21. Yüzyıfın Eşiginde. ÖRFve ADETLERİMİZ. (Türk Töresi)



Benzer belgeler
İÇİNDEKİLER. Sayfa. ÖNSÖZ... v GİRİŞ... 1

İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ... V. I. BÖLÜM İNSAN DAVRANIŞLARI VE ANLAMLARI A. İnsan Davranışları... 1 B. Davranışların Anlamları... 11

Siirt'te Örf ve Adetler

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA

Ü N İ T E L E N D İ R İ L M İ Ş Y I L L I K D E R S P L A N I

XV. BÖLÜM - SONUÇ VE ÖNERİLER 15. SONUÇ

Kültür Nedir? Dil - Kültür İlişkisi

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır:

SORUMLULUK Değerli Velilerimiz, Sorumluluk Nedir? Sorumluluk Sahibi Bireyler;

2. SINIF HAYAT BİLGİSİ

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

BÖLÜM: 2. Oruç Tutarken Nelere Dikkat Etmeliyiz? Orucu Bozan Durumlar. Orucun Kişiye ve Topluma Kazandırdıkları. Ramazan Bayramı Sevinci

2. Sınıf Kazanım Değerlendirme Testi -2

T.C. BAŞBAKANLIK Diyanet İşleri Başkanlığı.... VALİLİĞİNE (İl Müftülüğü)

Bölüm 1 Sosyal Davranışlar, Nezaket, Görgü ve Protokol

Selam vermekle karşımızdaki kimseye neyi ifade etmiş oluruz?

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti

Anlamı. Temel Bilgiler 1

İLK TÜRK DEVLETLERİNDE HUKUK

BĠGA ANADOLU ĠMAM HATĠP LĠSESĠ VEBĠGA 18 EYLÜL GENÇLĠK MERKEZĠ ZERAFET OKULU PROJESĠ

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM GENEL OLARAK EVLİLİK BİRLİĞİNİN KORUNMASI VE EVLİLİK BİRLİĞİNDE EŞLERİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

ARKADAŞ SEÇİMİNİN ÖNEMİ

KÖY GERÇEĞİ İÇİNDEKİLER... ÖNSÖZ... TEŞEKKÜR...

EŞLER ARASI SAĞLIKLI. İLETİŞİM Asiye Türkan

9.Sınıf Sağlık Hizmetlerinde İletişim. 3.Ünite Toplumsal İletişim GELENEK-GÖRENEKLER / DİNİ ve AHLAKİ KURALLAR 20. Hafta ( / 02 / 2014 )

Vakıfların toplumsal yaşamımızdaki hizmetlerini şöyle sıralayabiliriz. 1. Dini hizmetler. 2. Sağlık hizmetleri. 3. Eğitim ve öğretim hizmetleri

TOPLUMSAL DAVRANIŞ KURALLARI ve HUKUK. Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

BEP Plan Hazırla T.C Ağrı Valiliği ALPASLAN ORTAOKULU Müdürlüğü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı

TOPLUMSAL DAVRANIŞ KURALLARI VE HUKUK. Dr.Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

AFYONKARAHİSAR VALİLİĞİ SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA VAKFI. Ocak 2016 Sayı: 4

T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARINDA YÖNTEM VE TEKNİKLER SEMİNERİ

penceremi ışığa açıyorum PARMAKLIKLAR ARKASINDAKİ YÜREKLERİ IŞIKLA BULUŞTURUYORUZ

:30-12: :30-12: :30-12: :30-12: :30-12:30 AYHAN KAYA

AVCILIK. İnsanlığın tarihi kadar eski bir fenomen ve bir faaliyettir.

Okul Çağı Çocuğunda Sevgi Yetersizliği Çalma Davranışına mı Neden Oluyor? Pazartesi, 02 Eylül :14

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

Düğün Hazırlık Listesi...

AİLE VE TÜKETİCİ BİLİMLERİ GÖRGÜ KURALLARI KURS PROGRAMI

PİNOKYO EĞİTİM KURUMLARI MART AYI AYLIK EĞİTİM PROGRAMI 1. HAFTA

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ


Hani annemin en büyük yardımcısı olacaktım? Hani birlikte çok eğlenecektik? Kardeşime dokunmama bile izin vermiyor. Kucağıma almak da yasak.

BİRLİKTE YAŞAMA(KASIM-ARALIK)

Zürih Kantonunda İlköğretim Okulu

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

2. Sınıf Kazanım Değerlendirme Testi -1

HASTA BAKIM VE YARDIM GÜNLÜĞÜ

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ KASIM 2012 VELİ BÜLTENİ ÇOCUKLARDA SORUMLULUK

OKULUMUZUN SESİ ***DEĞERLERİMİZ*** Zübeyde Hanım Huzurevi nden Misafirlerimiz Geldi

E V L E N İ Y O R U M! D ü ğ ü n h a z ı r l ı k k i t a p ç ı ğ ı.

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

4. ve 5. Değerlendirme Sınavları. Puanlama Aşağıda...

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI. İLKOKULU 2. SINIF HAYAT BİLGİSİ DERSİ KONULAR VE KAZANIMLARI

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam

MKÜ de İftar Coşkusu. Akademik ve İdari Personel İçin Düzenlenen İft ara Büyük Kat ılım Oldu

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

ÖZEL KIRAÇ ORTAOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DEĞERLER EĞİTİMİ RAPORU (NİSAN 2015) KARŞILIKSIZ İYİLİK YAPMAK

HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın?

Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekmiş. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başlamış. Gelip geçenler, adama:

BİRLEŞİK METAL-İŞ B İ RLEŞİK METAL İŞÇİLERİ SENDİKASI UNITED METALWORKERS UNION

ASLI ÇALIŞKAN İŞ HUKUKUNDA ANALIK VE EBEVEYN İZİNLERİ

Türkiye de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması

DİKTE METNİ 1 DİKTE METNİ 2

22 İL Hane Ziyaretleri-2015 Sonuçları. Katılan kişi sayısı: 22864

Bacıyân-ı Rum. (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları)

22 İL. Hane Ziyaretleri 2015 Raporu

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

ÖZEL BİLFEN İLKÖĞRETİM OKULU ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

İZMİR İL MÜFTÜLÜĞÜ BAYAN VAAZ ÇİZELGESİ ( 2014 YILI 2. DÖNEM )

O Gün. mutluluğa. ömür boyu sürecek. adım atacaksınız

AİLE YAPILARI. Psikolog Psikoterapist Aile Danışmanı Sibel CESUR AKYUNAK

EDİRNE İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 MERKEZ 4. DÖNEM VAAZ (EKİM, KASIM, ARALIK) VE İRŞAT PROGRAMI

Yazılı ve Sözlü İletişimde Protokol

SEVGİ USTA VELAYET HUKUKU

SAĞLIKLI YAŞAM VE BESLENME ALIŞKANLIKLARI BİLGİ FORMU

D İ N H İ Z M E T L E R İ G E N E L M Ü D Ü R L Ü Ğ Ü AİLE VE

Başbakan Yıldırım, Seyranbağları Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezini ziyaret etti

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

TOPLUMSAL KURUMLAR VE AİLE ÇIKMIŞ SINAV SORULARI MURAT YILMAZ EGE ANADOLU LİSESİ

HAKKIMIZDA TEMİZLİK HİZMETLERİ

h e r ş e y z a m a n ı n d a

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

ŞEFKAT TE DEĞERLER EĞİTİMİ

Okul ve öğretmenine karşı sorumluluklarını bilir.

Transkript:

21. Yüzyıfın Eşiginde ÖRFve ADETLERİMİZ (Türk Töresi)

T.C. BAŞBAkANlıK AILE ARAŞTIRMA KURUMU BAŞKANllGI 21. Yüzyılın Eşiğinde Örf ve Adetlerimiz (Türk Töresi) ANKARA 1997

"Bu kitabın tüm telif hakları Türk Kültürüne Hizmet Vakfı'na ait olup, Aile Araştırma Kurumu tarafından bir defaya mahsus olarak çoğaltıimıştır." T.C. BAŞBAKANlıK AILE ARAŞTIRMA KURUMU YAYıNLARı Genel Yayın No Seri ISBN Dizgi-Baskı 104 Eğitim Serisi 975-19-1887-1 Başbakanlık Basımevi

SUNUŞ Tarih sahnesine çıkışından bugüne degin Türk toplumu daima aileye önem vermiş, ön planda tutmuş ve onun korunması için belli birtakım kurum ve kura/lar öngörmüştür. Türkiye Cumhuriyeti'nin temel düzenini belirleyen Anayasamız, Türk toplumunun temelinin aile oldugu gerçeginin altını büyük bir dikkat ve özenle çizmektedir. Anayasamızin 41 inci maddesinde "Aile Türk toplumunun temelidir. Devlet ailenin huzur ve refahlnı saglamak için gerekli tedbirleri altr ve teşkilatı kurar" biçiminde ifade edilen bu gerçek Aile Araştırma Kurumu'nun kurulması ile hayata geçirilmiştir. Toplumlar güçlerin sahip olduklart temel degerlerden, ör(, adet ve geleneklerden alırlar. Bu tür degerlerin üretildigi ve yeni nesillere aktartldıgı en önemli sosyal kurum ise toplumun temeli olan /laile"dir. Güçlü aileye sahip toplumlar karşılaştıklart zorluklart aşmakta sıkıntı çekmezler. Türk toplumu bu şekilde son iki yüzytldlr karştlaştıgı önemli sorunların üstesinden gelebiimiştir ve bunu ancak sahip oldugu ör(, adet ve geleneklerin köklü ve saglam olması ve Türk ailesinin sonsuz direnci sayesinde başarabilmiştir. Türk ailesinin degişen dünya şartlartna kimligini koruyarak uyum saglaması, sahip oldugu milli ve manevi degerlerin, toplumu oluşturan bütün fertler tarafından benimsenip, paylaşılması ve yaşatılması ile mümkün olacaktır. YaYlnlanmakta olan bu eser, kaynaglnl Türk tarihinden ve manevi degerlerimizden almış olan Türk ör(, adet ve geleneklerinin bilinip tamnması ve daha yaygın bir biçimde hayata geçirilmesine yardımcı olmak yanında, gerektiginde ilgililerin yararlanabilecegi bir kaynak özelligi taşımaktadır. Işılay SAYGıN Devlet Bakam

ÜÇÜNCÜ BASKıYA ÖNSÖZ Türk Kültürüne Hizmet Vakfı, Türk kültürü ile ilgili geniş çalışma alanı içersinde daima kalicl hizmetlere öncelik vermege gayret göstermiştir. "21. Yüzyılın Eşiginde Örf ve Adetlerimiz/Türk Töresi" çalişmalan da böyle bir düşüncenin eseridir. Türkiye günden güne iktisaden büyüyen ve gelişen bir ülkedir. Buna ragmen, her geçen gün, toplum hayatımızda maddı dayanışma anlayışının çökmekte oldugu, bunun da manevi bir çözülmeyi getirdigini görmemek veya hissetmemek mümkün degildir. Yüzyllımızdaki gelişmenin tabiı sonucu olarak köyden şehre giderek artan göç, şehirleşen nüfusumuzun birbirlerine yabancılaşması sonucunu dogurmuştur. Bunu tabiı bir gelişme olarak karşılamak mümkündür. Ancak bu yabancılaşma millf yaşayışin ve bütünleşmenin temelini sarsıcı boyutlara dogru artarak yogunlaşmış, geçmişten gelecege uzanan ve Türk insanlnı tasa da, sevinçte ve her an birbirine baglayan; Türk'ün yaşayış biçimini şekillendiren örf ve adetlerimizi yok etmege dogru yönelmiştir. Millf degerıerimiz 20. yüzyılın sonlanna dogru, bilhassa şehirleşen halkımız arasında unutulmaya ve yozlaşmaga başlamıştır. Görülen odur ki, nesi/ ler arasındaki kopukluk evden okula, okuldan günlük hayata uzayıp gitmektedir. Bunun kaynagı belki biraz da zamanın şartlandif, ancak bu konuda elle tutulur bir önleyici çalişma da yapılmamıştif. Türk Kültürüne Hizmet Vakfı Idarecileri bu konudaki düşüncelerini yıllarca önce Kültür Bakanııgımızln degerli yetkililerine açtıklarında büyük bir anlayışla karşılaştılar. Böylece, 3 Şubat 1990, tarihinde geçmişin derinliklerinden gelerek, millf kültürümüzün temellerinden birini oluşturan "örf ve adetlerimizin" ne şekilde ve ne ölçüde ele alınması gerekecegi konusundaki müzakerenin yapıldıgı bir toplantı gerçekleştirildi. Bu toplantıya; ülkemizin, konularında uzman yirmi dört ilim adamı davet edildi ve davetlilerden on altısının katıldıgı tam gün süren müzakerede, örf ve adetlerimizin bütün yönleri ve tarihf vasıfla" içersinde ele alınmasının güçlügü üzerinde duruldu ve bunun da, asıl hedef 01- madıgı belirlenerek; bu çalışmada, toplumumuzun 21. yüzyıla girerken, dünle bugün arasında, mahallf olmaktan çok geniş kitlelerce uygulanabilecek gelenek ve görenekleri tarzında ele alınması gerektigi kara " alındı.

Bu toplantıda, Türk örf ve adetlerine uygun olarak ortaya çıkmış "deger yargıları" ve konu başlıkları belirlenmiştir. Bunlar; aile yaşayışı, hoşgörü, sevgi, saygı, şefkat, disiplin, tabiat sevgisi, çevre, dürüstlük, şeref, namus, çalışkanllk, ciddiyet, hakseverlik, mertlik, kahramanlık, yurtseverlik, hemşehrilik ve komşuluktur. Kuru/'ca belirlenen temel kurallar istikametinde, Vakfımız iç çalışmalar yaparak insan hayatı içinde "dogumdan ölüme" uzanan çizgide üç yüze yakm alt başııgı ihtiva eden, "Aile, Evlilik, Dogum, Sünnet, Ailede yaşlılar, Yaşadıgımız Ev, Komşuluk, Misafirlik, Tasarruf Gelenegi, Çevre ve Korunması, Yi/bag KafJdil, Ramazan, Bayram, Ölüm, "ana başlıklarını tespit etti. Bilahare belirlenen ana ve alt başlıklar üzerinde danışma heyetinin tavsiyeleri de dikkate alınarak, daha az sayıda dar bir uzmanlar heyeti ile ayrmti/ar üzerinde ön çalışmalara devam edildi ve belirlenen konularda, öncelikle tebligler hazırlanması kararı verildi. Tebliglerin hazırlanmasını yüklenen Saym Nezihe Araz, Nail Tan, Prof. Dr. Enis Öksüz, Kamil Toygar, Prof.Dr. Umay Günay, Prof.Dr. Bilge Seyidogıu, çalışmalarını Agustos 1990 sonuna kadar tamamladılar. Böylece hazırlanmış olan metinlerin tamamı bir bütün halinde teblig sahiplerine ve daha önce ilk toplantıya davet edilenlere gönderildi. Belirlenen sonuçları degerlendirmek üzere uzmanlar yanmda Türk Kültürüne Hizmet Vakfı adına Ekim 1990 başmda Dr. Metin Eriş, Beşir Ayvazogıu, Prof.Dr. Kazım Yetiş, Prof.Dr. Mim. Kemal Öke, Kemal Gökçe ve Yılmaz Uyar'm da kati/dıgı toplantılarda her konu tek tek tartışi/dı. Danışma Kurulunca ve Vakfımızca verilen karara göre bu çalışmada, örf ve adetlerimizin günümüzdeki uygulanabilirligi hedefi esas alındı. Çok geniş bir mahalli kaynaktan dogdugu mutlak olan örf ve adetlerimizin, mümkün mertebe mahallilikten kurtarllarak yaygın bir milti davranış biçiminde ele alınmasına gayret göstermesi de hedeflerden bir digeridir. Bu düşünce ve çalışmalar sonucu esere 1/21. Yüzyıl Eşiğinde Örf ve Adetlerimiz/fürk Töresi" adı verilmesi uygun bulundu. Zira bu eser aynı zamanda dogumdan ölüme, hayatm tabii seyri içinde, bilmediklerimizin, hatır/amadıklarlmızm nasıl yapi/ması gerektigini göstermektedir.

Bu kitap sadece bir yol gösterici de değildir, aym zamanda bir adab-ı muaşeret kitabıdır. 21. yüzyılm eşiğinde Türk insammn, nasıl olduğunu, nasil davrandığım ve yeni nesillere neleri aktarması gerektirdiğini göstermeyi gaye edinen bir eserdir. Son yıllarda büyük eksikliği hissedilen böyle bir çalişmanm, herşeyi i/e tam ve mükemmel olduğu iddiasım ileri sürmek istemeyiz. Ancak 21. yüzyıla girmekte olduğumuz şu günlerde, çalışmanm sahasmda i/k örnek olduğuna şüphe yoktur. Bu ilk çalişma sonrasmda Türk Kültürüne Hizmet Vakfı'nm bu konuda bir kaç beklentisi vardı. Bunlardan biri eser hakkmda ortaya çıkacak tenkidler ve değerlendirmeler, diğeri ise esere görsel bir nitelik kazandırabilmek. Bunlardan özellikle ikincisinin gerçekleştiğini söyleyemeyiz. Görsel hüviyet açlsmdan öncelikle düşünülen eserin çizgi film haline dönüştürülmesiydi. Konuda senaryolar hazırlatıldı, örnekleme çalişmaian yapıldı, ama maalesef yeterli mali kaynak sağlanamadığmdan, çizgi film düşüncesi askıya almdı. Eserin ilk baskısı çok kısa zamanda tükendi. Israrla talep edilen eserin Ikinci baskısı için kaynak yetersizliğinden sıkmtı çektiğimiz günler oldu. Bu sırada imdadımıza Boğaziçi Yaymevi yetişti. Böylece ciddi ve ilmı hüviyet taşıyan eserlerin baskılannm 1000 ile 2500 civarmda değiştiği Türkiye'mizde "21. YüzyIlm Eşiğinde Örf ve Adetlerimiz/fürk Töresi" kitabımız ikinci, Boğaziçi Yaymevinin bütün külfetini yüklenmesiyle beşbinlik baskısım yaparak dört yılda 10.000'lik bir sayıya ulaştı. Ikinci baskmm da tükendiği ve üçüncü baskı imkanlanm düşündüğümüz günlerde Devlet Bakanltğımızdan aldığımız bir teklif bizlere kıvanç verdi. T.e. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı, Eserimizin üçüncü baskısım yapmayı ve ücretsiz olarak dağıtmayı talep ediyordu. Ülkesine ve Türk Kültürüne hizmeti şiar edinmiş Vakfımız için bu talep şeref le yüklenilecek büyük bir görev kabul edi/di. Ve böylece, üçüncü baskısım Bakanltk eliyle yapma imkanma ulaşan "21. Yüzyıim Eşiğinde Örf ve A.detlerimiz/Türk Töresi" adlı çalışmamız, milli değer/erimize gönül vermiş Devlet Bakammız Saym Işılay Saygm/m destekleriyle Aile AraştIrma Kurumu Başkanlığı yetkili/erince ücretsiz dağıtt/arak Türk kamuoyuna daha yaygm bir tarzda intikal ettirilme şansmı da elde ediyordu.

Üçüncü baskısına ulaşmış "21. Yüzyılın Epiinde ört ve Adetlerim;z!Türk Töresin ad" eser vesilesiyle konuda desteklerini vermiş, Sayın Devlet Bakant lş"ay Saygın ve Aile Araştırma Kurumu yetkililerine; bu arada 1990 yılında konuda ilk hazırlıklarlmıza yön vermiş eski KülWr Bakanlarımızdan Sayın Namık Kemal Zeybek ve eski Devlet Bakanlarımızdan Sayın Cemil Çiçek'e; ikinci baskıda yardımlarint esirgemeyen Bogaziçi Yayınevine; bu eser için bilgilerini sunma gayretlerini esirgememiş degerli fikir adamlarımıza şükranlarimızı sunmak isteriz. Dr. Metin Eriş Türk Kültürüne Hizmet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı

ıçindekiler DEVLET BAKANl'NIN SUNUŞU...................... iii ÜÇÜNCÜ BASKıYA ÖNSÖZ...... V ıçindekiler......... ix AILE.......................................... 1 Geniş Aile.................................. 3 Çekirdek Aile............. 3 TÜRK AILESI................. "... 4 Bugünkü Türk Ailesi........................... 5 AILE DÜZENINI SAGLAYAN VE YAŞATAN ŞARTLAR..... 7 Ekonomik Şartlar............................. 7 Gelenege Bagıı Şartlar.......................... 9 Ev içinde Davranış............................ 10 Hissı Şartlar................................. 12 Sayılı Günler................................ 12 Hediyeleşme................................ 14 Belirli Günler...... 15 Sıkıntı ve Kederlere Iştirak.... 15 KADıN-ERKEK ILIŞKilERI........................... 17 Kadın Anadır................................ 18 Kadın Eştir, Sevgilidir, Arkadaştır.................. 18 IX

EVLILIK........................................ Eş Seçme....,.,..................,........ Söz Kesme...,............... Karşı Davetler...... Sözlülerin Durumu....... Nişan....... Törenin Özellikleri.... Yüzük Takma.... Nişan Hediyesi....... Evlilik Hazırlıkları................ Gelinlik................ Yeni Ev....... Kına Gecesi.............. Nikah ve Gayret Kuşagı.... N'kAh T". i a orenı............ Dugun......... Balayı....... Teşekkür Ziyaretleri ve Yeni Ev 20 21 21 22 23 23 23 24 24 25 26 26 27 27 30 31 32 33 DOGUM...... Hamilelik... Dogum.......... Lohusalık......... Ad Koyma... Komşu Ziyaretleri, Gözaydına Gitme... Bebegin Ilk Günleri...... Diş Bulguru, Bugdayı, Hedigi...... çocugun Gelişmesi... 34 34 37 38 38 39 40 41 41 x

SÜNNET 42 Sünnet Dügünü... 42 AILEDE ÇOCUCUN YERI........................... 46 Çocugun Egitimi.............................. 47 Eski Türk Toplumlarında Çocugun Egitimi... 47 Genel Olarak Çocuk Egitimi... 48 Aile Içi Egitim................................ 49 Okulda Egitim....... 53 Okula Başlama............................... 53 Ögretmene Saygı... 55 Selamlaşma... 57 Yer Verme, Yol Verme.......................... 57 Müşterek Alanlarda Davranış... 57 Ögretmene Ayaga Kalkma....................... 57 Kamu Mallarının Korunması....... 57 Tutumlu Olma... 58 Yemek Yeme................................. 58 Okuma Alışkanlıgı... 58 Konuşma Tarzı... 59 Yardımlaşma................................. 60 Kopye... 60 Ögretmenlerin Davranışları...................... 60 Giyim Kuşam... 61 Zamanı Kullanma............................. 61 Okul-Aile Ilişkisi.............................. 62 Hayatını Çalışarak Kazanan Çocuk ve Gençler........ 62 Ögretmen ve Ustalara Teşekkür................... 63 XI

AllEDE YAŞlılAR.... Ailede Yaşlıların Yeri... a - Yaşlılarla Birlikte Oturma.... b - Yaşlıların Ayrı Evde Oturması....... Yaşlıların Tavrı Nasıl Olmalıdır.... Huzur Evi ve Yaşlılar... Dul Kadın, Yetim, Öksüz.... 64 64 64 65 66 69 71 YAŞADıClMIZ EV....... 73 Evin Temiz Oluşu.... Evi Kirletmeme.... Evi Temizleme.... Büyük Temizlik.... Yaz Temizligi.... Kış Temizligi.... - K uçu.. "k T..emız I'k i............................... 74 75 77 77 77 77 78 SOKAK, MAHAllE, SITE, KOMŞULUK.... 79 Komşuluk................................... Komşulugun Yaşayan Töreleri 82 82 MISAFIRLIK....-.... 85 Misafirlikte Ikram............................. 87 BESLENME GELENEKLERIMIz........................ 89 Aile ve Misafir Sofrası.......................... 90 Sofrada Temel Davranışlar....................... Sofra Duası.............................. 94 92 xn

Toplu Sofra o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o 99 Oügün Yemegi 99 Sünnet Yemegi o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o 100 Ölü Yemegi o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o 100 Iftar Yemegi o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o ; o 101 Hacı Yemegi o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o 102 Adak Aşı o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o 102 Özel Gün Yiyecekleri o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o 103 Aşure o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o " 105 GÜNLÜK HAYATLA ILGILI GELENEK VE GÖRENEKLER o o o o o 106 Sabah Hazırlıgı o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o 106 Günümüz o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o 107 Selamlaşma. o o o o o o o o o o o o o o o o o o 108 Devlet Dairesi o. o o o o o o o o o o o o o o o o o o o. 108 Ögle Yemegi o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o 109 Eve Dönüş. o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o, o o o o o o o o 109 Akşam Yemeginden Sonra o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o 110 Çocukların ve Gençlerin davranışları.... o o o o o o o o 110 Konuşma Adab,. o o o o o o o o o o o o o o o 111 Hasta Ziyareti o o o o o o o o o o o o o o o o o o 0 0 o o o 111 Temizlenme o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o 11 2 Toplum Içinde o o o o o o o o o o o o o o o. ' o o o o o o o 112 Köyde. o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o 113 Ibadet o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o 0 ' 0 o o o o o 115 Yolculukta o o o o o o o o o o o o o o o o o o o o 11 5 KURUMLARDA DEVAMlıLIK 118 xm

ÇALIŞMA ILIŞKILERI ve ış AHLAKI Iş Ahlakı ve Verimlilik......... Iş Yeri Huzuru.................. Çırak-Kalfa............... Güvenirlik.................. Işçi-Işveren.................... Tüketici ve Rekabet............... Çalışma Hayatına /lişkin Temel Davranış Kuralları... Küçük Işyerlerinde Çalışma Ilişkileri...... Çalışmaya-Işe Ilişkin Bazı Atasözleri ve Deyimler... 119 119 119 120 120 121 122 123 124 125 SOSYAL HAYATTA DIKKAT EDILMESI GEREKEN BAZI DAVRANıŞ ŞEKILLERI.... Selam.............. Başkalarına Yardım........................... Başkasının Hakkına Saygı............ Sözünde Durma............. Gönül Alma..........,............".... Özür Dileme..................... Nezaket.................. Sabır.......... Dedikodu......... ".............. Kırıcı Konuşmama......... ;. Argo.......... Yaya Kaldırımı.... Sigara Içme......... Trafik Kaidelerine Uyma...... 126 126 127 128 129 129 130 130 131 132 133 133 134 134 135 XIV

TIcARI GELENEKLERIMIz..... Tüketici Korunması.... 136 142 TASARRUF GELENECI... Para Tasarrufu................................ Yiyecek, Içecek Tasarrufu.... Giyecek ve Eşya Tasarrufu... Yakacak Tasarrufu.... Su Tasarrufu................................. Zaman Tasarrufu.... Kagıt Tasarrufu...... Su Tasarrufu.... Çiçek Tüketimi...... Kamu Mallarının Korunması 145 146 147 149 150 151 152 153 153 154 155 ÇEVRE VE KORU NMASI............................ 156 Şehir ve Gecekondu... 162 Bölgecilik-Hemşerilik... 163 ECLENME IHTIYACı.... ;.... 165 Sanat Faaliyetlerine Katılma..................... 165 Kokteyller................................... 166 Spor......... '. 0 167 HIDRELLEZ.................................... 168 Hıdrellez Kutlamaları... 168 Türkiye'de Hıdrellez Kutlamaları.................. 169 '.. Hıdrellez Kutlamalarındaki Adet ve Gelenekler; Bunlara Bagıı Inanç ve Uygulamalar... 169 xv

YılBAŞı................. 173 KANDil........................................ 176 Kandil Kutlamaları.................. 177 Kandi lde Çocuk..................... 178 RAMAZAN................................. 179 Ramazan, Hazırlı ı................ 180 ' Ramazan Harcı Görmek............. 181 Iftar.............................. 181 Oruç Aç Kalmak De ildir 184 BAyRAM... 185 Ramazan Bayramı.......... 185 Kurban Bayramı............................. 186 Hediyeleşme ve Ziyaret................. 186 Milli Bayramlar............ 187 ÖlÜM..... 190 Cenaze Namazı....................... 193 Mezarlıkta.......................... 194 Başsaglıgı............................ 196 Ölüyü Anma........................... 196 Türbe Ziyaretleri.......................... 197 BIBLlYOGRAFYA.................... 198 XVI

AILE Aile, yakın akrabalık ilişkileri ile birbirine baglanan kişilerin meydana getirdigi temel bir sosyal gruptur. Bu bakımdan aile toplumun en tabiı ve en küçük birimi olarak kabul edilmiştir. Ailenin şekli ve işleyişi her kültür tarafından kendi şartlarına göre ayrı ayrı tarif edilip belirtilmektedir. Bununla beraber ailenin teşekkülünde temel ve beynelmilel dört fonksiyonun varlıgı kabul edilir. 1. Aileyi meydana getiren fertlerden en az bir çift, yani erkek ve kadın arasında, toplumun benimseyip kabul ettigi ve kanunun onayladıgı cinsı ilişki. Esasen burada kadın ve erkegin yapı olarak ayrı ayrı tam olmadıgı ve birinin digerine muhtaç bulundugu gerçegi vardır. Nitekim kadın erkege, erkek kadına muhtaçtır. 2. Bunun hemen yanında ailenin meydana gelmesini ve devamını saglayan diger bir önemli husus, erkek ve kadının, yaradılışıarından gelen özelliklerine baglı bir ekonomik ortaklıktır. Kadın ve erkegin yapabilecegi işler birbirinden farklıdır. Bu farklılık, toplumların özelliklerine, kültür yapılarına göre degişir. Aile içindeki ekonomik ortaklık sadece karı-kocayı birbirine baglamakla kalmaz. Ailenin varlık ve birliginin devamını ve bu yol ile de toplumun sürekliligini saglayan yeni neslin bakılıp yetiştirilmesini de temin eder. Şu halde buradaki ortakııgı sadece maddı esasa dayalı bir sözleşme olarak düşünmemelidir. Nitekim ailenin teşekkülünde mühim bir payı bulunan, neslin yetiştirilmesi de bu ortaklıgın tabii bir sonucudur. 1

Ör! ve Adetlerimiz Bu sonuç bizi kendiliginden Ailenin bir başka fonksiyonuna götürecektir. 3. Bu da sıcak ve samimi bir yuva içinde yeni neslin yetiştirilmesidir. Insan yavrusu, diger canlılara göre uzun süre bakım ister. Dolayısıyla bir bakıcıya, ana-babanın ihtimamına muhtaçtır. Elbette insan yavrusu doguştan bir takım kabiliyetleri beraberinde getirir. Fakat bunlar dış uyarmalarla beslenmeli ve geliştirilmelidir. Burada çocugun mensubu bulundugu toplumun bir ferdi haline getirilmesi söz konusudur. Bu ise bizi ailenin dördüncü temel fonksiyonuna götürür. 4. Bu, çocugun ve gencin içinde yaşadıgı toplumun veya milletin sosyal bir parçası haline getirilmesi ve kültür bakımından buna göre yetiştirilmesidir. Çocugu bakıp büyütmek, görüp gözetmek, en güzel gıdalarla geliştirmek önemlidir. Fakat en az bunlar kadar önemli bir başka nokta da onu, içinde yaşadıgı topluma faydalı bir insan haline getirmek ve o cemiyetin, tarihi içinden getirdigi şahsiyetini yani kültür mirasını temsil edecek ve kendisinden sonraki nesle aktaracak degerlerle donatmaktır. Görülüyor ki aile, birbiri içinden çıkan dört temele bagııdır. Konuyu toplum ve millet planında ele aldıgımızda, bu sonuncu esasın, ayrıca bir önem kazandıgı ve hatta önceliklerin, dördüncünün hazırlıgı mahiyetinde oldugu anlaşılır. Nitekim, bir milleti meydana getiren ve ya:şatan degerler öncelikle ailede devam etmekte Ve sonraki nesillere aile içinde aktarılmaktadır. Bu degerlerrn başında lisan gelir. Çocuk Türkçe'yi öncelikle anababadan ögrenir. Ancak bu konudaki gel işmişlik ve derinlik ailenin kültür yapısı ile ilgilidir. Çocuk, toplumun gelenekten gelen davranış kurallarını ve hareket şekillerini aileden ögrenir. Fertler arasındaki ilişkiler ve buna baglı olarak çocugun başarılı olması dogrudan dogruya aile ile ilgilidir. Çocuk dinı hayat ve inanç sistemini ve buna göre yaşamayı da aileden ögren ir. 2

Aile Sosyal bütünleşme, bir millete mensup olma duygusu, en yüksek ölçüde ailede örnegini bulur. Aile kişinin hem huzur buldugu bir ortam, hem neslin devamı için meşru bir zemin ve hem de insanı dış alemin yıpratıcılıgından koruyan bir kurumdur. Bu kurum toplumlara ve tarihı gelişmeye göre çeşitlilik gösterir. Sosyoloji bunu, sebepleri ile beraber açıklar ve bir takım aile gruplarını sıralar. Bunların en genel tasnifi şöyledir: 1. Geniş aile 2. Çekirdek aile 1. Geniş aile: Bu aile şeklinde çeşitli kuşaklar birlikte oturur, üretim, tüketim birligi vardır ve ortak mülkiyet özelligi taşır. 2. Çekirdek aile: Karı-koca ve evlenmemiş çocuklardan meydana gelen ve geniş aile sisteminin parçalanmasından oluşan bir aile tipidir. Bu, bilhassa sanayi toplumlarında ve şehir hayatında görülen aile şeklidir. Bu aile tiplerinin sosyolojik açıdan geniş olarak açıklanması konumuzun dışındadır. Yal nız aile tipi ne şekilde olursa olsun dinlerin aileye kutsal bir anlam kazandırdıgını; özellikle vahiy esasına dayalı olan yahudilik, hıristiyanlık ve müslümaniıgın zina yasagı, kadın-erkek ilişkileti, ana-babaya saygı, hısım ve akrabaya yardım gibi konularda görüş birligi içinde oldugunu belirtmek gerekir. 3

TÜRK AILESI Tarih içinde Türk ailesi, çok büyük degişiklikler göstermemiştir. Esasta ata erkil bir yapıdadır. Yalnız bu yapı yahudilerde, Roma'da oldugu gibi aile reisine geniş yetkiler veren, eş ve çocukları adeta bir mülkiyet ilişkisi ile babaya baglayan bir aile şekli degildir. Başlangıçta bozkır hayat ve savaş şartlarına göre şekillenen Türk ailesi, sosyolojik tasnifteki "geniş aile" tipinde görünüyorsa da diger kültürlerin geniş aile örneklerinden farklıdır. Bu bakımdan araştırmacılar bu konuda kesin bir hüküm vermekten kaçınmaktadırlar. Esasen tarihi gelişim içerisinde Türk ailesinin geniş ve sosyolojik izahı tam olarak yapılmamıştır. fakat Türkçe'de "evlenme" veya "evlendirme" tabirierinin, evlenen erkek veya kızın baba ocagından ayrılarak ayrı bir ev (aile) meydana getirmek anlamına geldigini; Türk ailesinde evlenen ogulların hisselerini alıp yeni aile kurmak üzere ayrıldıgını, baba evinin ise en küçük ogula kaldıgını söylemek mümkündür. Eski Türk toplumunda kadın hürdür, ata binip ok atar, güreş tutar, savaşlara katılır, namus ve iffetine düşkündür, savaşlarda düşman eline geçmesi büyük bir zillet sayılırdı. Eski Türk toplumunda ailelerden akrabalık esasına baglı olarak boylar meydana geliyor ve bu boylar aile adları ile anılıyordu. Müslüman olduktan sonra aile yapısında esaslı bir degişiklik olmamıştır. Nitekim Islam anlayışında ne tam geniş aile ne de tam çekirdek aile vardır. 4

Türk Ailesi Tarihimiz iyice incelenirse Türk ailesinin diriik ve düzenlik içinde oldugu devrelerde devlet de dirlik ve düzenlik içindedir. Bu bakımdan Türk töresinde aile, ülke, devlet ve millet kavramları iç içe bir manzara gösterir. Aile demek, bir noktada düzen demektir. Aile fert ile toplum arasındaki ilk temel köprüdür. Toplumun temeli olan ailede, fertleri birbirine baglayan unsurlar hisde, fikirde birlik, şefkat, sevgi, saygı, dürüstlük, sabır, fergat, kanaat ve bütün bunları besleyen iman anlayışıdır. Böyle bir aile, topluma saglam karakterli fertler veriyordu. Öte yandan toplumun her kesimi, ailenin verdiklerini tamamlayıcı nitelikte idi. Sokakla ev ve okul arasında bir terbiye farkı yoktu. Dolayısıyla ailenin güçlü olması için ortam hazırdı. Aile, mahalle, egitim, din tam bir bütünlük içersinde idi. Fakat zamanla toplumda görülen çözülme, ister istemez aileye de aksetti. Bu çözülüş XViii. ve XIX. asır boyunca gittikçe artarak devam etti. Bu dagılmada, bu yıllarda milletimizin geçirdigi sosyal sıkıntıların ve özellikle savaşların büyük tesiri olmuştur. Cumhuriyete geldigimizde artık eski aile tipleri erimeye başlamıştır. Şehirleşme ve sanayileşme Türk aile yapısında çekirdek aileye dogru gidişi hızlandırmıştır. Bugünkü Türk Ailesi Bugünkü Türk ailesi; sosyal, ekonomik, mahalli şartlara ve daha başka bazı özel tesirlere göre iki gurupta incelehebilir. 1. Geniş aile: Büyük anne, büyük baba otoritesi altında, özellikle erkek çocukların ve eşlerinin ve onların çocuklarının, yani üç neslin aynı çatı altında yaşadıgı ve örneklerinin giderek azaldıgı aile şeklidir. Bu aile içinde mütalaa edebilecegimiz bir aile şekli de, geniş ailenin temel özelligi olan baba otoritesinin ogula geçmiş halidir. Burada aile içindeki ilişkiler digerinden biraz farklıdır. Otorite evli ogla geçmiştir. Burada aile başkanı, karısı ve çocukları, başkanın ana-babası veya bunlardan birisi ve bekar kardeşler yer alır. 5

Örj ve Adetlerimiz 2. Çekirdek aile : Ana-baba ve bekar çocuklardan oluşan aile şekli. Günümüz sanayi toplumunda en yaygın olan aile tipi budur. Öte yandan araştırmalar eski Türk aile tipinin daha çok çekirdek aile oldugunu göstermektedir. Ayrıca göçler yoluyla başka yere yerleşen veya aynı köy, kasaba ve şehirde kalındıgı halde babanın, evli ogullarının dogrudan sorumlulugunu yüklenmemek gibi sebeplerle bu aile tipi yaygınlık kazanmıştır. Bugün Türk toplumu çekirdek aileyi tercih etmektedir. 1982 Anayasasının 41. maddesi "Aile, Türk toplumun temelidiri/der. Aile kurumunun saglam, güçlü ve saglıklı olması, devletin güçlü olmasını saglayacaktır. Tarih içinde gelişmiş kültür degerlerimiz aile içinde yaşar ve bu yolla nesillere aktarılır. Ailenin huzurlu ve mesut olması millet hayatına dogrudan tesir edecektir. Hz. Muhammed bir sözünde "beni mesut ailenin arasında arayınız" buyurur. Şu halde ailenin saglam, düzenli ve devamlı olmasının yolları aranmalıdır. 6

AILE DÜZENINI SAGLAYAN ve YAŞATAN ŞARTLAR Ailenin oluşmasına tesir eden amilleri yukarıda gördük, Ancak kurulan ailenin devamı ve orada belirtilen fonksiyonlarının saglıklı bir şekilde yerine getirilmesi kendiliginden olmaz. Aile düzenini saglayan ve bunu yaşatan bireylerin aile içindeki görev ve sorumluluklarını genel çerçevede tayin eden bazı şartlar vardır. Bunları 1. Ekonomik, 2. Gelenege bagıı, 3. Hissı şartlar olarak grup Iandırmak mümkündür. 1. Ekonomik Şartlar Aile içinde üretici olmak; yaşa, cinse (kadın-erkek), duruma (yaş Iıgenç-çocuk) bakmaz. Aile fertlerinden her birinin evin yürümesinde kendine göre bir görevi, gayreti vardır, olmalıdır. Baba, evi geçindirebilmek için gerekli geliri saglamakla yükümlüdür. Anne, durumu elverişliyse ve çalışıyorsa tabiı olarak ev gelirine katkıda bulunacaktır. Büyük babalar ve büyük anneler, herhangi bir gelirleri varsa (emeklilik, mal, mülk, vs.), birlikte yaşadıkları evin giderlerini karşılamada yardımcı olacaklardır. Evin ilkokula devam eden çocuklarının tatilierde para kazanıp eve getirmeleri genellikle söz konusu degildir. Ortaokul çocukları ev işlerinin bir kısmını üstlenerek (çeşitli onarımlar, badana boya işleri, temizlik vb.) küçük kardeşlere bakarak; baba veya anne özel bir işte çalışıyorsa (bakkal, manav, herhangi bir dükkan vs.) ona yardım ederek.katkıda bulunacaklardır. 7

Ör! ve Adetlerimiz Lise ve yüksek okullarda okuyan çocuklar ise, tatilierde hiç de iise kendi masraflarını ailenin üzerinden almak için çalışma imkanı aramalıdır. Aile içinde üretici olmak, sadece para kazanmak deı:nek de iidir. Aile fertleri planlı yaşama, yani bir yılda ne kadar para sarfetmeye mecbur ve mezun oldu unu bilmekle, genel masraflarını ucuza getirmenin yollarını aramakla üretici olabilirler. Mesela bir kadın aile fert lerine giyecekler dikme ve yün örme ile, ucuzluklardan yararlanma ile, büyükleri n eşyalarını küçükler için degerlendirme ile ailenin yükünü hafifletebil ir. Diger aile bireyleri de evin eşyasına iyi bakma, iyi kullanma, temiz tutma, çocukların defterlerini, kitaplarını, kalemlerini vb. okul eşyasını, kendinden sonraki kardeşlerini düşünerek saklamak gibi tutumlu davranışlarla aile bütçesine katkıda bulunabilirler. öte yandan yiyecek-içecek konusunda anne babaların dikkatli davranmaları ve bu yönde de çocuklarına örnek olmaları ve onları yetiştirmeleri, mutfakta tutumlulugu saglayacaktır. Dengeli beslenmeyi ögrenmek, saglıklı ve ekonomik yemek düzenini uygulamak, çok yemenin ve yedirmenin aile fertlerine faydalı olmayaca ını bilmek; alışverişleri ucuz ve kaliteli mal satan yerlerden yapmak bunlardan bazılarıdır. Ayrıca davetlerde gösterişli masraflardan kaçınmak, içkiye, sigaraya, zararlı oldugu her gün açıklanan kolalı meşrubata aile bütçesinden pay ayırmamaktır. Bütün bunlar üreticiligin türleri içine girer. Önemli olan aile fertlerine şu anlayışı vermektir: 1. Ailenin her ferdi, aile hayatını kolaylamakla yükümlüdür ve bunun için üstüne düşeni yapmalıdır. 2. Anne hem dışarda çalışıyor, hem evde çalışıyorsa; baba dahil, evin her ferdi onun evdeki işlerine kesinlikle yardım etmelidir. 3. Sofra kurmak, sofra kaldırmak, soba yakmak, soba temizlemek, odaya odun veya kömür taşımak, toz almak, ütü yapmak, çöp atmak gibi işler kesinlikle kız-erkek, evin yetişkin çocuklarının üstlenmesi gereken konulardır ve bu hafif işler, bir kaç kardeşli evlerde imece usulüyle çok keyifli bir hale getirilebilir. 8

Aile Düzenini Sağlayan ve Y atan Şartlar 2. Gelenele Bal'ı Şartlar Aile içi ilişkilerde saygı : Türk aile düzeninde baba ailenin. reisidir. Anne, onunla eşit haklara sahiptir. Baba ailenin ve evin düzenini korur ve aileyi temsil eder. Anne ailenin ve evin dert ve sıkıntılarını halleder, aykırılıkları ve anlaşmazlıkları giderir, her evde çıkması mümkün anlaşmazlıkları yumuşatır ve çözer. Bu bakımdan anne ve baba, eve ve aileye karşı yükümlülüklerini ve sorumluluklarını çok iyi bilmeli, yetki sınırlarını aralarında anlaşarak çözmeli, biri öbürünün hak ve görevlerine karışmamalı, bu konuda, arada bir anlaşmazlık oldugu düşünülüyorsa, anne ve baba, asla çocuk-. larını, ya da evin büyük anne, büyük babadan her hangi birini işe karıştırmadan meseleyi aralarında tatlıya baglamalıdır. Aile içi saygının ne oldugunun daha iyi anlaşılabilmesi için bazı müşahhas örnekler sıralayalım: Büyükler gelince ayaga kalkmak ve onlara yer vermek. Isteklerini anlaşıyla karşılamak, imkan dahilinde yerine getirmek. Büyükler konuşurken sözü kesmemek. Küçükler konuşurken de bir büyük konuşuyormuş gibi davranmak. Sesini yükseltmeden konuşmak. Karşınızdakinin dediklerine katılmadıgınız zaman, o kişi sizden büyükse, "izin verirseniz ben de düşüncelerimi açıklayayım" gibi, bir güloşle ve dürüstçe fikrinizi söylemek; karşınızdaki sizden küçükse, "sanırım şöylesi daha dogru olur" gibi bir yumuşaklıkla açıklamada bulunmak. Verilen hediyelere teşekkür etmek ve onları kullanmak. Gerektiginde akıı danışmak. Aileyi ilgilendiren bir karar almışsanız, genellikle sofrada bu karardan bütün aile bireylerini hoşlukla haberdar etmek. 9

Ör! ve Adetlerimiz Konuşurken "be, ulan, hadi yahu, yok öyle şey, fıttırdın mı sen, sana ne, ne karışıyorsun" gibi saygısız ifadeler, ya da "bizim moruk, bizim it, peder, gazoz agacı" gibi argo söz ve deyimler kullanmamak. Küfürsüz konuşmak. Sere serpe, yatar gibi, ayakları sehpa veya başka bir eşya üzerine uzatarak, ayaklar arasını aşırı şekilde açarak, mübalagalı ve çirkin şekilde ayak ayak üzerine atarak oturmamak. Sigara içiyorsa, izin istemek. lçenlerin sigarasını yakmak.. Kapılardan, önce büyükleri, önce kadınları, önce çocukları geçirmek, merdivenlerde kadınlardan önde çıkmak. Habersiz yemege misafir getirmemek. Eve getirdigi arkadaşını evin fertlerine tanıştırmak. Tan ıştırılan sizseniz, arkadaşınızın ailesini, yerine göre el öperek, el sıkarak selamlamak ve hatır sormak. Bir konuda (tatile çıkmak, konuk davet etmek, eşya almak vb.) evin genel egilimini iyice araştırmak, mümkünse o egilime uymaya çalışmak; genel egilime, makul bir sebeple uyamayacaksanız bagırıp çagırmadan bunu açıklamak, bir sebep göstererek konuyu halletmek. Ev Içinde Davranış Ev yaşantısında önemli bir takım kılık kıyafet ve davranış kuralları vardır: Evde pijama, gecelik, atletle, veya çıplak dolaşmamak. Evin her ferd i sabah kahvaltısına tıraş olmuş, saçlarını taramış, sokaga çıkılmayacaksa ev elbisesini veya ev pantalonunu ve üstlügünü, ev papucunu giymiş olarak gelmek. Sofraya ve özell ikle sabah sofrasına gelen birey, sofradaki herkesi güler yüzle selamlamaııdır. LO

Aile Düzenini Sağlayan ve Yaşatan Şartlar Keyfi ol.sun olmasın, soruları hoşlukla cevaplamak, ondan istenen bir şey varsa yapmak. Evin yemek saatlerine uymak, sofrada bekletmemek. Herkesle birlikte yemeğe başlamak, herkesle birlikte sofradan kalkmak. Yemek sırasında, üzücü, can sıkıcı konu ve haberleri açmamak. Sofrada yemeği hazırlayanlara, "eline sağlık", "çok güzel olmuş" gibi tatlı sözlerle teşekkür etmek. Aile sofrası ayn ı zamanda aile meclisi gibid ir. Bunu hiç unutmadan çok iyi kul lanmak. Evde sizden başka biri lerinin de olduğunu hiç unutmamak esastır. Böyle olunca: Televizyon, radyo, pikap kaset kullanırken diğer aile bireylerini rahatsız etmeğe dikkat şarttır. Baba, televizyonda maç veya anne bir diziyi seyrediyorsa, siz kanal değiştirmeyi istiyorsanız, bunu izin almadan yapmamalısınız. Bu kural anneniz ve babanız için de aynı derecede geçerlidir. Te levizyon evin ortak aletidir, onu anlaşmalı olarak kullanmak esastır. Çocuklara, her konuyu babalarıyla konuşma hakkını vermek ve ona göre eğitmek (bu, anneler için de geçerlidir). Babalara, çocuklarıyla rahat konuşma alışkanlığını kazandırmak (gerekirse başbaşa). Bu anneler için daha kolayd ır. Olduğundan başka türlü görünme çabaları, her gördüğünü isteme, her istediğini elde etmek için evde huzursuzluk çıkarma, makul isteklere karşı durma, aile dengesini bozucu yanlış davranışlard ır. Yard ımlaşmak, ailece saygının esaslarından biri olmakla beraber yapabileceğiniz her işi kendinizin yapması uygundur. Bununla beraber annenin ütüsüne, babanın tamir işlerine, 11

Ör! ve Adetlerimiz Büyük babanın bahçe sulamasına., Büyük annenın dişçiye gitmesine, Kocanın eşine, Kadının kocasına yardımı; Alışverişte yük taşımak, evin gazetesini, ekmegini, içme suyunu, bakkaldan almak vb. davranışlar saygı geregi dogan yardımlaşma işleridir. 3. Hissi Şartlar Hissı şartlar, ailenin kutsal ve parçalanmaz bir bütün olmasını saglayan sevgi, koruma, güven ve fedakarlık gibi duygulardan oluşur. Aile fertlerinin birbirini sevmesi, inanması, güvenmesi esastır. Günlük hayatımız bu sevgi ve inancı ortaya çıkaracak, gelişterecek olaylarla doludur. ama hayatımızda bazı güzel, sayılı günler, yıl dönümleri, bayram ve seyranlar vardır ki aile fertlerine bu sevgiyi beraberce ve bir arada birbirlerine açıklamak, hatırlatmak ve yinelemek imkanlarını verir. Sayıh Günler : Bu sayılı günler şöyle sıralanabilir. Dogum günü (evde bir dogumun oldugu gün). Okula başlama günü. Sınıf geçme günü. Okulu btirme günü. Askere gitme günü. Askerden dönme günü. Ilk işe girme günü. 12

-,...

ört ve Adetlerimiz Ilk para kazanma günü. Ramazan bayramı. Kurban bayramı. Kandiller. Anneler günü. Babalar günü. Yıl dönümleri (dogum, evlilik vb.). Sünnet dügünü gibi. Hediyeleşme Bütü n bunlar aileyi bir araya getirmeye vesile olan güzel günlerdir. Bu günlerde hediyeleşrnek, günün daha canlı ve renkli olmasını saglar ve bireyler arasındaki bagı kuvvetlendirir. Islam Peygamberi, insalara "Hediyeleşiniz" diye ögüt vermiştir. Hediyede esas, pahalılık ve gösteriş degildir. Yine Peygamberimiz bizi, liverecek hiç bir şeyin yoksa insan kardeşine bir tatlı gü lümseme vermeniz bile yeterlidir." diye uyarmıştır. Hediye almada esas şunlar olabilir: a) Bütçeye uygun ve yürekten olmalı, b) Hediye vereceginiz kişinin kişiligine uygun düşmeli, c) Hediye kullanılabilir olmalı, e) Zamanında verilmeli, f) Hiç bir karşılık beklenmemeli, 14

Aile Düzenini Sağlayan ve Yaşatan Şartlar... g) Hediye yarışına girilmemeli; "daha iyisini alacagırn" düşüncesine kapılmamalı, h) Hediye verilen kişi, altından kalkılmaz bir yük altına sokulmamalı, i) Ille bir karşılık olarak verilmemeli. Hediye her akla estikçe verilecek bir ikram degildir. "Sayılı günler" diye gösterilen bu listedeki her günü sayısız hediyelerle karşılamak dogru degildir. Ailenin özellikleri hediye seçimini kolaylaştırır. Önemli olan aile fertlerine sevginizi hatırlatacak ve yineleyecek bir uygun fırsatı kullanmanızdır. Belirli günler: Okul bitirme, askere gitme, askerden dönme, işe girme, diploma alma gibi olaylarda aile arasında yapılacak şenlikli bir yemek, aile baglarını pekiştirecek güzel bir gelenektir. Sevgileri tazeler, bir arada hoşça bir gün geçirilir, erken kuşakların duası alınır. Ana-babalara iftihar vesilesi olur. Böyle günlerin kahramanı olan kişinin en sevdigi yemegi, en hoşlandıgı tatl ıyı yaparak onu hoşlamak aslında yeterli bir armagandır. Dogum günü gibi tarihleri gençlerin aileleriyle degil ve arkadaşlarıyla kutlama egilimine, bir anlamda hak verilebilir, ama ailenin de bir hakkı vard ır. Onun için anne, güzel bir planlama ile iki tarafı memnun edecek bir teklif hazırlayabilir (Va ayrı iki gün, ya birlikte veya gece aile arası, gündüz arkadaşlarla gibi). Sıkıntı ve Kederlere Iştirak Sevgi ifadesinin bir başka yönü: Aile fertlerinden birinin hastalanması veya kaza geçirmesi halinde onunla ilgilenmek, ona yardım etmek, ilaçlarını almak ve vermek, terini silmek, yemegini yedirmek, ona yalnız olmadıgını anlatacak davranış örnekleri göstermek, onu en yakın zamanda iyişelecegine inandırarak moral vermek, ailenin diger fertlerinin görevidir. 15

"", Ör! ve Adetlerimiz Evde hasta varsa: Gürültü etmek, Radyo ve televizyonu sonuna kadar açmak, Kalabalık misafir ça ırmak, Hastayı bırakıp misafirli e gitmek, Perhizli bir hasta yanında yiyeceklerine dikkat etmemek, Onun iyiligi için bile olsa, hastaya sert davranmak, yanlıştır. Hasta, çevresindekilere eziyet etmedigine, Onlar tarafından sevildigine, Herkesin onun iyileşmesini istedigine ne kadar inanırsa o kadar çabuk iyileşir. Hastanın yanında doktorun münasebetsizli inden, ilaçların pahalılıgından, o gece hiç uyutmad ıgından "ben ondan hastayım" gibi kıyaslamalardan kesinlikle çekinmek lazımdır. Hastaya, "çok fena olmuşsun", "rengin çok solgu n", "neden bu kadar zayıflamışsın" gibi kuşku verici sorular da sorulmamalıdır. Iyilige dönen hastalara küçük bir şişe koku, güzel bir gecelik, iç açıcı bir kitap, bir iki sap çiçek getirerek kutlamak en güzel sevgi ve ilgi işaretlerindendir. Bizde hasta töresi, ziyaretlerin kısa olmasını ister. Evdeki hasta yalnız kalmayı tercih ediyorsa, "amma aksi! yanında kimseyi istemiyor" diye darılmamaya, onu anlamaya, güler yüzle arzusunu karşılamaya özen göstermek gerekir. Aile fertlerinden her hangi birinin bir kederi olmuşsa... söz gelimi, bir dostun ölümü, bir ayrılık, bir dargınlık vb. ailenin di er fertleri onu kederiyle yalnız bırakmamalıdır. Birl ikte bir yürüyüş, özel bir yemek, özel bir sohbet teklifi, sinema veya tiyatroya alınmış iki bilet, kısaca "işte biz de seninle birl ikte üzülüyoruz" gerçeginin zarif bir davranışla açıklanması, her halde en güzel sevgi ifadelerinden biridir ve çok makbule geçer. 16

KADıN-ERKEK ilişki LERi Destanlarımız kadını kutsal bir varlık olarak tanımlar. Eski Türk kadını ok atan, ata binen, savaşan, daima erkegin yanında bulunan, hakan kocası ile beraber fermanlara imza atan, namusuna son derece düşkün olan ve olunulan ana, eş, arkadaş ve yardımcıdır. Tarihin ilk devirlerinden yakın zamanlara dogru gelindiginde dünyada Türkler kadar kadına deger vermiş, hak tanımış, onu toplumun canlı ve aktif bir uzvu olarak kabul etm iş, yer yüzünde pek az millet vardır, hatta yoktur. Öte yandan "hiç bir millet gösterilmez ki varlıgına ait imkanları, şartları bizimki kadar kendi kadınlıgına borçlu olsun." Töre "yuvayı dişi kuş yapar" demiş, Peygamberimiz "Cennet anaların ayagı altındadır" buyurmuş, Mevlana gibi bir insanlık timsali "akıl Iı adam kad ına malup olur" demekle yetinmeyip, "kadın yaratılan degil yaratandır" anlayışını sergilemiştir. Bir anlayışa göre kadın toplumun en aktif elemanıdır. Çünkü cemiyete döl veren, yetiştirdigi nesillerle cemiyetin hamurunu müsbet veya menfı yönde yoguran odur. Bunun içindir ki, kadına layık oldugu de eri veren onu bir meta gibi düşünmeyen, onu sömürmeyen toplumların yüzü gülmüştür. Bakımsız, çorak bir araziden verim beklenemeyecegi gibi, kadına saglıklı bir hayat saglayamayan, onu egitip terbiye edemeyen bir millet de gelecegi üzerinde kumar oynamış olur. 17

Örj ve Adetlerimiz Kadın Anadır Analık kadına verilmiş imtiyazdır. Töre "ana gibi yar olmaz" demiştir. Ananın yavrusu ile olan maddi ve manevi ilişkisini konu edinen pek çok güzel söz, hikaye ve deyim vardır. Son yüz senedir, Türk analarının egitim ve ögretimi tartışılır olmuştur. Bugün hala bu konu halledilebiimiş degildir. Biz münakaşalardan uzak durmak istiyoruz. Burada gelenekler tespite çalışılmaktad ır. Bu çerçevede eski Türk analarının asırlarıdır, nesilden nesile aktarılarak gelişip güzelleşen "şifahi kültüre" sahip bulunduklarını ve bunları çocuklarına bir emanet anlayışı ile aktardıklarını söylemek mümkü ndür. Annesi için evlat, kendinin oldugu kadar belki daha ilerde imanının ve vatanının malı idi. Onlara faydalı olacak şekilde yetiştirilmek istenirdi. Bunun çeşitli örnekleri gösterilebilir. Yahya Kemal'in annesinin kendisine, daima Hz. Muhammed'i ve Pad işahı sevmesi gerektig.ini, hayatta tek arzusunun bir şehit anası olmak oldugunu söyledigini hatırlatal ım. Burada padişah devlettir, vatandır. Analarımızın pek çogu eskiden çocuklarına gazi veya şehit olması niyazi ile süt verirlerdi. Bugün din, vatan ve milletin gelişip kalkınması için hukuk çerçevesinde yapılacak her faaliyet gaza olarak düşünülmelidir. Bir cemiyetin sıhhatli olması, annenin durumu ile yakından ilgilidir. Çocuk ilk tesirleri annesinden alır. Annenin yaşanan his, heyecan ve davranışları, imanı, çocugun çevresinde ilk görüp hissettikleri olmaktad ır. O, cemiyete saglam ve sıhhatl i fertler verebilecek niteliklere sahip bulunmalıdır. Bunu saglamanın yolları aranmalı, Tanrı'nın onlara verd igi bu üstünlügü cemiyet de benimsemeli ve anneyi bu çerçevede düşünmelidir. Kadın, anne olarak aileyi görenek ve gelenekler nizarnı içinde toplayıp birleştiren kimsedir, böyle olmalıdır. Kadın Eşdir, Sevgilidir, Arkadaşlır Tabiat insanı kad ın veya erkek tek başına degil, birbirine muhtaç ve birbirini tamamlayıcı olarak yaratmıştır. Kadınla erkek arasında annelikten çok farklı bir şekilde gelişen bu ilişki insanlık tarihinin en canlı sayfalarıdır. Sevgi, aşk duygusu en fazla burada kendini gösterir. Meslek aşkı, vatan aşkı, millet sevgisi ve nihayet Tanrı aşkı... Bütün 18

Kadın - Erkek İlişkileri bunların odak noktası bir kadına duyulan sevgi ve aşktır. Bizim töremizde sevilen kadın can yoldaşı olarak düşünülmüş sadece bir takım duygu ları tatmin eden bir varlık olarak görülmemiştir. Sevilen, sayılan, değer verilen bir arkadaş olan kadın; yavrularının annesi, evi çekip çeviren; yuvayı koruyan en önemli bir varlıktır. Elbette bir toplumda olumsuz örnekler olacaktır, olmuştur. Karısını döven bir erkek ya anormal bir devre yaşamakta, ya da önüne gelenle dalaşan, kavgacı biridir. Insanın bulunduğu yerde anlaşmazlıklar olacaktır. Önemli olan bunları en asgariye indirmektir. Bu kadınla erkek arasındaki ilişkide de kendini gösterecektir. Eş olan kadın aynı zamanda arkadaş ve yardımcıdır. Ortak hayatın aynı paylı diğer yarısıdır. Huysuz erkek olduğu gibi huysuz kadın da vardır. Töre, taraflardan hangisi huysuz olursa, diğerinin sabır etmesini şiddetle tavsiye etmiş, yuvanın korunmasını istemiştir. Bununla beraber evlenmek hak olduğu kadar boşanmak da haktır. Kad ın ve erkeğin huyları, alışkanlıkları birbirine uymayabilir. O zaman yürümeyeceğine kanaat getirilen evliliğin anlayışla ve hoşlukla bitirilmesi gerekir. Kadın sokakta da, taşıt araçlarında da kadındır. Millet fertlerinden birinin anası, karısı, bacısıdır. Dolayısıyle kendisine saygı gösterilmesi gerekir. Anamıza, bacımıza, hanımıza nasıl davranılmasını istersek, günlük hayatımızda karşılaştığımız kad ınlara öyle davranmamız gerekir. Töre "iğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır" demiştir. Kadının sadece bir seks vasıtası olarak görülmesi ve ona hep o gözle bakılması insanın yaradılışına ihanet anlamını taşır. Insan bir takım duygu ve hasletleri beraberlerinde getirmiştir ama hiç bir zaman bunlardan yalnız biri demek değildir. Zaten yalnız birinin gelişmesi veya ağırl ık kazanması halinde ortada normal bir insan yoktur. Hele günümüz toplumlarında ve bizde, artık kadın hayatın içindedir ve hemen pek çok mesleği yapabilmekte, bu mesleklerin en üst seviyesine çıkabilmektedir. Hal böyle olunca onun sırf seks gözüyle görülmesi, sağlıklı bir bakış değildir. Kadın gerek aile hayatının gerek toplum hayatının en önemli, en canlı ve o nisbette de en sevgi ve saygıya layık bir uzvudur. Onun böyle değerlendirebildiğimiz ölçüde sağlıklı ve medeni bir toplum kurmuş oluruz. 19

EVLiLiK Evlilik, bir kadınla bir erkeğin yeni bir aile meydana getirmek üzere kurduğu ilişkiler bütünüdür. Bu ilişkilerin tanzim ve yürüyüşünde taraflar bütünüyle serbest değillerdir. Kanun, din ve töreni n şekillendirdiği toplum da burada doğrudan tarafd ır ve evlilik akdinde söz sahibidir, kontrol hakkı ve yetkisi vardır. Nitekim modern görüşü esas alan bazı hukukçular evlenmeyi, bir kadınla bir erkeğin yeni bir Aile kurmak ve birbirlerine karşı sadakat ve yardımda bulunmak üzere meşru bir şekilde birleşmeleri diye tarif eder. Evlenme, hayatın doğumdan sonra ikinci dönemi olarak kabul edi lir. Erkek ve kadın için önemli olan ve aile çatısının kurulmasının başlangıcı sayılan bu olay, değişik kültür veya dinlerde farklı şekillerde yorumlanır. Türk toplumu ve Islam dini evliliğe büyük önem vermiş ve evliliği teşvik etmiştir. Gelenekte ev y,apanın, ev alanın ve evlenenin işlerinin kolay gideceğine inanılır. Bu konuda borçlanmadan pek korkulmaz. ana-babanın görevlerinden biri olarak çocuklarını evlendirmelerinin gösterilmesi, evlilikte aile büyüklerinin yerini tayin eder. Evlenme bir noktada ailelerin yakınlaşması veya arkaba olmasıdır. Böylece ailelerde bir sosyal dayanışma kendiliğinden ortaya çıkar. Bu, toplum içinde sosyal ve ekonomik ilişkiyi düzenler. Evlenen kadın ve erkek, toplumun daha verimli, dengeli ve daha sosyal bir yapı elemanı olur. 20

Evlilik Günümüz Türk toplumunda tek evlilik (monogami) esası vardır. Medenı kanun, çeşitli maddeleri ile evlilik akdinin nasıl yapılacagını, şeklini ve şartlarını belirlemiştir. Eş Seçme Evlilik mukaddes ve önemli bir hadisedir. Bu bakımdan tarafların eş seçmede çok dikkatl i olacagı tabiidir. Elbette tarih içerisinde.;. ve günümüzde eş seçimine tesir eden pek çok tercih noktası vardır. Ozellikle soy-sop, aile, kültür seviyesi, maddı durum, fizik güzelligi, dinı inanç ve hayat, meslek vb. ölçüler eş seçiminde rol oynar. Bugün ülkemizde eş seçme yolları ve çeşit1eri şöyle sıralanabilir. 1. Görücü usulü, 2. Aileler seçmekle birl ikte, gençlerin rızasının alınması, 3. Eş seçimini gençlerin yapması fakat ebeveynin onayının alınması, Bunların dışında ailenin onayını almadan evlenme şeklinde ortaya çıkan ve zaman zaman bir takım problemler doguran daha başka eş seçme yolları varsa da bunları burada söz konusu etmeyecegiz. Aynı şekilde toplumumuzda, gelenege baglı olarak var olan, ancak yarattıgı problemler dolayısı ile giderek terk edilen bir eş seçme şekli de ılbeşik kertmesi" dir. Yalnız gelecek nesillerin sıhhatli olması için yakın akrabalardan eş seçmekten kaçınılmalıdır. Söz Kesme Genellikle erkegin ailesi, herhangi bir şekilde kız ailesinden bir randevü isteyerek ziyarete geleceklerini bildirir. Gün kararlaştırıl ır. Kız tarafı çoklukla akşam yemeginden sonra olmak üzere konuk bekledik eri günü bildirir. Evde, sıradan misafirden farklı bir hazırlık yapılır. Evin durumuna göre, çay daveti niteliginde bir hazırlıktır bu. Genç kız, çok heveskar görünmemek için talimat alır, güzel, sade bir giyim, hafif makyaj, az takı ile misafirleri karşılar. 21

Ört ve Adetlerimiz Hal hatır sorumu, havadan sudan konuşmalar, kahve ikramı, sonra asıl konu açılır. Erkek tarafı bu ziyarete anne, baba, varsa büyük baba, büyük anne, yoksa bir dayı veya amca ve eşleriyle gelebilirler. Kahveler içildikten sonra bunlardan otorite sahibi biri sözü açar ve münasip bir dille kızı istemeye geldiklerini bildirir. Klasik uygulamada "Allah'ın emri, Peygamber'in kavli ile... " söz açılır. Kız tarafı töre gereği '''hele bir düşünelim" gibilerinden olayın üstüne düşmez görünür. Ama bazen gençlerin ve ailelerin önceden anlaşmış olmaları yüzünden buna lüzum görülmez. Kızın babası değilse bile, dayısı, amcası vb. "hayırlı olsun, madem çocuklar birbirini istiyor" gibi bir ifade ile istek kabul edilir. Bundan sonra "hayırlı olması" temennisiyle tebrikleşilir ve büyükleri n elleri öpüıür. çay, pasta ikramı ve hayır dualar ile söz kesme işi biter. Taraflar, nişan ve düğün, düğün tören inin yapılıp yapılmayacağını, yapılacaksa nasıl olacağını, yaklaşık olarak nikah zamanını, karşılıklı alınacak hediyeleri, açılacak yeni evin eşyalarını konuşurlar. Bu görüşme, daha sonraki uygun bir zamanda da yapılabilir. Erkek tarafı bu ilk ziyaretinde, tatl ı veya şeker veya güzel bir çikolata paketi ile zarif bir çiçek getirmeyi unutmaz. Şimdilerde bir söz yüzüğü uygulaması vardır. Yeni söz kesme töreni yaklaşık bu özellikleri taşır. Karşı Davetler Söz kesiminden sonra uygun bir zaman süresi içinde (bir hafta, on gün) erkek tarafı kız tarafını akşam yemeğine çağırır. Bu, hem tanışmayı derinleştirmek, hem de bu evliliğin ayrıntılarını konuşmak için yapılır. Kız tarafı güzel bir tatl ı (tatlı yiyip tatlı konuşmak gerekçesiyle) paketini armağan eder. Kız tarafının da bir karşı davet borcu böylelikle doğmuştur. 22

Evlilik Sözlülerin Durumu Bu durum aile yapısına göre degişmektedir. Kimi aile, iki gencin ancak evlerin birinde, birbirini görmesine izin verir. Kimi aile birlikte dışarı çıkmalarını kabul eder. Kimi aile kardeşler, erkek ve kız yegenleri n refaketi n i. şart koşar. Önemli olan, evlilik öncesi adayların birbirini tanıması gerektiginin artık anlaşılmış olmasıdır. Nişan Aileler, nişan töreninin tarihini ya evlenecek çocukların istedigi veya büyüklerin uygun görecegi bir gün olarak ederler. Nişan iki türlü olabilir. Ya aile arasında sade bir yüzük takma şeklinde veya bir salonda kalabalık davetliler huzurunda yapılır. Her iki halde de nişan kız tarafının yükümıüıügündedir. Törenin Özellikleri Genç kızlar nişan töreninde genellikle iç açıcı renklerden oluşan şık bir elbise giyer. Çok hafif makyaj yapar. Erkegin ise üzerinde toplu bir takım elbise bulunur. Nişan evde yapılıyorsa, evin büyükıügüne göre, kaç kişinin davet edilecegini kız tarafı hesaplar ve nişandan en az onbeş yirmi gün önce erkek tarafına bildirir. Bu bildiri şu ifadelerle yapılır: "Biz hesap ettik, bizim ev şu kadar misafir alabiliyor. Bunun yarısı sizin davetli leriniz, yarısı bizim davetlilerimiz için. Misafirler saat 20, 21 'den veya akşam yemeginden sonra gelirler. Bunu haber verelim dedik... " denir. Her iki taraf, bu verilen sayıya uygun olarak davet edecekleri konukları seçer. Kız tarafı o gece için yapacagı ikramı hazırlar. Yiyeceklerin yanında çay, kahve, meşrubat, limonata, meyve gibi içecekler de ikram edilir. Bu düzenlemenin belli bir kuralı yoktur. Önemli olan israfa kaçmadan misafirleri agıralamayı bilmektir. 23