞİYİZ Ey dila biz Pir den aldık himmeti Bektaşiyiz Pir ocağından giyindik kisbeti Bektaşiyiz Hacı Bektaş-ı Veli'nin çakeriyiz çakeri Ali'den giyindik tac-ı devleti Bektaşiyiz Ehl-i diller anlar bizi varsın kem dahl eylesin Severiz mahbubu bizler zihneti Bektaşiyiz Biz harabat ehliyiz ki o harabat olmasın Gece gündüz ederiz biz işreti Bektaşiyiz Haki'yem her bir tarika el uzadub yokladım Bunda buldum muhkem vezn-i haleti Bektaşiyiz Söz: Ali Haki Edna (1889-1961) Yapılıpınar/Elbistan Kaynak: Erdem Baba 7
-5- YAZIKTIR Size söyleyecek birkaç sözüm var Duyup tutmazsanız size yazıktır Bu yola girmesin fesat fitnekar Lekelenir adımız bize yazıktır Benlik edip her dem kaba uçarsa Gönül incidipte hatır yıkarsa Lezzeti bozulur bir et kokarsa Ona tuz atmayın tuza yazıktır Her ağızdan çıkan söze kanarsa Karga gibi her bir leşe konarsa Ecel gelip mundar kelpe dönerse Ona kefin sarma n beze yazıktır Meluli yim yardan gayrıya bakmam Aht ile peymanı elden bırakmam Körlerin önünde çıramı yakmam Görmezler ışığı gaza yazıktır Söz: Meluli Baba (1892-14.11.1989) Kötre/Afşin Kaynak: Erde Baba 8
-6- SANA NE Didara talib ol tecelli gözle Arş yüzünden aydan günden sana ne Kirpiklerin oku sinen delende O vefasız kaşı yaydan sana ne Gönül sana sözüm sevme bedasıl Bedasıl sevmekle sana ne hasil Yar odur ki asil ola hem nesil Bedasıl havariç soyda sana ne Caht edipte bir kamile yetegör Bir olupta o birlikten bitegör Senin ile gelen paydan tutagör Senden geri kalan paydan sana ne Dünya malı için etme fikiri O gani dostundan kesme şükürü Gani tut gönlünü gözet fakiri Hak fakiri sever baydan sana ne Aşık isen boşa geçirme çağı Nice çiğ pişirir irfan ocağı Dost ile cennettir hem külhan bağı Şenliği olmayan şardan sana ne Söz:? Kaynak: Erdem Baba 9
-7- YETER Bab-ı sadakate olmuşuz salik Böyle bir gerçeğe inandım yeter Verseler dünyaya istemem melik Hakikat rengine boyandım yeter cananın yoluna eyledim iman Silindi kalbimde şek ile güman Tecrit defterine yazıldım el an Zeyneti dünyadan usandım yeret Yazıldı kalbime se elmesani Gönülden seyr ettim Hind i Yemen i O dostun yoluna verdim bu canı Ölmeden kabrime uzandım yeter Mürşid-i kamilden erdi coşuma Saadet küllahın koydum başıma Kudretten bir menguş taktım guşuma Kisveyi mücerret kuşandım yeter Er deminde agah oldum bu sırra Yüküm cevahirdir çözmem her yere Yedi sene hizmet ettim bir pire Bu Sıtkı mahlasın kazandım yeter Söz: Sıtkı Baba-Kaynak: Erdem Baba 10
-8- NE KALDI Ben de şu dünyaya geldim geleli Başıma gelmeyen hallar mı kaldı Geçtim İstanbul u yedi düveli Gezmediğim gurbet eller mi kaldı Bir zaman gezerdim yaran eş ile Severdim güzeli kalem kaş ile Şimdi garip kaldım gözüm yaş ile Beni kınamayan diller mi kaldı Yürü bre yalan kahpe dünyası Çarkı kırılıpta viran olası Benim gibi yurda hasret kalası Sana güvenecek beller mi kaldı Güzel sevdim bana Erdem dediler Ne murad istedim(se) vermem dediler Çok yalvardım bana sersem dediler El atıp tutacak dallar mı kaldı Söz: Erdem Baba 11
-9- İLM-İ LEDUN İlm-i Ledun esrarını sorarsan Bahr-i ummanlara dalanlar bilir Rah-ı hakikatı bulmak dilersen Arifler bezminde kalanlar bilir Ham-ervah anlamaz kamil sözünde İkilik perdesi gitmez gözünde Muhabbet ateşi yanmaz özünde Erenlere nişan salanlar bilir Rızasız lokmayı yerse bir kişi Dört kapı içinde zor olur işi Evveli ahiri üç ile beşi Marifet dersini alanlar bilir Bir bilene danış yol incinmesin Arif ol az söyle dil incinmesin Bırak ey Figani tel incinmesin Abdal olup abdal çalanlar bilir 19.07.1995 S.13:30 London 12